Pub Date : 2019-06-01DOI: 10.26650/TURKJHIST.2019.18008
Jochai Rosen
Bu makale Israil guzel sanatlar fotografciliginda yirminci yuzyilin son on yili ve yirmi birinci yuzyilin ilk on yili arasinda gorulen engelleme uygulamasini tanimlamakta ve tartismaktadir. Bu uygulama manzara fotografciliginda kullanilir: Fotografci ana nesnesini kompozisyonun merkezine, resim duzlemine o kadar yakin yerlestirir ki izleyicinin gorus alanini engeller ve resimdeki diger nesnelerin cogunu saklar. Makale bunu aktif ve kati bir uygulama olarak sunmakta ve somut orneklerini dorde ayirmaktadir: Israil insaat gelenegi, Israil’in guvenlik onlemleri saplantisi, Israil kulturundeki ayrimcilik ve “Guzel Engel” olarak adlandirilan teknik. Makale bu uygulamayi cagdas Israil fotografciligini diger uluslararasi manzara fotografciligi akimlarindan ayiran onemli bir sekillendirici ilke olarak ele almaktadir. Cite this article as : Rosen, Jochai, “Active Block: The Blocking Practice in Contemporary Israeli Fine Art Photography”, Turk J Hist, issue 69 (2019), p.195-219.
{"title":"ACTIVE BLOCK: THE BLOCKING PRACTICE IN CONTEMPORARY ISRAELI FINE ART PHOTOGRAPHY","authors":"Jochai Rosen","doi":"10.26650/TURKJHIST.2019.18008","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TURKJHIST.2019.18008","url":null,"abstract":"Bu makale Israil guzel sanatlar fotografciliginda yirminci yuzyilin son on yili ve yirmi birinci yuzyilin ilk on yili arasinda gorulen engelleme uygulamasini tanimlamakta ve tartismaktadir. Bu uygulama manzara fotografciliginda kullanilir: Fotografci ana nesnesini kompozisyonun merkezine, resim duzlemine o kadar yakin yerlestirir ki izleyicinin gorus alanini engeller ve resimdeki diger nesnelerin cogunu saklar. Makale bunu aktif ve kati bir uygulama olarak sunmakta ve somut orneklerini dorde ayirmaktadir: Israil insaat gelenegi, Israil’in guvenlik onlemleri saplantisi, Israil kulturundeki ayrimcilik ve “Guzel Engel” olarak adlandirilan teknik. Makale bu uygulamayi cagdas Israil fotografciligini diger uluslararasi manzara fotografciligi akimlarindan ayiran onemli bir sekillendirici ilke olarak ele almaktadir. Cite this article as : Rosen, Jochai, “Active Block: The Blocking Practice in Contemporary Israeli Fine Art Photography”, Turk J Hist, issue 69 (2019), p.195-219.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"41852620","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-01-25DOI: 10.26650/turkjhist.2018.423669
Abdulkerim Özaydin
DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.423669 Nizamiye Medreselerinde, ozellikle de Islami egitim tarihinde seckin bir yer edinmis olan Bagdat Nizamiye Medresesi’nde ders vermek bir ayricalikti. Pek cok alim yahut fakih, Nizamiye Medreselerinde ders vermek icin mezheplerini birakip Şâfii mezhebine intisap ettiler. Ebu Nasr Ibnu’s-Sabbāg, Ebu Ishâk es-Şirâzi ve Ebu Saʽd el-Mutevelli orneginde oldugu gibi alimlerin halife, sultan ve vezirlerin araciligini isteyecek kadar birbirleriyle rekabet icine girdikleri gorulmektedir. Bu, Bagdat Nizamiye Medresesi’nin tum dunyadaki itibari ve ayricalikli konumunu ortaya koymaktadir.
DOI:10.26650/TurkJHist.2018许多科学家或穷人在坟墓里复仇,到地中海教书。Ebu Nasr Ibnu’s Sabbāg、Ebu Ishaq es Sharaziz和Ebu Khon Sa701被视为在el Mutevelli领域相互竞争,寻求水和蔬菜的运输。这就是Bagdat Nizamiya Medresesi即将揭露的世界声誉和歧视。
{"title":"ABÛ NASR IBN AL-SABBÂGH THE MUDARRIS AT NIZÂMIYYA MADRASA IN BAGHDÂD","authors":"Abdulkerim Özaydin","doi":"10.26650/turkjhist.2018.423669","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/turkjhist.2018.423669","url":null,"abstract":"DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.423669 Nizamiye Medreselerinde, ozellikle de Islami egitim tarihinde seckin bir yer edinmis olan Bagdat Nizamiye Medresesi’nde ders vermek bir ayricalikti. Pek cok alim yahut fakih, Nizamiye Medreselerinde ders vermek icin mezheplerini birakip Şâfii mezhebine intisap ettiler. Ebu Nasr Ibnu’s-Sabbāg, Ebu Ishâk es-Şirâzi ve Ebu Saʽd el-Mutevelli orneginde oldugu gibi alimlerin halife, sultan ve vezirlerin araciligini isteyecek kadar birbirleriyle rekabet icine girdikleri gorulmektedir. Bu, Bagdat Nizamiye Medresesi’nin tum dunyadaki itibari ve ayricalikli konumunu ortaya koymaktadir.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47667041","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-01-25DOI: 10.26650/turkjhist.2018.18004
Ebru Altan
DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.18004 12. yuzyilda Anadolu, Haclilar ile Turkler arasinda buyuk mucadelelere sahne olmus, Hacli ordulari Ucuncu Hacli Seferi (1189-1192) olarak adlandirilan sefer sirasinda son kez Selcuklu topraklarina girmislerdi. Misir-Suriye hukumdari Selahaddin Eyyubi’nin 2 Ekim 1187’de Kudus’u zapt ederek burada 88 yildir devam eden Hacli hâkimiyetine son vermesi uzerine Alman Imparatoru Friedrich Barbarossa da haci kabul etmisti. Imparator Friedrich’in ordusu, 1189’da Macaristan uzerinden Bizans topraklarina girdi. Canakkale Bogazi’ndan Anadolu’ya gecip Balikesir-Alasehir yoluyla guneye dogru ilerledi ve Bizans’in sinir sehri Denizli’den (Laodi-keia) sonra Selcuklu topraklarina yoneldi. Bizans-Selcuklu sinirini olusturan bolgeye girince, Selcuklu ordusu-nun saldirilarina maruz kalarak ilerleyen Haclilar, Aksehir’i atese verip Konya’ya dogru ilerlediler. Şiddetli bir catismanin ardindan Imparator Friedrich, 18 Mayis’ta Konya’ya zorla girmeyi basardi. 23 Mayis’ta sehirden ayrilan imparator, ordusunu Toros gecitlerinden Silifke’ye dogru yuruttu. Ancak, imparatorun Silifke Cayi’ni gecerken bogulmasi uzerine Alman ordusu dagildi (10 Haziran 1190). Burada Alman Imparatoru Friedrich Bar-barossa kumandasindaki Hacli ordusunun Anadolu’daki yuruyusu ve bu siradaki Selcuklu-Hacli mucadelesi ele alinip degerlendirilecektir.
{"title":"THE LAST PENETRATION OF THE CRUSADER ARMIES INTO THE SELJUḲ TERRITORY OF ANATOLIA: EMPEROR FRIEDRICH BARBAROSSA’S CRUSADE (1089-1190)","authors":"Ebru Altan","doi":"10.26650/turkjhist.2018.18004","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/turkjhist.2018.18004","url":null,"abstract":"DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.18004 12. yuzyilda Anadolu, Haclilar ile Turkler arasinda buyuk mucadelelere sahne olmus, Hacli ordulari Ucuncu Hacli Seferi (1189-1192) olarak adlandirilan sefer sirasinda son kez Selcuklu topraklarina girmislerdi. Misir-Suriye hukumdari Selahaddin Eyyubi’nin 2 Ekim 1187’de Kudus’u zapt ederek burada 88 yildir devam eden Hacli hâkimiyetine son vermesi uzerine Alman Imparatoru Friedrich Barbarossa da haci kabul etmisti. Imparator Friedrich’in ordusu, 1189’da Macaristan uzerinden Bizans topraklarina girdi. Canakkale Bogazi’ndan Anadolu’ya gecip Balikesir-Alasehir yoluyla guneye dogru ilerledi ve Bizans’in sinir sehri Denizli’den (Laodi-keia) sonra Selcuklu topraklarina yoneldi. Bizans-Selcuklu sinirini olusturan bolgeye girince, Selcuklu ordusu-nun saldirilarina maruz kalarak ilerleyen Haclilar, Aksehir’i atese verip Konya’ya dogru ilerlediler. Şiddetli bir catismanin ardindan Imparator Friedrich, 18 Mayis’ta Konya’ya zorla girmeyi basardi. 23 Mayis’ta sehirden ayrilan imparator, ordusunu Toros gecitlerinden Silifke’ye dogru yuruttu. Ancak, imparatorun Silifke Cayi’ni gecerken bogulmasi uzerine Alman ordusu dagildi (10 Haziran 1190). Burada Alman Imparatoru Friedrich Bar-barossa kumandasindaki Hacli ordusunun Anadolu’daki yuruyusu ve bu siradaki Selcuklu-Hacli mucadelesi ele alinip degerlendirilecektir.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48960690","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-01-25DOI: 10.26650/turkjhist.2018.18013
Diren Çakilci
DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.18013 1876 yilinda tahta gecen Sultan II. Abdulhamid, cesitli sebeplerden dolayi Yildiz’da ikamet etmeyi tercih etmisti. Yildiz Sarayi bahcelerinde, muhtelif yerlerde olusturulan kafes, kumes ve agillarda bircok turden oldukca fazla sayida hayvan bulundurulmustur. II. Abdulhamid donemini konu alan pek cok hatiratta sikca karsilasilan, Sultanin hayvanlar konusundaki ilgisi, onun zoolojiye olan merakina vurgu yapsa da bu durumun Osmanli arsiv belgelerindeki yansimalari II. Abdulhamid’in hayvan yetistiriciligine dair faaliyetlerinin sade bir meraktan ziyade bircok yonune isaret etmektedir. Calismada, II. Abdulhamid doneminde Yildiz’da insa edilen, kushane basta olmak uzere, arslanhane, ceylanhane, geyikhane, sulunluk, koyun agili ve diger hayvan bakim yerlerine temas edilecektir. Yildiz Sarayi kayitlari ve Hazine-i Hassa defterleri arasinda bulunan, soz konusu hayvanlarin cesit ve miktarlari, hayvan bakicilarinin gorev, maas ve sayilari ele alinarak II. Abdulhamid’in bu konudaki faaliyetleri somut rakamlarla ortaya konacaktir. Bu cercevede, olusturulan Kusluk-i Humâyun’un teskilat yapisi ve gelir-giderlerine ait rakamlar degerlendirilecektir. II. Abdulhamid’in sahsi meraki ve sergi amaciyla dunyanin muhtelif bolgelerinden getirttigi bircok turdeki hayvan yaninda, adeta bir ciftlik isletmesi vasfini kazandiran pek cok turden hayvanin farkli maksatlarla kullanildigi aciktir. II. Abdulhamid’in 33 yillik iktidari boyunca buyuk emeklerle elde ettigi bu konudaki birikim, 1909’da sahipsiz kalmis, maalesef yok olmaya mahkum edilmistir.
DOI:10.26650/TurkJHist.2018.18013 1876苏丹二世之夜。Abdulhamid为了死者的原因宁愿在Yildiz自杀。在星际之门、咖啡馆、沙子和鹰的故事中,发现了许多动物。二、Abdulhamid冰淇淋的许多内容都很混乱,如果Sultan关心的是动物,他对动物学很好奇,他会在Osmanli档案文件中拍摄闪光点。阿卜杜勒哈米德的活动不仅仅是几年的好奇心。Calismada,II。在Abdulhamid的地下室,人们将在沙漠的田野、河床、树林、河床、洞穴、树林、瀑布、羊群、牛群和其他地方接触。Stargate记录和treasure-i-Hassa记录,冷冻动物的肉和数量,gorev,maas和动物的页面,都在书中找到。阿卜杜勒哈米德的活动将以数字形式公布。事实上,Kusluk-i Humâyun'un teskilat yapisi已经完成了一项任务。二、Abdulhamid的奇观和展览领域很容易受到世界上动物的各种目标的影响,有各种旅游目标,可以生产肥料。二、Abdulhamid’in 33 yillik iktidari boyunca buyuk emeklerle elde ettigi bu konudaki birikim,1909’da sahibiz kalmis,maalesef yok olmaya mahkum edilmitir。
{"title":"SULTAN ABDULHAMID II’S PASSION FOR ANIMALS: KUSLUK-I HUMÂYUN IN YILDIZ PALACE","authors":"Diren Çakilci","doi":"10.26650/turkjhist.2018.18013","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/turkjhist.2018.18013","url":null,"abstract":"DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.18013 1876 yilinda tahta gecen Sultan II. Abdulhamid, cesitli sebeplerden dolayi Yildiz’da ikamet etmeyi tercih etmisti. Yildiz Sarayi bahcelerinde, muhtelif yerlerde olusturulan kafes, kumes ve agillarda bircok turden oldukca fazla sayida hayvan bulundurulmustur. II. Abdulhamid donemini konu alan pek cok hatiratta sikca karsilasilan, Sultanin hayvanlar konusundaki ilgisi, onun zoolojiye olan merakina vurgu yapsa da bu durumun Osmanli arsiv belgelerindeki yansimalari II. Abdulhamid’in hayvan yetistiriciligine dair faaliyetlerinin sade bir meraktan ziyade bircok yonune isaret etmektedir. Calismada, II. Abdulhamid doneminde Yildiz’da insa edilen, kushane basta olmak uzere, arslanhane, ceylanhane, geyikhane, sulunluk, koyun agili ve diger hayvan bakim yerlerine temas edilecektir. Yildiz Sarayi kayitlari ve Hazine-i Hassa defterleri arasinda bulunan, soz konusu hayvanlarin cesit ve miktarlari, hayvan bakicilarinin gorev, maas ve sayilari ele alinarak II. Abdulhamid’in bu konudaki faaliyetleri somut rakamlarla ortaya konacaktir. Bu cercevede, olusturulan Kusluk-i Humâyun’un teskilat yapisi ve gelir-giderlerine ait rakamlar degerlendirilecektir. II. Abdulhamid’in sahsi meraki ve sergi amaciyla dunyanin muhtelif bolgelerinden getirttigi bircok turdeki hayvan yaninda, adeta bir ciftlik isletmesi vasfini kazandiran pek cok turden hayvanin farkli maksatlarla kullanildigi aciktir. II. Abdulhamid’in 33 yillik iktidari boyunca buyuk emeklerle elde ettigi bu konudaki birikim, 1909’da sahipsiz kalmis, maalesef yok olmaya mahkum edilmistir.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69061380","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-01-25DOI: 10.26650/turkjhist.2018.18012
Gökhan Kağnıcı
Prof. Albert Gabriel has had profound studıes on Turkish art and culture and has efforted seriously to introduce this studies with sientifical world. Prof. Gabriel who lived in our cauntry for many years, by traveling different region of cauntry and cominicating with Turkish peasant, endeavored to have a profound coprehension of the spirits of this people. In the Prof. Gabriel’s relationship with Turkey, his taking office at the Darülfunun was a turning point and here he gave lectures of archeology and art history until 1930.At the same time The Minister of National Education gave him work of researching into architectural productions in Anatolia and this lead him to make additional works about this topic; Afterwards this works was brought together by author. The book printed by Yapı Kredi Publiciation is a very comprehensing publication that introduce Gabriel as architect, archeolog and painter. The first part of the book includes studies of Turkish, French and Greek scientists interested in Prof. Gabriel’s art, and the second part includes material at the exhibition katolog.
Albert Gabriel教授对土耳其艺术和文化有着深刻的studıes研究,并认真致力于向科学界介绍这方面的研究。Gabriel教授在我国居住多年,通过游历不同地区,与土耳其农民交流,努力对这个民族的精神有深刻的理解。在加布里埃尔教授与土耳其的关系中,他在达尔勒富农学院任职是一个转折点,他在这里讲授考古学和艺术史,直到1930年。与此同时,国家教育部长给了他研究安纳托利亚建筑产品的工作,这使他创作了更多关于这个主题的作品;后来这些作品被作者整理了出来。这本书是一本非常全面的出版物,介绍了加布里埃尔作为建筑师、考古学家和画家。书的第一部分包括对加布里埃尔教授的艺术感兴趣的土耳其、法国和希腊科学家的研究,第二部分包括展览的材料。
{"title":"KITABIYAT","authors":"Gökhan Kağnıcı","doi":"10.26650/turkjhist.2018.18012","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/turkjhist.2018.18012","url":null,"abstract":"Prof. Albert Gabriel has had profound studıes on Turkish art and culture and has efforted seriously to introduce this studies with sientifical world. Prof. Gabriel who lived in our cauntry for many years, by traveling different region of cauntry and cominicating with Turkish peasant, endeavored to have a profound coprehension of the spirits of this people. In the Prof. Gabriel’s relationship with Turkey, his taking office at the Darülfunun was a turning point and here he gave lectures of archeology and art history until 1930.At the same time The Minister of National Education gave him work of researching into architectural productions in Anatolia and this lead him to make additional works about this topic; Afterwards this works was brought together by author. The book printed by Yapı Kredi Publiciation is a very comprehensing publication that introduce Gabriel as architect, archeolog and painter. The first part of the book includes studies of Turkish, French and Greek scientists interested in Prof. Gabriel’s art, and the second part includes material at the exhibition katolog.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45430965","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-01-25DOI: 10.26650/TURKJHIST.2018.426566
E. Zeytinli
DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.426566 Donald Sandison on dokuzuncu yuzyilin basinda Istanbul’a yerlesen ve ticari faaliyetlerini bu sehirden yuruten Ingiliz bir tuccardir. Sandison ticari ortakliklar gelistirmis, Ingiliz Levant Kumpanyasi uyesi ve sonrasinda konsolos olmustur. 1838 ile 1868 yillari arasinda Bursa’da gorev yapan ilk Ingiliz konsolosudur. Bu biyografik calisma Istanbul’da tuccar ve ardindan ticari faaliyetlerine ek olarak Bursa’da konsolos olan bir Ingiliz’in hayatini konu almaktadir. Calisma icin Buyuk Britanya ve Tukiye ulusal arsivleri, soy agaci arastirmalarinin yurutuldugu cesitli arsivler ve on dokuzuncu yuzyil Ingiliz gazeteleri kullanilmistir.
{"title":"A BRITISH MERCHANT IN TURKEY: FREEMAN OF THE LEVANT COMPANY AND CONSUL, DONALD SANDISON AT BURSA, 1795–1868","authors":"E. Zeytinli","doi":"10.26650/TURKJHIST.2018.426566","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TURKJHIST.2018.426566","url":null,"abstract":"DOI : 10.26650/TurkJHist.2018.426566 Donald Sandison on dokuzuncu yuzyilin basinda Istanbul’a yerlesen ve ticari faaliyetlerini bu sehirden yuruten Ingiliz bir tuccardir. Sandison ticari ortakliklar gelistirmis, Ingiliz Levant Kumpanyasi uyesi ve sonrasinda konsolos olmustur. 1838 ile 1868 yillari arasinda Bursa’da gorev yapan ilk Ingiliz konsolosudur. Bu biyografik calisma Istanbul’da tuccar ve ardindan ticari faaliyetlerine ek olarak Bursa’da konsolos olan bir Ingiliz’in hayatini konu almaktadir. Calisma icin Buyuk Britanya ve Tukiye ulusal arsivleri, soy agaci arastirmalarinin yurutuldugu cesitli arsivler ve on dokuzuncu yuzyil Ingiliz gazeteleri kullanilmistir.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-01-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47624066","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-29DOI: 10.26650/turkjhist.2018.27122017
Nevzat Artuç
Tarihçilik, sosyal bilimler arasında en zor ve en yorucu akademik faaliyetlerin başında yer alır. Düşünme, araştırma, sorgulama, karşılaştırma ve analiz etme gibi inanılmaz bir emeğin sonucudur. Ancak üzülerek belirtmeliyiz ki son yıllarda artan tarihçilik faaliyetleri ile birlikte zorluklar neredeyse kaldırılmış, kolay ve kestirme yollardan hedefe ulaşmak sanat haline getirilmiştir. Üniversitelerimizdeki Yüksek Lisans ve Doktora tezlerindeki kalitenin düşmesi, denetimlere tâbi tutulmaması Türk tarihçiliğinin en önemli sorunu haline gelmiştir. Bütün bunlara Doçentlik sınavlarındaki keyfi uygulamalar da eklenince tarihçiliğimizin geleceği adına bilimsel endişeler had safhaya ulaşmıştır.
{"title":"''CEMAL PASA’NIN SURIYE VALILIGI 1914-1917''BASLIKLI DOKTORA TEZI UZERINE MUHİM BIR DEGERLENDIRME","authors":"Nevzat Artuç","doi":"10.26650/turkjhist.2018.27122017","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/turkjhist.2018.27122017","url":null,"abstract":"Tarihçilik, sosyal bilimler arasında en zor ve en yorucu akademik faaliyetlerin başında yer alır. Düşünme, araştırma, sorgulama, karşılaştırma ve analiz etme gibi inanılmaz bir emeğin sonucudur. Ancak üzülerek belirtmeliyiz ki son yıllarda artan tarihçilik faaliyetleri ile birlikte zorluklar neredeyse kaldırılmış, kolay ve kestirme yollardan hedefe ulaşmak sanat haline getirilmiştir. Üniversitelerimizdeki Yüksek Lisans ve Doktora tezlerindeki kalitenin düşmesi, denetimlere tâbi tutulmaması Türk tarihçiliğinin en önemli sorunu haline gelmiştir. Bütün bunlara Doçentlik sınavlarındaki keyfi uygulamalar da eklenince tarihçiliğimizin geleceği adına bilimsel endişeler had safhaya ulaşmıştır.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45357292","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-29DOI: 10.26650/TURKJHIST.2018.384983
Philipp O. Amour
DOI: 10.26650/TurkJHist.2018.384983 Filistin’in siyasi sistemi, Fetih ve Hamas arasinda devam eden politik ve ideolojik kavga nedeniyle 2007 yilindan bu yana sikismis vaziyettedir. Filistin’in isgal edilmis topraklari, Bati Şeria’yi yoneten Filistin Ulusal Otoritesi (PNA) ile Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas arasinda siyasi olarak ikiye bolunmustur. Sozkonusu stratejik cerceve rakip iki grubun hegemonik pozisyonlari dikkate alindiginda hem Filistin siyasetinde hem de sivil alanda yikici etkilere sebep olmustur. Karsilikli dusmanlik ve ulusal uzlasmaya varma konusundaki isteksizlik, 2010 yilindan bu yana baskanlik ve yasama secimlerini kesintiye ugratarak Filistin davasini uluslararasi alanda zayiflatti. Arap Bahari hareketi baslangicta Filistinlilere devrimsel bir uyarici ve ic siyasette mucadele etmek icin stratejik bir pencere sundu. Ancak gecmise bakildiginda, Filistin Bahari, talep edilen politik-ekonomik reformlara ulasmada ve Fetih ile Hamas’in ulusal birligini gerceklestirmede kisa sureli ve etkisiz kaldigini kanitladi. Makale diger faktorlerin yaninda iki ana faktor onermektedir: (1) ulusal projenin fiyaskosu ve bunun sonucu olarak toplumsal hareket tarafindan oykunulecek hiyerarsik ve orgutsel bir rol modelinin eksikligi; (2) ve Filistin davasinin, halkin sikintisini absorbe eden ve devrimci liderliklere karsi radikal bir devrimci degisim (kitlesel Filistin toplumsal hareketi) olasiligini azaltan isgalci baglami.
{"title":"DID A PALESTINE SPRING TAKE PLACE? THE LOST DECADE IN PALESTINE","authors":"Philipp O. Amour","doi":"10.26650/TURKJHIST.2018.384983","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TURKJHIST.2018.384983","url":null,"abstract":"DOI: 10.26650/TurkJHist.2018.384983 Filistin’in siyasi sistemi, Fetih ve Hamas arasinda devam eden politik ve ideolojik kavga nedeniyle 2007 yilindan bu yana sikismis vaziyettedir. Filistin’in isgal edilmis topraklari, Bati Şeria’yi yoneten Filistin Ulusal Otoritesi (PNA) ile Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas arasinda siyasi olarak ikiye bolunmustur. Sozkonusu stratejik cerceve rakip iki grubun hegemonik pozisyonlari dikkate alindiginda hem Filistin siyasetinde hem de sivil alanda yikici etkilere sebep olmustur. Karsilikli dusmanlik ve ulusal uzlasmaya varma konusundaki isteksizlik, 2010 yilindan bu yana baskanlik ve yasama secimlerini kesintiye ugratarak Filistin davasini uluslararasi alanda zayiflatti. Arap Bahari hareketi baslangicta Filistinlilere devrimsel bir uyarici ve ic siyasette mucadele etmek icin stratejik bir pencere sundu. Ancak gecmise bakildiginda, Filistin Bahari, talep edilen politik-ekonomik reformlara ulasmada ve Fetih ile Hamas’in ulusal birligini gerceklestirmede kisa sureli ve etkisiz kaldigini kanitladi. Makale diger faktorlerin yaninda iki ana faktor onermektedir: (1) ulusal projenin fiyaskosu ve bunun sonucu olarak toplumsal hareket tarafindan oykunulecek hiyerarsik ve orgutsel bir rol modelinin eksikligi; (2) ve Filistin davasinin, halkin sikintisini absorbe eden ve devrimci liderliklere karsi radikal bir devrimci degisim (kitlesel Filistin toplumsal hareketi) olasiligini azaltan isgalci baglami.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43156936","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-06-29DOI: 10.26650/TURKJHIST.2018.360672
Mahmut Olgaç, Nuh Arslantaş
Musâ b. Ukbe en erken megāzi muelliflerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ancak gunumuze ulasmadigi dusunulen eseri hakkinda pek cok tartismali durum soz konusudur. Pek cok kaynak, eserden methederek bahsetmektedir. Ote yandan bazi kaynaklar da boyle bir eserin mevcudiyetinden ya bahsetmemekte ya da boyle bir eserin varligini reddetmektedir. Iceriginin bir kismini tespit edebildigimiz eser hakkinda ayrica bir secki de yapilmistir. Biz bu eserin hicri X. asrin baslarina (miladi XV. asrin sonlarina) kadar kullanildigini tespit etmenin yani sira eserin gunumuze ulasmis olmasi gerektigi kanaatini tasiyoruz.
{"title":"Kitab al-Maghazi Attributed to Musa b. ‘Uqba","authors":"Mahmut Olgaç, Nuh Arslantaş","doi":"10.26650/TURKJHIST.2018.360672","DOIUrl":"https://doi.org/10.26650/TURKJHIST.2018.360672","url":null,"abstract":"Musâ b. Ukbe en erken megāzi muelliflerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ancak gunumuze ulasmadigi dusunulen eseri hakkinda pek cok tartismali durum soz konusudur. Pek cok kaynak, eserden methederek bahsetmektedir. Ote yandan bazi kaynaklar da boyle bir eserin mevcudiyetinden ya bahsetmemekte ya da boyle bir eserin varligini reddetmektedir. Iceriginin bir kismini tespit edebildigimiz eser hakkinda ayrica bir secki de yapilmistir. Biz bu eserin hicri X. asrin baslarina (miladi XV. asrin sonlarina) kadar kullanildigini tespit etmenin yani sira eserin gunumuze ulasmis olmasi gerektigi kanaatini tasiyoruz.","PeriodicalId":56176,"journal":{"name":"Turkish Journal of History-Tarih Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49024017","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}