ÖZ: Yeni bir anlamsal ifade aracı olarak kabuk; sembol, değer, dil ve söylem bakımından çok boyutlu bir tartışmayı da beraberinde getirir. Mimari, iletişim, psikoloji, sosyoloji, felsefe, mitoloji ve edebiyat gibi farklı alanlardaki bağlam anlayışı, kabuğun anlamsal ve tanımsal ifadesini değiştirir ve ona yeni yaklaşımlar sunar. Geçişken bir edebi tür olan masal ise sözlü kültürü ve sosyo- kültürel bir edimi bugüne taşır. Olağanüstü donanımlara sahip kahramanları başlangıç, bitiş ve ara formellerin kullanıldığı belirsiz zaman ve mekân içinde ince bir halk mantığını bünyesinde barındıran masalın örtük anlamı, okura elinde fırçası olan bir ressam gibi kesitsel bir zamanda kendini ifade etme fırsatı verir. Masallarda sembolik dilin kullanımı, okurun kendi metaforunu tasarladığı bir evrene dönüşür. Masalların efsunlu yapısı onlara ait arketipik kültür kodlarını, imge ve semboller vasıtasıyla açığa çıkarır. Çalışmada somut anlamlar dünyasından alınan “kabuk” metaforu, masallardaki soyut anlam dünyasının tespiti için kullanılır. Masallarda “kabuk” kavramıyla örtüşen sembol ve değerler düzlemi, temsili dünyanın ardındaki özü görünür kılar. Metnin yapısını kuran bir araç olarak masallardaki malzemenin nasıl seçildiği, imgelerin altında öznenin inşasında hangi ideolojilerin yattığı; değerlendirmeye alınan Kırmızı Başlıklı Kız, Uyuyan Güzel, Külkedisi ve Pamuk Prenses masalları üzerinden görünür hale gelecektir. Böylelikle masallarda kabuğu oluşturan öğelerin kavramsal olarak nasıl okunduğunun ortaya konulması, bu masallardaki kabuğun yeni tanımını, anlamını ve kapsamını güncel söylemler içindeki yerini saptamak, çalışmanın odak noktasını oluşturur. Anahtar Kelimeler: Kabuk, masal, metafor, sözlü kültür
ÖZ:接受作为一种新的有意义的表达工具;它汇集了一场关于符号、价值观、语言和表达的巨大辩论。Mimari、传播学、心理学、社会学、哲学、神话学和文学改变了货架的含义,并引入了新的方法。Geçişken bir edebi tür olan masal ise sözlükültürüve sosyo-kültürel bir edimi bugüne taşır。它允许拥有非凡机器的英雄以文字的方式表达自己,就像手中拿着刷子的图像一样,开始、结束和打破公式。在小说中,符号语言的使用变成了一个阅读自己隐喻的宇宙。小说的传说通过北极文化的密码、图像和符号来发布它们。“壳”隐喻取自实体意义的世界,被用作故事中世界抽象意义的背景。表中涵盖“外壳”概念的符号和值显示在世界后面。作为构建文本的工具,故事中的材料是如何选择的,图像结构下的意识形态是什么;红头、睡美人、城市和棉花王子将出现在故事中。因此,构成货架的元素的概念可以用明确的方式来解释,在这些故事中创造了货架的新定义,在当前短语中创造了意义和内容,为工作创造了空间。关键词:卡布克,讲故事,隐喻,词汇文化
{"title":"MASALLARDA SOYUT ANLAM DÜNYASININ TESPİTİ İÇİN BİR METAFOR: “KABUK”","authors":"Elif Sayar","doi":"10.12981/mahder.1248590","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1248590","url":null,"abstract":"ÖZ: Yeni bir anlamsal ifade aracı olarak kabuk; sembol, değer, dil ve söylem bakımından çok boyutlu bir tartışmayı da beraberinde getirir. Mimari, iletişim, psikoloji, sosyoloji, felsefe, mitoloji ve edebiyat gibi farklı alanlardaki bağlam anlayışı, kabuğun anlamsal ve tanımsal ifadesini değiştirir ve ona yeni yaklaşımlar sunar. Geçişken bir edebi tür olan masal ise sözlü kültürü ve sosyo- kültürel bir edimi bugüne taşır. Olağanüstü donanımlara sahip kahramanları başlangıç, bitiş ve ara formellerin kullanıldığı belirsiz zaman ve mekân içinde ince bir halk mantığını bünyesinde barındıran masalın örtük anlamı, okura elinde fırçası olan bir ressam gibi kesitsel bir zamanda kendini ifade etme fırsatı verir. Masallarda sembolik dilin kullanımı, okurun kendi metaforunu tasarladığı bir evrene dönüşür. Masalların efsunlu yapısı onlara ait arketipik kültür kodlarını, imge ve semboller vasıtasıyla açığa çıkarır. Çalışmada somut anlamlar dünyasından alınan “kabuk” metaforu, masallardaki soyut anlam dünyasının tespiti için kullanılır. Masallarda “kabuk” kavramıyla örtüşen sembol ve değerler düzlemi, temsili dünyanın ardındaki özü görünür kılar. Metnin yapısını kuran bir araç olarak masallardaki malzemenin nasıl seçildiği, imgelerin altında öznenin inşasında hangi ideolojilerin yattığı; değerlendirmeye alınan Kırmızı Başlıklı Kız, Uyuyan Güzel, Külkedisi ve Pamuk Prenses masalları üzerinden görünür hale gelecektir. Böylelikle masallarda kabuğu oluşturan öğelerin kavramsal olarak nasıl okunduğunun ortaya konulması, bu masallardaki kabuğun yeni tanımını, anlamını ve kapsamını güncel söylemler içindeki yerini saptamak, çalışmanın odak noktasını oluşturur. \u0000Anahtar Kelimeler: Kabuk, masal, metafor, sözlü kültür","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49268574","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma Türk halk müziğinde icra edilen kadim ve otantik Kabak kemane çalgısının geçmişten günümüze itibar serüvenini, icra edilme koşullarını, sanatsal ve teknik yönden değişimini ve toplumdaki karşılığını incelemektedir. Kemane Türk boylarının Anadolu’ya göçleriyle getirdikleri ve özellikle Teke yöresi Yörük kültüründe korunmuş önemli bir kültür sembolüdür. Atlı-göçebe kültür’ün önemli bir elementi olan yaylı çalgılar içinde önde gelir. Kemane, halk kültüründe çok uzun yıllar unutulmaya yüz tutmuş bir çalgı ve akademik anlamda ihmal edilmiş bir konudur. Ancak özellikle 1980’lerde Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) kemanye yer vermeye başlaması ile ekranlarda yine görünür olmuş, özellikle son yıllarda kemaneye dair akademik çalışmalar çoğalmaya başlamıştır. Kemane, ona gönül vermiş sanatçılar, çalgı yapımcılar, konservatuvarlarda Türk halk müziği eğitimi veren öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından icra edilmeye, geliştirilmeye, öğretilmeye çalışılmaktadır. Kemane üzerine yapılan çalışmalar genelde kemanenin sosyal ve müzikal yönleri, yapım teknikleri, eğitim yöntemleri, değişimi ve gelişme olanaklarının yanı sıra daha geniş müzik evrenine uygulanırlığı üzerine yapılan çalışmalardır. Böylece çalgının biçim ve icra özellikleri, ortamları ve repertuvarı gelişmiştir. Bu çalışmalar Kabak kemane çalgısının yerelden ulusala ve uluslararası alana taşınmasını sağlamıştır. Kemanenin yaşatılması ve toplumsal kültür ve müzik evreni bağlamında değerinin kavranması için gösterilen bu çaba sadece Kabak kemane geleneğinin değil Halk Müziği geleneğinin de sonraki kuşaklara aktarılabilmesi açısından çok önemlidir. Bu konuda daha fazla kurumsal ve toplumsal farkındalığa ve desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. Kabak Kemane'nin tanınmasına katkıda bulunmayı amaçlayan bu nitel çalışmanın verileri, Kabak Kemane enstrümanı üzerine yapılan bir literatür taramasına ve bu enstrümanı çalan altı müzisyen ve sanatçıyla yapılan derinlemesine görüşmelere dayanmaktadır.
这项研究考察了土耳其人民音乐中表演的妇女和卡巴克族骨髓的历史、认可状态、行为状态、艺术和技术的变化以及社区的回报。凯马内是土耳其文化中受保护的文化的重要象征,土耳其文化将其延伸到阿纳多卢。在广泛的比赛中,有着重要的运动员迁移文化元素。凯曼是一种音乐和学术的东西,在人们的文化中早已被遗忘。然而,在20世纪80年代,土耳其的广播电视机构(TRT)开始复制这块骨头,尤其是近年来,他们对这块骨头进行了学术研究。Kemane、ona gönül vermşsanatçılar、çalgıyapımcılar和konservatuvarlarda Tu rk halk muïziği eğ。在这块石头上所做的工作通常是在骨骼的社会和音乐方面,在构建技术、训练方法、变化和发展以及音乐世界的更广泛部分进行的。Bo 776号;产生了视觉感知、环境和曲目的形式和表现。这些研究表明,卡巴克对国家和国际林业噪声感到满意。这一努力之所以重要,不仅是因为卡巴克骨的传统,还因为人们的音乐要转移到下一个环境中的传统。更需要经济和社会意识和支持。卡巴克·凯马内对这类作品的了解是基于对卡巴克·凯马内的乐器进行的文学扫描,以及与六位盗窃这种乐器的音乐家和艺术家的讨论。
{"title":"İade-i-İtibar: Kabak Kemanenin Tarihsel Serüveni","authors":"Fulya Doğruel","doi":"10.12981/mahder.1247375","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1247375","url":null,"abstract":"Bu çalışma Türk halk müziğinde icra edilen kadim ve otantik Kabak kemane çalgısının geçmişten günümüze itibar serüvenini, icra edilme koşullarını, sanatsal ve teknik yönden değişimini ve toplumdaki karşılığını incelemektedir. Kemane Türk boylarının Anadolu’ya göçleriyle getirdikleri ve özellikle Teke yöresi Yörük kültüründe korunmuş önemli bir kültür sembolüdür. Atlı-göçebe kültür’ün önemli bir elementi olan yaylı çalgılar içinde önde gelir. Kemane, halk kültüründe çok uzun yıllar unutulmaya yüz tutmuş bir çalgı ve akademik anlamda ihmal edilmiş bir konudur. Ancak özellikle 1980’lerde Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) kemanye yer vermeye başlaması ile ekranlarda yine görünür olmuş, özellikle son yıllarda kemaneye dair akademik çalışmalar çoğalmaya başlamıştır. Kemane, ona gönül vermiş sanatçılar, çalgı yapımcılar, konservatuvarlarda Türk halk müziği eğitimi veren öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından icra edilmeye, geliştirilmeye, öğretilmeye çalışılmaktadır. Kemane üzerine yapılan çalışmalar genelde kemanenin sosyal ve müzikal yönleri, yapım teknikleri, eğitim yöntemleri, değişimi ve gelişme olanaklarının yanı sıra daha geniş müzik evrenine uygulanırlığı üzerine yapılan çalışmalardır. Böylece çalgının biçim ve icra özellikleri, ortamları ve repertuvarı gelişmiştir. Bu çalışmalar Kabak kemane çalgısının yerelden ulusala ve uluslararası alana taşınmasını sağlamıştır. Kemanenin yaşatılması ve toplumsal kültür ve müzik evreni bağlamında değerinin kavranması için gösterilen bu çaba sadece Kabak kemane geleneğinin değil Halk Müziği geleneğinin de sonraki kuşaklara aktarılabilmesi açısından çok önemlidir. Bu konuda daha fazla kurumsal ve toplumsal farkındalığa ve desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. Kabak Kemane'nin tanınmasına katkıda bulunmayı amaçlayan bu nitel çalışmanın verileri, Kabak Kemane enstrümanı üzerine yapılan bir literatür taramasına ve bu enstrümanı çalan altı müzisyen ve sanatçıyla yapılan derinlemesine görüşmelere dayanmaktadır.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47183789","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yemek, bireysel ve kolektif belleğin nasıl inşa edildiğinin kodlarını taşıyan fizyolojik ve kültürel bir bileşendir. İnsan boğazından giren lokmaların duyu organları aracılığıyla tanımlanması belleğin psiko-fizyolojik düzeyde genellikle bireysel boyutunu ortaya çıkarsa da fizyolojik faktörlerin sosyal ve kültürel bağlamlar içerisindeki deneyimlerle de kolektif belleğin inşasında rolü bulunmaktadır. Yemek, çocukluktan itibaren sosyalleşme ve kültürlenme eksenindeki bir yaşam içerisinde sembolik anlamların tanımlanmasında, sosyal ilişkilerin çerçevelendirilmesinde ve kültürel olarak öğrenilmiş davranışlar dizisinin yansıtılmasında önemli bir zemin ve başat bir öğedir. Bu doğrultuda belleğin inşasındaki ayırt edici işleviyle yemek, hatırlamanın (ve hatıraların) da kaynağı olmaktadır. Bu hatırlama ise genellikle yiyeceği hatırlama ve yiyerek hatırlama şeklinde kendisini göstermektedir. Bu bağlamda yemek ve bellek ilişkisine dair yaklaşımlar içerisinde bu uyumlu mekanizmanın alt alanı olarak tanımlayabileceğimiz yemek merkezli nostalji ya da son dönemde literatürdeki adıyla gastronostalji kavramı dikkat çekmektedir. Bu çalışmada yemek ve bellek ilişkisinden hareketle yemeğin nostaljisi veya gastronostalji yaklaşımı, Kırşehirli Âşık Şemsi Yastıman tarafından tadı damağında bir geçmişin izleri sürülerek ortaya çıkarılan Memleket Hasreti destanı özeli veya örneğinde çözümlenmiştir. Farklı bir ifadeyle yemeğin, bireysel ve kolektif belleği oluşturan boyutu, bu eser örneğinde incelenmiştir. Bununla birlikte kültürel anlamda pek çok açıdan ağır basan bu şiir etrafında farklı konuların çözümlemeleri de yapılmıştır. Bu doğrultuda âşıklık geleneği ve göç ilişkisine dair birtakım değerlendirmelerin ardından kent yaşamının ortaya çıkardığı sorunlar üzerinde durulmuştur. Kısaca bu çalışmada yemek ve bellek ilişkisinin bir yansıması olarak gastronostalji veya yemeğin nostaljisi olarak nitelendirilen alanın, yemekle ilgili hatıralar toplamından fazlası olduğu vurgulanmıştır.
Yemek,bireysel ve kolektif belleğin nasıl inşa edildiğinin kodlarınıtaşıyan fizyolojik ve kültürel bir bileşendir。如果通过人类喉咙的感觉器官来检测人类喉咙的体积,那么记忆通常是心理生理层面所特有的,但在社会和文化联系中对物理因素的体验也是集体记忆创造的一部分。在儿童社会和文化发展的背景下,在社会关系的框架下,在文化行为的反映中,食物是象征意义定义的一个重要因素。通过这种方式,食物和记忆是由构建腹部的独特工作组成的。这种提醒往往表现在对食物的记忆和进食上。在这方面,除了食物和记忆之间的关系外,这种相应的机制可以被定义为食物链的底部,或者过去十年文学中的美食怀旧概念。在这项研究中,对食物和记忆的怀旧或美食怀旧方法已经得到了解决,尤其是爱情森林之城,它是通过一条美味景观边缘的历史线索进行的。以另一种方式,对食物的大小、个体和集体的腹部进行了测试。此外,文化意义的处理方式多种多样。在这个方向上,人们对这座城市的生活问题提出了一系列关于爱情和移民的评估。Kısaca buçalışmada yemek ve bellek ilişkisinin bir yansımasıolarak gastronostalji veya yemeğin nostaljisi olarak nitelendiilen alanın,yemekle ilgili hatıralar topramından fazlasıolduğu vurgularmı。
{"title":"YEMEK VE BELLEK İLİŞKİSİNDEN HAREKETLE ŞEMSİ YASTIMAN’IN MEMLEKET HASRETİ ŞİİRİNDE GASTRONOSTALJİ","authors":"Eray Alpyildiz","doi":"10.12981/mahder.1244458","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1244458","url":null,"abstract":"Yemek, bireysel ve kolektif belleğin nasıl inşa edildiğinin kodlarını taşıyan fizyolojik ve kültürel bir bileşendir. İnsan boğazından giren lokmaların duyu organları aracılığıyla tanımlanması belleğin psiko-fizyolojik düzeyde genellikle bireysel boyutunu ortaya çıkarsa da fizyolojik faktörlerin sosyal ve kültürel bağlamlar içerisindeki deneyimlerle de kolektif belleğin inşasında rolü bulunmaktadır. Yemek, çocukluktan itibaren sosyalleşme ve kültürlenme eksenindeki bir yaşam içerisinde sembolik anlamların tanımlanmasında, sosyal ilişkilerin çerçevelendirilmesinde ve kültürel olarak öğrenilmiş davranışlar dizisinin yansıtılmasında önemli bir zemin ve başat bir öğedir. Bu doğrultuda belleğin inşasındaki ayırt edici işleviyle yemek, hatırlamanın (ve hatıraların) da kaynağı olmaktadır. Bu hatırlama ise genellikle yiyeceği hatırlama ve yiyerek hatırlama şeklinde kendisini göstermektedir. Bu bağlamda yemek ve bellek ilişkisine dair yaklaşımlar içerisinde bu uyumlu mekanizmanın alt alanı olarak tanımlayabileceğimiz yemek merkezli nostalji ya da son dönemde literatürdeki adıyla gastronostalji kavramı dikkat çekmektedir. Bu çalışmada yemek ve bellek ilişkisinden hareketle yemeğin nostaljisi veya gastronostalji yaklaşımı, Kırşehirli Âşık Şemsi Yastıman tarafından tadı damağında bir geçmişin izleri sürülerek ortaya çıkarılan Memleket Hasreti destanı özeli veya örneğinde çözümlenmiştir. Farklı bir ifadeyle yemeğin, bireysel ve kolektif belleği oluşturan boyutu, bu eser örneğinde incelenmiştir. Bununla birlikte kültürel anlamda pek çok açıdan ağır basan bu şiir etrafında farklı konuların çözümlemeleri de yapılmıştır. Bu doğrultuda âşıklık geleneği ve göç ilişkisine dair birtakım değerlendirmelerin ardından kent yaşamının ortaya çıkardığı sorunlar üzerinde durulmuştur. Kısaca bu çalışmada yemek ve bellek ilişkisinin bir yansıması olarak gastronostalji veya yemeğin nostaljisi olarak nitelendirilen alanın, yemekle ilgili hatıralar toplamından fazlası olduğu vurgulanmıştır.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46459979","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma Ankara Devlet Konservatuvarı’nın 1939 yılında Çorum’dan derlediği iki ağıt türkünün incelenmesi üzerinedir. İlk türkü Alacahöyük’ten derlenen ve “Mehmet Ağıtı” ismiyle kaydedilen ancak bugün daha çok “Hem okudum hemi de yazdım” ismiyle bilinen türküdür. İkincisi ise Osmancık’tan derlenen ve “Hacı Hamza” ismiyle kaydedilen, bugün daha çok “El veriyor el veriyor” ismiyle tanınan türküdür. Çorum yöresinde çeşitlenerek varyantlar oluşturan bu türkülerin öncelikle hikâyeleri değerlendirilmiş akabinde söz konusu türküler biçimsel analiz ve müzikal yapı bağlamında ele alınmıştır. Türkülerin biçimsel edebi analizinde kafiye ve redif unsurları, vezin-durak sistemi ve bent yapısı üzerinden bir değerlendirme yapılırken metne ait veri setleri derleme fişleri ile TRT’nin yayımladığı notalardan alınmıştır. Müzikal çözümleme ise Türk müziğinin temeli olan makam ve usul paradigması üzerinden gerçekleşmiştir. Düzen-perde-seyir üçgeninde ele alınan her iki türkünün benzeşen ve ayrışan yönleri ezgi organizasyonu temelinde değerlendirmeye açılırken halk müziği ürünlerinde güncel bir sorun olan ritmik yapı organizasyonları halk müziğine getirilen yeni usul yaklaşımı referansıyla tanımlanmıştır. Sözlü kültür ortamında yaratılan ve toplum hafızasında kolektif bellek nesnesine dönüşen türkülerin farklı zaman ve zeminlerdeki aktarımı sırasında yaşadığı varyantlaşma sürecinde ortaya çıkan farklılıklar özellikle yöre diline uygun ifade biçimlerinde kendisini göstermektedir. Müzikal bağlamda ise yöre karakteri bakımından tarihi makam geleneğinden izler taşıyan ses evreniyle çevrelenmesi ağıt türkülerin zaman-mekân birlikteliğindeki derin ve yaygın özelliğini gözler önüne sermektedir.
Buçalışma Ankara Devlet Konservatuvarı'nın 1939 yılındaÇorum'dan derlediği iki ağıtürkün incelenmesiüzerinedir。第一种类型的Alacahöyük是以“Mehmet网络”的名义写的,但今天它被称为“我读过并写过”第二个是它今天被Osmancık和“Haci Hamza”称为“手轴承”。在广泛的变体中,关于该物种的词在故事研究的第一阶段就被考虑在内,这产生了各种变体。在土耳其人的形成性分析中,头痛和重定向元素、vezin静态系统和弯曲结构是通过文本数据集从TRT分发的笔记中提取的。音乐分析基于土耳其音乐的本土和传统范式。公共音乐的新方法被定义为参考节奏结构组织的新常规方法,该方法目前在公共音乐产品方面存在问题,而编辑曲线三角形中采取的两种类型的相似和不同的方向是基于对口红组织的评估。在单词文化背景下创造并成为集体记忆对象的物种的转换过程中,差异尤其出现在循环语言方面,在不同时间和迁徙期间生活在地面上的物种的转化过程中,以不同的方式出现。在音乐中,它展示了网络物种在音频世界周围的时空联盟中的深刻而共同的特征,这遵循了网站特征的历史。
{"title":"ORTAK HİKÂYE DAYANAN İKİ ÇORUM TÜRKÜSÜ ÜZERİNE BİR İNCELEME","authors":"Ö. Satır, Altuğ Ortakci","doi":"10.12981/mahder.1222704","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1222704","url":null,"abstract":"Bu çalışma Ankara Devlet Konservatuvarı’nın 1939 yılında Çorum’dan derlediği iki ağıt türkünün incelenmesi üzerinedir. İlk türkü Alacahöyük’ten derlenen ve “Mehmet Ağıtı” ismiyle kaydedilen ancak bugün daha çok “Hem okudum hemi de yazdım” ismiyle bilinen türküdür. İkincisi ise Osmancık’tan derlenen ve “Hacı Hamza” ismiyle kaydedilen, bugün daha çok “El veriyor el veriyor” ismiyle tanınan türküdür. Çorum yöresinde çeşitlenerek varyantlar oluşturan bu türkülerin öncelikle hikâyeleri değerlendirilmiş akabinde söz konusu türküler biçimsel analiz ve müzikal yapı bağlamında ele alınmıştır. Türkülerin biçimsel edebi analizinde kafiye ve redif unsurları, vezin-durak sistemi ve bent yapısı üzerinden bir değerlendirme yapılırken metne ait veri setleri derleme fişleri ile TRT’nin yayımladığı notalardan alınmıştır. Müzikal çözümleme ise Türk müziğinin temeli olan makam ve usul paradigması üzerinden gerçekleşmiştir. Düzen-perde-seyir üçgeninde ele alınan her iki türkünün benzeşen ve ayrışan yönleri ezgi organizasyonu temelinde değerlendirmeye açılırken halk müziği ürünlerinde güncel bir sorun olan ritmik yapı organizasyonları halk müziğine getirilen yeni usul yaklaşımı referansıyla tanımlanmıştır. Sözlü kültür ortamında yaratılan ve toplum hafızasında kolektif bellek nesnesine dönüşen türkülerin farklı zaman ve zeminlerdeki aktarımı sırasında yaşadığı varyantlaşma sürecinde ortaya çıkan farklılıklar özellikle yöre diline uygun ifade biçimlerinde kendisini göstermektedir. Müzikal bağlamda ise yöre karakteri bakımından tarihi makam geleneğinden izler taşıyan ses evreniyle çevrelenmesi ağıt türkülerin zaman-mekân birlikteliğindeki derin ve yaygın özelliğini gözler önüne sermektedir.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44454157","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dil kültürün taşıyıcısı, kültür dilin hazinesidir. Dil sayesinde kültürel miras kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Teknolojinin hızla gelişimi ve modern dünya düzeni gibi bazı sebepler kültürel mirasın ötelenmesine sebep olmuştur. Somut olmayan kültürel miras toplum için kıymetlidir. Zarar görmesi, yitirilmesi toplumun geleceğini olumsuz yönde etkileyecektir. Somut olmayan kültürel mirasımızın genç kuşaklara aktarımı oldukça önemlidir. Ana dil öğretimi dersi olan Türkçe dersinin amaçları arasında kültürel mirasımızın aktarımının önemine değinilmiştir. Bu doğrultuda, bu çalışmada ortaokul öğrencileri için Somut Olmayan Kültürel Miras Tutum Ölçeği geliştirilmiştir. 30 maddelik ölçek, öğrencilerin yaşları ve bilişsel hazır bulunuşlukları dikkate alınarak 4 seçenekli, Likert tipinde tasarlanmıştır. Çalışmaya 187 kız ve 168 erkek olmak üzere toplam 355 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Somut Olmayan Kültürel Miras Tutum Ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik analizleri için SPSS 26.0 ve AMOS 24.0 programlarından yararlanılmıştır. Somut Olmayan Kültürel Miras Tutum Ölçeğinin geneli ve üç faktörü arasında da pozitif yönde ve anlamlı (p
语言文化的载体是文化的瑰宝。由于语言的原因,文化遗产已经转移到了周边地区。技术的快速发展和现代世界秩序导致了文化遗产的归还。没有遗产的文化遗产对社会是有效的。破坏将影响社区的未来。Somut olmayan kültürel mirasımızın gençkuşaklara aktarımşoldukçaönemlidir。在土耳其语课程的目标中,主要的教学课程是转移我们的文化遗产。在这种背景下,非索穆特学生的文化遗产在本研究中得到了改善。它是由一种Likert设计的,考虑到了30种材料的年龄和意识。187名女孩和168名男孩参加了355名高中生的学习。SPSS 26.0和AMOS 24.0程序用于对不安全文化遗产维度进行可持续和可靠的分析。非实体文化遗产的一般因素和三个因素之间的消极和有意义(p)
{"title":"SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS SÖZLÜ GELENEK VE ANLATIMLAR TUTUM ÖLÇEĞİ GELİŞTİRME ÇALIŞMASI","authors":"Züleyha Er, Neslihan Karakuş","doi":"10.12981/mahder.1235493","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1235493","url":null,"abstract":"Dil kültürün taşıyıcısı, kültür dilin hazinesidir. Dil sayesinde kültürel miras kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Teknolojinin hızla gelişimi ve modern dünya düzeni gibi bazı sebepler kültürel mirasın ötelenmesine sebep olmuştur. Somut olmayan kültürel miras toplum için kıymetlidir. Zarar görmesi, yitirilmesi toplumun geleceğini olumsuz yönde etkileyecektir. Somut olmayan kültürel mirasımızın genç kuşaklara aktarımı oldukça önemlidir. Ana dil öğretimi dersi olan Türkçe dersinin amaçları arasında kültürel mirasımızın aktarımının önemine değinilmiştir. Bu doğrultuda, bu çalışmada ortaokul öğrencileri için Somut Olmayan Kültürel Miras Tutum Ölçeği geliştirilmiştir. 30 maddelik ölçek, öğrencilerin yaşları ve bilişsel hazır bulunuşlukları dikkate alınarak 4 seçenekli, Likert tipinde tasarlanmıştır. Çalışmaya 187 kız ve 168 erkek olmak üzere toplam 355 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Somut Olmayan Kültürel Miras Tutum Ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik analizleri için SPSS 26.0 ve AMOS 24.0 programlarından yararlanılmıştır. Somut Olmayan Kültürel Miras Tutum Ölçeğinin geneli ve üç faktörü arasında da pozitif yönde ve anlamlı (p","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"43903949","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmanın konusu Banu Mahir’in Osmanlı Resim Sanatında Saz Üslubu adlı eseridir. Kitap, İslam Sanatında Kalem-i Siyahi Resim ve Ressamlığı, Saz Üslubunun Tanımı, Resimlerinin Ana Motifleri ve Sanatçıları, Saz Üslubunda Resimlerin İkonografyası ve Osmanlı Bezeme Sanatında Saz Üslubu olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır.
{"title":"Osmanlı Resim Sanatında Saz Üslubu","authors":"Esra Mercan","doi":"10.12981/mahder.1226873","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1226873","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın konusu Banu Mahir’in Osmanlı Resim Sanatında Saz Üslubu adlı eseridir. Kitap, İslam Sanatında Kalem-i Siyahi Resim ve Ressamlığı, Saz Üslubunun Tanımı, Resimlerinin Ana Motifleri ve Sanatçıları, Saz Üslubunda Resimlerin İkonografyası ve Osmanlı Bezeme Sanatında Saz Üslubu olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44913302","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Keçe, ortaya çıkış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli arkeolojik kazılardan da elde edilen bulgulara göre, insanlık tarihinde geçmişten günümüze birçok kullanım alanı olan bir tekstil ürünüdür. Geçmişte geleneksel yöntemlerle elde edilen keçe, bazı bölgelerde bu özelliğini korumakla birlikte, değişen hayat şartlarından dolayı teknolojik araçlar kullanılarak fabrikalarda üretilmektedir. Keçe, Kilis’te de geleneksel bir zanaat olarak yerini almış; ancak zaman içinde yaşam koşullarının ve ihtiyaçlarının değişmesi sonucunda kaybolan zanaatlar arasına girmiştir. Keçeden genellikle hayvanların sırtına koymak ve boynuna takmak için çeşitli malzemeler üretilerek hayvanlardan yararlanılmış, köy odalarına oda keçesi yapılmış, çobanlar için giysi yapılmıştır. Bu makalede Kilis’te keçecilik zanaatının son ustası olan Hüseyin Gültekin ile yaptığımız görüşmeden elde edilen verilere göre; keçe üretiminin teknik ve malzeme özellikleri, kullanım alanları, Kilis’te keçecilik zanaatının geçmişi ve bugünü hakkında bilgiler verilerek; Kilis’te kaybolan zanaatlar arasına giren keçecilik zanaatının ve son ustasının tanıtılması amaçlanmıştır. Konuyla ilgili literatür taraması, saha araştırması yöntemi ve görüşme tekniği uygulanmıştır.
在过去,虽然进入的日期还不完全清楚,但在过去人类历史上有许多用途的各种考古事故中也发现了它。Geçmişte geleneksel yöntemlerle elde edilen keçe,bazıbölgelerde buözelliğini korumakla birlikte,değişen hayatşartlarından dolayıteknolojik araçlar kullanılarak fabrikaladaüretilmektedir。之前,在基利斯,他成了传统的客人。但随着时间的推移,他已经进入了丧失生活条件和需求之间。它通常用来把动物放在街道的后面,把各种动物装备戴在它们的脖子上。它是用牧羊人的房间和衣服做成的。在这篇文章中,基利斯欺诈案的最后一位大师Hüseyin Gültekin发现,我们在采访Hüseyin Göltekin之前收到的数据;过去生产的技术和材料特征、使用领域、Kilis的过渡历史以及关于今天的信息;它旨在识别过去和最后一个大师之间的欺诈在基利斯的损失。已经实施了文献扫描、实地研究和咨询技术。
{"title":"KİLİS’TE KAYBOLAN BİR ZANAAT: KEÇECİLİK VE SON USTASI","authors":"Gülsüm Tarçin","doi":"10.12981/mahder.1241729","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1241729","url":null,"abstract":"Keçe, ortaya çıkış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli arkeolojik kazılardan da elde edilen bulgulara göre, insanlık tarihinde geçmişten günümüze birçok kullanım alanı olan bir tekstil ürünüdür. Geçmişte geleneksel yöntemlerle elde edilen keçe, bazı bölgelerde bu özelliğini korumakla birlikte, değişen hayat şartlarından dolayı teknolojik araçlar kullanılarak fabrikalarda üretilmektedir. Keçe, Kilis’te de geleneksel bir zanaat olarak yerini almış; ancak zaman içinde yaşam koşullarının ve ihtiyaçlarının değişmesi sonucunda kaybolan zanaatlar arasına girmiştir. Keçeden genellikle hayvanların sırtına koymak ve boynuna takmak için çeşitli malzemeler üretilerek hayvanlardan yararlanılmış, köy odalarına oda keçesi yapılmış, çobanlar için giysi yapılmıştır. Bu makalede Kilis’te keçecilik zanaatının son ustası olan Hüseyin Gültekin ile yaptığımız görüşmeden elde edilen verilere göre; keçe üretiminin teknik ve malzeme özellikleri, kullanım alanları, Kilis’te keçecilik zanaatının geçmişi ve bugünü hakkında bilgiler verilerek; Kilis’te kaybolan zanaatlar arasına giren keçecilik zanaatının ve son ustasının tanıtılması amaçlanmıştır. Konuyla ilgili literatür taraması, saha araştırması yöntemi ve görüşme tekniği uygulanmıştır.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44029562","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çevirenin Girişi: Türkiye’de müzikoloji alanındaki akademisyenlerinden biri olarak bilmekteyiz ki alana ilişkin hem Türkçeye kazandırılmış uluslararası literatür hem de anadilde hazırlanmış özgün ders ya da konu literatürü oldukça sınırlıdır. Müzikoloji alanında ülkemizdeki bu olumsuzluk, son yıllarda oluşan ciddi bir bilinçlenmeyle azalmaya ve alandaki yayınların sayısı artmaya başlamıştır. Özellikle etnomüzikoloji alanında Bruno Nettl, John Blacking, Jaap Kunst, Alan P. Merriam, David McAllester, Steven Feld, Eric Von Hornbostel, Kurt Reinhart gibi dünya müzik kültürlerinden haberdar, duayen müzik kültürü incelemecilerinin yayınlarının kısmen de olsa Türkçeye kazandırılması çabası, özellikle yeni başlayan öğrenciler için önemlidir. Bu makale, Bruno Nettl tarafından, The Study of Ethnomusicology: Thirty-one Issues and Concept (Etnomüzikoloji Çalışması: Otuz bir Mesele ve Görüş) adlı 2005 basımlı eserinin en önemli makalelerinden biri olarak kaleme alınmıştır. Antropoloji ve etnomüzikolojideki emik perception (içeriden bakış/yaklaşım) ve etik perception (dışarıdan bakış/yaklaşım) kavramlarını, saha çalışması ve gözlem örnekleriyle birlikte tanıtması açısından önemlidir. Emik ve Etik Yaklaşım; birbirine tezat gibi görünmekle birlikte, aslında birbirlerini tamamlayan/tamamlaması gereken iki yaklaşımdır. Saha çalışmaları esnasında, yerli (indigenous) kültür taşıyıcılarının kültüre yaklaşımı her ne kadar etnik merkezli olsa da, yerel kültür kodlarının en iyi taşıyıcısı, çözümleyicisi ve aktarıcısı olan kaynak kişi perspektifinin özel bir önemi vardır. Etik perception (dış gözlemcilik) ile bilim yapan ve yabancı olduğu bir kültürün transkripsiyonunu ve çözümlemesini sağlayan dış gözlemcinin önemi ise, objektif olabilmesi, saha çalışması yaptığı kültürleri mukayese edebilmesi, o kültürlerde gördüğü fenomenleri saptayarak teori oluşturabilmesi ve dış gözlem ile kültüre farklı bir yaklaşım getirebilmesinden kaynaklanır. Saha çalışmalarında hem kaynak kişilerin/kültür taşıyıcılarının (emik yaklaşımı sergileyen) hem de harici saha araştırmacılarının (etik yaklaşımı sergileyen) ayrı bir önemi bulunmaktadır. Netll bu makalesinde, kültüre dâhili ve harici bakışla gerçekleşen iki tezat yaklaşımın saha çalışmaları içerisindeki işlevini, saha çalışması örnekleri ve sahada çalışan antropolog ve etnomüzikologların düşünce ve teorileriyle birlikte işlemektedir. “Bu müziği asla anlayamayacaksın!”, aslında Tahranlı kültür taşıyıcısının; “Bir yerli olmadığın için İran Dastgah müziğinin kendine özgü kültürel kodlarını asla tam olarak çözümleyemeyeceksin!” anlamına gelen bir ifadesidir. Şimdi aşağıda, Nettl’in bu ifadeyi merkeze alarak, saha çalışmasındaki emik-etik kavramları ve yöntem-teknik-yaklaşım üzerine oluşturmuş olduğu küçük tartışmayı görelim.
{"title":"Bu Müziği Asla Anlayamayacaksın: İçeridekiler ve Yabancılar","authors":"","doi":"10.12981/mahder.1233851","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1233851","url":null,"abstract":"Çevirenin Girişi: \u0000Türkiye’de müzikoloji alanındaki akademisyenlerinden biri olarak bilmekteyiz ki alana ilişkin hem Türkçeye kazandırılmış uluslararası literatür hem de anadilde hazırlanmış özgün ders ya da konu literatürü oldukça sınırlıdır. Müzikoloji alanında ülkemizdeki bu olumsuzluk, son yıllarda oluşan ciddi bir bilinçlenmeyle azalmaya ve alandaki yayınların sayısı artmaya başlamıştır. Özellikle etnomüzikoloji alanında Bruno Nettl, John Blacking, Jaap Kunst, Alan P. Merriam, David McAllester, Steven Feld, Eric Von Hornbostel, Kurt Reinhart gibi dünya müzik kültürlerinden haberdar, duayen müzik kültürü incelemecilerinin yayınlarının kısmen de olsa Türkçeye kazandırılması çabası, özellikle yeni başlayan öğrenciler için önemlidir. \u0000Bu makale, Bruno Nettl tarafından, The Study of Ethnomusicology: Thirty-one Issues and Concept (Etnomüzikoloji Çalışması: Otuz bir Mesele ve Görüş) adlı 2005 basımlı eserinin en önemli makalelerinden biri olarak kaleme alınmıştır. Antropoloji ve etnomüzikolojideki emik perception (içeriden bakış/yaklaşım) ve etik perception (dışarıdan bakış/yaklaşım) kavramlarını, saha çalışması ve gözlem örnekleriyle birlikte tanıtması açısından önemlidir. Emik ve Etik Yaklaşım; birbirine tezat gibi görünmekle birlikte, aslında birbirlerini tamamlayan/tamamlaması gereken iki yaklaşımdır. Saha çalışmaları esnasında, yerli (indigenous) kültür taşıyıcılarının kültüre yaklaşımı her ne kadar etnik merkezli olsa da, yerel kültür kodlarının en iyi taşıyıcısı, çözümleyicisi ve aktarıcısı olan kaynak kişi perspektifinin özel bir önemi vardır. Etik perception (dış gözlemcilik) ile bilim yapan ve yabancı olduğu bir kültürün transkripsiyonunu ve çözümlemesini sağlayan dış gözlemcinin önemi ise, objektif olabilmesi, saha çalışması yaptığı kültürleri mukayese edebilmesi, o kültürlerde gördüğü fenomenleri saptayarak teori oluşturabilmesi ve dış gözlem ile kültüre farklı bir yaklaşım getirebilmesinden kaynaklanır. Saha çalışmalarında hem kaynak kişilerin/kültür taşıyıcılarının (emik yaklaşımı sergileyen) hem de harici saha araştırmacılarının (etik yaklaşımı sergileyen) ayrı bir önemi bulunmaktadır. Netll bu makalesinde, kültüre dâhili ve harici bakışla gerçekleşen iki tezat yaklaşımın saha çalışmaları içerisindeki işlevini, saha çalışması örnekleri ve sahada çalışan antropolog ve etnomüzikologların düşünce ve teorileriyle birlikte işlemektedir. \u0000“Bu müziği asla anlayamayacaksın!”, aslında Tahranlı kültür taşıyıcısının; “Bir yerli olmadığın için İran Dastgah müziğinin kendine özgü kültürel kodlarını asla tam olarak çözümleyemeyeceksin!” anlamına gelen bir ifadesidir. Şimdi aşağıda, Nettl’in bu ifadeyi merkeze alarak, saha çalışmasındaki emik-etik kavramları ve yöntem-teknik-yaklaşım üzerine oluşturmuş olduğu küçük tartışmayı görelim.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"46879597","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türk kültürü ve eski Türk inanışında tabiat kültleri içinde bulunan ve Orhun Abidelerinde kutsal yer su şeklinde geçen ağaç, kutsalların mekânı olması, evrenin merkezinde bulunması ve Türeyiş efsanelerine konu edilmesi nedenleriyle geçmişten günümüze Türk kültüründe önemli bir öge olarak varlığını sürdürmüştür. Ağaç kültü, sadece Türk inanç sistemi ile Türk mitolojisindeki hususlarıyla değil, ölümsüzlüğü ve yeniden doğuşu simgelemesi, verimli oluşu ve kutsallığı yönleriyle insanlar üzerinde psikolojik tesirler bırakmıştır. Söz konusu etki, çeşitli memoratlar yoluyla günümüze de aktarılmıştır. Bu sebeple Türk coğrafyalarında olduğu gibi İran sahası Merkezi bölgesindeki Türkler arasında da uygulanan ritüel ve pratiklerle kült olma özelliğini sürdürmüştür. Araştırmada Merkezi bölgesindeki ağaç kültünün Türk inanç dünyasındaki yeri üzerinde durulduktan sonra kutsal ağaçlar etrafında oluşan uygulama ve pratikler ile geçmişten günümüze kutsal kabul edilen ağaçlar ele alınacaktır. Araştırmada kullanılan veriler, 2019 yılında bölgedeki sözlü kaynaklardan toplanan folklorik malzemelerden oluşmaktadır. Araştırma, Merkezi bölgesinde hem önceki yıllarda varlığını belli bir süre korumuş ancak çeşitli nedenlerden dolayı kesilmiş, yakılmış ağaçlarla hem de bölgede hâlâ varlığını sürdüren ağaçlarla sınırlandırılmıştır. Bölgenin ağaç kültüyle ilgili güncel bir bilginin bulunmaması, Merkezi bölgesinde konuyla ilgili bütüncül bir çalışmanın zaruretini doğurmuştur. Araştırma neticesinde Merkezi bölgesindeki Türkler arasında varlığını koruyan ağaç kültünün farklı Türk coğrafyalarındaki ağaç kültleri ile gerek fikrî yönde gerekse de pratik ve uygulamalar noktasında benzerlikler taşıdığı tespit edilmiştir.
在土耳其文化和古土耳其信仰中,神树、圣人之地、宇宙中心和土耳其的传说,一直是土耳其文化的重要组成部分,土耳其文化处于禁忌文化中,并且一直是奥魂兄弟会的圣水主题。AğAçkültü,sadice Türk inançsistemi ile Türkmitolojisindeki hususlarıyla değil,ölümsüzlüğüve yeniden doğuşu simgelemesi,verimli oluşu ve kutsallığıyönleriyle insanlarüzerinde psikolojik tesirler bırakmışTır。这个词的效果是,今天向我们传递了不同的回忆录。因此,正如土耳其的照片一样,伊拉克中部地区的土耳其人保持了他们的文化特征,他们之间采用了仪式和做法。这项研究将在土耳其信仰世界的树木文化中心地区进行,围绕着神圣的树木和今天被接受的实践进行应用和实践。研究中使用的数据包括2019年从该地区词典来源收集的民俗材料的制作情况。研究仅限于中部地区砍伐了一段时间的树木,但由于不同的原因,这些树木仍在该地区。由于缺乏关于该地区树木种植的最新信息,导致失去了对中部地区的全面研究。研究结果表明,保护其在中突厥生存的森林文化与土耳其不同肖像、实践和应用中的树木文化是一致的。
{"title":"İran Merkezi Bölgesi Türklerinde Ağaç Kültü","authors":"Faruk Gün, İhsan Kasımhani","doi":"10.12981/mahder.1225908","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1225908","url":null,"abstract":"Türk kültürü ve eski Türk inanışında tabiat kültleri içinde bulunan ve Orhun Abidelerinde kutsal yer su şeklinde geçen ağaç, kutsalların mekânı olması, evrenin merkezinde bulunması ve Türeyiş efsanelerine konu edilmesi nedenleriyle geçmişten günümüze Türk kültüründe önemli bir öge olarak varlığını sürdürmüştür. Ağaç kültü, sadece Türk inanç sistemi ile Türk mitolojisindeki hususlarıyla değil, ölümsüzlüğü ve yeniden doğuşu simgelemesi, verimli oluşu ve kutsallığı yönleriyle insanlar üzerinde psikolojik tesirler bırakmıştır. Söz konusu etki, çeşitli memoratlar yoluyla günümüze de aktarılmıştır. Bu sebeple Türk coğrafyalarında olduğu gibi İran sahası Merkezi bölgesindeki Türkler arasında da uygulanan ritüel ve pratiklerle kült olma özelliğini sürdürmüştür. Araştırmada Merkezi bölgesindeki ağaç kültünün Türk inanç dünyasındaki yeri üzerinde durulduktan sonra kutsal ağaçlar etrafında oluşan uygulama ve pratikler ile geçmişten günümüze kutsal kabul edilen ağaçlar ele alınacaktır. Araştırmada kullanılan veriler, 2019 yılında bölgedeki sözlü kaynaklardan toplanan folklorik malzemelerden oluşmaktadır. Araştırma, Merkezi bölgesinde hem önceki yıllarda varlığını belli bir süre korumuş ancak çeşitli nedenlerden dolayı kesilmiş, yakılmış ağaçlarla hem de bölgede hâlâ varlığını sürdüren ağaçlarla sınırlandırılmıştır. Bölgenin ağaç kültüyle ilgili güncel bir bilginin bulunmaması, Merkezi bölgesinde konuyla ilgili bütüncül bir çalışmanın zaruretini doğurmuştur. Araştırma neticesinde Merkezi bölgesindeki Türkler arasında varlığını koruyan ağaç kültünün farklı Türk coğrafyalarındaki ağaç kültleri ile gerek fikrî yönde gerekse de pratik ve uygulamalar noktasında benzerlikler taşıdığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"44129328","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mukaddimetü'l-Edeb, Harezm döneminde yazılmış en kapsamlı sözlük konumundadır. Eser, dönemin hükümdarı Harezmşah Atsız bin Muhammed bin Anuştigin'in isteği üzerine, Zemahşerî tarafından 12. yüzyılda kaleme alınmıştır ancak eserin orijinal nüshası henüz bulunamamıştır. Eser, Arapça pratik bir sözlük niteliğindedir. Çalışmaya konu olan Yozgat nüshası, isimler, fiiller ve harfler olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Yozgat nüshasının söz varlığı oldukça dikkat çekicidir. Nüsha; zaman kavramları, gökyüzü, yeryüzü, madenler, yollar ve yolculuklar, su ve suda yaşayan varlıklar, bitkiler, çiçekler, meslekler, soyut kavramlar, dinî terimler, yemekler, giyim kuşam, renkler, sayılar, akrabalık terimleri, mutfak araç gereçleri, hayvanlar, savaş aletleri gibi çok farklı alanlarda kelimeleri barındırır. Bu çalışmanın konusu, eserde geçen kuş adlarıdır. Orta Asya kültüründe kuşların önemli bir yeri vardır. Kuşlar, o dönemde yaşayan insanların kültürel ve sosyal hayatını yansıtmaları bakımından önemlidir. Bu nedenle kuş adları, birçok sosyal bilimci için çalışma konusu olmuştur. Söz konusu nüsha incelendiğinde hayvan adları içerisinde kuş adları, diğer nüshalar ve dönemin diğer eserleriyle kıyaslandığında oldukça fazladır. Yozgat nüshasında geçen 164 hayvan adının 49'unu kuş adları oluşturmaktadır. Bu çalışmada eserin Yozgat nüshasındaki kuş adları tespit edilecek ve incelenecektir.
Mukaddemetü'l-Deb是哈莱姆时代最全面的单词。当时的首领以色,就是哈得斯米设,照穆罕默德的意思,有一万二千人。yüzyılda kaleme alınmıştır ancak eserin orijinal nüshasıhenüz bulunamamı。Eser是一本阿拉伯语实用词典。Yozgat人口、姓名、档案和字母分为三部分。驱逐舰的话非常小心。新在不同的领域,有文字,如天、地、货物、道路、水的生物、植物、花朵、工作、抢劫、宗教的文字、食物、衣服、颜色、数字、邻里的文字、厨房的工具、动物、战争的工具。这是关于鸟类的工作。在中亚,有一个重要的鸟类栖息地。鸟类对反映当时的文化和社会生活很重要。因此,许多社会科学家对鸟类的名字进行了研究。Söz konusu nüsha incelendiğinde hayvan adlarıiçerisinde kuşadları,diğer nüshalar ve dönemin diğr eserleriyle kıyaslandığında oldukça fazladır。在沙漠种群中,164种动物的名字有49种鸟类。在这项研究中,对森林中鸟类的名字进行了识别和测试。
{"title":"MUKADDİMETÜ'L-EDEB'İN YOZGAT NÜSHASINDA KUŞ ADLARI","authors":"Serkan Ci̇han","doi":"10.12981/mahder.1198504","DOIUrl":"https://doi.org/10.12981/mahder.1198504","url":null,"abstract":"Mukaddimetü'l-Edeb, Harezm döneminde yazılmış en kapsamlı sözlük konumundadır. Eser, dönemin hükümdarı Harezmşah Atsız bin Muhammed bin Anuştigin'in isteği üzerine, Zemahşerî tarafından 12. yüzyılda kaleme alınmıştır ancak eserin orijinal nüshası henüz bulunamamıştır. Eser, Arapça pratik bir sözlük niteliğindedir. Çalışmaya konu olan Yozgat nüshası, isimler, fiiller ve harfler olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. \u0000Yozgat nüshasının söz varlığı oldukça dikkat çekicidir. Nüsha; zaman kavramları, gökyüzü, yeryüzü, madenler, yollar ve yolculuklar, su ve suda yaşayan varlıklar, bitkiler, çiçekler, meslekler, soyut kavramlar, dinî terimler, yemekler, giyim kuşam, renkler, sayılar, akrabalık terimleri, mutfak araç gereçleri, hayvanlar, savaş aletleri gibi çok farklı alanlarda kelimeleri barındırır. Bu çalışmanın konusu, eserde geçen kuş adlarıdır. Orta Asya kültüründe kuşların önemli bir yeri vardır. Kuşlar, o dönemde yaşayan insanların kültürel ve sosyal hayatını yansıtmaları bakımından önemlidir. Bu nedenle kuş adları, birçok sosyal bilimci için çalışma konusu olmuştur. Söz konusu nüsha incelendiğinde hayvan adları içerisinde kuş adları, diğer nüshalar ve dönemin diğer eserleriyle kıyaslandığında oldukça fazladır. Yozgat nüshasında geçen 164 hayvan adının 49'unu kuş adları oluşturmaktadır. Bu çalışmada eserin Yozgat nüshasındaki kuş adları tespit edilecek ve incelenecektir.","PeriodicalId":33784,"journal":{"name":"Motif Akademi Halkbilimi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"42622640","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}