首页 > 最新文献

Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi最新文献

英文 中文
SERVET-İ FÜNÛN DEVRİNDE EDEBÎ TENKİDİN YÖNTEMİNE DAİR TARTIŞMALAR
Pub Date : 2023-07-01 DOI: 10.24058/tki.2023.483
Serkan Özdemir
“Tenkit”, “seçme”, “ayırma” anlamındaki Arapça “nakd” kökündentürer. Servet-i Fünûn devrinde Fransızca “critique” (edebiyat eleştirisi)sözcüğünün karşılığı olarak kullanılır. Sanat eserlerinin belirli ölçütlerçerçevesinde değerlendirilmesi, iyi ve kötü yönlerinin birbirinden ayrılmasışeklinde tanımlanır. Servet-i Fünûn devri, tenkidin yeni bir yazınsal türhâline gelmesinde önemli bir aşamadır. Fransız edebî tenkidini takip edenServet-i Fünûncular tenkidin belirli bir yöntem ve estetik ölçütler dahilindeyapılması için çaba sarfederler. Ferdinant Brunetiere, Sainte-Beuve,Hippolyte Taine, Jules Lemâitre gibi Fransız tenkitçilerinin görüşleriniaçıklayarak tartışırlar. Böylece biyografik, romantik, izlenimci, evrimci,bilimsel, toplumbilimsel tenkit yöntemlerini öğrenirler. Mehmet Rauf,tenkidin Avrupa’daki gelişimini, Sainte-Beuve ve Hippolyte Taine’ingörüşlerini açıklar. Hüseyin Cahit, Taine’in tenkit hakkındaki görüşleriniçeşitli eserlere tatbik eder. Ahmed Şuayb ise Taine’in toplumbilimselyaklaşımını eleştirir. Bu dönemde Taine’in etkisiyle edebiyatın toplumunifadesi olduğu görüşü ağırlık kazanır. Servet-i Fünûncular sanatçı, eser,toplum arasındaki ilişkiye odaklanırlar. Tenkidin bir sanat olduğu, mutlakkurallarının bulunmadığı, tek bir güzelden söz edilemeyeceği, güzele his veizlenimlerle ulaşılacağı görüşü öne çıkar. Ancak tenkit etrafındakitartışmalar Servet-i Fünûn tenkidinde yöntem birliği bulunmadığını, bukonuda farklı görüşlerin öne sürüldüğünü, farklı tenkit pratiklerinin varolduğunu gösterir. Bu farklı görüşler ve yönelişler Servet-i Fünûnedebiyatının teorik ve estetik gelişimine, tenkidin bir edebî tür hâlinegelmesine katkı sağlar.
{"title":"SERVET-İ FÜNÛN DEVRİNDE EDEBÎ TENKİDİN YÖNTEMİNE DAİR TARTIŞMALAR","authors":"Serkan Özdemir","doi":"10.24058/tki.2023.483","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2023.483","url":null,"abstract":"“Tenkit”, “seçme”, “ayırma” anlamındaki Arapça “nakd” kökünden\u0000türer. Servet-i Fünûn devrinde Fransızca “critique” (edebiyat eleştirisi)\u0000sözcüğünün karşılığı olarak kullanılır. Sanat eserlerinin belirli ölçütler\u0000çerçevesinde değerlendirilmesi, iyi ve kötü yönlerinin birbirinden ayrılması\u0000şeklinde tanımlanır. Servet-i Fünûn devri, tenkidin yeni bir yazınsal tür\u0000hâline gelmesinde önemli bir aşamadır. Fransız edebî tenkidini takip eden\u0000Servet-i Fünûncular tenkidin belirli bir yöntem ve estetik ölçütler dahilinde\u0000yapılması için çaba sarfederler. Ferdinant Brunetiere, Sainte-Beuve,\u0000Hippolyte Taine, Jules Lemâitre gibi Fransız tenkitçilerinin görüşlerini\u0000açıklayarak tartışırlar. Böylece biyografik, romantik, izlenimci, evrimci,\u0000bilimsel, toplumbilimsel tenkit yöntemlerini öğrenirler. Mehmet Rauf,\u0000tenkidin Avrupa’daki gelişimini, Sainte-Beuve ve Hippolyte Taine’in\u0000görüşlerini açıklar. Hüseyin Cahit, Taine’in tenkit hakkındaki görüşlerini\u0000çeşitli eserlere tatbik eder. Ahmed Şuayb ise Taine’in toplumbilimsel\u0000yaklaşımını eleştirir. Bu dönemde Taine’in etkisiyle edebiyatın toplumun\u0000ifadesi olduğu görüşü ağırlık kazanır. Servet-i Fünûncular sanatçı, eser,\u0000toplum arasındaki ilişkiye odaklanırlar. Tenkidin bir sanat olduğu, mutlak\u0000kurallarının bulunmadığı, tek bir güzelden söz edilemeyeceği, güzele his ve\u0000izlenimlerle ulaşılacağı görüşü öne çıkar. Ancak tenkit etrafındaki\u0000tartışmalar Servet-i Fünûn tenkidinde yöntem birliği bulunmadığını, bu\u0000konuda farklı görüşlerin öne sürüldüğünü, farklı tenkit pratiklerinin var\u0000olduğunu gösterir. Bu farklı görüşler ve yönelişler Servet-i Fünûn\u0000edebiyatının teorik ve estetik gelişimine, tenkidin bir edebî tür hâline\u0000gelmesine katkı sağlar.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121062960","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
MÜTERCİMİ BELİRSİZ BİR KASÎDE-İ BÜRDE TERCÜMESİ
Pub Date : 2023-03-01 DOI: 10.24058/tki.2023.482
H. Koç
Hz. Peygamber’in hayatının her safhası başta na’t olmak üzere siyer, mevlid, hilye,mirâciyye, gazavât-nâme ve kırk hadis gibi çeşitli türlerle ele alınmış ve ona duyulansonsuz muhabbetin tezahürü olarak bu türlerde manzum ya da mensur pek çok eservücuda getirilmiştir. Hz. Muhammed ile alakalı konuların tümünü içine alan vebilhassa onun övgüsüne yer veren na’tlar, dinî literatürde en fazla örneği olan edebî türhüviyetindedir. Resulullah’ı methetmek amacıyla kaleme alınan na’tlar içerisinde Ka’bb. Züheyr’in (ö. 24/645?) kasidesinin ayrı bir yeri ve önemi vardır. İlk beytinin başındageçen Bânet Su’âd ifadesiyle veya Hz. Peygamber’in kendisine hediye ettiği hırkayaistinaden Kasîde-i Bürde adıyla anılan bu manzume, söz konusu türe öncülük etmiş veBûsîrî’nin (ö. 696/1297?) kasidesine de ilham kaynağı olmuştur. Bûsîrî’nin Arapçatanzim ettiği ve el-Kevâkibü’d-Dürriyye fî Medhi Hayri’l-Beriyye adını verdiği bu şiir,kafiye harfinden dolayı el-Kasîdetü’l-Mîmiyye, şairin yakalandığı hastalıktankurtulmasına vesile olduğu için Kasîde-i Bür’e ve söz konusu olayın rüyasındaResulullah’ın elinden hırka giyerek gerçekleşmesi rivayetine dayanarak da Kasîde-iBürde olarak tanınmıştır. Tüm İslam dünyasında olduğu gibi Türk kültür veedebiyatında da çok geniş ve derin yansımaları olan Kasîde-i Bürde, manzum veyamensur biçimde defalarca dilimize tercüme edilmiş, hakkında şerhler yazılmış ve sözüedilen kaside için tahmis ve tezyiller kaleme alınmıştır. Abdurrahim Karahisarî, Ahmedi Rıdvân, Kemal Paşa-zâde, Le’âlî, Şemseddin Sivasî ve Nahîfî gibi tanınmış şairlerinyanında belli bir şöhrete ulaşamamış birçok şair tarafından Türkçeye nazmen tercümeedilen bu meşhur na’tın mütercimi belirsiz çevirileri de oldukça fazladır. Bu makaledeBûsîrî’nin Kasîde-i Bürde’sine kim tarafından ve ne zaman yapıldığı meçhul olanmanzum bir tercüme ele alınacaktır. Çalışmada öncelikle Ka’b b. Züheyr ile Bûsîrî’ninKasîde-i Bürde’leri hakkında genel bilgi verilecek, ardından 160 beyitten müteşekkil olantercümenin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durulacak ve İstanbul ÜniversitesiNadir Eserler Kütüphanesi TY 1990 ve TY 3277 numaralarda kayıtlı iki nüshasındanhareketle hazırlanan tenkitli metni sunulacaktır.
{"title":"MÜTERCİMİ BELİRSİZ BİR KASÎDE-İ BÜRDE TERCÜMESİ","authors":"H. Koç","doi":"10.24058/tki.2023.482","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2023.482","url":null,"abstract":"Hz. Peygamber’in hayatının her safhası başta na’t olmak üzere siyer, mevlid, hilye,\u0000mirâciyye, gazavât-nâme ve kırk hadis gibi çeşitli türlerle ele alınmış ve ona duyulan\u0000sonsuz muhabbetin tezahürü olarak bu türlerde manzum ya da mensur pek çok eser\u0000vücuda getirilmiştir. Hz. Muhammed ile alakalı konuların tümünü içine alan ve\u0000bilhassa onun övgüsüne yer veren na’tlar, dinî literatürde en fazla örneği olan edebî tür\u0000hüviyetindedir. Resulullah’ı methetmek amacıyla kaleme alınan na’tlar içerisinde Ka’b\u0000b. Züheyr’in (ö. 24/645?) kasidesinin ayrı bir yeri ve önemi vardır. İlk beytinin başında\u0000geçen Bânet Su’âd ifadesiyle veya Hz. Peygamber’in kendisine hediye ettiği hırkaya\u0000istinaden Kasîde-i Bürde adıyla anılan bu manzume, söz konusu türe öncülük etmiş ve\u0000Bûsîrî’nin (ö. 696/1297?) kasidesine de ilham kaynağı olmuştur. Bûsîrî’nin Arapça\u0000tanzim ettiği ve el-Kevâkibü’d-Dürriyye fî Medhi Hayri’l-Beriyye adını verdiği bu şiir,\u0000kafiye harfinden dolayı el-Kasîdetü’l-Mîmiyye, şairin yakalandığı hastalıktan\u0000kurtulmasına vesile olduğu için Kasîde-i Bür’e ve söz konusu olayın rüyasında\u0000Resulullah’ın elinden hırka giyerek gerçekleşmesi rivayetine dayanarak da Kasîde-i\u0000Bürde olarak tanınmıştır. Tüm İslam dünyasında olduğu gibi Türk kültür ve\u0000edebiyatında da çok geniş ve derin yansımaları olan Kasîde-i Bürde, manzum veya\u0000mensur biçimde defalarca dilimize tercüme edilmiş, hakkında şerhler yazılmış ve sözü\u0000edilen kaside için tahmis ve tezyiller kaleme alınmıştır. Abdurrahim Karahisarî, Ahmedi Rıdvân, Kemal Paşa-zâde, Le’âlî, Şemseddin Sivasî ve Nahîfî gibi tanınmış şairlerin\u0000yanında belli bir şöhrete ulaşamamış birçok şair tarafından Türkçeye nazmen tercüme\u0000edilen bu meşhur na’tın mütercimi belirsiz çevirileri de oldukça fazladır. Bu makalede\u0000Bûsîrî’nin Kasîde-i Bürde’sine kim tarafından ve ne zaman yapıldığı meçhul olan\u0000manzum bir tercüme ele alınacaktır. Çalışmada öncelikle Ka’b b. Züheyr ile Bûsîrî’nin\u0000Kasîde-i Bürde’leri hakkında genel bilgi verilecek, ardından 160 beyitten müteşekkil olan\u0000tercümenin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durulacak ve İstanbul Üniversitesi\u0000Nadir Eserler Kütüphanesi TY 1990 ve TY 3277 numaralarda kayıtlı iki nüshasından\u0000hareketle hazırlanan tenkitli metni sunulacaktır.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115812056","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ İSTANBUL UNDA TEMİZLİK HİZMETLERİ
Pub Date : 2022-12-01 DOI: 10.24058/tki.2022.472
Ozan Çekmez
II. Abdülhamid dönemi İstanbul’unun gerek fiziki görünümünü gerekse Avrupalıların zihninde tebarüz eden algısını derinden etkileyecek çöp konusu ve konuyla ilgili alt başlıklar bu makalede irdelenecektir. Bu noktada ilk olarak Klasik Dönem Osmanlı tarihinde şehrin genel temizlik ve düzeninden sorumlu kişiler ele alınacak, sonrasında ise temizlik hizmetleriyle ilgili ilk ciddi hukuki düzenlemelerin yapıldığı 19.yüzyılda şehrin temizliğine dair yaşanan gelişmeler kronolojik olarak incelenecek ve şehirde çöp toplanması ile şehrin genel temizliğine dair yürürlüğe giren hukuki gelişmelere (Ceza Kanunname-i Hümayunu, Sokaklara Dair Nizamname ve Devair-i Belediye Müfettiş, Başçavuş ve Çavuşlarına Mahsus Talimatname) yer verilecektir. Modernleşen temizlik hizmetlerine finansman bulabilmek için tanzifat resmi adıyla ihdas edilen yeni vergi ve bu verginin tahsilinde yaşanan sorunlar, makalenin ilerleyen kısımlarında bahsedilecek diğer başlıklar olup tüm bunlar Osmanlı arşiv belgelerinde tespit edilen örneklerle ele alınacaktır. Makalenin asıl önemli kısmı ise II. Abdülhamid dönemi İstanbul’unun kara ile sahil kesiminde çöp ve çöp toplanmasına dair zengin örnekleri içeren bölümüdür. Bu bölümde şehrin muhtelif yerlerinde Şehremaneti, alt belediye daireleri ile İstanbul halkının çöp ve temizlik konusundaki ilişkileri incelenecektir. Sonuç itibariyle oldukça yeni ve bir o kadar da renkli olan temizlik hizmetleri konusunda İstanbul’un ve İstanbullunun tecrübesi konu edilecektir.
{"title":"II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ İSTANBUL UNDA TEMİZLİK HİZMETLERİ","authors":"Ozan Çekmez","doi":"10.24058/tki.2022.472","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.472","url":null,"abstract":"II. Abdülhamid dönemi İstanbul’unun gerek fiziki görünümünü gerekse Avrupalıların zihninde tebarüz eden algısını derinden etkileyecek çöp konusu ve konuyla ilgili alt başlıklar bu makalede irdelenecektir. Bu noktada ilk olarak Klasik Dönem Osmanlı tarihinde şehrin genel temizlik ve düzeninden sorumlu kişiler ele alınacak, sonrasında ise temizlik hizmetleriyle ilgili ilk ciddi hukuki düzenlemelerin yapıldığı 19.yüzyılda şehrin temizliğine dair yaşanan gelişmeler kronolojik olarak incelenecek ve şehirde çöp toplanması ile şehrin genel temizliğine dair yürürlüğe giren hukuki gelişmelere (Ceza Kanunname-i Hümayunu, Sokaklara Dair Nizamname ve Devair-i Belediye Müfettiş, Başçavuş ve Çavuşlarına Mahsus Talimatname) yer verilecektir. Modernleşen temizlik hizmetlerine finansman bulabilmek için tanzifat resmi adıyla ihdas edilen yeni vergi ve bu verginin tahsilinde yaşanan sorunlar, makalenin ilerleyen kısımlarında bahsedilecek diğer başlıklar olup tüm bunlar Osmanlı arşiv belgelerinde tespit edilen örneklerle ele alınacaktır. Makalenin asıl önemli kısmı ise II. Abdülhamid dönemi İstanbul’unun kara ile sahil kesiminde çöp ve çöp toplanmasına dair zengin örnekleri içeren bölümüdür. Bu bölümde şehrin muhtelif yerlerinde Şehremaneti, alt belediye daireleri ile İstanbul halkının çöp ve temizlik konusundaki ilişkileri incelenecektir. Sonuç itibariyle oldukça yeni ve bir o kadar da renkli olan temizlik hizmetleri konusunda İstanbul’un ve İstanbullunun tecrübesi konu edilecektir.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"45 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123750619","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
YUNAN ANILARINDA KÜÇÜK ASYA FELAKETİ
Pub Date : 2022-12-01 DOI: 10.24058/tki.2022.471
Şaduman Halıcı
Yunanlar 1919-1922 yılları arasında Anadolu’da verdikleri mücadeleyi Küçük Asya Felaketi [Mikrasiatiki Katastrofi] olarak anmaktadır. Bu çalışmanın amacı da neden felaket olarak andıklarına yanıt aramak, öne sürdükleri nedenleri ortaya koymaktır. Anadolu maceralarının son bulduğu 1922 yılından başlayarak eserlerini kaleme almaya başlayan anı yazarları felaketin başlangıcı olarak Sakarya Meydan Muharebesi’ne işaret etmişlerdir. Bu nedenle çalışmamızda önce bu muharebe ile ilgili düşüncelerine ve Sakarya’dan sonra Yunanistan’daki siyasal, toplumsal, ekonomik duruma kısaca değinilecektir. Ardından Allı Ören/Ali Viran muharebesi olarak andıkları Büyük Taarruz hazırlık, muharebeler ve sonuç açısından ele alınacaktır. Son olarak da Küçük Asya seferini felakete sürükleyen etkenlerle ilgili görüşlerine yer verilecektir. Yunanlar, onları felakete sürükleyen pek çok neden sıralamışlardır. Dış neden olarak, uzlaştıkları müttefikleri olan İngiltere, Fransa ve İtalya’nın Yunanistan’a karşı benimsedikleri tavırdır. İç nedenlerin başında ise siyasi ve askeri önderleri anmışlardır. Siyasileri hatalı karar almakla, başta İngiltere olmak üzere müttefiklerinin arzularına gözü kapalı boyun eğmekle, orduyu siyasallaştırmakla suçlamışlardır. Felaket nedeni olarak gördükleri ordu komutanları ve kurmay subayların sevk ve idarede yetersizliklerini de siyasallaşmasının bir sonucu olarak değerlendirmişlerdir. Subayların yetersizliğinin ordunun belkemiği olan erleri olumsuz etkilediğine dikkati çekmişler, erlerin savaşma gücünü yitirmeleri nedeniyle felakete uğradıklarını savunmuşlardır. Bunların dışında Anadolu’nun coğrafi yapısından kaynaklanan nedenleri, casusluk faaliyetlerini, iaşe sorunlarını da felaket nedeni olarak gören anı yazarları Başkomutanından erine kadar Türk ordusunu takdir etmekten de kendilerini alı koyamamışlardır.
希腊人将 1919-1922 年在安纳托利亚的斗争称为 "小亚细亚大灾难"[Mikrasiatiki Katastrofi]。本研究的目的是找到他们称之为灾难的原因,并揭示他们提出的理由。从 1922 年安纳托利亚探险结束后开始写作的回忆录作者们将萨卡里亚战役视为大灾难的开端。因此,我们的研究将首先简要介绍他们对这场战役的看法,以及萨卡里亚战役后希腊的政治、社会和经济状况。然后,将从准备、战斗和结果等方面讨论他们称之为 Allı Ören/Ali Viran 之战的大攻势。最后,他将就导致小亚细亚战役陷入灾难的因素发表看法。希腊人列举了许多导致他们陷入灾难的原因。外部原因是他们的盟国英国、法国和意大利对希腊采取的态度。另一方面,内部原因中提到了政治和军事领导人。他们指责政治家做出了错误的决定,盲目顺从盟国(尤其是英国)的意愿,并将军队政治化。他们还认为,军队指挥官和参谋人员在军队行政和管理方面的无能也是政治化的结果。他们提请注意,军官的无能对作为军队中坚力量的应征入伍者产生了负面影响,并认为应征入伍者因失去战斗力而遭受了灾难。除此以外,回忆录作者还认为安纳托利亚的地理结构、间谍活动和粮食问题也是造成灾难的原因,他们无法停止对土耳其军队从统帅到士兵的赞赏。
{"title":"YUNAN ANILARINDA KÜÇÜK ASYA FELAKETİ","authors":"Şaduman Halıcı","doi":"10.24058/tki.2022.471","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.471","url":null,"abstract":"Yunanlar 1919-1922 yılları arasında Anadolu’da verdikleri mücadeleyi Küçük Asya Felaketi [Mikrasiatiki Katastrofi] olarak anmaktadır. Bu çalışmanın amacı da neden felaket olarak andıklarına yanıt aramak, öne sürdükleri nedenleri ortaya koymaktır. Anadolu maceralarının son bulduğu 1922 yılından başlayarak eserlerini kaleme almaya başlayan anı yazarları felaketin başlangıcı olarak Sakarya Meydan Muharebesi’ne işaret etmişlerdir. Bu nedenle çalışmamızda önce bu muharebe ile ilgili düşüncelerine ve Sakarya’dan sonra Yunanistan’daki siyasal, toplumsal, ekonomik duruma kısaca değinilecektir. Ardından Allı Ören/Ali Viran muharebesi olarak andıkları Büyük Taarruz hazırlık, muharebeler ve sonuç açısından ele alınacaktır. Son olarak da Küçük Asya seferini felakete sürükleyen etkenlerle ilgili görüşlerine yer verilecektir. Yunanlar, onları felakete sürükleyen pek çok neden sıralamışlardır. Dış neden olarak, uzlaştıkları müttefikleri olan İngiltere, Fransa ve İtalya’nın Yunanistan’a karşı benimsedikleri tavırdır. İç nedenlerin başında ise siyasi ve askeri önderleri anmışlardır. Siyasileri hatalı karar almakla, başta İngiltere olmak üzere müttefiklerinin arzularına gözü kapalı boyun eğmekle, orduyu siyasallaştırmakla suçlamışlardır. Felaket nedeni olarak gördükleri ordu komutanları ve kurmay subayların sevk ve idarede yetersizliklerini de siyasallaşmasının bir sonucu olarak değerlendirmişlerdir. Subayların yetersizliğinin ordunun belkemiği olan erleri olumsuz etkilediğine dikkati çekmişler, erlerin savaşma gücünü yitirmeleri nedeniyle felakete uğradıklarını savunmuşlardır. Bunların dışında Anadolu’nun coğrafi yapısından kaynaklanan nedenleri, casusluk faaliyetlerini, iaşe sorunlarını da felaket nedeni olarak gören anı yazarları Başkomutanından erine kadar Türk ordusunu takdir etmekten de kendilerini alı koyamamışlardır.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"83 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126994736","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
CÂMİ‘Ü N-NEZÂ İR DE KAYITLI ESÎRÎ MAHLASIYLA YAZILMIŞ ŞİİRLER
Pub Date : 2022-12-01 DOI: 10.24058/tki.2022.467
Ozan Kolbaş
II. Bayezid döneminin sonlarına doğru hacca gitmiş ve hac yolculuğunu anlattığı mesnevi nazım şekliyle yazdığı Hüsâm-nâme adlı eserinden başka herhangi bir eseri şu an için elimize ulaşmamıştır. Dîvân’ı ile hangi türde yazdığını belirtmediği iki eserini ise bu yolculuk sırasında kaybetmiştir. Eğridirli Hâcı Kemâl tarafından tertip edilen Câmi‘ü’n-Nezâ’ir adlı şiir mecmuasındaki Esîrî mahlasıyla yazılmış şiirler herhangi bir delil öne sürülmeden ilk olarak Sadeddin Nüzhet Ergun tarafından Hüsâm-nâme şairine ait gösterilmiştir. Sonraki çalışmalarda ise aynı mahlası kullanan Esîrî-i Bursevî’ye atfedilmiştir. Ancak bu şiirler, Hüsâm-nâme’nin ortaya çıkmasıyla birlikte edebî kişiliği hakkında bilgi sahibi olduğumuz Esîrî’ye ait olmalıdır. Bu tespit güncel bilgilerimize göre Hüsâm-nâme’den başka herhangi bir eseri günümüze ulaşmayan Esîrî’nin gazel sahasındaki edebî kimliğini ortaya çıkarması bakımından önemlidir. Câmi‘ü’n-Nezâ’ir’in tertip edilmesinden sonra derlenmiş diğer mecmualardaki Esîrî mahlasıyla yazılmış şiirlerin aynı mahlası kullanan hangi şaire ait olduğunu tespit etmek ise güçdür. Câmi‘ü’n-Nezâ’ir’deki bu şiirlerden hareketle Esîrî’nin şiir tekniği açısından aksaklıklar yaşayan, bununla birlikte klasik Türk edebiyatının kalıplaşmış konularını başarıyla kaleme alan bir nazire şairi olduğu anlaşılır. Âşıkane türde yazdığı gazellerin yanında dinî-tasavufî ve hikemî konuları işleyen şiirler de kaleme almıştır. Bu makalede Esîrî mahlasıyla yazılmış bu şiirlerin büyük bir ihtimalle Hüsâm-nâme şairine ait olduğuna dair ilmî veriler ortaya konulmuştur.
巴耶兹德二世统治末期,他外出朝圣,除了以叙述朝圣过程的马斯纳维(masnavi)形式撰写的《Hüsâm-nâme》之外,他的其他作品暂时没有流传下来。在这次旅途中,他遗失了他的 Dîvân 和另外两部作品,他在其中没有说明作品的体裁。埃格里迪尔的哈奇-凯末尔 (Hâcı Kemâl) 编辑的诗集《Câmi'ü'n-Nezâ'ir》中以 Esîrî 为笔名创作的诗歌,最初被 Sadeddin Nüzhet Ergun 在没有任何证据的情况下归功于诗人 Hüsâm-nâme。在随后的研究中,这些诗被认为是 Esîrî-i Bursevî 所作,他使用了相同的笔名。然而,这些诗歌必须属于 Esîrî-i Bursevî,我们通过《Hüsâm-nâme》的出现了解了他的文学个性。根据我们目前的知识,除了《Hüsâm-nāme》之外,艾西里的其他作品都没有流传下来。在《Câmi'ü'n-Nezâ'ir》编纂之后编纂的其他诗集中以 Esîrî 为笔名创作的诗歌很难确定属于哪位使用相同笔名的诗人。根据《Câmi'ü'n-Nezâ'ir》中的这些诗歌,我们可以了解到,Esîrî 是一位在诗歌技巧方面有缺陷的诗歌诗人,但却成功地写出了土耳其古典文学的陈旧题材。除了以禁欲主义为体裁的格扎尔诗歌外,他还创作了宗教神秘主义题材的诗歌。本文将提供科学数据,说明这些以 al-Asīrī 为笔名创作的诗歌很可能属于 Hüsâm-nāme 诗人。
{"title":"CÂMİ‘Ü N-NEZÂ İR DE KAYITLI ESÎRÎ MAHLASIYLA YAZILMIŞ ŞİİRLER","authors":"Ozan Kolbaş","doi":"10.24058/tki.2022.467","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.467","url":null,"abstract":"II. Bayezid döneminin sonlarına doğru hacca gitmiş ve hac yolculuğunu anlattığı mesnevi nazım şekliyle yazdığı Hüsâm-nâme adlı eserinden başka herhangi bir eseri şu an için elimize ulaşmamıştır. Dîvân’ı ile hangi türde yazdığını belirtmediği iki eserini ise bu yolculuk sırasında kaybetmiştir. Eğridirli Hâcı Kemâl tarafından tertip edilen Câmi‘ü’n-Nezâ’ir adlı şiir mecmuasındaki Esîrî mahlasıyla yazılmış şiirler herhangi bir delil öne sürülmeden ilk olarak Sadeddin Nüzhet Ergun tarafından Hüsâm-nâme şairine ait gösterilmiştir. Sonraki çalışmalarda ise aynı mahlası kullanan Esîrî-i Bursevî’ye atfedilmiştir. Ancak bu şiirler, Hüsâm-nâme’nin ortaya çıkmasıyla birlikte edebî kişiliği hakkında bilgi sahibi olduğumuz Esîrî’ye ait olmalıdır. Bu tespit güncel bilgilerimize göre Hüsâm-nâme’den başka herhangi bir eseri günümüze ulaşmayan Esîrî’nin gazel sahasındaki edebî kimliğini ortaya çıkarması bakımından önemlidir. Câmi‘ü’n-Nezâ’ir’in tertip edilmesinden sonra derlenmiş diğer mecmualardaki Esîrî mahlasıyla yazılmış şiirlerin aynı mahlası kullanan hangi şaire ait olduğunu tespit etmek ise güçdür. Câmi‘ü’n-Nezâ’ir’deki bu şiirlerden hareketle Esîrî’nin şiir tekniği açısından aksaklıklar yaşayan, bununla birlikte klasik Türk edebiyatının kalıplaşmış konularını başarıyla kaleme alan bir nazire şairi olduğu anlaşılır. Âşıkane türde yazdığı gazellerin yanında dinî-tasavufî ve hikemî konuları işleyen şiirler de kaleme almıştır. Bu makalede Esîrî mahlasıyla yazılmış bu şiirlerin büyük bir ihtimalle Hüsâm-nâme şairine ait olduğuna dair ilmî veriler ortaya konulmuştur.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128336891","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ÇEVİRİ YAZILI METİNLER TANIKLIĞINDA, OSMANLI TÜRKÇESİNDE KALIP SÖZLER: HAYIR DUALAR, BEDDUALAR
Pub Date : 2022-12-01 DOI: 10.24058/tki.2022.469
Ömer Yağmur
Çeviri yazılı metinler Batılı yazarlar tarafından Latin, Ermeni Kiril gibi alfabe sistemlerinde hazırlanmış Türkçe öğrenim kılavuzlarıdır. Türkçenin Avrupa’da yabancı dil olarak öğretimi açısından ilk ürünler sayılabilecek bu metinler genellikle konuşma dilini esas alan, uygulamalı bir yaklaşım tarzıyla hazırlanmıştır. Bu nedenle içerisinde bir yabancının Osmanlı topraklarında bir Türk ile iletişiminde ihtiyaç duyabileceği kalıp sözleri de ihtiva eder. Bunlar içerisinde Türk toplumun maddi manevi değer yargılarını yansıtan hayır dua ve beddua kalıpları bulunur. Bu yazı, 1533 – 1832 aralığında yazılan bazı çeviri yazılı metinlerden derlenen söz konusu kalıpları kapsamaktadır. Çalışmanın bir bölümünde, derlenen bazı kalıp sözler anlamsal, bağlamsal, biçimsel, dizimsel durumlarına göre art zamanlı olarak incelenmiş ve kaynak dilden hedef dile aktarılışları yönüyle değerlendirilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise söz konusu çeviri yazılı metinlerden derlenen hayır dua ve beddua kalıpları günümüzdeki biçimleriyle karşılaştırılarak kronolojik bir sıra içerisinde verilmiştir.
翻译文本是西方作者用拉丁文、亚美尼亚西里尔文等字母系统编写的土耳其语学习指南。这些文本可被视为在欧洲将土耳其语作为外语教学的第一批产品,通常是以口语为基础的实用方法编写的。因此,它们还包含外国人在奥斯曼帝国与土耳其人交流时可能需要的短语。在这些短语中,有一些祝福和诅咒的句式,反映了土耳其社会的物质和精神价值判断。本文从 1533 年至 1832 年间的一些翻译文本中摘录了这些短语。在研究的一个部分中,根据语义、语境、文体和句法情况对收集到的一些短语进行了非同步分析,并对它们从源语言到目标语言的转换情况进行了评估。在研究的最后一部分,将翻译文本中的祝福语和诅咒语模式与其当前形式进行比较,并按时间顺序排列。
{"title":"ÇEVİRİ YAZILI METİNLER TANIKLIĞINDA, OSMANLI TÜRKÇESİNDE KALIP SÖZLER: HAYIR DUALAR, BEDDUALAR","authors":"Ömer Yağmur","doi":"10.24058/tki.2022.469","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.469","url":null,"abstract":"Çeviri yazılı metinler Batılı yazarlar tarafından Latin, Ermeni Kiril gibi alfabe sistemlerinde hazırlanmış Türkçe öğrenim kılavuzlarıdır. Türkçenin Avrupa’da yabancı dil olarak öğretimi açısından ilk ürünler sayılabilecek bu metinler genellikle konuşma dilini esas alan, uygulamalı bir yaklaşım tarzıyla hazırlanmıştır. Bu nedenle içerisinde bir yabancının Osmanlı topraklarında bir Türk ile iletişiminde ihtiyaç duyabileceği kalıp sözleri de ihtiva eder. Bunlar içerisinde Türk toplumun maddi manevi değer yargılarını yansıtan hayır dua ve beddua kalıpları bulunur. Bu yazı, 1533 – 1832 aralığında yazılan bazı çeviri yazılı metinlerden derlenen söz konusu kalıpları kapsamaktadır. Çalışmanın bir bölümünde, derlenen bazı kalıp sözler anlamsal, bağlamsal, biçimsel, dizimsel durumlarına göre art zamanlı olarak incelenmiş ve kaynak dilden hedef dile aktarılışları yönüyle değerlendirilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise söz konusu çeviri yazılı metinlerden derlenen hayır dua ve beddua kalıpları günümüzdeki biçimleriyle karşılaştırılarak kronolojik bir sıra içerisinde verilmiştir.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"428 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133613002","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ARŞİV BELGELERİNE GÖRE TÜRKÇE YAZILMIŞ II. BAYEZİD MEDHİYELERİ
Pub Date : 2022-12-01 DOI: 10.24058/tki.2022.468
Nusret Gedik
Klasik Türk edebiyatının en önemli edebî ürünlerinden biri olan medhiyeler, bu edebiyatın başlangıcından nihayetine kadar yüzlerce şairin elinde sayısız örneği verilen bir tür olmuştur. Hz. Peygamber’e sunulan Kasîdetü’l-Bürde’den sonra Efendimizin hırkasını kaside şairine hediye etmesi halifeler ve İslam ülkelerindeki sultanlar için örnek olmuş, bu sünneti takip etmek isteyen padişahlar kendilerine sunulan kasideler karşılığında şairlere çeşitli ihsanlarda bulunmuştur. Bu çalışmada da Osmanlı Devleti’nin yükseliş dönemi padişahlarından II. Bayezid (1481-1512)’e sunulan medhiyeler konu edilmiş, T.C. Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Evrakı’nda bulunan ve hepsi bugüne kadar herhangi bir kaynakta yer almayan Türkçe medhiyeler ilim âlemine sunulmuştur. Devrinde nevruz ve bayramlarda birer kaside sunulmasını şairlere şart koşan II. Bayezid, bu kasideler neticesinde günümüze ulaşan in‘âmât defterlerinden de takip edebildiğimiz kadarıyla şairleri çeşitli in‘âm ve ihsanlarla desteklemiştir. II. Bayezid, kendisi de ‘Adlî mahlasıyla şiirler kaleme alan şair bir padişah olarak bu isteğiyle sadece şairleri şiir yazma konusunda teşvik etmemiş, aynı zamanda gelişme devrindeki Türk edebiyatına ve Türkçeye son derecede önemli bir katkı sağlamıştır. Klasik Türk edebiyatının birincil kaynaklarından tezkirelerin II. Bayezid ve dönemi hakkında yazdıklarına baktığımızda bu durumun son derece açık olduğu görüldüğü gibi arşivden günümüze ulaşan belgelerde ve yine manzumelerde de bu durum müşahede edilebilmektedir. Çalışmada hiçbirisi bugüne kadar yayımlanmamış medhiyelerin metinleri verilip şairlerinin kimliği üzerinde tartışmalar yapılırken Türk edebiyatının ilk kaynaklarından olmasa da arşiv belgelerinin edebiyata katkısının ne derece önemli olduğuna dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
{"title":"ARŞİV BELGELERİNE GÖRE TÜRKÇE YAZILMIŞ II. BAYEZİD MEDHİYELERİ","authors":"Nusret Gedik","doi":"10.24058/tki.2022.468","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.468","url":null,"abstract":"Klasik Türk edebiyatının en önemli edebî ürünlerinden biri olan medhiyeler, bu edebiyatın başlangıcından nihayetine kadar yüzlerce şairin elinde sayısız örneği verilen bir tür olmuştur. Hz. Peygamber’e sunulan Kasîdetü’l-Bürde’den sonra Efendimizin hırkasını kaside şairine hediye etmesi halifeler ve İslam ülkelerindeki sultanlar için örnek olmuş, bu sünneti takip etmek isteyen padişahlar kendilerine sunulan kasideler karşılığında şairlere çeşitli ihsanlarda bulunmuştur. Bu çalışmada da Osmanlı Devleti’nin yükseliş dönemi padişahlarından II. Bayezid (1481-1512)’e sunulan medhiyeler konu edilmiş, T.C. Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Evrakı’nda bulunan ve hepsi bugüne kadar herhangi bir kaynakta yer almayan Türkçe medhiyeler ilim âlemine sunulmuştur. Devrinde nevruz ve bayramlarda birer kaside sunulmasını şairlere şart koşan II. Bayezid, bu kasideler neticesinde günümüze ulaşan in‘âmât defterlerinden de takip edebildiğimiz kadarıyla şairleri çeşitli in‘âm ve ihsanlarla desteklemiştir. II. Bayezid, kendisi de ‘Adlî mahlasıyla şiirler kaleme alan şair bir padişah olarak bu isteğiyle sadece şairleri şiir yazma konusunda teşvik etmemiş, aynı zamanda gelişme devrindeki Türk edebiyatına ve Türkçeye son derecede önemli bir katkı sağlamıştır. Klasik Türk edebiyatının birincil kaynaklarından tezkirelerin II. Bayezid ve dönemi hakkında yazdıklarına baktığımızda bu durumun son derece açık olduğu görüldüğü gibi arşivden günümüze ulaşan belgelerde ve yine manzumelerde de bu durum müşahede edilebilmektedir. Çalışmada hiçbirisi bugüne kadar yayımlanmamış medhiyelerin metinleri verilip şairlerinin kimliği üzerinde tartışmalar yapılırken Türk edebiyatının ilk kaynaklarından olmasa da arşiv belgelerinin edebiyata katkısının ne derece önemli olduğuna dikkat çekilmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"81 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117249417","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
YENİ BİR BOSTAN ŞERHİ: TUHFE-İ DOSTÂN ŞERH-İ BOSTÂN
Pub Date : 2022-12-01 DOI: 10.24058/tki.2022.466
Serap Denizmen
Saʿdî-i Şîrâzî (ö. 1292) Bostan isimli mesnevisini 1257 yılında tamamlamış ve Salgurlu atabeyi Ebûbekir bin Saʿd bin Zengî’ye ithaf etmiştir. Bu tarihten itibaren eser İslam coğrafyasının çeşitli yerlerine dağılmış ve zaman içerisinde Farsça öğretiminde faydalanılan temel kitaplardan biri olmuştur. Klasik doğu metinlerinin en meşhurlarından biri olan Bostan Osmanlı topraklarında da fazlaca teveccüh görmüş, etrafında bir tercüme ve şerh literatürü ortaya çıkmıştır. XIV. yüzyılda Hoca Mesud’un yazdığı Ferhengnâme-i Saʿdî’den günümüze değin çeşitli şâir ve müellifler Bostan’ın tamamını ya da bir kısmını manzum veyahut mensur olmak üzere Türkçeye tercüme/şerh etmişlerdir. Osmanlı döneminde Bostan’ın tamamına yapılan en son Türkçe şerh Mehmed Rahmî bin Ahmed’e yani Harputlu Rahmî Efendi’ye (ö.1886) aittir. Rahmî 1844 yılında tamamladığı Bostan şerhine Tuhfe-i Dostân Şerh-i Bostân adını vermiştir. Şimdiye dek üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamış olan Tuhfe-i Dostân Şerh-i Bostân çeşitli yönleriyle tanıtılmış; diğer şerhlerle mukayese edilerek farklı özellikleri ortaya konulmuş ve eserin müellifi şâir Mehmed Rahmî Efendi hakkında mâlûmat verilmiştir.
Saʿdī-i Shīrāzī(卒于 1292 年)于 1257 年完成了他的 masnavi Bostan,并将其献给了萨尔古里王朝的阿塔比 Abūbekir bin Saʿd bin Zangī。此后,这部作品被分发到伊斯兰地理的各个地区,并成为波斯语教学中使用的基本书籍之一。波斯坦》是东方最著名的古典文献之一,在奥斯曼帝国的土地上也备受青睐,围绕它出现了大量的翻译和注释文献。从十四世纪霍贾-马苏德(Hodja Masud)所写的《费尔赫纳姆-伊-萨阿迪》(Ferhengnāme-i Saʿdī)至今,不同的诗人和作家都曾用诗歌或散文翻译/评论过《波斯坦》。奥斯曼帝国时期土耳其人对《波斯坦》的最后一篇评论属于迈赫迈德-拉赫米-本-艾哈迈德,即哈普特的拉赫米-埃芬迪(卒于 1886 年)。拉赫米于 1844 年完成了对《波斯坦》的注释,并将其命名为《Tuhfe-i Dostân Şerh-i Bostân》。本书从多方面介绍了迄今为止尚未研究过的《Tuhfe-i Dostân Şerh-i Bostân》,通过与其他注释的比较揭示了其不同特点,并介绍了该作品的作者--诗人穆罕默德-拉赫米-艾芬迪的情况。
{"title":"YENİ BİR BOSTAN ŞERHİ: TUHFE-İ DOSTÂN ŞERH-İ BOSTÂN","authors":"Serap Denizmen","doi":"10.24058/tki.2022.466","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.466","url":null,"abstract":"Saʿdî-i Şîrâzî (ö. 1292) Bostan isimli mesnevisini 1257 yılında tamamlamış ve Salgurlu atabeyi Ebûbekir bin Saʿd bin Zengî’ye ithaf etmiştir. Bu tarihten itibaren eser İslam coğrafyasının çeşitli yerlerine dağılmış ve zaman içerisinde Farsça öğretiminde faydalanılan temel kitaplardan biri olmuştur. Klasik doğu metinlerinin en meşhurlarından biri olan Bostan Osmanlı topraklarında da fazlaca teveccüh görmüş, etrafında bir tercüme ve şerh literatürü ortaya çıkmıştır. XIV. yüzyılda Hoca Mesud’un yazdığı Ferhengnâme-i Saʿdî’den günümüze değin çeşitli şâir ve müellifler Bostan’ın tamamını ya da bir kısmını manzum veyahut mensur olmak üzere Türkçeye tercüme/şerh etmişlerdir. Osmanlı döneminde Bostan’ın tamamına yapılan en son Türkçe şerh Mehmed Rahmî bin Ahmed’e yani Harputlu Rahmî Efendi’ye (ö.1886) aittir. Rahmî 1844 yılında tamamladığı Bostan şerhine Tuhfe-i Dostân Şerh-i Bostân adını vermiştir. Şimdiye dek üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamış olan Tuhfe-i Dostân Şerh-i Bostân çeşitli yönleriyle tanıtılmış; diğer şerhlerle mukayese edilerek farklı özellikleri ortaya konulmuş ve eserin müellifi şâir Mehmed Rahmî Efendi hakkında mâlûmat verilmiştir.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129273023","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE KÂĞIT UÇURMAK DEYİMİ VE BU DEYİMİN ANLAM ÇERÇEVESİ
Pub Date : 2022-12-01 DOI: 10.24058/tki.2022.470
H. Kaya
Türkçe, deyimler bakımından zengin bir dildir. Türkçenin deyim zenginliği klasik Türk edebiyatı ürünlerinde de yoğun bir biçimde kendini hissettirir. Klasik Türk edebiyatı edipleri eserlerinde deyimlerden sık sık faydalanmıştır. Bu deyimlerin bazıları kullanımdan düşmüşken bazıları bugünkü Türkçede de kullanılmaktadır. Bu edebî gelenekte deyim sözlüklerinde yer almayan, unutulan ya da bazı anlamları bugün bilinmeyen pek çok deyim veya kalıp yapı vardır. Bu anlamda klasik Türk edebiyatı metinlerindeki deyim varlığı ile ilgili son yıllarda pek çok çalışmanın yapıldığı görülmektedir.Bu makalede deyim sözlüklerinde yer almayan ve klasik Türk şiirinde geniş bir kullanım alanı bulunan “kâğıt uçurmak” deyiminin anlam çerçevesi üzerinde durulmuştur. Bu deyimin gerçek hayatla bağlantısı, hangi âdet ve uygulamalardan hareketle deyimleştiği örneklerle ortaya konmuştur. Özellikle deyimin ramazan ayı bağlamındaki kullanımlarına dikkat çekilmiştir. “Kâğıt uçurmak” deyiminin gerçek anlamının güvercinle ve okla mektup göndermek âdetlerinden doğduğu; deyimin “haber uçurmak” deyimi ile bağlantısı örneklerle açıklanmıştır. Ayrıca şairlerin “uçurmak” fiilini rüzgâra yükleyerek kinayeli söyleyişe yöneldiği misallere değinilmiştir. Yazıda böylece deyimin bilinen anlamlarının yanında herhangi bir kaynakta yer verilmeyen anlamları üzerine değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çalışmayla hem Türkçenin hem de klasik Türk edebiyatının deyim varlığı ve zenginliği ortaya konmuş, bir yandan da klasik Türk edebiyatının sosyal hayatla ne kadar kuvvetli bir bağ kurduğu dikkatlere sunulmuştur.
{"title":"KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE KÂĞIT UÇURMAK DEYİMİ VE BU DEYİMİN ANLAM ÇERÇEVESİ","authors":"H. Kaya","doi":"10.24058/tki.2022.470","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.470","url":null,"abstract":"Türkçe, deyimler bakımından zengin bir dildir. Türkçenin deyim zenginliği klasik Türk edebiyatı ürünlerinde de yoğun bir biçimde kendini hissettirir. Klasik Türk edebiyatı edipleri eserlerinde deyimlerden sık sık faydalanmıştır. Bu deyimlerin bazıları kullanımdan düşmüşken bazıları bugünkü Türkçede de kullanılmaktadır. Bu edebî gelenekte deyim sözlüklerinde yer almayan, unutulan ya da bazı anlamları bugün bilinmeyen pek çok deyim veya kalıp yapı vardır. Bu anlamda klasik Türk edebiyatı metinlerindeki deyim varlığı ile ilgili son yıllarda pek çok çalışmanın yapıldığı görülmektedir.\u0000\u0000Bu makalede deyim sözlüklerinde yer almayan ve klasik Türk şiirinde geniş bir kullanım alanı bulunan “kâğıt uçurmak” deyiminin anlam çerçevesi üzerinde durulmuştur. Bu deyimin gerçek hayatla bağlantısı, hangi âdet ve uygulamalardan hareketle deyimleştiği örneklerle ortaya konmuştur. Özellikle deyimin ramazan ayı bağlamındaki kullanımlarına dikkat çekilmiştir. “Kâğıt uçurmak” deyiminin gerçek anlamının güvercinle ve okla mektup göndermek âdetlerinden doğduğu; deyimin “haber uçurmak” deyimi ile bağlantısı örneklerle açıklanmıştır. Ayrıca şairlerin “uçurmak” fiilini rüzgâra yükleyerek kinayeli söyleyişe yöneldiği misallere değinilmiştir. Yazıda böylece deyimin bilinen anlamlarının yanında herhangi bir kaynakta yer verilmeyen anlamları üzerine değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çalışmayla hem Türkçenin hem de klasik Türk edebiyatının deyim varlığı ve zenginliği ortaya konmuş, bir yandan da klasik Türk edebiyatının sosyal hayatla ne kadar kuvvetli bir bağ kurduğu dikkatlere sunulmuştur.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"84 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114155250","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
XVI. YÜZYIL ŞÂİRİ VUKÛFÎ NİN TÜRKÇE DÎVÂN DÎBÂCESİ, ARAPÇA BÜRDE VE TANTARÂNÎ KASÎDELERİNE NAZİRELERİ VE TÜRKÇE ŞİİRLERİ
Pub Date : 2022-07-01 DOI: 10.24058/tki.2022.448
A. Gümüş
Sultan III. Murad [ö. 1003/1595] dönemi şâirlerinden olan Vukûfî hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır, şiirlerine de mecmualarda rastlanmamıştır. Millet Yazma Eser Kütüphanesi Ali Emîrî Manzum 495 numarada bulunan yazmada, Vukûfî’ye ait Türkçe Dîvân Dîbâcesi, Kasîde-i Bürde ve Tantarânî kasîdelerine Arapça iki nazire ve muhtelif biçimlerde on iki Türkçe şiir vardır. Klasik dîvân tertibi dikkate alındığında bir dîvân diyemeyeceğimiz bu şiirlerin başında dîbâce olması dikkate değerdir. Yazmada kasîdelerden sonra III. Murad’ın tahta çıkışı münasebetiyle murabba nazım şekli ile yazılmış bir culûsiye, Selîmî (II. Selim [ö. 982/1574]) ve Muhibbî’nin (Kanûnî Sultan Süleyman [ö. 974/1566]) gazellerine yazılmış iki tahmis, sekiz gazel ve ayrıca dünyanın faniliği ile alakalı bir murabba bulunmaktadır. Bu çalışmada şiirlerinden hareketle Vukûfî’nin hayatı ve sanatı hakkında çıkarımlarda bulunuldu. Dîbâce kısmı incelendi, Bürde ve Tantarânî kasîdeleri hakkında kısa bir bilgi verildi. Daha sonra Türkçe dîbâce ile Arapça ve Türkçe şiirlerin metni ortaya koyuldu. Dîbâce kısmı günümüz Türkçesine aktarıldı, Arapça şiirlerin tercümeleri yapıldı ve Türkçe şiirler nesre çevrildi.
{"title":"XVI. YÜZYIL ŞÂİRİ VUKÛFÎ NİN TÜRKÇE DÎVÂN DÎBÂCESİ, ARAPÇA BÜRDE VE TANTARÂNÎ KASÎDELERİNE NAZİRELERİ VE TÜRKÇE ŞİİRLERİ","authors":"A. Gümüş","doi":"10.24058/tki.2022.448","DOIUrl":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.448","url":null,"abstract":"Sultan III. Murad [ö. 1003/1595] dönemi şâirlerinden olan Vukûfî hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır, şiirlerine de mecmualarda rastlanmamıştır. Millet Yazma Eser Kütüphanesi Ali Emîrî Manzum 495 numarada bulunan yazmada, Vukûfî’ye ait Türkçe Dîvân Dîbâcesi, Kasîde-i Bürde ve Tantarânî kasîdelerine Arapça iki nazire ve muhtelif biçimlerde on iki Türkçe şiir vardır. Klasik dîvân tertibi dikkate alındığında bir dîvân diyemeyeceğimiz bu şiirlerin başında dîbâce olması dikkate değerdir. Yazmada kasîdelerden sonra III. Murad’ın tahta çıkışı münasebetiyle murabba nazım şekli ile yazılmış bir culûsiye, Selîmî (II. Selim [ö. 982/1574]) ve Muhibbî’nin (Kanûnî Sultan Süleyman [ö. 974/1566]) gazellerine yazılmış iki tahmis, sekiz gazel ve ayrıca dünyanın faniliği ile alakalı bir murabba bulunmaktadır. Bu çalışmada şiirlerinden hareketle Vukûfî’nin hayatı ve sanatı hakkında çıkarımlarda bulunuldu. Dîbâce kısmı incelendi, Bürde ve Tantarânî kasîdeleri hakkında kısa bir bilgi verildi. Daha sonra Türkçe dîbâce ile Arapça ve Türkçe şiirlerin metni ortaya koyuldu. Dîbâce kısmı günümüz Türkçesine aktarıldı, Arapça şiirlerin tercümeleri yapıldı ve Türkçe şiirler nesre çevrildi.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117191065","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1