Maksilla kanserleri nadirdir ve anatomik siniflandirmada oral kanserlerin %0.5-5'ini olusturur. Bircok calisma agiz boslugunu arastirmistir ancak maksiller karsinomu arastiran az sayida calisma vardir. Ayirici tanilar iyi bilinmezse teshis koymak gecikebilir ve yanlis teshis sonucu zaman kaybina hastaligin seyri degisebilir ve tedavi aksar. Bu retrospektif calismada maksilla kanserlerinin teshis ve tedavisinde oneriler getirmek, ayni zamanda dis hekimligi acisindan onemine dikkat cekmek amaclanmistir. Uzun sure dental problemleri oldugu zannedilen yanlis teshis koyulmus ve buna bagli olarak hatali tedavi edilmis 3 kadin hastanin klinik, radyolojik ve histopatolojik tanilari ile predispozan faktorleri belirlendi. Kanser tedavisinden once dental degerlendirmeleri yapildi. Sag kalim, yasam kalitesi ve tedavi literaturdeki diger olgularla karsilastirildi. Hastalarin yaslari 36, 57 ve 59 idi ve tum hastalara maksillektomi yapildi. Histopatolojik olarak adenokistik karsinom ve SCC saptandi. Iki hasta ameliyat oncesi radyoterapi ve kemoterapi ile tedavi edilirken, bir hastaya ameliyat sonrasi adjuvan tedavi uygulandi. Radyoterapi almayan hastaya obturator yapildi. Hastalar literaturde oldugu gibi tedavi edilmistir ve sag kalimlari yuksektir. Hastalarin ikisinde sigara ve alkol gibi predispozan faktorlerin olmamasi ve kanser teshisi oncesinde dental sorunlara odaklanilmasi ayirici taninin onemini ortaya koymaktadir. Dis hekimlerinin maksilla kanserinin teshis ve tedavisindeki rolu buyuk olup bu konuda paylasilacak her olgunun katki saglayacagi dusunulmektedir.
{"title":"Maksilla kanserleri; Üç Yanlış Teşhis Vakası ve Literatür Taraması","authors":"Efsun Somay, B. Yılmaz","doi":"10.20515/OTD.769376","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.769376","url":null,"abstract":"Maksilla kanserleri nadirdir ve anatomik siniflandirmada oral kanserlerin %0.5-5'ini olusturur. Bircok calisma agiz boslugunu arastirmistir ancak maksiller karsinomu arastiran az sayida calisma vardir. Ayirici tanilar iyi bilinmezse teshis koymak gecikebilir ve yanlis teshis sonucu zaman kaybina hastaligin seyri degisebilir ve tedavi aksar. Bu retrospektif calismada maksilla kanserlerinin teshis ve tedavisinde oneriler getirmek, ayni zamanda dis hekimligi acisindan onemine dikkat cekmek amaclanmistir. Uzun sure dental problemleri oldugu zannedilen yanlis teshis koyulmus ve buna bagli olarak hatali tedavi edilmis 3 kadin hastanin klinik, radyolojik ve histopatolojik tanilari ile predispozan faktorleri belirlendi. Kanser tedavisinden once dental degerlendirmeleri yapildi. Sag kalim, yasam kalitesi ve tedavi literaturdeki diger olgularla karsilastirildi. Hastalarin yaslari 36, 57 ve 59 idi ve tum hastalara maksillektomi yapildi. Histopatolojik olarak adenokistik karsinom ve SCC saptandi. Iki hasta ameliyat oncesi radyoterapi ve kemoterapi ile tedavi edilirken, bir hastaya ameliyat sonrasi adjuvan tedavi uygulandi. Radyoterapi almayan hastaya obturator yapildi. Hastalar literaturde oldugu gibi tedavi edilmistir ve sag kalimlari yuksektir. Hastalarin ikisinde sigara ve alkol gibi predispozan faktorlerin olmamasi ve kanser teshisi oncesinde dental sorunlara odaklanilmasi ayirici taninin onemini ortaya koymaktadir. Dis hekimlerinin maksilla kanserinin teshis ve tedavisindeki rolu buyuk olup bu konuda paylasilacak her olgunun katki saglayacagi dusunulmektedir.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"11 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114892929","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Oral Skuamoz Papilloma (OSP), oral mukozada en yaygin gorulen bening tumordur. Temel etiyolojik faktor Human Papilloma Virusu’dur (HPV). Son yillarda HPV enfeksiyonu ile dogrudan iliskili oldugu gozlenmistir.Bu vaka sunumunda 54 yasinda erkek hastada damakta skuamozpapilloma olgusunu sunuyoruz. 54 yasinda erkek hasta dis agrisi nedeniyle klinigimize basvurdu.Hastadan alinan anamnezde sistemik hastaligi yoktu.Hasta ayni zamanda alkol tuketiminin olmadigini fakat sigara kullandigini belirtti. Klinik muayenesirasinda, posterior sert damak yuzeyinde, yaklasik 4 mm capinda, beyazimsi-pembe renkli, tabani sapli olan vejetatif bir lezyon gozlendi. Hasta lezyonu ilk kez 3 ay once farkettigini soyledi. Klinik muayeneden sonra eksizyonel biyopsi yapildi. Histopatolojinin sonuclari oral skuamozpapilloma tanisi ile uyumluydu ve maligniteyi dusundurmuyordu. Hastaya patolojinin cinsel yolla bulasabilecegi, bu durumu onlemek icin cinsel iliski sirasinda herzaman prezervatif kullanmasi ve periyodik tibbi takip kontrollerini yaptirmasi gerektigi onerildi. Oral skuamozpapillomanin kesin tanisi icin altin standart klinik ve histopatolojik incelemedir. Skuamozpapilloma yaygingorulen benign bir tumordur.Bununla birlikte, HPV ile oral kanser arasinda bir korelasyon saptanmistir. Bu nedenle bu lezyonun tanisi, tedavisi ve takibi onemlidir. Olgumuz bu lezyonlarin erken tanisinin onemini vurgulamaktadir.
{"title":"Sert Damakta Hpv ve Oral Kanser ile İlişkili Oral Skuamöz Papilloma: Bir Olgu Sunumu ve Literatür Derlemesi","authors":"M. Çetin, Güldane Mağat, Sevgi Özcan","doi":"10.20515/OTD.772123","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.772123","url":null,"abstract":"Oral Skuamoz Papilloma (OSP), oral mukozada en yaygin gorulen bening tumordur. Temel etiyolojik faktor Human Papilloma Virusu’dur (HPV). Son yillarda HPV enfeksiyonu ile dogrudan iliskili oldugu gozlenmistir.Bu vaka sunumunda 54 yasinda erkek hastada damakta skuamozpapilloma olgusunu sunuyoruz. 54 yasinda erkek hasta dis agrisi nedeniyle klinigimize basvurdu.Hastadan alinan anamnezde sistemik hastaligi yoktu.Hasta ayni zamanda alkol tuketiminin olmadigini fakat sigara kullandigini belirtti. Klinik muayenesirasinda, posterior sert damak yuzeyinde, yaklasik 4 mm capinda, beyazimsi-pembe renkli, tabani sapli olan vejetatif bir lezyon gozlendi. Hasta lezyonu ilk kez 3 ay once farkettigini soyledi. Klinik muayeneden sonra eksizyonel biyopsi yapildi. Histopatolojinin sonuclari oral skuamozpapilloma tanisi ile uyumluydu ve maligniteyi dusundurmuyordu. Hastaya patolojinin cinsel yolla bulasabilecegi, bu durumu onlemek icin cinsel iliski sirasinda herzaman prezervatif kullanmasi ve periyodik tibbi takip kontrollerini yaptirmasi gerektigi onerildi. Oral skuamozpapillomanin kesin tanisi icin altin standart klinik ve histopatolojik incelemedir. Skuamozpapilloma yaygingorulen benign bir tumordur.Bununla birlikte, HPV ile oral kanser arasinda bir korelasyon saptanmistir. Bu nedenle bu lezyonun tanisi, tedavisi ve takibi onemlidir. Olgumuz bu lezyonlarin erken tanisinin onemini vurgulamaktadir.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128296332","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Oral kavitenin en sik izlenen malign tumoru olan oral skuamoz hucreli karsinomun (OSHK) gelismesi ve ilerlemesi, genetik alterasyonlarin birikmesinden kaynaklanmaktadir. Diger taraftan Tumor nekrozis faktor-alfa (TNF-α)'nin tumor invazyonunda onemli rol oynadigi da bilinmektedir. Bu calismanin amaci, oral kanserdeki genetik alterasyonlari saptayip, molekuler alttipleme ile inflamasyon ve TNF- α ekspresyonu arasindaki iliskiyi incelemektir. Calisma, 25’i OSHK tanisi almis toplam 39 doku ornegi uzerinde gerceklestirildi. Parafine gomulu bloklardan elde edilen DNA izolasyonunu takiben, 28 adet kanser iliskili gene ait genetik degisiklikler yeni nesil dizileme analizi (NGS) ile tayin edildi. Dokulardaki TNF- α ekspresyonu immunhistokimyasal calismalar ile tayin edildi. Inflamasyon skorlamasi, her vaka icin hemotoksilen-eosin kesitlerde yapildi. Toplam 25 adet OSHK vakasinin 18’inde (%72) bir veya birden fazla mutasyon izlenmistir. En sik mutasyonu gorulen gen, P53 geni olarak saptanmistir. Tum vakalardan 3 tanesi (%12) uc ve daha fazla gen mutasyonu gostermistir. TNF- α ekspresyonu mutasyon saptanan tumorlerde daha fazla izlenmistir. Yeni nesil dizileme analizi (NGS) ile ortaya cikan mutasyon spektrumu, OSHK'deki genetik degisikliklerin ne kadar cesitli ve karmasik oldugunu gostermektedir. Calisma sonuclari genetik degisiklikler ile inflamasyon ve TNF-α ekspresyonu arasinda iliski oldugunu dusundurmektedir. OSHK’nin tani ve tedavisinde histopatolojik incelemenin yani sira, genetik alterasyonlari da ortaya koymak hedefe yonelik tedavide yeni alternatifler sunacaktir.
{"title":"Oral Kanserde Tümör Nekrozis Faktör-Alfa (Tnf-α) Ekspresyonunun Moleküler Subtipleme ile İlişkisi","authors":"İ̇pek Atak, Leyla Bozdağ, Reinhard Buettner, Sibel Elif Gültekin","doi":"10.20515/OTD.770386","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.770386","url":null,"abstract":"Oral kavitenin en sik izlenen malign tumoru olan oral skuamoz hucreli karsinomun (OSHK) gelismesi ve ilerlemesi, genetik alterasyonlarin birikmesinden kaynaklanmaktadir. Diger taraftan Tumor nekrozis faktor-alfa (TNF-α)'nin tumor invazyonunda onemli rol oynadigi da bilinmektedir. Bu calismanin amaci, oral kanserdeki genetik alterasyonlari saptayip, molekuler alttipleme ile inflamasyon ve TNF- α ekspresyonu arasindaki iliskiyi incelemektir. Calisma, 25’i OSHK tanisi almis toplam 39 doku ornegi uzerinde gerceklestirildi. Parafine gomulu bloklardan elde edilen DNA izolasyonunu takiben, 28 adet kanser iliskili gene ait genetik degisiklikler yeni nesil dizileme analizi (NGS) ile tayin edildi. Dokulardaki TNF- α ekspresyonu immunhistokimyasal calismalar ile tayin edildi. Inflamasyon skorlamasi, her vaka icin hemotoksilen-eosin kesitlerde yapildi. Toplam 25 adet OSHK vakasinin 18’inde (%72) bir veya birden fazla mutasyon izlenmistir. En sik mutasyonu gorulen gen, P53 geni olarak saptanmistir. Tum vakalardan 3 tanesi (%12) uc ve daha fazla gen mutasyonu gostermistir. TNF- α ekspresyonu mutasyon saptanan tumorlerde daha fazla izlenmistir. Yeni nesil dizileme analizi (NGS) ile ortaya cikan mutasyon spektrumu, OSHK'deki genetik degisikliklerin ne kadar cesitli ve karmasik oldugunu gostermektedir. Calisma sonuclari genetik degisiklikler ile inflamasyon ve TNF-α ekspresyonu arasinda iliski oldugunu dusundurmektedir. OSHK’nin tani ve tedavisinde histopatolojik incelemenin yani sira, genetik alterasyonlari da ortaya koymak hedefe yonelik tedavide yeni alternatifler sunacaktir.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"106 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121101281","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Oral lokoplaki, oral mukozadaki prekanseroz lezyonlarin basinda gelmektedir. Bu retrospektif calismanin amaci oral lokoplaki olgularinin etyolojik faktorleri esliginde degerlendirilmesidir. 2014-2016 yillari arasinda Kocaeli Universitesi Dis Hekimligi Fakultesi Agiz, Disi ve Cene Radyolojisi Anabilim Dali Oral Diagnoz kliniginde oral lokoplaki olarak teshis konulmus hastalarin klinik anamnezleri ve aliskanliklari, hastada mevcut lezyonun klinik ozellikleri etyolojik faktorler acisindan retrospektif olarak incelenmis, histopatolojik tanilari ile beraber degerlendirilmistir. Bu calismada incelenen yaslari 30 ile 67 arasinda degisen 12 hastanin, 8’i kadin, 4’u erkektir. 9 olguda yanak mukozasinda, 3 olguda sert damakta, 2 olguda dil lateralinde tespit edilen beyaz lezyonlara yapilan klinik degerlendirme sonucu oral lokoplaki tanisi konmustur. Hastalardan 10 tanesi sigara kullanmakta 2 tanesi ise kullanmamaktadir. Hasta anamnezlerinde hipertansiyon, diabetes mellitus tip II, ve kronik obstruktif akciger hastaligi tespit edilmistir. Histopatolojik olarak 1 hastada yassi epitel hucreli karsinoma, 1 adet hafif ve 1 adet orta derecede epitel displazisi, diger olgularda ise 9 adet hiperkeratoz tespit edilmistir. Bu calisma grubunda sigara kullanimi ve oral lokoplaki arasinda yuzdesel olarak iliski bulunmustur (%83). Oral lokoplaki lezyonuna sahip sigara kullanan hastalarin yuksek oranda olmasi bu iliskinin etyolojik faktorler icerisinde ilk sirada yer almasini saglamaktadir. Dis hekimleri bu lezyonlarin degerlendirilmesinde dikkatli olmali ve hastalari sigarayi birakma konusunda yonlendirmelidir. Ote yandan mevcut literatur degerlendirildiginde ve bu calismada sigara kullanmayan olgular oldugu dikkate alindiginda Human Papilloma Virus, alkol kullaniminin sinerjistik etkisi, atrofik epitel, Candida turleri, hormonal durum, diyet gibi diger risk faktorlerini arastiran calismalar devam etmelidir.
{"title":"Lökoplaki Olgularının Etyolojik Açıdan Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi","authors":"Umut Seki, E. A. Sinanoğlu","doi":"10.20515/OTD.771946","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.771946","url":null,"abstract":"Oral lokoplaki, oral mukozadaki prekanseroz lezyonlarin basinda gelmektedir. Bu retrospektif calismanin amaci oral lokoplaki olgularinin etyolojik faktorleri esliginde degerlendirilmesidir. 2014-2016 yillari arasinda Kocaeli Universitesi Dis Hekimligi Fakultesi Agiz, Disi ve Cene Radyolojisi Anabilim Dali Oral Diagnoz kliniginde oral lokoplaki olarak teshis konulmus hastalarin klinik anamnezleri ve aliskanliklari, hastada mevcut lezyonun klinik ozellikleri etyolojik faktorler acisindan retrospektif olarak incelenmis, histopatolojik tanilari ile beraber degerlendirilmistir. Bu calismada incelenen yaslari 30 ile 67 arasinda degisen 12 hastanin, 8’i kadin, 4’u erkektir. 9 olguda yanak mukozasinda, 3 olguda sert damakta, 2 olguda dil lateralinde tespit edilen beyaz lezyonlara yapilan klinik degerlendirme sonucu oral lokoplaki tanisi konmustur. Hastalardan 10 tanesi sigara kullanmakta 2 tanesi ise kullanmamaktadir. Hasta anamnezlerinde hipertansiyon, diabetes mellitus tip II, ve kronik obstruktif akciger hastaligi tespit edilmistir. Histopatolojik olarak 1 hastada yassi epitel hucreli karsinoma, 1 adet hafif ve 1 adet orta derecede epitel displazisi, diger olgularda ise 9 adet hiperkeratoz tespit edilmistir. Bu calisma grubunda sigara kullanimi ve oral lokoplaki arasinda yuzdesel olarak iliski bulunmustur (%83). Oral lokoplaki lezyonuna sahip sigara kullanan hastalarin yuksek oranda olmasi bu iliskinin etyolojik faktorler icerisinde ilk sirada yer almasini saglamaktadir. Dis hekimleri bu lezyonlarin degerlendirilmesinde dikkatli olmali ve hastalari sigarayi birakma konusunda yonlendirmelidir. Ote yandan mevcut literatur degerlendirildiginde ve bu calismada sigara kullanmayan olgular oldugu dikkate alindiginda Human Papilloma Virus, alkol kullaniminin sinerjistik etkisi, atrofik epitel, Candida turleri, hormonal durum, diyet gibi diger risk faktorlerini arastiran calismalar devam etmelidir.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124091933","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Odontojenik keratokist (OK); agiz epitelinin bazal hucrelerinden veya dental lamina artiklarindan meydana gelen gelisimsel, benign, lokal agresif davranista bir odontojenik kisttir. Mandibulada daha sik gorulmektedir. Lezyonlar siklikla posterior mandibular angulusta gorulmekte ve mezio-distal yayilim gostermektedir. Lokal agresif yayilimi, internal buyume potansiyeli ve uydu kistlerin nukse meyilli olmasindan dolayi WHO tarafindan 2005-2017 yillari arasinda ‘keratokistik odontojenik tumor’ olarak adlandirilmis ve neoplazm sinifinda degerlendirilmis ancak gunumuzde tekrar kist siniflamasina dahil edilmistir. Bu olgu sunumunda daha once lokal anestezi altinda opere edilmeye calisilmis, kronik enfeksiyondan ve lezyonun sinirin yerini de degistirmesinden dolayi lokal anestezi saglanamamis anksiyetik hastanin anestezi yonetiminden bahsedilmistir.
{"title":"Anksiyetik Hastada İleri Boyutlardaki Odontojenik Keratokist İçin Anestezi Yaklaşımı","authors":"Necmiye Şengel, M. Toprak","doi":"10.20515/OTD.771893","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.771893","url":null,"abstract":"Odontojenik keratokist (OK); agiz epitelinin bazal hucrelerinden veya dental lamina artiklarindan meydana gelen gelisimsel, benign, lokal agresif davranista bir odontojenik kisttir. Mandibulada daha sik gorulmektedir. Lezyonlar siklikla posterior mandibular angulusta gorulmekte ve mezio-distal yayilim gostermektedir. Lokal agresif yayilimi, internal buyume potansiyeli ve uydu kistlerin nukse meyilli olmasindan dolayi WHO tarafindan 2005-2017 yillari arasinda ‘keratokistik odontojenik tumor’ olarak adlandirilmis ve neoplazm sinifinda degerlendirilmis ancak gunumuzde tekrar kist siniflamasina dahil edilmistir. Bu olgu sunumunda daha once lokal anestezi altinda opere edilmeye calisilmis, kronik enfeksiyondan ve lezyonun sinirin yerini de degistirmesinden dolayi lokal anestezi saglanamamis anksiyetik hastanin anestezi yonetiminden bahsedilmistir.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130765316","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Özlem Yarbaşi, Sinem Sirli Yilmaztürk, Esin Bozdemir
Bu calismanin amaci bazi tip branslarindaki hekimlerin oral kanserlerle ilgili farkindaliklarinin degerlendirilmesidir. Calismaya aile hekimligi, kulak burun bogaz (KBB) ve dermatoloji branslarindan (48 aile hekimi, 11 dermatolog ve 11 KBB uzmani) toplam 70 tip hekimi dahil edildi. Hekimlere demografik bilgilerini, agiz kanseri konusunda bilgi duzeylerini sorgulayan bir anket uygulandi.‘Hastalarinizin oral mukozasini rutin olarak muayene eder misiniz?’ sorusuna katilimcilarin %41,4’u (n=29) ‘siklikla’ cevabini verirken, %38,6’si (n=27) ‘bazen’ yanitini verdi. ‘Oral kanser risk faktorleri nelerdir?’ sorusuna katilimcilar cogunlukla (%35,8) ‘sigara’ cevabini verdi. ‘Hastalariniza agiz kanserine neden olabilecek risk faktorleri hakkinda bilgi veriyormusunuz?’ sorusuna hekimler cogunlukla (%47,1) ‘bazen’ yanitini verdi. ‘Agiz kanserinin teshisi, tedavisi ve onlenmesi konusunda yeterli bilgiye sahip misiniz?’sorusuna aile hekimlerinin (AH) cogunlugu (%58,6) ‘hayir’ cevabini verdi (p=0.00). En sik karsilasilan agiz kanseri turu sorgulandiginda ‘bilmiyorum’ cevabini verenlerin cogunlugu (%93,8) AH’ydi. ‘Hastanizin oral mukozasinda normalden farkli bir gorunum fark ettiginizde hastanizi hangi bolume yonlendirirsiniz?’ sorusuna %80 oraninda ‘KBB’yaniti alindi. Yuksek mortalite ve morbidite oranina sahip olan agiz kanserlerinin erken teshisinde en buyuk rol hekimlere dusmektedir. Bu anket calismasinin sonuclari oral kanserlerle ilgili tip hekimlerinin farkindaliklarinin artirilmasi gerektigini ortaya koymustur.
{"title":"Bazı Tıp Branşlarındaki Hekimlerin Ağız Kanseri Farkındalığının Değerlendirilmesi","authors":"Özlem Yarbaşi, Sinem Sirli Yilmaztürk, Esin Bozdemir","doi":"10.20515/OTD.771817","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.771817","url":null,"abstract":"Bu calismanin amaci bazi tip branslarindaki hekimlerin oral kanserlerle ilgili farkindaliklarinin degerlendirilmesidir. Calismaya aile hekimligi, kulak burun bogaz (KBB) ve dermatoloji branslarindan (48 aile hekimi, 11 dermatolog ve 11 KBB uzmani) toplam 70 tip hekimi dahil edildi. Hekimlere demografik bilgilerini, agiz kanseri konusunda bilgi duzeylerini sorgulayan bir anket uygulandi.‘Hastalarinizin oral mukozasini rutin olarak muayene eder misiniz?’ sorusuna katilimcilarin %41,4’u (n=29) ‘siklikla’ cevabini verirken, %38,6’si (n=27) ‘bazen’ yanitini verdi. ‘Oral kanser risk faktorleri nelerdir?’ sorusuna katilimcilar cogunlukla (%35,8) ‘sigara’ cevabini verdi. ‘Hastalariniza agiz kanserine neden olabilecek risk faktorleri hakkinda bilgi veriyormusunuz?’ sorusuna hekimler cogunlukla (%47,1) ‘bazen’ yanitini verdi. ‘Agiz kanserinin teshisi, tedavisi ve onlenmesi konusunda yeterli bilgiye sahip misiniz?’sorusuna aile hekimlerinin (AH) cogunlugu (%58,6) ‘hayir’ cevabini verdi (p=0.00). En sik karsilasilan agiz kanseri turu sorgulandiginda ‘bilmiyorum’ cevabini verenlerin cogunlugu (%93,8) AH’ydi. ‘Hastanizin oral mukozasinda normalden farkli bir gorunum fark ettiginizde hastanizi hangi bolume yonlendirirsiniz?’ sorusuna %80 oraninda ‘KBB’yaniti alindi. Yuksek mortalite ve morbidite oranina sahip olan agiz kanserlerinin erken teshisinde en buyuk rol hekimlere dusmektedir. Bu anket calismasinin sonuclari oral kanserlerle ilgili tip hekimlerinin farkindaliklarinin artirilmasi gerektigini ortaya koymustur.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"36 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128537069","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dis hekimligi ogrencilerinin malign lezyonlar hakkinda farkindaliklari, erken tani acisindan oldukca onemlidir. Bu calismanin amaci; uc farkli dis hekimligi fakultesinde ogrencilerin panoramik radyografilerde lezyonlarin radyografik ozelliklerini degerlendirmesiyle, malignite belirleme konusunda bilgi duzeylerini arastirmaktir. Calisma icin histopatolojik olarak tanisi konulmus uc malign, bir benign tumor ve uc odontojenik kist vakasinin panoramik radyografileri, 4. ve 5. siniftaki 180 ogrenci tarafindan degerlendirildi. Ogrenciler her bir goruntu icin dokuz kapali uclu soruya cevap verdi. Sorularin dogru cevaplari uc uzman klinisyen tarafindan ortak gorus ile belirlendi. Ogrencilerin dogru cevapladiklari her parametre +1 olarak skorlandi ve veriler tanimlayici istatistikler, kikare, bagimsiz orneklem t testi ve ANOVA testiyle analiz edildi (SPSS v22.0). En yuksek dogruluk orani kok rezorpsiyonu varligi (%90,8), en dusuk dogruluk orani lezyon seklinin(%62,2) degerlendirilmesinde goruldu. 5. sinif ogrencileri lezyon sinirlari (p=0,005) ve kok rezorpsiyonu varligini (p=0,004) anlamli olcude daha yuksek oranda belirlerken, ekspansiyon varligini belirlemede 4. sinif ogrencileri anlamli derecede daha dogru cevapladi(p=0,018). Lezyon karakterinin belirlenmesinde dogruluk orani %64 olarak tespit edildi ve ogrencilerin dogru degerlendirme oranlari malign lezyonlar icin %53,6 iken benign lezyonlar icin %74,3 olarak tespit edildi. Dogru degerlendirme oranlarina gore siniflar arasinda (p=0,861) ve fakulteler arasinda anlamli fark olmadigi goruldu(p=0,872). Panoramik radyografi cenelerin degerlendirilmesi icin sik kullanilan goruntuleme yontemlerindendir ve malign-benign lezyonlarin on tanisi icin dikkatli incelenmesi gerekmektedir. Bulgular isiginda dis hekimligi lisans egitiminin lezyonlarin radyografik degerlendirmesinde onemli katki sagladigi gorulmektedir. Fakat ogrencilerin erken tani pratiklerinin artirilabilmesi icin oral malignitelerle ilgili daha kapsamli egitim programlarinin faydali olacagi dusunulmektedir.
牙科学生对恶性病变的认识对于早期诊断非常重要。本研究旨在通过评估全景X光片上病变的影像学特征,调查三个不同牙科学院的学生对恶性病变检测的了解程度。180 名四年级和五年级学生对经组织病理学诊断的三个恶性肿瘤、一个良性肿瘤和三个牙源性囊肿的全景X光片进行了评估。学生们针对每张图片回答了九个封闭式问题。正确答案由三位临床专家共同确定。学生正确回答的每个参数都被记为 +1 分,数据分析采用描述性统计、卡方检验、独立样本 t 检验和方差分析检验(SPSS v22.0)。结果表明,评估是否存在焦炭吸收的准确率最高(90.8%),评估病变类型的准确率最低(62.2%)。五年级学生在确定病变边缘(p=0.005)和是否存在焦炭吸收(p=0.004)方面的准确率明显更高,而四年级学生在确定是否存在膨胀方面的准确率明显更高(p=0.018)。学生判断病变性质的准确率为 64%,对恶性病变的正确评价率为 53.6%,对良性病变的正确评价率为 74.3%。年级之间(P=0.861)和院系之间(P=0.872)无明显差异。全景放射摄影是评估颌骨最常用的成像方式之一,在诊断恶性和良性病变时应仔细检查。从上述研究结果来看,口腔医学的本科教育对病变的放射学评估有很大帮助。然而,更全面的口腔恶性肿瘤培训课程将有利于增加学生的早期诊断实践。
{"title":"Malign ve Benign Kemik Lezyonlarının Radyografik Değerlendirmesinde Diş Hekimliği Öğrencilerinin Bilgi Düzeyleri","authors":"Derya İçöz, Derya Yıldırım, Esra Yeşilova","doi":"10.20515/OTD.769117","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.769117","url":null,"abstract":"Dis hekimligi ogrencilerinin malign lezyonlar hakkinda farkindaliklari, erken tani acisindan oldukca onemlidir. Bu calismanin amaci; uc farkli dis hekimligi fakultesinde ogrencilerin panoramik radyografilerde lezyonlarin radyografik ozelliklerini degerlendirmesiyle, malignite belirleme konusunda bilgi duzeylerini arastirmaktir. Calisma icin histopatolojik olarak tanisi konulmus uc malign, bir benign tumor ve uc odontojenik kist vakasinin panoramik radyografileri, 4. ve 5. siniftaki 180 ogrenci tarafindan degerlendirildi. Ogrenciler her bir goruntu icin dokuz kapali uclu soruya cevap verdi. Sorularin dogru cevaplari uc uzman klinisyen tarafindan ortak gorus ile belirlendi. Ogrencilerin dogru cevapladiklari her parametre +1 olarak skorlandi ve veriler tanimlayici istatistikler, kikare, bagimsiz orneklem t testi ve ANOVA testiyle analiz edildi (SPSS v22.0). En yuksek dogruluk orani kok rezorpsiyonu varligi (%90,8), en dusuk dogruluk orani lezyon seklinin(%62,2) degerlendirilmesinde goruldu. 5. sinif ogrencileri lezyon sinirlari (p=0,005) ve kok rezorpsiyonu varligini (p=0,004) anlamli olcude daha yuksek oranda belirlerken, ekspansiyon varligini belirlemede 4. sinif ogrencileri anlamli derecede daha dogru cevapladi(p=0,018). Lezyon karakterinin belirlenmesinde dogruluk orani %64 olarak tespit edildi ve ogrencilerin dogru degerlendirme oranlari malign lezyonlar icin %53,6 iken benign lezyonlar icin %74,3 olarak tespit edildi. Dogru degerlendirme oranlarina gore siniflar arasinda (p=0,861) ve fakulteler arasinda anlamli fark olmadigi goruldu(p=0,872). Panoramik radyografi cenelerin degerlendirilmesi icin sik kullanilan goruntuleme yontemlerindendir ve malign-benign lezyonlarin on tanisi icin dikkatli incelenmesi gerekmektedir. Bulgular isiginda dis hekimligi lisans egitiminin lezyonlarin radyografik degerlendirmesinde onemli katki sagladigi gorulmektedir. Fakat ogrencilerin erken tani pratiklerinin artirilabilmesi icin oral malignitelerle ilgili daha kapsamli egitim programlarinin faydali olacagi dusunulmektedir.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126992723","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu derlemede Kostmann Sendromu tanisi konulurken dis hekimlerinin oneminin sunulmasi amaclandi. Notrofiller akut enflamatuar yanitta ve bakteriyel enfeksiyonlara karsi konak savunmasinda kritik bir rol oynayan ve fagositoz yapan hucrelerdir. Notropeni mutlak notrofil sayisinin 1500 / mm3’un altina inmesi durumunda kullanilan terimdir. Mutlak notrofil sayisi < 200 / mm3 oldugunda Kostmann sendromu olarak tanimlanir. Periferik yaymada monositoz ve eozinofili gozlenir. Kemik iligi incelemesinde promyelosit veya myelosit asamasinda ‘maturasyon arresti’ tani koydurucudur. Prevalansi 12 / 1000000, kadin/erkek gorulme orani esittir. Genellikle otozomal resesif gecis gostermekle birlikte otozomal dominant gecis veya spontan mutasyonlarin bir sonucu olarak da kalitilabilir. Sitogenetik degisikliklerin varliginda ise bu hastalarda myelodisplastik sendrom (MDS) ve akut myeloid losemi (AML) gorulme riski vardir. Ciddi konjenital notropeni periodontal hastaliklar icin risk faktorudur, hastaligin siddeti arttikca periodonsiyumdaki yikimin siddeti de artar. Kostmann sendromunda her iki dentisyonda gorulen siddetli ve yaygin dis eti iltihabi, dis eti cekilmesi, apikal abse, dislerde mobilite, alveoler kemik kaybi ve erken dis kaybi gibi oral belirtilerle sik karsilasilir. Enflamasyon belirtisi olmadan beyaz ya da grimsi yuzeyli, tekrarlayan, agrili oral ulserasyonlar yaygin olarak gozlenebilmekte hatta hastaligin tek major belirtisi olabilmektedir. Ayrica bu hastalarda gecirilen ciddi enfeksiyonlarin sebep oldugu generalize mine hipoplazisi de gorulebilir. Agiz-dis ve cevre dokularinda gorulen ve nedeni aciklanamayan patolojik durumlar, ciddi konjenital notropenisi olan hastalarda siklikla gozlenir hatta ortaya cikan ilk belirtiler olabilir bu yuzden dikkat gosterilmelidir. Notrofil ile iliskili hastaliklarin tanisinda dis hekimlerinin onemli bir rolu oldugu aciktir.
{"title":"Kostmann Sendromu ve Ağız İçi Bulguları","authors":"Cânan Özdemir, S. Çalışkan","doi":"10.20515/OTD.771622","DOIUrl":"https://doi.org/10.20515/OTD.771622","url":null,"abstract":"Bu derlemede Kostmann Sendromu tanisi konulurken dis hekimlerinin oneminin sunulmasi amaclandi. Notrofiller akut enflamatuar yanitta ve bakteriyel enfeksiyonlara karsi konak savunmasinda kritik bir rol oynayan ve fagositoz yapan hucrelerdir. Notropeni mutlak notrofil sayisinin 1500 / mm3’un altina inmesi durumunda kullanilan terimdir. Mutlak notrofil sayisi < 200 / mm3 oldugunda Kostmann sendromu olarak tanimlanir. Periferik yaymada monositoz ve eozinofili gozlenir. Kemik iligi incelemesinde promyelosit veya myelosit asamasinda ‘maturasyon arresti’ tani koydurucudur. Prevalansi 12 / 1000000, kadin/erkek gorulme orani esittir. Genellikle otozomal resesif gecis gostermekle birlikte otozomal dominant gecis veya spontan mutasyonlarin bir sonucu olarak da kalitilabilir. Sitogenetik degisikliklerin varliginda ise bu hastalarda myelodisplastik sendrom (MDS) ve akut myeloid losemi (AML) gorulme riski vardir. Ciddi konjenital notropeni periodontal hastaliklar icin risk faktorudur, hastaligin siddeti arttikca periodonsiyumdaki yikimin siddeti de artar. Kostmann sendromunda her iki dentisyonda gorulen siddetli ve yaygin dis eti iltihabi, dis eti cekilmesi, apikal abse, dislerde mobilite, alveoler kemik kaybi ve erken dis kaybi gibi oral belirtilerle sik karsilasilir. Enflamasyon belirtisi olmadan beyaz ya da grimsi yuzeyli, tekrarlayan, agrili oral ulserasyonlar yaygin olarak gozlenebilmekte hatta hastaligin tek major belirtisi olabilmektedir. Ayrica bu hastalarda gecirilen ciddi enfeksiyonlarin sebep oldugu generalize mine hipoplazisi de gorulebilir. Agiz-dis ve cevre dokularinda gorulen ve nedeni aciklanamayan patolojik durumlar, ciddi konjenital notropenisi olan hastalarda siklikla gozlenir hatta ortaya cikan ilk belirtiler olabilir bu yuzden dikkat gosterilmelidir. Notrofil ile iliskili hastaliklarin tanisinda dis hekimlerinin onemli bir rolu oldugu aciktir.","PeriodicalId":409672,"journal":{"name":"Osmangazi Journal of Medicine","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2020-09-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130566224","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}