Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.629418
Yıldız Sokat
Calismada, Manisa Ili kekik ( Origanum spp.) uretim alanlarinda bulunan yabanci ot turleri, yogunluklari ve rastlanma sikliklari arastirilmistir. Surveyler; 2013 yilinda, tesadufu olarak secilen 21 tarlada 705 dekar alanda, iki farkli donemde yurutulmustur. Yabanci ot sayimlarinda tarla buyuklugune gore, 1/4 m 2 ’lik cerceveler atilarak yabanci otlarin tur bazinda sayimlari gerceklestirilmistir. Sayimlarda genis yaprakli yabanci otlar tum bitki olarak, dar yapraklilarin ise saplari sayilarak degerlendirilmistir. Elde edilen verilerden m 2 ’deki yabanci ot yogunlugu ve rastlanma sikligi belirlenmistir. Surveyler sonucunda 25 familyaya ait 46 farkli yabanci ot turu saptanmistir. Soz konusu turler icerisinde ikisinin parazit ( Cuscuta campestris L., Orabanche gracilis sm.) tur, dordunun dar yaprakli, digerlerinin genis yaprakli yabanci ot turlerinden oldugu belirlenmistir. G enis yaprakli yabanci otlar icerisinde en yogun Convolvulus arvensis L.(1,15 adet/m 2 ), bunu sirasiyla Lactuca serriola (1,03 adet/m 2 ), Lactuca saligna L. (0,75 adet/m 2 ), Soncus asper (0,62 adet/m 2 ) , Portulaca oleracea L. (0,58 adet/m 2 ) turlerinin takip ettigi; dar yaprakli yabanci otlarda ise en yogun Cyperus rotundus L. (2,67 adet/m 2 ) turunun oldugu, bunu Cynedon dactylon (0,39 adet/m 2 ) ve Sorghum halapense L., (0,13 adet/m 2 )’nin takip ettigi belirlenmistir. Yabanci otlardan en sik Convolvulus arvensis L. (% 99), Lactuca serriola (% 63), Cypeus rotundus L. (% 49), Sonchus asper L. (% 36) turlerine saptanmistir.
{"title":"Manisa ili kekik (Origanum onites) alanlarında görülen yabancı ot türleri, yoğunlukları, rastlanma sıklıkları","authors":"Yıldız Sokat","doi":"10.16882/derim.2020.629418","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.629418","url":null,"abstract":"Calismada, Manisa Ili kekik ( Origanum spp.) uretim alanlarinda bulunan yabanci ot turleri, yogunluklari ve rastlanma sikliklari arastirilmistir. Surveyler; 2013 yilinda, tesadufu olarak secilen 21 tarlada 705 dekar alanda, iki farkli donemde yurutulmustur. Yabanci ot sayimlarinda tarla buyuklugune gore, 1/4 m 2 ’lik cerceveler atilarak yabanci otlarin tur bazinda sayimlari gerceklestirilmistir. Sayimlarda genis yaprakli yabanci otlar tum bitki olarak, dar yapraklilarin ise saplari sayilarak degerlendirilmistir. Elde edilen verilerden m 2 ’deki yabanci ot yogunlugu ve rastlanma sikligi belirlenmistir. Surveyler sonucunda 25 familyaya ait 46 farkli yabanci ot turu saptanmistir. Soz konusu turler icerisinde ikisinin parazit ( Cuscuta campestris L., Orabanche gracilis sm.) tur, dordunun dar yaprakli, digerlerinin genis yaprakli yabanci ot turlerinden oldugu belirlenmistir. G enis yaprakli yabanci otlar icerisinde en yogun Convolvulus arvensis L.(1,15 adet/m 2 ), bunu sirasiyla Lactuca serriola (1,03 adet/m 2 ), Lactuca saligna L. (0,75 adet/m 2 ), Soncus asper (0,62 adet/m 2 ) , Portulaca oleracea L. (0,58 adet/m 2 ) turlerinin takip ettigi; dar yaprakli yabanci otlarda ise en yogun Cyperus rotundus L. (2,67 adet/m 2 ) turunun oldugu, bunu Cynedon dactylon (0,39 adet/m 2 ) ve Sorghum halapense L., (0,13 adet/m 2 )’nin takip ettigi belirlenmistir. Yabanci otlardan en sik Convolvulus arvensis L. (% 99), Lactuca serriola (% 63), Cypeus rotundus L. (% 49), Sonchus asper L. (% 36) turlerine saptanmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"37 1","pages":"51-56"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45241314","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.605745
Fatma Uysal Bayar, Orçun Çinar
Origanum L. cinsi, hem dunyada hem de Turkiye’de bircok ture sahiptir. Bu turlerden ozellikle Origanum onites L. ticarete konu olmustur ve ekonomik bir degere sahiptir. Bu sebeple kulture alma ve agronomi calismalari cogunlukla bu tur uzerinde yapilmistir. Ancak literaturde daha az yer olan Origanum cinsine ait diger turlerin verim ve kalite ozelliklerinin belirlenmesine de ihtiyac vardir. Bu calismada, O. onites L.’ye ek olarak Origanum sipyleum L., endemik olan Origanum laevigatum Boiss ve Origanum husnucan-baseri h. duman ile aytac & a. duran turleri, kultur kosullarinda yetistirilerek verim ve kalite ozellikleri incelenmistir. Deneme, 2017 ve 2018 yillarinda yurutulmustur. Arastirmada, en uzun bitki boyu (121.60 cm) ve en fazla dal sayisi (64.00 adet bitki-1) Origanum sipyleum turunun ikinci yili degerlerinden elde edilmistir. Bitki basina yesil herba verim degerleri ise, 44.00-304.57 g bitki-1 arasinda degisim gostermistir. Ucucu yag orani acisindan en iyi deger O. husnucan-baseri’den elde edilmistir. Calisma kapsaminda incelenen turlerden O. sipyleum ucucu yagi icin ana etken madde simen (%70.69); O. laevigatum icin β-karyofilen (%27.76), -terpinen (%25.74) ve mirisen (%8.84); O. husnucan-baseri icin ise simen (%51.54), -terpinen (%24.73), karvakrol (%6.51) ve timol (%6.20) olarak belirlenmistir.
{"title":"Kültür koşullarında yetiştirilen farklı origanum spp. türlerinin bazı verim ve kalite parametreleri","authors":"Fatma Uysal Bayar, Orçun Çinar","doi":"10.16882/derim.2020.605745","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.605745","url":null,"abstract":"Origanum L. cinsi, hem dunyada hem de Turkiye’de bircok ture sahiptir. Bu turlerden ozellikle Origanum onites L. ticarete konu olmustur ve ekonomik bir degere sahiptir. Bu sebeple kulture alma ve agronomi calismalari cogunlukla bu tur uzerinde yapilmistir. Ancak literaturde daha az yer olan Origanum cinsine ait diger turlerin verim ve kalite ozelliklerinin belirlenmesine de ihtiyac vardir. Bu calismada, O. onites L.’ye ek olarak Origanum sipyleum L., endemik olan Origanum laevigatum Boiss ve Origanum husnucan-baseri h. duman ile aytac & a. duran turleri, kultur kosullarinda yetistirilerek verim ve kalite ozellikleri incelenmistir. Deneme, 2017 ve 2018 yillarinda yurutulmustur. Arastirmada, en uzun bitki boyu (121.60 cm) ve en fazla dal sayisi (64.00 adet bitki-1) Origanum sipyleum turunun ikinci yili degerlerinden elde edilmistir. Bitki basina yesil herba verim degerleri ise, 44.00-304.57 g bitki-1 arasinda degisim gostermistir. Ucucu yag orani acisindan en iyi deger O. husnucan-baseri’den elde edilmistir. Calisma kapsaminda incelenen turlerden O. sipyleum ucucu yagi icin ana etken madde simen (%70.69); O. laevigatum icin β-karyofilen (%27.76), -terpinen (%25.74) ve mirisen (%8.84); O. husnucan-baseri icin ise simen (%51.54), -terpinen (%24.73), karvakrol (%6.51) ve timol (%6.20) olarak belirlenmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"37 1","pages":"10-17"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43976121","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.613100
Resul Altin, S. Sönmez
Bu calisma, Mugla-Dalaman yoresi sulama sularinin sulama suyu kalitelerinin belirlenmesi ve mevsimsel degisimlerinin incelenmesi amaciyla yapilmistir. Bu amacla, Dalaman yoresi sinirlari icerisinde 3 farkli mevkii (Kapikargin, Gurkoy ve Atakent) belirlenmis ve bu mevkilerden Ekim-Kasim 2017 (1. Donem), Şubat-Mart 2018 (2. Donem) ve Mayis-Haziran 2018 (3. Donem) donemlerinde toplam 54 adet su ornegi alinmistir. Orneklerde pH, EC, Ca+2, Mg+2, Na+, K+, CO3-2, HCO3-, Cl- ve SO4-2 analizleri yapilarak, SAR ve %Na degerleri hesaplanmistir. Elde edilen bulgulara gore; sulama sularinin pH’larinin 6.87-8.41, EC’lerinin 523-7990 µS cm-1, SAR degerlerinin 0.09-12.37 me L-1, %Na’larinin %1.58-56.58, Cl- iceriklerinin 0.08-72 me L-1, SO4 iceriklerinin 0.38-29.38 me L-1 ve RSC degerlerinin ise -51.32-29.38 me L-1 arasinda degistigi saptanmistir. Dalaman Ilcesi sulama sularinin pH’larinin genel olarak hafif alkali ve alkali reaksiyon gosterdikleri; orta tuzlu (C2) ve fazla tuzlu (C3) sinifa girdikleri ve EC’lerinin 1. Donemden 3. Doneme dogru arttigi; SAR ve %Na degerlerinin 1. ve 2. sinifta yer aldigi ve 1. donemden 3. doneme dogru azaldigi belirlenmistir. Su orneklerinin Cl, SO4 icerikleri ve RSC degerlerinin degiskenlik gostermekle beraber, buyuk cogunlugunun 1. ve 2. sinif sulama suyu oldugu ve sularin Cl ve SO4 iceriklerinin 1. donemden 3. doneme dogru artis gosterdigi, RSC degerlerininse azaldigi saptanmistir. Mevkiler degerlendirildiginde; sulama sularinin EC, SAR, %Na, Cl, SO4 bakimindan en problemli mevkinin Kapikargin mevkii oldugu belirlenmistir. Sonuc olarak; sulama sularinin buyuk bolumunun EC yonunden problemli oldugu ve tarimsal uretimde kullanilmamasi gerektigi, eger kullanilacaksa gerekli onlemlerin alinmasi gerektigi, ancak %Na ve Cl bakimindan herhangi bir problemlerinin olmadigi belirlenmistir.
该calismus旨在识别Mugla Dalaman废气的水质,并测试水的温度降解。目的是确定达拉曼约尔神经冷冻中的3个不同位置(Kapikargin、Gurkoy和Atakent),从这些位置到2017年10月至11月(1)。Donem,2018年2月-3月(2。Donem)和May Haziran 2018(3。在伦敦,总共有54个单位的水被淘汰。在orcs中,通过分析、SAR和%Na度计算pH、EC、Ca+2、Mg+2、Na+、K+、CO3-2、HCO3-、Cl-和SO4-2。根据收到的证据;sulama sularinin pH'毒蕈碱6.87-8.41,EC'毒蕈碱523-7990µS cm-1,SAR毒蕈碱0.09-12.37 me L-1,%Na毒蕈碱%1.58-56.58,Cl-毒蕈碱0.08-72 me L-1、SO4毒蕈碱0.38-29.38 me L-1 ve RSC毒蕈碱ise-51.32-29.38 m L-1毒蕈碱。Dalaman-Ilcesi水通常吸收轻度酒精和酒精反应的pH值;它们进入中等盐(C2)和更多盐(C3)类别以及EC的1。底部3带来真正的艺术;SAR的1和%Na度。和2。他发生在教室和1。底部3冰淇淋实际上在减少。Cl、SO4和RSC中的硝酸盐含量为1。和2。并且水是Cl和SO4冰。底部3捐赠者的饥荒很难用RSC学位来理解。当事物退化时;EC、SAR、Na、Cl、SO4是水务部门最有问题的情况。因此水污染是EC yona的一个问题,不应该在我预定的设备中使用,但必须使用它,%Na和Cl之间没有问题。
{"title":"Muğla-Dalaman yöresi sulama sularının sulama suyu kalitelerinin belirlenmesi ve mevsimsel değişiminin incelenmesi","authors":"Resul Altin, S. Sönmez","doi":"10.16882/derim.2020.613100","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.613100","url":null,"abstract":"Bu calisma, Mugla-Dalaman yoresi sulama sularinin sulama suyu kalitelerinin belirlenmesi ve mevsimsel degisimlerinin incelenmesi amaciyla yapilmistir. Bu amacla, Dalaman yoresi sinirlari icerisinde 3 farkli mevkii (Kapikargin, Gurkoy ve Atakent) belirlenmis ve bu mevkilerden Ekim-Kasim 2017 (1. Donem), Şubat-Mart 2018 (2. Donem) ve Mayis-Haziran 2018 (3. Donem) donemlerinde toplam 54 adet su ornegi alinmistir. Orneklerde pH, EC, Ca+2, Mg+2, Na+, K+, CO3-2, HCO3-, Cl- ve SO4-2 analizleri yapilarak, SAR ve %Na degerleri hesaplanmistir. Elde edilen bulgulara gore; sulama sularinin pH’larinin 6.87-8.41, EC’lerinin 523-7990 µS cm-1, SAR degerlerinin 0.09-12.37 me L-1, %Na’larinin %1.58-56.58, Cl- iceriklerinin 0.08-72 me L-1, SO4 iceriklerinin 0.38-29.38 me L-1 ve RSC degerlerinin ise -51.32-29.38 me L-1 arasinda degistigi saptanmistir. Dalaman Ilcesi sulama sularinin pH’larinin genel olarak hafif alkali ve alkali reaksiyon gosterdikleri; orta tuzlu (C2) ve fazla tuzlu (C3) sinifa girdikleri ve EC’lerinin 1. Donemden 3. Doneme dogru arttigi; SAR ve %Na degerlerinin 1. ve 2. sinifta yer aldigi ve 1. donemden 3. doneme dogru azaldigi belirlenmistir. Su orneklerinin Cl, SO4 icerikleri ve RSC degerlerinin degiskenlik gostermekle beraber, buyuk cogunlugunun 1. ve 2. sinif sulama suyu oldugu ve sularin Cl ve SO4 iceriklerinin 1. donemden 3. doneme dogru artis gosterdigi, RSC degerlerininse azaldigi saptanmistir. Mevkiler degerlendirildiginde; sulama sularinin EC, SAR, %Na, Cl, SO4 bakimindan en problemli mevkinin Kapikargin mevkii oldugu belirlenmistir. Sonuc olarak; sulama sularinin buyuk bolumunun EC yonunden problemli oldugu ve tarimsal uretimde kullanilmamasi gerektigi, eger kullanilacaksa gerekli onlemlerin alinmasi gerektigi, ancak %Na ve Cl bakimindan herhangi bir problemlerinin olmadigi belirlenmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"37 1","pages":"18-26"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"45008455","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.663488
A. Atay, Ersin Atay, Burak Kunter
Elmanin da yer aldigi iliman iklim meyve turlerinde, sonbaharda yapraklara yesil rengi veren klorofil parcalanmaya baslamakta ve yaprak dokumu oncesi renk degisimleri meydana gelmektedir. Sonbaharda gorulen bu farkli yaprak renklerinin, basitce yaprak yaslanmasinin tesadufi bir sonucu olmadigi kabul edilmekte ve bu konuda foto-koruma ve hayvan-bitki etkilesimlerine dayanan farkli hipotezler one surulmektedir. Ozellikle antosiyanin kaynakli kirmizi gibi koyu pigmentli yapraklarin koruyucu veya savunma gibi bir isaret tasidigi dusunulmektedir. Bu calismada, sonbaharda yapraklarda gorulen renk degisimleri hakkindaki mevcut bilgi birikimini arttirmak ve konunun daha iyi anlasilmasina yardimci olabilmek amaciyla ‘Amasya’ elmasinda gama isini uygulamasi ile elde edilmis mutant populasyonda (n=375) sonbahar yaprak rengi degisimleri incelenmistir. Renk kodlamalari, rengin yapraklarin %80'inden fazla veya az olma durumuna gore tanimlanmis ve her cesit veya mutant birey icin ayri ayri degerlendirilmistir. Yapilan degerlendirmeler sonucunda populasyonun %82’sinin sonbaharda sari yaprak rengine sahip oldugu ve orijinal ‘Amasya’ elmasi ile ayni yaprak rengi grubunda yer aldigi belirlenmistir. ‘Granny Smith’, ‘Crissp Pink’ ve ‘Braeburn’ gibi ticari cesitlerin sonbaharda yaprak renklerinin ‘Amasya’ elmasina kiyasla oldukca yesil kaldigi belirlenmistir. Populasyonda yaprak rengi tamamen kirmizi olan birey bulunmadigi tespit edilmistir. Ancak oldukca koyu pigmentlere sahip sari-kirmizi grupta toplam populasyonun %15’ini olusturan 58 birey yer almistir. Bu gruptaki bireylerde L* ve ho degerlerindeki azalis, daha yuksek antosiyanin pigmentine sahip oldugunun bir gostergesidir. Daha net bir polimorfizme sahip olduklari icin yaprak rengi farkli mutantlar ile yapilacak sonraki calismalar sonbahardaki bu renk degisimlerinin anlasilmasinda onemli katkilar saglayabilecektir.
在科学的水肥料中,直径的大小是将叶绿素推入作物的羊皮纸中,并产生纸张上所有的彩色颗粒。在春天,基于photoshopping和动植物效应的不同假设被接受,即这些不同的木材颜色不是随机的,也不是随机的。特别是,内酰脲细胞污染的来源是一种想象中的设计,如色素叶的保护或防御。在这种钙中,可以增加和改进夏季树木颜色等级的当前数据,以帮助更好地解释问题,通过在“Amasya”数学中应用伽马样本,用周末颜色等级测试突变群体(n=375)。Renk kodlamalari,rengin yapraklarin%80'den fazla veya az olma durumuna gore tanimlanmis ve她的cesit veya突变体birey icin ayri ayri degerlendirilmitir。由于退化,82%的种群在春天有黄色的叶子,它与最初的“Amasya”科学属于同一颜色组。史密斯奶奶被定义为“Crisp Pink”和“Braeburn”的春天的商业尸体,以及德国的“Amasya”的树木。在种群中,树的颜色被检测到没有干净这回事。然而,它占原料颜料总量的58%。其中一个群体是L*和ho学位的客人,后者具有更高的人类学色彩。因为它们有更清晰的多态性,下一次calisation将使用不同颜色的突变,这将导致下周宣布这些颜色等级。
{"title":"Gama Işınıyla (Kobalt 60) Elde Edilmiş Mutant Elma Popülasyonunda Sonbahar Yaprak Renk Değişimi","authors":"A. Atay, Ersin Atay, Burak Kunter","doi":"10.16882/derim.2020.663488","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.663488","url":null,"abstract":"Elmanin da yer aldigi iliman iklim meyve turlerinde, sonbaharda yapraklara yesil rengi veren klorofil parcalanmaya baslamakta ve yaprak dokumu oncesi renk degisimleri meydana gelmektedir. Sonbaharda gorulen bu farkli yaprak renklerinin, basitce yaprak yaslanmasinin tesadufi bir sonucu olmadigi kabul edilmekte ve bu konuda foto-koruma ve hayvan-bitki etkilesimlerine dayanan farkli hipotezler one surulmektedir. Ozellikle antosiyanin kaynakli kirmizi gibi koyu pigmentli yapraklarin koruyucu veya savunma gibi bir isaret tasidigi dusunulmektedir. Bu calismada, sonbaharda yapraklarda gorulen renk degisimleri hakkindaki mevcut bilgi birikimini arttirmak ve konunun daha iyi anlasilmasina yardimci olabilmek amaciyla ‘Amasya’ elmasinda gama isini uygulamasi ile elde edilmis mutant populasyonda (n=375) sonbahar yaprak rengi degisimleri incelenmistir. Renk kodlamalari, rengin yapraklarin %80'inden fazla veya az olma durumuna gore tanimlanmis ve her cesit veya mutant birey icin ayri ayri degerlendirilmistir. Yapilan degerlendirmeler sonucunda populasyonun %82’sinin sonbaharda sari yaprak rengine sahip oldugu ve orijinal ‘Amasya’ elmasi ile ayni yaprak rengi grubunda yer aldigi belirlenmistir. ‘Granny Smith’, ‘Crissp Pink’ ve ‘Braeburn’ gibi ticari cesitlerin sonbaharda yaprak renklerinin ‘Amasya’ elmasina kiyasla oldukca yesil kaldigi belirlenmistir. Populasyonda yaprak rengi tamamen kirmizi olan birey bulunmadigi tespit edilmistir. Ancak oldukca koyu pigmentlere sahip sari-kirmizi grupta toplam populasyonun %15’ini olusturan 58 birey yer almistir. Bu gruptaki bireylerde L* ve ho degerlerindeki azalis, daha yuksek antosiyanin pigmentine sahip oldugunun bir gostergesidir. Daha net bir polimorfizme sahip olduklari icin yaprak rengi farkli mutantlar ile yapilacak sonraki calismalar sonbahardaki bu renk degisimlerinin anlasilmasinda onemli katkilar saglayabilecektir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43212609","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.721922
Abdullah Ünlü
Podosphaera xanthii'nin neden oldugu kulleme hastaligi kavunda onemli ekonomik verim kayiplarina yol acmaktadir. Hastalik Turkiye disinda Asya, Avrupa ve Amerika’da kavun yetistirilen tum alanlarda etkili olmaktadir. Biyolojik ve kimyasal metotlarla mucadele ile kontrol altina alinmaya calisilsa da tam bir basari elde edilememektedir. Bu nedenle genetik olarak dayanikli cesitlerin gelistirilmesi onemlidir. Hastalik etmeninin bilinen ve en yaygin olan uc irki (irk 1, 2 ve 5) vardir. Bu calismada Podosphaera xanthii'nin Turkiye’de en yaygin olan 5 nolu irkina karsi 140 adet kavun genotipi test edilerek dayaniklilikta genotipik varyasyon arastirilmistir. Hastalik testlemesi, klasik olarak, iklim kontrollu kompartmanda, bitkiler fide doneminde iken gerceklestirilmis, hastalik belirtileri inokulasyonun 5., 10. ve 15. gununde 1-4 skalasina gore degerlendirilmistir. Deneme iki tekerrurlu olarak kurulmus ve her tekerrurde 6 bitki test edilmistir. Test sonuclarina gore genotipler arasinda kullemeye dayaniklilik bakimindan onemli varyasyonlar tespit edilmistir.
{"title":"Küllemeye dayanıklılıkta kavun genotipleri arasında genetik varyasyon","authors":"Abdullah Ünlü","doi":"10.16882/derim.2020.721922","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.721922","url":null,"abstract":"Podosphaera xanthii'nin neden oldugu kulleme hastaligi kavunda onemli ekonomik verim kayiplarina yol acmaktadir. Hastalik Turkiye disinda Asya, Avrupa ve Amerika’da kavun yetistirilen tum alanlarda etkili olmaktadir. Biyolojik ve kimyasal metotlarla mucadele ile kontrol altina alinmaya calisilsa da tam bir basari elde edilememektedir. Bu nedenle genetik olarak dayanikli cesitlerin gelistirilmesi onemlidir. Hastalik etmeninin bilinen ve en yaygin olan uc irki (irk 1, 2 ve 5) vardir. Bu calismada Podosphaera xanthii'nin Turkiye’de en yaygin olan 5 nolu irkina karsi 140 adet kavun genotipi test edilerek dayaniklilikta genotipik varyasyon arastirilmistir. Hastalik testlemesi, klasik olarak, iklim kontrollu kompartmanda, bitkiler fide doneminde iken gerceklestirilmis, hastalik belirtileri inokulasyonun 5., 10. ve 15. gununde 1-4 skalasina gore degerlendirilmistir. Deneme iki tekerrurlu olarak kurulmus ve her tekerrurde 6 bitki test edilmistir. Test sonuclarina gore genotipler arasinda kullemeye dayaniklilik bakimindan onemli varyasyonlar tespit edilmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48674370","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.630502
Hüseyin Güngör, M. Akbudak, Ertuğrul Fi̇li̇z, İlker Yüce, Z. Dumlupinar
Sodyum azid (NaN3) ozellikle nokta mutasyon calismalarinda yogun olarak kullanilan kimyasal bir mutajendir. Bu calismada, Finola alti sirali arpa cesidi, kimyasal bir mutajen olan sodyum azid ile muamele edilerek 14 adet mutant arpa hatti elde edilmistir. Elde edilen hatlar arasindaki genetik farklilik, 5 adet basit tekrarli diziler arasi polimorfizm (Inter Simple Sequence Repeat, ISSR) markoru yardimiyla belirlenmistir. Elde edilen sonuclara gore 5 ISSR markorunden 24 adet bant elde edilmis ve bu bantlardan 18 adet polimorfik allel belirlenmis ve ortalama polimorfizm orani %76.33 olarak saptanmistir. Ortalama allel sayisi 4.8 olup, 6 bant ile UBC-808 en fazla bant ureten primer olurken, en az bant ureten primerler ise 4’er bant ile UBC-820 ve UBC-825 primerleri olmustur. Kullanilan markorlere ait ortalama polimorfizm bilgi icerigi (PIC) 0.83 olarak hesaplanmis ve PIC degeri 0.78 ile 0.86 araliginda degismistir. Markor verileri dendrogramda 2 ana grup olusturmustur. Birinci kumede Fnl-4, Fnl-8, Fnl-10, Fnl-11 ve Fnl-12 mutantlari yer alirken, ikinci kumede ise Finola cesidi ile birlikte diger mutant hatlar yer almaktadir. Temel bilesenler analizi, Finola cesidi ve mutant hatlardan Fnl-5, Fnl-13 ve Fnl-14 hatlarinin birbirine benzemekle birlikte, bazi alleller bakimindan farkli olduklarini ortaya koymustur.
叠氮化钠(NaN3)是点突变中常用的一种化学突变。Bu calimada,Finola alti sirali arpa cesidi,kimyasal bir mutajen olan sodyum azid ile muamele edilerek 14 adet突变体arpa hatti elde edilmitir。所选品系之间的遗传差异由ISSR标记决定。所获得的结果是24剂ISSR标记长达5年,鉴定出18剂多态等位基因,平均多态率为76.33%。平均等位基因数为4.8,有6个带,UBC-808是最高带宽的水的素数,而最低带宽的水是4个带,有UBC-820和UBC-825个素数。平均多态性信息(PIC)计算为icerigi(PIC)0.83,PIC在0.78和0.86之间降解。标记数据必须由树状图中的两个主要组组成。在第一个沙上,取Fnl-4、Fnl-8、Fnl-10、Fnl-11和Fnl-12突变体,而在第二个沙上用菲诺拉的身体取其他突变体系。基线分析、芬诺拉的身体以及Fnl-5、Fnl-13和Fnl-14的突变株系表明,一些过敏反应与观察者不同。
{"title":"Sodyum azid (NaN3) ile muamele edilen arpa mutantlarının genetik çeşitliliğinin ISSR markörler ile belirlenmesi","authors":"Hüseyin Güngör, M. Akbudak, Ertuğrul Fi̇li̇z, İlker Yüce, Z. Dumlupinar","doi":"10.16882/derim.2020.630502","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.630502","url":null,"abstract":"Sodyum azid (NaN3) ozellikle nokta mutasyon calismalarinda yogun olarak kullanilan kimyasal bir mutajendir. Bu calismada, Finola alti sirali arpa cesidi, kimyasal bir mutajen olan sodyum azid ile muamele edilerek 14 adet mutant arpa hatti elde edilmistir. Elde edilen hatlar arasindaki genetik farklilik, 5 adet basit tekrarli diziler arasi polimorfizm (Inter Simple Sequence Repeat, ISSR) markoru yardimiyla belirlenmistir. Elde edilen sonuclara gore 5 ISSR markorunden 24 adet bant elde edilmis ve bu bantlardan 18 adet polimorfik allel belirlenmis ve ortalama polimorfizm orani %76.33 olarak saptanmistir. Ortalama allel sayisi 4.8 olup, 6 bant ile UBC-808 en fazla bant ureten primer olurken, en az bant ureten primerler ise 4’er bant ile UBC-820 ve UBC-825 primerleri olmustur. Kullanilan markorlere ait ortalama polimorfizm bilgi icerigi (PIC) 0.83 olarak hesaplanmis ve PIC degeri 0.78 ile 0.86 araliginda degismistir. Markor verileri dendrogramda 2 ana grup olusturmustur. Birinci kumede Fnl-4, Fnl-8, Fnl-10, Fnl-11 ve Fnl-12 mutantlari yer alirken, ikinci kumede ise Finola cesidi ile birlikte diger mutant hatlar yer almaktadir. Temel bilesenler analizi, Finola cesidi ve mutant hatlardan Fnl-5, Fnl-13 ve Fnl-14 hatlarinin birbirine benzemekle birlikte, bazi alleller bakimindan farkli olduklarini ortaya koymustur.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43954086","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.561947
Esra Alim, H. Uzun, Orçun Çinar
Mersin bitkisi (Myrtus communis L.) ulkemizde Akdeniz ikliminin hakim oldugu sahil bolgelerinde kendiliginden yetismektedir. Mersinin meyveleri sofralik tuketimde, yapraklarinin ucucu yaglari ise basta ilac sanayinde olmak uzere kozmetik ve bitkisel ilac gibi sektorlerde kullanilmaktadir. Bitkinin siyah ve beyaz renkli iki tipte meyvesi bulunmaktadir. Siyah mersin meyveleri beyaz meyvelilere gore daha yuksek oranda fenolik bilesen, antosiyanin ve antioksidan aktiviteye sahiptir. Bu nedenle son zamanlarda siyah mersin meyvelerine talep artmistir. Calismalar Akdeniz Universitesi, Ziraat Fakultesi’nde siyah mersin bahcesinde gerceklestirilmistir. Ciceklenmenin farkli asamalarinda, tum bitkilere 100 ppm GA3 uygulanmistir. Antioksidan aktivite analizi ABTS/TEAC yontemine gore yapilmistir. Fenolik bilesen miktarlarinin analizleri ise LC-MS/MS cihazinda belirlenmistir. Bazi uygulamalar meyvelerde fenolik bilesen miktarlarini arttirirken, agac basi verim ve antioksidan aktivite miktarlarinin azalmasina neden olmustur. Ikinci GA3 uygulamasi gallik asiti 2.43’den 3.58’e (mg 100 g-1), kuersetini 1.48’den 2.74’e (mg 100 g-1), kamferolu 0.48’den 1.10’a (mg 100 g-1), rutini 0.34’den 0.58’e (mg 100 g-1), epikatesini 0.31’den 0.41’e (mg 100 g-1), mirisetini 11.21’den 17.90’a (mg 100 g-1) ve benzoik asiti 0.27’den 0.68’e (mg 100 g-1) arttirmistir. Ucuncu GA3 uygulamasi ise agac basi verimin 8265’den 4393’e (g agac-1), antioksidan aktivitenin ise 262.86’dan 137.18’e (µM troloks g-1) dusmesine neden olmustur.
{"title":"Siyah mersin (Myrtus communis L.) meyvesinde gibberellik asit (GA3) uygulamalarının fenolik bileşen miktarları üzerine etkisi","authors":"Esra Alim, H. Uzun, Orçun Çinar","doi":"10.16882/derim.2020.561947","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.561947","url":null,"abstract":"Mersin bitkisi (Myrtus communis L.) ulkemizde Akdeniz ikliminin hakim oldugu sahil bolgelerinde kendiliginden yetismektedir. Mersinin meyveleri sofralik tuketimde, yapraklarinin ucucu yaglari ise basta ilac sanayinde olmak uzere kozmetik ve bitkisel ilac gibi sektorlerde kullanilmaktadir. Bitkinin siyah ve beyaz renkli iki tipte meyvesi bulunmaktadir. Siyah mersin meyveleri beyaz meyvelilere gore daha yuksek oranda fenolik bilesen, antosiyanin ve antioksidan aktiviteye sahiptir. Bu nedenle son zamanlarda siyah mersin meyvelerine talep artmistir. Calismalar Akdeniz Universitesi, Ziraat Fakultesi’nde siyah mersin bahcesinde gerceklestirilmistir. Ciceklenmenin farkli asamalarinda, tum bitkilere 100 ppm GA3 uygulanmistir. Antioksidan aktivite analizi ABTS/TEAC yontemine gore yapilmistir. Fenolik bilesen miktarlarinin analizleri ise LC-MS/MS cihazinda belirlenmistir. Bazi uygulamalar meyvelerde fenolik bilesen miktarlarini arttirirken, agac basi verim ve antioksidan aktivite miktarlarinin azalmasina neden olmustur. Ikinci GA3 uygulamasi gallik asiti 2.43’den 3.58’e (mg 100 g-1), kuersetini 1.48’den 2.74’e (mg 100 g-1), kamferolu 0.48’den 1.10’a (mg 100 g-1), rutini 0.34’den 0.58’e (mg 100 g-1), epikatesini 0.31’den 0.41’e (mg 100 g-1), mirisetini 11.21’den 17.90’a (mg 100 g-1) ve benzoik asiti 0.27’den 0.68’e (mg 100 g-1) arttirmistir. Ucuncu GA3 uygulamasi ise agac basi verimin 8265’den 4393’e (g agac-1), antioksidan aktivitenin ise 262.86’dan 137.18’e (µM troloks g-1) dusmesine neden olmustur.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"37 1","pages":"1-9"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47356365","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.692963
M. Buğday, Mehmet Keçeci
Akdeniz meyvesinegi, Ceratitis capitata (Wiedemann) (Diptera: Tephritidae) bircok meyve turunun ana zararlisi konumundadir. Bu calisma ile 2017- 2018 yillarinda Elazig ve Malatya illerinde Akdeniz meyvesinegi’nin ergin populasyon degisimleri, zarar orani ile kisi gecirme durumu arastirilmistir. Malatya ili Battalgazi ilcesinde, tuzaklarda ilk ergin bireyler 2017 yilinda Agustos ayi sonunda, 2018 yilinda ise haziran sonunda gorulmustur. Tuzaklarda yakalanan en fazla ergin sayisi ise 2017 ve 2018 yillarinda sirasiyla 17 Kasim (365adet tuzak-1) ve 31 Agustos (804 adet tuzak-1) tarihlerinde belirlenmistir. Elazig ili merkez ilcesinde 2018 yilinda Akdeniz meyvesinegi ilk kez 28 Haziranda gorulmus ve 2 Agustos tarihinde 250 adet tuzak-1 ile en yuksek yogunluga ulasmistir. Baskil ilcesinde ise zararli ilk olarak 5 Temmuz tarihinde gorulurken, tuzakta yakalanan en yuksek ergin sayisi 486 adet tuzak-1 (13 Eylul) olmustur. Akdeniz meyvesinegi’nin, 2017 yilinda armut ve seftali meyvelerinde, 2018 yilinda ise armut, elma, ayva, nar, seftali, hunnap ve trabzon hurmasi meyvelerinde varligi tespit edilmistir. Akdeniz meyvesinegi’nin ornekleme yapilan meyve turlerinde %0.0 - %53.3 oraninda zarar verdigi tespit edilmistir. Bununla birlikte yurutulen calismalarda Elazig ve Malatya illerinde arazi sartlarinda zararlinin kisi geciremedigi tespit edilmistir.
水生水果Ceratis capita(Wiedemann)(Diptera:Tephritidae)是桦树果实旅游的主要危害。2017-2018年,Elazig和Malatya,Akdeniz水果早期人口的减少被归因于贫困。在Malatya或Battalgazi,2017年底,剧情中的第一次是8月的第一次,6月底是2018年的最后一次。2017年和2018年,叙利亚被诱捕的儿童人数最多,分别为17名卡西姆(365adet traps-1)和31名阿古斯托斯(804名traps-1。2018年8月的第一天,埃拉泽于6月28日出生,并于8月2日乘坐250只traps-1抵达海洋最高的森林。在基线中,7月5日捕获的草药数量最高,为486只traps-1(9月13日)。在海洋的春天,2017年,收获和蔬菜水果在2018年被确定为收获、苹果、ayva、nar、seftali、hunnap和trabzon。Akdeniz meyvesinegi'nin ornekleme yapilan meyve turlerinde%0.0-%53.3或zarar verdigi tespit edilmitir。然而,在圆形calims中,Elazig和Malatya已被确定对陆地沙丁鱼没有影响。
{"title":"Elazığ ve Malatya İllerinde, Akdeniz Meyvesineği’nin Bazı Biyo-Ekolojik Özellikleri ve Zarar Durumu Üzerine Çalışmalar","authors":"M. Buğday, Mehmet Keçeci","doi":"10.16882/derim.2020.692963","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.692963","url":null,"abstract":"Akdeniz meyvesinegi, Ceratitis capitata (Wiedemann) (Diptera: Tephritidae) bircok meyve turunun ana zararlisi konumundadir. Bu calisma ile 2017- 2018 yillarinda Elazig ve Malatya illerinde Akdeniz meyvesinegi’nin ergin populasyon degisimleri, zarar orani ile kisi gecirme durumu arastirilmistir. Malatya ili Battalgazi ilcesinde, tuzaklarda ilk ergin bireyler 2017 yilinda Agustos ayi sonunda, 2018 yilinda ise haziran sonunda gorulmustur. Tuzaklarda yakalanan en fazla ergin sayisi ise 2017 ve 2018 yillarinda sirasiyla 17 Kasim (365adet tuzak-1) ve 31 Agustos (804 adet tuzak-1) tarihlerinde belirlenmistir. Elazig ili merkez ilcesinde 2018 yilinda Akdeniz meyvesinegi ilk kez 28 Haziranda gorulmus ve 2 Agustos tarihinde 250 adet tuzak-1 ile en yuksek yogunluga ulasmistir. Baskil ilcesinde ise zararli ilk olarak 5 Temmuz tarihinde gorulurken, tuzakta yakalanan en yuksek ergin sayisi 486 adet tuzak-1 (13 Eylul) olmustur. Akdeniz meyvesinegi’nin, 2017 yilinda armut ve seftali meyvelerinde, 2018 yilinda ise armut, elma, ayva, nar, seftali, hunnap ve trabzon hurmasi meyvelerinde varligi tespit edilmistir. Akdeniz meyvesinegi’nin ornekleme yapilan meyve turlerinde %0.0 - %53.3 oraninda zarar verdigi tespit edilmistir. Bununla birlikte yurutulen calismalarda Elazig ve Malatya illerinde arazi sartlarinda zararlinin kisi geciremedigi tespit edilmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"37 1","pages":"64-75"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47974738","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.689049
Muammer Dündar, C. Yücel, M. Ünlü, A. Oluk
Arastirma, Cukurova kosullarinda farkli su duzeylerinin tatli sorgumun biyokutle verimine ve yem kalitesine etkilerini saptamak amaciyla yurutulmustur. Arastirmada M8-E tatli sorgum cesidi materyal olarak kullanilmistir. Arastirma, Cukurova Universitesi Ziraat Fakultesi Tarimsal Yapilar ve Sulama Bolumu deneme alaninda 2017 yilinda 2. urun kosullarinda (Haziran-Ekim), tesaduf bloklari deneme desenine gore 3 tekrarlamali olarak yurutulmustur. Arastirmada, bitki gelisim donemleri boyunca farkli sulama suyu duzeyleri (I1, I2, I3, I4) uygulanmistir. Arastirmada, deneme konularina 479.6 mm ile 227.8 mm arasinda sulama suyu uygulanmistir. Hasat, salkimdaki tanelerin sut-hamur olum arasi donemde yapilmistir. Biyokutle veriminin saptanmasinin yani sira hasat edilen bitkiler ile silaj yapilmis olup silaj kalite ozellikleri de saptanmistir. Arastirma sonucunda biyomas (hasil) veriminin sulama duzeylerine gore 13300 ile 8733 kg arasinda degistigi ve en yuksek verimin I1 ve en dusuk verimin ise I4 sulama duzeylerinde saptanmistir. Ayrica su duzeylerinin yapilan silajlarin kalite ozelliklerinde notral deterjan lif (NDF), ham protein (HP) orani, ham kul (HK), kuru madde tuketimi (KMT) ve nispi yem degeri (NYD) uzerine istatistiki olarak onemli etkide bulundugu saptanmistir.
{"title":"Çukurova Koşullarında Farklı Su Düzeylerinin Tatlı Sorgumun Biyokütle Verimine ve Yem Kalitesine Etkileri","authors":"Muammer Dündar, C. Yücel, M. Ünlü, A. Oluk","doi":"10.16882/derim.2020.689049","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.689049","url":null,"abstract":"Arastirma, Cukurova kosullarinda farkli su duzeylerinin tatli sorgumun biyokutle verimine ve yem kalitesine etkilerini saptamak amaciyla yurutulmustur. Arastirmada M8-E tatli sorgum cesidi materyal olarak kullanilmistir. Arastirma, Cukurova Universitesi Ziraat Fakultesi Tarimsal Yapilar ve Sulama Bolumu deneme alaninda 2017 yilinda 2. urun kosullarinda (Haziran-Ekim), tesaduf bloklari deneme desenine gore 3 tekrarlamali olarak yurutulmustur. Arastirmada, bitki gelisim donemleri boyunca farkli sulama suyu duzeyleri (I1, I2, I3, I4) uygulanmistir. Arastirmada, deneme konularina 479.6 mm ile 227.8 mm arasinda sulama suyu uygulanmistir. Hasat, salkimdaki tanelerin sut-hamur olum arasi donemde yapilmistir. Biyokutle veriminin saptanmasinin yani sira hasat edilen bitkiler ile silaj yapilmis olup silaj kalite ozellikleri de saptanmistir. Arastirma sonucunda biyomas (hasil) veriminin sulama duzeylerine gore 13300 ile 8733 kg arasinda degistigi ve en yuksek verimin I1 ve en dusuk verimin ise I4 sulama duzeylerinde saptanmistir. Ayrica su duzeylerinin yapilan silajlarin kalite ozelliklerinde notral deterjan lif (NDF), ham protein (HP) orani, ham kul (HK), kuru madde tuketimi (KMT) ve nispi yem degeri (NYD) uzerine istatistiki olarak onemli etkide bulundugu saptanmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"37 1","pages":"86-94"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43734753","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-06-01DOI: 10.16882/derim.2020.591334
Serdar Satar, Gülsevim Tiring, Adnan Tusun, T. Yesiloglu
Phyllocoptruta oleivora (Ashmead) (Acari: Phyllocoptidae) dunyanin nemli bolgelerinde turuncgillerin ciddi bir zararlisidir. Bu zararli meyve verim ve kalitesinde kayiplara sebep olabilmektedir. Bu calismada P. oleivora’ nin Valencia portakali meyve kalite ozelliklerine olan etkisi Adana ekolojik kosullarinda arastirilmistir. Bu sebepten dolayi P. oleivora ile bulasik olan ve olmayan meyveler agaclardan toplanarak P. oleivora’ nin zararinin varligina ve yokluguna gore siniflandirmistir. Meyveler 1: Bronz olmayan, 2: Hafif bronz, 3: bronz ve 4: Yogun bronz olarak kategorilere ayrilmistir. Bu calisma sonucunda, meyve yuzeyinde genis lekeler bulunan meyvelerin normal meyvelerden titredilebilir asit orani (%) ve Suda Cozulebilir Kuru Madde Oraninin (SCKM,%) daha yuksek; usare miktari (%), kabuk kalinligi ve SCKM/asit oraninin ise daha dusuk oldugu saptanmistir. Cekirdek sayisi, dilim sayisi ve meyve indeksine ait regresyon katsayilarinin diger meyve kalite ozelliklerinden oldukca dusuk oldugu belirlenmistir. Ayrica. yogun populasyon zarari sonucu dorduncu kategoriye giren meyvelerde, meyvelerin normal meyvelerden %16 daha kucuk oldugu, cekirdek sayisinin da sifir oldugu tespit edilmistir.
油叶Phyllocopruta oleivora(Ashmead)(Acari:Phylloptidae)dunyanin nemli bolgelerinde turuncgillerin cidi bir zararlisidir。这种有害的水果会导致品质下降。油菜籽在这种钙中的作用来源于巴伦西亚在阿达纳生态服装中的便携式水果优质肥料的作用。这就是为什么食心虫的损失是由食心虫和非蔬菜的损失造成的。果实1:无青铜,2:轻青铜,3:青铜,4:尤贡青铜。由于这种钙,处于果实水平面的水果的平均值可以被正常水果(%)摇动,并且处于水位的酸的量(SCKM,%)更高;可用性量(%)、焦炭质量和SCKM/酸比不太准确。棕榈树的数量、语言的数量和果实指数决定了回归乘数已经从其他果实质量肥料中耗尽。Ayrica。瑜伽人群对肥料类水果造成的损害估计比正常水果低16%,肥料的数量显示为注射器。
{"title":"Valencia portakalında Phyllocoptruta oleivora (Ashmead) (Acari: Phyllocoptidae)’nın meyve kalitesine etkisi","authors":"Serdar Satar, Gülsevim Tiring, Adnan Tusun, T. Yesiloglu","doi":"10.16882/derim.2020.591334","DOIUrl":"https://doi.org/10.16882/derim.2020.591334","url":null,"abstract":"Phyllocoptruta oleivora (Ashmead) (Acari: Phyllocoptidae) dunyanin nemli bolgelerinde turuncgillerin ciddi bir zararlisidir. Bu zararli meyve verim ve kalitesinde kayiplara sebep olabilmektedir. Bu calismada P. oleivora’ nin Valencia portakali meyve kalite ozelliklerine olan etkisi Adana ekolojik kosullarinda arastirilmistir. Bu sebepten dolayi P. oleivora ile bulasik olan ve olmayan meyveler agaclardan toplanarak P. oleivora’ nin zararinin varligina ve yokluguna gore siniflandirmistir. Meyveler 1: Bronz olmayan, 2: Hafif bronz, 3: bronz ve 4: Yogun bronz olarak kategorilere ayrilmistir. Bu calisma sonucunda, meyve yuzeyinde genis lekeler bulunan meyvelerin normal meyvelerden titredilebilir asit orani (%) ve Suda Cozulebilir Kuru Madde Oraninin (SCKM,%) daha yuksek; usare miktari (%), kabuk kalinligi ve SCKM/asit oraninin ise daha dusuk oldugu saptanmistir. Cekirdek sayisi, dilim sayisi ve meyve indeksine ait regresyon katsayilarinin diger meyve kalite ozelliklerinden oldukca dusuk oldugu belirlenmistir. Ayrica. yogun populasyon zarari sonucu dorduncu kategoriye giren meyvelerde, meyvelerin normal meyvelerden %16 daha kucuk oldugu, cekirdek sayisinin da sifir oldugu tespit edilmistir.","PeriodicalId":30721,"journal":{"name":"Derim","volume":"37 1","pages":"44-50"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"67593881","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}