Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/DERIM.2018.371702
Betül Kolay, Songül Gürsoy, Ö. Avşar, Abdullah Sessiz
Guneydogu Anadolu Bolgesinde bugday hasadindan sonra tarlada kalan aniz ciftciler tarafindan genellikle yakilmaktadir. Bu calismada ulkemizde ve bolgemizde aniz yakmanin neden oldugu problemlerin azaltilmasi ve ureticilere uygun bir bugday hasat yonteminin tavsiye edilebilmesi amaclanmistir. 2012 yilinda yurutulen bu calisma iki farkli aniz bicme yuksekligi ve bes farkli aniz yonetim sisteminde gerceklestirilmistir. Calismada yontemlerin yakit tuketimi, is basarisi, tarla yuzeyinde kalan aniz miktari incelenmistir. Ayrica uygulanan bu yontemlerden sonra hasat edilen alanlara mibzerle dogrudan aniza mercimek ekimi yapilmistir. Yontemlerin mercimek bitkisinin tarla filiz cikisina (TFC) olan etkisi incelenmistir. Sonuc olarak bicerdovere monte edilmis sap parcalayici ile saman yapilarak samanin bicerdover tarafindan cekilen tarim arabasi ile tarladan uzaklastirildigi uygulamada yakit tuketimi en yuksek (29.41 L ha -1 ), bugdayin bicerdoverle hasat edilip anizin tarlada birakildigi uygulamada is basarisi (1.85 ha h -1 ) ve tarladaki aniz miktari (3716.43 kg ha -1 ) en yuksek bulunmustur. En yuksek tarla filiz cikisi orani da bicerdovere monte edilmis sap parcalayici ile saman yapilarak samanin bicerdover tarafindan cekilen tarim arabasi ile tarladan uzaklastirildigi uygulama (213.77 adet m -2 ) ile bicerdovere monte edilmis sap parcalayici ile saman yapilarak samanin tarla yuzeyine dagitildigi (203.99 adet m -2 ) uygulamalarda elde edilmistir.
{"title":"Farklı anız yönetim sistemlerinin yakıt, kapasite yönünden karşılaştırılması ve doğrudan anıza ekim","authors":"Betül Kolay, Songül Gürsoy, Ö. Avşar, Abdullah Sessiz","doi":"10.16882/DERIM.2018.371702","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/DERIM.2018.371702","url":null,"abstract":"Guneydogu Anadolu Bolgesinde bugday hasadindan sonra tarlada kalan aniz ciftciler tarafindan genellikle yakilmaktadir. Bu calismada ulkemizde ve bolgemizde aniz yakmanin neden oldugu problemlerin azaltilmasi ve ureticilere uygun bir bugday hasat yonteminin tavsiye edilebilmesi amaclanmistir. 2012 yilinda yurutulen bu calisma iki farkli aniz bicme yuksekligi ve bes farkli aniz yonetim sisteminde gerceklestirilmistir. Calismada yontemlerin yakit tuketimi, is basarisi, tarla yuzeyinde kalan aniz miktari incelenmistir. Ayrica uygulanan bu yontemlerden sonra hasat edilen alanlara mibzerle dogrudan aniza mercimek ekimi yapilmistir. Yontemlerin mercimek bitkisinin tarla filiz cikisina (TFC) olan etkisi incelenmistir. Sonuc olarak bicerdovere monte edilmis sap parcalayici ile saman yapilarak samanin bicerdover tarafindan cekilen tarim arabasi ile tarladan uzaklastirildigi uygulamada yakit tuketimi en yuksek (29.41 L ha -1 ), bugdayin bicerdoverle hasat edilip anizin tarlada birakildigi uygulamada is basarisi (1.85 ha h -1 ) ve tarladaki aniz miktari (3716.43 kg ha -1 ) en yuksek bulunmustur. En yuksek tarla filiz cikisi orani da bicerdovere monte edilmis sap parcalayici ile saman yapilarak samanin bicerdover tarafindan cekilen tarim arabasi ile tarladan uzaklastirildigi uygulama (213.77 adet m -2 ) ile bicerdovere monte edilmis sap parcalayici ile saman yapilarak samanin tarla yuzeyine dagitildigi (203.99 adet m -2 ) uygulamalarda elde edilmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43684632","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/DERIM.2018.444157
Hüseyin Güngör, Z. Dumlupinar
Bu arastirma 2015-2016 yetistirme sezonunda, Kirklareli-Luleburgaz kosullarinda, 36 adet hat ve 24 adet standart cesit kullanilarak, Augmented deneme desenine gore yurutulmustur. Incelenen butun ozellikler yonunden genotipler arasindaki farkliliklar onemli bulunmustur. Ortalama tane verimi standart cesitlerde 107.8 kg da -1 , hatlarda 150.3 kg da -1 olmustur. Standart cesitler arasinda en yuksek tane verimi 160 kg da -1 ile Azkan cesidinden, en dusuk tane verimi 56.4 kg da -1 ile Akcin 91 cesidinden elde edilmistir. SMN 13 hatti en yuksek (254.2 kg da -1 ) tane verimine sahip olmus, en fazla tane verimi saglayan standart Azkan cesidinden %58 daha fazla tane verimi saglamis ve yore kosullari icin umitvar bulunmustur. Yuz tane agirligi yonunden SMN 02 (45.3 g), bitkide tane sayisi yonunden SMN 13 (45.3 adet bitki -1 ), bitkide bakla sayisi yonunden SMN17 (47.3 adet bitki -1 ) ve bitkide toplam dal sayisi yonunden SMN 82 (15.7 adet bitki -1 ) hatlari one cikmistir. Biplot analizine gore, PC1 ve PC2 (sirasiyla, %34.9 ve 22.0) toplam varyasyonun %56.9’sini olusturmustur. Ilk bakla yuksekligi, bitki boyu, bitkide toplam dal sayisi, yuz tohum agirligi, bitkide tane sayisi, bitkide bakla sayisi ve tane verimi gibi ozellikler olumlu karakterler olurken, ciceklenme gun sayisi ve fizyolojik olgunlasma suresi gibi ozellikler olumsuz yonde karakterler olmuslardir. Cagatay, Er-99, Azkan, Eser-87, Aziziye-94, Akca, SMN60 ve Aksu cesitleri en stabil genotipler olurken, Aydin-92, Cevdetbey 98 ve Diyar-95 bitki boyu, ilk bakla yuksekligi ve toplam dal sayisi bakimindan yuksek degerler almislardir. Tane verimi, bitkide bakla sayisi ve bitkide tane sayisi bakimindan ise SMN13 ve SMN17 genotipleri one cikmistir.
{"title":"Bazı nohut çeşit ve hatlarının verim ve verim unsurları bakımından değerlendirilmesi","authors":"Hüseyin Güngör, Z. Dumlupinar","doi":"10.16882/DERIM.2018.444157","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/DERIM.2018.444157","url":null,"abstract":"Bu arastirma 2015-2016 yetistirme sezonunda, Kirklareli-Luleburgaz kosullarinda, 36 adet hat ve 24 adet standart cesit kullanilarak, Augmented deneme desenine gore yurutulmustur. Incelenen butun ozellikler yonunden genotipler arasindaki farkliliklar onemli bulunmustur. Ortalama tane verimi standart cesitlerde 107.8 kg da -1 , hatlarda 150.3 kg da -1 olmustur. Standart cesitler arasinda en yuksek tane verimi 160 kg da -1 ile Azkan cesidinden, en dusuk tane verimi 56.4 kg da -1 ile Akcin 91 cesidinden elde edilmistir. SMN 13 hatti en yuksek (254.2 kg da -1 ) tane verimine sahip olmus, en fazla tane verimi saglayan standart Azkan cesidinden %58 daha fazla tane verimi saglamis ve yore kosullari icin umitvar bulunmustur. Yuz tane agirligi yonunden SMN 02 (45.3 g), bitkide tane sayisi yonunden SMN 13 (45.3 adet bitki -1 ), bitkide bakla sayisi yonunden SMN17 (47.3 adet bitki -1 ) ve bitkide toplam dal sayisi yonunden SMN 82 (15.7 adet bitki -1 ) hatlari one cikmistir. Biplot analizine gore, PC1 ve PC2 (sirasiyla, %34.9 ve 22.0) toplam varyasyonun %56.9’sini olusturmustur. Ilk bakla yuksekligi, bitki boyu, bitkide toplam dal sayisi, yuz tohum agirligi, bitkide tane sayisi, bitkide bakla sayisi ve tane verimi gibi ozellikler olumlu karakterler olurken, ciceklenme gun sayisi ve fizyolojik olgunlasma suresi gibi ozellikler olumsuz yonde karakterler olmuslardir. Cagatay, Er-99, Azkan, Eser-87, Aziziye-94, Akca, SMN60 ve Aksu cesitleri en stabil genotipler olurken, Aydin-92, Cevdetbey 98 ve Diyar-95 bitki boyu, ilk bakla yuksekligi ve toplam dal sayisi bakimindan yuksek degerler almislardir. Tane verimi, bitkide bakla sayisi ve bitkide tane sayisi bakimindan ise SMN13 ve SMN17 genotipleri one cikmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42465570","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/derim.2018.411170
S. Sezen, Servet Tekin, M. Yildiz
Bu calismanin amacini 2014 ve 2015 yillarinda Cukurova bolgesinde Tarsus’ta yetisen kinoa (Titicaca cesidi) bitkisinde farkli buyume donemlerinde uygulanan drenaj suyunun verim, verim bilesenleri, su kullanim etkinligi ve tuz birikimi uzerine etkisini degerlendirilmesi olusturmaktadir. Calismada cizgi kaynakli yagmurlama sulama sistemi kullanilarak farkli sulama duzeyleri olusturulmustur (I 1 -I 5 ). Kinoa bitkisinin 4 farkli gelisme doneminde (erken vejetatif, gec vejetatif, ciceklenme ve dane dolum) laterale en yakin konuda (I 1 ) 60 cm toprak profilinde eksik nem tarla kapasitesine tamamlanmistir. Laterale en yakin (I 1 ) konusuna uygulanan toplam sulama suyu miktari iki deneme yilinda 344-400 mm, mevsimlik su tuketimi (ET) ise 459-514 mm arasindadir. Sulama duzeyleri (I 1 -I 4 ) kinoa dane verimi ve verim bilesenlerini onemli derecede etkilemistir. En yuksek verim I 1 konusundan 4510-4880 kg ha -1 , en dusuk verim ise susuz konudan (I 5 ) 1430-1880 kg ha -1 elde edilmistir. Verim ile su tuketimi arasinda onemli dogrusal iliskiler elde edilmistir. Verim tepki etmeni (ky) 2014 yilinda 1.17, 2015 yilinda ise 1.06 olarak hesaplanmistir. Tum konularda toprak tuzlulugu artan derinlikle azalmistir. Sonucta, Cukurova bolgesinde yagmurlama yontemi kullanilarak sulanan kinoa bitkisinden daha yuksek verim elde etmek icin 1.6 dS m -1 tuzluluk duzeyinden daha dusuk drenaj suyu ile tam sulama programi onerilebilir.
2014年和2015年,该分析的目的是减少在Tarsus Cukurova地区生产的Titicaca植物中使用的排水的影响,并减少水和盐的使用的影响。在calima使用线性雨水系统的各种水模块olustuulmustur(I1-I5)。kinoa植物的四种不同发育是在土壤剖面最近部分(I1)60cm的底部完成的(早期营养体、晚期营养体、高温和跳舞),这小于nem田地的大小。yakin的横向(I 1)维吾尔人的上半身是344-400毫米,而上半身是459-514毫米。水模块(I1-I4)对kinoa舞蹈数据和他们所知道的数据有负面影响。来自I 1的最高数据为4510至4880 kg流体-1,来自流体(I 5)的最高流体为1430至1880 kg流体-1。Que Deus abençõe,Sr.Woeste?2014年,1.17被计算为2015年的1.06。在黑暗中,地球的洪水越来越深。Sonducte在Cukurova螺栓中使用水管,可以从睡莲植物中获得比水管更高的数据,即1.6√dS√m-1。
{"title":"Çukurova bölgesinde drenaj suyu ile sulanan kinoa bitkisinde su-verim ilişkileri ve ekonomik değerlendirme","authors":"S. Sezen, Servet Tekin, M. Yildiz","doi":"10.16882/derim.2018.411170","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2018.411170","url":null,"abstract":"Bu calismanin amacini 2014 ve 2015 yillarinda Cukurova bolgesinde Tarsus’ta yetisen kinoa (Titicaca cesidi) bitkisinde farkli buyume donemlerinde uygulanan drenaj suyunun verim, verim bilesenleri, su kullanim etkinligi ve tuz birikimi uzerine etkisini degerlendirilmesi olusturmaktadir. Calismada cizgi kaynakli yagmurlama sulama sistemi kullanilarak farkli sulama duzeyleri olusturulmustur (I 1 -I 5 ). Kinoa bitkisinin 4 farkli gelisme doneminde (erken vejetatif, gec vejetatif, ciceklenme ve dane dolum) laterale en yakin konuda (I 1 ) 60 cm toprak profilinde eksik nem tarla kapasitesine tamamlanmistir. Laterale en yakin (I 1 ) konusuna uygulanan toplam sulama suyu miktari iki deneme yilinda 344-400 mm, mevsimlik su tuketimi (ET) ise 459-514 mm arasindadir. Sulama duzeyleri (I 1 -I 4 ) kinoa dane verimi ve verim bilesenlerini onemli derecede etkilemistir. En yuksek verim I 1 konusundan 4510-4880 kg ha -1 , en dusuk verim ise susuz konudan (I 5 ) 1430-1880 kg ha -1 elde edilmistir. Verim ile su tuketimi arasinda onemli dogrusal iliskiler elde edilmistir. Verim tepki etmeni (ky) 2014 yilinda 1.17, 2015 yilinda ise 1.06 olarak hesaplanmistir. Tum konularda toprak tuzlulugu artan derinlikle azalmistir. Sonucta, Cukurova bolgesinde yagmurlama yontemi kullanilarak sulanan kinoa bitkisinden daha yuksek verim elde etmek icin 1.6 dS m -1 tuzluluk duzeyinden daha dusuk drenaj suyu ile tam sulama programi onerilebilir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49153855","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/derim.2018.411731
C. Özkan, E. I. Demirtaş, F. Ö. Asri, Nuri Ari
Ulkemiz ortualti sebze yetistiriciliginde hiyar uretimi domatesten sonra ikinci sirada yer almaktadir. Gubreleme her turlu bitkisel uretimde oldugu gibi hiyar yetistiriciliginde de verim ve kalite uzerine onemli duzeyde etkilidir. Bitkinin beslenme durumunun hizli bir sekilde belirlenip gerekli onlemlerin alinmasi, ozellikle serada yapilan uretim faaliyetinde onemlidir. Hizli ve kolay bir metot olarak petiol ozsuyu NO 3 -N’u miktarinin belirlenerek bitkinin azotla beslenme durumunun tespitinde kullanimi son yillarda ilgi gormektedir. Bu arastirma serada yetistirilen hiyarin azotla beslenme durumunun tespitinde kullanilmak uzere petiol ozsuyu NO 3 -N’u icerigi ile toprak ve bitkinin farkli azot bilesikleri arasindaki iliskileri belirlemek amaciyla yurutulmustur. Denemede, bitki (petiol ozsuyu, yaprak) ve toprak ornekleri ilk ciceklenme ve hasat donemi olmak uzere iki farkli donemde alinmistir. Petiol ozsuyu orneklerinde NO 3 -N miktarini belirlemek icin iki farkli hizli test teknigi; secici iyon metre ve test seritleri kullanilmistir. Ayrica standart metotlarla yaprak orneklerinde NO 3 -N’u ve toplam azot, toprak orneklerinde ise organik madde, NO 3 -N’u ve toplam N degerleri belirlenmistir. Her iki ornek alma doneminde elde edilen degerler birlikte incelendiginde; secici iyon metreyle olculen petiol ozsuyu NO 3 -N’u ile yapragin toplam N ve NO 3 -N’u icerigi yaninda toprak NO 3 -N’u arasinda onemli duzeyde iliski oldugu belirlenmistir. Petiol ozsuyunda test seritleri ile belirlenen NO 3 -N’u ile sadece toprak NO 3 -N’u arasindaki onemli iliski her iki donemde ortaya cikmistir. Secici iyon metreyle olculen petiol ozsuyu nitrat konsantrasyonu ile yaprak toplam azotu arasindaki iliskinin her iki donemde de onemli duzeyde gerceklesmesi, bitkinin N ile beslenme durumunun belirlenmesinde hizli test tekniklerinin hiyar yetistirilen sera kosullarinda kullanilabileceginin gostergesi olarak degerlendirilebilir.
我国原有的蔬菜生产能力是继番茄后采用尿素。Gubreleme活跃在hyyar yetistriciliginde de verim和高质量的uzerine onemli duzeyde中,就像我们在每一种海龟植物中一样。植物的营养状况是在计划的时间内确定的,所需材料的营养是通过氧化物产生的输尿管活性来衡量的。作为一种快速简便的方法,自植物营养状况以来,近几年来一直观察到使用硫醇臭氧NO3-N。为了确定土壤与植物不同唑类粘合剂之间的关系,通过测定氮氧化物与氮氧化物NO3-N之间的关系来确定氮氧化物在干扰血清营养状况下的使用。在一次尝试中,这种植物(petiol臭氧、树叶)和地球上的装饰品被种植在两种不同的内衣中。采用两种不同的线性试验方法测定氧化钛饰品中NO3-N的含量;使用顺序离子计和测试系列。此外,标准方法包括NO3-N和总氮、有机物、NO3-N以及总氮度。当他们一起看着杂货店里两件饰品的退化时,割线离子计表明,NO3-N和NO3-N之间的作物总数与NO3-N与NO3--N之间的作物总量相同。在petiol臭氧中,只有NO3和N之间的十进制关系是用测试系列观察到的。除了测定植物的营养状况外,iliskin还可以作为小鹅膏在hyyar yetistirilen sera kosullarinda中降解,硝酸盐浓度为糖离子计,硝酸盐含量为臭氧。
{"title":"Örtüaltı hıyar yetiştiriciliğinde petiol özsuyu nitrat azotu ile bitki ve toprak azot değerleri arasındaki ilişkiler","authors":"C. Özkan, E. I. Demirtaş, F. Ö. Asri, Nuri Ari","doi":"10.16882/derim.2018.411731","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2018.411731","url":null,"abstract":"Ulkemiz ortualti sebze yetistiriciliginde hiyar uretimi domatesten sonra ikinci sirada yer almaktadir. Gubreleme her turlu bitkisel uretimde oldugu gibi hiyar yetistiriciliginde de verim ve kalite uzerine onemli duzeyde etkilidir. Bitkinin beslenme durumunun hizli bir sekilde belirlenip gerekli onlemlerin alinmasi, ozellikle serada yapilan uretim faaliyetinde onemlidir. Hizli ve kolay bir metot olarak petiol ozsuyu NO 3 -N’u miktarinin belirlenerek bitkinin azotla beslenme durumunun tespitinde kullanimi son yillarda ilgi gormektedir. Bu arastirma serada yetistirilen hiyarin azotla beslenme durumunun tespitinde kullanilmak uzere petiol ozsuyu NO 3 -N’u icerigi ile toprak ve bitkinin farkli azot bilesikleri arasindaki iliskileri belirlemek amaciyla yurutulmustur. Denemede, bitki (petiol ozsuyu, yaprak) ve toprak ornekleri ilk ciceklenme ve hasat donemi olmak uzere iki farkli donemde alinmistir. Petiol ozsuyu orneklerinde NO 3 -N miktarini belirlemek icin iki farkli hizli test teknigi; secici iyon metre ve test seritleri kullanilmistir. Ayrica standart metotlarla yaprak orneklerinde NO 3 -N’u ve toplam azot, toprak orneklerinde ise organik madde, NO 3 -N’u ve toplam N degerleri belirlenmistir. Her iki ornek alma doneminde elde edilen degerler birlikte incelendiginde; secici iyon metreyle olculen petiol ozsuyu NO 3 -N’u ile yapragin toplam N ve NO 3 -N’u icerigi yaninda toprak NO 3 -N’u arasinda onemli duzeyde iliski oldugu belirlenmistir. Petiol ozsuyunda test seritleri ile belirlenen NO 3 -N’u ile sadece toprak NO 3 -N’u arasindaki onemli iliski her iki donemde ortaya cikmistir. Secici iyon metreyle olculen petiol ozsuyu nitrat konsantrasyonu ile yaprak toplam azotu arasindaki iliskinin her iki donemde de onemli duzeyde gerceklesmesi, bitkinin N ile beslenme durumunun belirlenmesinde hizli test tekniklerinin hiyar yetistirilen sera kosullarinda kullanilabileceginin gostergesi olarak degerlendirilebilir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48329547","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/derim.2018.406434
C. Erdurmuş
Bu calisma, Antalya dogal florasindan toplanan ve ozellikle mera alanlari icin onem teskil eden tek yillik yonca turlerinden Dugmeli yonca ( Medicago orbicularis L.)`nin molekuler karakterizasyonunu yapmak amaciyla yurutulmustur. Calismada 45 adet dugmeli yonca genotipi arasindaki genetik cesitlilik mikrosatellite (SSR) markirlari kullanilarak arastirilmistir. Yapilan on calismada, toplam 35 adet mikrosatellite primer cifti kullanilmistir. Yapilan ikinci calismada ise 15 adet mikrosatellite primer cifti kullanilmistir. Arastirmada genetik benzerlik katsayilari 0.75-1.00 degerleri arasinda bulunmustur. En yakin genetik benzerlik 3-4-5 ve 42 nolu genotipler; 37 ve 38 nolu genotipler; 32 ve 31 nolu genotipler; 25 ve 26 nolu genotipler; 7-9-16-18-22 ve 33 nolu genotipler; 40 ve 11 nolu genotipler; 29 ve 30 nolu genotipler; 13-14 nolu genotipler ile 6-10-12-15-17-19-20-21-23-24-28-3443-44 ve 45 nolu genotipler arasinda belirlenmistir. En uzak benzerlik ise 2 nolu genotip ile 25 ve 26 nolu genotipler arasinda belirlenmistir. UPGMA yontemine gore yapilan dendogramda genotipler 0.87 benzerlik seviyesinde 2 ana gruba ayrilmistir. Birinci ana grupta 12, ikinci ana grupta 33 genotip yer almistir.
这种calisium的目的是制造轮匝苜蓿的分子。一年的轮匝苜蓿将在安塔利亚的天然荧光中由11个分子表征。在calisma中,用勇基因型间的SSR标记排泄45根针。对于10个calimas,总共使用35个微腔作为第一个数字。在第二个钙中,15个微卫星被用作素数。在调查中,在0.75-1.00度之间存在基因相似的大教堂。benzerlik基因3-4-5 ve 42 nolu基因倍增器;37和38级基因型;32和31个非基因型;25和26种基因型;7-9-16-18-22和33个类似的基因多聚体;40和11个基因型;29和30级基因型;13-14个基因型被定义在6-10-12-15-17-19-21-23-24-28-3443-44和45个基因型之间。2种基因型与25和26种基因型之间的相似性最大。在UPGMA化合物中,基因型被分为两个主要组,其水平与0.87相同。Birinci ana grupta 12,ikinci ana grupta 33基因提示者。
{"title":"Antalya doğal florasından toplanan düğmeli yoncanın moleküler karakterizasyonu","authors":"C. Erdurmuş","doi":"10.16882/derim.2018.406434","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2018.406434","url":null,"abstract":"Bu calisma, Antalya dogal florasindan toplanan ve ozellikle mera alanlari icin onem teskil eden tek yillik yonca turlerinden Dugmeli yonca ( Medicago orbicularis L.)`nin molekuler karakterizasyonunu yapmak amaciyla yurutulmustur. Calismada 45 adet dugmeli yonca genotipi arasindaki genetik cesitlilik mikrosatellite (SSR) markirlari kullanilarak arastirilmistir. Yapilan on calismada, toplam 35 adet mikrosatellite primer cifti kullanilmistir. Yapilan ikinci calismada ise 15 adet mikrosatellite primer cifti kullanilmistir. Arastirmada genetik benzerlik katsayilari 0.75-1.00 degerleri arasinda bulunmustur. En yakin genetik benzerlik 3-4-5 ve 42 nolu genotipler; 37 ve 38 nolu genotipler; 32 ve 31 nolu genotipler; 25 ve 26 nolu genotipler; 7-9-16-18-22 ve 33 nolu genotipler; 40 ve 11 nolu genotipler; 29 ve 30 nolu genotipler; 13-14 nolu genotipler ile 6-10-12-15-17-19-20-21-23-24-28-3443-44 ve 45 nolu genotipler arasinda belirlenmistir. En uzak benzerlik ise 2 nolu genotip ile 25 ve 26 nolu genotipler arasinda belirlenmistir. UPGMA yontemine gore yapilan dendogramda genotipler 0.87 benzerlik seviyesinde 2 ana gruba ayrilmistir. Birinci ana grupta 12, ikinci ana grupta 33 genotip yer almistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45348268","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/DERIM.2018.410051
İ. Polat, G. Sülü, A. Ki̇tapci, E. Gümrükcü, Ö. Baysal
Botrytis cinerea (teleomorph: Botryotinia fuckeliana ) ortualti sebze yetistiriciliginde kursuni kuf hastaligi etmenidir. Patojende olusan farkliliklarin bilinmesi hastalikla mucadelenin etkinligini arttirmaktadir. Calismada, Turkiye’nin Antalya ilinde yer alan 36 farkli seradan 42 adet izolat kullanilmistir. On iki SRAP (sequence-related amplified polymorphism) primer kombinasyonu ve 18 ISSR (inter simple sequence repeat) primeri dereotu, feslegen, marul, fasulye, hiyar, domates, biber ve patlicandan elde edilen B. cinerea izolatlarinin genetik farkliliklarinin belirlenmesinde oldukca yuksek polimorfizm saglamislardir. ISSR ve SRAP markirlardan elde edilen sonuclar UPGMA (The unweighted pair-group method with arithmetic average analysis) analizine gore izolatlar arasinda 0.15-0.90 oraninda degisen benzerlik elde edilmistir. Ayrica, cophenetic correlation degeri r=0.93 ile oldukca yuksek bulunmustur. Cluster analizi sonuclari degerlendirildiginde marul izolatlari diger izolatlara gore oldukca uzak kumelenmistir. Ayrica, tum izolatlar icin tranpozabl elementler ( Flipper ve Boty ) arastirilmis ve sadece Flipper element tespit edilmistir. Elde edilen genetik karakterizasyon sonuclarina gore, B. cinerea populasyonunda oldukca yuksek seviyede genetik farkliliklar bulunmustur. Bu durum, B. cinerea’ nin evrimsellesme potensiyeli ve gen akislarindan kaynaklanabilir. Farkli konukculardan elde edilen bu patojenin genetik farkliliklarinin belirlenmesinde kullanilan molekuler markirlar, ileride yapilacak calismalara da isik tutmaktadir.
{"title":"Molecular fingerprinting of Botrytis cinerea population structure from different hosts","authors":"İ. Polat, G. Sülü, A. Ki̇tapci, E. Gümrükcü, Ö. Baysal","doi":"10.16882/DERIM.2018.410051","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/DERIM.2018.410051","url":null,"abstract":"Botrytis cinerea (teleomorph: Botryotinia fuckeliana ) ortualti sebze yetistiriciliginde kursuni kuf hastaligi etmenidir. Patojende olusan farkliliklarin bilinmesi hastalikla mucadelenin etkinligini arttirmaktadir. Calismada, Turkiye’nin Antalya ilinde yer alan 36 farkli seradan 42 adet izolat kullanilmistir. On iki SRAP (sequence-related amplified polymorphism) primer kombinasyonu ve 18 ISSR (inter simple sequence repeat) primeri dereotu, feslegen, marul, fasulye, hiyar, domates, biber ve patlicandan elde edilen B. cinerea izolatlarinin genetik farkliliklarinin belirlenmesinde oldukca yuksek polimorfizm saglamislardir. ISSR ve SRAP markirlardan elde edilen sonuclar UPGMA (The unweighted pair-group method with arithmetic average analysis) analizine gore izolatlar arasinda 0.15-0.90 oraninda degisen benzerlik elde edilmistir. Ayrica, cophenetic correlation degeri r=0.93 ile oldukca yuksek bulunmustur. Cluster analizi sonuclari degerlendirildiginde marul izolatlari diger izolatlara gore oldukca uzak kumelenmistir. Ayrica, tum izolatlar icin tranpozabl elementler ( Flipper ve Boty ) arastirilmis ve sadece Flipper element tespit edilmistir. Elde edilen genetik karakterizasyon sonuclarina gore, B. cinerea populasyonunda oldukca yuksek seviyede genetik farkliliklar bulunmustur. Bu durum, B. cinerea’ nin evrimsellesme potensiyeli ve gen akislarindan kaynaklanabilir. Farkli konukculardan elde edilen bu patojenin genetik farkliliklarinin belirlenmesinde kullanilan molekuler markirlar, ileride yapilacak calismalara da isik tutmaktadir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43708959","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/DERIM.2018.407736
B. Ödemiş, D. Büyüktaş, M. Çalışkan
Patates ( Solanum tuberosum L.) yaygin olarak yetistirilen onemli nisasta bitkilerinden biridir. Bu calismada tuzlu su ve prolin iceriginin verime ve bazi patates ozelliklerine etkileri belirlenmistir. Arastirmada, elektriksel iletkenligi 0.2 dSm -1 , 3.5 dSm -1 , 7 dSm -1 , 10 dSm -1 ve 13 dSm -1 olan sulama sulari ile sulanan bitkiye 0 mM, 10 mM, 20 mM konsantrasyonlarinda prolin uygulanmistir. Elektriksel iletkenligi 0.2 dS m -1 olan musluk suyuna NaCl ilave edilerek farkli seviyelerde tuzlu sulama suyu elde edilmistir Tuzlu su uygulamalarinda %20 civarinda yikama suyu eklenmistir. Calisma Ocak-Haziran 2010 tarihleri arasinda Dogu Akdeniz (Hatay-Turkiye) kosullarinda sera icinde yerlestirilen saksilarda yurutulmustur. Kontrol konusuna kiyasla, sulama suyu ve bitki su tuketimi, toprak tuzluluguna bagli olarak, sirasiyla, %4.5-18.9 ve % 3.0-16.0 oraninda azalmistir. Toprak tuzlulugu toplam yumru veriminde, ortalama yumru agirliginda, toplam kuru agirlikta, hasat indeksinde ve A Sinifi olarak siniflandirilan patates sayisinda azalmaya neden olurken, toplam kuru madde iceriginde artisa neden olmustur. Yuksek tuz stresi konularinda prolinin yumru verimi uzerindeki belirgin etkileri gozlenmemistir. Artan prolin konsantrasyonunun etkisi vejatatif ve gaz degisim parametrelerinde daha cok belirgin oldugu belirlenmistir.
茄属植物是排放的十倍植物之一。在这种钙中,已经测定了盐水和脯氨酸冰原的施用以及某些马铃薯酸的作用。在交叉点中,在水浓度为0 mM、10 mM、20 mM的情况下,使用具有0.2 dSm-1、3.5 dSm-1、7 dSm-1和10 dSm-1以及13 dSm-1的水的植物。通过向肌肉水中加入0.2流体m-1的NaCl,获得了不同水平的电通信,并且在20%的水应用中向盐水中加入了水。2010年1月的calima是在该地区南太平洋(错误土耳其)的沿海服装推出的。就控制而言,水和蔬菜干旱分别减少了4.5-18.9%和3.0-16.0%。在总鸡蛋产量中,平均鸡蛋产量、总干旱产量、产品指数和被归类为A Sinifee的土豆数量都有所减少,冰淇淋的总干旱产量也有所减少。在高盐胁迫下,脯氨酸穿透数据的影响不会受到干扰。Artan prolin konsantrasyonun et kisi vejatatif ve gaz degisim parameterelerin de daha cok belilgin oldugu belillenmistir。
{"title":"Effects of saline irrigation water and proline applications on yield, vegetative and physiological characteristics of potato crop (Solanum tuberosum L.)","authors":"B. Ödemiş, D. Büyüktaş, M. Çalışkan","doi":"10.16882/DERIM.2018.407736","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/DERIM.2018.407736","url":null,"abstract":"Patates ( Solanum tuberosum L.) yaygin olarak yetistirilen onemli nisasta bitkilerinden biridir. Bu calismada tuzlu su ve prolin iceriginin verime ve bazi patates ozelliklerine etkileri belirlenmistir. Arastirmada, elektriksel iletkenligi 0.2 dSm -1 , 3.5 dSm -1 , 7 dSm -1 , 10 dSm -1 ve 13 dSm -1 olan sulama sulari ile sulanan bitkiye 0 mM, 10 mM, 20 mM konsantrasyonlarinda prolin uygulanmistir. Elektriksel iletkenligi 0.2 dS m -1 olan musluk suyuna NaCl ilave edilerek farkli seviyelerde tuzlu sulama suyu elde edilmistir Tuzlu su uygulamalarinda %20 civarinda yikama suyu eklenmistir. Calisma Ocak-Haziran 2010 tarihleri arasinda Dogu Akdeniz (Hatay-Turkiye) kosullarinda sera icinde yerlestirilen saksilarda yurutulmustur. Kontrol konusuna kiyasla, sulama suyu ve bitki su tuketimi, toprak tuzluluguna bagli olarak, sirasiyla, %4.5-18.9 ve % 3.0-16.0 oraninda azalmistir. Toprak tuzlulugu toplam yumru veriminde, ortalama yumru agirliginda, toplam kuru agirlikta, hasat indeksinde ve A Sinifi olarak siniflandirilan patates sayisinda azalmaya neden olurken, toplam kuru madde iceriginde artisa neden olmustur. Yuksek tuz stresi konularinda prolinin yumru verimi uzerindeki belirgin etkileri gozlenmemistir. Artan prolin konsantrasyonunun etkisi vejatatif ve gaz degisim parametrelerinde daha cok belirgin oldugu belirlenmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45048731","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/DERIM.2018.339252
Süleyman Bayram, Seyla Tepe
Turkiye’de avokado yetistiriciligi, yuksek pazar potansiyeline sahip oldugu icin Akdeniz bolgesinde giderek yayginlasmaktadir. Avokadonun pazar degerini, meyvenin hasat olgunlugu ve hasat sonrasi olgunlasma sureci etkilemektedir. Avokadonun klimakterik ozellik gostermesi nedeniyle, farkli ekolojik kosullarda olgunluk kriterlerin belirlenmesinin ticari onemi ve gerekliligi bulunmaktadir. Bu nedenle; ulkemizde yetistirilen Edranol, Ettinger ve Wurtz cesitlerinde, ekim ayindan baslamak uzere 15-20 gun araliklarla meyve ornekleri alinarak, hasat ve olgunlasma surecinde analizleri yapilmistir. Her bir cesidin meyve olgunluk indeksinin tanimlanmasinda, meyve etinin kuru agirlik ve yag icerigi, hala en guvenilir sonuclari vermektedir. Bu indeks degerlerinin yetersiz kaldigi durumlarda ise, diger hasat sonu analizleri (tat, meyve eti sertligi ve meyve agirlik kaybi) olgunluk tespitinde yardimci olmustur. Sonuc olarak; erken hasat, Edranol icin ekim ayinin ortasindan ocak ayinin basina kadar, Ettinger icin ekim ayi boyunca, Wurtz icin ekim ayi ortasindan ocak ayinin ortasina kadar devam eden donem olarak belirlenmistir. Optimum hasat, Edranol icin ocak basindan nisan sonuna kadar, Ettinger icin kasim basindan ocak ortasina kadar ve Wurtz icin ocak ortasindan nisan sonuna kadar suren donem olarak saptanmistir. Gec hasat ise, Edranol icin mayis ayi boyunca, Ettinger icin ocak ortasindan subat ortasina kadar ve Wurtz icin mayis basindan haziran basina kadar devam eden donem olarak kararlastirilmistir.
{"title":"Edranol, Ettinger ve Wurtz avokado çeşitlerinin hasat dönemleri boyunca meyvelerinin bazı fiziksel ve kimyasal değişimlerinin belirlenmesi","authors":"Süleyman Bayram, Seyla Tepe","doi":"10.16882/DERIM.2018.339252","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/DERIM.2018.339252","url":null,"abstract":"Turkiye’de avokado yetistiriciligi, yuksek pazar potansiyeline sahip oldugu icin Akdeniz bolgesinde giderek yayginlasmaktadir. Avokadonun pazar degerini, meyvenin hasat olgunlugu ve hasat sonrasi olgunlasma sureci etkilemektedir. Avokadonun klimakterik ozellik gostermesi nedeniyle, farkli ekolojik kosullarda olgunluk kriterlerin belirlenmesinin ticari onemi ve gerekliligi bulunmaktadir. Bu nedenle; ulkemizde yetistirilen Edranol, Ettinger ve Wurtz cesitlerinde, ekim ayindan baslamak uzere 15-20 gun araliklarla meyve ornekleri alinarak, hasat ve olgunlasma surecinde analizleri yapilmistir. Her bir cesidin meyve olgunluk indeksinin tanimlanmasinda, meyve etinin kuru agirlik ve yag icerigi, hala en guvenilir sonuclari vermektedir. Bu indeks degerlerinin yetersiz kaldigi durumlarda ise, diger hasat sonu analizleri (tat, meyve eti sertligi ve meyve agirlik kaybi) olgunluk tespitinde yardimci olmustur. Sonuc olarak; erken hasat, Edranol icin ekim ayinin ortasindan ocak ayinin basina kadar, Ettinger icin ekim ayi boyunca, Wurtz icin ekim ayi ortasindan ocak ayinin ortasina kadar devam eden donem olarak belirlenmistir. Optimum hasat, Edranol icin ocak basindan nisan sonuna kadar, Ettinger icin kasim basindan ocak ortasina kadar ve Wurtz icin ocak ortasindan nisan sonuna kadar suren donem olarak saptanmistir. Gec hasat ise, Edranol icin mayis ayi boyunca, Ettinger icin ocak ortasindan subat ortasina kadar ve Wurtz icin mayis basindan haziran basina kadar devam eden donem olarak kararlastirilmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47395173","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-03DOI: 10.16882/DERIM.2018.405355
Derya Kazgöz Candemir, B. Ödemi̇ş
Arastirma, farkli gelisme donemlerinde su stresine maruz birakilmis pamuk ( Gossypium hirsutum L.) bitkilerinde yapraktan kukurt uygulamalarinin su stresinin azaltilmasina etkilerini belirlemek amaciyla 2015 ve 2016 yillarinda Amik Ovasinda (Hatay) yurutulmustur. Denemede pamuk 3 farkli gelisme donemine (vejetatif gelisme, ciceklenme ve koza olusumu, kozalarin acilmasi donemi) ayrilmis ve kimi donemlerde tam sulama yapilirken bazi donemlerde sulama yapilmamistir. Sulama yapilan (T) ve yagisa dayali (sulama yapilmayan; O) konularinda farkli dozlarda (K 0 : 0 ml da -1 , K 1 : 150 ml da -1 , K 2 : 250 ml da -1 , K 3 : 350 ml da -1 ) yapraktan elementel gubre uygulamasi yapilmistir. Sulama suyu miktarlari ilk yil 91-136 mm, ikinci yil 149-1078 mm; bitki su tuketimi yillara gore sirasiyla 1012-304 mm ve 1070-256 mm; su kullanma randimanlari 0.83-0.45 kg m -3 ve 0.76-0.43 kg m -3 arasinda degismistir. Kukurt dozu ile verim arasindaki iliskide; OOO konusunda en yuksek verim ilk yil K 3 dozundan, ikinci yil K 2 dozundan elde edilmistir. Anilan konu kukurt uygulanmayan K 0 ile kiyaslandiginda (OOOK 0 ) ilk yil K 3 dozu %60, ikinci yil K 2 dozu %27 oraninda verim artisina neden olmustur. En yuksek verim ilk yil TTT konusunda K 2 dozundan, TOO ve TOT konularinda ise K 1 dozundan elde edilmistir. Anilan dozlar K 0 dozu ile kiyaslandiginda verimi sirasiyla %17, %24, %24 oraninda arttirdigi; ikinci yilda ise TTT, OTT, OTO, TOT konularinda sirasiyla en yuksek verim K 3 , K 1 , K 3 , K 1 dozlarindan elde edilmis ve K 0 ile kiyaslandiginda verim degerleri sirasiyla %17, %7, %35, %26 oraninda arttigi saptanmistir.
Arastirma旨在确定2015年和2016年玉米在陆地棉(Gossypium hirsutum L.)田间施用的效果,以减少水分胁迫。在一项研究中,棉花的3种不同发育(营养生长、吸收、山羊酸化、化妆品酸化)被分离,一些冰不能在一些冰中浇水。在不同的剂量(K 0:0 ml或-1,K 1:150 ml或-1、K 2:250 ml或-1,K 3:350 ml或-1)下,已经制造了水生植物。水位第一次为91-136毫米,第二年为149-1078毫米;该工厂的燕尾服为1012-304毫米,西拉西尔每年1070-256毫米;水枣的使用量为0.83-0.45 kg m-3和0.76-0.43 kg m-3。恐惧剂量与数据之间的关系;OOO的最高数据来自每年第一次K-3剂量和每年第二次K-2剂量。与K 0(OOOK 0)相比,第一次K3剂量每年为60%,第二次K2剂量每年为27%。在TTT的第一年,从K-2剂量、TOO和TOT获得的数据最高。当动画剂量与0剂量相比时,叙利亚的数据增加了17%、%24%、%24%;在TTT、OTT、OTO、TOT的第二年,该系列中的最高值为K3、K1、K3、K-1和K1剂量,与K0相比,数据值增加了17%、7%、35%、26%。
{"title":"Yapraktan uygulanan farklı kükürt dozlarının pamuk bitkisinin (Gossypium hirsutum L.) değişik gelişme dönemlerindeki su stresinin azaltılması üzerine etkileri","authors":"Derya Kazgöz Candemir, B. Ödemi̇ş","doi":"10.16882/DERIM.2018.405355","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/DERIM.2018.405355","url":null,"abstract":"Arastirma, farkli gelisme donemlerinde su stresine maruz birakilmis pamuk ( Gossypium hirsutum L.) bitkilerinde yapraktan kukurt uygulamalarinin su stresinin azaltilmasina etkilerini belirlemek amaciyla 2015 ve 2016 yillarinda Amik Ovasinda (Hatay) yurutulmustur. Denemede pamuk 3 farkli gelisme donemine (vejetatif gelisme, ciceklenme ve koza olusumu, kozalarin acilmasi donemi) ayrilmis ve kimi donemlerde tam sulama yapilirken bazi donemlerde sulama yapilmamistir. Sulama yapilan (T) ve yagisa dayali (sulama yapilmayan; O) konularinda farkli dozlarda (K 0 : 0 ml da -1 , K 1 : 150 ml da -1 , K 2 : 250 ml da -1 , K 3 : 350 ml da -1 ) yapraktan elementel gubre uygulamasi yapilmistir. Sulama suyu miktarlari ilk yil 91-136 mm, ikinci yil 149-1078 mm; bitki su tuketimi yillara gore sirasiyla 1012-304 mm ve 1070-256 mm; su kullanma randimanlari 0.83-0.45 kg m -3 ve 0.76-0.43 kg m -3 arasinda degismistir. Kukurt dozu ile verim arasindaki iliskide; OOO konusunda en yuksek verim ilk yil K 3 dozundan, ikinci yil K 2 dozundan elde edilmistir. Anilan konu kukurt uygulanmayan K 0 ile kiyaslandiginda (OOOK 0 ) ilk yil K 3 dozu %60, ikinci yil K 2 dozu %27 oraninda verim artisina neden olmustur. En yuksek verim ilk yil TTT konusunda K 2 dozundan, TOO ve TOT konularinda ise K 1 dozundan elde edilmistir. Anilan dozlar K 0 dozu ile kiyaslandiginda verimi sirasiyla %17, %24, %24 oraninda arttirdigi; ikinci yilda ise TTT, OTT, OTO, TOT konularinda sirasiyla en yuksek verim K 3 , K 1 , K 3 , K 1 dozlarindan elde edilmis ve K 0 ile kiyaslandiginda verim degerleri sirasiyla %17, %7, %35, %26 oraninda arttigi saptanmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43625517","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2018-12-01DOI: 10.16882/DERIM.2018.335815
K. Ulukapi, K. Aydinsakir, R. Kurum
Dunyada en fazla yetistirilen ve tuketilen tarimsal urunlerden biri olan fasulye, anavatani olmamasina ragmen Turkiye'de genis bir uretim alani ve cesitlilik sergilemektedir. Turkiye'de fasulye uretimi, bazi bolgelerle sinirli olsa da hem dusuk hem de yuksek rakimli alanlarda genellikle aile tuketimi icin yetistirilmektedir. Bununla birlikte, gunumuzde ticari tohumlara olan talep artmaktadir ve bu durum yerel taze fasulye genotiplerinin varligini tehdit etmektedir. Genetik kaynaklardan bir tanesi olan yerel genotipler, genetik degiskenlik, gida guvenligi ve islah uygulamalari icin oldukca onemlidir. Bu acidan bakildiginda calisma, 2013-2014 yillari arasinda Bati Akdeniz'de yer alan Antalya, Burdur ve Isparta illerinden toplanan yerel taze fasulye ( Phaseolus vulgaris L.) genotiplerinin bazi ozelliklerini belirlemek amaciyla yurutulmustur. Gen havuzu ve islah calismalarina baslangic materyali olusturmak icin hem dusuk hem de yuksek rakimli alanlara adapte olmus 124 tane fasulye genotipi toplanmis ve kayit altina alinmis. Calisma sonucunda en fazla genotip Antalya ilinden toplanmistir. Yuksek rakimli bolgelerde daha fazla yerel fasulye cesidi bulundugu (%56.5) ve tirmanici buyume ozelligine sahip olan cesitlerin(%85.5) bodur buyume ozelliginde ki cesitlerden daha yaygin oldugu belirlenmistir. Ayrica, toplanan genotiplerin %62.9’unun tohumlari tek renklidir ve tohum renginde beyaz rengin baskin oldugu tespit edilmistir.
{"title":"Determination of some parameters of landrace green bean (Phaseolus vulgaris L.) genotypes collected from Western Mediterranean Region of Turkey","authors":"K. Ulukapi, K. Aydinsakir, R. Kurum","doi":"10.16882/DERIM.2018.335815","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/DERIM.2018.335815","url":null,"abstract":"Dunyada en fazla yetistirilen ve tuketilen tarimsal urunlerden biri olan fasulye, anavatani olmamasina ragmen Turkiye'de genis bir uretim alani ve cesitlilik sergilemektedir. Turkiye'de fasulye uretimi, bazi bolgelerle sinirli olsa da hem dusuk hem de yuksek rakimli alanlarda genellikle aile tuketimi icin yetistirilmektedir. Bununla birlikte, gunumuzde ticari tohumlara olan talep artmaktadir ve bu durum yerel taze fasulye genotiplerinin varligini tehdit etmektedir. Genetik kaynaklardan bir tanesi olan yerel genotipler, genetik degiskenlik, gida guvenligi ve islah uygulamalari icin oldukca onemlidir. Bu acidan bakildiginda calisma, 2013-2014 yillari arasinda Bati Akdeniz'de yer alan Antalya, Burdur ve Isparta illerinden toplanan yerel taze fasulye ( Phaseolus vulgaris L.) genotiplerinin bazi ozelliklerini belirlemek amaciyla yurutulmustur. Gen havuzu ve islah calismalarina baslangic materyali olusturmak icin hem dusuk hem de yuksek rakimli alanlara adapte olmus 124 tane fasulye genotipi toplanmis ve kayit altina alinmis. Calisma sonucunda en fazla genotip Antalya ilinden toplanmistir. Yuksek rakimli bolgelerde daha fazla yerel fasulye cesidi bulundugu (%56.5) ve tirmanici buyume ozelligine sahip olan cesitlerin(%85.5) bodur buyume ozelliginde ki cesitlerden daha yaygin oldugu belirlenmistir. Ayrica, toplanan genotiplerin %62.9’unun tohumlari tek renklidir ve tohum renginde beyaz rengin baskin oldugu tespit edilmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2018-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43911645","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}