Pub Date : 2023-01-18DOI: 10.30910/turkjans.1101258
E. Uysal, M. Yi̇gi̇t, Vese Pakashti̇ca, H. Pınar
This study was conducted for molecular and morphological characterization of 28 local eggplant genotypes (so-called “Yamula” eggplant) collected from Kayseri province, 3 Kemer eggplant, and 1 Manisa eggplant genotype, commonly cultivated in Turkey. Molecular analyses were carried out with the use of 10 ISSR and SRAP primers and 30 morphological characteristics. Morphological analyses revealed the nearest genotypes as ERU 3006 - ERU 3007. The polymorphism ratio was identified as 77.36% and 73.72% with ISSR and SRAP markers, respectively. The 25 differenet characters selected from the UPOV description list were used for the morphological characterization of the accessions. While no variation was observed in “intensity of anthocyanin coloration in calyx”, the highest variation coefficient was calculated for “leaf color” and “leaf blade margin shape” (89.60% and 86.15%, respectively). When all plant parts were divided into groups, the highest variation belonged to leaf characteristics (Variation coefficient: 59.39%), followed by the plant stem and fruit characteristics (48.14% and 43.20%, respectively). Results showed that variations exist within Yamula and between Yamula and control genotypes. Present variations could be used in eggplant breeding programs. It was also concluded that regional genetic populations inhabit a wide eggplant genetic diversity which can be a good source for further breeding programs.
本研究对采自土耳其开塞利省的28个当地茄子基因型(所谓的“Yamula”茄子)、3个Kemer茄子和1个Manisa茄子基因型进行了分子和形态分析。利用10条ISSR和SRAP引物和30条形态特征进行分子分析。形态学分析表明,其基因型为ERU 3006 - ERU 3007。ISSR和SRAP标记的多态性比率分别为77.36%和73.72%。从UPOV描述表中选择25个不同的性状进行形态表征。“花青素在花萼中的显色强度”没有变化,但“叶片颜色”和“叶缘形状”的变异系数最高,分别为89.60%和86.15%。对各植物部位进行分组时,变异系数最高的是叶片特征(变异系数为59.39%),其次是茎和果实特征(变异系数分别为48.14%和43.20%)。结果表明,在亚穆拉内部和亚穆拉与对照基因型之间存在变异。目前的变异可用于茄子育种计划。区域遗传群体具有广泛的茄子遗传多样性,可以为进一步育种提供良好的资源。
{"title":"Molecular and Morphological Characterization of Turkish Local Eggplant (Solanum melongena L.) Populations","authors":"E. Uysal, M. Yi̇gi̇t, Vese Pakashti̇ca, H. Pınar","doi":"10.30910/turkjans.1101258","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1101258","url":null,"abstract":"This study was conducted for molecular and morphological characterization of 28 local eggplant genotypes (so-called “Yamula” eggplant) collected from Kayseri province, 3 Kemer eggplant, and 1 Manisa eggplant genotype, commonly cultivated in Turkey. Molecular analyses were carried out with the use of 10 ISSR and SRAP primers and 30 morphological characteristics. Morphological analyses revealed the nearest genotypes as ERU 3006 - ERU 3007. The polymorphism ratio was identified as 77.36% and 73.72% with ISSR and SRAP markers, respectively. The 25 differenet characters selected from the UPOV description list were used for the morphological characterization of the accessions. While no variation was observed in “intensity of anthocyanin coloration in calyx”, the highest variation coefficient was calculated for “leaf color” and “leaf blade margin shape” (89.60% and 86.15%, respectively). When all plant parts were divided into groups, the highest variation belonged to leaf characteristics (Variation coefficient: 59.39%), followed by the plant stem and fruit characteristics (48.14% and 43.20%, respectively). Results showed that variations exist within Yamula and between Yamula and control genotypes. Present variations could be used in eggplant breeding programs. It was also concluded that regional genetic populations inhabit a wide eggplant genetic diversity which can be a good source for further breeding programs.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"62 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131826866","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-18DOI: 10.30910/turkjans.1184069
Güçgeldi Bashi̇mov
Yaş meyveler dünya tarımsal ürün ticaretinde önemli bir yere sahiptir. Dünya yaş meyve üretiminde ve ticaretinde Avrupa ülkeleri ilk sıralarda yer almaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda Özbekistan da dünya yaş meyve ihracatında büyüyen önemli bir aktör olarak karşımıza çıkmaktadır. 2000’li yıllardan itibaren Özbekistan’da meyve üretim ve ihracatında çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Özellikle elma, üzüm ve kayısı üretimi ve ihracatında ciddi artışlar yaşanmıştır. Bu çalışmada Özbekistan’ın seçilmiş yaş meyve mahsullerinde (elma, üzüm, kayısı, kiraz ve şeftali) karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışma 2000-2020 dönemini kapsamakta olup, çalışmada kullanılan veriler FAO ve BM Comtrade veri tabanından derlenmiştir. Verilerin analizinde Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler indeksinden yararlanılmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda Özbekistan’ın ele alınan taze meyve mahsullerinin tamamında karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Özbekistan kayısı, kiraz, şeftali ve üzüm ihracatında yüksek karşılaştırmalı üstünlüğe sahipken, elma ihracatında ise zayıf karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. İhracat pazarı çeşitlendirilerek ve daha da yüksek kaliteli meyve çeşitleri pazara sunularak ülkenin ihracat performansı artırılabilir.
{"title":"Yaş Meyve İhracatında Karşılaştırmalı Üstünlüğün Ölçülmesi: Özbekistan Örneği","authors":"Güçgeldi Bashi̇mov","doi":"10.30910/turkjans.1184069","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1184069","url":null,"abstract":"Yaş meyveler dünya tarımsal ürün ticaretinde önemli bir yere sahiptir. Dünya yaş meyve üretiminde ve ticaretinde Avrupa ülkeleri ilk sıralarda yer almaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda Özbekistan da dünya yaş meyve ihracatında büyüyen önemli bir aktör olarak karşımıza çıkmaktadır. 2000’li yıllardan itibaren Özbekistan’da meyve üretim ve ihracatında çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Özellikle elma, üzüm ve kayısı üretimi ve ihracatında ciddi artışlar yaşanmıştır. Bu çalışmada Özbekistan’ın seçilmiş yaş meyve mahsullerinde (elma, üzüm, kayısı, kiraz ve şeftali) karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışma 2000-2020 dönemini kapsamakta olup, çalışmada kullanılan veriler FAO ve BM Comtrade veri tabanından derlenmiştir. Verilerin analizinde Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler indeksinden yararlanılmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda Özbekistan’ın ele alınan taze meyve mahsullerinin tamamında karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Özbekistan kayısı, kiraz, şeftali ve üzüm ihracatında yüksek karşılaştırmalı üstünlüğe sahipken, elma ihracatında ise zayıf karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. İhracat pazarı çeşitlendirilerek ve daha da yüksek kaliteli meyve çeşitleri pazara sunularak ülkenin ihracat performansı artırılabilir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115186795","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-18DOI: 10.30910/turkjans.1199203
Mansur HAKAN EROL, Rüştü Hatipoğlu
Bu araştırmada farklı tütün çeşitlerinde çimlenme performansı üzerine farklı ışıklanma sürelerinin etkileri araştırılmıştır. Araştırmada Ege bölgesi tütünlerinden Akhisar 97, İzmir Özbaş, Birlik 124 ve Birlik 128 olmak üzere 4 çeşit test edilmiştir. Tütün tohumları in vitro koşullarda 24 saat aydınlık, 16 saat aydınlık ve 24 saat karanlık koşullarında tutulmuştur. Çimlenme hızı, çimlenme gücü ve ortalama çimlenme süresi parametreleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlara göre, en yüksek çimlenme hızı 24 saat aydınlık uygulamasında %81.6 ile Akhisar 97 çeşidinde, en düşük oran ise 24 saat karanlık uygulamasında %0 ile Birlik 124 çeşidinde elde edilmiştir. Çimlenme gücü parametresinde en yüksek oran 24 saat aydınlık uygulamasında %88.8 ile Birlik 128 çeşidinde, en düşük oran ise 24 saat karanlık uygulamasında Özbaş çeşidinde %51.2 olarak gerçekleşmiştir. Ortalama çimlenme süresi açısından 24 saat aydınlık uygulamasında 5.2 gün ile Akhisar 97 çeşidinde en kısa ve 24 saat karanlık uygulamasında 11.7 gün ile Birlik 124çeşidinde en uzun çimlenme süreleri elde edilmiştir. Genel olarak 24 saat aydınlık uygulamasında tüm çeşitlerde daha iyi sonuçlar alınmıştır.
{"title":"FARKLI IŞIKLANMA SÜRELERİNİN TÜTÜN ÇEŞİTLERİNİN ÇİMLENME PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİSİ","authors":"Mansur HAKAN EROL, Rüştü Hatipoğlu","doi":"10.30910/turkjans.1199203","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1199203","url":null,"abstract":"Bu araştırmada farklı tütün çeşitlerinde çimlenme performansı üzerine farklı ışıklanma sürelerinin etkileri araştırılmıştır. Araştırmada Ege bölgesi tütünlerinden Akhisar 97, İzmir Özbaş, Birlik 124 ve Birlik 128 olmak üzere 4 çeşit test edilmiştir. Tütün tohumları in vitro koşullarda 24 saat aydınlık, 16 saat aydınlık ve 24 saat karanlık koşullarında tutulmuştur. Çimlenme hızı, çimlenme gücü ve ortalama çimlenme süresi parametreleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlara göre, en yüksek çimlenme hızı 24 saat aydınlık uygulamasında %81.6 ile Akhisar 97 çeşidinde, en düşük oran ise 24 saat karanlık uygulamasında %0 ile Birlik 124 çeşidinde elde edilmiştir. Çimlenme gücü parametresinde en yüksek oran 24 saat aydınlık uygulamasında %88.8 ile Birlik 128 çeşidinde, en düşük oran ise 24 saat karanlık uygulamasında Özbaş çeşidinde %51.2 olarak gerçekleşmiştir. Ortalama çimlenme süresi açısından 24 saat aydınlık uygulamasında 5.2 gün ile Akhisar 97 çeşidinde en kısa ve 24 saat karanlık uygulamasında 11.7 gün ile Birlik 124çeşidinde en uzun çimlenme süreleri elde edilmiştir. Genel olarak 24 saat aydınlık uygulamasında tüm çeşitlerde daha iyi sonuçlar alınmıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"254 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133613143","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-15DOI: 10.30910/turkjans.1173552
Seda Gürün, Emine İKİKAT TÜMER, Sevilay Zekiye Kazanci
Bu çalışmada üreticilerin yenilikleri benimseme düzeylerine göre süt sığırcılığı faaliyetlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2020 yılında Kahramanmaraş ilinde faaliyet gösteren 100 süt sığırcılığı işletme sahipleri ile yüz yüze anket yapılmıştır. Araştırma bölgesinde üreticiler yeniliği yüksek düzeyde, orta düzeyde, düşük düzeyde benimseyen/gelenekçi yapıya bağlı kalan olmak üzere üç grupta incelenmiş olup çiftçilerle yapılan anketlerden elde edilen veriler tanımlayıcı istatiklerle ve Anova (F testi) ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre yeniliğin benimsenme düzeyi ile üreticilerin gelir düzeyi, süt sığırcılığı tecrübe süresi, günlük süt verimi ve toplam inek varlığı arasında istatistiki olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Gelenekçi yapıdaki üreticilerin inek varlığının artmasına rağmen günlük süt verimlerinde oransal artış olmadığı, yeniliği yüksek ve orta düzeyde benimseyen çiftçilere göre eğitim ve gelir düzeylerinin daha düşük olduğu ayrıca danışmanlık hizmetinden faydalanmadıkları, süt sığırcılığı konusunda eğitimlere katılma oranlarının da çok düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Üretim aşamasından pazarlama aşamasına kadar ve özellikle yüksek süt veriminin sağlanabilmesi amacıyla yeniliklerin gelenekçi yapıdaki çiftçiler tarafından benimsenme oranının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması önemlidir. Yeniliği yüksek ve orta düzeyde benimseyenlerin ise mevcut teknolojik imkanları daha fazla kullanmaları sağlanmalıdır.
{"title":"YENİLİKLERİN BENİMSENME DÜZEYİNE GÖRE ÜRETİCİLERİN SÜT SIĞIRCILIĞI FAALİYETLERİ","authors":"Seda Gürün, Emine İKİKAT TÜMER, Sevilay Zekiye Kazanci","doi":"10.30910/turkjans.1173552","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1173552","url":null,"abstract":"Bu çalışmada üreticilerin yenilikleri benimseme düzeylerine göre süt sığırcılığı faaliyetlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2020 yılında Kahramanmaraş ilinde faaliyet gösteren 100 süt sığırcılığı işletme sahipleri ile yüz yüze anket yapılmıştır. Araştırma bölgesinde üreticiler yeniliği yüksek düzeyde, orta düzeyde, düşük düzeyde benimseyen/gelenekçi yapıya bağlı kalan olmak üzere üç grupta incelenmiş olup çiftçilerle yapılan anketlerden elde edilen veriler tanımlayıcı istatiklerle ve Anova (F testi) ile analiz edilmiştir.\u0000Analiz sonuçlarına göre yeniliğin benimsenme düzeyi ile üreticilerin gelir düzeyi, süt sığırcılığı tecrübe süresi, günlük süt verimi ve toplam inek varlığı arasında istatistiki olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Gelenekçi yapıdaki üreticilerin inek varlığının artmasına rağmen günlük süt verimlerinde oransal artış olmadığı, yeniliği yüksek ve orta düzeyde benimseyen çiftçilere göre eğitim ve gelir düzeylerinin daha düşük olduğu ayrıca danışmanlık hizmetinden faydalanmadıkları, süt sığırcılığı konusunda eğitimlere katılma oranlarının da çok düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Üretim aşamasından pazarlama aşamasına kadar ve özellikle yüksek süt veriminin sağlanabilmesi amacıyla yeniliklerin gelenekçi yapıdaki çiftçiler tarafından benimsenme oranının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması önemlidir. Yeniliği yüksek ve orta düzeyde benimseyenlerin ise mevcut teknolojik imkanları daha fazla kullanmaları sağlanmalıdır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129475268","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-10DOI: 10.30910/turkjans.1175786
Tuba Türkoğlu, Gulcin Beker Akbulut
As in many countries around the world, the pandemic caused by the SARS-CoV-2 virus caused mandatory quarantine in our country. Social isolation, one of the proposed practices to curb the spread of the disease; caused psychological repercussions, such as fear, depression and stress. This study evaluated the role of keeping and growing plants at home during the quarantine period as a result of the COVID-19 outbreak. This survey study; with behavioral, social and demographic variables in mind, it enabled an assessment of the emotional effects of growing ornamental plants on human beings. 558 people took part in the survey. Analyses of the data received in the study were conducted through the SPSS (Statistical Program in Social Sciences) 26 program. The level of meaningfulness for comparison tests was taken as (p) 0.05. Cronbach Alpha (α) is calculated at 0.954. The AVE value in the study was calculated to be 0.517 and the CR to be 0.973, and the questionnaire used appears to be valid and reliable. Depending on the data collected from survey participants, the result was that growing ornamental plants, especially during the pandemic period, felt good and positively affected mental health.
与世界上许多国家一样,由SARS-CoV-2病毒引起的大流行在我国引起了强制隔离。社会隔离是遏制疾病传播的建议做法之一;造成心理上的影响,如恐惧、抑郁和压力。本研究评估了因COVID-19爆发而在隔离期间在家中保存和种植植物的作用。本调查研究;考虑到行为、社会和人口变量,它能够评估种植观赏植物对人类的情感影响。558人参与了这项调查。通过SPSS (Statistical Program in Social Sciences) 26程序对研究中收到的数据进行分析。比较检验的显著性水平为(p) 0.05。Cronbach Alpha (α)计算值为0.954。计算出本研究的AVE值为0.517,CR为0.973,使用的问卷有效可靠。根据从调查参与者那里收集的数据,结果是种植观赏植物,特别是在大流行期间,感觉良好,并对心理健康产生积极影响。
{"title":"The Emotional Effects of Growing Ornamental Plants on People in the Pandemic Process","authors":"Tuba Türkoğlu, Gulcin Beker Akbulut","doi":"10.30910/turkjans.1175786","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1175786","url":null,"abstract":"As in many countries around the world, the pandemic caused by the SARS-CoV-2 virus caused mandatory quarantine in our country. Social isolation, one of the proposed practices to curb the spread of the disease; caused psychological repercussions, such as fear, depression and stress. This study evaluated the role of keeping and growing plants at home during the quarantine period as a result of the COVID-19 outbreak. This survey study; with behavioral, social and demographic variables in mind, it enabled an assessment of the emotional effects of growing ornamental plants on human beings. 558 people took part in the survey. Analyses of the data received in the study were conducted through the SPSS (Statistical Program in Social Sciences) 26 program. The level of meaningfulness for comparison tests was taken as (p) 0.05. Cronbach Alpha (α) is calculated at 0.954. The AVE value in the study was calculated to be 0.517 and the CR to be 0.973, and the questionnaire used appears to be valid and reliable. Depending on the data collected from survey participants, the result was that growing ornamental plants, especially during the pandemic period, felt good and positively affected mental health.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"152 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125436587","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-29DOI: 10.30910/turkjans.1181434
Feridun Öztürk, H. Kiliç, Ersin Karakaya
Bu çalışma; Muş ili ve ilçelerin deki buğday yetiştiriciliği yapan işletmelerin mevcut durumunu analiz etmek ve karşılaştıkları sorunları belirleyerek çözüm önerileri getirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyali, Muş ili ve ilçelerinde ‘’Oransal Örnekleme Yöntemi’’ ile belirlenen 200 çiftçiyle 2020 yılı Ağustos-Eylül ve Ekim aylarında yüz yüze görüşmelerle doldurulmuş anket formlarından oluşmaktadır. İncelenen işletmelerde buğday üretimi için ayrılan ortalama alanın 95,6 da olduğu belirlenmiştir. İşletmeler ortalamasında ekim alanı içinde buğdayın ekiliş oranı %89,6 olarak hesaplanmıştır. İncelenen işletmelerde arazi büyüklüğüne bağlı olarak elde edilen buğday veriminin dekara 100 ile 600 kg arasında değiştiği ve işletmeler ortalamasında 261,45 kg/da olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda; incelenen işletmelerde buğdayın tamamına yakını (%88) kışlık olmakla birlikte çok düşük oranda yazlık ekim yapıldığı, buğday yetiştiriciliğinin ekolojik şartlara bağımlı, sınırlı pazarlama imkanı olan ve üretimin genellikle geleneksel yöntemlerle yapıldığı bir yapıda olduğu görülmüştür. Muş ilinde araştırmacı, yayımcı ve yetiştirici arasında kurulacak etkin bir koordinasyon ve eğitim sayesinde, üretici karlılığı ve verimin daha yüksek seviyelere çıkarılmasının mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
{"title":"MUŞ İLİ BUĞDAY ÜRETİMİNİN MEVCUT DURUM ANALİZİ","authors":"Feridun Öztürk, H. Kiliç, Ersin Karakaya","doi":"10.30910/turkjans.1181434","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1181434","url":null,"abstract":"Bu çalışma; Muş ili ve ilçelerin deki buğday yetiştiriciliği yapan işletmelerin mevcut durumunu analiz etmek ve karşılaştıkları sorunları belirleyerek çözüm önerileri getirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyali, Muş ili ve ilçelerinde ‘’Oransal Örnekleme Yöntemi’’ ile belirlenen 200 çiftçiyle 2020 yılı Ağustos-Eylül ve Ekim aylarında yüz yüze görüşmelerle doldurulmuş anket formlarından oluşmaktadır. İncelenen işletmelerde buğday üretimi için ayrılan ortalama alanın 95,6 da olduğu belirlenmiştir. İşletmeler ortalamasında ekim alanı içinde buğdayın ekiliş oranı %89,6 olarak hesaplanmıştır. İncelenen işletmelerde arazi büyüklüğüne bağlı olarak elde edilen buğday veriminin dekara 100 ile 600 kg arasında değiştiği ve işletmeler ortalamasında 261,45 kg/da olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda; incelenen işletmelerde buğdayın tamamına yakını (%88) kışlık olmakla birlikte çok düşük oranda yazlık ekim yapıldığı, buğday yetiştiriciliğinin ekolojik şartlara bağımlı, sınırlı pazarlama imkanı olan ve üretimin genellikle geleneksel yöntemlerle yapıldığı bir yapıda olduğu görülmüştür. Muş ilinde araştırmacı, yayımcı ve yetiştirici arasında kurulacak etkin bir koordinasyon ve eğitim sayesinde, üretici karlılığı ve verimin daha yüksek seviyelere çıkarılmasının mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130845477","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-28DOI: 10.30910/turkjans.1212647
Filiz Baysal
The objective of this work was to evaluate the growth and yield of the Azman banana (AAA, Cavendish subgroup) variety subjected to increasing planting densities. The trial was prepared using single (1.8 x 2.0 m), pair (1.2 x 1.2 x 2.0 m), and triangle (1.5 x 1.8 m) row planting systems. There was a significant difference in pseudostem length, pseudostem circumstance, leaf length, and leaf width with regard to different planting systems. Maximum pseudostem length was observed in the single row system (216.00 cm), but maximum pseudostem circumstance was observed in the triangular row system (64.00 cm). The influence of plant population on yield and yield attributing characters were markedly observed. According to the planting systems, single row planting had the highest bunch weight of 34.66 kg, while no statistical difference could be determined in pair and triangular row planting. When the parameters related to the fruit were examined, there was no statistical difference between planting systems in terms of hand and finger numbers, but a significant difference was found between finger length and diameter. At the end of the study, it is concluded that spacing of 1.2 x 1.2 x 2.0 m (pair row) gave higher total banana yield and economic profit than the spacing of 1.5 x 1.8 m (triangular row). However, longer and wider fruits were obtained in plant spacing 1.8 x 2.0 m (single row). Therefore, when calculated as the plant planted per decare and bunch weight, it was concluded that pair row planting can be recommended for banana growers.
{"title":"Effects of Different Planting Systems on Growth and Yield Parameters of ‘Azman’ Banana Variety","authors":"Filiz Baysal","doi":"10.30910/turkjans.1212647","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1212647","url":null,"abstract":"The objective of this work was to evaluate the growth and yield of the Azman banana (AAA, Cavendish subgroup) variety subjected to increasing planting densities. The trial was prepared using single (1.8 x 2.0 m), pair (1.2 x 1.2 x 2.0 m), and triangle (1.5 x 1.8 m) row planting systems. There was a significant difference in pseudostem length, pseudostem circumstance, leaf length, and leaf width with regard to different planting systems. Maximum pseudostem length was observed in the single row system (216.00 cm), but maximum pseudostem circumstance was observed in the triangular row system (64.00 cm). The influence of plant population on yield and yield attributing characters were markedly observed. According to the planting systems, single row planting had the highest bunch weight of 34.66 kg, while no statistical difference could be determined in pair and triangular row planting. When the parameters related to the fruit were examined, there was no statistical difference between planting systems in terms of hand and finger numbers, but a significant difference was found between finger length and diameter. \u0000At the end of the study, it is concluded that spacing of 1.2 x 1.2 x 2.0 m (pair row) gave higher total banana yield and economic profit than the spacing of 1.5 x 1.8 m (triangular row). However, longer and wider fruits were obtained in plant spacing 1.8 x 2.0 m (single row). Therefore, when calculated as the plant planted per decare and bunch weight, it was concluded that pair row planting can be recommended for banana growers.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121222472","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-27DOI: 10.30910/turkjans.1217331
Mine Köktürk, Ekrem Sulukan
Sulfoxaflor (SFX), zararlıları kontrol etmek için yaygın olarak kullanılan bir neonikotinoid insektisittir ve hedef olmayan organizmalar için risk oluşturmaktadır. Hedef olmayan canlılar üzerine toksik etkilere sahip olduğu bilinen bu insektisitin sucul canlılardaki etkileri tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmada sulfoxaflor insektisitinin zebra balığı embriyo ve larvalarında gelişimsel toksisitesi ve davranış üzerine etkileri araştırıldı. Zebra balığı embriyo-larvalarına 96 saat boyunca farklı dozlarda (1, 10 ve 50 ppm) sulfoxaflor maruz bırakılmış ve hayatta kalma oranı, koryondan çıkış oranı ve morfolojik değişiklikler gibi gelişimsel toksisite göstergesi olan parametreler incelendi. Ayrıca zebra balığı larvalarında 96.saatte davranış üzerine sulfoxaflorun etkileri locomotor akitive (toplam mesafe ve hız) ile belirlendi. Sonuçlar, SFX maruziyetinin embriyo koryondan çıkışında gecikmeye ve özellikle 50 ppm uygulama grubunda embriyo-larvalarda ölümlerinde önemli bir artışa yol açtığı belirlendi. SFX doza bağlı olarak farklı malformasyonlara (pericardial ödem, besin kesesi ödemi, omurga ve kuyruk deformasyonu, küçük göz oluşumu) neden olduğu gözlemlendi. SFX maruziyeti 96.saatte davranış testinde 50 ppm uygulama grubunda toplam mesafe ve hızın önemli oranda artarak larvalarda hiperaktiviteye sebep olduğu görüldü. Bu çalışma, sulfoxaflorun suda yaşayan organizmalar üzerindeki potansiyel toksik etkilerini değerlendirmek için veri sağlayacaktır.
{"title":"Neonikotinoid İnsektisit Sulfoxaflora Maruz Kalmanın Zebra Balığı Embriyo-Larvalarında Gelişimsel Süreçler ve Davranış Üzerine Etkileri","authors":"Mine Köktürk, Ekrem Sulukan","doi":"10.30910/turkjans.1217331","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1217331","url":null,"abstract":"Sulfoxaflor (SFX), zararlıları kontrol etmek için yaygın olarak kullanılan bir neonikotinoid insektisittir ve hedef olmayan organizmalar için risk oluşturmaktadır. Hedef olmayan canlılar üzerine toksik etkilere sahip olduğu bilinen bu insektisitin sucul canlılardaki etkileri tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmada sulfoxaflor insektisitinin zebra balığı embriyo ve larvalarında gelişimsel toksisitesi ve davranış üzerine etkileri araştırıldı. Zebra balığı embriyo-larvalarına 96 saat boyunca farklı dozlarda (1, 10 ve 50 ppm) sulfoxaflor maruz bırakılmış ve hayatta kalma oranı, koryondan çıkış oranı ve morfolojik değişiklikler gibi gelişimsel toksisite göstergesi olan parametreler incelendi. Ayrıca zebra balığı larvalarında 96.saatte davranış üzerine sulfoxaflorun etkileri locomotor akitive (toplam mesafe ve hız) ile belirlendi. Sonuçlar, SFX maruziyetinin embriyo koryondan çıkışında gecikmeye ve özellikle 50 ppm uygulama grubunda embriyo-larvalarda ölümlerinde önemli bir artışa yol açtığı belirlendi. SFX doza bağlı olarak farklı malformasyonlara (pericardial ödem, besin kesesi ödemi, omurga ve kuyruk deformasyonu, küçük göz oluşumu) neden olduğu gözlemlendi. SFX maruziyeti 96.saatte davranış testinde 50 ppm uygulama grubunda toplam mesafe ve hızın önemli oranda artarak larvalarda hiperaktiviteye sebep olduğu görüldü. Bu çalışma, sulfoxaflorun suda yaşayan organizmalar üzerindeki potansiyel toksik etkilerini değerlendirmek için veri sağlayacaktır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127437947","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-26DOI: 10.30910/turkjans.1112981
C. Bülbül, Inanc Soylu, Selcen Doğan, Sevilay Münire Gi̇rgi̇n, N. Mutlu
Several methods are available for use, to deliver the gene of interest into plants. Among these, Agrobacterium-mediated transformation utilizes binary vector systems to achieve the stable transformation of plants. Alas, this process is labor-intensive and time-consuming as several months are needed to obtain a true transgenic plant. Transient gene expression (e.g., vacuum-infiltration) systems were offered as an alternative over stable transformation, specifically to overcome time-related drawbacks. However, this method requires expensive equipment such as vacuum chambers. In this study, we report a vacuum-infiltration protocol for the transient expression of a reporter gene, modified green fluorescent protein (mGFP), in tomato seedling. With a basic experimental setup (including a custom-built growth chamber) with affordable equipment, we showed that the entire leaf can be infiltrated by applying a mere 200 millibar vacuum for 6 minutes, and thus the transient expression can be achieved in tomato plant, evidenced by PCR-based detection of the T-DNA, detection of mGFP both analytically with SDS-page analysis, and visually by the images acquired by fluorescence microscopy. Furthermore, different Agrobacterium tumefaciens strains were tested for their transformation efficiency, and we showed that LBA4404 was the most effective strain to use in the vacuum-assisted transient expression.
{"title":"An Affordable, Scalable, and Labor-less Experimental Setup for the Vacuum-assisted, Agrobacterium-mediated Transient Expression in Tomato (Solanum lycopersicum)","authors":"C. Bülbül, Inanc Soylu, Selcen Doğan, Sevilay Münire Gi̇rgi̇n, N. Mutlu","doi":"10.30910/turkjans.1112981","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1112981","url":null,"abstract":"Several methods are available for use, to deliver the gene of interest into plants. Among these, Agrobacterium-mediated transformation utilizes binary vector systems to achieve the stable transformation of plants. Alas, this process is labor-intensive and time-consuming as several months are needed to obtain a true transgenic plant. Transient gene expression (e.g., vacuum-infiltration) systems were offered as an alternative over stable transformation, specifically to overcome time-related drawbacks. However, this method requires expensive equipment such as vacuum chambers. In this study, we report a vacuum-infiltration protocol for the transient expression of a reporter gene, modified green fluorescent protein (mGFP), in tomato seedling. With a basic experimental setup (including a custom-built growth chamber) with affordable equipment, we showed that the entire leaf can be infiltrated by applying a mere 200 millibar vacuum for 6 minutes, and thus the transient expression can be achieved in tomato plant, evidenced by PCR-based detection of the T-DNA, detection of mGFP both analytically with SDS-page analysis, and visually by the images acquired by fluorescence microscopy. Furthermore, different Agrobacterium tumefaciens strains were tested for their transformation efficiency, and we showed that LBA4404 was the most effective strain to use in the vacuum-assisted transient expression.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"21 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126502497","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-16DOI: 10.30910/turkjans.1131613
Aybüke Kaya, D. Budak
The aim of this study was to investigate the use of renewable energy in agriculture and environmental sustainability. Data was obtained with a face to face survey from 120 farmers whom selected randomly from the districts of Hatay province. The Kolmogorov-Smirnov test was used to analyze whether the numerical variables fit the normal distribution or not. Kruskal-Wallis test was used for nonparametric data. The variables found to be significant in the Kruskal- Wallis test were interpreted by using the Mann-Whitney U test. It is found out that age, education level, farm size, total energy cost and income of farmers had a significant relation between groups. Also, differences were identified between farmers' opinions about the use of renewable energy sources and their agricultural practices. Energy is one of the most expensive inputs in agricultural production (especially in irrigation) in the region. The annual total energy amount of the farmers was ₺48.991,60. The total cost of energy affects farmers' information resources. Big farms have a high level of technology use. As a result, the importance of agriculture, energy, environmental protection and sustainability has been evaluated and related recommendations were developed for the region.
{"title":"Use of Renewable Energy in Agriculture in Terms of Sustainability: Hatay/Turkey Example","authors":"Aybüke Kaya, D. Budak","doi":"10.30910/turkjans.1131613","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1131613","url":null,"abstract":"The aim of this study was to investigate the use of renewable energy in agriculture and environmental sustainability. Data was obtained with a face to face survey from 120 farmers whom selected randomly from the districts of Hatay province. The Kolmogorov-Smirnov test was used to analyze whether the numerical variables fit the normal distribution or not. Kruskal-Wallis test was used for nonparametric data. The variables found to be significant in the Kruskal- Wallis test were interpreted by using the Mann-Whitney U test. It is found out that age, education level, farm size, total energy cost and income of farmers had a significant relation between groups. Also, differences were identified between farmers' opinions about the use of renewable energy sources and their agricultural practices. Energy is one of the most expensive inputs in agricultural production (especially in irrigation) in the region. The annual total energy amount of the farmers was ₺48.991,60. The total cost of energy affects farmers' information resources. Big farms have a high level of technology use. As a result, the importance of agriculture, energy, environmental protection and sustainability has been evaluated and related recommendations were developed for the region.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128932118","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}