Pub Date : 2021-05-29DOI: 10.31014/AIOR.1993.04.03.321
Nesip Demirbilek, Fulya Atila, C. Korkmaz
The aim of this study is to reveal how university students conceptualize their perceptions of social justice. 393 university students were included as the sample of the research. An interview form was sent to the students online. The content analysis technique was used in the analysis of the data. As results, it was stated that every student is equal, opportunities are provided equally, there is no discrimination, social activities are equally benefited, every student is given the same rights, interests and needs are cared for, and every student is treated fairly. They expressed as the most unjust incidents are "necessity of distance education due to the Covid-19 pandemic," "getting unworthy points," "discrimination," "lack of justice in scoring," "unfair scholarship distribution" and "no course exemption." In addition, since it is not in the literature, a scale can be developed regarding the social justice perception levels of students studying in higher education.
{"title":"The Concept of Social Justice from the Perspective of University Students","authors":"Nesip Demirbilek, Fulya Atila, C. Korkmaz","doi":"10.31014/AIOR.1993.04.03.321","DOIUrl":"https://doi.org/10.31014/AIOR.1993.04.03.321","url":null,"abstract":"The aim of this study is to reveal how university students conceptualize their perceptions of social justice. 393 university students were included as the sample of the research. An interview form was sent to the students online. The content analysis technique was used in the analysis of the data. As results, it was stated that every student is equal, opportunities are provided equally, there is no discrimination, social activities are equally benefited, every student is given the same rights, interests and needs are cared for, and every student is treated fairly. They expressed as the most unjust incidents are \"necessity of distance education due to the Covid-19 pandemic,\" \"getting unworthy points,\" \"discrimination,\" \"lack of justice in scoring,\" \"unfair scholarship distribution\" and \"no course exemption.\" In addition, since it is not in the literature, a scale can be developed regarding the social justice perception levels of students studying in higher education.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"36 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-05-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133092027","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-09-28DOI: 10.30613/curesosc.651457
Aziz Şeker
Bir toplum icinde kadinin sosyal durumu, o toplumun toplumsal yapisina iliskin genel ozellikleri hakkinda bilgi verir. Toplumsal cinsiyet esitsizligi kadinlar soz konusu oldugunda toplum tarihi icinde; politika, calisma yasami, sanat, aile gibi alanlarda kuresel bir insan haklari sorunu ve bir sosyal sorun olarak yasanmaktadir. Bu nedenle toplumsal yapi cozumlenirken, kamusal alanin yani sira mahrem alanda kadinlarla ilgili esitsizliklerden yola cikilmaktadir. Bu anlamda kadina yonelik siddet uzerine bir bakis acisi gelistirmeyi dusunuyorsak, toplumsal cinsiyet kavramini kendi tarihselligi ve dinamigi icinde islemeyi onceliklerimiz arasina aliriz. Cunku kadin aleyhine olan bir toplumsal cinsiyet hiyerarsisini kabullenmek kadina ve kiz cocuguna yonelik tutumlarin gerekceleri acisindan bir tartisma alani acmaktadir. Bu calismada toplumsal cinsiyet esitsizligi acisindan kadinligin durumu kuresellesme, yoksulluk, medya, kadina yonelik siddet, edebiyat vb. olgular uzerinden gidilerek degerlendirilirken, kadini dislayan ve asagilayan (mizojinik) kosullara iliskin sosyolojik bir cozumleme yapilacaktir. Ayrica toplumsal gelisme ve kadin olgusunu gormek acisindan toplumsal cinsiyet esitsizligini besleyen kosullar kritik edilecektir.
{"title":"Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinin İrrasyonelliği ve Kamusal Alandaki Yansımaları","authors":"Aziz Şeker","doi":"10.30613/curesosc.651457","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/curesosc.651457","url":null,"abstract":"Bir toplum icinde kadinin sosyal durumu, o toplumun toplumsal yapisina iliskin genel ozellikleri hakkinda bilgi verir. Toplumsal cinsiyet esitsizligi kadinlar soz konusu oldugunda toplum tarihi icinde; politika, calisma yasami, sanat, aile gibi alanlarda kuresel bir insan haklari sorunu ve bir sosyal sorun olarak yasanmaktadir. Bu nedenle toplumsal yapi cozumlenirken, kamusal alanin yani sira mahrem alanda kadinlarla ilgili esitsizliklerden yola cikilmaktadir. Bu anlamda kadina yonelik siddet uzerine bir bakis acisi gelistirmeyi dusunuyorsak, toplumsal cinsiyet kavramini kendi tarihselligi ve dinamigi icinde islemeyi onceliklerimiz arasina aliriz. Cunku kadin aleyhine olan bir toplumsal cinsiyet hiyerarsisini kabullenmek kadina ve kiz cocuguna yonelik tutumlarin gerekceleri acisindan bir tartisma alani acmaktadir. Bu calismada toplumsal cinsiyet esitsizligi acisindan kadinligin durumu kuresellesme, yoksulluk, medya, kadina yonelik siddet, edebiyat vb. olgular uzerinden gidilerek degerlendirilirken, kadini dislayan ve asagilayan (mizojinik) kosullara iliskin sosyolojik bir cozumleme yapilacaktir. Ayrica toplumsal gelisme ve kadin olgusunu gormek acisindan toplumsal cinsiyet esitsizligini besleyen kosullar kritik edilecektir.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114417515","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-05-31DOI: 10.30613/curesosc.715997
Ali Serinoğlu
Nufus yapisindaki degismeler, bilimdeki ilerlemeler, kisilerin ve kuresellesen toplumlarin beklentilerindeki artis gibi saglikta paradigma farklilasmasi sebebiyle, saglik egitimi her gecen gun daha onemli bir hale gelmistir. Ulkemizde saglik egitimi kapsaminda universitelerde tip doktorlugu, dis hekimligi, eczacilik, fizyoterapistlik, hemsirelik, ebelik, saglik teknikerligi ve diger bazi saglik mesleklerine yonelik hizmet oncesi egitim programlari verilmektedir. Kanunlar ve yonetmeliklerin yani sira saglik egitimi politikalarina ve uygulamalarina yon veren uluslararasi antlasmalar, hukumet programlari ve kalkinma planlari gibi bir dizi unsur bulunmaktadir. Bu calismada Turkiye’de son iktidar doneminde saglik egitimi politikalarini incelemek amaclanmistir. Bu amacla AK Parti iktidarlari doneminde hazirlanan Kalkinma Planlarinda yer alan saglik egitimi politikalari incelenmistir. Tarama modeli ile yurutulen bu arastirmada veriler dokuman analizi yontemlerinden betimsel analiz teknigi ile analiz edilmistir. Arastirma sonucunda ulasilan bazi sonuclar sunlardir. Dokuzuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda cogunlukla saglik personeli aciginin giderilmesine yonelik olarak egitim programlarinin kontenjanlarinin arttirilmasi geregi uzerinde durulmaktadir. Onuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda ise nitelik sorununun uzerine daha cok onem verildigi gorulmektedir. Dokuzuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda yasam kalitesinin yukseltilmesine yonelik saglik arastirmalarinin oncelikli alanlar olarak desteklenecegi belirtilmistir. Onuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda tamamlayici tibbin onemi vurgulanmis ve tamamlayici tibbin, tip egitimine entegrasyonunun saglanacagi belirtilmistir.
{"title":"Kalkınma Planlarında Sağlık Eğitimi: Ak Parti İktidarları Dönemi Üzerine İnceleme","authors":"Ali Serinoğlu","doi":"10.30613/curesosc.715997","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/curesosc.715997","url":null,"abstract":"Nufus yapisindaki degismeler, bilimdeki ilerlemeler, kisilerin ve kuresellesen toplumlarin beklentilerindeki artis gibi saglikta paradigma farklilasmasi sebebiyle, saglik egitimi her gecen gun daha onemli bir hale gelmistir. Ulkemizde saglik egitimi kapsaminda universitelerde tip doktorlugu, dis hekimligi, eczacilik, fizyoterapistlik, hemsirelik, ebelik, saglik teknikerligi ve diger bazi saglik mesleklerine yonelik hizmet oncesi egitim programlari verilmektedir. Kanunlar ve yonetmeliklerin yani sira saglik egitimi politikalarina ve uygulamalarina yon veren uluslararasi antlasmalar, hukumet programlari ve kalkinma planlari gibi bir dizi unsur bulunmaktadir. Bu calismada Turkiye’de son iktidar doneminde saglik egitimi politikalarini incelemek amaclanmistir. Bu amacla AK Parti iktidarlari doneminde hazirlanan Kalkinma Planlarinda yer alan saglik egitimi politikalari incelenmistir. Tarama modeli ile yurutulen bu arastirmada veriler dokuman analizi yontemlerinden betimsel analiz teknigi ile analiz edilmistir. Arastirma sonucunda ulasilan bazi sonuclar sunlardir. Dokuzuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda cogunlukla saglik personeli aciginin giderilmesine yonelik olarak egitim programlarinin kontenjanlarinin arttirilmasi geregi uzerinde durulmaktadir. Onuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda ise nitelik sorununun uzerine daha cok onem verildigi gorulmektedir. Dokuzuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda yasam kalitesinin yukseltilmesine yonelik saglik arastirmalarinin oncelikli alanlar olarak desteklenecegi belirtilmistir. Onuncu Bes Yillik Kalkinma Planinda tamamlayici tibbin onemi vurgulanmis ve tamamlayici tibbin, tip egitimine entegrasyonunun saglanacagi belirtilmistir.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"46 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128586493","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-05-31DOI: 10.30613/curesosc.733801
Ekrem Yaşar Akçay
Turkey’s relations with the European Union began with Turkey’s application for associate on 31 July, 1959 and established a legal framework with Ankara Agreement which was signed on 12 September, 1963. According to the Ankara Agreement, the partnership relationship is divided into three periods: preparation, transition and final period. Customs Union, which was established on March 6, 1995 between Turkey and the European Community, brought a new dimension to Turkey–Community relations. During the final period of the Ankara Agreement Turkey’s economy began to recover. Recently, however, a more appropriate group have focused on the lack of Customs Union activity between Turkey and the Community. The terms of the agreement need to be updated, and a report has been prepared by World Bank regarding the assessment of the Customs Union. Within the framework of this report, it is foreseen that the economic relations between the two parties will be better by adding some areas in the Customs Union to the process. But this situation was brought to the agenda that the community wanted to establish a different relation except full membership with Turkey. In this context, this study will analyze whether updating of customs union pointed to relation except full membership in Turkey-the Community relations.
{"title":"Gümrük Birliği’nin Güncellenme Tartışmasına Farklı Bir Bakış: Tam Üyelik Sürecine Alternatif mi?","authors":"Ekrem Yaşar Akçay","doi":"10.30613/curesosc.733801","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/curesosc.733801","url":null,"abstract":"Turkey’s relations with the European Union began with Turkey’s application for associate on 31 July, 1959 and established a legal framework with Ankara Agreement which was signed on 12 September, 1963. According to the Ankara Agreement, the partnership relationship is divided into three periods: preparation, transition and final period. Customs Union, which was established on March 6, 1995 between Turkey and the European Community, brought a new dimension to Turkey–Community relations. During the final period of the Ankara Agreement Turkey’s economy began to recover. Recently, however, a more appropriate group have focused on the lack of Customs Union activity between Turkey and the Community. The terms of the agreement need to be updated, and a report has been prepared by World Bank regarding the assessment of the Customs Union. Within the framework of this report, it is foreseen that the economic relations between the two parties will be better by adding some areas in the Customs Union to the process. But this situation was brought to the agenda that the community wanted to establish a different relation except full membership with Turkey. In this context, this study will analyze whether updating of customs union pointed to relation except full membership in Turkey-the Community relations.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"105 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129587288","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-05-31DOI: 10.30613/curesosc.656961
Güller Şahi̇n, Eda Yalçınkaya
Ekonomik buyumenin saglik kosullarini iyilestirip iyilestirmedigi, dolayisiyla saglik kanaliyla toplumsal refahi destekleyip desteklemedigi tartismalari devam etmektedir. Bazi arastirmacilar ekonomik buyumenin saglik ciktilarini iyilestirdigini, bazilari ise buyumenin faydalarinin abartildigini iddia etmektedir. Devam eden bu tartismalar, saglik ekonomisi literaturunde buyume ve saglik konusunda arastirmalarin yapilmasini gerekli kilmaktadir. Bu arastirmanin amaci, 2000-2016 zaman araligi icerisinde ekonomik buyume ve saglik harcamalari arasindaki iliskiyi Meksika, Endonezya, Nijerya ve Turkiye ulkeleri orneklem kumesi kapsaminda incelemektir. Amac kapsaminda, saglik harcamalari, gayri safi yurtici hâsila, kamu saglik harcamalari, yasam beklentisi, nufus, yasli ve genc bagimlilik orani degiskenleri arasindaki iliskilerin tahmin islemlerinde panel veri analizi metodolojisi izlenmistir. Sabit katsayilar modeline ait sonuclarda, gayri safi yurtici hâsilanin ve kamu harcamalarinin saglik harcamalarini artirdigi, genc ve yasli bagimlilik oranlarinin ise azalttigi gorulmustur. Sonuclara gore, gayri safi yurtici hâsila ve kamu harcamalari %1 arttiginda, saglik harcamalari sirasiyla yaklasik olarak %1.15 ve %0.57 artmakta; genc ve yasli bagimlilik oranlari %1 arttiginda ise, saglik harcamalari sirasiyla yaklasik olarak %4.79 ve %3.65 azalmaktadir.
{"title":"Ekonomik Büyüme ve Sağlık Harcamaları Arasındaki İlişki: MINT Ülkelerinden Ampirik Kanıtlar","authors":"Güller Şahi̇n, Eda Yalçınkaya","doi":"10.30613/curesosc.656961","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/curesosc.656961","url":null,"abstract":"Ekonomik buyumenin saglik kosullarini iyilestirip iyilestirmedigi, dolayisiyla saglik kanaliyla toplumsal refahi destekleyip desteklemedigi tartismalari devam etmektedir. Bazi arastirmacilar ekonomik buyumenin saglik ciktilarini iyilestirdigini, bazilari ise buyumenin faydalarinin abartildigini iddia etmektedir. Devam eden bu tartismalar, saglik ekonomisi literaturunde buyume ve saglik konusunda arastirmalarin yapilmasini gerekli kilmaktadir. Bu arastirmanin amaci, 2000-2016 zaman araligi icerisinde ekonomik buyume ve saglik harcamalari arasindaki iliskiyi Meksika, Endonezya, Nijerya ve Turkiye ulkeleri orneklem kumesi kapsaminda incelemektir. Amac kapsaminda, saglik harcamalari, gayri safi yurtici hâsila, kamu saglik harcamalari, yasam beklentisi, nufus, yasli ve genc bagimlilik orani degiskenleri arasindaki iliskilerin tahmin islemlerinde panel veri analizi metodolojisi izlenmistir. Sabit katsayilar modeline ait sonuclarda, gayri safi yurtici hâsilanin ve kamu harcamalarinin saglik harcamalarini artirdigi, genc ve yasli bagimlilik oranlarinin ise azalttigi gorulmustur. Sonuclara gore, gayri safi yurtici hâsila ve kamu harcamalari %1 arttiginda, saglik harcamalari sirasiyla yaklasik olarak %1.15 ve %0.57 artmakta; genc ve yasli bagimlilik oranlari %1 arttiginda ise, saglik harcamalari sirasiyla yaklasik olarak %4.79 ve %3.65 azalmaktadir.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130177079","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2020-05-31DOI: 10.30613/curesosc.558898
Ayşe Çirçir
Cagdas Misirli-Ingiliz roman yazari ve kultur kuramcisi Ahdaf Soueif, 1992 yilinda basilan ilk romani In the Eye of the Sun’da Musluman Arap bir Ingiliz Edebiyati ogrencisi, ardindan profesoru olan Asya’nin, Misir ve Ingiltere’deki duygusal, cinsel ve akademik yolculugunu anlatir. Bu romanda Soueif, somurgecilik sonrasi yeniden incelemelerine deginir ve bu bilincli cabasini Misir’in imparatorluk ve somurge tarihine verdigi bircok atifla gosterir. Bu calisma, ozellikle arzu ve melezlik kavramlarini Robert J. C. Young’in Colonial Desire: Hybridity in Theory, Culture and Race adli yapiti uzerinden inceler ve somurgecilik sonrasi Oteki’nin somurgecinin kulturune cagirilmasini ve somurgecinin kulturunde arzu uzerine okumalar yapildigi icin sorunsallasan arzuyu inceleyecektir. Bu noktalara deginirken, Ingiliz Edebiyati’nin Arap kadin karakterler uzerindeki sorunlu ve baskin merkeziyetinin somurgecilik sonrasi metinleri lanetli yaptigi ve esini aldatma, otekilik ve cinsel yayilimcilik kavramlarinin romanin icerigini sekillendirdigi vurgulanir. Calisma, bu konulari inceler ve aciklarken romani somurge sonrasi soylem isiginda okur.
当代埃及裔英国小说家和文化理论家阿达夫-苏埃夫(Ahdaf Soueif)在 1992 年出版的第一部小说《太阳之眼》(In the Eye of the Sun)中,描绘了阿拉伯穆斯林学生、英国文学教授亚西亚(Asia)在埃及和英国的情感、性和学术历程。在这部小说中,苏埃夫参与了后殖民的重新审视,并通过对埃及帝国和殖民历史的多次引用来展示这一有意识的努力。本研究特别探讨了罗伯特-J-C-扬的《殖民欲望》中的欲望和混血概念:杨的《殖民欲望:理论、文化和种族中的混杂性》中的欲望和混杂性概念,并将通过对欲望的解读,研究后殖民时代殖民者文化中的他者邀请,以及殖民者文化中的欲望问题。在论述这些观点时,我们将强调英国文学中阿拉伯女性角色的问题和主导中心地位使得后殖民文本充满了困扰,而不忠、他者和性滥交的概念塑造了小说的内容。在分析和解释这些问题的同时,本研究还从后殖民话语的角度解读了这部小说。
{"title":"Ahdaf Soueif’in In the Eye of the Sun Adlı Yapıtında Melezlik ve Sömürgeci Arzu","authors":"Ayşe Çirçir","doi":"10.30613/curesosc.558898","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/curesosc.558898","url":null,"abstract":" Cagdas Misirli-Ingiliz roman yazari ve kultur kuramcisi Ahdaf Soueif, 1992 yilinda basilan ilk romani In the Eye of the Sun’da Musluman Arap bir Ingiliz Edebiyati ogrencisi, ardindan profesoru olan Asya’nin, Misir ve Ingiltere’deki duygusal, cinsel ve akademik yolculugunu anlatir. Bu romanda Soueif, somurgecilik sonrasi yeniden incelemelerine deginir ve bu bilincli cabasini Misir’in imparatorluk ve somurge tarihine verdigi bircok atifla gosterir. Bu calisma, ozellikle arzu ve melezlik kavramlarini Robert J. C. Young’in Colonial Desire: Hybridity in Theory, Culture and Race adli yapiti uzerinden inceler ve somurgecilik sonrasi Oteki’nin somurgecinin kulturune cagirilmasini ve somurgecinin kulturunde arzu uzerine okumalar yapildigi icin sorunsallasan arzuyu inceleyecektir. Bu noktalara deginirken, Ingiliz Edebiyati’nin Arap kadin karakterler uzerindeki sorunlu ve baskin merkeziyetinin somurgecilik sonrasi metinleri lanetli yaptigi ve esini aldatma, otekilik ve cinsel yayilimcilik kavramlarinin romanin icerigini sekillendirdigi vurgulanir. Calisma, bu konulari inceler ve aciklarken romani somurge sonrasi soylem isiginda okur.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133789620","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-11-30DOI: 10.30613/curesosc.535278
Gökhan Gültekin
As one of the important phenomena concerning society, crime has become quite an instrumental theme especially for the post-1990 popular movies. Today, the theme of a great number of movies is crime and phenomena, events or persons that are related to crime like violence, punishment, criminal, victim, etc. It is not so different for Turkish cinema as well. Many producers who desired to achieve the box office of Eskiya (Yavuz Turgul, 1996) considered crime as a great material to sell. Movies that came to theatres after 2000 and managed to hit the list of most successful box office titles blend crime with different genres like comedy as in Cakallarla Dans, Kolpacino, Maskeli Besler, Organize Isler, Ali Baba ve 7 Cuceler, Sen Kimsin?, Yahsi Bati and Muro; like drama as in New York’ta Bes Minare or Av Mevsimi and with politics as in Kurtlar Vadisi. This can be considered as a great sign that the audience and producers are highly fond of the concept of crime. The movie Kabadayi from the same list has a story that was built up based on the perspectives of crime and criminals similarly to Eskiya. But the most important thing we have to see in Kabadayi is that various realities of life like religion, family, government and society are being reproduced over crime and criminals. In parallel with this idea, the purpose of this study is to determine which ideologies are falling under this story and discourse framework, and how do they become effective. For that purpose, the movie Kabadayi has been chosen as a sample and analyzed in terms of ideological method. As a result, beyond crime and punishment, various ideologies on religion, family, government and society is being reproduced through the story and discourse elements in the movie.
{"title":"Popüler Suç Filmlerinin İdeolojisi: Kabadayı Filmi Örneği","authors":"Gökhan Gültekin","doi":"10.30613/curesosc.535278","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/curesosc.535278","url":null,"abstract":"As one of the important phenomena concerning society, crime has become quite an instrumental theme especially for the post-1990 popular movies. Today, the theme of a great number of movies is crime and phenomena, events or persons that are related to crime like violence, punishment, criminal, victim, etc. It is not so different for Turkish cinema as well. Many producers who desired to achieve the box office of Eskiya (Yavuz Turgul, 1996) considered crime as a great material to sell. Movies that came to theatres after 2000 and managed to hit the list of most successful box office titles blend crime with different genres like comedy as in Cakallarla Dans, Kolpacino, Maskeli Besler, Organize Isler, Ali Baba ve 7 Cuceler, Sen Kimsin?, Yahsi Bati and Muro; like drama as in New York’ta Bes Minare or Av Mevsimi and with politics as in Kurtlar Vadisi. This can be considered as a great sign that the audience and producers are highly fond of the concept of crime. The movie Kabadayi from the same list has a story that was built up based on the perspectives of crime and criminals similarly to Eskiya. But the most important thing we have to see in Kabadayi is that various realities of life like religion, family, government and society are being reproduced over crime and criminals. In parallel with this idea, the purpose of this study is to determine which ideologies are falling under this story and discourse framework, and how do they become effective. For that purpose, the movie Kabadayi has been chosen as a sample and analyzed in terms of ideological method. As a result, beyond crime and punishment, various ideologies on religion, family, government and society is being reproduced through the story and discourse elements in the movie.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131740744","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-11-30DOI: 10.30613/CURESOSC.525192
Ziyaeddin Kirboğa
Sadelestirme veya farkli kavramlarla ifade etme calismalari yoluyla, dini kavramlarda anlam kaybinin gerceklestigi dusuncesi, onemli bir problemi teskil eder. Bu problem dini terimlerin aslina uygun olarak sonraki nesillere nakledilememesi ve dini literaturun ortaya koydugu degerlerin surec icerisinde farkli algilanma ve farkli ifade edilmesi sorunuyla ilgilidir. Musannifi Muhyiddin-i Nevevi olan “Riyâzu’s-Sâlihin” isimli, orijinal metni Arapca olan hadis kitabi, Diyanet Isleri Baskanligi yayinlari arasinda farkli kisiler tarafindan farkli zamanlarda Turkceye tercume edilmistir. Calismada bu eserin 1997 ve 2016 yillarindaki farkli kisiler tarafindan tercume edilen baskilari karsilastirilacaktir. Dolayisiyla calismada nitel arastirma soz konusu olup dokuman incelemesi yontemiyle veri toplanacak ve betimsel analiz yaklasimi ile analiz edilecektir. Bunun icin adi gecen tercume eserlerde dinin iman, ibadet ve ahlâk temel alanlarinda bulunan alt basliklarin iceriginde yer alan ayni hadislerin cevirilerinden ikiser ornek karsilastirilacaktir. Bu yolla 1997 ve 2016 yilarinda ayni eserin tercume edilmesiyle ortaya cikan dini terim ve kavramlardaki farklilik belirlenmeye calisilacaktir. Calismanin amaci, dini terminolojinin farkli kavramlarla ifadesi, baska bir deyisle sadelestirilmesi amacina yonelik yeni veya yabanci kelimelerle karsilanmasinin bir anlam kaybina ve klasik literature yabancilasmaya mi yol actiginin veya toplumsal hayatta gerceklesen modernlesme, kulturel iliski olanaklarinin artmasi, yeni ya da yabanci kelime ve kavramlarin kullanilmasi, yeni nesillerin eski kelime ve kavramlara yabancilasmasi gibi degisimlerin goz onune alinmasinin bir sonucu mu oldugunun anlasilmasina katki saglamaktir.
{"title":"DİL VE KÜLTÜREL DEĞERLER İLİŞKİSİ: DİNÎ TERİMLER ÖRNEĞİ","authors":"Ziyaeddin Kirboğa","doi":"10.30613/CURESOSC.525192","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/CURESOSC.525192","url":null,"abstract":"Sadelestirme veya farkli kavramlarla ifade etme calismalari yoluyla, dini kavramlarda anlam kaybinin gerceklestigi dusuncesi, onemli bir problemi teskil eder. Bu problem dini terimlerin aslina uygun olarak sonraki nesillere nakledilememesi ve dini literaturun ortaya koydugu degerlerin surec icerisinde farkli algilanma ve farkli ifade edilmesi sorunuyla ilgilidir. Musannifi Muhyiddin-i Nevevi olan “Riyâzu’s-Sâlihin” isimli, orijinal metni Arapca olan hadis kitabi, Diyanet Isleri Baskanligi yayinlari arasinda farkli kisiler tarafindan farkli zamanlarda Turkceye tercume edilmistir. Calismada bu eserin 1997 ve 2016 yillarindaki farkli kisiler tarafindan tercume edilen baskilari karsilastirilacaktir. Dolayisiyla calismada nitel arastirma soz konusu olup dokuman incelemesi yontemiyle veri toplanacak ve betimsel analiz yaklasimi ile analiz edilecektir. Bunun icin adi gecen tercume eserlerde dinin iman, ibadet ve ahlâk temel alanlarinda bulunan alt basliklarin iceriginde yer alan ayni hadislerin cevirilerinden ikiser ornek karsilastirilacaktir. Bu yolla 1997 ve 2016 yilarinda ayni eserin tercume edilmesiyle ortaya cikan dini terim ve kavramlardaki farklilik belirlenmeye calisilacaktir. Calismanin amaci, dini terminolojinin farkli kavramlarla ifadesi, baska bir deyisle sadelestirilmesi amacina yonelik yeni veya yabanci kelimelerle karsilanmasinin bir anlam kaybina ve klasik literature yabancilasmaya mi yol actiginin veya toplumsal hayatta gerceklesen modernlesme, kulturel iliski olanaklarinin artmasi, yeni ya da yabanci kelime ve kavramlarin kullanilmasi, yeni nesillerin eski kelime ve kavramlara yabancilasmasi gibi degisimlerin goz onune alinmasinin bir sonucu mu oldugunun anlasilmasina katki saglamaktir.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"414 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116829265","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-05-31DOI: 10.30613/CURESOSC.430005
Aliye Akin, Ayşe Erkmen, Adnan Akin
Calismanin temel amaci 1991 genel secimine katilan siyasi partilerin programlarinda veya secim beyannamelerinde yer verdikleri dis politika konusunda belirttikleri vaatler ve 19. Donem TBMM’sinde kabul edilen kanunlarin neler oldugunu ortaya koymaktir. Ayrica, genel secime giren siyasi partilerin dis politika konusundaki vaatlerini kabul edilen kanunlarla gerceklestirip gerceklestiremediklerini tespit edip bu dogrultuda bir degerlendirme yapmaktir. Bu dogrultuda arastirma kapsaminda 1991 genel seciminin ardindan TBMM’ye giren tum siyasi partilerin ulkenin d is politikada yasadigi sorunlar ve bu sorunlara yonelik cozum getirebilme konusunda vaatlerde bulunduklari belirlenmistir. Soz konusu donemde dis politika kapsaminda yasanan sorunlarin genel itibariyle; Avrupa Birligi’ne (Avrupa Ekonomik Toplulugu) uyelik sureci, KKTC sorunu, yurtdisinda yasayan Turkler sorunu, Yunanistan ile yasanan sorunlar oldugu tespit edilmistir. Bununla birlikte siyasi partilerin komsu ulkeler ve Musluman ulkelerle, ABD ve Avrupa ile iyi iliskiler gelistirme, SSCB’nin dagilma surecinde olusan ortami Turkiye lehine cevirebilme gibi vaatlerde bulunduklari da saptanmistir. Dolayisiyla s ecim sonrasi kurulan 19. Donem TBMM’sinde dis politika konusunda cok sayida kanunun kabul edildigi tespit edilmistir. Bu kanunlarin, Avrupa Birligi’ne uyelik, Batili devletlerle siyasi, askeri, ekonomik iliskiler kapsaminda yururluge girdigi tespit edilmistir. SSCB’nin dagilmasi sonucu bagimsiz olan Turk devletleri ile askeri, siyasi, kulturel ve ekonomik konularda anlasmalar yapildigi ve TBMM’de kabul edilen kanunlarla bu anlasmalarin yururluge girdigi belirlenmistir. Calismanin sonucunda soz konusu donemde TBMM’ye giren siyasi partilerin genel itibariyle dis politika kapsaminda ulkenin sorunlarina yonelik ortaya koyduklari vaatleri gerceklestirebilme konusunda onemli calismalar sergiledikleri soylenebilir. Ancak buna ragmen ifade edilen dis politika sorunlarindan bazilarinin cozumlenemedigi, gunumuzde h â l â devam ettigi belirlenmistir.
{"title":"Dış Politika Konusunda 1991 Genel Seçim Vaatlerinin ve Seçim Sonrası TBMM’de Kabul Edilen Kanunların Değerlendirilmesi","authors":"Aliye Akin, Ayşe Erkmen, Adnan Akin","doi":"10.30613/CURESOSC.430005","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/CURESOSC.430005","url":null,"abstract":"Calismanin temel amaci 1991 genel secimine katilan siyasi partilerin programlarinda veya secim beyannamelerinde yer verdikleri dis politika konusunda belirttikleri vaatler ve 19. Donem TBMM’sinde kabul edilen kanunlarin neler oldugunu ortaya koymaktir. Ayrica, genel secime giren siyasi partilerin dis politika konusundaki vaatlerini kabul edilen kanunlarla gerceklestirip gerceklestiremediklerini tespit edip bu dogrultuda bir degerlendirme yapmaktir. Bu dogrultuda arastirma kapsaminda 1991 genel seciminin ardindan TBMM’ye giren tum siyasi partilerin ulkenin d is politikada yasadigi sorunlar ve bu sorunlara yonelik cozum getirebilme konusunda vaatlerde bulunduklari belirlenmistir. Soz konusu donemde dis politika kapsaminda yasanan sorunlarin genel itibariyle; Avrupa Birligi’ne (Avrupa Ekonomik Toplulugu) uyelik sureci, KKTC sorunu, yurtdisinda yasayan Turkler sorunu, Yunanistan ile yasanan sorunlar oldugu tespit edilmistir. Bununla birlikte siyasi partilerin komsu ulkeler ve Musluman ulkelerle, ABD ve Avrupa ile iyi iliskiler gelistirme, SSCB’nin dagilma surecinde olusan ortami Turkiye lehine cevirebilme gibi vaatlerde bulunduklari da saptanmistir. Dolayisiyla s ecim sonrasi kurulan 19. Donem TBMM’sinde dis politika konusunda cok sayida kanunun kabul edildigi tespit edilmistir. Bu kanunlarin, Avrupa Birligi’ne uyelik, Batili devletlerle siyasi, askeri, ekonomik iliskiler kapsaminda yururluge girdigi tespit edilmistir. SSCB’nin dagilmasi sonucu bagimsiz olan Turk devletleri ile askeri, siyasi, kulturel ve ekonomik konularda anlasmalar yapildigi ve TBMM’de kabul edilen kanunlarla bu anlasmalarin yururluge girdigi belirlenmistir. Calismanin sonucunda soz konusu donemde TBMM’ye giren siyasi partilerin genel itibariyle dis politika kapsaminda ulkenin sorunlarina yonelik ortaya koyduklari vaatleri gerceklestirebilme konusunda onemli calismalar sergiledikleri soylenebilir. Ancak buna ragmen ifade edilen dis politika sorunlarindan bazilarinin cozumlenemedigi, gunumuzde h â l â devam ettigi belirlenmistir.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"46 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127582166","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2019-05-31DOI: 10.30613/CURESOSC.490977
Emrah Istek, Gülşen Istek
Din ve tarih icerikli bircok Almanca cocuk kitabinda, Turkler ve Muslumanlar, genellikle olumsuz bir figur olarak tanitilmistir. Cocuklara yonelik yazilan bu eserlerde, Turk kavrami, Osmanli akinlari ve devsirme sistemi uzerinden yorumlanarak cocuk ve genclerin zihinlerinde, Turkleri kotuleme, otekilestirme (Musluman/Hristiyan; Dogulu/Batili), onlardan nefret ettirme seklinde yer almis oldugu gorulmektedir. Ayrica korkunc ve canavar bir Turk portresi cizilerek, Almanca da “Turkenfurcht” olarak ifade edilen “Turk korkusu” pekistirilmistir. Bu calisma, oncelikle Avusturya Macaristan Imparatorlugu’nun hâkimiyet sahasinda yayimlanan Almanca kaynaklarda Turk algisinin nasil oldugunu anlamaya yoneliktir. Zikredilen eserlerde Turk kelimesi; “Musluman”, “Dogulu” yani “Avrupali olmayan”i ifade etmek icin kullanilmistir. Bu eserlerde Turk’e karsi gelistirilen yaklasimin tarihsel gecmisi ortaya konularak, bu surecin en son orneklerinden birisi olan ve Osmanli Devleti’nin son yuzyilinda Viyana’da yazilan bir cocuk kitabi olan “Hatschi Bratschis Luftballoon” adli eserdeki Turk imaji etraflica irdelenmis ve kitabin farkli donemlerdeki basimlari mukayese edilmistir. Boylece eserin, kapak resminden icerigine kadar pek cok hususta Turk imajindaki degisim incelenmistir.
{"title":"ALMANCA YAZILMIŞ ÇOCUK KİTAPLARINDA TÜRK İMAJI: “HATSCHI BRATSCHIS LUFTBALLOON” ÖRNEĞİ","authors":"Emrah Istek, Gülşen Istek","doi":"10.30613/CURESOSC.490977","DOIUrl":"https://doi.org/10.30613/CURESOSC.490977","url":null,"abstract":"Din ve tarih icerikli bircok Almanca cocuk kitabinda, Turkler ve Muslumanlar, genellikle olumsuz bir figur olarak tanitilmistir. Cocuklara yonelik yazilan bu eserlerde, Turk kavrami, Osmanli akinlari ve devsirme sistemi uzerinden yorumlanarak cocuk ve genclerin zihinlerinde, Turkleri kotuleme, otekilestirme (Musluman/Hristiyan; Dogulu/Batili), onlardan nefret ettirme seklinde yer almis oldugu gorulmektedir. Ayrica korkunc ve canavar bir Turk portresi cizilerek, Almanca da “Turkenfurcht” olarak ifade edilen “Turk korkusu” pekistirilmistir. Bu calisma, oncelikle Avusturya Macaristan Imparatorlugu’nun hâkimiyet sahasinda yayimlanan Almanca kaynaklarda Turk algisinin nasil oldugunu anlamaya yoneliktir. Zikredilen eserlerde Turk kelimesi; “Musluman”, “Dogulu” yani “Avrupali olmayan”i ifade etmek icin kullanilmistir. Bu eserlerde Turk’e karsi gelistirilen yaklasimin tarihsel gecmisi ortaya konularak, bu surecin en son orneklerinden birisi olan ve Osmanli Devleti’nin son yuzyilinda Viyana’da yazilan bir cocuk kitabi olan “Hatschi Bratschis Luftballoon” adli eserdeki Turk imaji etraflica irdelenmis ve kitabin farkli donemlerdeki basimlari mukayese edilmistir. Boylece eserin, kapak resminden icerigine kadar pek cok hususta Turk imajindaki degisim incelenmistir.","PeriodicalId":344498,"journal":{"name":"Current Research in Social Sciences","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2019-05-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129583825","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}