Pub Date : 2021-09-04DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss3pp678-689
Cemile, Abdullah Kahriman
Bu çalışma, nohut genetik kaynaklarında imidazolinone grubu herbisitlere dayanıklılık için genetik varyasyonun belirlenmesi amacıyla, 2019-2020 yıllarında GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne ait Koruklu-Talat Demirören Araştırma İstasyonu’nda yürütülmüştür. Araştırmada bitki materyali olarak kültürü yapılan nohut türünün tek yıllık yabani formlarına ait, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden toplanan 238 adet nohut genotipi (165 Cicer reticulatum, 72 adet Cicer echinospermum, 1 adet Cicer arietinum L.) kullanılmıştır. Araştırma sonucunda seçilen 15 genotip kendi aralarında değerlendirildiğinde bütün parametreler (100 tohum ağırlığı hariç) istatistiki olarak önemli (p<0.01) bulunmuştur. IMI uygulaması genotiplerde çiçeklenme ve olgunlaşma sürelerini uzatmıştır. IMI uygulanan genotiplerde bitki taç genişliği ortalama 8.01 cm2 olurken kontrolde 19.78 cm2 olmuştur. Uygulama yapılan genotiplerde verim ortalaması 71.60 kg/da iken kontrollerde ortalama 287.34 kg/da olmuştur.
{"title":"Nohut (Cicer arietinum L.) Genetik Kaynaklarının IMI Grubu Herbisitlere Dayanıklılık ve Morfolojik Özelliklerinin Belirlenmesi","authors":"Cemile, Abdullah Kahriman","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp678-689","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp678-689","url":null,"abstract":"Bu çalışma, nohut genetik kaynaklarında imidazolinone grubu herbisitlere dayanıklılık için genetik varyasyonun belirlenmesi amacıyla, 2019-2020 yıllarında GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne ait Koruklu-Talat Demirören Araştırma İstasyonu’nda yürütülmüştür. Araştırmada bitki materyali olarak kültürü yapılan nohut türünün tek yıllık yabani formlarına ait, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden toplanan 238 adet nohut genotipi (165 Cicer reticulatum, 72 adet Cicer echinospermum, 1 adet Cicer arietinum L.) kullanılmıştır. Araştırma sonucunda seçilen 15 genotip kendi aralarında değerlendirildiğinde bütün parametreler (100 tohum ağırlığı hariç) istatistiki olarak önemli (p<0.01) bulunmuştur. IMI uygulaması genotiplerde çiçeklenme ve olgunlaşma sürelerini uzatmıştır. IMI uygulanan genotiplerde bitki taç genişliği ortalama 8.01 cm2 olurken kontrolde 19.78 cm2 olmuştur. Uygulama yapılan genotiplerde verim ortalaması 71.60 kg/da iken kontrollerde ortalama 287.34 kg/da olmuştur.\u0000 ","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"90 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78692566","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-09-04DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss3pp714-727
Çiğdem Alev ÖZEL, Fatma ÜNAL
Turkey is an important center of diversity for many plants species including bulbs, rhizomes, tubers, and other plants of high agricultural and horticultural importance. These species have a special importance as ornamental plants. However, due to urbanization and related factors, many of them are under threat. One of these species is the endemic Muscari racemosum Mill. The current study aimed to develop an efficient in vitro commercial bulblet propagation procedure using different explants. Twin-scale bulb explants were regenerated on MS medium having several doses of Kinetin+NAA (1-Naphthaleneacetic acid). The best regeneration was exhibited on 4.65 μM Kinetin+5.37 μM NAA at the end of 10 weeks with induction of 4.08 bulblets/explant with a mean diameter of 0.31 cm. The primary bulblets were cultured on MS medium having 18.60 μM Kinetin+5.37 μM NAA. About a 2.5-fold increase in the diameter of the bulbs (0.76 cm) was exhibited on the regenerated bulblets. The bulblets were regenerated on leaf bases taken from MS medium having several doses of BAP (6-Benzylaminopurine) + NAA. The regenerated bulbs were rooted on MS medium having 4.90 μM IBA (Indole-3-butyric acid) followed by their transference to a greenhouse for acclimatization. This study provided important information on commercial clonal propagation of M. racemosum and the importance of explants and growth regulators in plant regeneration.
{"title":"In Vitro Regeneration of Muscari racemosum Mill. Using Twin Bulb Scales, Primary Bulbs, and Leaf Bases","authors":"Çiğdem Alev ÖZEL, Fatma ÜNAL","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp714-727","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp714-727","url":null,"abstract":"Turkey is an important center of diversity for many plants species including bulbs, rhizomes, tubers, and other plants of high agricultural and horticultural importance. These species have a special importance as ornamental plants. However, due to urbanization and related factors, many of them are under threat. One of these species is the endemic Muscari racemosum Mill. The current study aimed to develop an efficient in vitro commercial bulblet propagation procedure using different explants. Twin-scale bulb explants were regenerated on MS medium having several doses of Kinetin+NAA (1-Naphthaleneacetic acid). The best regeneration was exhibited on 4.65 μM Kinetin+5.37 μM NAA at the end of 10 weeks with induction of 4.08 bulblets/explant with a mean diameter of 0.31 cm. The primary bulblets were cultured on MS medium having 18.60 μM Kinetin+5.37 μM NAA. About a 2.5-fold increase in the diameter of the bulbs (0.76 cm) was exhibited on the regenerated bulblets. The bulblets were regenerated on leaf bases taken from MS medium having several doses of BAP (6-Benzylaminopurine) + NAA. The regenerated bulbs were rooted on MS medium having 4.90 μM IBA (Indole-3-butyric acid) followed by their transference to a greenhouse for acclimatization. This study provided important information on commercial clonal propagation of M. racemosum and the importance of explants and growth regulators in plant regeneration.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"19 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"82904701","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tesadüf blokları deneme desenine göre planlanan çalışma, 4 tekerrürlü ve her uygulamada 3 ağaç olacak şekilde kurulmuştur. Toprak ve yaprak analiz sonuçlarına göre Nisan-Eylül ayları arasında fertigasyon sistemine göre gübreleme programı hazırlanmış ve KNO3 (4.2 kg/12 ağaç), K2SO4 (3.7 kg/12 ağaç) ve KNO3+K2SO4 (2+1.85 kg/12 ağaç) gübre uygulamaları yapılarak, toprak, yaprak ve meyve besin elementi içerikleri arasındaki korelasyonlar incelenmiştir. Araştırma sonucunda farklı K’lu gübre uygulamaları ile 2015 yılına göre KNO3 uygulamasında %4.08, K2SO4 %2.02 ve KNO3+K2SO4 %8.25 oranında % yağ (YA) içeriğinin arttığı belirlenmiştir. Zeytinde dengeli ve düzenli gübre uygulaması ile verim ve % yağ miktarının arttığı görülmektedir.
{"title":"Gemlik Zeytin (Olea europaea L.) Çeşidinde Farklı Potasyumlu Gübre Uygulamalarının Besin Element İçerikleri Üzerine Etkileri","authors":"Tülin Pekcan, Bihter Çolak Esetlili, ErolAYDOĞDU, Hanife Telli Karaman, Şenay Yaman, M. Hakan","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp728-740","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp728-740","url":null,"abstract":"Tesadüf blokları deneme desenine göre planlanan çalışma, 4 tekerrürlü ve her uygulamada 3 ağaç olacak şekilde kurulmuştur. Toprak ve yaprak analiz sonuçlarına göre Nisan-Eylül ayları arasında fertigasyon sistemine göre gübreleme programı hazırlanmış ve KNO3 (4.2 kg/12 ağaç), K2SO4 (3.7 kg/12 ağaç) ve KNO3+K2SO4 (2+1.85 kg/12 ağaç) gübre uygulamaları yapılarak, toprak, yaprak ve meyve besin elementi içerikleri arasındaki korelasyonlar incelenmiştir. Araştırma sonucunda farklı K’lu gübre uygulamaları ile 2015 yılına göre KNO3 uygulamasında %4.08, K2SO4 %2.02 ve KNO3+K2SO4 %8.25 oranında % yağ (YA) içeriğinin arttığı belirlenmiştir. Zeytinde dengeli ve düzenli gübre uygulaması ile verim ve % yağ miktarının arttığı görülmektedir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"152 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75739514","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-09-04DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss3pp757-765
Şevket ALP, Nurbanu KAFADAR, Pınar BOSTAN
Suyun kıt olduğu ve ilk yerleşim yerlerinin bulunduğu Mezopotamya bölgesinde, tarihinin değişik dönemlerinden kalan, yıllardır işlevini sürdüren, evrensel bir kültür mirası niteliğinde olabilecek su depolama yapıları bulunmaktadır. Mezopotamya bölgesinde yer alan Siirt’in Tillo ilçesinde tarihi belirlenememiş farklı su depolama yapıları tespit edilmiştir. Bölge insanının, doğayla kurduğu ilişkide karşılaştığı su sorununu çözümlemede ürettiği bu yapılar birer kültürel peyzaj öğesidir. Bu çalışmada, bölge halkının kendi yöntemleriyle geliştirdiği su hasadı yapıları hakkında bilgi verilmiştir. Halk tarafından su evleri olarak tanımlanan ve yüzyıllardır kullanılan bu kültürel peyzaj yapıları, gelişen teknoloji ve belediyecilikle beraber terk edilmiştir. Günümüzde Tillo’da tespit edilen ve tamamen terk edilen söz konusu su yapıları, özellikle su kıtlığı yaşadığımız bu dönemlerde suyun değerinin daha iyi anlaşılması, korunması ve tasarruflu kullanımı için önem arz etmektedir. Bu su yapıları aynı zamanda 'su bilincinin' aşılanmasında başat bir bileşen olarak kullanılabilir. Bu çalışma, Siirt ilinin Tillo ilçesinde bulunan halkın geleneksel olarak yaptığı yağmur suyu hasadı yöntemini incelemektedir. Yörenin kurak mevsim şartlarından dolayı halkın su ihtiyacına bulduğu çözüm, yer altında su evleri inşa etmek olmuştur. Ancak gelişen teknoloji ve belediyecilikle beraber bu evler artık Tillo’da kullanılmamaya başlanmıştır. Şu an tamamen terk edilen su evlerinin özellikle su kıtlığı yaşadığımız dönemlerde tekrar kullanılır hale getirilmesi, hem su ihtiyacını karşılamaya yönelik ekonomik ve basit bir çözüm olacak hem de kültürümüze ait bir olgu yeniden canlandırılacaktır. Aynı zamanda su evleri kullanımının benzer kurak koşullara sahip bölgelere örnek teşkil edebileceği düşünülmektedir.
{"title":"Tillo Su Evleri","authors":"Şevket ALP, Nurbanu KAFADAR, Pınar BOSTAN","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp757-765","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp757-765","url":null,"abstract":"Suyun kıt olduğu ve ilk yerleşim yerlerinin bulunduğu Mezopotamya bölgesinde, tarihinin değişik dönemlerinden kalan, yıllardır işlevini sürdüren, evrensel bir kültür mirası niteliğinde olabilecek su depolama yapıları bulunmaktadır. Mezopotamya bölgesinde yer alan Siirt’in Tillo ilçesinde tarihi belirlenememiş farklı su depolama yapıları tespit edilmiştir. Bölge insanının, doğayla kurduğu ilişkide karşılaştığı su sorununu çözümlemede ürettiği bu yapılar birer kültürel peyzaj öğesidir. Bu çalışmada, bölge halkının kendi yöntemleriyle geliştirdiği su hasadı yapıları hakkında bilgi verilmiştir. Halk tarafından su evleri olarak tanımlanan ve yüzyıllardır kullanılan bu kültürel peyzaj yapıları, gelişen teknoloji ve belediyecilikle beraber terk edilmiştir. Günümüzde Tillo’da tespit edilen ve tamamen terk edilen söz konusu su yapıları, özellikle su kıtlığı yaşadığımız bu dönemlerde suyun değerinin daha iyi anlaşılması, korunması ve tasarruflu kullanımı için önem arz etmektedir. Bu su yapıları aynı zamanda 'su bilincinin' aşılanmasında başat bir bileşen olarak kullanılabilir.\u0000Bu çalışma, Siirt ilinin Tillo ilçesinde bulunan halkın geleneksel olarak yaptığı yağmur suyu hasadı yöntemini incelemektedir. Yörenin kurak mevsim şartlarından dolayı halkın su ihtiyacına bulduğu çözüm, yer altında su evleri inşa etmek olmuştur. Ancak gelişen teknoloji ve belediyecilikle beraber bu evler artık Tillo’da kullanılmamaya başlanmıştır. Şu an tamamen terk edilen su evlerinin özellikle su kıtlığı yaşadığımız dönemlerde tekrar kullanılır hale getirilmesi, hem su ihtiyacını karşılamaya yönelik ekonomik ve basit bir çözüm olacak hem de kültürümüze ait bir olgu yeniden canlandırılacaktır. Aynı zamanda su evleri kullanımının benzer kurak koşullara sahip bölgelere örnek teşkil edebileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"33 8 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83923969","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-09-04DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss3pp515-528
Vedat ÇEÇEN, Emine KARADEMİR
Bu çalışma çinko uygulama yöntemlerinin pamukta verim, verim bileşenleri, bitki gelişimi ve lif kalite özelliklerine olan etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri bölümü deneme alanında 2016 yılında tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüş ve denemede materyal olarak Stoneville 468 pamuk çeşidi ile çinko gübresi kullanılmıştır. Denemede 7 farklı uygulama (kontrol, toprağa 200 g/da, toprağa 400 g/da, toprağa + taraklanma öncesi dönemde yaprağa, taraklanma öncesi dönemde + çiçeklenme başlangıcı döneminde yaprağa, taraklanma öncesi dönemde + çiçeklenme öncesi dönemde + çiçeklenme döneminde yaprağa, çiçeklenme öncesi dönemde + çiçeklenme döneminde yaprağa) yer almıştır. Çinko uygulamalarının kütlü pamuk verimi, ilk el kütlü oranı ve çırçır randımanı üzerine önemli etkisinin olduğu belirlenmiş ve uygulamalar arasında önemli istatistiki farklılıklar elde edilmiştir. Koza açma süresi, bitki boyu, odun dalı sayısı, meyve dalı sayısı, koza sayısı, ilk meyve dalı boğum sayısı, boğum sayısı, boy/nod oranı, koza ağırlığı, koza kütlü ağırlığı ve 100 tohum ağırlığı bakımından ise farklılıkların önemli olmadığı belirlenmiştir. Çinko uygulama yöntemlerinin pamuğun lif kalite özelliklerinden lif inceliği, lif uzunluğu, lif kopma dayanıklılığı, lif sarılık değeri ve lif parlaklık değerine etkisinin önemsiz olduğu, lif kopma uzaması, lif üniformite oranı, kısa lif oranı ve iplik olabilirlik indeksi bakımından uygulamalar arasında önemli farklılıkların bulunduğu saptanmıştır. Taraklanma öncesi dönemde + çiçeklenme başlangıcı döneminde yaprağa 2 kez uygulanan çinko uygulaması ile toprağa + taraklanma öncesi dönemde yaprağa uygulanan çinko uygulamasının incelenen özelliklerin birçoğu üzerinde önemli etki yarattığı tespit edilmiştir.
{"title":"Çinko Uygulamasının Pamukta Verim, Lif Kalite Kriterleri ve Bitki Gelişimine Etkisinin Belirlenmesi","authors":"Vedat ÇEÇEN, Emine KARADEMİR","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp515-528","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp515-528","url":null,"abstract":"Bu çalışma çinko uygulama yöntemlerinin pamukta verim, verim bileşenleri, bitki gelişimi ve lif kalite özelliklerine olan etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri bölümü deneme alanında 2016 yılında tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüş ve denemede materyal olarak Stoneville 468 pamuk çeşidi ile çinko gübresi kullanılmıştır. Denemede 7 farklı uygulama (kontrol, toprağa 200 g/da, toprağa 400 g/da, toprağa + taraklanma öncesi dönemde yaprağa, taraklanma öncesi dönemde + çiçeklenme başlangıcı döneminde yaprağa, taraklanma öncesi dönemde + çiçeklenme öncesi dönemde + çiçeklenme döneminde yaprağa, çiçeklenme öncesi dönemde + çiçeklenme döneminde yaprağa) yer almıştır. Çinko uygulamalarının kütlü pamuk verimi, ilk el kütlü oranı ve çırçır randımanı üzerine önemli etkisinin olduğu belirlenmiş ve uygulamalar arasında önemli istatistiki farklılıklar elde edilmiştir. Koza açma süresi, bitki boyu, odun dalı sayısı, meyve dalı sayısı, koza sayısı, ilk meyve dalı boğum sayısı, boğum sayısı, boy/nod oranı, koza ağırlığı, koza kütlü ağırlığı ve 100 tohum ağırlığı bakımından ise farklılıkların önemli olmadığı belirlenmiştir. Çinko uygulama yöntemlerinin pamuğun lif kalite özelliklerinden lif inceliği, lif uzunluğu, lif kopma dayanıklılığı, lif sarılık değeri ve lif parlaklık değerine etkisinin önemsiz olduğu, lif kopma uzaması, lif üniformite oranı, kısa lif oranı ve iplik olabilirlik indeksi bakımından uygulamalar arasında önemli farklılıkların bulunduğu saptanmıştır. Taraklanma öncesi dönemde + çiçeklenme başlangıcı döneminde yaprağa 2 kez uygulanan çinko uygulaması ile toprağa + taraklanma öncesi dönemde yaprağa uygulanan çinko uygulamasının incelenen özelliklerin birçoğu üzerinde önemli etki yarattığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86877850","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-09-04DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss3pp669-677
Senem Sabanci Bal, M. Ayçiçek
This study was carried out to determine the differences in yield and quality characteristics of different plant density and nitrogen doses in sweet corn (Zea mays L. saccharata Sturt) during 2017 and 2018 years. This research was conducted according to a split-plot design with three replications in the Bingol University Faculty of Agriculture Application and Research Farm. Vega sweet corn hybrid was measured with three intra-row spacing (15, 20, 25 cm) and five pure nitrogen doses (0, 80, 160, 240, 320 N kg ha-1) were grown. In the study, the increasing nitrogen dose showed a significant rise in number of ears per plant , number of kernels per ear, relative chlorophyll content, water-soluble solids content, and fresh ear yield . It was determined that plant density positievly effected fresh ear yield; but the number of kernels per ear, the number of ears per plant, relative chlorophyll content were decreased. The highest fresh ear yield was determined D15 (13106 kg ha-1) in terms of plant density and N3 (15905 kg ha-1) in terms of nitrogen dose according to the combined experiment years analysis. Considering the average of years, 240 N kg ha-1 (N3) and approximately 100000 plants per hectare (S15) for optimum the fresh ear yield fertilizer application are recommended.
本研究旨在确定2017年和2018年甜玉米(Zea mays L. saccharata Sturt)产量和品质特征在不同密度和施氮量下的差异。本研究在Bingol大学农业应用与研究学院农场按3个重复的分块设计进行。采用3种行距(15、20、25 cm)和5种纯氮剂量(0、80、160、240、320 N kg hm -1)种植Vega甜玉米杂交种。随着施氮量的增加,单株穗数、穗粒数、相对叶绿素含量、水溶性固形物含量和鲜穗产量均显著增加。结果表明,密度与鲜穗产量呈正相关;但穗粒数、单株穗数、相对叶绿素含量均降低。结合试验年份分析,确定鲜穗产量最高的品种为密度D15 (13106 kg ha-1)和施氮量N3 (15905 kg ha-1)。考虑到年平均水平,建议施用240 N kg hm -1 (N3)和每公顷约10万株(S15),以获得最佳的鲜穗产量。
{"title":"Determination of The Effect of Different Plant Densities and Nitrogen Doses on Agronomical Traits of Sweet Corn (Zea mays saccharata Sturt.) In Conditions of The Northern-East Transitional Region Conditions of Turkey","authors":"Senem Sabanci Bal, M. Ayçiçek","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp669-677","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp669-677","url":null,"abstract":"This study was carried out to determine the differences in yield and quality characteristics of different plant density and nitrogen doses in sweet corn (Zea mays L. saccharata Sturt) during 2017 and 2018 years. This research was conducted according to a split-plot design with three replications in the Bingol University Faculty of Agriculture Application and Research Farm. Vega sweet corn hybrid was measured with three intra-row spacing (15, 20, 25 cm) and five pure nitrogen doses (0, 80, 160, 240, 320 N kg ha-1) were grown. In the study, the increasing nitrogen dose showed a significant rise in number of ears per plant , number of kernels per ear, relative chlorophyll content, water-soluble solids content, and fresh ear yield . It was determined that plant density positievly effected fresh ear yield; but the number of kernels per ear, the number of ears per plant, relative chlorophyll content were decreased. The highest fresh ear yield was determined D15 (13106 kg ha-1) in terms of plant density and N3 (15905 kg ha-1) in terms of nitrogen dose according to the combined experiment years analysis. Considering the average of years, 240 N kg ha-1 (N3) and approximately 100000 plants per hectare (S15) for optimum the fresh ear yield fertilizer application are recommended.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"40 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75637520","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-09-04DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss3pp552-559
Murat ERMAN, Fatih ÇIĞ, Figen CERİTOĞLU, Mustafa CERİTOĞLU
Lentil is one of the oldest cultured crops with cereals which are cultivated in the wide geography of the world due to its high adaptability, quality nutritional value, important usage areas and economic value. Morphological, physiological and biochemical parameters during the early vegetative stage are an important indicator of adaptation to environmental conditions. This study was carried out to investigate the variation on some agronomic and physiological traits of 49 lentil genotypes during the early growth stage. Although there were significant differences in terms of plant height and total chlorophyll content, differences between genotypes for plant dry and fresh weight, stem diameter and length of epicotyl were statistically found insignificant. Plant height, plant fresh weight, plant dry weight, length of epicotyl, stem diameter and total chlorophyll content varied between 2.53-4.78 cm, 0.17-0.39 g, 0.04-0.13 g, 1.53-3.00 cm, 0.72-1.05 cm and 28.4-38.2%, respectively. As a result, it was determined that observations taken 30 days after emergence are not sufficient to constitute genetic variation and use as an early prediction criteria field conditions. The longer-term and comprehensive studies should be carried out to form genetic variation and interpret the results in field conditions.
{"title":"Evaluation of Early Stage Traits as an Indicator of Genetic Variation in Winter Lentil","authors":"Murat ERMAN, Fatih ÇIĞ, Figen CERİTOĞLU, Mustafa CERİTOĞLU","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp552-559","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp552-559","url":null,"abstract":"Lentil is one of the oldest cultured crops with cereals which are cultivated in the wide geography of the world due to its high adaptability, quality nutritional value, important usage areas and economic value. Morphological, physiological and biochemical parameters during the early vegetative stage are an important indicator of adaptation to environmental conditions. This study was carried out to investigate the variation on some agronomic and physiological traits of 49 lentil genotypes during the early growth stage. Although there were significant differences in terms of plant height and total chlorophyll content, differences between genotypes for plant dry and fresh weight, stem diameter and length of epicotyl were statistically found insignificant. Plant height, plant fresh weight, plant dry weight, length of epicotyl, stem diameter and total chlorophyll content varied between 2.53-4.78 cm, 0.17-0.39 g, 0.04-0.13 g, 1.53-3.00 cm, 0.72-1.05 cm and 28.4-38.2%, respectively. As a result, it was determined that observations taken 30 days after emergence are not sufficient to constitute genetic variation and use as an early prediction criteria field conditions. The longer-term and comprehensive studies should be carried out to form genetic variation and interpret the results in field conditions.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"42 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"74325394","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-09-04DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss3pp690-696
Erdal ÇAÇAN, Şerafettin KORTAK
Bu çalışma Elazığ ili Karakoçan ilçesi, Başyurt köyü merasının botanik kompozisyonu ile mera durumu ve sağlığının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Mera alanında 15 familyaya ait 41 bitki türünün tespiti yapılmış olup, bitki ile kaplı alan oranı %76.9, botanik kompozisyonda baklagillerin, buğdaygillerin ve diğer familya bitkilerinin oranları sırasıyla %0.9, %35.5 ve %63.6 olarak belirlenmiştir. Merada baskın türlerin Gundelia tournefortii (%19.62), Hordeum bulbosum (%18.28) ve Eremopoa persica (%13.29) olduğu tespit edilmiştir. Mera durumu “zayıf“ olarak belirlenmiştir. Merada bulunan bitkilerin büyük çoğunluğunun istilacı nitelikte olması, botanik kompozisyonda baklagil oranının düşük olması ve mera durumunun zayıf olarak belirlenmesi mera alanının ıslaha ihtiyacı olduğu sonucunu doğurmuştur. Merada münavebeli otlatma sistemine geçilmesi, meranın gübrelenmesi ve mera üzerindeki baskının azaltılması amacıyla meradan yararlanan köy sakinleri, yem bitkileri yetiştiriciliği üretimine teşvik edilmelidir.
{"title":"Elazığ İli Karakoçan İlçesi Başyurt Köyü Merasının Botanik Kompozisyonu ile Mera Durumu ve Sağlığının Belirlenmesi","authors":"Erdal ÇAÇAN, Şerafettin KORTAK","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss3pp690-696","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss3pp690-696","url":null,"abstract":"Bu çalışma Elazığ ili Karakoçan ilçesi, Başyurt köyü merasının botanik kompozisyonu ile mera durumu ve sağlığının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Mera alanında 15 familyaya ait 41 bitki türünün tespiti yapılmış olup, bitki ile kaplı alan oranı %76.9, botanik kompozisyonda baklagillerin, buğdaygillerin ve diğer familya bitkilerinin oranları sırasıyla %0.9, %35.5 ve %63.6 olarak belirlenmiştir. Merada baskın türlerin Gundelia tournefortii (%19.62), Hordeum bulbosum (%18.28) ve Eremopoa persica (%13.29) olduğu tespit edilmiştir. Mera durumu “zayıf“ olarak belirlenmiştir. Merada bulunan bitkilerin büyük çoğunluğunun istilacı nitelikte olması, botanik kompozisyonda baklagil oranının düşük olması ve mera durumunun zayıf olarak belirlenmesi mera alanının ıslaha ihtiyacı olduğu sonucunu doğurmuştur. Merada münavebeli otlatma sistemine geçilmesi, meranın gübrelenmesi ve mera üzerindeki baskının azaltılması amacıyla meradan yararlanan köy sakinleri, yem bitkileri yetiştiriciliği üretimine teşvik edilmelidir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"188 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79428914","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-06-10DOI: 10.46291/ispecjasvol5iss2pp439-455
Remzi ÖZKAN, Cuma AKINCI
Organik koşullar altında yüksek tane verimi elde etmenin önündeki en büyük engel besin element yetersizliği ve yabancı ot yoğunluğudur. Buğdayda uzun bitki boyuna, erken çiçeklenmeye ve olgunlaşmaya sahip bitkilerin yabancı otlar ile daha iyi rekabet edebileceği ve organik koşullarda daha iyi verim verebileceği öngörülmektedir. Çalışma, 2019-2020 bitki yetiştirme sezonunda Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Alanı’nda yağışa dayalı koşullarda yürütülmüştür. Yerel çeşitlerden oluşan 29 makarnalık buğday genotipi ve 3 kontrol çeşidi (Sena, Svevo ve Eyyubi) materyal olarak kullanılmıştır. Çalışma, 2 farklı deneme halinde (organik ve konvansiyonel) augmented deneme desenine göre 3 blok (her biri 10 sıradan oluşan) şeklinde kurulmuştur. Çalışmada, organik koşullar altında yerel genotiplerin performanslarını konvansiyonel ortamla kıyaslayarak değerlendirmek ve organik buğday ıslahı için uygun seleksiyon parametrelerini tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada bazı fizyolojik, fenolojik, morfolojik, verim ve kalite özellikleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre organik koşullar altında erkenci genotipler daha yüksek tane verimi potansiyeline sahip olmuşlardır. Ayrıca NDVI ve LAI değerlerinin tane verimi üzerine etkisi önemli bulunmuştur. Organik koşullarda tane verimi bakımından minimum düşüş gösteren DYM-19, DYM-17, YM-12, UYM-5 ve DYM-16 genotipleri ve her iki tarım sisteminde de en yüksek tane verimini veren Atkı-2 çeşidi organik koşullarına uygun çeşit geliştirme çalışmalarında ebeveyn olarak kullanılabilecekleri belirlenmiştir.
{"title":"Organik ve Konvansiyonel Koşullarında Bazı Makarnalık Buğday (Triticum durum L.) Genotiplerinin Performanslarının Değerlendirilmesi","authors":"Remzi ÖZKAN, Cuma AKINCI","doi":"10.46291/ispecjasvol5iss2pp439-455","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ispecjasvol5iss2pp439-455","url":null,"abstract":"Organik koşullar altında yüksek tane verimi elde etmenin önündeki en büyük engel besin element yetersizliği ve yabancı ot yoğunluğudur. Buğdayda uzun bitki boyuna, erken çiçeklenmeye ve olgunlaşmaya sahip bitkilerin yabancı otlar ile daha iyi rekabet edebileceği ve organik koşullarda daha iyi verim verebileceği öngörülmektedir. Çalışma, 2019-2020 bitki yetiştirme sezonunda Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Alanı’nda yağışa dayalı koşullarda yürütülmüştür. Yerel çeşitlerden oluşan 29 makarnalık buğday genotipi ve 3 kontrol çeşidi (Sena, Svevo ve Eyyubi) materyal olarak kullanılmıştır. Çalışma, 2 farklı deneme halinde (organik ve konvansiyonel) augmented deneme desenine göre 3 blok (her biri 10 sıradan oluşan) şeklinde kurulmuştur. Çalışmada, organik koşullar altında yerel genotiplerin performanslarını konvansiyonel ortamla kıyaslayarak değerlendirmek ve organik buğday ıslahı için uygun seleksiyon parametrelerini tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada bazı fizyolojik, fenolojik, morfolojik, verim ve kalite özellikleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre organik koşullar altında erkenci genotipler daha yüksek tane verimi potansiyeline sahip olmuşlardır. Ayrıca NDVI ve LAI değerlerinin tane verimi üzerine etkisi önemli bulunmuştur. Organik koşullarda tane verimi bakımından minimum düşüş gösteren DYM-19, DYM-17, YM-12, UYM-5 ve DYM-16 genotipleri ve her iki tarım sisteminde de en yüksek tane verimini veren Atkı-2 çeşidi organik koşullarına uygun çeşit geliştirme çalışmalarında ebeveyn olarak kullanılabilecekleri belirlenmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"12 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"84058623","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2021-06-02DOI: 10.46291/ISPECJASVOL5ISS2PP296-305
Ayşe nida Kurt, Uğur Başaran
Bu çalışma bazı tek yıllık çim (Lolium multiflorum Lam.) çeşitlerinin Tokat ekolojik şartlarına uyumunu belirlemek amacıyla 2018-2019 yetiştirme sezonunda yürütülmüştür. Çalışmada 11 adet tek yıllık çim çeşidi (Barmultra II, Barspectra II, Bartigra, Baqueano, Caramba, Devis 2017, Pollanum, Trinova, Vallivert, Venüs, Vespolini 2016) kullanılmıştır. Deneme Tokat Merkeze bağlı Bakışlı Köyünde, çiftçi koşullarında, tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekrarlı olarak yürütülmüştür. Ekim işlemi 2018 sonbaharında 20 cm sıra aralığında ve her çeşitten 3 kg da-1 olacak şekilde elle yapılmıştır. Hasat bitkilerin başaklanma başlangıcında olmak üzere 3 defa yapılmıştır. Çalışma sonucunda, incelenen özellikler (başaklanma gün sayısı (BGS), ana sap uzunluğu (ASU), kuru ot verimi (KOV), ham protein oranı (HPO) ve verimi (HPV) mineral madde, ADF, NDF, sindirilebilir kuru madde oranı (SKMO) ve verimi (SKMV), nispi yem değeri (NYD)) bakımından çeşitler arasında önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Bu çalışma Tokat ekolojik koşullarında tek yıllık çimin başarıyla yetiştirilebileceği, verim ve kalitesinin yüksek olduğunu bir vejetasyon süresinde çok sayıda biçilebileceğini göstermiştir. Ayrıca çeşit seçiminin önemli olduğu, bu bakımdan Caramba, Venüs, Vallivert çeşitlerinin bölgenin koşullarına daha iyi uyum sağladığı belirlenmiştir.
{"title":"Tokat Ekolojik Şartlarında Bazı Tek Yıllık Çim (Lolium multiflorum Lam.) Çeşitlerinin Adaptasyonu","authors":"Ayşe nida Kurt, Uğur Başaran","doi":"10.46291/ISPECJASVOL5ISS2PP296-305","DOIUrl":"https://doi.org/10.46291/ISPECJASVOL5ISS2PP296-305","url":null,"abstract":"Bu çalışma bazı tek yıllık çim (Lolium multiflorum Lam.) çeşitlerinin Tokat ekolojik şartlarına uyumunu belirlemek amacıyla 2018-2019 yetiştirme sezonunda yürütülmüştür. Çalışmada 11 adet tek yıllık çim çeşidi (Barmultra II, Barspectra II, Bartigra, Baqueano, Caramba, Devis 2017, Pollanum, Trinova, Vallivert, Venüs, Vespolini 2016) kullanılmıştır. Deneme Tokat Merkeze bağlı Bakışlı Köyünde, çiftçi koşullarında, tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekrarlı olarak yürütülmüştür. Ekim işlemi 2018 sonbaharında 20 cm sıra aralığında ve her çeşitten 3 kg da-1 olacak şekilde elle yapılmıştır. Hasat bitkilerin başaklanma başlangıcında olmak üzere 3 defa yapılmıştır. Çalışma sonucunda, incelenen özellikler (başaklanma gün sayısı (BGS), ana sap uzunluğu (ASU), kuru ot verimi (KOV), ham protein oranı (HPO) ve verimi (HPV) mineral madde, ADF, NDF, sindirilebilir kuru madde oranı (SKMO) ve verimi (SKMV), nispi yem değeri (NYD)) bakımından çeşitler arasında önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Bu çalışma Tokat ekolojik koşullarında tek yıllık çimin başarıyla yetiştirilebileceği, verim ve kalitesinin yüksek olduğunu bir vejetasyon süresinde çok sayıda biçilebileceğini göstermiştir. Ayrıca çeşit seçiminin önemli olduğu, bu bakımdan Caramba, Venüs, Vallivert çeşitlerinin bölgenin koşullarına daha iyi uyum sağladığı belirlenmiştir.","PeriodicalId":14680,"journal":{"name":"ISPEC Journal of Agricultural Sciences","volume":"68 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-06-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86045175","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}