Pub Date : 2022-10-19DOI: 10.30910/turkjans.1129495
Durdane Mart
Bu araştırma Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde 2012 ve 2013 yıllarında yürütülmüştür. Dört nohut çeşidinde (İnci, Hasanbey, Seçkin, Aydın) kimyasal uygulamaların (Thidiazuron, thephon+Cyclanilide+Thidiazuron, Glyphosate, Ethephon+Cyclanilide) ve farklı ekim zamanlarının (kış ve erken ilkbahar) agronomik özellikler verim ve çimlenme üzerine etkileri araştırılmıştır. Kışlık ekimde bitki başına en fazla bakla ve tohum sayısı (sırasıyla 79,78-83,52) Aydın çeşidinin Ethephon+cyclanilide uygulamasında olurken, bitki başına en düşük bakla ve tohum sayısı (47,12 -52,5 ve 47,28-49,5 sırasıyla) Seçkin ve Hasanbey çeşitlerinin kontrol gruplarında bulunmuştur. Dolu bakla sayısı kontrol grubunda (Hasanbey) 41,96 ile Ethephon+siklanilid (Aydın) uygulamasında 68,99 arasında değişmiştir.
{"title":"Kışlık ve Yazlık Ekilen Bazı Nohut Çeşitlerine Kimyasal Uygulamaların Etkisi","authors":"Durdane Mart","doi":"10.30910/turkjans.1129495","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1129495","url":null,"abstract":"Bu araştırma Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde 2012 ve 2013 yıllarında yürütülmüştür. Dört nohut çeşidinde (İnci, Hasanbey, Seçkin, Aydın) kimyasal uygulamaların (Thidiazuron, thephon+Cyclanilide+Thidiazuron, Glyphosate, Ethephon+Cyclanilide) ve farklı ekim zamanlarının (kış ve erken ilkbahar) agronomik özellikler verim ve çimlenme üzerine etkileri araştırılmıştır. \u0000Kışlık ekimde bitki başına en fazla bakla ve tohum sayısı (sırasıyla 79,78-83,52) Aydın çeşidinin Ethephon+cyclanilide uygulamasında olurken, bitki başına en düşük bakla ve tohum sayısı (47,12 -52,5 ve 47,28-49,5 sırasıyla) Seçkin ve Hasanbey çeşitlerinin kontrol gruplarında bulunmuştur. Dolu bakla sayısı kontrol grubunda (Hasanbey) 41,96 ile Ethephon+siklanilid (Aydın) uygulamasında 68,99 arasında değişmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127944385","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-19DOI: 10.30910/turkjans.1104959
Aslıhan SUR ARSLAN, Muhittin Zengin, Zehra Gökçe
Bu çalışmada üzüm çekirdeği tozu ve ununun lipofilik (ADEK) vitaminler, fitosteroller ayrıca besin madde kompozisyonlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Üzüm çekirdeği ve unu (yağı alınmış ve peletlenmiş) öğütüldükten ve toz haline getirildikten sonra analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre üzüm çekirdeği tozu ve ununda kuru madde, ham protein, ham yağ, ham selüloz ve ham kül değerleri sırasıyla % 91.48 ve 91.39; 19.11 ve 18.83; 6.80 ve 6.45; 4.43 ve 4.34; 6.71 ve 6.45 olarak belirlenmiştir. Üzüm çekirdeği tozu ve ununun vitamin içeriklerinde sırasıyla D3 vitamini 7.89 ve 7.63 μg/g, α-Tokoferol ise 28.26 ve 11.03 olarak tespit edilmiştir. Ergosterol, stigmasterol ve β-sitosterol gibi fitosterol içerikleri sırayla 2.76 ve 36.03; 2757.76 ve 214.03; 2951.33 ve 1631.10 μg/g olarak belirlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre üzüm çekirdeğinin besin madde bileşimleri, lipofilik vitamin (ADEK) ve fitosterol değerlerinin aynı ürünün (çekirdek) farklı kullanımlarına bağlı olarak değişiklik gösterebileceği kanısına varılmıştır.
{"title":"Üzüm çekirdeği tozu ve ununun lipofilik vitamin ve fitosterol içeriklerinin belirlenmesi","authors":"Aslıhan SUR ARSLAN, Muhittin Zengin, Zehra Gökçe","doi":"10.30910/turkjans.1104959","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1104959","url":null,"abstract":"Bu çalışmada üzüm çekirdeği tozu ve ununun lipofilik (ADEK) vitaminler, fitosteroller ayrıca besin madde kompozisyonlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Üzüm çekirdeği ve unu (yağı alınmış ve peletlenmiş) öğütüldükten ve toz haline getirildikten sonra analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre üzüm çekirdeği tozu ve ununda kuru madde, ham protein, ham yağ, ham selüloz ve ham kül değerleri sırasıyla % 91.48 ve 91.39; 19.11 ve 18.83; 6.80 ve 6.45; 4.43 ve 4.34; 6.71 ve 6.45 olarak belirlenmiştir. Üzüm çekirdeği tozu ve ununun vitamin içeriklerinde sırasıyla D3 vitamini 7.89 ve 7.63 μg/g, α-Tokoferol ise 28.26 ve 11.03 olarak tespit edilmiştir. Ergosterol, stigmasterol ve β-sitosterol gibi fitosterol içerikleri sırayla 2.76 ve 36.03; 2757.76 ve 214.03; 2951.33 ve 1631.10 μg/g olarak belirlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre üzüm çekirdeğinin besin madde bileşimleri, lipofilik vitamin (ADEK) ve fitosterol değerlerinin aynı ürünün (çekirdek) farklı kullanımlarına bağlı olarak değişiklik gösterebileceği kanısına varılmıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"83 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127973072","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-11DOI: 10.30910/turkjans.1101428
İlginç KİZİLPİNAR TEMİZER, Duygu Nur Çobanoğlu
Bee pollen contains many nutrients, including minerals. Elements are minor substances of bee pollen, they play a crucial role in identifying its quality. As a food supplement, concentrations of essential macro and microelements, and harmful trace elements have to be verified to determine its quality and safety. This study aimed to identify the element contents of bee pollens from different botanic sources. Firstly, we applied melissopalynological analysis to find the botanical origins of bee pollen samples. Then, it was determined the concentrations of 13 elements in the samples. Element concentration was measured by Inductively Coupled Plasma Mass Spectrometry (ICP-MS). Potassium (K) occurred at the highest concentrations in samples (8666.67-9623.33), followed by magnesium (Mg) (808.08-672.08), sodium (Na) (263.00-349.67), calcium (Ca) (261.33-294), iron (Fe) (96.00-110), Zn (33.77-57.00), Manganese (Mn) (20.15-33.85), Copper (Cu) (5.27-9.60), Nickel (Ni) (1.13-2.48), Chromium (Cr) (1.95-2.20), Selenium (Se) (0.72-1.03) and Cobalt (Co) (0-008) respectively as mg kg-1. Target hazard quotients (THQ), hazard index (HI), and recommended daily allowance (RDA) values were calculated with these results. Considering the THQ values, it was determined that the consumption of bee pollen was safe for adults, but not suitable for consumption by children. At the same time it was concluded from this study that bee pollen can be a good mineral source in terms of essential elements, K, Mg, Se, Mn, Na, Ca, Fe, Cu., and Cr
{"title":"Farklı Botanik Kaynaklı Arı Polenlerinin Element Analizi ile Değerlendirilmesi","authors":"İlginç KİZİLPİNAR TEMİZER, Duygu Nur Çobanoğlu","doi":"10.30910/turkjans.1101428","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1101428","url":null,"abstract":"Bee pollen contains many nutrients, including minerals. Elements are minor substances of bee pollen, they play a crucial role in identifying its quality. As a food supplement, concentrations of essential macro and microelements, and harmful trace elements have to be verified to determine its quality and safety. This study aimed to identify the element contents of bee pollens from different botanic sources. Firstly, we applied melissopalynological analysis to find the botanical origins of bee pollen samples. Then, it was determined the concentrations of 13 elements in the samples. Element concentration was measured by Inductively Coupled Plasma Mass Spectrometry (ICP-MS). Potassium (K) occurred at the highest concentrations in samples (8666.67-9623.33), followed by magnesium (Mg) (808.08-672.08), sodium (Na) (263.00-349.67), calcium (Ca) (261.33-294), iron (Fe) (96.00-110), Zn (33.77-57.00), Manganese (Mn) (20.15-33.85), Copper (Cu) (5.27-9.60), Nickel (Ni) (1.13-2.48), Chromium (Cr) (1.95-2.20), Selenium (Se) (0.72-1.03) and Cobalt (Co) (0-008) respectively as mg kg-1. Target hazard quotients (THQ), hazard index (HI), and recommended daily allowance (RDA) values were calculated with these results. Considering the THQ values, it was determined that the consumption of bee pollen was safe for adults, but not suitable for consumption by children. At the same time it was concluded from this study that bee pollen can be a good mineral source in terms of essential elements, K, Mg, Se, Mn, Na, Ca, Fe, Cu., and Cr","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126654348","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-10DOI: 10.30910/turkjans.1152899
Bengü Everest, A. Aker, Rabia UĞURLU EGE, Bahar Çiraci
Bir bölgenin ürünü diğer bölgelere göre ün kazanmış olabilir ve bu ün tüketiciler tarafından tercih sebebi olabilir. Bu durum tüketiciye güven verir ve ürün iç ve dış pazarlarda daha iyi koşullarda pazarlanabilir. Bunu sağlamanın yolu ise ürünlere coğrafi işaret almaktır. Bu bağlamda coğrafi işaretli ürün kavramının hem tüketici hem de üretici açısından farkındalığı önemlidir. Bu çalışmada Çanakkale ilindeki çiftçilerin coğrafi işaretli ürünlere ilişkin bilinçleri ele alınmıştır. Böylece Çanakkale ilindeki çiftçilerin coğrafi işaret kavramından haberdar olma durumları, bu konuya ilişkin eğitim alma istekleri, coğrafi işaret alma sürecinde rol alma istekleri ile bölgelerinin coğrafi işaretli ürünlerle ünlenip kırsal turizm faaliyetlerinin artırılması istekleri ortaya konmuştur. Elde edilen bulgulara göre çiftçilerin sadece %21,3’ü coğrafi işaretli ürünler hakkında detaylı bilgi sahibidir ve %71,9’u coğrafi işaretli ürün konusunda eğitim almak istemektedir.
{"title":"Çiftçilerin coğrafi işaretli ürünlere yönelik bilgi düzeyleri ile bilgilenme isteklerinin analizi: Çanakkale ili örneği","authors":"Bengü Everest, A. Aker, Rabia UĞURLU EGE, Bahar Çiraci","doi":"10.30910/turkjans.1152899","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1152899","url":null,"abstract":"Bir bölgenin ürünü diğer bölgelere göre ün kazanmış olabilir ve bu ün tüketiciler tarafından tercih sebebi olabilir. Bu durum tüketiciye güven verir ve ürün iç ve dış pazarlarda daha iyi koşullarda pazarlanabilir. Bunu sağlamanın yolu ise ürünlere coğrafi işaret almaktır. Bu bağlamda coğrafi işaretli ürün kavramının hem tüketici hem de üretici açısından farkındalığı önemlidir. Bu çalışmada Çanakkale ilindeki çiftçilerin coğrafi işaretli ürünlere ilişkin bilinçleri ele alınmıştır. Böylece Çanakkale ilindeki çiftçilerin coğrafi işaret kavramından haberdar olma durumları, bu konuya ilişkin eğitim alma istekleri, coğrafi işaret alma sürecinde rol alma istekleri ile bölgelerinin coğrafi işaretli ürünlerle ünlenip kırsal turizm faaliyetlerinin artırılması istekleri ortaya konmuştur. Elde edilen bulgulara göre çiftçilerin sadece %21,3’ü coğrafi işaretli ürünler hakkında detaylı bilgi sahibidir ve %71,9’u coğrafi işaretli ürün konusunda eğitim almak istemektedir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"2012 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121549879","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-10DOI: 10.30910/turkjans.1115351
Merve ŞİMŞEK GEYİK, Büşra Yazıcılar, Sinan Ata, Ismail Bezirganoglu
Zinc is a minor micronutrient that is also involved in carbohydrate, protein synthesis metabolisms. The present study was carried out to analyze in response to DNSA, proline, protein and MDA (Malondialdehit) responses in the form of zinc oxide nanoparticles (ZnO NPs) in Pisum sativum, for a period of 21st and 35th days. Two P. sativum (Maro Tarım and Kars) were used as the material in the presence of 0.8 ppm and 1.8 ppm ZnO nanoparticulate. The length and biomass of plants increased significantly upon ZnO NPs application. The activation of shoot and root length in two tested ecotypes was remarkably increased by ZnO. Accumulation of Zn increases in presence of 0.8 ppm Zn+ nanoparticle in P. sativum, which lower concentration more affected than higher concentration in terms of growth parameters. The amount of protein showed an increase, while those of DNSA and proline response to ZnO NPs in the higher concentration. However, there were significant differences between control and ZnO treatments in response to DNSA and proline. Malondialdehyde content displayed a gradual increase in leaf samples of P. sativum plants. The results suggest that lower application of ZnO NPs (0.8 ppm) could be promoted to the development process of plants and can be stimulated as a Zn regulator factor for crop physiological mechanisms.
{"title":"In vitro ZnO Nanopartikülleriyle Geliştirilmiş Bezelye (Pisum sativum L.) Fidelerinin Büyümesi","authors":"Merve ŞİMŞEK GEYİK, Büşra Yazıcılar, Sinan Ata, Ismail Bezirganoglu","doi":"10.30910/turkjans.1115351","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1115351","url":null,"abstract":"Zinc is a minor micronutrient that is also involved in carbohydrate, protein synthesis metabolisms. The present study was carried out to analyze in response to DNSA, proline, protein and MDA (Malondialdehit) responses in the form of zinc oxide nanoparticles (ZnO NPs) in Pisum sativum, for a period of 21st and 35th days. Two P. sativum (Maro Tarım and Kars) were used as the material in the presence of 0.8 ppm and 1.8 ppm ZnO nanoparticulate. The length and biomass of plants increased significantly upon ZnO NPs application. The activation of shoot and root length in two tested ecotypes was remarkably increased by ZnO. Accumulation of Zn increases in presence of 0.8 ppm Zn+ nanoparticle in P. sativum, which lower concentration more affected than higher concentration in terms of growth parameters. The amount of protein showed an increase, while those of DNSA and proline response to ZnO NPs in the higher concentration. However, there were significant differences between control and ZnO treatments in response to DNSA and proline. Malondialdehyde content displayed a gradual increase in leaf samples of P. sativum plants. The results suggest that lower application of ZnO NPs (0.8 ppm) could be promoted to the development process of plants and can be stimulated as a Zn regulator factor for crop physiological mechanisms.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"49 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121911125","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-09DOI: 10.30910/turkjans.1173478
Seda Gürün, Emine İKİKAT TÜMER
Günlük hayatımızda önemli bir yeri olan teknoloji ve internet kullanımı insanların zorunlu ya da lüks ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayarak dijital pazarlama kanallarının farklı yaş grupları tarafından kullanılabilir olmasına katkıda bulunmuştur. Bu çalışmada kuşakların telefon, bilgisayar ve tablet gibi mobil cihazları kullanımları ve bu cihazlar aracılığıyla internet alışverişi yapma durumlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Amaca uygun olarak Kahramanmaraş ilinde yaşayan kuşaklarla toplam 384 anket yapılmış ve elde edilen veriler tanımlayıcı istatistikler ve Lojistik Regresyon ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda akıllı telefon ile internet alışverişi yapma durumu üzerinde Z kuşağı, aile birey ve çocuk sayısının istatistiki olarak önemli olduğu saptanmıştır. Bilgisayar kullanarak internet alışverişi yapma durumu üzerinde Z ve Y kuşağı, ailedeki çocuk sayısı eğitim ve aylık 5000 TL ve üzerinde gelir düzeyine sahip olma durumu etkili iken tablet aracılığıyla internet alışverişi yapma durumu üzerinde cinsiyet ve eğitim değişkenleri önemli bulunmuştur. Teknolojinin günlük hayata yönelik olumlu etkisinden faydalanılması ve kuşaklar arasında teknolojik yeniliklere uyum konusunda büyük farklılıkların oluşmaması açısından dijital okuryazarlık projelerine tüm kuşakların dahil edilmesi gereklidir.
技术和互联网在我们的日常生活中占有重要地位，它们的使用促进了不同年龄组对数字营销渠道的使用，使人们能够满足其强制性或奢侈性需求。本研究旨在确定影响各代人使用手机、电脑和平板电脑等移动设备以及通过这些设备进行网络购物的因素。根据这一目的，研究人员向居住在卡赫拉曼马拉什省的几代人共发放了 384 份调查问卷，并通过描述性统计和逻辑回归对所获得的数据进行了分析。分析结果表明，Z 世代、家庭成员数量和子女数量对使用智能手机进行网络购物的影响具有统计学意义。研究发现，Z 世代和 Y 世代、家庭子女人数、教育程度和月收入水平在 5000 土耳其里拉或以上对使用电脑进行网络购物的影响具有统计学意义，而性别和教育程度变量对使用平板电脑进行网络购物的影响具有统计学意义。有必要将各代人都纳入数字扫盲项目，以受益于技术对日常生活的积极影响，并防止各代人在适应技术创新方面出现重大差异。
{"title":"KUŞAKLARIN MOBİL CİHAZ KULLANIMLARI VE İNTERNET ALIŞVERİŞLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER","authors":"Seda Gürün, Emine İKİKAT TÜMER","doi":"10.30910/turkjans.1173478","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1173478","url":null,"abstract":"Günlük hayatımızda önemli bir yeri olan teknoloji ve internet kullanımı insanların zorunlu ya da lüks ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayarak dijital pazarlama kanallarının farklı yaş grupları tarafından kullanılabilir olmasına katkıda bulunmuştur. Bu çalışmada kuşakların telefon, bilgisayar ve tablet gibi mobil cihazları kullanımları ve bu cihazlar aracılığıyla internet alışverişi yapma durumlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Amaca uygun olarak Kahramanmaraş ilinde yaşayan kuşaklarla toplam 384 anket yapılmış ve elde edilen veriler tanımlayıcı istatistikler ve Lojistik Regresyon ile analiz edilmiştir. \u0000Analiz sonucunda akıllı telefon ile internet alışverişi yapma durumu üzerinde Z kuşağı, aile birey ve çocuk sayısının istatistiki olarak önemli olduğu saptanmıştır. Bilgisayar kullanarak internet alışverişi yapma durumu üzerinde Z ve Y kuşağı, ailedeki çocuk sayısı eğitim ve aylık 5000 TL ve üzerinde gelir düzeyine sahip olma durumu etkili iken tablet aracılığıyla internet alışverişi yapma durumu üzerinde cinsiyet ve eğitim değişkenleri önemli bulunmuştur. Teknolojinin günlük hayata yönelik olumlu etkisinden faydalanılması ve kuşaklar arasında teknolojik yeniliklere uyum konusunda büyük farklılıkların oluşmaması açısından dijital okuryazarlık projelerine tüm kuşakların dahil edilmesi gereklidir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130612104","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-07DOI: 10.30910/turkjans.1177827
Turgut Di̇nçer, Sevgi Yilmaz
Aşırı kentleşme ve beraberinde getirdiği altyapı sorunları yağmur suyundan kaynaklı bir takım çevresel problemlere yol açmaktadır. Büyüyen ve gelişen kentlerimizde zamanla meydana gelen yoğun yapılaşma, beton, asfalt vb. gibi geçirimsiz yüzey miktarlarının artmasına ve yeşil alan gibi geçirimli yüzeylerin azalmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda ise yeryüzüne inen yağmur suları geçirimsiz yüzeyler tarafından emilemeyip yüzeysel akışa neden olmakta ve sonucunda sel, taşkın vb. gibi çevresel problemlere yol açmaktadır. Bu problemlere çözüm oluşturması sebebiyle dünya genelinde alternatif yaklaşımlara doğru bir eğilim olmaktadır. Bu yaklaşımlardan biride yeşil altyapı/düşük etkili gelişim bileşenleridir. Bu çalışmada yağmur suyunun meydana getirdiği sorunlara yeşil altyapı/düşük etkili gelişim bileşenleri gibi alternatif yaklaşımlarla çözüm üretilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda yapılaşmanın yaşandığı Malatya kent merkezinde, yağmur suyunun meydana getirdiği yüzeysel akışların belirlenmesi ve düşük etkili gelişim bileşenlerinin etkinliğinin değerlendirilmesi amacıyla süreç tabanlı bir yağmur suyu yönetim modeli SWMM (Storm Water Management Model) uygulanarak çeşitli simülasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Dört farklı düşük etkili gelişim bileşeninin; yeşil çatı (1), yağmur varilleri (2), geçirimli kaplamalar (3), ve yağmur bahçeleri (4), planlanan alanın uygun kısımlarına belirli oranlarda entegre edilmesiyle gerçekleştirilen simülasyon çalışmalarında toplam yüzeysel akışlarda; yeşil çatı sistemlerinin kullanılmasıyla %2.15, yağmur varilleri kullanılmasıyla %8.10 ve eşit oranda geçirimli kaplama sistemleri ve yağmur bahçeleri kullanılmasıyla ise her iki bileşen için %6.60 oranında bir düşüş meydana gelmiştir. Bütün bileşenler birbiriyle entegreli olarak kullanıldığında ise yağmur suyunun meydana getirdiği yüzeysel akışlar %22.20 oranında azalarak bu sistemlerin kentsel alanlarda geleneksel altyapı sistemlerine alternatif olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir.
{"title":"Yeşil Altyapı Sistemleri Kapsamında Yağmur Suyu Yönetimi: Malatya Kent Örneği","authors":"Turgut Di̇nçer, Sevgi Yilmaz","doi":"10.30910/turkjans.1177827","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1177827","url":null,"abstract":"Aşırı kentleşme ve beraberinde getirdiği altyapı sorunları yağmur suyundan kaynaklı bir takım çevresel problemlere yol açmaktadır. Büyüyen ve gelişen kentlerimizde zamanla meydana gelen yoğun yapılaşma, beton, asfalt vb. gibi geçirimsiz yüzey miktarlarının artmasına ve yeşil alan gibi geçirimli yüzeylerin azalmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda ise yeryüzüne inen yağmur suları geçirimsiz yüzeyler tarafından emilemeyip yüzeysel akışa neden olmakta ve sonucunda sel, taşkın vb. gibi çevresel problemlere yol açmaktadır. Bu problemlere çözüm oluşturması sebebiyle dünya genelinde alternatif yaklaşımlara doğru bir eğilim olmaktadır. Bu yaklaşımlardan biride yeşil altyapı/düşük etkili gelişim bileşenleridir. Bu çalışmada yağmur suyunun meydana getirdiği sorunlara yeşil altyapı/düşük etkili gelişim bileşenleri gibi alternatif yaklaşımlarla çözüm üretilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda yapılaşmanın yaşandığı Malatya kent merkezinde, yağmur suyunun meydana getirdiği yüzeysel akışların belirlenmesi ve düşük etkili gelişim bileşenlerinin etkinliğinin değerlendirilmesi amacıyla süreç tabanlı bir yağmur suyu yönetim modeli SWMM (Storm Water Management Model) uygulanarak çeşitli simülasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Dört farklı düşük etkili gelişim bileşeninin; yeşil çatı (1), yağmur varilleri (2), geçirimli kaplamalar (3), ve yağmur bahçeleri (4), planlanan alanın uygun kısımlarına belirli oranlarda entegre edilmesiyle gerçekleştirilen simülasyon çalışmalarında toplam yüzeysel akışlarda; yeşil çatı sistemlerinin kullanılmasıyla %2.15, yağmur varilleri kullanılmasıyla %8.10 ve eşit oranda geçirimli kaplama sistemleri ve yağmur bahçeleri kullanılmasıyla ise her iki bileşen için %6.60 oranında bir düşüş meydana gelmiştir. Bütün bileşenler birbiriyle entegreli olarak kullanıldığında ise yağmur suyunun meydana getirdiği yüzeysel akışlar %22.20 oranında azalarak bu sistemlerin kentsel alanlarda geleneksel altyapı sistemlerine alternatif olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"224 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122408673","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-05DOI: 10.30910/turkjans.1174465
Hakan İnci̇, Ersin Karakaya, Osman Topluk
Bu çalışmada, Bingöl ilinde yürütülen arıcılık faaliyetinin genel durumunu ve arıcıların sorunlarının belirlenerek, çözüme ilişkin önerilerin sunulması amaçlanmıştır. İyi bir arıcılık potansiyeline sahip olan Bingöl ilinde oransal örnekleme yöntemiyle anket yapılacak işletme sayısı 87 olarak belirlenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, “T testi”, “Anova” ve “Ki kare” analizlerinden faydalanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; arıcıların yaşlarının ortalaması 46,14 olarak ve arıcılık faaliyeti yapma süresinin ortalama 15,5 yıl olduğu belirlenmiştir. Ankete katılan arıcıların %62,8’inin gezginci arıcılık, %37,2’sinin ise sabit arıcılık yaptığı belirlenmiştir. Arıcıların mevcut kovan sayısı 219,5 adet ve kovan başı ortalama bal verimi 11,4 kg olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin kırsal ekonomik şartları ve var olan ekolojik zenginliği dikkate alındığında örgütlü, bilinçli ve sürdürülebilir arıcılığın mutlaka yaygınlaştırılıp geliştirilmesi gerekmektedir.
{"title":"Bingöl İli Arıcılık İşletmelerinin Yapısal Özellikleri","authors":"Hakan İnci̇, Ersin Karakaya, Osman Topluk","doi":"10.30910/turkjans.1174465","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1174465","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Bingöl ilinde yürütülen arıcılık faaliyetinin genel durumunu ve arıcıların sorunlarının belirlenerek, çözüme ilişkin önerilerin sunulması amaçlanmıştır. İyi bir arıcılık potansiyeline sahip olan Bingöl ilinde oransal örnekleme yöntemiyle anket yapılacak işletme sayısı 87 olarak belirlenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, “T testi”, “Anova” ve “Ki kare” analizlerinden faydalanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; arıcıların yaşlarının ortalaması 46,14 olarak ve arıcılık faaliyeti yapma süresinin ortalama 15,5 yıl olduğu belirlenmiştir. Ankete katılan arıcıların %62,8’inin gezginci arıcılık, %37,2’sinin ise sabit arıcılık yaptığı belirlenmiştir. Arıcıların mevcut kovan sayısı 219,5 adet ve kovan başı ortalama bal verimi 11,4 kg olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin kırsal ekonomik şartları ve var olan ekolojik zenginliği dikkate alındığında örgütlü, bilinçli ve sürdürülebilir arıcılığın mutlaka yaygınlaştırılıp geliştirilmesi gerekmektedir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"46 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128010995","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-05DOI: 10.30910/turkjans.1135534
Levend Coskuntuna, Kadir Erten, Fisun Koç
Bu araştırmada, farklı nem içeriğindeki toplam rasyon karışımı (TRK)’nın silolanmasının aerobik stabilite özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırmada aynı kompozisyona sahip farklı kuru madde içeriğinde (%45, %50, %55) 3 grup TRK oluşturulmuştur. 1. grup (%55 KM), 2. grup (%50 KM, 2,22 litre su), 3. grup (%45 KM, 4,44 litre) su ilavesi yapılmıştır. Su ilavesinden sonra yem örneklerinin yarısı taze olarak, diğer yarısı 30 gün silolandıktan sonra, aerobik stabilite testine tabi tutulmuşlardır. Aerobik stabilitenin 0., 12., 24., 48., 72. ve 120. saatlerinde örnekler üzerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Yem örneklerinde aerobik stabilite süresince termal kamera ile görüntüleme yapılmış ve elde edilen veriler ThermaCAM software programında değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda, TRK’nın KM içeriğinin aerobik stabilite üzerinde etkili bir faktör olduğu, %45 KM içeren TRK’larda sıcaklık artışının ve maya içeriğinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. TRK silolanmasının ise aerobik stabilite özelliklerini olumlu yönde etkiledi sonucuna varılmıştır.
{"title":"Toplam Rasyon Karışımının Silolanmasının Aerobik Stabilite Özellikleri Üzerine Etkisi","authors":"Levend Coskuntuna, Kadir Erten, Fisun Koç","doi":"10.30910/turkjans.1135534","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1135534","url":null,"abstract":"Bu araştırmada, farklı nem içeriğindeki toplam rasyon karışımı (TRK)’nın silolanmasının aerobik stabilite özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırmada aynı kompozisyona sahip farklı kuru madde içeriğinde (%45, %50, %55) 3 grup TRK oluşturulmuştur. 1. grup (%55 KM), 2. grup (%50 KM, 2,22 litre su), 3. grup (%45 KM, 4,44 litre) su ilavesi yapılmıştır. Su ilavesinden sonra yem örneklerinin yarısı taze olarak, diğer yarısı 30 gün silolandıktan sonra, aerobik stabilite testine tabi tutulmuşlardır. Aerobik stabilitenin 0., 12., 24., 48., 72. ve 120. saatlerinde örnekler üzerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Yem örneklerinde aerobik stabilite süresince termal kamera ile görüntüleme yapılmış ve elde edilen veriler ThermaCAM software programında değerlendirilmiştir. \u0000Araştırma sonucunda, TRK’nın KM içeriğinin aerobik stabilite üzerinde etkili bir faktör olduğu, %45 KM içeren TRK’larda sıcaklık artışının ve maya içeriğinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. TRK silolanmasının ise aerobik stabilite özelliklerini olumlu yönde etkiledi sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"63 1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128015203","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-10-04DOI: 10.30910/turkjans.1178046
Ömer Sözen, Tolga Karaköy, M. Öcal
Aksaray ekolojik koşullarında bazı kuru fasulye genotiplerinin tarımsal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 2020 ve 2021 yıllarında yürütülen çalışma, Aksaray il merkezine 20 km uzaklıkta bulunan Koçaş Tarım İşletmesi Müdürlüğünün deneme arazisinde kurulmuştur. Tescil edilmiş 5 adet kuru fasulye çeşidi ile Orta Kızılırmak Vadisi sınırlarında 2016-2019 yılları arasında yürütülen TAGEM projesi kapsamında seleksiyon sonucu seçilmiş 25 adet yerel kuru fasulye materyali olmak üzere 30 adet kuru fasulye genotipinin kullanıldığı çalışma tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Çalışmada kuru fasulye genotiplerinde bitki boyu (cm), ilk bakla yüksekliği, biyolojik verim, bitkide bakla sayısı, bitkide tane sayısı, bitkide tane verimi, yüz tane ağırlığı, baklada tane sayısı, biyolojik verim ve hasat indeksi gibi agronomik özellikler incelenmiştir. Yürütülen çalışma sonucunda kuru fasulye genotiplerinin incelenen agronomik özelliklerinden önemli ya da çok önemli derecede etkilendikleri ortaya konulmuştur. En yüksek bitkide tane verimi 41.06 g ile G-076 nolu genotipinden elde edilirken, en düşük bitkide tane verimi ise 5.71 g ile G-080/5 nolu genotipte görülmüştür.
{"title":"Aksaray Ekolojik Koşullarında Bazı Kuru Fasulye (Phaseolus vulgaris L.) Genotiplerinin Morfo-Agronomik Özelliklerinin Belirlenmesi","authors":"Ömer Sözen, Tolga Karaköy, M. Öcal","doi":"10.30910/turkjans.1178046","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1178046","url":null,"abstract":"Aksaray ekolojik koşullarında bazı kuru fasulye genotiplerinin tarımsal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 2020 ve 2021 yıllarında yürütülen çalışma, Aksaray il merkezine 20 km uzaklıkta bulunan Koçaş Tarım İşletmesi Müdürlüğünün deneme arazisinde kurulmuştur. Tescil edilmiş 5 adet kuru fasulye çeşidi ile Orta Kızılırmak Vadisi sınırlarında 2016-2019 yılları arasında yürütülen TAGEM projesi kapsamında seleksiyon sonucu seçilmiş 25 adet yerel kuru fasulye materyali olmak üzere 30 adet kuru fasulye genotipinin kullanıldığı çalışma tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Çalışmada kuru fasulye genotiplerinde bitki boyu (cm), ilk bakla yüksekliği, biyolojik verim, bitkide bakla sayısı, bitkide tane sayısı, bitkide tane verimi, yüz tane ağırlığı, baklada tane sayısı, biyolojik verim ve hasat indeksi gibi agronomik özellikler incelenmiştir. Yürütülen çalışma sonucunda kuru fasulye genotiplerinin incelenen agronomik özelliklerinden önemli ya da çok önemli derecede etkilendikleri ortaya konulmuştur. En yüksek bitkide tane verimi 41.06 g ile G-076 nolu genotipinden elde edilirken, en düşük bitkide tane verimi ise 5.71 g ile G-080/5 nolu genotipte görülmüştür.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"53 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123807720","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：