首页 > 最新文献

Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi最新文献

英文 中文
Misyonerler ve Tercümanlar: Aydınlanma Çağından Devrim Çağına Fransa’da Türkçe Öğrenmek ve Öğretmek 传教士与翻译家:从启蒙时代到大革命时代法国的土耳其语学习与教学
Pub Date : 2023-07-18 DOI: 10.16985/mtad.1208130
Dilek TIĞLIOĞLU KAPICI
Avrupa'da “Doğu”nun bir bilgi nesnesi haline gelmesi ve Oryantalizmin ortaya çıkmasında en önemli faktörlerin başında antikiteye ve Hristiyan Doğu'ya duyulan merakın coğrafî bir zeminde derinleşerek dönüşümü gelmektedir. Kolonyalizm çağında bu entelektüel merakın aktörleri kuşkusuz diplomatlar, tercümanlar, seyyahlar, tüccarlar ve misyonerlerdir. Doğu’nun diline, kültürüne ve tarihine olan bu merakın tatmin edilmesinin karşısındaki en önemli bariyer olan dil engelinin ortadan kaldırılması, en elzem sorundu. Bu sebeple erken modern dönemde Fransa gibi kolonyal bir devletin, Levant'ta ticarî ve siyasî bir nüfûz alanı oluşturması için, öncelikle Doğu’nun diline vâkıf diplomatların ve misyonerlerin yetiştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Güneş Kral XIV. Louis’den itibaren bu ihtiyacın karşılanması amacıyla pek çok adımın atıldığı, eğitim ve diplomasi alanında yeniliklerin yapıldığı görülmektedir. Böylece erken modern dönemde misyonerler ile diplomatların, ilk olarak pragmatik sebeplerle başlamış olsa da şarkiyatçılıkta zamanla kendi kurumlarını oluşturacak kadar köklü adımlar attığı görülmüştür. Bu makalede, Fransa'da erken modern dönemden itibaren Türkçe’nin öğretilmesi konusunun tarihsel arka planı ele alınmaktadır.
将 "东方 "转化为知识的对象以及东方学在欧洲的出现,其中一个最重要的因素是人们对古代和基督教东方的好奇心在地理上的加深和转变。在殖民主义时代,这种好奇心的参与者无疑是外交官、翻译家、旅行家、商人和传教士。语言障碍是满足这种对东方语言、文化和历史的好奇心的最重要障碍,而消除语言障碍则是最根本的问题。因此,在近代早期,像法国这样的殖民国家要想在黎凡特建立商业和政治势力范围,就必须培养熟悉东方语言的外交官和传教士。自路易十四国王统治以来,法国采取了许多措施来满足这一需求,并在教育和外交领域进行了创新。由此可见,在近代早期,传教士和外交官虽然最初是出于实用主义的考虑,但随着时间的推移,他们在东方学方面采取了激进的措施,以至于建立了自己的机构。本文讨论了近代早期以来法国土耳其语教学的历史背景。
{"title":"Misyonerler ve Tercümanlar: Aydınlanma Çağından Devrim Çağına Fransa’da Türkçe Öğrenmek ve Öğretmek","authors":"Dilek TIĞLIOĞLU KAPICI","doi":"10.16985/mtad.1208130","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1208130","url":null,"abstract":"Avrupa'da “Doğu”nun bir bilgi nesnesi haline gelmesi ve Oryantalizmin ortaya çıkmasında en önemli faktörlerin başında antikiteye ve Hristiyan Doğu'ya duyulan merakın coğrafî bir zeminde derinleşerek dönüşümü gelmektedir. Kolonyalizm çağında bu entelektüel merakın aktörleri kuşkusuz diplomatlar, tercümanlar, seyyahlar, tüccarlar ve misyonerlerdir. Doğu’nun diline, kültürüne ve tarihine olan bu merakın tatmin edilmesinin karşısındaki en önemli bariyer olan dil engelinin ortadan kaldırılması, en elzem sorundu. Bu sebeple erken modern dönemde Fransa gibi kolonyal bir devletin, Levant'ta ticarî ve siyasî bir nüfûz alanı oluşturması için, öncelikle Doğu’nun diline vâkıf diplomatların ve misyonerlerin yetiştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Güneş Kral XIV. Louis’den itibaren bu ihtiyacın karşılanması amacıyla pek çok adımın atıldığı, eğitim ve diplomasi alanında yeniliklerin yapıldığı görülmektedir. Böylece erken modern dönemde misyonerler ile diplomatların, ilk olarak pragmatik sebeplerle başlamış olsa da şarkiyatçılıkta zamanla kendi kurumlarını oluşturacak kadar köklü adımlar attığı görülmüştür. Bu makalede, Fransa'da erken modern dönemden itibaren Türkçe’nin öğretilmesi konusunun tarihsel arka planı ele alınmaktadır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139357907","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Various Old Uyghur Fragments on Buddhist Sūtras 有关佛教经文的各种维吾尔语古老片段
Pub Date : 2023-07-15 DOI: 10.16985/mtad.1265130
Uğur Uzunkaya
Budist bir terim olarak sūtralar Budist vaaz kitapları olarak tanımlanır. Abhidharma ve vinayalarla birlikte sūtralar, tripiṭaka “üç sepet” olarak bilinen Sanskritçe Budist külliyatı oluşturmaktadır. Sūtralar Budizm temelinde gelişen Uygur edebiyatı içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Budist Uygur edebiyatında bütünlüklü ve hacimli sūtralar yanında hacmen daha küçük bazen sadece fragmanlar hâlinde günümüze ulaşmış sūtra metinleri de bulunmaktadır. Eski Uygur edebiyatındaki sūtralar arasında Altun Yaruk Sudur, Saddharmapuṇḍarīkasūtra, Vimalakīrtinirdeśasūtra, Abitaki Sudur, Vajracchedikāsūtra, Insadisūtra, Buddhāvataṃsakasūtra ve Säkiz Yükmäk Sudur gibi eserler anılabilir. Bu eserlere ilaveten Eski Uygur edebiyatında tespit edilen Sanskritçe Budist külliyata ait başka sūtralar da mevcuttur. Bununla birlikte bugün Budist külliyattaki yeri tespit edilememiş kimi fragmanların da sūtralara ait olduğu düşünülmektedir. Çalışmada şimdiye değin neşredilmemiş Eski Uygurca sūtra fragmanlarına odaklanmıştır. Bu amaçla yazıda bugün tamamı Berlin Turfan Koleksiyonu’nda korunan şu altı fragmanın filolojik neşri sunulmuştur: U 2080 (o. F.); U 2212 (T I 141); U 2386 (T I μ 512); U 3519 (o. F.); U 3898 (T III S 313) ve U 4943 (T II S 21; T II 973; T II S 20.973). Bu yazı, söz konusu fragmanların yazı çevirimini, harf çevirisini, Türkiye Türkçesine aktarımını, metne ilişkin açıklamalarını, sözlük ile dizinini ele almaktadır.
作为佛教术语,sūtras 被定义为佛教布道书籍。经书与《阿毗达摩》和《维那》共同构成梵文佛教文献,被称为 "三篮"(tripiṭaka)。经书在以佛教为基础发展起来的维吾尔文学中占有非常重要的地位。在维吾尔佛教文献中,除了完整的、卷帙浩繁的经文外,还有一些经文以较小的篇幅流传下来,有时甚至只有片段。在古维吾尔语文献的经书中,可提及的作品有《阿屯亚鲁克经》(Altun Yaruk Sudur)、《萨达姆经》(Saddharmapuṇḍarīkasūtra)、《维马拉基经》(Vimalakīrtinirdeśasūtra)、《阿比塔基经》(Abitaki Sudur)、《金刚顶经》(Vajracchedikāsūtra)、《因萨迪经》(Insadisūtra)、《佛陀经》(Buddhāvataṃsakasūtra)和《萨克孜经》(Säkiz Yükmäk Sudur)。除这些作品外,在旧维吾尔文献中还发现了属于梵文佛教语料的其他经文。此外,一些至今尚未确定其在佛教语料库中的地位的片段也被认为属于 "经"。本研究的重点是迄今尚未发表的旧维吾尔语经文片段。为此,我们在语言学版本中介绍了以下六个片段,这些片段目前完整地保存在柏林吐鲁番收藏馆中:U 2080 (o. f.); U 2212 (T I 141); U 2386 (T I μ 512); U 3519 (o. f.); U 3898 (T III S 313) 和 U 4943 (T II S 21; T II 973; T II S 20.973)。本文涉及这些片段的音译、音译、土耳其语翻译、文本解释、词汇表和索引。
{"title":"Various Old Uyghur Fragments on Buddhist Sūtras","authors":"Uğur Uzunkaya","doi":"10.16985/mtad.1265130","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1265130","url":null,"abstract":"Budist bir terim olarak sūtralar Budist vaaz kitapları olarak tanımlanır. Abhidharma ve vinayalarla birlikte sūtralar, tripiṭaka “üç sepet” olarak bilinen Sanskritçe Budist külliyatı oluşturmaktadır. Sūtralar Budizm temelinde gelişen Uygur edebiyatı içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Budist Uygur edebiyatında bütünlüklü ve hacimli sūtralar yanında hacmen daha küçük bazen sadece fragmanlar hâlinde günümüze ulaşmış sūtra metinleri de bulunmaktadır. Eski Uygur edebiyatındaki sūtralar arasında Altun Yaruk Sudur, Saddharmapuṇḍarīkasūtra, Vimalakīrtinirdeśasūtra, Abitaki Sudur, Vajracchedikāsūtra, Insadisūtra, Buddhāvataṃsakasūtra ve Säkiz Yükmäk Sudur gibi eserler anılabilir. Bu eserlere ilaveten Eski Uygur edebiyatında tespit edilen Sanskritçe Budist külliyata ait başka sūtralar da mevcuttur. Bununla birlikte bugün Budist külliyattaki yeri tespit edilememiş kimi fragmanların da sūtralara ait olduğu düşünülmektedir. Çalışmada şimdiye değin neşredilmemiş Eski Uygurca sūtra fragmanlarına odaklanmıştır. Bu amaçla yazıda bugün tamamı Berlin Turfan Koleksiyonu’nda korunan şu altı fragmanın filolojik neşri sunulmuştur: U 2080 (o. F.); U 2212 (T I 141); U 2386 (T I μ 512); U 3519 (o. F.); U 3898 (T III S 313) ve U 4943 (T II S 21; T II 973; T II S 20.973). Bu yazı, söz konusu fragmanların yazı çevirimini, harf çevirisini, Türkiye Türkçesine aktarımını, metne ilişkin açıklamalarını, sözlük ile dizinini ele almaktadır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"278 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139359000","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A Segirname Sample: A‘zâ Segirme of Avanzâde Mehmed Süleyman Segirname 样本:Avanzâde Mehmed Süleyman 的 A'zâ Segirme
Pub Date : 2023-07-15 DOI: 10.16985/mtad.1275535
Damlanur KÜÇÜKYILDIZ GÖZELCE, Songül Karaca
Seğirnâmeler, diğer adıyla ihtilâc-nâmeler; insanın uzuvlarında meydana gelen birtakım oynama, sinir veya adele hareketinden yola çıkarak geleceğe dair çoğunluğu olumlu olmakla birlikte hastalık, sağlık, zenginlik, rütbe, haber gibi çeşitli yorumlarda bulunulan türe verilen addır. Bilinmeyene, geleceğe olan merakla, vücuttaki oynamalara bir anlam yüklemenin bir sonucu olarak gelişen bu edebi türle ilgili çeşitli çalışmalar yapılmış, aynı zamanda araştırmacılar tarafından kütüphanelerde çalışılmayı bekleyen bazı eserler tespit edilmiştir. Böyle olmakla birlikte çalışılmış eserlerin sayısı, seğirnâmelerin tarihi seyrini gözlemleme açısından yeterli değildir. Aynı zamanda çalışılacak her eser, bu türün biçim ve içeriği; ait olduğu dönemin sosyokültürel yapısı, inanç unsurları, insanoğlunun hayata dair beklentileri gibi pek çok konuda bilgi verecektir. Seğirnâmelerin kültür içerisindeki yeri düşünüldüğünde yapılacak her çalışma, insan tabiatını, beklentilerini veya korku, kaygı gibi duygu durumlarını anlama, türün çerçevesinin daha net çizilmesi açısından önem taşımaktadır. Üretken yazarlardan olup çok sayıda telif ve tercüme eseri bulunan Avanzâde Mehmed Süleyman’ın Aza Seğirmesi adlı tercüme eseri de seğirnâme türünde ortaya konulan eserlerdendir. Eser, vücudun muhtelif uzuvlarındaki seğirmelerin hangi anlamlara geldiği ve vücudun çeşitli yerlerinde konumlanmış benlerden hareketle de insan tabiatına dair yapılan yorumların yanı sıra gülme halleriyle ilgili değerlendirmeleriyle hususi bir yapıya sahiptir. Bu çalışmada seğirnâmeler hakkında genel bir bilgi verilerek Avanzâde Mehmed Süleyman’ın Aza Seğirmesi adlı eseri tanıtılmış, eser üzerine bir inceleme yapılmıştır. Ayrıca eser, Latin harflerine aktarılmıştır.
Seğirnâmeler "又称 "ihtilâc-nâmeler",是一种根据人体肢体的某些运动、神经或肌肉运动对疾病、健康、财富、等级、新闻等未来做出各种解释的文学体裁的名称,这些解释大多是正面的。这种文学体裁的发展源于人们对未知事物和未来的好奇,也源于人们对肢体运动的意义的理解,与此同时,研究人员也发现了一些有待图书馆研究的作品。尽管如此,已研究作品的数量仍不足以观察seğirnâmes的历史进程。同时,每部待研究的作品都将提供许多主题的信息,如这一体裁的形式和内容、所属时期的社会文化结构、信仰要素以及人类对生活的期望。考虑到 "seğirnâmes "在文化中的地位,每项研究对于了解人性、期望或恐惧和焦虑等情绪状态,以及更清晰地勾勒出该体裁的框架都非常重要。Avanzâde Mehmed Süleyman是多产作家之一,有许多受版权保护和被翻译的作品,《Avanzâde Mehmed Süleyman》就是抽搐体裁的作品之一。该作品结构特殊,包含身体各部位抽搐的含义、根据身体各部位的痣对人性的评论以及对笑声状态的评价。本研究介绍了有关seğirnâmes 的一般信息,介绍了阿旺扎德-穆罕默德-苏莱曼的作品《Aza Seğirmesi》,并对该作品进行了分析。此外,还将该作品转换成了拉丁字母。
{"title":"A Segirname Sample: A‘zâ Segirme of Avanzâde Mehmed Süleyman","authors":"Damlanur KÜÇÜKYILDIZ GÖZELCE, Songül Karaca","doi":"10.16985/mtad.1275535","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1275535","url":null,"abstract":"Seğirnâmeler, diğer adıyla ihtilâc-nâmeler; insanın uzuvlarında meydana gelen birtakım oynama, sinir veya adele hareketinden yola çıkarak geleceğe dair çoğunluğu olumlu olmakla birlikte hastalık, sağlık, zenginlik, rütbe, haber gibi çeşitli yorumlarda bulunulan türe verilen addır. Bilinmeyene, geleceğe olan merakla, vücuttaki oynamalara bir anlam yüklemenin bir sonucu olarak gelişen bu edebi türle ilgili çeşitli çalışmalar yapılmış, aynı zamanda araştırmacılar tarafından kütüphanelerde çalışılmayı bekleyen bazı eserler tespit edilmiştir. Böyle olmakla birlikte çalışılmış eserlerin sayısı, seğirnâmelerin tarihi seyrini gözlemleme açısından yeterli değildir. Aynı zamanda çalışılacak her eser, bu türün biçim ve içeriği; ait olduğu dönemin sosyokültürel yapısı, inanç unsurları, insanoğlunun hayata dair beklentileri gibi pek çok konuda bilgi verecektir. Seğirnâmelerin kültür içerisindeki yeri düşünüldüğünde yapılacak her çalışma, insan tabiatını, beklentilerini veya korku, kaygı gibi duygu durumlarını anlama, türün çerçevesinin daha net çizilmesi açısından önem taşımaktadır. Üretken yazarlardan olup çok sayıda telif ve tercüme eseri bulunan Avanzâde Mehmed Süleyman’ın Aza Seğirmesi adlı tercüme eseri de seğirnâme türünde ortaya konulan eserlerdendir. Eser, vücudun muhtelif uzuvlarındaki seğirmelerin hangi anlamlara geldiği ve vücudun çeşitli yerlerinde konumlanmış benlerden hareketle de insan tabiatına dair yapılan yorumların yanı sıra gülme halleriyle ilgili değerlendirmeleriyle hususi bir yapıya sahiptir. Bu çalışmada seğirnâmeler hakkında genel bir bilgi verilerek Avanzâde Mehmed Süleyman’ın Aza Seğirmesi adlı eseri tanıtılmış, eser üzerine bir inceleme yapılmıştır. Ayrıca eser, Latin harflerine aktarılmıştır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"68 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139359136","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Okan Yeşilot – Bihter Gürışık Köksal (ed.), Türk Tarihinin Kadim Şehirleri, Selenge Yayınları, İstanbul 2022, 600 s. (ISBN: 978-625-7459-97-6).
Pub Date : 2023-05-06 DOI: 10.16985/mtad.1285521
Mehmet Güneş
Şehir ve medeniyet kavramları arasında kop(arıl)maz bir bağ vardır. Geçmişten bugüne medeniyetler şehirleri kurar, şehirler medeniyetlerin sembolleri olur. Kadim şehirlerin oluşumu uzun bir süreç almıştır. Dünya üzerinde geniş bir coğrafyaya yayılan Türkler, tarihin farklı dönemlerinde inşa ettikleri şehirlere kendi mühürlerini vurmuşlardır. Öyle ki bu şehirlerden bazıları Türklerin hâkimiyetinden çıksa da ruhlarına sinen Türk-İslam kimliği asla silin(eme)mektedir. Okan Yeşilot ile Bihter Gürışık Köksal’ın editörlüğünde hazırlanan Türk Tarihinin Kadim Şehirleri adlı kitap , Müslüman Türk medeniyetinin mührünü taşıyan, mimarisinde ve silüetinde Türk-İslam medeniyetinin izleri belirgin biçimde hissedilen Medine’den Kazan’a, Buhara’dan Bosna’ya medeniyet şehirlerine ilişkin kısa monografilerden oluşmaktadır. Özbekistan Bilimler Akademisi’nden Azerbaycan Millî İlimler Akademisi’ne, Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi’nden Saraybosna Uluslararası Üniversitesi’ne çağdaş Türk dünyasının birçok şehrinden/üniversitesinden akademisyenin katkıda bulunduğu bu kitap; şehir tarihi, kültür ve medeniyet tarihi alanları başta olmak üzere birçok disiplin için başucu kaynağı olacaktır.
{"title":"Okan Yeşilot – Bihter Gürışık Köksal (ed.), Türk Tarihinin Kadim Şehirleri, Selenge Yayınları, İstanbul 2022, 600 s. (ISBN: 978-625-7459-97-6).","authors":"Mehmet Güneş","doi":"10.16985/mtad.1285521","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1285521","url":null,"abstract":"Şehir ve medeniyet kavramları arasında kop(arıl)maz bir bağ vardır. Geçmişten bugüne medeniyetler şehirleri kurar, şehirler medeniyetlerin sembolleri olur. Kadim şehirlerin oluşumu uzun bir süreç almıştır. Dünya üzerinde geniş bir coğrafyaya yayılan Türkler, tarihin farklı dönemlerinde inşa ettikleri şehirlere kendi mühürlerini vurmuşlardır. Öyle ki bu şehirlerden bazıları Türklerin hâkimiyetinden çıksa da ruhlarına sinen Türk-İslam kimliği asla silin(eme)mektedir. \u0000Okan Yeşilot ile Bihter Gürışık Köksal’ın editörlüğünde hazırlanan Türk Tarihinin Kadim Şehirleri adlı kitap , Müslüman Türk medeniyetinin mührünü taşıyan, mimarisinde ve silüetinde Türk-İslam medeniyetinin izleri belirgin biçimde hissedilen Medine’den Kazan’a, Buhara’dan Bosna’ya medeniyet şehirlerine ilişkin kısa monografilerden oluşmaktadır. Özbekistan Bilimler Akademisi’nden Azerbaycan Millî İlimler Akademisi’ne, Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi’nden Saraybosna Uluslararası Üniversitesi’ne çağdaş Türk dünyasının birçok şehrinden/üniversitesinden akademisyenin katkıda bulunduğu bu kitap; şehir tarihi, kültür ve medeniyet tarihi alanları başta olmak üzere birçok disiplin için başucu kaynağı olacaktır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121146202","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Roles of the Wallachian and Moldavian Voivodeship in the Ottoman-Russian and Austrian Wars of 1787-1792 瓦拉几亚和摩尔达维亚省在1787-1792年奥斯曼-俄罗斯和奥地利战争中的作用
Pub Date : 2023-04-30 DOI: 10.16985/mtad.1189485
Ümmügülsüm Filiz Bayram
Osmanlı Devleti 18. yüzyılda geçmişle güçlü bağlarına devam ederken gelişmelere ayak uydurmaya başlayarak modernleşme sürecine doğru yeni adımlar atmaktaydı. Avrupa devletleri için de bu yüzyıl güç dengelerinin değişikliğe uğradığı bir dönemdi. Tuna Nehri’nin kuzeyinde yer alan Eflak ve Boğdan voyvodalıkları, 16 ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Lehistan arasında nüfuz çatışmasının gerçekleştiği iki önemli eyaletti. 18. yüzyılda ise buralardaki hâkimiyet mücadelesi, üç büyük devlet olan Osmanlı İmparatorluğu, Rus Çarlığı ve Avusturya İmparatorluğu arasında yapıldı. Osmanlı Devleti, 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar Avrupa devletlerine karşı hala güçlü bir görüntü sergiliyordu. 1768 yılında başlayan Osmanlı-Rus savaşı her iki taraf için bir dönüm noktası oldu. 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması’yla sonuçlanan bu savaş Osmanlı Devleti’nin zafiyetini gözler önüne sererken, Rusya’nın ise güçlendiğini gösteriyordu. Osmanlı devlet adamlarının bazıları, Rusya’nın yayılmacı politikasını durdurma ve kaybedilen prestiji yeniden kazanma yolunun, savaş meydanı olduğunu düşünüyordu. Bu devlet adamlarının başını ise Sadrazam Yusuf Paşa çekiyordu. 19 Ağustos 1787 tarihinde toplanan meşveret meclisinde, bu görüş baskın geldi ve Rusya ile savaşmaya karar verildi. 18. yüzyılın başından itibaren Fenerli voyvodalar tarafından idare edilen Eflak ve Boğdan, Osmanlı Tarihi’nde genelde Rusya ve Avusturya’yla yaptıkları iş birliğiyle anılmıştır. Bu çerçevede bu makalede, Eflak ve Boğdan memleketlerinin 1787-1792 Osmanlı-Rus Avusturya savaşında yaptıkları hizmetlerden bahsedilecek ve Fener voyvodaları, genel algının dışında farklı bir bakış açısıyla ele alınacaktır. Konu bütünlüğünü sağlamak amacıyla, 18. yüzyılda Eflak ve Boğdan voyvodalığı idaresinin değişmesine yönelik kısa bir hatırlatma yapıldıktan sonra 1787-1792 Osmanlı-Rus Avusturya Savaşlarında bahsi geçen voyvodalıkların faaliyetleri incelenecektir. Bu kapsamda makalemiz, 1787-1792 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşı’ndaki Eflak ve Boğdan voyvodalığı örnekleminden yola çıkarak 18. yüzyılda Batı yönünde yapılan savaşlarda Eflak ve Boğdan’ın, Osmanlı Devleti için ifade ettiği değeri göstermek amacı taşımaktadır.
18 世纪,奥斯曼帝国在与过去保持紧密联系的同时,紧跟时代发展步伐,迈出了现代化的新步伐。对于欧洲国家来说,这个世纪也是力量对比发生变化的时期。16 和 17 世纪,多瑙河以北的瓦拉几亚省和摩尔达维亚省是奥斯曼帝国、奥匈帝国和波兰争夺势力的两个重要省份。18 世纪,奥斯曼帝国、俄罗斯沙皇俄国和奥地利帝国这三个大国在这些省份展开了主权争夺战。直到 18 世纪下半叶,奥斯曼帝国仍在强势对抗欧洲各国。1768 年的奥斯曼-俄罗斯战争是双方的转折点。这场战争于 1774 年以《库丘克-卡伊纳尔卡条约》结束,暴露了奥斯曼帝国的虚弱和俄罗斯的强大。一些奥斯曼帝国的政治家认为,阻止俄国的扩张主义政策和挽回失去的威望的方法就是战场。这些政治家以大维齐尔-优素福-帕夏为首。1787 年 8 月 19 日,这一观点在议会中占了上风,并决定与俄国开战。自 18 世纪初以来,由费内利省统治的瓦拉几亚和博格丹因与俄罗斯和奥地利的合作而在奥斯曼帝国历史上留下了深刻的印象。在此框架下,本文将讨论瓦拉几亚和博格丹在 1787-1792 年奥斯曼-俄罗斯-奥地利战争中的功绩,并将从不同于一般认识的角度分析费纳的省。为了确保主题的统一性,在简要回顾 18 世纪瓦拉几亚省和波格丹省行政管理的变化之后,将分析这些省份在 1787-1792 年奥斯曼-俄罗斯-奥地利战争期间的活动。在此背景下,我们的文章旨在以瓦拉几亚省和波格丹省在 1787-1792 年奥斯曼-俄罗斯-奥地利战争中的活动为例,说明瓦拉几亚省和波格丹省在 18 世纪西方战争中对奥斯曼帝国的价值。
{"title":"The Roles of the Wallachian and Moldavian Voivodeship in the Ottoman-Russian and Austrian Wars of 1787-1792","authors":"Ümmügülsüm Filiz Bayram","doi":"10.16985/mtad.1189485","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1189485","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti 18. yüzyılda geçmişle güçlü bağlarına devam ederken gelişmelere ayak uydurmaya başlayarak modernleşme sürecine doğru yeni adımlar atmaktaydı. Avrupa devletleri için de bu yüzyıl güç dengelerinin değişikliğe uğradığı bir dönemdi. \u0000Tuna Nehri’nin kuzeyinde yer alan Eflak ve Boğdan voyvodalıkları, 16 ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Lehistan arasında nüfuz çatışmasının gerçekleştiği iki önemli eyaletti. 18. yüzyılda ise buralardaki hâkimiyet mücadelesi, üç büyük devlet olan Osmanlı İmparatorluğu, Rus Çarlığı ve Avusturya İmparatorluğu arasında yapıldı. \u0000Osmanlı Devleti, 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar Avrupa devletlerine karşı hala güçlü bir görüntü sergiliyordu. 1768 yılında başlayan Osmanlı-Rus savaşı her iki taraf için bir dönüm noktası oldu. 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması’yla sonuçlanan bu savaş Osmanlı Devleti’nin zafiyetini gözler önüne sererken, Rusya’nın ise güçlendiğini gösteriyordu. Osmanlı devlet adamlarının bazıları, Rusya’nın yayılmacı politikasını durdurma ve kaybedilen prestiji yeniden kazanma yolunun, savaş meydanı olduğunu düşünüyordu. Bu devlet adamlarının başını ise Sadrazam Yusuf Paşa çekiyordu. 19 Ağustos 1787 tarihinde toplanan meşveret meclisinde, bu görüş baskın geldi ve Rusya ile savaşmaya karar verildi. \u000018. yüzyılın başından itibaren Fenerli voyvodalar tarafından idare edilen Eflak ve Boğdan, Osmanlı Tarihi’nde genelde Rusya ve Avusturya’yla yaptıkları iş birliğiyle anılmıştır. Bu çerçevede bu makalede, Eflak ve Boğdan memleketlerinin 1787-1792 Osmanlı-Rus Avusturya savaşında yaptıkları hizmetlerden bahsedilecek ve Fener voyvodaları, genel algının dışında farklı bir bakış açısıyla ele alınacaktır. \u0000Konu bütünlüğünü sağlamak amacıyla, 18. yüzyılda Eflak ve Boğdan voyvodalığı idaresinin değişmesine yönelik kısa bir hatırlatma yapıldıktan sonra 1787-1792 Osmanlı-Rus Avusturya Savaşlarında bahsi geçen voyvodalıkların faaliyetleri incelenecektir. Bu kapsamda makalemiz, 1787-1792 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşı’ndaki Eflak ve Boğdan voyvodalığı örnekleminden yola çıkarak 18. yüzyılda Batı yönünde yapılan savaşlarda Eflak ve Boğdan’ın, Osmanlı Devleti için ifade ettiği değeri göstermek amacı taşımaktadır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"71 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132049969","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
If You Only Knew How Indefinite Things They Were: Onat Kutlar's “Kediler” (“Cats”) 如果你只知道它们是多么不确定的东西:奥纳特·库特拉尔的《猫》
Pub Date : 2023-04-05 DOI: 10.16985/mtad.1272825
Ali Karahan
Onat Kutlar’ın da içinde bulunduğu 50 kuşağı, Türk öyküsünde modernist yaklaşımın başlangıcını oluşturur. Bu kuşağa mensup öykücüler, metinlerini varoluşçuluk, sürrealizm ve/veya büyülü gerçekçilik gibi modernizm kaynaklı eğilimlerin etkisinde yayımlamaya başlar. Ayrıca kuşak yazarları, Kafka ve onun gerçekliği eğip büken ve Kafkaesk adı verilen tarzını öykülerinde dener. Bu tarz ve eğilimler, anlatılmak istenileni okuyucuya daha çarpıcı ve alışılmışın dışında olarak yansıtmak için seçilir. Onat Kutlar ise gerçeküstü söylemi bir adım öteye taşıyarak öykülerinde büyülü bir atmosfer yaratır. Özellikle ilk kitabı olan ve yirmi yaş verimini yansıtan İshak’taki dokuz öyküsünde büyülü/masalsı bir hale oluşturarak, çağın bunalan, kaçış arzusu taşıyan ve hayatın tekdüzeliğinden sıyrılma hedefindeki alelade insanların yaşam seyrini soyut dokunuşlarla anlatır. Öykülerde yer yer absürtlük vardır ve çok anlamlılık kurgunun yapısını oluşturur. Ayrıca hayvanları kişileştirerek gerçeküstü duruma getiren Kutlar, kurguyu çevreleyen dış mekânın psikolojik yüklemlerini kullanmaya da özen gösterir. Bu makalede, 50 kuşağı Türk öykücülüğünün genel hüviyetinden bahsedilip Onat Kutlar’ın öykü anlayışı üzerinde durulduktan sonra “Kediler”deki gerçeği boyutlandıran/gerçeküstü ögeler, varoluşçu izlekler, kırılma noktalarındaki ve normali deneyimleyen kişiler, ruhu kuşatıcı mekân, özgün semboller ve mücadele hâlindeki karşıtlıklar irdelenecektir.
{"title":"If You Only Knew How Indefinite Things They Were: Onat Kutlar's “Kediler” (“Cats”)","authors":"Ali Karahan","doi":"10.16985/mtad.1272825","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1272825","url":null,"abstract":"Onat Kutlar’ın da içinde bulunduğu 50 kuşağı, Türk öyküsünde modernist yaklaşımın başlangıcını oluşturur. Bu kuşağa mensup öykücüler, metinlerini varoluşçuluk, sürrealizm ve/veya büyülü gerçekçilik gibi modernizm kaynaklı eğilimlerin etkisinde yayımlamaya başlar. Ayrıca kuşak yazarları, Kafka ve onun gerçekliği eğip büken ve Kafkaesk adı verilen tarzını öykülerinde dener. Bu tarz ve eğilimler, anlatılmak istenileni okuyucuya daha çarpıcı ve alışılmışın dışında olarak yansıtmak için seçilir. Onat Kutlar ise gerçeküstü söylemi bir adım öteye taşıyarak öykülerinde büyülü bir atmosfer yaratır. Özellikle ilk kitabı olan ve yirmi yaş verimini yansıtan İshak’taki dokuz öyküsünde büyülü/masalsı bir hale oluşturarak, çağın bunalan, kaçış arzusu taşıyan ve hayatın tekdüzeliğinden sıyrılma hedefindeki alelade insanların yaşam seyrini soyut dokunuşlarla anlatır. Öykülerde yer yer absürtlük vardır ve çok anlamlılık kurgunun yapısını oluşturur. Ayrıca hayvanları kişileştirerek gerçeküstü duruma getiren Kutlar, kurguyu çevreleyen dış mekânın psikolojik yüklemlerini kullanmaya da özen gösterir. Bu makalede, 50 kuşağı Türk öykücülüğünün genel hüviyetinden bahsedilip Onat Kutlar’ın öykü anlayışı üzerinde durulduktan sonra “Kediler”deki gerçeği boyutlandıran/gerçeküstü ögeler, varoluşçu izlekler, kırılma noktalarındaki ve normali deneyimleyen kişiler, ruhu kuşatıcı mekân, özgün semboller ve mücadele hâlindeki karşıtlıklar irdelenecektir.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"74 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124243731","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Geç Dönem Osmanli İstanbulu’nda Sufiler ve Fotoğraf: “Popüler” Mevlevi Fotoğraflarina Dair Yeni Bakış Açıları
Pub Date : 2023-03-23 DOI: 10.16985/mtad.1223928
Onur Öner
Despite the growing literature on Ottoman photography, the depictions of the Mevlevis, in particular, are still considered a vestige of Orientalist thinking. Beyond those art historical approaches, a close reading of rather ‘popular’ dervish images reveals that the Mevlevis were actively engaged in representing themselves. From this perspective, this article argues that their intimate involvement in photography, as a modern medium, was profoundly related to certain characteristics of the Mevlevi order. This article also scrutinizes the possible contributions of the visual sources to the history of Ottoman music, particularly the musical aspects of the Mevlevi photographs, to which the scholarship has paid little attention. What is more, those images are instrumental in critically addressing the historiographical debates around the Mevlevi tradition and the waves of Mevlevi revivalism, both of which have emerged overwhelmingly from the 1950s in Turkey.
尽管关于奥斯曼摄影的文献越来越多,尤其是对Mevlevis的描绘,仍然被认为是东方主义思想的残余。除了这些艺术史方法之外,仔细阅读相当“流行”的苦行僧形象,就会发现米夫勒维人积极地参与了自我表现。从这个角度出发,本文认为,作为一种现代媒介,他们对摄影的亲密参与与梅夫列维秩序的某些特征有着深刻的关系。本文还仔细研究了视觉来源对奥斯曼音乐史的可能贡献,特别是Mevlevi照片的音乐方面,这方面的学术研究很少受到关注。更重要的是,这些图像有助于批判性地解决围绕梅夫列维传统和梅夫列维复兴主义浪潮的史学辩论,这两者都是从20世纪50年代在土耳其压倒性地出现的。
{"title":"Geç Dönem Osmanli İstanbulu’nda Sufiler ve Fotoğraf: “Popüler” Mevlevi Fotoğraflarina Dair Yeni Bakış Açıları","authors":"Onur Öner","doi":"10.16985/mtad.1223928","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1223928","url":null,"abstract":"Despite the growing literature on Ottoman photography, the depictions of the Mevlevis, in particular, are still considered a vestige of Orientalist thinking. Beyond those art historical approaches, a close reading of rather ‘popular’ dervish images reveals that the Mevlevis were actively engaged in representing themselves. From this perspective, this article argues that their intimate involvement in photography, as a modern medium, was profoundly related to certain characteristics of the Mevlevi order. \u0000This article also scrutinizes the possible contributions of the visual sources to the history of Ottoman music, particularly the musical aspects of the Mevlevi photographs, to which the scholarship has paid little attention. What is more, those images are instrumental in critically addressing the historiographical debates around the Mevlevi tradition and the waves of Mevlevi revivalism, both of which have emerged overwhelmingly from the 1950s in Turkey.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"93 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115578997","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A Comparison of Seyyid Lokman’s Records of the Birth, Death and Wedding Dates of Members of Ottoman Dynasty (1566-1595) with the Records in Ottoman Chronicles 赛义德·洛克曼记录的奥斯曼王朝成员的出生、死亡和结婚日期(1566-1595)与《奥斯曼编年史》记录的比较
Pub Date : 2023-03-22 DOI: 10.16985/mtad.1120498
İbrahim Pazan
Osmanlı hanedan ailesi ile ilgili doğum, ölüm, söz, nişan, evlenme ve sünnet düğünü gibi kayıtlar, Osmanlı kroniklerinin içerisine serpiştirilmiş olduğundan fark edilmesi ayrı bir dikkat gerektirir. Ayrıca kroniklerde genelde sadece ölüm, kısmen de doğum tarihleri yer alır. Diğer kayıtların tespiti için müverrihin İstanbul’da olması bile yetmez, ayrıca Saray’a da yakın olması gerekir. Bu bakımdan Şehnâmeci Seyyid Lokmân, II. Selim ve III. Murad devirleri için çağdaşı olan diğer tarihçilerden daha avantajlıdır. Çünkü 1569-1595 yılları arasında Topkapı Sarayı’nda resmî olarak şehnâmecilik görevini yürütmüştür. Asıl görevi olan şehnâme yazımını yerine getirirken aynı zamanda, geçmiş padişahlar zamanında vuku bulan olayların yazılmakta olduğu Tûmâr-ı Hümâyûn’a bırakıldığı yerden devam etmesi emredilmiştir. Lokmân’ın kendi kaleminden çıkan ve Kanunî’nin son yedi yılı ile II. Selim ve III. Murad dönemlerini tamamını kapsayan, Osmanlı tarihinin 1559-1595 yılları arasındaki 35 yıllık bu önemli bölümünün yer aldığı söz konusu tomarda, dönemin önemli hadiselerini nerdeyse gün gün ayrıntılı bir şekilde tam bir vekâyinâme tarzıyla anlatılmıştır. Bu çalışmada, 26 sene süreyle sarayda görevli olması sebebiyle pek çok olaya bizzat şahitlik etme imkânına sahip olan Lokmân’ın, eserinin II. Selim ve III. Murad devirlerini kapsayan 1566-1595 tarihleri arasındaki 30 yıllık bölümünde geçen Osmanlı hanedan ailesi ile ilgili kayıtlar ele alınmış ve ardından bunlar çağdaşı olan müverrihlerin eserleri ve sonrasının önemli tarihsel kaynaklarında yer alan ilgili kayıtlar ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada yapılan tespitlerden biri, III. Mehmed’in doğum tarihinin 1567 olduğunu Lokmân’ın da kaydetmesinin, bu padişahın doğum tarihinin genel kabul olan 1566 olmadığı konusunda yeni bir delil oluşturmasıdır. Ayrıca III. Murad’ın 1577’de vefat eden Süleyman ismindeki şehzadesinin Ayasofya Camii haziresindeki Şehzadeler Türbesi’ne defninin tespiti ile bu türbenin meçhul olan yapım tarihiyle ilgili bir bilgiye ulaşılmış ve türbede mevcut 5 sandukadan birinde yatanın kimliği ortaya çıkarılmış olmaktadır.
奥斯曼王朝家族的出生、死亡、许诺、订婚、结婚和割礼记录穿插在奥斯曼编年史中,需要特别注意才能识别。此外,编年史一般只记载死亡日期,部分记载出生日期。要识别其他记录,编年史作者仅在伊斯坦布尔是不够的,还必须靠近皇宫。在这方面,塞义德-洛克马恩(Şehnâmeci Seyid Lokmân)在塞利姆二世和穆拉德三世统治时期比同时代的其他历史学家更有优势。因为在 1569 年至 1595 年期间,他在托普卡帕宫正式担任《Şehnâmâme》的作者。在完成撰写 şehnâme 的主要任务的同时,他还奉命继续撰写 Tûmâr-ı Hümâyûn,其中记载了前任苏丹在位期间发生的事件。在这卷由洛克马恩亲笔书写的长卷中,涵盖了苏莱曼大帝在位的最后七年以及塞利姆二世和穆拉德三世在位的整个时期,即 1559 年至 1595 年这奥斯曼帝国历史上重要的 35 年间,几乎每天都以完整的 vekâyinâme 风格详细描述了这一时期发生的重要事件。在这项研究中,洛克马恩因在皇宫中任职 26 年而有机会亲身经历了许多事件,他分析了其作品中 1566-1595 年这 30 年间与奥斯曼王朝家族有关的记录,其中包括塞利姆二世和穆拉德三世统治时期的记录,然后将其与同时代人的作品以及该时期重要历史资料中的相关记录进行了比较。这项研究的发现之一是,洛克马恩将穆罕默德三世的出生日期记录为 1567 年,这构成了新的证据,证明这位苏丹的出生日期并非公认的 1566 年。此外,随着 1577 年去世的穆拉德三世的王子苏莱曼的墓葬在圣索菲亚大清真寺宝库的王子墓中得到确认,关于该墓葬未知建造日期的信息也得到了证实,墓葬中 5 个墓室之一所埋葬的人的身份也得到了揭示。
{"title":"A Comparison of Seyyid Lokman’s Records of the Birth, Death and Wedding Dates of Members of Ottoman Dynasty (1566-1595) with the Records in Ottoman Chronicles","authors":"İbrahim Pazan","doi":"10.16985/mtad.1120498","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1120498","url":null,"abstract":"Osmanlı hanedan ailesi ile ilgili doğum, ölüm, söz, nişan, evlenme ve sünnet düğünü gibi kayıtlar, Osmanlı kroniklerinin içerisine serpiştirilmiş olduğundan fark edilmesi ayrı bir dikkat gerektirir. Ayrıca kroniklerde genelde sadece ölüm, kısmen de doğum tarihleri yer alır. Diğer kayıtların tespiti için müverrihin İstanbul’da olması bile yetmez, ayrıca Saray’a da yakın olması gerekir. Bu bakımdan Şehnâmeci Seyyid Lokmân, II. Selim ve III. Murad devirleri için çağdaşı olan diğer tarihçilerden daha avantajlıdır. Çünkü 1569-1595 yılları arasında Topkapı Sarayı’nda resmî olarak şehnâmecilik görevini yürütmüştür. Asıl görevi olan şehnâme yazımını yerine getirirken aynı zamanda, geçmiş padişahlar zamanında vuku bulan olayların yazılmakta olduğu Tûmâr-ı Hümâyûn’a bırakıldığı yerden devam etmesi emredilmiştir. Lokmân’ın kendi kaleminden çıkan ve Kanunî’nin son yedi yılı ile II. Selim ve III. Murad dönemlerini tamamını kapsayan, Osmanlı tarihinin 1559-1595 yılları arasındaki 35 yıllık bu önemli bölümünün yer aldığı söz konusu tomarda, dönemin önemli hadiselerini nerdeyse gün gün ayrıntılı bir şekilde tam bir vekâyinâme tarzıyla anlatılmıştır. Bu çalışmada, 26 sene süreyle sarayda görevli olması sebebiyle pek çok olaya bizzat şahitlik etme imkânına sahip olan Lokmân’ın, eserinin II. Selim ve III. Murad devirlerini kapsayan 1566-1595 tarihleri arasındaki 30 yıllık bölümünde geçen Osmanlı hanedan ailesi ile ilgili kayıtlar ele alınmış ve ardından bunlar çağdaşı olan müverrihlerin eserleri ve sonrasının önemli tarihsel kaynaklarında yer alan ilgili kayıtlar ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada yapılan tespitlerden biri, III. Mehmed’in doğum tarihinin 1567 olduğunu Lokmân’ın da kaydetmesinin, bu padişahın doğum tarihinin genel kabul olan 1566 olmadığı konusunda yeni bir delil oluşturmasıdır. Ayrıca III. Murad’ın 1577’de vefat eden Süleyman ismindeki şehzadesinin Ayasofya Camii haziresindeki Şehzadeler Türbesi’ne defninin tespiti ile bu türbenin meçhul olan yapım tarihiyle ilgili bir bilgiye ulaşılmış ve türbede mevcut 5 sandukadan birinde yatanın kimliği ortaya çıkarılmış olmaktadır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128823593","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Niš Immigrants (1860-1900)
Pub Date : 2023-02-20 DOI: 10.16985/mtad.1178596
Ozan Çekmez
Sırbistan ve Sırp tarihi, Türk tarihçiliğinde yeni yeni yer bulmakta olan konu başlıkları arasında yer almaktadır. Yakın zamana kadar bu kavramları detaylı bir şekilde görmek esasında pek de mümkün değildi. Buradan hareketle Sırbistan’ın büyük şehirleri arasında yer alan Niş ise Türk tarihçiliğinde popüler konu başlıklarından biri olmamıştır. Niş daha çok son dönem Osmanlı tarihinin öne çıkan simalarından biri olan Mithat Paşa ve onun bölgedeki faaliyetleriyle, sınırlı da olsa, bilinmekteydi. İşte bu çalışmada Niş, siyasi gelişmelere bağlı olarak bölgeye göç eden ve yine aynı gelişmelerden ötürü bölgeden Osmanlı Devleti’nin farklı yerleşim yerlerine iskan edilen muhacirler özelinde ele alınacaktır. Mukayeseli tarih ( Comperative History) açısından Sırp ve Osmanlı kaynaklarına oldukça fazla yer verilen bu makalede Niş muhacirleri çok yönlü ve çok boyutlu olarak ele alınacaktır. Bu doğrultuda çalışma; Niş tarihi, askeri mağlubiyetler neticesinde kuzeyden Niş’e gerçekleşen göçler ve iskanlar, muhacirin komisyonları, Niş’ten Anadolu ve farklı coğrafyalara göç eden muhacirler, muhacirlerin karşılaştıkları zorluklar, muhacirlere yapılan yardımlar vb. gibi birçok konuyu ihtiva etmektedir. İşte bu çalışma ile Osmanlı-Sırp ilişkilerine yeni bir sayfa açılarak bu alanda sonraki yapılacak çalışmalara da zemin hazırlanacağına inanılmaktadır
塞尔维亚和塞尔维亚历史是最近才在土耳其历史学中占据一席之地的课题。直到最近,人们才有可能详细了解这些概念。从这个角度看,作为塞尔维亚主要城市之一的尼什并不是土耳其历史学的热门话题之一。人们对尼什的了解主要是通过奥斯曼帝国晚期历史上的杰出人物之一米塔特-帕夏及其在该地区的活动,尽管了解有限。在本研究中,尼什将在穆哈吉尔人的背景下进行分析,穆哈吉尔人因政治发展而迁移到该地区,并因同样的发展而在奥斯曼帝国的不同定居点重新定居。在这篇文章中,塞尔维亚和奥斯曼帝国的资料在比较历史方面占有很大篇幅,将以多方面和多角度的方式讨论尼斯穆哈吉尔人。在这一方向上,研究包括许多主题,如尼什的历史、因军事失败而从北方向尼什迁移和定居、穆哈吉林委员会、从尼什向安纳托利亚和不同地域迁移的穆哈吉尔人、穆哈吉尔人面临的困难、向穆哈吉尔人提供的援助等。相信这项研究将为奥斯曼-塞尔维亚关系揭开新的一页,并为今后该领域的研究奠定基础。
{"title":"Niš Immigrants (1860-1900)","authors":"Ozan Çekmez","doi":"10.16985/mtad.1178596","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1178596","url":null,"abstract":"Sırbistan ve Sırp tarihi, Türk tarihçiliğinde yeni yeni yer bulmakta olan konu başlıkları arasında yer almaktadır. Yakın zamana kadar bu kavramları detaylı bir şekilde görmek esasında pek de mümkün değildi. Buradan hareketle Sırbistan’ın büyük şehirleri arasında yer alan Niş ise Türk tarihçiliğinde popüler konu başlıklarından biri olmamıştır. Niş daha çok son dönem Osmanlı tarihinin öne çıkan simalarından biri olan Mithat Paşa ve onun bölgedeki faaliyetleriyle, sınırlı da olsa, bilinmekteydi. İşte bu çalışmada Niş, siyasi gelişmelere bağlı olarak bölgeye göç eden ve yine aynı gelişmelerden ötürü bölgeden Osmanlı Devleti’nin farklı yerleşim yerlerine iskan edilen muhacirler özelinde ele alınacaktır. Mukayeseli tarih ( Comperative History) açısından Sırp ve Osmanlı kaynaklarına oldukça fazla yer verilen bu makalede Niş muhacirleri çok yönlü ve çok boyutlu olarak ele alınacaktır. Bu doğrultuda çalışma; Niş tarihi, askeri mağlubiyetler neticesinde kuzeyden Niş’e gerçekleşen göçler ve iskanlar, muhacirin komisyonları, Niş’ten Anadolu ve farklı coğrafyalara göç eden muhacirler, muhacirlerin karşılaştıkları zorluklar, muhacirlere yapılan yardımlar vb. gibi birçok konuyu ihtiva etmektedir. İşte bu çalışma ile Osmanlı-Sırp ilişkilerine yeni bir sayfa açılarak bu alanda sonraki yapılacak çalışmalara da zemin hazırlanacağına inanılmaktadır","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"189 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131040407","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Behram Çubin’in Göktürkler Üzerine Seferi Hakkında Bir Değerlendirme
Pub Date : 2023-02-20 DOI: 10.16985/mtad.1180083
Ali Hüseyin Toğay
Sasani ve Göktürk mücadeleleri, Hüsrev Anuşirvan zamanında (531-579) başlamasına rağmen halefi IV. Hürmüz döneminde ivme kazandı. 579 ve 590 yıllarında saltanat süren IV. Hürmüz, tahta çıkar çıkmaz birçok dâhilî ve haricî sorunlar ile karşı karşıya kaldı. Sasanilerin bu sorunlarını yakından takip eden Göktürkler de Sasani ülkesine akınlar yapmayı başladı. Yaşanan tüm bu saldırılar karşısında sadece Göktürklerin saldırılarını sekteye uğratmaya odaklanan IV. Hürmüz, İran’da henüz yıldızı parlamamış olan Behram Çubin adlı komutanını, Göktürkler üzerine sefere gönderdi. Behram Çubin’in, yaşadığı devri etkisi altına alan Göktürk saldırılarını önlemesi, ona şöhretin kapılarını açmakla birlikte, yaşamı ve mücadelerinin de özellikle Arap ve Fars kaynaklarında mitolojik bir havayla anlatılmasını sağladı. Behram’ın, IV. Hürmüz’e karşı isyan edip Sasani tahtını ele geçirmesinin ardından Hüsrev Perviz ile yaptığı savaşı kaybederek Göktürklere sığınması, Sasani ve Göktürk ilişkilerini de farklı bir boyuta taşıyacaktır. Bu çalışmanın amacı; Behram Çubin’in Göktürkler ile yaptığı savaşların siyasi boyutuna vurgu yaparak, sonuçlarının Behram’ın kariyerini nasıl şekillendirdiğinin yanı sıra Sasanilerin ne gibi kazançlar elde ettiği konusunu anlamaya çalışmaktır.
{"title":"Behram Çubin’in Göktürkler Üzerine Seferi Hakkında Bir Değerlendirme","authors":"Ali Hüseyin Toğay","doi":"10.16985/mtad.1180083","DOIUrl":"https://doi.org/10.16985/mtad.1180083","url":null,"abstract":"Sasani ve Göktürk mücadeleleri, Hüsrev Anuşirvan zamanında (531-579) başlamasına rağmen halefi IV. Hürmüz döneminde ivme kazandı. 579 ve 590 yıllarında saltanat süren IV. Hürmüz, tahta çıkar çıkmaz birçok dâhilî ve haricî sorunlar ile karşı karşıya kaldı. Sasanilerin bu sorunlarını yakından takip eden Göktürkler de Sasani ülkesine akınlar yapmayı başladı. Yaşanan tüm bu saldırılar karşısında sadece Göktürklerin saldırılarını sekteye uğratmaya odaklanan IV. Hürmüz, İran’da henüz yıldızı parlamamış olan Behram Çubin adlı komutanını, Göktürkler üzerine sefere gönderdi. Behram Çubin’in, yaşadığı devri etkisi altına alan Göktürk saldırılarını önlemesi, ona şöhretin kapılarını açmakla birlikte, yaşamı ve mücadelerinin de özellikle Arap ve Fars kaynaklarında mitolojik bir havayla anlatılmasını sağladı. Behram’ın, IV. Hürmüz’e karşı isyan edip Sasani tahtını ele geçirmesinin ardından Hüsrev Perviz ile yaptığı savaşı kaybederek Göktürklere sığınması, Sasani ve Göktürk ilişkilerini de farklı bir boyuta taşıyacaktır. Bu çalışmanın amacı; Behram Çubin’in Göktürkler ile yaptığı savaşların siyasi boyutuna vurgu yaparak, sonuçlarının Behram’ın kariyerini nasıl şekillendirdiğinin yanı sıra Sasanilerin ne gibi kazançlar elde ettiği konusunu anlamaya çalışmaktır.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121546980","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1