Konya, tarihte siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan süregelen merkezi bir konumdadır. Kentin sahip olduğu merkezi konumun getirdiği çeşitlilik ve zenginlik, şehir kültürü içinde karşımıza çıkar. Oturak âlemleri de bu zenginliğin önemli bir parçası, müzikli eğlence kültürünün önemli bir örneğidir. Oturak âlemlerinin ortaya çıkış tarihi tam olarak bilinememekle birlikte, kökleri âşıklık geleneğine dayandırılmaktadır. Bu kadar köklü bir geçmişe sahip olan oturak âlemleri zaman içerisinde genel ahlâk, toplum huzuru ve asayiş bozucu bir niteliğe büründüğü gerekçesiyle yerini barana sohbetlerine bırakmıştır. Literatür taraması sonucunda oturak âlemleri ve barana sohbetleri üzerine sınırlı sayıda çalışmaya ulaşılmıştır. İncelenen bu çalışmalar kendi bağlamında oldukça değerli çalışmalardır. Ancak, bu makale oturak âlemleri ve barana sohbetlerinin dönüşümünü konu edindiği için incelenen çalışmalardan farklıdır. Çalışma içerisinde, yarı kurgulu kişisel görüşme yapılmış, doküman analizi yöntemiyle Konya oturakları üzerine yazılmış sınırlı sayıda kaynak analiz edilmiş, oturak âlemleri ve barana sohbetlerindeki benzerlik ve farklılıklar ortaya koyulmuştur. Kare kod ile konuya dair verilen örnekler destekleniştir. Literatür taraması ve kişisel görüşme sonunda, oturak âlemleri ve barana sohbetleri bir organizasyon olarak belirlenip, dönüşümü etkileyen faktörler sebepleriyle birlikte ele alınmış ve oturak âlemleri ve barana sohbetleri arasındaki farklılıklar ve benzerlikler ortaya koyulmuştur.
{"title":"Oturak Âlemlerinden Barana Sohbetlerine Dönüşüm","authors":"Mehmet Der, Mahi̇r Mak","doi":"10.47994/usbad.1127827","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1127827","url":null,"abstract":"Konya, tarihte siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan süregelen merkezi bir konumdadır. Kentin sahip olduğu merkezi konumun getirdiği çeşitlilik ve zenginlik, şehir kültürü içinde karşımıza çıkar. Oturak âlemleri de bu zenginliğin önemli bir parçası, müzikli eğlence kültürünün önemli bir örneğidir. Oturak âlemlerinin ortaya çıkış tarihi tam olarak bilinememekle birlikte, kökleri âşıklık geleneğine dayandırılmaktadır. Bu kadar köklü bir geçmişe sahip olan oturak âlemleri zaman içerisinde genel ahlâk, toplum huzuru ve asayiş bozucu bir niteliğe büründüğü gerekçesiyle yerini barana sohbetlerine bırakmıştır. Literatür taraması sonucunda oturak âlemleri ve barana sohbetleri üzerine sınırlı sayıda çalışmaya ulaşılmıştır. İncelenen bu çalışmalar kendi bağlamında oldukça değerli çalışmalardır. Ancak, bu makale oturak âlemleri ve barana sohbetlerinin dönüşümünü konu edindiği için incelenen çalışmalardan farklıdır. Çalışma içerisinde, yarı kurgulu kişisel görüşme yapılmış, doküman analizi yöntemiyle Konya oturakları üzerine yazılmış sınırlı sayıda kaynak analiz edilmiş, oturak âlemleri ve barana sohbetlerindeki benzerlik ve farklılıklar ortaya koyulmuştur. Kare kod ile konuya dair verilen örnekler destekleniştir. \u0000Literatür taraması ve kişisel görüşme sonunda, oturak âlemleri ve barana sohbetleri bir organizasyon olarak belirlenip, dönüşümü etkileyen faktörler sebepleriyle birlikte ele alınmış ve oturak âlemleri ve barana sohbetleri arasındaki farklılıklar ve benzerlikler ortaya koyulmuştur.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"93 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115177853","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Günümüzde reklamcılık, geleneksel yöntem ve mecralarda etkisini sürdürmenin yanı sıra dijital olanakları da bünyesine katarak tüketiciye ulaşma noktasında tüm kanalları entegre biçimde kullanmaktadır. Bu çalışmada tüketici kuşaklarının dijital reklama ilişkin düşünce ve tutumları araştırılmış; gelenekselden dijitale reklamcılığı dijital yerli ve göçmenler üzerinden inceleyerek tüketici boyutunda yarattığı sonuçlar ortaya konulmuştur. Çalışmada nitel araştırma deseninden faydalanılmıştır. Araştırmacıya esneklik sağlayan yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile mülakatlar dijital yerli ve dijital göçmen kategorilerinden 20’şer kişi olmak üzere toplamda 40 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bilgiler kategorize edilerek çalışma betimsel analiz ile tamamlanmıştır. Araştırmaya konu olan dijital yerli ve göçmenlerin dijital reklamcılığı ne şekilde gördüğü, nasıl kullandığını ve gelecekte daha da yaygın hale geleceği tahmin edilen dijital reklamların kuşaklar arasında alımlamada nasıl bir fark yarattığını ortaya koymak adına çalışma önem taşımaktadır. Dijital reklam ve kuşaklar ekseninde Türkiye’de yapılmış bir çalışmaya literatür taramasında rastlanmamış olması çalışmanın özgün değer taşıdığını göstermektedir.
{"title":"DİJİTAL REKLAMA KARŞI TUTUM ve DÜŞÜNCELERİN KUŞAKLAR EKSENİNDE İNCELENMESİ: BETİMSEL BİR ANALİZ","authors":"Gülten ADALI AYDIN","doi":"10.47994/usbad.1114704","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1114704","url":null,"abstract":"Günümüzde reklamcılık, geleneksel yöntem ve mecralarda etkisini sürdürmenin yanı sıra dijital olanakları da bünyesine katarak tüketiciye ulaşma noktasında tüm kanalları entegre biçimde kullanmaktadır. Bu çalışmada tüketici kuşaklarının dijital reklama ilişkin düşünce ve tutumları araştırılmış; gelenekselden dijitale reklamcılığı dijital yerli ve göçmenler üzerinden inceleyerek tüketici boyutunda yarattığı sonuçlar ortaya konulmuştur. Çalışmada nitel araştırma deseninden faydalanılmıştır. Araştırmacıya esneklik sağlayan yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile mülakatlar dijital yerli ve dijital göçmen kategorilerinden 20’şer kişi olmak üzere toplamda 40 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bilgiler kategorize edilerek çalışma betimsel analiz ile tamamlanmıştır. Araştırmaya konu olan dijital yerli ve göçmenlerin dijital reklamcılığı ne şekilde gördüğü, nasıl kullandığını ve gelecekte daha da yaygın hale geleceği tahmin edilen dijital reklamların kuşaklar arasında alımlamada nasıl bir fark yarattığını ortaya koymak adına çalışma önem taşımaktadır. Dijital reklam ve kuşaklar ekseninde Türkiye’de yapılmış bir çalışmaya literatür taramasında rastlanmamış olması çalışmanın özgün değer taşıdığını göstermektedir.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130025873","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma bilhassa Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamında kuşkusuz önemli bir yer tutan ''Karlsbad Hatıraları'' üzerinden, Türkiye ile Avusturya arasındaki tarihi ve sosyolojik ilişkilere dikkat çekmek maksadıyla kaleme alınmıştır. Prof. Dr. Afet İnan tarafından Türk Tarih Kurumunca 1931 yılında yayımlanan ve yetmiş bir sayfadan oluşan ''Mustafa Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları'' adlı eser; Mustafa Kemal Atatürk'ün meslek ve fikir hayatı (1881-1918); Mustafa Kemal Atatürk'ün (1915-1916-1918) hatıra defterleri; Mustafa Kemal Atatürk'ün Karslbad'da ''Geçen Günlerim'' başlığı altındaki yazıları; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün meslek hayatına ait tarihlemeler (1881-1918); Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilen nişan, madalya ve takdirnameler olmak üzere toplam beş bölümden müteşekkildir.
{"title":"KİTAP İNCELEMESİ İnan, A. (1991). Mustafa Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.","authors":"M. Şengöz","doi":"10.47994/usbad.1116958","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1116958","url":null,"abstract":"Bu çalışma bilhassa Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamında kuşkusuz önemli bir yer tutan ''Karlsbad Hatıraları'' üzerinden, Türkiye ile Avusturya arasındaki tarihi ve sosyolojik ilişkilere dikkat çekmek maksadıyla kaleme alınmıştır. Prof. Dr. Afet İnan tarafından Türk Tarih Kurumunca 1931 yılında yayımlanan ve yetmiş bir sayfadan oluşan ''Mustafa Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları'' adlı eser; Mustafa Kemal Atatürk'ün meslek ve fikir hayatı (1881-1918); Mustafa Kemal Atatürk'ün (1915-1916-1918) hatıra defterleri; Mustafa Kemal Atatürk'ün Karslbad'da ''Geçen Günlerim'' başlığı altındaki yazıları; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün meslek hayatına ait tarihlemeler (1881-1918); Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilen nişan, madalya ve takdirnameler olmak üzere toplam beş bölümden müteşekkildir.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131839694","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This study aims to compare the self-leadership levels of academics in the field of Sports Sciences with their political skills level. The research samples include the academics working in the field of Sports Sciences in public and private universities in Turkey. There are 251 academics participating in this study. The data has been collected and analyzed using the survey technique. Regarding the research topic, the self-leadership scale has been used as a data collection tool to measure validity and reliability tests of Tabak, Sığrı and Türköz (2013) adapted to Turkish. In orderto determine the political skills of academics in the field of Sport Sciences, Ferris et al. (2005) tried to develop it and Özdemir and Gören (2015) used Political Skills Inventory which was adapted to Turkish in educational organizations that also made the validity and reliability studies of the Turkish form Exploratory factor analysis was used on self- leadership and political skill scales, the self-leadership scale is divided into 8 sub-dimensions and the political skill scale into 4 sub- dimensions In correlation analysis, when there are no parametric cases, non-parametric Spearmann rank correlation coefficient was used. It was concluded that there was a 43% moderate relationship between the political skills and self-leadership scales. This research was presented as a paper at the 18th International Sports Sciences Congress.
{"title":"The Comparision of Self-Leadership Levels of Sports Sciences Academics with Their Political Skills","authors":"Cemal Özman, S. B. Çavuşoğlu","doi":"10.47994/usbad.1084297","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1084297","url":null,"abstract":"This study aims to compare the self-leadership levels of academics in the field of Sports Sciences with their political skills level. The research samples include the academics working in the field of Sports Sciences in public and private universities in Turkey. There are 251 academics participating in this study. The data has been collected and analyzed using the survey technique. Regarding the research topic, the self-leadership scale has been used as a data collection tool to measure validity and reliability tests of Tabak, Sığrı and Türköz (2013) adapted to Turkish. In orderto determine the political skills of academics in the field of Sport Sciences, Ferris et al. (2005) tried to develop it and Özdemir and Gören (2015) used Political Skills Inventory which was adapted to Turkish in educational organizations that also made the validity and reliability studies of the Turkish form Exploratory factor analysis was used on self- leadership and political skill scales, the self-leadership scale is divided into 8 sub-dimensions and the political skill scale into 4 sub- dimensions In correlation analysis, when there are no parametric cases, non-parametric Spearmann rank correlation coefficient was used. It was concluded that there was a 43% moderate relationship between the political skills and self-leadership scales. This research was presented as a paper at the 18th International Sports Sciences Congress.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121217190","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
The Covid-19 pandemic has upended almost all aspects of human life worldwide. The pandemic process, which has caused many difficulties and many changes for precautionary purposes, has also affected the work area, and many sectors have switched to working from home. Many concerns and uncertainties such as the rapid transition to working from home, as well as the tragic loss of life, the process of adapting to changes, the risk of disease transmission, have deeply affected people. In this context, the aim of the research is to examine the effect of working from home on work stress during the Covid-19 pandemic. For this purpose, data on the subject were collected by applying a questionnaire to a total of 169 people. In the study, the SPSS 25.0 program was used in the analysis of the data. After the reliability and validity analyses of the scales, hypotheses were tested with correlation and regression analysis. As a result of the analyses, it was concluded that working from home during the Covid-19 pandemic process in the negative direction affects work stress. In addition, it was determined that while the flexibility dimension, which is one of the sub-dimensions of working from home, did not have a statistically significant effect on work stress, the productivity dimension affected work stress in the positive direction, and the business life intervention and organizational trust dimension affected work stress in the negative direction.
{"title":"COVİD-19 PANDEMİ SÜRECİNDE EVDEN ÇALIŞMANIN İŞ STRESİ ÜZERİNE ETKİSİ","authors":"Y. Demirel, Çiğdem Bekiroğlu","doi":"10.47994/usbad.1090966","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1090966","url":null,"abstract":"The Covid-19 pandemic has upended almost all aspects of human life worldwide. The pandemic process, which has caused many difficulties and many changes for precautionary purposes, has also affected the work area, and many sectors have switched to working from home. Many concerns and uncertainties such as the rapid transition to working from home, as well as the tragic loss of life, the process of adapting to changes, the risk of disease transmission, have deeply affected people. In this context, the aim of the research is to examine the effect of working from home on work stress during the Covid-19 pandemic. For this purpose, data on the subject were collected by applying a questionnaire to a total of 169 people. In the study, the SPSS 25.0 program was used in the analysis of the data. After the reliability and validity analyses of the scales, hypotheses were tested with correlation and regression analysis. As a result of the analyses, it was concluded that working from home during the Covid-19 pandemic process in the negative direction affects work stress. In addition, it was determined that while the flexibility dimension, which is one of the sub-dimensions of working from home, did not have a statistically significant effect on work stress, the productivity dimension affected work stress in the positive direction, and the business life intervention and organizational trust dimension affected work stress in the negative direction.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129415843","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Günümüzde ülkeler, dış politika amaçlarına ulaşmak için askeri, siyasi ve ekonomik güç unsurların yanı sıra kamu diplomasisi için yumuşak güç araçlarına da başvurmaktadır. Kamu diplomasisinde, ülke hakkında oluşan kötü intibayı tersine çevirme ve iyi ilişkiler kurma amacı vardır. Medya bu ilişki sürecinin en önemli öğelerinden birisidir. Hızlı, kolay ve etkili bir biçimde ilgililere ulaşabilme yeteneği bakımından medya, kamu diplomasisinde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Ayrıca internetin yaygınlaşmasıyla birlikte medya türleri arasına yeni medya dahil olmuştur. Yeni medya kavramıyla, klasik medya anlayışının aksine kamu diplomasisi için çalışmalar yürüten medya anlaşılmaktadır. Bu çalışmada 2015 yılında yayın hayatına başlayan ve TRT’nin İngilizce olarak dünya ülkelerine programlar sunan ilk kanal olma özelliğini taşıyan TRT World Türkiye’nin kamu diplomasisinde rolü bağlamında incelemeye alınmaktadır. Bu çerçevede çalışmada TRT World’un “kuruluşu, misyon ve vizyonu, gelirleri, organizasyonel şeması, personel istihdamı, izleyici kitlesi, konumu, haber politikaları, TV programları, web sitesi ve sosyal medya hesapları” incelenmiştir. Sonuç olarak TRT World’un dünyaya İngilizce programlar sunan Türkiye’nin kamu diplomasisi politikalarının unsurlarından birisi olduğu ve Türkiye’nin uluslararası yayınlarında destekleyici bir araç olduğu sonucuna varılmıştır.
{"title":"TÜRKİYE’NİN KAMU DİPLOMASİSİNDE TRT WORLD’ÜN ROLÜ","authors":"Yeliz Karadeniz","doi":"10.47994/usbad.1090133","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1090133","url":null,"abstract":"Günümüzde ülkeler, dış politika amaçlarına ulaşmak için askeri, siyasi ve ekonomik güç unsurların yanı sıra kamu diplomasisi için yumuşak güç araçlarına da başvurmaktadır. Kamu diplomasisinde, ülke hakkında oluşan kötü intibayı tersine çevirme ve iyi ilişkiler kurma amacı vardır. \u0000Medya bu ilişki sürecinin en önemli öğelerinden birisidir. Hızlı, kolay ve etkili bir biçimde ilgililere ulaşabilme yeteneği bakımından medya, kamu diplomasisinde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Ayrıca internetin yaygınlaşmasıyla birlikte medya türleri arasına yeni medya dahil olmuştur. Yeni medya kavramıyla, klasik medya anlayışının aksine kamu diplomasisi için çalışmalar yürüten medya anlaşılmaktadır. Bu çalışmada 2015 yılında yayın hayatına başlayan ve TRT’nin İngilizce olarak dünya ülkelerine programlar sunan ilk kanal olma özelliğini taşıyan TRT World Türkiye’nin kamu diplomasisinde rolü bağlamında incelemeye alınmaktadır. Bu çerçevede çalışmada TRT World’un “kuruluşu, misyon ve vizyonu, gelirleri, organizasyonel şeması, personel istihdamı, izleyici kitlesi, konumu, haber politikaları, TV programları, web sitesi ve sosyal medya hesapları” incelenmiştir. Sonuç olarak TRT World’un dünyaya İngilizce programlar sunan Türkiye’nin kamu diplomasisi politikalarının unsurlarından birisi olduğu ve Türkiye’nin uluslararası yayınlarında destekleyici bir araç olduğu sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"190 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-08-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125644714","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Küreselleşme kavramı, günümüzde sosyal bilimler alanında üzerinde çalışılması gereken önemli konulardan biridir. Sosyal bilimcilerin küreselleşmeye ilişkin kavramsallaştırmalarına bakıldığında, bütüncül bir yaklaşım içinde küresel ilişkiler ağında zamanın ve mekânın önemini yitirmesi ile küresel seviyede bir bilinç düzeyi ortaya çıkarılmıştır. Küreselleşmeyle beraber güvenlik sorunları ortaya çıkmış ve bu sorunlar tüm ülkeleri etkilemiştir. Türkiye de küreselleşmenin dinamiklerinden yoğun bir şekilde etkilenen bir ülke konumunda olmuştur. Güvenlik kavramı giderek önemini arttıran bir konu haline gelirken, onun bir alt kolu haline gelen gıda güvenliği de üzerinde çalışılması ve araştırılması gereken oldukça önemli konulardan biri olmaya başlamıştır. Ülkelerdeki yaşam standartlarının iyileşmesi ve yaşadığımız çağın da ilerlemesi ile beraber tüketilen gıdaların güvenilir olmasına, içerdiği maddelere ve sağlıklı olmasına daha çok önem verilmeye başlanmıştır. Küreselleşen dünyada da gıda güvenliğine ilişkin standartlar uluslararası bir boyut kazanmış ve buna ilişkin gıda yönetim sistemleri oluşturulmuştur. Ayrıca küreselleşen dünyada tehlikelerin değişiklik göstermesi güvenliğin kapsamını çeşitlendirmiştir. Askeri tehditlerin yanı sıra, enerji sorunları, kıtlık, çevre ve gıda gibi konular güvenlik konusunun alanına girmiş ve küresel boyut kazanmıştır. Bunun sonucunda kişilerin güvenlik gereksinimlerini ön planda tutan bir güvenlik algısının uygulamalarda yerini bulması önem arz etmektedir. Buna ilaveten gıda güvenliğinde sağlıklı ve kaliteli gıda hakkında tüketicilerin beklentilerine yer verilmiştir. Ayrıca çalışmada günümüzde giderek artan beslenme sorunları ele alınmış; bunlardan birincisinin yeterli düzeyde gıdaya erişim, ikincisinin ise güvenilir ve sağlıklı besin maddelerinin alınması sorunu incelenmiştir. Bu tez çalışmasında gıda güvenliği kavramının anlamı, önemi ve tarihçesi incelenmiştir. Ardından, gıda güvenliği mevzuatı ele alınarak Türkiye’deki durumu değerlendirilmiş ve Türk Gıda Mevzuatının esaslarına da değinilmiştir.
{"title":"KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE TÜRKİYE’DE GIDA GÜVENLİĞİ","authors":"Y. Arikan, İlke Bezen Tozkoparan","doi":"10.47994/usbad.1079455","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1079455","url":null,"abstract":"Küreselleşme kavramı, günümüzde sosyal bilimler alanında üzerinde çalışılması gereken önemli konulardan biridir. Sosyal bilimcilerin küreselleşmeye ilişkin kavramsallaştırmalarına bakıldığında, bütüncül bir yaklaşım içinde küresel ilişkiler ağında zamanın ve mekânın önemini yitirmesi ile küresel seviyede bir bilinç düzeyi ortaya çıkarılmıştır. Küreselleşmeyle beraber güvenlik sorunları ortaya çıkmış ve bu sorunlar tüm ülkeleri etkilemiştir. Türkiye de küreselleşmenin dinamiklerinden yoğun bir şekilde etkilenen bir ülke konumunda olmuştur. Güvenlik kavramı giderek önemini arttıran bir konu haline gelirken, onun bir alt kolu haline gelen gıda güvenliği de üzerinde çalışılması ve araştırılması gereken oldukça önemli konulardan biri olmaya başlamıştır. Ülkelerdeki yaşam standartlarının iyileşmesi ve yaşadığımız çağın da ilerlemesi ile beraber tüketilen gıdaların güvenilir olmasına, içerdiği maddelere ve sağlıklı olmasına daha çok önem verilmeye başlanmıştır. Küreselleşen dünyada da gıda güvenliğine ilişkin standartlar uluslararası bir boyut kazanmış ve buna ilişkin gıda yönetim sistemleri oluşturulmuştur. Ayrıca küreselleşen dünyada tehlikelerin değişiklik göstermesi güvenliğin kapsamını çeşitlendirmiştir. Askeri tehditlerin yanı sıra, enerji sorunları, kıtlık, çevre ve gıda gibi konular güvenlik konusunun alanına girmiş ve küresel boyut kazanmıştır. Bunun sonucunda kişilerin güvenlik gereksinimlerini ön planda tutan bir güvenlik algısının uygulamalarda yerini bulması önem arz etmektedir. Buna ilaveten gıda güvenliğinde sağlıklı ve kaliteli gıda hakkında tüketicilerin beklentilerine yer verilmiştir. Ayrıca çalışmada günümüzde giderek artan beslenme sorunları ele alınmış; bunlardan birincisinin yeterli düzeyde gıdaya erişim, ikincisinin ise güvenilir ve sağlıklı besin maddelerinin alınması sorunu incelenmiştir. Bu tez çalışmasında gıda güvenliği kavramının anlamı, önemi ve tarihçesi incelenmiştir. Ardından, gıda güvenliği mevzuatı ele alınarak Türkiye’deki durumu değerlendirilmiş ve Türk Gıda Mevzuatının esaslarına da değinilmiştir.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"86 1-2","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114131213","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Satire, which is a humorous criticism made to take the society further from its current location, can be defined as a tradition that has been intertwined with literature for centuries. Political satire, which is an important part of satire, is thought to have developed with modern satire, which is characterized by the prominence of social criticism. The fact that criticisms of politics and therefore society reach people through literary texts emphasizes the importance of literature at this point. When the criticism is made in a fantastic world, the readers can be more interested and the messages given can be understood much more clearly since the readers isolate themselves from the work. Readers have the opportunity to evaluate the events that take place in a fantasy world without being influenced by the prejudices, beliefs and political ideologies of our real world, and in this way, they can look at the issues related to our real world from a different perspective with a critical point of view. English writer Terry Pratchett is one of the first names that come to mind when satirical and fantasy literature are mentioned together. In Pratchett’s Discworld novels series, which consists of forty-one novels, it is possible to find his messages including his satires about society, politics, environment and economy between the lines of his novels. In this study, it is aimed to examine the political satire in the author’s novel, Interesting Times, selected from the Discworld series. Also, while making these analyses about the novel, various satirical techniques such as unexpected honesty, unexpected event and irony, suggested by Feinberg, and the author’s word choices were taken into consideration, and how these techniques were used in the novel were revealed with the quotations from the novel.
{"title":"TERRY PRATCHETT’S INTERESTING TIMES AS AN EXAMPLE OF POLITICAL SATIRE","authors":"Emrah Özbay","doi":"10.47994/usbad.1124038","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1124038","url":null,"abstract":"Satire, which is a humorous criticism made to take the society further from its current location, can be defined as a tradition that has been intertwined with literature for centuries. Political satire, which is an important part of satire, is thought to have developed with modern satire, which is characterized by the prominence of social criticism. The fact that criticisms of politics and therefore society reach people through literary texts emphasizes the importance of literature at this point. When the criticism is made in a fantastic world, the readers can be more interested and the messages given can be understood much more clearly since the readers isolate themselves from the work. Readers have the opportunity to evaluate the events that take place in a fantasy world without being influenced by the prejudices, beliefs and political ideologies of our real world, and in this way, they can look at the issues related to our real world from a different perspective with a critical point of view. English writer Terry Pratchett is one of the first names that come to mind when satirical and fantasy literature are mentioned together. In Pratchett’s Discworld novels series, which consists of forty-one novels, it is possible to find his messages including his satires about society, politics, environment and economy between the lines of his novels. In this study, it is aimed to examine the political satire in the author’s novel, Interesting Times, selected from the Discworld series. Also, while making these analyses about the novel, various satirical techniques such as unexpected honesty, unexpected event and irony, suggested by Feinberg, and the author’s word choices were taken into consideration, and how these techniques were used in the novel were revealed with the quotations from the novel.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115943236","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This study examined the effects of dividend payments made by companies operating in the tire, iron-steel, pharmaceutical and chemical and automotive sectors on firm performance. For this purpose, analyzes were made in order to determine whether the dividend distribution policies implemented by companies in the tire, iron-steel, pharmaceutical and chemical and automotive sectors included in the BIST 100 between the years 2000-2021 during market slowdowns and expansions have a significant relationship on firm performance. In the study, firm performance was measured by normalized rate of return on assets (ROA), rate of return on cash flows, Tobin's Q, total shareholder return, closing price, growth rate in assets, cumulative performance and earnings per share. In this study, multiple regression analysis was performed to determine the relationships between these dividend payments and firm performance variables. As a result of this study, it was determined that in the slowing market condition the dividend payments made by these companies increased the performance of these companies which are operating in these sectors except for the iron and steel sector; Also, in the growing markets condition, it was determined that the dividend payments made by these companies decreased the firm performance of these companies which are operating in these sectors except for the pharmaceutical and chemical sector. The difference of this study from other studies is due to the limited number of studies examining the effect of these divident payments on firm performance in the tire, iron-steel, pharmaceutical and chemical and automotive sectors in Turkey.
{"title":"THE EFFECT OF DIVIDEND PAYMENTS MADE IN THE TIRE, IRON-STEEL, PHARMACEUTICAL AND CHEMICAL AND AUTOMOTIVE SECTOR ON THE PERFORMANCE OF THE COMPANY IN CHANGING MARKETS","authors":"Bahan Yeni̇lmez","doi":"10.47994/usbad.1118026","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1118026","url":null,"abstract":"This study examined the effects of dividend payments made by companies operating in the tire, iron-steel, pharmaceutical and chemical and automotive sectors on firm performance. For this purpose, analyzes were made in order to determine whether the dividend distribution policies implemented by companies in the tire, iron-steel, pharmaceutical and chemical and automotive sectors included in the BIST 100 between the years 2000-2021 during market slowdowns and expansions have a significant relationship on firm performance. In the study, firm performance was measured by normalized rate of return on assets (ROA), rate of return on cash flows, Tobin's Q, total shareholder return, closing price, growth rate in assets, cumulative performance and earnings per share. In this study, multiple regression analysis was performed to determine the relationships between these dividend payments and firm performance variables. As a result of this study, it was determined that in the slowing market condition the dividend payments made by these companies increased the performance of these companies which are operating in these sectors except for the iron and steel sector; Also, in the growing markets condition, it was determined that the dividend payments made by these companies decreased the firm performance of these companies which are operating in these sectors except for the pharmaceutical and chemical sector. The difference of this study from other studies is due to the limited number of studies examining the effect of these divident payments on firm performance in the tire, iron-steel, pharmaceutical and chemical and automotive sectors in Turkey.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117163569","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada Ali Efendi’nin “Hikâyet-i Nil-i Mübârek’in Ahvâli” adlı el yazması ese-rinin 22a-37b arası varakları incelenmiştir. Eser 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm-de metin transkripsiyonlu bir şekilde Latin alfabesine aktarılmıştır. İkinci bölümde günümüz Türkçesine aktarılarak eserin içeriğinden bahsedilmiştir. Son bölümde ise metnin sözlüğü hazırlanmış ve tıpkıbasımına yer verilmiştir. “Hikâyet-i Nil-i Mübârek’in Ahvâli” adlı eser Konya Koyunoğlu Şehir Müzesi ve Kü-tüphanesi M.V 1006 H katalog, 13319 Kayıt Numarası ile Yazma Eserler Bölümü’nde bulunmaktadır. Miladi 1255’te istinsah edilmiştir. İstinsah yeri ve müstensih bilgisi verilmemiştir. İçeriğinde verilen bilgiye göre Arapça’dan Türkçe’ye tercüme edilmiş-tir. Eserin her sayfasında 17 satır bulunmaktadır. Kırmızı deri kapaklı eserin iç sayfa-larında sıvı lekeleri bulunmaktadır. Siyah mürekkeple yazılmış olan eserde besmele ve bazı kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmış, çoğu kelimeyi birbirinden ayırmak için kırmızı mürekkepli işaretler kullanılmış ve bazı kelimelerin altı kırmızı mürekkeple çizilmiştir. Eserin ilk sayfasında ve çoğu sayfalarında Koyunoğlu Kütüphanesi mührü bulunmaktadır. Eser, besmele ve Peygamber Efendimiz’e salavat ile başlamaktadır. 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Nil’in başlangıcı ve varabildiği en uzak nokta, sonu ve an-laşılmaz, tuhaf durumlarından bahsedilmiştir. İkinci bölümde Nil Nehri’nin ilk bölümde bahsedilen anlaşılmaz ve tuhaf halleri anlatılmış ve üçüncü bölümde önceki kısımda Mısır’la ilgili söylenenlerinin sebebi açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Hikâye, Nil Nehri, Ali Efendi.
{"title":"HİKÂYET-İ NİL-İ MÜBÂREK’İN AHVÂLİ (METİN-SÖZLÜK-İNCELEME)","authors":"Merve Nur Sezgin","doi":"10.47994/usbad.1133855","DOIUrl":"https://doi.org/10.47994/usbad.1133855","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Ali Efendi’nin “Hikâyet-i Nil-i Mübârek’in Ahvâli” adlı el yazması ese-rinin 22a-37b arası varakları incelenmiştir. Eser 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm-de metin transkripsiyonlu bir şekilde Latin alfabesine aktarılmıştır. İkinci bölümde günümüz Türkçesine aktarılarak eserin içeriğinden bahsedilmiştir. Son bölümde ise metnin sözlüğü hazırlanmış ve tıpkıbasımına yer verilmiştir. \u0000“Hikâyet-i Nil-i Mübârek’in Ahvâli” adlı eser Konya Koyunoğlu Şehir Müzesi ve Kü-tüphanesi M.V 1006 H katalog, 13319 Kayıt Numarası ile Yazma Eserler Bölümü’nde bulunmaktadır. Miladi 1255’te istinsah edilmiştir. İstinsah yeri ve müstensih bilgisi verilmemiştir. İçeriğinde verilen bilgiye göre Arapça’dan Türkçe’ye tercüme edilmiş-tir. Eserin her sayfasında 17 satır bulunmaktadır. Kırmızı deri kapaklı eserin iç sayfa-larında sıvı lekeleri bulunmaktadır. Siyah mürekkeple yazılmış olan eserde besmele ve bazı kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmış, çoğu kelimeyi birbirinden ayırmak için kırmızı mürekkepli işaretler kullanılmış ve bazı kelimelerin altı kırmızı mürekkeple çizilmiştir. Eserin ilk sayfasında ve çoğu sayfalarında Koyunoğlu Kütüphanesi mührü bulunmaktadır. \u0000Eser, besmele ve Peygamber Efendimiz’e salavat ile başlamaktadır. 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Nil’in başlangıcı ve varabildiği en uzak nokta, sonu ve an-laşılmaz, tuhaf durumlarından bahsedilmiştir. İkinci bölümde Nil Nehri’nin ilk bölümde bahsedilen anlaşılmaz ve tuhaf halleri anlatılmış ve üçüncü bölümde önceki kısımda Mısır’la ilgili söylenenlerinin sebebi açıklanmıştır. \u0000Anahtar Kelimeler: Hikâye, Nil Nehri, Ali Efendi.","PeriodicalId":164627,"journal":{"name":"Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi","volume":"370 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126631847","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}