Pub Date : 2023-10-22DOI: 10.53568/yyusbed.1354940
Gülsevim EVSEL
Bu makalenin amacı Cumhuriyet’ten günümüze kadar Samsun şehrinde toplumsal ve ekonomik ortamı, tütüncülüğün ve bu dönemde faaliyet gösteren tütün fabrikalarının toplum üzerinde yarattığı etkileri, geçirdiği dönüşümler ve karşılaştığı sorunları ortaya koymaktır. Bu çalışma, Samsun’da tütüncülük deneyimleri ile ilgili öznel bazı bilgilere ve deneyimlere yer verdiği için ilgili literatüre katkısı bakımından önemlidir. Çalışmanın yöntemini sözlü tarih tekniğine dayalı yapılan iki görüşme ve sosyal medya ile ilgili literatürden edinilen bilgilerin derleme olarak sunulması oluşturmaktadır. Çalışmanın sonuçlarına göre, tütüncülük ve sigara fabrikaları ilgili dönem içerisinde Samsun’un ekonomik ve toplumsal hayatına çok önemli katkılarda bulunmuştur. Öyle ki, Samsun geçimini tütün üzerinden ve dolayısıyla çoğunlukla kadın emeği üzerinden sağlamıştır, denilebilir. Zaman içinde uygulanan farklı politika ve uygulamalar, köylüyü ve kadın emeğini de tütüncülükten uzaklaştırmıştır. Ülkenin Cumhuriyet’in ilanını izleyen yıllarda yerli üretimi ve köylüyü destekleyen politikalarının hem bölgesel hem de ulusal kalkınma üzerindeki olumlu etkisi reddedilemez. Bu çalışma, Samsun’da tütüncülüğün ve tütün fabrikalarının içinden geçtiği zorluklar ve darboğazlara da yer vererek yapılacak yeni politikalar, toplumsal analizler ve bölgesel kalkınma haritaları için yol gösterici olacaktır.
{"title":"Tobacco Farming and Women Labor in Samsun from the Republic to the Present","authors":"Gülsevim EVSEL","doi":"10.53568/yyusbed.1354940","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1354940","url":null,"abstract":"Bu makalenin amacı Cumhuriyet’ten günümüze kadar Samsun şehrinde toplumsal ve ekonomik ortamı, tütüncülüğün ve bu dönemde faaliyet gösteren tütün fabrikalarının toplum üzerinde yarattığı etkileri, geçirdiği dönüşümler ve karşılaştığı sorunları ortaya koymaktır. Bu çalışma, Samsun’da tütüncülük deneyimleri ile ilgili öznel bazı bilgilere ve deneyimlere yer verdiği için ilgili literatüre katkısı bakımından önemlidir. Çalışmanın yöntemini sözlü tarih tekniğine dayalı yapılan iki görüşme ve sosyal medya ile ilgili literatürden edinilen bilgilerin derleme olarak sunulması oluşturmaktadır. Çalışmanın sonuçlarına göre, tütüncülük ve sigara fabrikaları ilgili dönem içerisinde Samsun’un ekonomik ve toplumsal hayatına çok önemli katkılarda bulunmuştur. Öyle ki, Samsun geçimini tütün üzerinden ve dolayısıyla çoğunlukla kadın emeği üzerinden sağlamıştır, denilebilir. Zaman içinde uygulanan farklı politika ve uygulamalar, köylüyü ve kadın emeğini de tütüncülükten uzaklaştırmıştır. Ülkenin Cumhuriyet’in ilanını izleyen yıllarda yerli üretimi ve köylüyü destekleyen politikalarının hem bölgesel hem de ulusal kalkınma üzerindeki olumlu etkisi reddedilemez. Bu çalışma, Samsun’da tütüncülüğün ve tütün fabrikalarının içinden geçtiği zorluklar ve darboğazlara da yer vererek yapılacak yeni politikalar, toplumsal analizler ve bölgesel kalkınma haritaları için yol gösterici olacaktır.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"77 12","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135463161","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-21DOI: 10.53568/yyusbed.1349348
Bahadır YÜZBAŞI, Çetin GÖRÜR
Migration is a process of social change that involves the geographical relocation of people from one settlement to another, either permanently or temporarily, in order to spend all or part of their future lives. Van province is among the provinces receiving migration due to its geopolitical location and level of development. Migrant individuals need to adapt to that society in order to normalise their relations with the resident population over time. Individuals are in constant contact with the society due to the work done after migration, so it is thought that the work done has an important effect on the adaptation process. In this study, the effect of work on the post-migration adjustment process of individuals migrating from the first and second degree border neighbouring provinces of Van province was analysed using Poisson and Geographically Weighted Poisson Regression methods. The aim of the study is to determine the relationship between the contribution of work in the post-migration adjustment process and independent variables and to analyse which of the models used for the analysis gives stronger results. In the study, a face-to-face survey was conducted with 440 individuals and it was observed that the Geographically Weighted Poisson Regression method gave stronger results according to AIC, AICc and R^2 values. In addition, the effect and significance of the relationship between the dependent variable and independent variables according to provinces and districts are visualised and given with maps.
{"title":"Examining The Role of Job by Geographically Weighted Poisson Regression in The Post-Migration Adaptation Process: The Case of Van","authors":"Bahadır YÜZBAŞI, Çetin GÖRÜR","doi":"10.53568/yyusbed.1349348","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1349348","url":null,"abstract":"Migration is a process of social change that involves the geographical relocation of people from one settlement to another, either permanently or temporarily, in order to spend all or part of their future lives. Van province is among the provinces receiving migration due to its geopolitical location and level of development. Migrant individuals need to adapt to that society in order to normalise their relations with the resident population over time. Individuals are in constant contact with the society due to the work done after migration, so it is thought that the work done has an important effect on the adaptation process. In this study, the effect of work on the post-migration adjustment process of individuals migrating from the first and second degree border neighbouring provinces of Van province was analysed using Poisson and Geographically Weighted Poisson Regression methods. The aim of the study is to determine the relationship between the contribution of work in the post-migration adjustment process and independent variables and to analyse which of the models used for the analysis gives stronger results. In the study, a face-to-face survey was conducted with 440 individuals and it was observed that the Geographically Weighted Poisson Regression method gave stronger results according to AIC, AICc and R^2 values. In addition, the effect and significance of the relationship between the dependent variable and independent variables according to provinces and districts are visualised and given with maps.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"7 2","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135513873","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-19DOI: 10.53568/yyusbed.1330934
Neşe OKTAY
Nahit Sırrı Örik, Cumhuriyet döneminin hikâye, roman, deneme, gezi yazısı gibi farklı nesir türlerinde eser vermiş; ancak edebî seçimlerinden kaynaklı olarak devrinde ve edebiyat tarihi içerisinde uzun yıllar boyunca unutulmuş bir yazardır. Bu unutuşta memleket için edebiyatın yapıldığı devrede, geçmişten kalan dil ve konuları tercih etmesi etkili olarak görülmüştür. Ankara/Anadolu edebiyatına karşılık İstanbul edebiyatını seçtiği düşünüldüğü için unutulmasına rağmen Nahit Sırrı gezi yazılarında uzun zaman gezdiği, yaşadığı Avrupa kentlerini değil, romanlarında da kimi zaman mekân olarak kullandığı Anadolu kentlerini anlatmıştır. Seyahat edebiyatı yazıldığı devrenin siyasi bakış açısıyla yakın temaslar içerisindedir. Gezi yazılarının yazılması veya yazılamaması, gezmek ve yazmak için seçilen yerler, bu mekânlarda dikkat edilen hususlar gibi birçok unsur siyasi konjonktürün etkisindedir. Nahit Sırrı’nın gezi yazıları Erken Cumhuriyet adı verilen devrede kaleme alınmış olması ve Cumhuriyet’in ideolojisinden izler taşıması bakımından önemlidir. Cumhuriyet, ideolojisini ve varlığını mekân üzerinden kurgularken Ankara başta olmak üzere şehirlerin modernleşmesi için demiryolları, sanayi, mimari, turizm gibi çeşitli göstergelerin üzerinde durmuştur. Bu yazıda sözü edilen bağlam etrafında Nahit Sırrı’nın yazıları değerlendirilerek Cumhuriyet’in şehirlere yaklaşımı devrin içinden bir bakışla ortaya konarak hem devrin edebiyatı şekillendirmesi hem edebiyatın devre etkileri bir arada değerlendirilmeye çalışılacaktır.
{"title":"The Modernization of Anatolian Cities in Nahit Sırrı Örik’s Travel Articles","authors":"Neşe OKTAY","doi":"10.53568/yyusbed.1330934","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1330934","url":null,"abstract":"Nahit Sırrı Örik, Cumhuriyet döneminin hikâye, roman, deneme, gezi yazısı gibi farklı nesir türlerinde eser vermiş; ancak edebî seçimlerinden kaynaklı olarak devrinde ve edebiyat tarihi içerisinde uzun yıllar boyunca unutulmuş bir yazardır. Bu unutuşta memleket için edebiyatın yapıldığı devrede, geçmişten kalan dil ve konuları tercih etmesi etkili olarak görülmüştür. Ankara/Anadolu edebiyatına karşılık İstanbul edebiyatını seçtiği düşünüldüğü için unutulmasına rağmen Nahit Sırrı gezi yazılarında uzun zaman gezdiği, yaşadığı Avrupa kentlerini değil, romanlarında da kimi zaman mekân olarak kullandığı Anadolu kentlerini anlatmıştır. Seyahat edebiyatı yazıldığı devrenin siyasi bakış açısıyla yakın temaslar içerisindedir. Gezi yazılarının yazılması veya yazılamaması, gezmek ve yazmak için seçilen yerler, bu mekânlarda dikkat edilen hususlar gibi birçok unsur siyasi konjonktürün etkisindedir. Nahit Sırrı’nın gezi yazıları Erken Cumhuriyet adı verilen devrede kaleme alınmış olması ve Cumhuriyet’in ideolojisinden izler taşıması bakımından önemlidir. Cumhuriyet, ideolojisini ve varlığını mekân üzerinden kurgularken Ankara başta olmak üzere şehirlerin modernleşmesi için demiryolları, sanayi, mimari, turizm gibi çeşitli göstergelerin üzerinde durmuştur. Bu yazıda sözü edilen bağlam etrafında Nahit Sırrı’nın yazıları değerlendirilerek Cumhuriyet’in şehirlere yaklaşımı devrin içinden bir bakışla ortaya konarak hem devrin edebiyatı şekillendirmesi hem edebiyatın devre etkileri bir arada değerlendirilmeye çalışılacaktır.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135781892","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-18DOI: 10.53568/yyusbed.1331561
Süleyman Cengiz EGE, Nurettin ÖZGEN
Tillo, sosyomekânsal ve kültürel özellikleri bakımından, farklı niteliklere sahip bir kasabadır. Tillo hem somut ve hem de somut olmayan kültürel özellikleri ve bulunduğu konum itibarı ile çevresine göre farklı özelliklere sahiptir. Hem yöresel hem de ulusal ölçekte Tillo’nun tanınırlığını arttıran bu mekânsal bağlamlar, kasaba nüfusunun gündelik yaşam pratiklerine nasıl yansımaktadır? Bu soruya cevaben, insan ve mekân arasındaki etkileşime dair üretilen temsillerin neler olduğu, nasıl geliştiği ve ne tür örüntülere alan açtığı irdelenmiştir. Ayrıca Tillo’daki kültürel bellek öğelerinin ilişkisel mekân özellikleri analiz edilmiştir. Bu amaçla, çalışma alanına dair literatür incelenmiş, notlar tutulmuş, fotoğraflar çekilmiş ve mekân temsil(ler)i üzerinden ilişkisel örüntüler, literatürden de yararlanılarak, çözümlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda, kamusal alan ve gündelik mekân pratikleri açısından başta cas evleri, sabatlar, medreseler, türbeler gibi somut ve ışık hadisesi, icazet töreni, bayramlaşma ve evlilik pratikleri gibi soyut kültür öğelerinin yaşamsal pratiklerin temel paydaşı oldukları ve ayrıca kültürel belleğin sosyomekânsal tasarımında da önemli yer edindikleri belirlenmiştir.
{"title":"Kültür, Toplumsal Bellek ve Mekân Temsilleri Üzerine Bir Araştırma: Tillo (Siirt) Örneği","authors":"Süleyman Cengiz EGE, Nurettin ÖZGEN","doi":"10.53568/yyusbed.1331561","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1331561","url":null,"abstract":"Tillo, sosyomekânsal ve kültürel özellikleri bakımından, farklı niteliklere sahip bir kasabadır. Tillo hem somut ve hem de somut olmayan kültürel özellikleri ve bulunduğu konum itibarı ile çevresine göre farklı özelliklere sahiptir. Hem yöresel hem de ulusal ölçekte Tillo’nun tanınırlığını arttıran bu mekânsal bağlamlar, kasaba nüfusunun gündelik yaşam pratiklerine nasıl yansımaktadır? Bu soruya cevaben, insan ve mekân arasındaki etkileşime dair üretilen temsillerin neler olduğu, nasıl geliştiği ve ne tür örüntülere alan açtığı irdelenmiştir. Ayrıca Tillo’daki kültürel bellek öğelerinin ilişkisel mekân özellikleri analiz edilmiştir. Bu amaçla, çalışma alanına dair literatür incelenmiş, notlar tutulmuş, fotoğraflar çekilmiş ve mekân temsil(ler)i üzerinden ilişkisel örüntüler, literatürden de yararlanılarak, çözümlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda, kamusal alan ve gündelik mekân pratikleri açısından başta cas evleri, sabatlar, medreseler, türbeler gibi somut ve ışık hadisesi, icazet töreni, bayramlaşma ve evlilik pratikleri gibi soyut kültür öğelerinin yaşamsal pratiklerin temel paydaşı oldukları ve ayrıca kültürel belleğin sosyomekânsal tasarımında da önemli yer edindikleri belirlenmiştir.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"183 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135942962","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-17DOI: 10.53568/yyusbed.1320174
Cevdet TEKE
Erken Cumhuriyet Dönemi’nin ilk siyasi partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’dir Kısa süren Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası deneyimleri haricinde CHP, 1923-1945 yılları arasında tek parti sistemiyle tartışmasız olarak kontrolü elinde tuttu ve partiyle devlet özdeşleşti. Cumhuriyet ideali ve ulus devlet anlayışı doğrultusunda siyasal, sosyal ve kültürel icraatlar yapma gayretinde oldu. Ülke genelinde teşkilatlanmaya giden parti, taşra teşkilatlarının çalışmalarını kontrol etmek, onları sürekli aktif tutmak ve partinin merkeziyetçi yapısını kuvvetlendirmek amacıyla parti müfettişleri aracılığıyla teftiş uygulamalarına gitti.
Parti müfettişlerinin yazdıkları raporlar ışığında ilgili bölgenin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yanları analiz edilebilmektedir. Bu bağlamda teftiş raporları ışığında dönemin tek partili Türkiye’si üzerinden taşra vilayetlerinin işleyişi hakkında fikir sahibi olunabilmektedir. Bu çalışmada, Dönemin Aydın Mebusu Adnan Menderes (Ertekin)’in 1936 yılında İçel’de yaptığı teftişler doğrultusunda hazırladığı rapor ele alınarak bölgenin parti teşkilatı yapılanmaları ve çalışmaları irdelenmiştir.
共和初期的第一个政党是共和人民党,除了短命的进步共和党(Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası)和自由共和党(Serbest Cumhuriyet Fırkası)之外,在 1923 年至 1945 年期间,共和人民党以其一党制无可争议地控制了政权,党和国家成为一致的。该党努力按照共和理想和对民族国家的理解开展政治、社会和文化活动。党的组织遍布全国各地,通过党的督察员进行检查,以控制省级组织的工作,使其始终保持积极性,并加强党的中央集权结构。根据党的督察员撰写的报告,可以对相关地区的政治、社会、经济和文化方面进行分析。在此背景下,根据视察报告,可以通过土耳其一党制时期各省的运作情况有所了解。在本研究中,讨论了当时艾登议员阿德南-门德尔内斯(埃尔特金)根据他于1936年在伊切尔开展的视察工作编写的报告,并研究了该地区的党组织结构和活动。
{"title":"Adnan Menderes (Ertekin)’İn Teftiş Raporuna Göre İçel Parti Teşkilatı","authors":"Cevdet TEKE","doi":"10.53568/yyusbed.1320174","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1320174","url":null,"abstract":"Erken Cumhuriyet Dönemi’nin ilk siyasi partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’dir Kısa süren Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası deneyimleri haricinde CHP, 1923-1945 yılları arasında tek parti sistemiyle tartışmasız olarak kontrolü elinde tuttu ve partiyle devlet özdeşleşti. Cumhuriyet ideali ve ulus devlet anlayışı doğrultusunda siyasal, sosyal ve kültürel icraatlar yapma gayretinde oldu. Ülke genelinde teşkilatlanmaya giden parti, taşra teşkilatlarının çalışmalarını kontrol etmek, onları sürekli aktif tutmak ve partinin merkeziyetçi yapısını kuvvetlendirmek amacıyla parti müfettişleri aracılığıyla teftiş uygulamalarına gitti. 
 Parti müfettişlerinin yazdıkları raporlar ışığında ilgili bölgenin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yanları analiz edilebilmektedir. Bu bağlamda teftiş raporları ışığında dönemin tek partili Türkiye’si üzerinden taşra vilayetlerinin işleyişi hakkında fikir sahibi olunabilmektedir. Bu çalışmada, Dönemin Aydın Mebusu Adnan Menderes (Ertekin)’in 1936 yılında İçel’de yaptığı teftişler doğrultusunda hazırladığı rapor ele alınarak bölgenin parti teşkilatı yapılanmaları ve çalışmaları irdelenmiştir.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"82 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136077982","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-17DOI: 10.53568/yyusbed.1361255
Fatih ORHAN, Halil İbrahim DÖNMEZ
Adlandırma, insanoğlunun bir kişiyi, nesneyi ya da yeri bir başkasından ayırt etmek için kullandığı bir araçtır. Bununla birlikte özellikle yer adları, bunun çok daha ötesinde bir anlam ifade etmektedir. İnsanoğlu bir yeri adlandırırken, kullandığı ismin o mekânı, kültürü hatta kendisini yansıtmasını ister. Bu yönüyle yer adları, toplumun bir aynası olarak kabul görmektedir. Mahalle, cadde, sokak, meydan, bulvar gibi şehirsel mekânların adlandırılması da benzer özellikler taşımakla birlikte, bunlarda kullanılan isimlerin anma, hatırlama ve ulus kimlik oluşturma işlevleri de bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle, bu adlara şehir kimliğinin oluşumu ve yansıtılması bakımından önemli görevler yüklenmiştir. Bu çalışma da Erzincan şehrinin toponimisini bu yönüyle incelemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda Erzincan Belediyesi’nden temin edilen ve şehir alanı içerisinde kalan 57 mahalle, 147 cadde, 3 390 sokak, 5 meydan ve 6 bulvar adı ele alınmış ve bu adlar belli esaslara göre sınıflandırılmıştır. Buna göre, Erzincan’daki bahsi geçen şehirsel mekânlara önemli şahıs adlarının, cumhuriyetle ilgili adların ve şehit adlarının yaygın olarak verildiği görülmüştür. Bu yönüyle Erzincan şehrindeki adlandırmaların ulus kimlik oluşturma ve hatırlama paradigması ile örtüştüğü ve Erzincan şehrine bir kimlik kattığı tespit edilmiştir. Nitekim adlandırmalarda kullanılan Osmanlı padişahları, Cumhuriyet dönemi şahısları, dini önderler ve yakın zaman siyasi kişilikler dikkate alındığında, Erzincan şehrinde milliyetçi-muhafazakâr bir eğilimin varlığı görülebilmektedir.
{"title":"Erzincan's Urban Toponymy and Its Effect On City Identity","authors":"Fatih ORHAN, Halil İbrahim DÖNMEZ","doi":"10.53568/yyusbed.1361255","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1361255","url":null,"abstract":"Adlandırma, insanoğlunun bir kişiyi, nesneyi ya da yeri bir başkasından ayırt etmek için kullandığı bir araçtır. Bununla birlikte özellikle yer adları, bunun çok daha ötesinde bir anlam ifade etmektedir. İnsanoğlu bir yeri adlandırırken, kullandığı ismin o mekânı, kültürü hatta kendisini yansıtmasını ister. Bu yönüyle yer adları, toplumun bir aynası olarak kabul görmektedir. Mahalle, cadde, sokak, meydan, bulvar gibi şehirsel mekânların adlandırılması da benzer özellikler taşımakla birlikte, bunlarda kullanılan isimlerin anma, hatırlama ve ulus kimlik oluşturma işlevleri de bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle, bu adlara şehir kimliğinin oluşumu ve yansıtılması bakımından önemli görevler yüklenmiştir. Bu çalışma da Erzincan şehrinin toponimisini bu yönüyle incelemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda Erzincan Belediyesi’nden temin edilen ve şehir alanı içerisinde kalan 57 mahalle, 147 cadde, 3 390 sokak, 5 meydan ve 6 bulvar adı ele alınmış ve bu adlar belli esaslara göre sınıflandırılmıştır. Buna göre, Erzincan’daki bahsi geçen şehirsel mekânlara önemli şahıs adlarının, cumhuriyetle ilgili adların ve şehit adlarının yaygın olarak verildiği görülmüştür. Bu yönüyle Erzincan şehrindeki adlandırmaların ulus kimlik oluşturma ve hatırlama paradigması ile örtüştüğü ve Erzincan şehrine bir kimlik kattığı tespit edilmiştir. Nitekim adlandırmalarda kullanılan Osmanlı padişahları, Cumhuriyet dönemi şahısları, dini önderler ve yakın zaman siyasi kişilikler dikkate alındığında, Erzincan şehrinde milliyetçi-muhafazakâr bir eğilimin varlığı görülebilmektedir.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136077983","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-17DOI: 10.53568/yyusbed.1310225
Nasrullah UZMAN
Ankara, 13 Ekim 1923’te başkent ilan edilmiştir. Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin örnek ve öncü şehri olması planlanan Ankara, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ciddi ilerleme sağlamıştır. 1946 yılında çok partili hayata geçilmiş, bundan 4 yıl sonra, 14 Mayıs 1950’de gerçekleşen seçimlerle Demokrat Parti iktidar olmuş ve 27 Mayıs 1960’taki askeri darbeye kadar sürecek olan “Demokrat Parti Dönemi” başlamıştır. Nüfus itibariyle Türkiye’nin ikinci büyük şehri olan başkent Ankara’da 1950 ve 1954 seçimlerini Demokrat Parti, 1957 seçimlerini ise Cumhuriyet Halk Partisi kazanmıştır. Demokrat Parti döneminde gerek ülke genelinde gerekse Ankara’da idari, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda ciddi değişimler yaşanmıştır. 1950 yılı ile mukayese edildiğinde 1960 yılı itibariyle Ankara’nın idari yapısında, nüfusunda, belediye hizmetlerinde, ekonomisinde, siyasetinde, eğitim, kültür ve sanat yapısında önemli değişikliklerin ve gelişmelerin yaşandığı görülmektedir. Bu makalede Demokrat Parti döneminde Ankara’nın idari, siyasi, sosyal, ekonomik yapısı arşiv belgeleri ve resmi yayınlar ışığında değerlendirilecektir.
{"title":"Demokrat Parti Döneminde Ankara","authors":"Nasrullah UZMAN","doi":"10.53568/yyusbed.1310225","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1310225","url":null,"abstract":"Ankara, 13 Ekim 1923’te başkent ilan edilmiştir. Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin örnek ve öncü şehri olması planlanan Ankara, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ciddi ilerleme sağlamıştır. 1946 yılında çok partili hayata geçilmiş, bundan 4 yıl sonra, 14 Mayıs 1950’de gerçekleşen seçimlerle Demokrat Parti iktidar olmuş ve 27 Mayıs 1960’taki askeri darbeye kadar sürecek olan “Demokrat Parti Dönemi” başlamıştır. Nüfus itibariyle Türkiye’nin ikinci büyük şehri olan başkent Ankara’da 1950 ve 1954 seçimlerini Demokrat Parti, 1957 seçimlerini ise Cumhuriyet Halk Partisi kazanmıştır. Demokrat Parti döneminde gerek ülke genelinde gerekse Ankara’da idari, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda ciddi değişimler yaşanmıştır. 1950 yılı ile mukayese edildiğinde 1960 yılı itibariyle Ankara’nın idari yapısında, nüfusunda, belediye hizmetlerinde, ekonomisinde, siyasetinde, eğitim, kültür ve sanat yapısında önemli değişikliklerin ve gelişmelerin yaşandığı görülmektedir. Bu makalede Demokrat Parti döneminde Ankara’nın idari, siyasi, sosyal, ekonomik yapısı arşiv belgeleri ve resmi yayınlar ışığında değerlendirilecektir.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136077981","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-16DOI: 10.53568/yyusbed.1281245
Güler ÖZYILDIRAN, Kübra KANTAR
Sümerbank, 1930’lu yıllardan 1990’lı yıllara kadar Anadolu’da yerli sanayinin kurulması ve yerli sanayi ürünlerinin herkese ulaşması için öncü bir kamu kurumu olmuştur. Sümerbank yapıları, mağazaları ve fabrika yerleşkeleri ile bulundukları kentin, kent ve mimarlık tarihinin önemli yapılarını oluşturmuştur. Bu nedenle Van kenti açısından incelenmesi ve kayıt altına alınması önemlidir. Sümerbank tarihçesi içinde ise, Türkiye’nin en doğusundaki bölge müdürlüğü merkezi olması bakımından Van önemlidir. Ancak Sümerbank’ın Van’daki yapıları hakkında literatürde yeterince yazılı bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca, 1990’lı yıllardaki özelleştirmeler sonrası ve 2011 Van depremleri sonrası bu yapıların çoğu, fonksiyonu ile beraber değişim geçirmiş veya yıkılmıştır. Bu çalışmada, Sümerbank’ın Van’daki faaliyetleri ve yapıları hakkında mimarlık tarihi araştırması ile endüstri mirasının incelenmesi ve belgelenmesi hedeflenmiştir. Araştırma, bu yapılar hakkında ulaşılabilen resmi kayıtların ve projelerin incelenmesi, ayakta olan yapıların yerinde gözlenmesi, dönemin tanıkları ile söyleşiler ve tüm bu verilerin analizinden oluşmaktadır. Bu çalışma kapsamında, Sümerbank Van Bölge Müdürlüğü binası ve mağazaları, Sümerbank Van Deri ve Kundura Fabrikası, Van Yün İpliği Fabrikası incelenmiştir.
{"title":"Sümerbank’ın Van’daki Faaliyetleri ve Yapıları","authors":"Güler ÖZYILDIRAN, Kübra KANTAR","doi":"10.53568/yyusbed.1281245","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1281245","url":null,"abstract":"Sümerbank, 1930’lu yıllardan 1990’lı yıllara kadar Anadolu’da yerli sanayinin kurulması ve yerli sanayi ürünlerinin herkese ulaşması için öncü bir kamu kurumu olmuştur. Sümerbank yapıları, mağazaları ve fabrika yerleşkeleri ile bulundukları kentin, kent ve mimarlık tarihinin önemli yapılarını oluşturmuştur. Bu nedenle Van kenti açısından incelenmesi ve kayıt altına alınması önemlidir. Sümerbank tarihçesi içinde ise, Türkiye’nin en doğusundaki bölge müdürlüğü merkezi olması bakımından Van önemlidir. Ancak Sümerbank’ın Van’daki yapıları hakkında literatürde yeterince yazılı bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca, 1990’lı yıllardaki özelleştirmeler sonrası ve 2011 Van depremleri sonrası bu yapıların çoğu, fonksiyonu ile beraber değişim geçirmiş veya yıkılmıştır. Bu çalışmada, Sümerbank’ın Van’daki faaliyetleri ve yapıları hakkında mimarlık tarihi araştırması ile endüstri mirasının incelenmesi ve belgelenmesi hedeflenmiştir. Araştırma, bu yapılar hakkında ulaşılabilen resmi kayıtların ve projelerin incelenmesi, ayakta olan yapıların yerinde gözlenmesi, dönemin tanıkları ile söyleşiler ve tüm bu verilerin analizinden oluşmaktadır. Bu çalışma kapsamında, Sümerbank Van Bölge Müdürlüğü binası ve mağazaları, Sümerbank Van Deri ve Kundura Fabrikası, Van Yün İpliği Fabrikası incelenmiştir.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136183224","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-16DOI: 10.53568/yyusbed.1300303
Ahmet TOKMAK, İlyas KARA
Bağımsızlık mücadelesinin varış noktası olarak Cumhuriyet, Türk halkı için 1923 tarihinde bir umut olarak doğmuştur. Cumhuriyet’in ilanı ile yeşeren bu umut tüm yurtta büyük bir coşku ve heyecanla karşılanmıştır. Kurtuluş Savaşı kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet kendisinden sonra aynı heyecan ve coşkuyla bugün hala yaşatılmaktadır. Cumhuriyet’ in ilan edildiği dönemde yurdun içinde bulunduğu zorlu koşullar Anadolu halkının fedakârlığı ve özverisi ile aşılmış, kentlerin yeniden inşası süreci ve savaştan çıkmış olmanın getirdiği sıkıntılar ise yönetimsel kararlılık, milli ekonomi politikaları ile çözüm bulmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın gazi kentlerinden biri olan İzmir işgalden bağımsızlığa kavuştuğu günlerde büyük bir yangın ile sınanmış ve yangının sebep olduğu zarar kentin büyük çaplı bir imar sürecini ortaya çıkarmıştır. Ancak bu durum kent halkına Cumhuriyet coşkusundan hiçbir şey kaybettirmemiştir. Kentin dört bir yanında karşılaşılan Cumhuriyet temsili anıtlar bunun en güzel ispatıdır. Bu çalışmada İzmir’in Cumhuriyet ile birlikte yeniden inşa edilme süreci ve şehrin işlek bölgelerinde yer alan anıtların Cumhuriyet temsili konu edilmiş, şehrin yeniden imarı sürecinde değişen mimari üslup ve anıtlara ilişkin değerlendirmeler fotoğraflarla sunulmuştur.
1923 年,作为独立斗争的终点,共和国作为土耳其人民的希望诞生了。这一希望随着共和国的宣布而绽放,受到了全国人民的热烈欢迎。被独立战争的英雄、土耳其共和国的缔造者加齐-穆斯塔法-凯末尔-阿塔图尔克(Gazi Mustafa Kemal Atatürk)称为其最伟大的作品的共和国,在他之后的今天,仍然以同样的激情和热情焕发着活力。在共和国宣告成立的时期,安纳托利亚人民以牺牲和自我牺牲的精神克服了国内的困难条件,以行政决心和国家经济政策解决了城市的重建进程和战争带来的问题。伊兹密尔作为独立战争中的老牌城市之一,在摆脱占领独立的日子里经受了一场大火的考验,大火造成的损失揭示了城市大规模重建的过程。然而,这种情况并没有让这座城市的人们失去对共和国的热情。遍布全城的共和国纪念碑就是最好的证明。本研究讨论了伊兹密尔与共和国的重建过程,以及位于城市繁华地段的纪念碑所代表的共和国,并通过照片对城市重建过程中不断变化的建筑风格和纪念碑进行了评价。
{"title":"The Reconstruction of Izmir with the Republic and the Representation of the Republic in Izmir City Monuments","authors":"Ahmet TOKMAK, İlyas KARA","doi":"10.53568/yyusbed.1300303","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1300303","url":null,"abstract":"Bağımsızlık mücadelesinin varış noktası olarak Cumhuriyet, Türk halkı için 1923 tarihinde bir umut olarak doğmuştur. Cumhuriyet’in ilanı ile yeşeren bu umut tüm yurtta büyük bir coşku ve heyecanla karşılanmıştır. Kurtuluş Savaşı kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet kendisinden sonra aynı heyecan ve coşkuyla bugün hala yaşatılmaktadır. Cumhuriyet’ in ilan edildiği dönemde yurdun içinde bulunduğu zorlu koşullar Anadolu halkının fedakârlığı ve özverisi ile aşılmış, kentlerin yeniden inşası süreci ve savaştan çıkmış olmanın getirdiği sıkıntılar ise yönetimsel kararlılık, milli ekonomi politikaları ile çözüm bulmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın gazi kentlerinden biri olan İzmir işgalden bağımsızlığa kavuştuğu günlerde büyük bir yangın ile sınanmış ve yangının sebep olduğu zarar kentin büyük çaplı bir imar sürecini ortaya çıkarmıştır. Ancak bu durum kent halkına Cumhuriyet coşkusundan hiçbir şey kaybettirmemiştir. Kentin dört bir yanında karşılaşılan Cumhuriyet temsili anıtlar bunun en güzel ispatıdır. Bu çalışmada İzmir’in Cumhuriyet ile birlikte yeniden inşa edilme süreci ve şehrin işlek bölgelerinde yer alan anıtların Cumhuriyet temsili konu edilmiş, şehrin yeniden imarı sürecinde değişen mimari üslup ve anıtlara ilişkin değerlendirmeler fotoğraflarla sunulmuştur.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"266 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136183069","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-15DOI: 10.53568/yyusbed.1337851
Erkan AFŞAR
Devletlerin ve toplumların tarihlerinde önemli günler her daim olmuştur. Tarihi süreçte kazanılan askerî ve siyasî zaferler sonrasında belli gün ve tarihler “milli bayram” kabul edilerek, devletlerin, toplumların güçlenmesi ve dönüşümünde, ulus bilincinin artırılmasında, toplumsal birlikteliğin sağlanmasında önemli katalizör görevi görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de 29 Ekim 1923 tarihi yeni Türk devletinin yeni rejiminin belirlendiği önemli milli günlerdendir. Cumhuriyet rejiminin yasalarla resmileştirilip bu doğrultuda bayram kutlamaların yapılması halkın rejime karşı aidiyet duygusunu da pekiştirmeyi hedeflemiştir.
Bu minvalde yurdun birçok yerinde olduğu gibi Doğu’daki illerde de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları belli bir program çerçevesinde coşku ve heyecan içerisinde gerçekleştirilmiştir. Mardin ve Hakkâri’de de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları da aynı coşku ve heyecanla kutlanmıştır. Özellikle bu iki Vilayetin kendine has farklı kodlarından kaynaklı yapısından dolayı merkezi idare bu tür milli bayram kutlamalarını önemsemiştir.
Çalışma kapsamında da 1934-1945 yılları arasında Mardin ve Hakkâri’de Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında nelerin hedeflendiğine, nelerin yapıldığına, arşiv ve resmi belgeler dikkate alınarak değinilmiştir.
{"title":"100.YILINDA CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARI VE DOĞU’DAKİ YANSIMALARI: MARDİN VE HAKKÂRİ (1934-1945)","authors":"Erkan AFŞAR","doi":"10.53568/yyusbed.1337851","DOIUrl":"https://doi.org/10.53568/yyusbed.1337851","url":null,"abstract":"Devletlerin ve toplumların tarihlerinde önemli günler her daim olmuştur. Tarihi süreçte kazanılan askerî ve siyasî zaferler sonrasında belli gün ve tarihler “milli bayram” kabul edilerek, devletlerin, toplumların güçlenmesi ve dönüşümünde, ulus bilincinin artırılmasında, toplumsal birlikteliğin sağlanmasında önemli katalizör görevi görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de 29 Ekim 1923 tarihi yeni Türk devletinin yeni rejiminin belirlendiği önemli milli günlerdendir. Cumhuriyet rejiminin yasalarla resmileştirilip bu doğrultuda bayram kutlamaların yapılması halkın rejime karşı aidiyet duygusunu da pekiştirmeyi hedeflemiştir.
 Bu minvalde yurdun birçok yerinde olduğu gibi Doğu’daki illerde de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları belli bir program çerçevesinde coşku ve heyecan içerisinde gerçekleştirilmiştir. Mardin ve Hakkâri’de de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları da aynı coşku ve heyecanla kutlanmıştır. Özellikle bu iki Vilayetin kendine has farklı kodlarından kaynaklı yapısından dolayı merkezi idare bu tür milli bayram kutlamalarını önemsemiştir. 
 Çalışma kapsamında da 1934-1945 yılları arasında Mardin ve Hakkâri’de Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında nelerin hedeflendiğine, nelerin yapıldığına, arşiv ve resmi belgeler dikkate alınarak değinilmiştir.","PeriodicalId":477338,"journal":{"name":"Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü dergisi","volume":"52 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135760356","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}