Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1695
Buket Akdöl, Melike Seçil Kale
Amaç–Bu çalışmanın amacı; bilişim sektöründe kurumsal itibarı işveren marka çekiciliğinin öncülü olarak irdelemek ve potansiyel çalışanların demografik özelliklerine göre işveren marka çekiciliği ve kurumsal itibar algılarının farklılık gösterip göstermediğini sorgulamaktır. Yöntem–Araştırma evrenini entelektüel sermayesi yüksek yetenekli işgücü aracılığıyla rekabet avantajı kazanılabilen bilişim sektörü çalışanları oluşturmaktadır. Rakip işletmeler arasında işgücü devri, işletmelerin yetenek havuzlarını aynı işgücü ekosistemi içinden bulması, bilişim sektörü çalışanlarının potansiyel işgücü olarak değerlendirilebilmesine imkân tanımaktadır. Fombrun vd. (2015)’ın geliştirdiği Kurumsal İtibar Ölçeği ve Berthon, vd. (2005)’ın geliştirdiği İşveren Marka Çekiciliği Ölçeği kullanılarak, 506 katılımcıdan ‘çalıştıkları sektördeki en ideal işletmeyi düşünerek’ ifadelere cevap vermeleri istenmiştir. Bulgular–Bilişim sektöründeki potansiyel çalışanların kurumsal itibar algısının, işveren marka çekiciliği ile anlamlı ilişkisi ve kurumsal itibarın işveren marka çekiciliğini pozitif yönde ve orta düzeyde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Demografik özelliklerinaçısından; erkek çalışanların kurumsal itibar ve işveren marka çekiciliği algılarının kadınlara göre daha yüksek olduğu; genç çalışanların yaş almışlara göre işveren marka çekiciliği algılarının daha düşük, orta yaş çalışanların ise kurumsal itibar algılarının daha düşük olduğu; deneyimli çalışanların daha az deneyimlilere göre işveren marka çekiciliği algılarının ve kurumsal itibar algılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.Tartışma –Bu çalışmayla yetenekli çalışanların organizasyona kattığı entelektüel sermaye ile sürdürülebilir rekabet avantajı hedefleyen bilişim işletmelerinin, en yeteneklileri organizasyonlarına çekebilmek için, kurumsal itibarlarının işgücü piyasasında nasıl algılandığını dikkate almaları gerektiği ortaya konmaktadır. Ayrıca araştırma bulgularında işveren marka çekiciliği ile ilişki en düşük kurumsal itibar faktörü olarak çalışma ortamı ve yönetişim boyutu dikkat çekmektedir. Benzer şekilde demografik özellikler açısından tespit edilmiş farklılıklar da ileriki çalışmalarda tartışılacak yeni varsayımlara imkân tanımaktadır.
目的--本研究旨在探讨企业声誉作为 IT 行业雇主品牌吸引力的前因,并调查潜在雇员对雇主品牌吸引力和企业声誉的看法是否因人口统计学特征而有所不同。方法--研究对象包括 IT 行业的员工,该行业的竞争优势可以通过拥有高智力资本的熟练劳动力来获得。竞争企业之间的劳动力流动以及企业在同一劳动力生态系统中寻找人才库的事实,使得 IT 行业的员工可以被评估为潜在劳动力。使用 Fombrun 等人(2015 年)开发的企业声誉量表和 Berthon 等人(2005 年)开发的雇主品牌吸引力量表,要求 506 名参与者通过 "思考他们所从事行业中最理想的企业 "来回答陈述。研究结果--得出的结论是,IT 行业潜在雇员对企业声誉的感知与雇主品牌吸引力有显著关系,企业声誉对雇主品牌吸引力有积极和适度的影响。在人口统计特征方面,研究发现男性员工对企业声誉和雇主品牌吸引力的感知高于女性员工;年轻员工对雇主品牌吸引力的感知低于年长员工,中年员工对企业声誉的感知低于年长员工;经验丰富的员工对雇主品牌吸引力和企业声誉的感知高于经验不足的员工。讨论--本研究揭示,IT 企业旨在利用优秀员工为企业贡献的智力资本来获得可持续的竞争优势,因此应考虑劳动力市场对企业声誉的看法,以吸引最优秀的员工加入企业。此外,在研究结果中,工作环境和治理维度是与雇主品牌吸引力关系最小的企业声誉因素,这一点值得关注。同样,在人口统计特征方面发现的差异也为今后的研究提供了新的假设。
{"title":"Kurumsal İtibarın İşveren Marka Çekiciliği Üzerine Etkisi: Bilişim Sektöründe Bir Araştırma (The Effect of Corporate Reputation on Employer Brand Attractiveness: A Research in the ICT Sector)","authors":"Buket Akdöl, Melike Seçil Kale","doi":"10.20491/isarder.2023.1695","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1695","url":null,"abstract":"Amaç–Bu çalışmanın amacı; bilişim sektöründe kurumsal itibarı işveren marka çekiciliğinin öncülü olarak irdelemek ve potansiyel çalışanların demografik özelliklerine göre işveren marka çekiciliği ve kurumsal itibar algılarının farklılık gösterip göstermediğini sorgulamaktır. Yöntem–Araştırma evrenini entelektüel sermayesi yüksek yetenekli işgücü aracılığıyla rekabet avantajı kazanılabilen bilişim sektörü çalışanları oluşturmaktadır. Rakip işletmeler arasında işgücü devri, işletmelerin yetenek havuzlarını aynı işgücü ekosistemi içinden bulması, bilişim sektörü çalışanlarının potansiyel işgücü olarak değerlendirilebilmesine imkân tanımaktadır. Fombrun vd. (2015)’ın geliştirdiği Kurumsal İtibar Ölçeği ve Berthon, vd. (2005)’ın geliştirdiği İşveren Marka Çekiciliği Ölçeği kullanılarak, 506 katılımcıdan ‘çalıştıkları sektördeki en ideal işletmeyi düşünerek’ ifadelere cevap vermeleri istenmiştir. Bulgular–Bilişim sektöründeki potansiyel çalışanların kurumsal itibar algısının, işveren marka çekiciliği ile anlamlı ilişkisi ve kurumsal itibarın işveren marka çekiciliğini pozitif yönde ve orta düzeyde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Demografik özelliklerinaçısından; erkek çalışanların kurumsal itibar ve işveren marka çekiciliği algılarının kadınlara göre daha yüksek olduğu; genç çalışanların yaş almışlara göre işveren marka çekiciliği algılarının daha düşük, orta yaş çalışanların ise kurumsal itibar algılarının daha düşük olduğu; deneyimli çalışanların daha az deneyimlilere göre işveren marka çekiciliği algılarının ve kurumsal itibar algılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.Tartışma –Bu çalışmayla yetenekli çalışanların organizasyona kattığı entelektüel sermaye ile sürdürülebilir rekabet avantajı hedefleyen bilişim işletmelerinin, en yeteneklileri organizasyonlarına çekebilmek için, kurumsal itibarlarının işgücü piyasasında nasıl algılandığını dikkate almaları gerektiği ortaya konmaktadır. Ayrıca araştırma bulgularında işveren marka çekiciliği ile ilişki en düşük kurumsal itibar faktörü olarak çalışma ortamı ve yönetişim boyutu dikkat çekmektedir. Benzer şekilde demografik özellikler açısından tespit edilmiş farklılıklar da ileriki çalışmalarda tartışılacak yeni varsayımlara imkân tanımaktadır.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135739819","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1709
Gamze Güner Kibaroğlu
Purpose-The study, rooted in Social Exchange theory, aims to examine the relationship between diversity climate and loyal behavior within the context of human resources management. Furthermore, it seeks to analyze the mediating role of job passion in this relationship. The primary objective of this research is to understand the connection between diversity climate and loyal behavior while shedding light on the role of job passion as a mediator in this relationship. By employing two distinct methods, this study aims to comprehensively explore the interplay of these factors in the organizational context.Design/Methodology/Approach-The research was meticulously designed and conducted through two primary approaches. In the first phase, quantitative data was gathered using a comprehensive questionnaire, amassing responses from a total of 312 participantsin the industrial field. For the second phase, a qualitative methodology was employed, involving face-to-face interviews conducted with 91 selected participants. This mixed-method approach enables a robust exploration of the dynamics between diversity climate, job passion, and loyal behavior.Results-The outcomes of both quantitative and qualitative investigations concur, revealing a notable impact of diversity climate on loyal behavior among employees. This impact manifests itself consistently and significantly across both studies, underlining the significance of diversity climate as a predictor of employee loyalty. Additionally, the research uncovers the moderating role of job passion in this equation, indicating that the degree of passion for a job can influence the strength of the relationship between diversity climate and loyal behavior.Discussion-The findings of this study not only confirm the previously hypothesized relationship between diversity climate and loyal behavior but also provide deeper insights into the underlying mechanisms. The observed interaction of job passion as a moderating factor adds an extra layer of complexity to the understanding of this relationship. Notably, the nuanced analysis of different sub-dimensions of job passion reveals contrasting impacts; while harmonious passion mitigates the relationship between diversity climate and loyal behavior, obsessive passion exacerbates this relationship. These findings underscore the intricate nature of employee engagement and loyalty within the context of diverse workplaces, emphasizing the need for a holistic approach to managing workforce diversity in human resources management.
{"title":"Unlocking the Power of Diversity Climate: How Does it Drive Employee Loyalty and Fuel Job Passion in Human Resource Management","authors":"Gamze Güner Kibaroğlu","doi":"10.20491/isarder.2023.1709","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1709","url":null,"abstract":"Purpose-The study, rooted in Social Exchange theory, aims to examine the relationship between diversity climate and loyal behavior within the context of human resources management. Furthermore, it seeks to analyze the mediating role of job passion in this relationship. The primary objective of this research is to understand the connection between diversity climate and loyal behavior while shedding light on the role of job passion as a mediator in this relationship. By employing two distinct methods, this study aims to comprehensively explore the interplay of these factors in the organizational context.Design/Methodology/Approach-The research was meticulously designed and conducted through two primary approaches. In the first phase, quantitative data was gathered using a comprehensive questionnaire, amassing responses from a total of 312 participantsin the industrial field. For the second phase, a qualitative methodology was employed, involving face-to-face interviews conducted with 91 selected participants. This mixed-method approach enables a robust exploration of the dynamics between diversity climate, job passion, and loyal behavior.Results-The outcomes of both quantitative and qualitative investigations concur, revealing a notable impact of diversity climate on loyal behavior among employees. This impact manifests itself consistently and significantly across both studies, underlining the significance of diversity climate as a predictor of employee loyalty. Additionally, the research uncovers the moderating role of job passion in this equation, indicating that the degree of passion for a job can influence the strength of the relationship between diversity climate and loyal behavior.Discussion-The findings of this study not only confirm the previously hypothesized relationship between diversity climate and loyal behavior but also provide deeper insights into the underlying mechanisms. The observed interaction of job passion as a moderating factor adds an extra layer of complexity to the understanding of this relationship. Notably, the nuanced analysis of different sub-dimensions of job passion reveals contrasting impacts; while harmonious passion mitigates the relationship between diversity climate and loyal behavior, obsessive passion exacerbates this relationship. These findings underscore the intricate nature of employee engagement and loyalty within the context of diverse workplaces, emphasizing the need for a holistic approach to managing workforce diversity in human resources management.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135739930","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1697
Şenay Karakuş Uysal
Amaç –Aile işletmeleri, bir ailenin fertleri tarafından yönetilen, yüksek ilişkisel bağlar üzerine kurulu işletmeler olarak bilinmektedir. Duygusal bağlar üzerine kurulu bu tür işletmelerde, çatışmalar kaçınılmaz unsurlar olarak gündeme gelmekte olup zaman zamanişletmenin dağılması ile sonuçlanabilmektedir. Aile bireylerinin evlilikleri, bu işletmelerde yalnızca aileye yeni bir üye olmaktan çok işletmede yeni bir sahiplik statüsüyle birlikte gelmektedir. Buradan yola çıkarak araştırmanın amacı, aile işletmelerinin dağılmasında çatışma ve evlilik ilişkisini ortaya koymaktır.Yöntem –Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, doküman olarak aile işletmeleri ile ilgili film analizinden faydalanılmıştır. Araştırmanın örneklemini “Adidas ve Puma’nın Hikayesi” filmi oluşturmaktadır. Sözkonusu film, elektronik ortamda izlenerek süre bazlı sahne analizleri, doküman haline dönüştürülmüştür. Elde edilen bulgular, araştırmanın değişkenleri açısından gruplara ayrılarak analiz edilmiştir. Bulgular –Elde edilen bulgular aile işletmelerinin dağılmasında çatışmaların etkin olduğunu, evliliklerin ise çatışmaları destekleyici unsurlar olduğunu göstermektedir. Tartışma –Aile işletmelerinde daha önceden belirlenmiş görev ve sorumluluklar işletme içerisinde çıkabilecek rol çatışmalarını engelleyebilir. İşletme için önceden belirlenmiş amaç, hedefler ve değerler çerçevesinde kurumsallaşmak, çatışmayı indirgeyici yöntemler arasında değerlendirilebilir. Diğer yandan evliliklerin beraberinde getirdiği ilişkisel çatışmalar daha çok duygulardan ve düşüncelerden kaynaklanabilir. Bu durumda işletmeler için psikolojik danışman eşliğinde çalışmak, hem aile içinde hem de işletmede doğabilecek sorunları önleyebilecektir.
{"title":"Aile İşletmelerinde Çatışma ve Evlilik İlişkisi: Adidas ve Puma nın Hikâyesi Film Analizi (Conflict and Marriage Relationship in Family Business: Analysis of Adidas Vs. Puma Movie)","authors":"Şenay Karakuş Uysal","doi":"10.20491/isarder.2023.1697","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1697","url":null,"abstract":"Amaç –Aile işletmeleri, bir ailenin fertleri tarafından yönetilen, yüksek ilişkisel bağlar üzerine kurulu işletmeler olarak bilinmektedir. Duygusal bağlar üzerine kurulu bu tür işletmelerde, çatışmalar kaçınılmaz unsurlar olarak gündeme gelmekte olup zaman zamanişletmenin dağılması ile sonuçlanabilmektedir. Aile bireylerinin evlilikleri, bu işletmelerde yalnızca aileye yeni bir üye olmaktan çok işletmede yeni bir sahiplik statüsüyle birlikte gelmektedir. Buradan yola çıkarak araştırmanın amacı, aile işletmelerinin dağılmasında çatışma ve evlilik ilişkisini ortaya koymaktır.Yöntem –Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, doküman olarak aile işletmeleri ile ilgili film analizinden faydalanılmıştır. Araştırmanın örneklemini “Adidas ve Puma’nın Hikayesi” filmi oluşturmaktadır. Sözkonusu film, elektronik ortamda izlenerek süre bazlı sahne analizleri, doküman haline dönüştürülmüştür. Elde edilen bulgular, araştırmanın değişkenleri açısından gruplara ayrılarak analiz edilmiştir. Bulgular –Elde edilen bulgular aile işletmelerinin dağılmasında çatışmaların etkin olduğunu, evliliklerin ise çatışmaları destekleyici unsurlar olduğunu göstermektedir. Tartışma –Aile işletmelerinde daha önceden belirlenmiş görev ve sorumluluklar işletme içerisinde çıkabilecek rol çatışmalarını engelleyebilir. İşletme için önceden belirlenmiş amaç, hedefler ve değerler çerçevesinde kurumsallaşmak, çatışmayı indirgeyici yöntemler arasında değerlendirilebilir. Diğer yandan evliliklerin beraberinde getirdiği ilişkisel çatışmalar daha çok duygulardan ve düşüncelerden kaynaklanabilir. Bu durumda işletmeler için psikolojik danışman eşliğinde çalışmak, hem aile içinde hem de işletmede doğabilecek sorunları önleyebilecektir.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135740126","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1679
Murat Tekbaş, Barış Armutcu
Amaç –Bu çalışmada ekonomik ve siyasi açıdan birliktelik oluşturmak amacıyla kurulan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde politik istikrar ve ekonomik büyüme ilişkisinin incelenmesi hedeflenmektedir. Çalışma kapsamında tüm ülkeler için değişkenler arasındaki ilişki incelenmiş olup, ayrıca panel olarak ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.Yöntem –Çalışma da Cobb-Douglas üretim fonksiyonu temel alınarak oluşturulan modelle 2002-2019 dönemine ilişkin yıllık veriler kullanılarak ortak verilere sahip 24 Avrupa Birliği üyesi ülkede politik istikrarın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi incelenmektedir. Çalışmada kullanılan veriler Dünya Bankası ve KOF İsviçre Ekonomi Enstitüsü veri bankasından elde edilmiştir. Analizlerde literatürde sıklıkla kullanılan LLC, IPS ve Bretiung panel birim kök testleriyle serilerin durağanlığı test edilmiştir. Durağanlığın tespit edilmesinin ardından Pedroni ve Kao eşbütünleşme testleriyle seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkisi araştırılmıştır. Seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin yönü ve katsayıları ise FMOLS katsayı tahmincisi ile test edilmiştir. Çalışmada ayrıca değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise Dumitrescu-Hurlin nedensellik testi ile analiz edilmiştir.Bulgular –Panel geneli içim yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgular AB üyesi 24 ülkede sermaye, işgücü ve politik küreselleşmenin ekonomik büyüme üzerinde pozitif, politik istikrarın ekonomik büyüme üzerinde negatif etkili olduğunu göstermektedir. Çalışmada ayrıca 24 AB ülkesi için ayrı ayrı sonuçlara da ulaşılmıştır. Politik istikrar ile ekonomik büyüme ilişkisi değerlendirildiğinde Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya ve Slovakya’da politik istikrarın ekonomi büyüme üzerinde istatistiki olarak anlamlı ve pozitif etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada kullanılan değişkenler arasındaki nedensellik sonuçları incelendiğinde ise politik istikrardan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlar kapsamında ülkelerin geleceğe yönelik belirsizlikleri en az seviyeye indirmesi önemli görülmektedir. Tartışma –Çalışma sonucunda 24 AB üyesi ülke için ekonomik büyüme ile siyasi istikrar ilişkisi kabul edilmiştir. Bu ülkelerde politika uygulayıcıların toplumsal şiddet ve terör algısının ve buna bağlı olarak siyasi istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için şeffaf ve net uygulamalar hayata geçirilmelidir. Kurum ve kuruluşların işleyişinin öngörülebilir olması, toplumsal talep ve taleplerin değerlendirilmesi, yurt içinde oluşabilecek kaosun önlenmesi ve yapılacak yatırımların istikrarlı bir şekilde artırılması açısından faydalı olacaktır
{"title":"Avrupa Birliği Ülkelerinde Politik İstikrar ve Ekonomik Büyüme İlişkisi (The Relationship of Political Stability and Economic Growth in European Union Countries)","authors":"Murat Tekbaş, Barış Armutcu","doi":"10.20491/isarder.2023.1679","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1679","url":null,"abstract":"Amaç –Bu çalışmada ekonomik ve siyasi açıdan birliktelik oluşturmak amacıyla kurulan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde politik istikrar ve ekonomik büyüme ilişkisinin incelenmesi hedeflenmektedir. Çalışma kapsamında tüm ülkeler için değişkenler arasındaki ilişki incelenmiş olup, ayrıca panel olarak ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.Yöntem –Çalışma da Cobb-Douglas üretim fonksiyonu temel alınarak oluşturulan modelle 2002-2019 dönemine ilişkin yıllık veriler kullanılarak ortak verilere sahip 24 Avrupa Birliği üyesi ülkede politik istikrarın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi incelenmektedir. Çalışmada kullanılan veriler Dünya Bankası ve KOF İsviçre Ekonomi Enstitüsü veri bankasından elde edilmiştir. Analizlerde literatürde sıklıkla kullanılan LLC, IPS ve Bretiung panel birim kök testleriyle serilerin durağanlığı test edilmiştir. Durağanlığın tespit edilmesinin ardından Pedroni ve Kao eşbütünleşme testleriyle seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkisi araştırılmıştır. Seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin yönü ve katsayıları ise FMOLS katsayı tahmincisi ile test edilmiştir. Çalışmada ayrıca değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise Dumitrescu-Hurlin nedensellik testi ile analiz edilmiştir.Bulgular –Panel geneli içim yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgular AB üyesi 24 ülkede sermaye, işgücü ve politik küreselleşmenin ekonomik büyüme üzerinde pozitif, politik istikrarın ekonomik büyüme üzerinde negatif etkili olduğunu göstermektedir. Çalışmada ayrıca 24 AB ülkesi için ayrı ayrı sonuçlara da ulaşılmıştır. Politik istikrar ile ekonomik büyüme ilişkisi değerlendirildiğinde Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya ve Slovakya’da politik istikrarın ekonomi büyüme üzerinde istatistiki olarak anlamlı ve pozitif etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada kullanılan değişkenler arasındaki nedensellik sonuçları incelendiğinde ise politik istikrardan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlar kapsamında ülkelerin geleceğe yönelik belirsizlikleri en az seviyeye indirmesi önemli görülmektedir. Tartışma –Çalışma sonucunda 24 AB üyesi ülke için ekonomik büyüme ile siyasi istikrar ilişkisi kabul edilmiştir. Bu ülkelerde politika uygulayıcıların toplumsal şiddet ve terör algısının ve buna bağlı olarak siyasi istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için şeffaf ve net uygulamalar hayata geçirilmelidir. Kurum ve kuruluşların işleyişinin öngörülebilir olması, toplumsal talep ve taleplerin değerlendirilmesi, yurt içinde oluşabilecek kaosun önlenmesi ve yapılacak yatırımların istikrarlı bir şekilde artırılması açısından faydalı olacaktır","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"91 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135740286","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1704
Zeki Çetin
Amaç –Bireylerin ödülleri en üst düzeye çıkarmak ve maliyetleri en aza indirmek için sosyal etkileşimlere girmesini temel alan Sosyal Mübadele Teorisi kapsamında, örgüt çalışanlarının sosyal etkileşimlerinin örgüt yararına kanalize edilmesi gerekmektedir. Özellikle örgütle ilgili bir görev ya da sorunla ilgili olarak başka bir kişiye yardım etmeye yönelik gönüllü davranışları içeren özgeciliğin geliştirilmesini sağlayan faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Bu noktadan hareketle hazırlanan araştırmada kişi-örgüt uyumu ve özgecilik ilişkisinde sosyal zekanın aracı rolünün araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem –Hizmet sektöründe çalışan 294 kişinin dahil edildiği araştırma verileri Smart PLS 4 kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde öncelikle örnekleme ilişkin özellikler sunulmuş, ardından ölçeklere ilişkin güvenirlik, doğrulayıcı faktör analizi ve geçerlilik analizleri yapılmıştır. Hipotezlerin test edilmesi için yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven aralığında ve %5 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Bulgular –Araştırma bulgularına göre kişi-örgüt uyumu özgeciliği artırmaktadır. Bununla birlikte, kişi-örgüt uyumu sosyal zekâ faktörleri olan sosyal bilgi sürecini ve sosyal becerileri artırmakta; sosyal bilgi süreci ve sosyal beceri de özgeciliği artırmaktadır. Aracılık rolü için yapılan analiz sonuçlarına göre ise kişi-örgüt uyumunun özgeciliğe etkisinde sosyal zekâ faktörlerinden sosyal bilgi süreci ve sosyal beceri aracı rol üstlenmektedir. Tartışma –Özgecilik ve toplum yanlısı davranış kültürü geliştirmek isteyen örgütler, çalışanların değerleri ile örgütsel hedefler arasındaki uyuma dikkat etmeli ve sosyal zekâ becerilerini geliştirmeyi amaçlayan programlara yatırım yapmalıdır.
{"title":"Kişi-Örgüt Uyumunun Özgeciliğe Etkisinde Sosyal Zekânın Rolü: Hizmet Sektörü Çalışanlarında Bir Uygulama (The Role of Social Intelligence in The Effect of Person-Organization Fit on Altruism: An Application in Service Sector Employees)","authors":"Zeki Çetin","doi":"10.20491/isarder.2023.1704","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1704","url":null,"abstract":"Amaç –Bireylerin ödülleri en üst düzeye çıkarmak ve maliyetleri en aza indirmek için sosyal etkileşimlere girmesini temel alan Sosyal Mübadele Teorisi kapsamında, örgüt çalışanlarının sosyal etkileşimlerinin örgüt yararına kanalize edilmesi gerekmektedir. Özellikle örgütle ilgili bir görev ya da sorunla ilgili olarak başka bir kişiye yardım etmeye yönelik gönüllü davranışları içeren özgeciliğin geliştirilmesini sağlayan faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Bu noktadan hareketle hazırlanan araştırmada kişi-örgüt uyumu ve özgecilik ilişkisinde sosyal zekanın aracı rolünün araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem –Hizmet sektöründe çalışan 294 kişinin dahil edildiği araştırma verileri Smart PLS 4 kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde öncelikle örnekleme ilişkin özellikler sunulmuş, ardından ölçeklere ilişkin güvenirlik, doğrulayıcı faktör analizi ve geçerlilik analizleri yapılmıştır. Hipotezlerin test edilmesi için yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven aralığında ve %5 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Bulgular –Araştırma bulgularına göre kişi-örgüt uyumu özgeciliği artırmaktadır. Bununla birlikte, kişi-örgüt uyumu sosyal zekâ faktörleri olan sosyal bilgi sürecini ve sosyal becerileri artırmakta; sosyal bilgi süreci ve sosyal beceri de özgeciliği artırmaktadır. Aracılık rolü için yapılan analiz sonuçlarına göre ise kişi-örgüt uyumunun özgeciliğe etkisinde sosyal zekâ faktörlerinden sosyal bilgi süreci ve sosyal beceri aracı rol üstlenmektedir. Tartışma –Özgecilik ve toplum yanlısı davranış kültürü geliştirmek isteyen örgütler, çalışanların değerleri ile örgütsel hedefler arasındaki uyuma dikkat etmeli ve sosyal zekâ becerilerini geliştirmeyi amaçlayan programlara yatırım yapmalıdır.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135740293","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1701
Mehmet Günlük
Amaç –Bu araştırmanın amacı Türkiye’deki bağımsız denetçilerin Makyavelist eğilimlerinin ve kuralsızlık davranışlarının işlevsel olmayan denetim davranışları üzerindeki etkilerini ölçmektir.Yöntem –Nedensel karşılaştırmalı araştıma modelinin kullanıldığı bu araştırmanın uygulama bölümünde kullanılan veri seti 112 bağımsız denetçiden anket yöntemiyle sağlanmıştır.Katılımcılar basit tesadüfi örneklem seçimi ile belirlenmiştir. Veri seti ile tanımlayıcı istatistiksel analizler, doğrulayıcı faktör analizi, güvenirlik analizi ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Bulgular –Gerçekleştirilen analizler sonucunda Makyavelist eğilimlerin, işlevsel olmayan denetim davranışı ve kuralsızlık davranışı üzerinde; kuralsızlık davranışının da işlevsel olmayan denetim davranışı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bulgular ayrıca Makyavelist eğilimler ile işlevsel olmayan denetim davranışındaki ilişkide kuralsızlık davranışının tam aracı değişken etkisinin olduğunu ortaya koymaktadır.Tartışma –Bağımsız denetçilerin yaptıkları denetimin kalitesinin arttırılması için işlevsel olmayan denetim davranışına yönelmemeleri gerekmektedir. Bu açıdan bağımsız denetçilerin işlevsel olmayan denetim davranışına yönlendiren Makyavelist eğilimlerinin ve kuralsızlık davranışlarının temelinde yatan faktörlerin incelenmesi ve Kamu Gözetimi ve Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması önerilmektedir.
{"title":"Makyavelist Eğilimler ve İşlevsel Olmayan Denetim Davranışı Arasındaki İlişkide Kuralsızlık Davranışının Aracı Değişken Etkisi: Bağımsız Denetçiler Üzerinde Bir Araştırma (The Mediating Effect of Normlessness Behavior on the Relationship between Machiavellian Tendencies and Dysfunctional Auditing Behavior: A Study on Auditors)","authors":"Mehmet Günlük","doi":"10.20491/isarder.2023.1701","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1701","url":null,"abstract":"Amaç –Bu araştırmanın amacı Türkiye’deki bağımsız denetçilerin Makyavelist eğilimlerinin ve kuralsızlık davranışlarının işlevsel olmayan denetim davranışları üzerindeki etkilerini ölçmektir.Yöntem –Nedensel karşılaştırmalı araştıma modelinin kullanıldığı bu araştırmanın uygulama bölümünde kullanılan veri seti 112 bağımsız denetçiden anket yöntemiyle sağlanmıştır.Katılımcılar basit tesadüfi örneklem seçimi ile belirlenmiştir. Veri seti ile tanımlayıcı istatistiksel analizler, doğrulayıcı faktör analizi, güvenirlik analizi ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Bulgular –Gerçekleştirilen analizler sonucunda Makyavelist eğilimlerin, işlevsel olmayan denetim davranışı ve kuralsızlık davranışı üzerinde; kuralsızlık davranışının da işlevsel olmayan denetim davranışı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bulgular ayrıca Makyavelist eğilimler ile işlevsel olmayan denetim davranışındaki ilişkide kuralsızlık davranışının tam aracı değişken etkisinin olduğunu ortaya koymaktadır.Tartışma –Bağımsız denetçilerin yaptıkları denetimin kalitesinin arttırılması için işlevsel olmayan denetim davranışına yönelmemeleri gerekmektedir. Bu açıdan bağımsız denetçilerin işlevsel olmayan denetim davranışına yönlendiren Makyavelist eğilimlerinin ve kuralsızlık davranışlarının temelinde yatan faktörlerin incelenmesi ve Kamu Gözetimi ve Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması önerilmektedir.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"52 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135739666","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1671
Nesrin Kaplan, Osman Kürşat Acar
Amaç –Bu çalışmanın amacı, hekimlerin duygusal emek davranışları ve tükenmişlik olgusu arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu amaç çerçevesinde bahsi geçen iki boyut arasında nasıl bir ilişki olduğu sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır.Yöntem –Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan mülakat tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını hekimler oluşturmaktadır. Katılımcıların belirlenebilmesi için amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan ölçüt örnekleme türü kullanılmıştır. Araştırmada yarı-yapılandırılmış mülakat formu kullanılarak, 15 hekimle derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmecilerin ifadeleri, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmeye çalışılmış, birbirine benzeyen veriler belirli kavramlar ve temalar haline getirilerek araştırmayı okuyan kişilerin anlamasını sağlayacak şekilde yorumlanmıştır.Bulgular –Araştırmada duygusal emeğin yüzeysel davranış, derinlemesine davranış ve samimi davranış boyutlarıyla tükenmişliğin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalma boyutları ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda meslekte geçirilen sürenin artmasıyla birlikte hekimlerin, hasta ve hasta yakınlarına karşı duyarsızlaştıkları görülmüştür. Hekimlerin duygusal çelişki yaşadığı durumlarda daha fazla duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalma yaşadığı sonucuna ulaşılmıştır.Tartışma –Bulgular değerlendirildiğinde, derinlemesine davranış gösteren hekimlerde de duygusal tükenmenin görülebileceği sonucuna varılabilir. Ancak yüzeysel davranış sergileyen hekimlerin ise daha fazla tükendiği sonucuna ulaşılmıştır
{"title":"Duygusal Emek ve Tükenmişlik: Hekimler Üzerine Nitel Bir Araştırma (Emotional Labor And Burn-Out: A Qualitative Research on Physicians)","authors":"Nesrin Kaplan, Osman Kürşat Acar","doi":"10.20491/isarder.2023.1671","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1671","url":null,"abstract":"Amaç –Bu çalışmanın amacı, hekimlerin duygusal emek davranışları ve tükenmişlik olgusu arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu amaç çerçevesinde bahsi geçen iki boyut arasında nasıl bir ilişki olduğu sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır.Yöntem –Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan mülakat tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını hekimler oluşturmaktadır. Katılımcıların belirlenebilmesi için amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan ölçüt örnekleme türü kullanılmıştır. Araştırmada yarı-yapılandırılmış mülakat formu kullanılarak, 15 hekimle derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmecilerin ifadeleri, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmeye çalışılmış, birbirine benzeyen veriler belirli kavramlar ve temalar haline getirilerek araştırmayı okuyan kişilerin anlamasını sağlayacak şekilde yorumlanmıştır.Bulgular –Araştırmada duygusal emeğin yüzeysel davranış, derinlemesine davranış ve samimi davranış boyutlarıyla tükenmişliğin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalma boyutları ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda meslekte geçirilen sürenin artmasıyla birlikte hekimlerin, hasta ve hasta yakınlarına karşı duyarsızlaştıkları görülmüştür. Hekimlerin duygusal çelişki yaşadığı durumlarda daha fazla duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalma yaşadığı sonucuna ulaşılmıştır.Tartışma –Bulgular değerlendirildiğinde, derinlemesine davranış gösteren hekimlerde de duygusal tükenmenin görülebileceği sonucuna varılabilir. Ancak yüzeysel davranış sergileyen hekimlerin ise daha fazla tükendiği sonucuna ulaşılmıştır","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135739817","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1667
Ceren Aydemir
Amaç –Çalışanların gönüllü olarak sergiledikleri rol ötesi davranışlarını ifade eden örgütsel vatandaşlık davranışı (ÖVD) her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Vatandaşlık yorgunluğu buradan hareketle ortaya çıkmış ve ulusal literatürde herhangi bir araştırmaya konu olmamış bir kavramdır. Bu araştırmanın amacı vatandaşlık yorgunluğunun işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracı rolünü incelemektir.Yöntem –Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırma farklı meslek gruplarından 210 çalışan ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Hipotezler Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ile test edilmiştir. Ayrıca frekans analizi, güvenilirlik analizi, korelasyon analizi, açıklayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizlerinden yararlanılmıştır.Bulgular –Araştırma sonuçlarına göre vatandaşlık yorgunluğu işten ayrılma niyetini pozitif yönde anlamlı bir şekilde, vatandaşlık yorgunluğu örgütsel bağlılığı negatif yönde anlamlı bir şekilde, örgütsel bağlılık işten ayrılma niyetini negatif yönde anlamlı bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca vatandaşlık yorgunluğunun işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın tam aracı role sahip olduğu tespit edilmiştir. Tartışma –Vatandaşlık yorgunluğu kavramı ulusal literatürde bir araştırma modeline dahil edilerek daha önce ele alınmadığı için ilgili bulgular benzer nitelikteki diğer bazı araştırmalarla kıyaslanmış ve uyumlu sonuçlar ortaya çıktığı görülmüştür. Dolayısıyla araştırmada vatandaşlık yorgunluğu kavramının ele alınmasının özellikle ulusal literatüre önemli ölçüde teorik ve pratik katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
{"title":"Vatandaşlık Yorgunluğunun İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkisi: Örgütsel Bağlılığın Aracı Rolü (The Effect of Citizenship Fatigue on Turnover Intention: The Mediating Role of Organizational Commitment)","authors":"Ceren Aydemir","doi":"10.20491/isarder.2023.1667","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1667","url":null,"abstract":"Amaç –Çalışanların gönüllü olarak sergiledikleri rol ötesi davranışlarını ifade eden örgütsel vatandaşlık davranışı (ÖVD) her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Vatandaşlık yorgunluğu buradan hareketle ortaya çıkmış ve ulusal literatürde herhangi bir araştırmaya konu olmamış bir kavramdır. Bu araştırmanın amacı vatandaşlık yorgunluğunun işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracı rolünü incelemektir.Yöntem –Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırma farklı meslek gruplarından 210 çalışan ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Hipotezler Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ile test edilmiştir. Ayrıca frekans analizi, güvenilirlik analizi, korelasyon analizi, açıklayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizlerinden yararlanılmıştır.Bulgular –Araştırma sonuçlarına göre vatandaşlık yorgunluğu işten ayrılma niyetini pozitif yönde anlamlı bir şekilde, vatandaşlık yorgunluğu örgütsel bağlılığı negatif yönde anlamlı bir şekilde, örgütsel bağlılık işten ayrılma niyetini negatif yönde anlamlı bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca vatandaşlık yorgunluğunun işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın tam aracı role sahip olduğu tespit edilmiştir. Tartışma –Vatandaşlık yorgunluğu kavramı ulusal literatürde bir araştırma modeline dahil edilerek daha önce ele alınmadığı için ilgili bulgular benzer nitelikteki diğer bazı araştırmalarla kıyaslanmış ve uyumlu sonuçlar ortaya çıktığı görülmüştür. Dolayısıyla araştırmada vatandaşlık yorgunluğu kavramının ele alınmasının özellikle ulusal literatüre önemli ölçüde teorik ve pratik katkı sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"7 6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135739951","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1728
Caner Güçlü
Amaç –Bu araştırmanın amacı, Alanya'da ikinci konut turizminin artan önemini incelemek ve bu turizmin yerel halk üzerindeki etkilerini anlamak, özellikle Covid-19 sonrası dönemdeki gelişmeleri vurgulamaktır. Aynı zamanda, yerel halkın ikinci konut sahiplerine yönelik tutumlarını, algılarını ve karşılıklı ilişkileri değerlendirmek, ikinci konut turizminin Alanya'nın ekonomik yapısı üzerindeki etkilerini analiz etmek, yerel halkın endişelerini ve beklentilerini belirlemek, ikinci konut turizminin kentsel planlama, çevre sürdürülebilirliği ve altyapı üzerindeki etkilerini incelemektir. Bu çalışma, Alanya'da ikinci konutturizmi ile ilgili daha derinlemesine bir anlayış geliştirme ve gelecekteki kentsel gelişim ve turizm politikalarına katkıda bulunma amacını taşımaktadır.Yöntem –Araştırmanın verileri, ikincil veri analizi yöntemi kullanılarak, doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Araştırmanın verileri Alanya'daki ikinci konut turizmi ile ilgili yerel halkın görüşlerini incelemeyi amaçlayan 147 yorumdan elde edilmiştir. Bu yorumlar, www.yenialanya.com ve www.gazetealanya.com gibi yerel haber sitelerinde yayınlanan haberlerin altındaki yorumlardan seçilmiştir. Bu şekilde, Covid-19 sonrası ikinci konut turizmi hakkındaki yerel halkın düşüncelerini analiz etmek için elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak ana tema ve alt temalar oluşturulmuştur. Bulgular –Bulgular, altı ana tema etrafında toplanmıştır. Yabancıların konut kiralaması ve emlak satın alması, Alanya'da kültürel etkileşimi artırmıştır, ancak yerel halk için konut kiralarındaki artış ve mülkiyet erişimini zorlaştırmıştır. İkinci konut turizmi, emlak fiyatlarını artırmış, işsizliği etkilemiş ve yerel iş dünyasına yabancı rekabetini getirmiştir. Ayrıca, çevre sorunları ve yerel halkın endişelerini de artırmıştır.Tartışma –Araştırmanın bulguları, Alanya'da ikinci konut turizminin yerel ekonomi, emlak piyasası, iş gücü ve çevresel dinamikler üzerinde önemli etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Yabancıların artan konut talebi, yerel konut kiralarını artırmış ve bu durum ekonomik zorluklarla mücadele eden yerel halk için önemli bir sorun haline gelmiştir. Emlak fiyatlarının yükselmesi, mülkiyet erişimini kısıtlamış ve yerel halkın ekonomik refahını etkilemiştir. İşsizlik ve iş kayıpları, özellikle emlak sektöründe,yerel iş gücünün karşılaştığı zorlukları vurgulamaktadır. Ayrıca, çevresel sorunlar ve yerel halkın endişeleri, ikinci konut turizminin sürdürülebilirlik ve toplumsal uyum açısından da ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bulgular, Alanya'daki ikinci konut turizmi yönetimi ve politika oluşturulabilmesi için bilgi sağlamakta ve gelecekteki araştırmalar için temel oluşturmaktadır.
{"title":"Turizm Krizleri Sonrası Yeniden Şekillenen Konaklama İşletmeciliği ve İkinci Konut Turizminin Geleceği (The Future of Reshaped Accommodation Management and Second Home Tourism After Tourism Crises)","authors":"Caner Güçlü","doi":"10.20491/isarder.2023.1728","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1728","url":null,"abstract":"Amaç –Bu araştırmanın amacı, Alanya'da ikinci konut turizminin artan önemini incelemek ve bu turizmin yerel halk üzerindeki etkilerini anlamak, özellikle Covid-19 sonrası dönemdeki gelişmeleri vurgulamaktır. Aynı zamanda, yerel halkın ikinci konut sahiplerine yönelik tutumlarını, algılarını ve karşılıklı ilişkileri değerlendirmek, ikinci konut turizminin Alanya'nın ekonomik yapısı üzerindeki etkilerini analiz etmek, yerel halkın endişelerini ve beklentilerini belirlemek, ikinci konut turizminin kentsel planlama, çevre sürdürülebilirliği ve altyapı üzerindeki etkilerini incelemektir. Bu çalışma, Alanya'da ikinci konutturizmi ile ilgili daha derinlemesine bir anlayış geliştirme ve gelecekteki kentsel gelişim ve turizm politikalarına katkıda bulunma amacını taşımaktadır.Yöntem –Araştırmanın verileri, ikincil veri analizi yöntemi kullanılarak, doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Araştırmanın verileri Alanya'daki ikinci konut turizmi ile ilgili yerel halkın görüşlerini incelemeyi amaçlayan 147 yorumdan elde edilmiştir. Bu yorumlar, www.yenialanya.com ve www.gazetealanya.com gibi yerel haber sitelerinde yayınlanan haberlerin altındaki yorumlardan seçilmiştir. Bu şekilde, Covid-19 sonrası ikinci konut turizmi hakkındaki yerel halkın düşüncelerini analiz etmek için elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak ana tema ve alt temalar oluşturulmuştur. Bulgular –Bulgular, altı ana tema etrafında toplanmıştır. Yabancıların konut kiralaması ve emlak satın alması, Alanya'da kültürel etkileşimi artırmıştır, ancak yerel halk için konut kiralarındaki artış ve mülkiyet erişimini zorlaştırmıştır. İkinci konut turizmi, emlak fiyatlarını artırmış, işsizliği etkilemiş ve yerel iş dünyasına yabancı rekabetini getirmiştir. Ayrıca, çevre sorunları ve yerel halkın endişelerini de artırmıştır.Tartışma –Araştırmanın bulguları, Alanya'da ikinci konut turizminin yerel ekonomi, emlak piyasası, iş gücü ve çevresel dinamikler üzerinde önemli etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Yabancıların artan konut talebi, yerel konut kiralarını artırmış ve bu durum ekonomik zorluklarla mücadele eden yerel halk için önemli bir sorun haline gelmiştir. Emlak fiyatlarının yükselmesi, mülkiyet erişimini kısıtlamış ve yerel halkın ekonomik refahını etkilemiştir. İşsizlik ve iş kayıpları, özellikle emlak sektöründe,yerel iş gücünün karşılaştığı zorlukları vurgulamaktadır. Ayrıca, çevresel sorunlar ve yerel halkın endişeleri, ikinci konut turizminin sürdürülebilirlik ve toplumsal uyum açısından da ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bulgular, Alanya'daki ikinci konut turizmi yönetimi ve politika oluşturulabilmesi için bilgi sağlamakta ve gelecekteki araştırmalar için temel oluşturmaktadır.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135739955","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-10-03DOI: 10.20491/isarder.2023.1702
Ahmet Çetindaş
Amaç –Bu çalışmanın amacı, ürün göndericilerinin kargo firmalarından algıladığı hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyetine ve sadakate etkisini belirlemektir. Ayrıca bu çalışmada hizmet kalitesinin sadakat üzerindeki etkisinde müşteri memnuniyetinin aracılık rolüde değerlendirilmiştir. Yöntem –Nicel araştırma yöntemleri uygulanan çalışmada Gaziantep’te ikamet eden kargo göndericilerinden anket yoluyla veri toplanmıştır. Ölçeklerin yapı geçerliliğini ve güvenilirliğini ortaya koymak için sırasıyla keşfedici faktör analizi (KFA), güvenilirlik analizi ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) uygulanmıştır. Elde edilen ve kullanılabilir 409 veri ile hizmet kalitesinin sadakate etkisinde müşteri memnuniyetinin aracılık rolü, SPSS’in bir uzantısı olarak çalışan Process Macro yöntemi kullanılarak test edilmiştir. Bu yöntem çoklu regresyon ile aracılık etkiyi aynı anda test etmeye izin vermektedir.Bulgular –Yapılan analiz sonucunda hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyeti ile sadakate etki ettiği ve müşteri memnuniyetinin de sadakate etki ettiği görülmüştür. Ayrıca hizmet kalitesinin sadakate etkisinde, müşteri memnuniyetinin aracı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Böylelikle araştırmanın tüm hipotezleri kabul edilmiştir.Tartışma –Önceleri, hizmetleri daha standart olan kargo firmaları, günümüzde sundukları hizmet kalitesiyle birebirinden ayrışmaktadır. Daha memnun ve daha sadık kargo müşterileri elde etmenin yolu, yüksek hizmet kalitesi sunmaktan geçmektedir. Müşterilerine hizmetsunarken, sorunlarla yakından ilgilenmek ile teslimatta hızlı ve doğru olmak gibi özellikler, hizmet kalitesini arttırmakta ve daha memnun müşteriler oluşturmaktadır. Memnun olan kargo müşterileri sadakat göstermektedir. Tüm bu bulgular önceki çalışmalarla uyum göstermektedir.
目的--本研究旨在确定货运公司产品托运人感知到的服务质量对客户满意度和忠诚度的影响。此外,本研究还评估了客户满意度在服务质量对忠诚度影响中的中介作用。本研究采用定量研究方法,通过调查问卷收集居住在加济安泰普的货物托运人的数据。研究分别采用了探索性因子分析(EFA)、可靠性分析和确认性因子分析(CFA)来揭示量表的构造效度和可靠性。利用 409 个可用数据,使用作为 SPSS 扩展的 Process Macro 方法测试了客户满意度在服务质量对忠诚度的影响中的中介作用。结果--分析结果表明,服务质量影响客户满意度和忠诚度,客户满意度影响忠诚度。此外,还确定顾客满意度对服务质量对忠诚度的影响具有中介效应。因此,研究的所有假设均被接受。 讨论--货运公司过去的服务较为标准化,如今则以其提供的服务质量区别于其他公司。要获得更多满意和忠诚的货运客户,就要提供高质量的服务。在为客户提供服务时,密切处理问题、快速准确地交货等特点都会提高服务质量,创造更多满意的客户。满意的货运客户会表现出忠诚度。所有这些研究结果与以往的研究结果一致。
{"title":"Kargo Sektöründe Hizmet kalitesi, Müşteri Memnuniyeti ve Sadakat İlişkisi: Bir Aracılık Modeli (The Relationship Between Service Quality, Customer Satisfaction and Loyalty in the Cargo Industry: A Mediator Model)","authors":"Ahmet Çetindaş","doi":"10.20491/isarder.2023.1702","DOIUrl":"https://doi.org/10.20491/isarder.2023.1702","url":null,"abstract":"Amaç –Bu çalışmanın amacı, ürün göndericilerinin kargo firmalarından algıladığı hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyetine ve sadakate etkisini belirlemektir. Ayrıca bu çalışmada hizmet kalitesinin sadakat üzerindeki etkisinde müşteri memnuniyetinin aracılık rolüde değerlendirilmiştir. Yöntem –Nicel araştırma yöntemleri uygulanan çalışmada Gaziantep’te ikamet eden kargo göndericilerinden anket yoluyla veri toplanmıştır. Ölçeklerin yapı geçerliliğini ve güvenilirliğini ortaya koymak için sırasıyla keşfedici faktör analizi (KFA), güvenilirlik analizi ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) uygulanmıştır. Elde edilen ve kullanılabilir 409 veri ile hizmet kalitesinin sadakate etkisinde müşteri memnuniyetinin aracılık rolü, SPSS’in bir uzantısı olarak çalışan Process Macro yöntemi kullanılarak test edilmiştir. Bu yöntem çoklu regresyon ile aracılık etkiyi aynı anda test etmeye izin vermektedir.Bulgular –Yapılan analiz sonucunda hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyeti ile sadakate etki ettiği ve müşteri memnuniyetinin de sadakate etki ettiği görülmüştür. Ayrıca hizmet kalitesinin sadakate etkisinde, müşteri memnuniyetinin aracı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Böylelikle araştırmanın tüm hipotezleri kabul edilmiştir.Tartışma –Önceleri, hizmetleri daha standart olan kargo firmaları, günümüzde sundukları hizmet kalitesiyle birebirinden ayrışmaktadır. Daha memnun ve daha sadık kargo müşterileri elde etmenin yolu, yüksek hizmet kalitesi sunmaktan geçmektedir. Müşterilerine hizmetsunarken, sorunlarla yakından ilgilenmek ile teslimatta hızlı ve doğru olmak gibi özellikler, hizmet kalitesini arttırmakta ve daha memnun müşteriler oluşturmaktadır. Memnun olan kargo müşterileri sadakat göstermektedir. Tüm bu bulgular önceki çalışmalarla uyum göstermektedir.","PeriodicalId":222892,"journal":{"name":"Journal of Business Research-Turk","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135740120","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}