Pub Date : 2023-03-21DOI: 10.17556/erziefd.1143878
Sibel Ayas, Taner Atmaca
Bu araştırmanın temel amacı farklı kademelerdeki öğretmenlerin görüş ve deneyimleri doğrultusunda okullarda karşılaşılan çeşitli kayırmacılık davranışlarının nedenlerini ve etkilerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın diğer amacı ise kayırmacılık yapanların ve kendisine kayırmacılık yapılanların öne çıkan özelliklerini betimlemektir. Çalışmada nitel araştırma geleneği içerisinde yer alan olgubilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu kolay (uygun) örnekleme tekniği ile belirlenen ve Düzce ilinde görevli on öğretmen meydana getirmektedir. Araştırmanın verileri betimsel analiz ve içerik analizi ile çözümlenmiştir. Öne çıkan bulgulara göre öğretmenler en çok okullarda, informal ilişkilere dayalı kayırmacılığın, siyasi ya da dini görüş yakınlığından kaynaklı kayırmacılığın, hemşericiliğin, sendikal yanlılığın ve görev dağılımlarında çeşitli kayırmacılığın olduğunu belirtmektedir. Kayırmacılık yapan ve kendisine kayırmacılık yapılanlar meslek etiğini ihlal edenler, etik değerlere önem vermeyenler, haksız beklenti içinde olanlar ve mesleki başarısı düşük olanlardır. Kayırmacılık daha çok, çıkar ilişkisini sürdürmek için yapılmaktadır. Kayırmacılığın nedenleri arasında meslek etiği bilgisinden yoksun olma, gruplaşma, çıkar ilişkisi kurma, zayıf okul kültürü gibi faktörler sıralanmaktadır. Okullarda kayırmacılık hem öğretmenlerin meslek hayatlarına hem de okulun örgütsel yapısına-iklimine zarar vermektedir.
Bu araştırmanın temel amacıfarklıkademelerdekiğretmenlerin görüşve deneyimleri doğrultusunda okularda karşılaşı兰çeşitli kayırmacılık davranışlarınınnedenlerini ve etkilerini ortayaçıkarmaktır。Araştırmanın diğer amacıise kayırmacılık yapanların ve kendisie kayı。在工作场所,经典的学习传统被称为现象学。研究团队提供了一种简单(适当)的样本技术,并提供了十名在杜岑工作的教师。利用数字分析和内部分析对研究数据进行了分析。根据之前的调查结果,教师们表示,大多数学校都存在各种污染、非正式关系、政治或宗教近似、护理、工会错误和使命划分。那些诋毁和诋毁他们商业道德的人是那些不关心道德价值观的人,那些不公平和期望值低的人。更混乱的是继续它的关系。在腐败的原因中,劳动伦理信息的缺乏是分组、抽取、学校文化薄弱等因素。Okullarda kayırmacılık hemğretmenlerin meslek hayatlarına hem de okulunörgütsel yapısına iklimine zarar vermektedir。
{"title":"Okullarda Yaşanan Kayırmacı Davranış Örneklerinin Öğretmenlerin Deneyimlerine Göre İncelenmesi","authors":"Sibel Ayas, Taner Atmaca","doi":"10.17556/erziefd.1143878","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1143878","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın temel amacı farklı kademelerdeki öğretmenlerin görüş ve deneyimleri doğrultusunda okullarda karşılaşılan çeşitli kayırmacılık davranışlarının nedenlerini ve etkilerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın diğer amacı ise kayırmacılık yapanların ve kendisine kayırmacılık yapılanların öne çıkan özelliklerini betimlemektir. Çalışmada nitel araştırma geleneği içerisinde yer alan olgubilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu kolay (uygun) örnekleme tekniği ile belirlenen ve Düzce ilinde görevli on öğretmen meydana getirmektedir. Araştırmanın verileri betimsel analiz ve içerik analizi ile çözümlenmiştir. Öne çıkan bulgulara göre öğretmenler en çok okullarda, informal ilişkilere dayalı kayırmacılığın, siyasi ya da dini görüş yakınlığından kaynaklı kayırmacılığın, hemşericiliğin, sendikal yanlılığın ve görev dağılımlarında çeşitli kayırmacılığın olduğunu belirtmektedir. Kayırmacılık yapan ve kendisine kayırmacılık yapılanlar meslek etiğini ihlal edenler, etik değerlere önem vermeyenler, haksız beklenti içinde olanlar ve mesleki başarısı düşük olanlardır. Kayırmacılık daha çok, çıkar ilişkisini sürdürmek için yapılmaktadır. Kayırmacılığın nedenleri arasında meslek etiği bilgisinden yoksun olma, gruplaşma, çıkar ilişkisi kurma, zayıf okul kültürü gibi faktörler sıralanmaktadır. Okullarda kayırmacılık hem öğretmenlerin meslek hayatlarına hem de okulun örgütsel yapısına-iklimine zarar vermektedir.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"51 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67621484","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-08DOI: 10.17556/erziefd.1116283
E. Güven, Yusuf Sülün
Bu araştırmanın amacı ortaokul 5. sınıf fen konularında Arduino destekli robotik kodlama uygulamalarının öğrencilerin teknoloji kullanımına ve Fen Bilimleri dersine yönelik tutumları üzerine etkisinin incelenmesi ve yapılan uygulamalar hakkında öğrenci görüşlerinin tespit edilmesidir. Çalışmada karma araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ortaokul 5. sınıfta öğrenim gören 11 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma iki hafta veri toplama, dört hafta kodlama eğitimi ve beş hafta kodlama robotik etkinlikleri olmak üzere 11 hafta boyunca iki ders saati süresince STEM kulüp dersinde yürütülmüştür. Çalışmada veri toplamak amacıyla “Fen Bilimleri Dersi Tutum Ölçeği”, “Teknoloji Kullanımına Yönelik Tutum Ölçeği” ve “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” kullanılmıştır. Elde edilen nicel verilerin analizinde bağımlı gruplar arasındaki ölçümler için ön ve son test puan ortalamalarını karşılaştırmak amacıyla non-parametrik testlerden biri olan Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, Arduino destekli robotik kodlama etkinliklerinin öğrencilerin fen bilimleri dersine karşı ve derslerde teknoloji kullanımına yönelik tutumlarını artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin teknolojinin bilimsel bilgileri öğrenmede kullanılmasını istediklerini, robotik kodlama gibi teknolojiler ile etkinlikler yapmanın eğlenceli olduğunu ve günlük hayatta çeşitli sorunları robotik kodlama uygulamaları ile çözebileceklerini ifade ettikleri belirlenmiştir.
这项研究的目的是在中学五年级进行学习。在某些情况下,学生们被诊断为使用学生的技术对Arduino支持的机器人编码应用程序的影响以及对围栏科学行为的研究。工作中使用的因果报应研究方法。研究组5。我已经在课堂上学习了11个学生。两周的数据收集、四周的编码训练和五周的编码机器人活动,然后在11周内上两个小时的STEM俱乐部课程。为了收集工作中的数据,使用了“坏科学图图姆尺寸”、“技术指南尺寸”和“半成品视觉形式”。Wilcoxon用于非参数序列检验,以比较收集数据分析中依赖组测量的预测测试点和最终测试点。在分析样式表数据时,使用了beta分析方法。Araştırma sonucunda,Arduino destekli robotik kodlama etkinliklerinéğrencilerin fen bilimleri dersine karşıve derslerde teknoloji kullanına yönelik tututumlarınıartırdığıtespit edilmiştir。再加上学校五年级。值得注意的是,该班的学生希望使用科学信息,使用机器人编码等技术很有趣,他们可以通过机器人编码应用程序解决日常生活中的各种问题。
{"title":"ORTAOKUL 5. SINIF FEN ÖĞRETİMİNDE ARDUİNO DESTEKLİ ROBOTİK KODLAMA ETKİNLİKLERİNİN KULLANILMASI","authors":"E. Güven, Yusuf Sülün","doi":"10.17556/erziefd.1116283","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1116283","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı ortaokul 5. sınıf fen konularında Arduino destekli robotik kodlama uygulamalarının öğrencilerin teknoloji kullanımına ve Fen Bilimleri dersine yönelik tutumları üzerine etkisinin incelenmesi ve yapılan uygulamalar hakkında öğrenci görüşlerinin tespit edilmesidir. Çalışmada karma araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ortaokul 5. sınıfta öğrenim gören 11 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma iki hafta veri toplama, dört hafta kodlama eğitimi ve beş hafta kodlama robotik etkinlikleri olmak üzere 11 hafta boyunca iki ders saati süresince STEM kulüp dersinde yürütülmüştür. Çalışmada veri toplamak amacıyla “Fen Bilimleri Dersi Tutum Ölçeği”, “Teknoloji Kullanımına Yönelik Tutum Ölçeği” ve “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” kullanılmıştır. Elde edilen nicel verilerin analizinde bağımlı gruplar arasındaki ölçümler için ön ve son test puan ortalamalarını karşılaştırmak amacıyla non-parametrik testlerden biri olan Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, Arduino destekli robotik kodlama etkinliklerinin öğrencilerin fen bilimleri dersine karşı ve derslerde teknoloji kullanımına yönelik tutumlarını artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin teknolojinin bilimsel bilgileri öğrenmede kullanılmasını istediklerini, robotik kodlama gibi teknolojiler ile etkinlikler yapmanın eğlenceli olduğunu ve günlük hayatta çeşitli sorunları robotik kodlama uygulamaları ile çözebileceklerini ifade ettikleri belirlenmiştir.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67621305","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-02DOI: 10.17556/erziefd.1063242
Adem Başıbüyük, Ş. Pala
Türkiye’de ve dünyada insanlık için en önemli sorunlardan birisi afetlerdir ve afetlerin oluşumunu engelleme konusunda insanların yapabilecekleri sınırlıdır. Bu nedenle afetlere yönelik alınabilecek en etkili önlemlerden birisi afet konusunda eğitimli bireyler yetiştirmektir. Bunun için dünyada olduğu gibi ülkemizde de eğitimin her kademesindeki öğretim programlarında afet eğitimine yer verilmektedir. Çalışmada insan ve çevre etkileşiminin yoğun olarak ele alındığı hayat bilgisi, sosyal bilgiler ve coğrafya derslerinin afet eğitimi açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışma için ihtiyaç duyulan içeriğe sahip dokümanlar öğretim programları olduğu için çalışmada yöntem olarak doküman incelemesi kullanılmıştır. Doküman olarak 2018 yılında güncellenen hayat bilgisi, sosyal bilgiler ve coğrafya dersi öğretim programları incelenmiştir. Çalışma sonucunda incelenen öğretim programları içerisinde afet eğitimine yönelik en fazla kazanıma coğrafya dersi öğretim programında yer verildiğine ulaşılmıştır. Öğretim programlarında; afet bilgisi, afet süreci ve doğa-insan etkileşimi temalarına yönelik içeriklere yer verilmiştir. Bu durum üç öğretim programı arasında afet eğitimi konusunda bu üç tema açısından birbirlerini tamamlayan bir yapıda olduğunu göstermektedir. Buna karşılık yardımlaşma ve dayanışma temasına yönelik içeriklere ise hayat bilgisi ve sosyal bilgiler dersi öğretim programlarında yer verildiği ancak coğrafya dersi öğretim programında yer verilmediğine ulaşılmıştır. Ayrıca öğretim programlarında büyük çoğunlukla bilişsel alana yönelik kazanımlara yer verilmiştir. Ayrıca afet eğitimini içeren kazanımlarda genel olarak sınıf seviyeleri yükseldikçe bilişsel alanın daha üst basamaklara yer verildiğine ulaşılmıştır.
{"title":"Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler ve Coğrafya Dersi Öğretim Programları Kazanımlarının Afet Eğitimi Açısından İncelenmesi","authors":"Adem Başıbüyük, Ş. Pala","doi":"10.17556/erziefd.1063242","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1063242","url":null,"abstract":"Türkiye’de ve dünyada insanlık için en önemli sorunlardan birisi afetlerdir ve afetlerin oluşumunu engelleme konusunda insanların yapabilecekleri sınırlıdır. Bu nedenle afetlere yönelik alınabilecek en etkili önlemlerden birisi afet konusunda eğitimli bireyler yetiştirmektir. Bunun için dünyada olduğu gibi ülkemizde de eğitimin her kademesindeki öğretim programlarında afet eğitimine yer verilmektedir. Çalışmada insan ve çevre etkileşiminin yoğun olarak ele alındığı hayat bilgisi, sosyal bilgiler ve coğrafya derslerinin afet eğitimi açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışma için ihtiyaç duyulan içeriğe sahip dokümanlar öğretim programları olduğu için çalışmada yöntem olarak doküman incelemesi kullanılmıştır. Doküman olarak 2018 yılında güncellenen hayat bilgisi, sosyal bilgiler ve coğrafya dersi öğretim programları incelenmiştir. Çalışma sonucunda incelenen öğretim programları içerisinde afet eğitimine yönelik en fazla kazanıma coğrafya dersi öğretim programında yer verildiğine ulaşılmıştır. Öğretim programlarında; afet bilgisi, afet süreci ve doğa-insan etkileşimi temalarına yönelik içeriklere yer verilmiştir. Bu durum üç öğretim programı arasında afet eğitimi konusunda bu üç tema açısından birbirlerini tamamlayan bir yapıda olduğunu göstermektedir. Buna karşılık yardımlaşma ve dayanışma temasına yönelik içeriklere ise hayat bilgisi ve sosyal bilgiler dersi öğretim programlarında yer verildiği ancak coğrafya dersi öğretim programında yer verilmediğine ulaşılmıştır. Ayrıca öğretim programlarında büyük çoğunlukla bilişsel alana yönelik kazanımlara yer verilmiştir. Ayrıca afet eğitimini içeren kazanımlarda genel olarak sınıf seviyeleri yükseldikçe bilişsel alanın daha üst basamaklara yer verildiğine ulaşılmıştır.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48776425","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-28DOI: 10.17556/erziefd.1199092
Tülay İLHAN İYİ, Aysel ESEN ÇOBAN
Bu çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin yaşam becerilerinin öğretimine ilişkin görüş ve uygulamalarının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. MEB’e bağlı bağımsız anaokullarında görev yapan 24 öğretmen çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen Yaşam Becerileri Öğretimi Görüşme Formu ile toplanmış ve içerik analizi ile analiz edilmiştir. Bulgular incelendiğinde, öğretmenlerin yaşam becerilerine ilişkin doğru tanımlamalar yaptıkları ve bu becerilerin okul öncesi dönem çocuklarına öğretilmesini gerekli ve önemli buldukları belirlenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin çoğunluğu yaşam becerileri öğretimine ilişkin kendilerini yeterli hissettiklerini ancak bu konuda bir eğitim verilirse katılmak isteyeceklerini ifade etmişlerdir. Buna ek olarak, çalışma grubunun çoğunluğu MEB Okul Öncesi Eğitim Programını yaşam becerileri öğretimi açısından yetersiz bulduğunu belirtmiştir. Öğretmenlerin yaşam becerilerine ilişkin uygulamaları incelendiğinde ise; çocukların yaşam becerilerini desteklemek için farklı öğretim yöntem ve teknikleri kullandıkları ve bu becerileri etkinlikler ve rutinler aracılığıyla öğretim sürecine dahil ettikleri saptanmıştır. Diğer taraftan; yaşam becerilerini çocuklara öğretirken aile, materyal-ortam ve çocuk kaynaklı bazı zorluklarla karşılaştıkları ortaya konmuştur. Araştırmanın bulguları doğrultusunda okul öncesi öğretmenlerinin seminerler ve koçluk programları gibi hizmet içi eğitimlerle desteklenmesi önerilmektedir.
{"title":"Okul Öncesi Öğretmenlerinin Yaşam Becerilerine İlişkin Görüş ve Uygulamalarının İncelenmesi","authors":"Tülay İLHAN İYİ, Aysel ESEN ÇOBAN","doi":"10.17556/erziefd.1199092","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1199092","url":null,"abstract":"Bu çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin yaşam becerilerinin öğretimine ilişkin görüş ve uygulamalarının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. MEB’e bağlı bağımsız anaokullarında görev yapan 24 öğretmen çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen Yaşam Becerileri Öğretimi Görüşme Formu ile toplanmış ve içerik analizi ile analiz edilmiştir. Bulgular incelendiğinde, öğretmenlerin yaşam becerilerine ilişkin doğru tanımlamalar yaptıkları ve bu becerilerin okul öncesi dönem çocuklarına öğretilmesini gerekli ve önemli buldukları belirlenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin çoğunluğu yaşam becerileri öğretimine ilişkin kendilerini yeterli hissettiklerini ancak bu konuda bir eğitim verilirse katılmak isteyeceklerini ifade etmişlerdir. Buna ek olarak, çalışma grubunun çoğunluğu MEB Okul Öncesi Eğitim Programını yaşam becerileri öğretimi açısından yetersiz bulduğunu belirtmiştir. Öğretmenlerin yaşam becerilerine ilişkin uygulamaları incelendiğinde ise; çocukların yaşam becerilerini desteklemek için farklı öğretim yöntem ve teknikleri kullandıkları ve bu becerileri etkinlikler ve rutinler aracılığıyla öğretim sürecine dahil ettikleri saptanmıştır. Diğer taraftan; yaşam becerilerini çocuklara öğretirken aile, materyal-ortam ve çocuk kaynaklı bazı zorluklarla karşılaştıkları ortaya konmuştur. Araştırmanın bulguları doğrultusunda okul öncesi öğretmenlerinin seminerler ve koçluk programları gibi hizmet içi eğitimlerle desteklenmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67621517","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-21DOI: 10.17556/erziefd.1172153
Fatih Furkan Eğri̇taş, Tayfun Eser, B. Genç, Ahmet Ayaz
Bu araştırmanın amacı özel okullarda çalışan öğretmenlerin işten ayrılma niyetleri üzerinde kariyer kaynaklarının rolünü incelemektir. Bu amaç doğrultusunda uygun örnekleme yöntemi kullanılarak Gaziantep ilinde yer alan özel okullarda çalışan, yaşları 23 ile 60 arasındaki 144 kadın ve 120 erkek olmak üzere toplam 264 öğretmenden veri toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak Kariyer Kaynakları Ölçeği, İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Veri toplama süreci sonucunda elde edilen veriler ile işten ayrılma niyeti yüksek ve düşük gruplar belirlenmiş ve ikili lojistik regresyon analizi kullanılarak bu grupları ayırmada kariyer kaynakları modeli test edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kariyer kaynaklarından çevresel kariyer kaynakları ve kariyer yönetim kaynaklarının işten ayrılma niyeti düşük ve yüksek grupları manidar bir şekilde birbirinden ayırdığı; insan sermayesi kaynakları ve motivasyonel kariyer kaynaklarının grupları ayırmada manidar bir katkısının olmadığı tespit edilmiştir. Çevresel kariyer kaynakları ve kariyer yönetim kaynaklarının grupları doğru ayırma yüzdesi %75,7 olarak belirlenmiştir. Araştırma sonuçları, özel okullarda çalışan öğretmenler ve okul yöneticileri bağlamında ilgili literatür ışığında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
{"title":"Özel Okullarda Çalışan Öğretmenlerde İşten Ayrılma Niyeti Üzerinde Kariyer Kaynaklarının Rolü","authors":"Fatih Furkan Eğri̇taş, Tayfun Eser, B. Genç, Ahmet Ayaz","doi":"10.17556/erziefd.1172153","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1172153","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı özel okullarda çalışan öğretmenlerin işten ayrılma niyetleri üzerinde kariyer kaynaklarının rolünü incelemektir. Bu amaç doğrultusunda uygun örnekleme yöntemi kullanılarak Gaziantep ilinde yer alan özel okullarda çalışan, yaşları 23 ile 60 arasındaki 144 kadın ve 120 erkek olmak üzere toplam 264 öğretmenden veri toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak Kariyer Kaynakları Ölçeği, İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Veri toplama süreci sonucunda elde edilen veriler ile işten ayrılma niyeti yüksek ve düşük gruplar belirlenmiş ve ikili lojistik regresyon analizi kullanılarak bu grupları ayırmada kariyer kaynakları modeli test edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kariyer kaynaklarından çevresel kariyer kaynakları ve kariyer yönetim kaynaklarının işten ayrılma niyeti düşük ve yüksek grupları manidar bir şekilde birbirinden ayırdığı; insan sermayesi kaynakları ve motivasyonel kariyer kaynaklarının grupları ayırmada manidar bir katkısının olmadığı tespit edilmiştir. Çevresel kariyer kaynakları ve kariyer yönetim kaynaklarının grupları doğru ayırma yüzdesi %75,7 olarak belirlenmiştir. Araştırma sonuçları, özel okullarda çalışan öğretmenler ve okul yöneticileri bağlamında ilgili literatür ışığında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47910248","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de yükseköğretim düzeyinde mobil öğrenmeye yönelik yayınlanmış bilimsel makalelerin eğilimlerini incelemek ve sonuçlarını sentezlemektir. Araştırmada, karma araştırma sentezi yöntemi benimsenmiş ve 2010-2020 yılları arasında yayınlanan 80 makalenin sonuçları sentezlenmiştir. Öne çıkan sonuçlardan bazıları şunlardır: Yükseköğretim düzeyinde mobil öğrenmeye yönelik çalışmalar son yıllarda artış göstermiştir. Çalışmalarda en fazla nicel araştırma yöntemi ve tarama deseni tercih edilmiştir. Deneysel ve nitel araştırmalar nispeten azdır. Örneklem olarak en sık öğrencilerle çalışılmıştır. Ölçek, en fazla kullanılan veri toplama aracı iken t test en çok başvurulan veri analiz yöntemi olmuştur. Sentezlenen sonuçlara göre mobil öğrenmeye yönelik görüş ve tutumlar genel olarak olumludur. Mobil öğrenmeye hazırbulunuşluk iyi düzeydedir. Mobil öğrenme öğrenciye bağımsızlık, bireysel öğrenme ve özgürlük sağladığı için etkili bulunmaktadır. Mobil öğrenmenin öğrenci motivasyonunu ve performansını arttırdığı düşünülmektedir. Ders içi ve ders dışı etkinliklerde mobil öğrenmeden yararlanılabilir. Mobil öğrenmede yeni teknolojilerle öğrenme kaynakları zenginleştirilmektedir. Yükseköğretimde mobil öğrenmeden en fazla yabancı dil öğretiminde yararlanılmaktadır. Özellikle mobil cihazlar yardımıyla kelime öğretimi etkili bulunmaktadır. Teknik ve ekonomik sınırlılıklar kontrol altında tutulabilir ve öğrenci dikkati sınıf içi etkinliklere çekilebilirse mobil öğrenmeden yüz yüze eğitimde destek unsur olarak faydalanılabilir.
这项研究的目的是审查和综合土耳其教育水平科学文章的趋势和结果。Araştırmada,karma Araştşrma sentzi yöntemi benimsenmişve 2010-2020年yıllarıarasında yayınlanan 80 makalnin sonuçlarısentzlenmiştir。之前的一些结果是,移动学习在过去几年中有所增加。工作中选择了最常见的研究方法和扫描方法。实验研究和模拟研究低于该比率。例如,他和大多数学生一起工作。大小是最常用的数据收集工具,也是最常用的测试数据分析方法。综合的结果是,移动学习的视觉和行为通常是可能的。准备好学习手机是很好的。流动学习对学生的自由、个体学习和自由都有影响。这是因为学生在移动学习中的动机和表现被认为会提高。这是一个很好的例子。移动学习削弱了利用新技术进行学习的来源。我的教学是在学习手机之前先用外语。特别是,移动设备的使用会影响词汇学习。技术和经济限制是可以控制的,如果学生能够专注于内心活动,他们可以在不学习移动技能的情况下进行面部训练。
{"title":"Yükseköğretimde Mobil Öğrenme: Bir Karma Araştırma Sentezi","authors":"Saadet Aylin Yağan","doi":"10.17556/erziefd.884448","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.884448","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de yükseköğretim düzeyinde mobil öğrenmeye yönelik yayınlanmış bilimsel makalelerin eğilimlerini incelemek ve sonuçlarını sentezlemektir. Araştırmada, karma araştırma sentezi yöntemi benimsenmiş ve 2010-2020 yılları arasında yayınlanan 80 makalenin sonuçları sentezlenmiştir. Öne çıkan sonuçlardan bazıları şunlardır: Yükseköğretim düzeyinde mobil öğrenmeye yönelik çalışmalar son yıllarda artış göstermiştir. Çalışmalarda en fazla nicel araştırma yöntemi ve tarama deseni tercih edilmiştir. Deneysel ve nitel araştırmalar nispeten azdır. Örneklem olarak en sık öğrencilerle çalışılmıştır. Ölçek, en fazla kullanılan veri toplama aracı iken t test en çok başvurulan veri analiz yöntemi olmuştur. Sentezlenen sonuçlara göre mobil öğrenmeye yönelik görüş ve tutumlar genel olarak olumludur. Mobil öğrenmeye hazırbulunuşluk iyi düzeydedir. Mobil öğrenme öğrenciye bağımsızlık, bireysel öğrenme ve özgürlük sağladığı için etkili bulunmaktadır. Mobil öğrenmenin öğrenci motivasyonunu ve performansını arttırdığı düşünülmektedir. Ders içi ve ders dışı etkinliklerde mobil öğrenmeden yararlanılabilir. Mobil öğrenmede yeni teknolojilerle öğrenme kaynakları zenginleştirilmektedir. Yükseköğretimde mobil öğrenmeden en fazla yabancı dil öğretiminde yararlanılmaktadır. Özellikle mobil cihazlar yardımıyla kelime öğretimi etkili bulunmaktadır. Teknik ve ekonomik sınırlılıklar kontrol altında tutulabilir ve öğrenci dikkati sınıf içi etkinliklere çekilebilirse mobil öğrenmeden yüz yüze eğitimde destek unsur olarak faydalanılabilir.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48760046","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-14DOI: 10.17556/erziefd.1161146
A. Şahin, Saadet Zoraloğlu, Nergiz KARDAŞ İŞLER
Türkiye’de okula başlama yaşı 6287 sayılı Kanun ile düzenlenmiş ve böylelikle 2012-2013 öğretim yılında 60 aylık çocuklar da okula başlamıştır. Bu araştırmanın amacı, okula başlayan 60-68 aylık çocukların ve ebeveynlerinin yaşantılarını, kendi görüşleri doğrultusunda derinlemesine incelemektir. Olgubilim (fenomenoloji) yöntemi ile desenlenen bu araştırmada veriler görüşme yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın katılımcılarını 2012-2013 öğretim yılında okula başlamış olan 23 çocuk ve 20 ebeveyn oluşturmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme ile toplanan verilerden elde edilen bulgular, okula gönderme nedenleri, yaşantılar ve yaşantılarına dayanan öneriler olmak üzere üç farklı kategoride sunulmuştur. Ebeveynler 4+4+4 düzenlemesi veya kendi istekleri nedeni ile çocuklarını okula göndermişlerdir. Çocukların ve ebeveynlerinin aktardığı yaşantılar; çocukların erken yaşta okula başlamaları nedeniyle okul yıllarında aile, öğretmen ve akran etkileşiminde çeşitli olumlu ve olumsuz deneyimleri göstermiştir. İlkokul döneminde, çocukların bireysel gelişimlerinin yeterli olgunluğa erişememesinden kaynaklı yaşananlar, ortaokul ve lise dönemine de bazı boyutlarda yansımıştır. Çocuklar ve ebeveynler kendi deneyimleri doğrultusunda; okul öncesi eğitimin gerekliliğini, okula başlama yaşının yeniden düzenlenmesini, okulların ve yapılan düzenlemelerin çocuğa uygun şekilde gerçekleştirilmesini önermişlerdir. Bu doğrultuda araştırmanın sonucunda; okula başlama yaşındaki düzenlemenin bilimsel bir temelde yapılması, okul öncesi eğitimin zorunlu olması, öğretmenlerin öğretimi farklılaştırması, okulun ve öğretim programının çocuğa uygun biçimde düzenlenmesi önerilmiştir.
在土耳其,有6287所学校是依法组织的,因此2012-2013年有60个月的学生开始上学。这项研究的目的是在孩子和父母自己的访谈中,探索他们从60到68个月的学校生活。在这项研究中,数据是以与现象相互作用的形式收集的。研究参与者创建了23名2012-2013年开始上学的儿童和20名家长。从半配置会议收集的数据中收集的结果分为三类,分别是基于生活和生活的建议。父母送孩子上学是为了4+4+4或出于自己的原因。Çocukların ve ebeveynlerinin aktardığıyaşantılar;孩子们在早年就开始上学,在家庭、老师和首字母缩略词的互动中表现出不同的积极和消极经历。在入学初期,孩子的个体发展体现在一些维度上,包括高中和高中。当孩子和父母引导他们自己的经历时,学前教育的需求将根据学校和有组织的儿童进行重组和实施。作为该研究的结果,建议学校教育以科学为基础,以学前教育的需要、教师教学的差异化、学校的组织和适合儿童的教育计划为基础。
{"title":"4+4+4 Düzenlemesiyle Okula Erken Yaşta Başlayan Çocuklar: “Bir Yaş Daha Büyük Olsaydım Çok Daha İyi Olurdu!”","authors":"A. Şahin, Saadet Zoraloğlu, Nergiz KARDAŞ İŞLER","doi":"10.17556/erziefd.1161146","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1161146","url":null,"abstract":"Türkiye’de okula başlama yaşı 6287 sayılı Kanun ile düzenlenmiş ve böylelikle 2012-2013 öğretim yılında 60 aylık çocuklar da okula başlamıştır. Bu araştırmanın amacı, okula başlayan 60-68 aylık çocukların ve ebeveynlerinin yaşantılarını, kendi görüşleri doğrultusunda derinlemesine incelemektir. Olgubilim (fenomenoloji) yöntemi ile desenlenen bu araştırmada veriler görüşme yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın katılımcılarını 2012-2013 öğretim yılında okula başlamış olan 23 çocuk ve 20 ebeveyn oluşturmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme ile toplanan verilerden elde edilen bulgular, okula gönderme nedenleri, yaşantılar ve yaşantılarına dayanan öneriler olmak üzere üç farklı kategoride sunulmuştur. Ebeveynler 4+4+4 düzenlemesi veya kendi istekleri nedeni ile çocuklarını okula göndermişlerdir. Çocukların ve ebeveynlerinin aktardığı yaşantılar; çocukların erken yaşta okula başlamaları nedeniyle okul yıllarında aile, öğretmen ve akran etkileşiminde çeşitli olumlu ve olumsuz deneyimleri göstermiştir. İlkokul döneminde, çocukların bireysel gelişimlerinin yeterli olgunluğa erişememesinden kaynaklı yaşananlar, ortaokul ve lise dönemine de bazı boyutlarda yansımıştır. Çocuklar ve ebeveynler kendi deneyimleri doğrultusunda; okul öncesi eğitimin gerekliliğini, okula başlama yaşının yeniden düzenlenmesini, okulların ve yapılan düzenlemelerin çocuğa uygun şekilde gerçekleştirilmesini önermişlerdir. Bu doğrultuda araştırmanın sonucunda; okula başlama yaşındaki düzenlemenin bilimsel bir temelde yapılması, okul öncesi eğitimin zorunlu olması, öğretmenlerin öğretimi farklılaştırması, okulun ve öğretim programının çocuğa uygun biçimde düzenlenmesi önerilmiştir.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67621196","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-13DOI: 10.17556/erziefd.1097607
Elif Elumar, Sunagül SANİ-BOZKURT
Aileye katılan her birey, diğer aile bireyleri üzerinde etkiye sahip olmaktadır. Söz konusu aileye yeni katılan birey özel gereksinimli olduğunda ebeveynlerin ve ailedeki diğer bireylerin yaşam döngülerini ve bakış açılarını değiştirebilmektedir. Bu araştırmanın amacı, özel gereksinimli çocuğa sahip ebeveynlerin özel gereksinimli ilk çocuklarından sonra ikinci çocuğa sahip olma fikrine ilişkin bakış açılarının belirlenmesi ve ebeveynlerin özel gereksinimli çocukları hakkında tipik gelişim gösteren kardeşlerinden beklentilerinin neler olduğunun açıklanmasıdır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmaya özel gereksinimli ve tipik gelişim gösteren çocuğa sahip 11 ebeveyn katılmıştır. Katılımcılarla yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcılardan elde edilen veriler Nvivo12 programı ile analiz edilmiştir. Araştırma bulgularında ebeveynlerden bazılarının duygusal tükenmişlik yaşarken, bazılarının psikolojik iyilik halinde oldukları görülmektedir. Duygusal tükenmişlik yaşayan ebeveynlerin otizm spektrum bozukluğuna sahip çocukların ebeveynleri olduğu görülürken; psikolojik iyilik halinde bulunan ebeveynlerin Down sendromlu ya da hafif zihinsel yetersizliği olan çocukların ebeveynleri olduğu göze çarpmaktadır. Ebeveynlerin tipik gelişim gösteren kardeşlerden beklentilerinin kardeşlerini sahiplenmesi ve onları koruması olduğu araştırma bulgularının önemli bulgularından biridir. Araştırma sonucunda, özel gereksinimli çocuğa sahip ailelerin her iki çocuklarıyla da nitelikli vakit geçirebilmeleri için psikolojik destek hizmetlerine ihtiyaç duydukları ifade edilmektedir.
{"title":"Özel Gereksinimli Çocuğa Sahip Ebeveynlerin Tipik Gelişim Gösteren Çocuklarından Beklentileri","authors":"Elif Elumar, Sunagül SANİ-BOZKURT","doi":"10.17556/erziefd.1097607","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1097607","url":null,"abstract":"Aileye katılan her birey, diğer aile bireyleri üzerinde etkiye sahip olmaktadır. Söz konusu aileye yeni katılan birey özel gereksinimli olduğunda ebeveynlerin ve ailedeki diğer bireylerin yaşam döngülerini ve bakış açılarını değiştirebilmektedir. Bu araştırmanın amacı, özel gereksinimli çocuğa sahip ebeveynlerin özel gereksinimli ilk çocuklarından sonra ikinci çocuğa sahip olma fikrine ilişkin bakış açılarının belirlenmesi ve ebeveynlerin özel gereksinimli çocukları hakkında tipik gelişim gösteren kardeşlerinden beklentilerinin neler olduğunun açıklanmasıdır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmaya özel gereksinimli ve tipik gelişim gösteren çocuğa sahip 11 ebeveyn katılmıştır. Katılımcılarla yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcılardan elde edilen veriler Nvivo12 programı ile analiz edilmiştir. Araştırma bulgularında ebeveynlerden bazılarının duygusal tükenmişlik yaşarken, bazılarının psikolojik iyilik halinde oldukları görülmektedir. Duygusal tükenmişlik yaşayan ebeveynlerin otizm spektrum bozukluğuna sahip çocukların ebeveynleri olduğu görülürken; psikolojik iyilik halinde bulunan ebeveynlerin Down sendromlu ya da hafif zihinsel yetersizliği olan çocukların ebeveynleri olduğu göze çarpmaktadır. Ebeveynlerin tipik gelişim gösteren kardeşlerden beklentilerinin kardeşlerini sahiplenmesi ve onları koruması olduğu araştırma bulgularının önemli bulgularından biridir. Araştırma sonucunda, özel gereksinimli çocuğa sahip ailelerin her iki çocuklarıyla da nitelikli vakit geçirebilmeleri için psikolojik destek hizmetlerine ihtiyaç duydukları ifade edilmektedir.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67621125","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Robotlar, güncel bir öğretim teknolojisi olarak öğrenme ortamlarında giderek daha fazla yer bulmaktadır. Eğitimin her kademesindeki öğrencilere ilgi çekici öğrenme deneyimleri için fırsat sunan bu araçlar, özel gereksinimli bireyler için de aynı potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, özel gereksinimli bireylerin eğitiminde robotiğin öğrenme materyali olarak kullanıldığı çalışmalar incelenmiştir. ScienceDirect, Springer, ERIC, TR Dizin ve IEEE Xplore veri tabanlarında 2012-2021 yılları arasında yayımlanmış, öğrenme materyali olarak robotiğin kullanımını ele alan 25 makale, betimsel içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, robotların bir öğrenme materyali olarak özel eğitimde olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu göstermiştir. Konuyla ilgili çalışmaların özellikle son yıllarda ivme kazandığı görülmüştür. Ağırlıklı olarak otizmli bireylerlerin katıldığı araştırmalar yapılmakla birlikte işitme ve zihinsel yetersizliği, serebral palsi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve down sendromu olan bireyleri kapsayan çalışmalar da bulunmaktadır. İncelenen makalelerde öğretim materyali olarak genellikle insansı robotların tercih edildiği, sosyal gelişim ve etkileşim, iletişim, duygusal gelişim gibi beceriler üzerine odaklanıldığı görülmektedir.
作为一种现代教学技术,机器人将在学习环境中找到更多的空间。这些工具对学生在每节课上学习有趣课程具有同样的潜力。在这项研究中,研究了机器人作为学习材料的特殊需求。ScienceDirect、Springer、ERIC、TR Directory和IEEE Xplore数据库已使用25篇对称内容分析文章进行了分析,这些文章在2012年至2021年间作为学习材料分发。Araştırmadan elde edilen bulgular,robotların birğrenme materyali olaaközel eğitimde olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu göstermiştir。特别是,过去几年的研究取得了成功。几项涉及自闭症的研究包括听力和精神功能不全、脊椎掌、注意力缺陷、多动障碍和下游综合征。在监控文章中,教材通常侧重于社交发展和互动、沟通、情感发展等技能。
{"title":"Özel Gereksinimli Bireyler için Öğrenme Materyali Olarak Robotlar","authors":"Y. Karal, Duygu Taşdemi̇r, Sakine Öngöz","doi":"10.17556/erziefd.994710","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.994710","url":null,"abstract":"Robotlar, güncel bir öğretim teknolojisi olarak öğrenme ortamlarında giderek daha fazla yer bulmaktadır. Eğitimin her kademesindeki öğrencilere ilgi çekici öğrenme deneyimleri için fırsat sunan bu araçlar, özel gereksinimli bireyler için de aynı potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, özel gereksinimli bireylerin eğitiminde robotiğin öğrenme materyali olarak kullanıldığı çalışmalar incelenmiştir. ScienceDirect, Springer, ERIC, TR Dizin ve IEEE Xplore veri tabanlarında 2012-2021 yılları arasında yayımlanmış, öğrenme materyali olarak robotiğin kullanımını ele alan 25 makale, betimsel içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, robotların bir öğrenme materyali olarak özel eğitimde olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu göstermiştir. Konuyla ilgili çalışmaların özellikle son yıllarda ivme kazandığı görülmüştür. Ağırlıklı olarak otizmli bireylerlerin katıldığı araştırmalar yapılmakla birlikte işitme ve zihinsel yetersizliği, serebral palsi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve down sendromu olan bireyleri kapsayan çalışmalar da bulunmaktadır. İncelenen makalelerde öğretim materyali olarak genellikle insansı robotların tercih edildiği, sosyal gelişim ve etkileşim, iletişim, duygusal gelişim gibi beceriler üzerine odaklanıldığı görülmektedir.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47762000","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-01DOI: 10.17556/erziefd.1092716
Kubra Polat, Levent Akgün
Proof is one of the main components of both mathematics and mathematics education. However, students and teachers at every level have difficulties in proof and proof teaching. Presenting alternative proof methods to students will not only provide rich learning environment but also allow the student to have different perspectives by providing alternative ways they can apply for constructing a proof. Visual proofs are one of the alternative proof methods. Although visual proofs are considered as useful tools in mathematics education, there are very few studies about the application of these proofs, especially in the high school curriculum. The visual proofs are seen as valuable tools for mathematics education; it is planned to investigate the views of high school students and their teacher about visual proof. Case study method is used in the study. Participants of the study consisted of four high school students who are ninth-graders. For the second semester sixteen activities of visual proofs were applied. Afterwards, interviews were carried out with the students and their teacher about their views on the visual proofs during the instruction period. The teacher said that after the visual proof activities the students started to wonder where the formulas come from, in other words, they started questioning, their interest levels increased, and the formulas were kept in their minds more. The high school students stated that they found the visual proof activities enjoyable, and they were happy when they understood the visual proofs and unhappy when they could not understand them.
{"title":"High School Students’ and Their Teacher’s Experiences with Visual Proofs","authors":"Kubra Polat, Levent Akgün","doi":"10.17556/erziefd.1092716","DOIUrl":"https://doi.org/10.17556/erziefd.1092716","url":null,"abstract":"Proof is one of the main components of both mathematics and mathematics education. However, students and teachers at every level have difficulties in proof and proof teaching. Presenting alternative proof methods to students will not only provide rich learning environment but also allow the student to have different perspectives by providing alternative ways they can apply for constructing a proof. Visual proofs are one of the alternative proof methods. Although visual proofs are considered as useful tools in mathematics education, there are very few studies about the application of these proofs, especially in the high school curriculum. The visual proofs are seen as valuable tools for mathematics education; it is planned to investigate the views of high school students and their teacher about visual proof. Case study method is used in the study. Participants of the study consisted of four high school students who are ninth-graders. For the second semester sixteen activities of visual proofs were applied. Afterwards, interviews were carried out with the students and their teacher about their views on the visual proofs during the instruction period. The teacher said that after the visual proof activities the students started to wonder where the formulas come from, in other words, they started questioning, their interest levels increased, and the formulas were kept in their minds more. The high school students stated that they found the visual proof activities enjoyable, and they were happy when they understood the visual proofs and unhappy when they could not understand them.","PeriodicalId":52714,"journal":{"name":"Erzincan Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49588385","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}