Pub Date : 2023-02-15DOI: 10.30910/turkjans.1188052
Use of renewable energy resources might be the solution for electric power shortage in agricultural production. Wind turbines might be used in places with higher wind energy potential, such as coastline of the Marmara Sea and Tekirdağ Province. Generally, natural ventilation used in greenhouses is insufficient. Mechanical ventilation must be used in order to improve ventilation and achieve the desired levels. However, greenhouses are generally located on rural areas and mechanical ventilation cannot be used in such areas because the electricity supply system is not fully available. Wind turbines might be used to overcome this energy shortage in places where wind energy potential is promising. A 12 m2 pad area is needed for ventilation and cooling system to be installed in a high tunnel located in Tekirdağ Province on a 298 m2. A 0.2 kWh circulation pump must be used in this system to ensure water circulation. 4 x 0.75 kWh aspirator systems with 9500 m3h-1 flow rate will be used for providing forced ventilation. A 5 kWh wind turbine system supported with batteries will generate the energy required for the ventilation and cooling system.
利用可再生能源可能是解决农业生产中电力短缺的解决方案。风力涡轮机可以用在风能潜力较大的地方,比如马尔马拉海的海岸线和tekirdaul省。一般大棚采用的自然通风不足。为了改善通风并达到预期的水平,必须使用机械通风。然而,温室一般位于农村地区,由于电力供应系统不完全可用,因此不能在这些地区使用机械通风。在风能潜力巨大的地区,风力涡轮机可以用来克服这种能源短缺。位于tekirdaul省的一个298平方米的高隧道需要安装通风和冷却系统,需要12平方米的垫块面积。本系统必须使用0.2 kWh循环泵,以保证水循环。4 x 0.75 kWh吸气系统与9500 m3h-1流量将用于提供强制通风。由电池支持的5千瓦时风力涡轮机系统将产生通风和冷却系统所需的能量。
{"title":"YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDAN RÜZGAR ENERJİSİNİN SERALARDA İKLİM KOŞULLARININ SAĞLANMASINDA KULLANILMASI","authors":"","doi":"10.30910/turkjans.1188052","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1188052","url":null,"abstract":"Use of renewable energy resources might be the solution for electric power shortage in agricultural production. Wind turbines might be used in places with higher wind energy potential, such as coastline of the Marmara Sea and Tekirdağ Province. Generally, natural ventilation used in greenhouses is insufficient. Mechanical ventilation must be used in order to improve ventilation and achieve the desired levels. However, greenhouses are generally located on rural areas and mechanical ventilation cannot be used in such areas because the electricity supply system is not fully available. Wind turbines might be used to overcome this energy shortage in places where wind energy potential is promising. \u0000A 12 m2 pad area is needed for ventilation and cooling system to be installed in a high tunnel located in Tekirdağ Province on a 298 m2. A 0.2 kWh circulation pump must be used in this system to ensure water circulation. 4 x 0.75 kWh aspirator systems with 9500 m3h-1 flow rate will be used for providing forced ventilation. A 5 kWh wind turbine system supported with batteries will generate the energy required for the ventilation and cooling system.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"104 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132231893","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-15DOI: 10.30910/turkjans.1216599
Tuba Çeli̇k, M. İ. Odabaşioğlu, S. Gürsöz
Bu çalışma, yarı kurak iklim koşullarında iki farklı kuraklığa toleranslı asma anacı (110R ve 1103P) üzerine aşılı olarak yetiştirilen 4 adet sofralık üzüm çeşidinin (Red Globe, Barış, Hatun Parmağı, Horoz Karası) farklı göz düzeylerinden alınan odun çeliklerinin köklendirilmesiyle elde edilmiş bitkilerde vejetatif gelişimin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bağda kullanılan anaçların üzerine aşılanan çeşitlerden alınan çeliklere etkileri, çeşitlerin bu yönüyle birbirlerinden farklılıkları ve çelikle çoğaltmada kullanılmak üzere bağdan alınacak materyalin hangi boğum (göz) düzeyinden alınmasının daha uygun olacağı konularına açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgular; bağda kullanılan anaçların, bu anaçlara aşılı çeşitlerden alınıp çelikle çoğaltılan bitkilerin gelişimi üzerinde etkilerinin sınırlı olduğunu ancak çeşitlerin ve göz düzeylerinin incelenen özellikler üzerinde mutlak bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Genel olarak Red Globe çeşidinden alınan çeliklerle elde edilen bitkilerin vejetatif gelişimleri, incelenen diğer çeşitlere göre daha iyi bulunmuştur. Anaçlardan 1103P anacı çelik randımanını, 110R ise genç bitkilerde kök yaş ve kuru ağırlığını arttırması bakımından diğerinden daha iyi bulunmuştur. Bununla birlikte bağlardan çoğaltma için alınacak odun çeliklerinin, çubukların 7. ile 12. göz düzeyleri ve bunlar arasında kalan diğer göz düzeylerini içerecek şekilde alınmasının daha uygun olduğu belirlenmiştir.
{"title":"Kuraklığa Toleranslı Asma Anaçlarına Aşılı Sofralık Üzüm Çeşitlerinin Farklı Boğum (Göz) Düzeylerinden Alınan Çeliklerinden Elde Edilen Genç Bitkilerde Vejetatif Gelişme","authors":"Tuba Çeli̇k, M. İ. Odabaşioğlu, S. Gürsöz","doi":"10.30910/turkjans.1216599","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1216599","url":null,"abstract":"Bu çalışma, yarı kurak iklim koşullarında iki farklı kuraklığa toleranslı asma anacı (110R ve 1103P) üzerine aşılı olarak yetiştirilen 4 adet sofralık üzüm çeşidinin (Red Globe, Barış, Hatun Parmağı, Horoz Karası) farklı göz düzeylerinden alınan odun çeliklerinin köklendirilmesiyle elde edilmiş bitkilerde vejetatif gelişimin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bağda kullanılan anaçların üzerine aşılanan çeşitlerden alınan çeliklere etkileri, çeşitlerin bu yönüyle birbirlerinden farklılıkları ve çelikle çoğaltmada kullanılmak üzere bağdan alınacak materyalin hangi boğum (göz) düzeyinden alınmasının daha uygun olacağı konularına açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgular; bağda kullanılan anaçların, bu anaçlara aşılı çeşitlerden alınıp çelikle çoğaltılan bitkilerin gelişimi üzerinde etkilerinin sınırlı olduğunu ancak çeşitlerin ve göz düzeylerinin incelenen özellikler üzerinde mutlak bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Genel olarak Red Globe çeşidinden alınan çeliklerle elde edilen bitkilerin vejetatif gelişimleri, incelenen diğer çeşitlere göre daha iyi bulunmuştur. Anaçlardan 1103P anacı çelik randımanını, 110R ise genç bitkilerde kök yaş ve kuru ağırlığını arttırması bakımından diğerinden daha iyi bulunmuştur. Bununla birlikte bağlardan çoğaltma için alınacak odun çeliklerinin, çubukların 7. ile 12. göz düzeyleri ve bunlar arasında kalan diğer göz düzeylerini içerecek şekilde alınmasının daha uygun olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"79 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116836272","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-15DOI: 10.30910/turkjans.1201905
S. Çakmakçı, Deren TAHMAS KAHYAOĞLU
Bu araştırmada, Ardahan ili ve ilçelerindeki yerel üretici ve satıcılardan alınan 15 adet Ardahan Göbek Kaşarı peyniri örneğinin mikrobiyolojik, fizikokimyasal ve duyusal özelikleri araştırılmıştır. Peynirlerde kurumadde, yağ, asitlik, pH, tuz, kül, toplam protein ve olgunlaşma indeksi ortalama değerleri sırasıyla %58.81; %29.91; %0.76; 5.36; %2.16; %3.39; %25.04 ve 5.58 olarak bulunmuştur. Suda çözünen azot (SÇA), trikloroasetik asitte (TCA) çözünen azot ve fosfotungustik asitte (PTA) çözünen azot miktarları ortalama değerleri de sırasıyla %0.220; %0.160 ve %0.062 olarak bulunmuş, renk özelliklerinden L, a ve b değerleri ise sırasıyla 78.97; (-)5.54 ve (+)25.92 olarak tespit edilmiştir. Duyusal özelliklerden; renk ve görünüş, koku, tekstür, lezzet, yağlılık, tuzluluk ve genel kabul edilebilirlik ortalama puanları (en yüksek puan 9 olmak üzere) sırasıyla 7.65; 7.63; 7.35; 7.37; 8.54; 7.63 ve 7.52 olarak saptanmıştır. Laktik asit bakteri (LAB) (MRS agarda gelişen), LAB (M17 agarda gelişen), total aerobik mezofilik bakteri (TAMB), maya-küf, Staphlococcus aureus ve koliform bakteri sayıları ortalama olarak sırasıyla 5.05; 3.93; 6.31; 4.96; 2.49 ve
{"title":"Microbiological, Physicochemical and Sensory Properties of Ardahan Göbek Kaşar Cheese","authors":"S. Çakmakçı, Deren TAHMAS KAHYAOĞLU","doi":"10.30910/turkjans.1201905","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1201905","url":null,"abstract":"Bu araştırmada, Ardahan ili ve ilçelerindeki yerel üretici ve satıcılardan alınan 15 adet Ardahan Göbek Kaşarı peyniri örneğinin mikrobiyolojik, fizikokimyasal ve duyusal özelikleri araştırılmıştır. Peynirlerde kurumadde, yağ, asitlik, pH, tuz, kül, toplam protein ve olgunlaşma indeksi ortalama değerleri sırasıyla %58.81; %29.91; %0.76; 5.36; %2.16; %3.39; %25.04 ve 5.58 olarak bulunmuştur. Suda çözünen azot (SÇA), trikloroasetik asitte (TCA) çözünen azot ve fosfotungustik asitte (PTA) çözünen azot miktarları ortalama değerleri de sırasıyla %0.220; %0.160 ve %0.062 olarak bulunmuş, renk özelliklerinden L, a ve b değerleri ise sırasıyla 78.97; (-)5.54 ve (+)25.92 olarak tespit edilmiştir. Duyusal özelliklerden; renk ve görünüş, koku, tekstür, lezzet, yağlılık, tuzluluk ve genel kabul edilebilirlik ortalama puanları (en yüksek puan 9 olmak üzere) sırasıyla 7.65; 7.63; 7.35; 7.37; 8.54; 7.63 ve 7.52 olarak saptanmıştır. Laktik asit bakteri (LAB) (MRS agarda gelişen), LAB (M17 agarda gelişen), total aerobik mezofilik bakteri (TAMB), maya-küf, Staphlococcus aureus ve koliform bakteri sayıları ortalama olarak sırasıyla 5.05; 3.93; 6.31; 4.96; 2.49 ve","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"85 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129248024","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-14DOI: 10.30910/turkjans.1226360
Şanlıurfa ili göçer arıcılık faaliyetlerinin belirlenmesi amacıyla 2020 yılında anket çalışması yapılmıştır. Çalışmaya katılan 250 arıcının %54.4’ü ilkokul mezunu, arıcılığı tam zamanlı olarak yapanların oranı %88’dir. Arıcılıkta tecrübe süresi ortalama 18.98 yıldır. Arıcıların ortalama kovan sayısı 285 adet, bal üretimi 7475 kg, balmumu üretimi ise 83 kg olarak belirlenmiştir. Arıcıların sahip olduğu kovan sayısına göre elde ettikleri bal verimleri arasında fark bulunmuştur (P0.05). Arıcıların arıcılık tecrübesine göre elde ettikleri koloni başına bal veriminin azaldığı belirlenmiştir (P
{"title":"Şanlıurfa Arıcılarının Göçer Arıcılık Tercihleri ve Arıcılık Faaliyetleri","authors":"","doi":"10.30910/turkjans.1226360","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1226360","url":null,"abstract":"Şanlıurfa ili göçer arıcılık faaliyetlerinin belirlenmesi amacıyla 2020 yılında anket çalışması yapılmıştır. Çalışmaya katılan 250 arıcının %54.4’ü ilkokul mezunu, arıcılığı tam zamanlı olarak yapanların oranı %88’dir. Arıcılıkta tecrübe süresi ortalama 18.98 yıldır. Arıcıların ortalama kovan sayısı 285 adet, bal üretimi 7475 kg, balmumu üretimi ise 83 kg olarak belirlenmiştir. Arıcıların sahip olduğu kovan sayısına göre elde ettikleri bal verimleri arasında fark bulunmuştur (P0.05). Arıcıların arıcılık tecrübesine göre elde ettikleri koloni başına bal veriminin azaldığı belirlenmiştir (P","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"588 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115826132","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-12DOI: 10.30910/turkjans.1226848
Bu çalışmada, 5 farklı entomopatojen fungus izolatına (Beauveria varroe, Metarhizium robertsii, Purpureocillium lilacinum, Fusarium subglutinans 8A ve F. subglutinans 12A) ait saf kültür filtratlarının Tetranychus urticae Koch’nin ergin dişileri üzerinde lethal etkileri belirlenmiştir. Plastik petrilerde (9 cm) yaprak disk yöntemine göre hazırlanmış fasulye yapraklarına (4 cm) 20 yeni ergin birey aktarılmıştır. Her bir entomopatojen fungus izolatına ait saf kültür filtratları püskürtme yöntemiyle (4 bar) 10 sn süre ile ergin bireyleri içeren yaprak disklerin üzerine uygulanmıştır. Gözlemlere uygulamadan 24 saat sonra başlanarak 7. güne kadar devam edilmiştir. Denemeler her bir entomopatojen izolatına ait uygulama dozu için 5 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Kültür filtratları uygulandıktan 24 ve 96 saat sonra T. urticae erginlerinde meydana gelen ölüm oranları arasında fark olmadığı bulunmuştur (P˃ 0.05). Uygulamadan 5 gün sonra ise B. varroe, F. subglutinans 8A, F. subglutinans 12A ve P. lilacinum uygulamaları arasında fark olmadığı ve M. robertsii’nin (%36±3.67) diğer entomopatojen fungus izolatlarından (%59±3.31-66±3.67) istatistiki olarak farklı olduğu saptanmıştır (P˂0.05). Son gözlem zamanı olan 7. günde, B. varroe kültür filtratının T. urticae erginleri üzerinde en yüksek ölüme (%80±3.53) neden olduğu, ayrıca F. subglutinans 12A, F. subglutinans 8A, P. lilacinum ve M. robertsii uygulamalarında belirlenen ölüm yüzdeleri ise sırasıyla %78±7.17, %76±6.00, %73±4.06, %46±2.91 olarak saptanmıştır. Metarhizium robertsii kültür filtratı uygulamasındaki T. urticae erginleri üzerindeki ölüm oranları, diğer entomopatojen fungus kültür filtratı uygulamalarından farklı bulunmuştur (P˂0.05).
{"title":"DETERMINATION OF THE EFFICACY OF ENTOMOPATHOGENIC FUNGAL CULTURE FILTRATES ON TETRANYCHUS URTICAE KOCH","authors":"","doi":"10.30910/turkjans.1226848","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1226848","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, 5 farklı entomopatojen fungus izolatına (Beauveria varroe, Metarhizium robertsii, Purpureocillium lilacinum, Fusarium subglutinans 8A ve F. subglutinans 12A) ait saf kültür filtratlarının Tetranychus urticae Koch’nin ergin dişileri üzerinde lethal etkileri belirlenmiştir. Plastik petrilerde (9 cm) yaprak disk yöntemine göre hazırlanmış fasulye yapraklarına (4 cm) 20 yeni ergin birey aktarılmıştır. Her bir entomopatojen fungus izolatına ait saf kültür filtratları püskürtme yöntemiyle (4 bar) 10 sn süre ile ergin bireyleri içeren yaprak disklerin üzerine uygulanmıştır. Gözlemlere uygulamadan 24 saat sonra başlanarak 7. güne kadar devam edilmiştir. Denemeler her bir entomopatojen izolatına ait uygulama dozu için 5 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Kültür filtratları uygulandıktan 24 ve 96 saat sonra T. urticae erginlerinde meydana gelen ölüm oranları arasında fark olmadığı bulunmuştur (P˃ 0.05). Uygulamadan 5 gün sonra ise B. varroe, F. subglutinans 8A, F. subglutinans 12A ve P. lilacinum uygulamaları arasında fark olmadığı ve M. robertsii’nin (%36±3.67) diğer entomopatojen fungus izolatlarından (%59±3.31-66±3.67) istatistiki olarak farklı olduğu saptanmıştır (P˂0.05). Son gözlem zamanı olan 7. günde, B. varroe kültür filtratının T. urticae erginleri üzerinde en yüksek ölüme (%80±3.53) neden olduğu, ayrıca F. subglutinans 12A, F. subglutinans 8A, P. lilacinum ve M. robertsii uygulamalarında belirlenen ölüm yüzdeleri ise sırasıyla %78±7.17, %76±6.00, %73±4.06, %46±2.91 olarak saptanmıştır. Metarhizium robertsii kültür filtratı uygulamasındaki T. urticae erginleri üzerindeki ölüm oranları, diğer entomopatojen fungus kültür filtratı uygulamalarından farklı bulunmuştur (P˂0.05).","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128545400","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-02-01DOI: 10.30910/turkjans.1183488
Özlem ETE AYDEMİR, Mehmet Akgün, Faruk Özkutlu
Bu araştırma 2018-2019 yıllarında Ordu İli Turnasuyu lokasyonunda ‘Palaz’ fındık çeşidinde yürütülmüştür. Çalışmada topraktan artan dozlarda çinko sülfat (ZnSO4) gübrelemesinin fındıkta ‘sağlam iç oran ve kusurlu meyve oranlarına (çıtlak meyve, küçük iç, siyah uçlu iç, buruşuk iç, abortif, küflü, çürük ve çift iç) etkisi araştırılmıştır. Birinci yıla kıyasla ikinci yıl bütün uygulamalarda sağlam iç oranlarında artış, kusurlu meyve oranlarında da azalışların meydana geldiği belirlenmiştir. Sağlam meyve oranının en fazla T1 uygulamasında arttığı saptanmıştır. Fındıkta topraktan ZnSO4 gübrelemesinin, kusurlu meyve oranını azaltarak sağlam meyve oranını arttırdığı ve bu nedenle fındık kalitesi üzerine önemli etkisi olduğu yapılan çalışma ile ortaya konmuştur.
{"title":"Palaz Fındık Çeşidinde Çinko Sülfat Gübrelemesinin Meyve Kalitesine Etkisi","authors":"Özlem ETE AYDEMİR, Mehmet Akgün, Faruk Özkutlu","doi":"10.30910/turkjans.1183488","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1183488","url":null,"abstract":"Bu araştırma 2018-2019 yıllarında Ordu İli Turnasuyu lokasyonunda ‘Palaz’ fındık çeşidinde yürütülmüştür. Çalışmada topraktan artan dozlarda çinko sülfat (ZnSO4) gübrelemesinin fındıkta ‘sağlam iç oran ve kusurlu meyve oranlarına (çıtlak meyve, küçük iç, siyah uçlu iç, buruşuk iç, abortif, küflü, çürük ve çift iç) etkisi araştırılmıştır. Birinci yıla kıyasla ikinci yıl bütün uygulamalarda sağlam iç oranlarında artış, kusurlu meyve oranlarında da azalışların meydana geldiği belirlenmiştir. Sağlam meyve oranının en fazla T1 uygulamasında arttığı saptanmıştır. Fındıkta topraktan ZnSO4 gübrelemesinin, kusurlu meyve oranını azaltarak sağlam meyve oranını arttırdığı ve bu nedenle fındık kalitesi üzerine önemli etkisi olduğu yapılan çalışma ile ortaya konmuştur.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132336682","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-28DOI: 10.30910/turkjans.1196793
Emine İnci Balkan, B. Gündüz
The complex neuronal and hormonal interaction between the brain and gonads controls the neuroendocrine reproductive axis. GnRH, GnIH, and kisspeptin are important neuropeptides in this relationship. Although seasonal variations of these neuropeptides have been demonstrated in photoperiodic animals, there is no clear evidence in their daily rhythms. Melatonin and leptin hormones are also two important hormones in reproductive regulation. In our study, the relationship of melatonin and leptin hormones with daily rhythm with GnIH, GnRH, and kisspeptin gene expressions and protein oscillations was examined. Adult male Syrian hamsters were exposed to the long photoperiod and at the end of the 30-day experimental period, blood and tissue samples from each group were collected at 04:00 h, 12:00 h, 20:00 h, and 00:00 h. Daily rhythms of melatonin and leptin hormones were determined by ELISA. Quantitative analysis of GnRH, GnIH, Kisspeptin, and β-actin genes was performed with the corresponding primers in Real-Time PCR. Protein expressions were determined by the Western Blot technique. Serum melatonin and leptin levels showed an inverse rhythmic relationship. Leptin level was found to be low while melatonin was high in the dark. Daily rhythms were observed in GnIH, GnRH, and kisspeptin mRNA expressions and protein oscillations. As a result, our findings could imply that all of the relationships between melatonin, leptin, GnIH, GnRH, and kisspeptin are not reproductive, but rather metabolic in nature.
{"title":"Adult Male Syrian Hamsters (Mesocricetus auratus) Exhibit Daily Oscillations in Their Serum Levels of Melatonin and Leptin As Well As in the Expression of the GnRH, GnIH, and Kisspeptin Genes","authors":"Emine İnci Balkan, B. Gündüz","doi":"10.30910/turkjans.1196793","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1196793","url":null,"abstract":"The complex neuronal and hormonal interaction between the brain and gonads controls the neuroendocrine reproductive axis. GnRH, GnIH, and kisspeptin are important neuropeptides in this relationship. Although seasonal variations of these neuropeptides have been demonstrated in photoperiodic animals, there is no clear evidence in their daily rhythms. Melatonin and leptin hormones are also two important hormones in reproductive regulation. In our study, the relationship of melatonin and leptin hormones with daily rhythm with GnIH, GnRH, and kisspeptin gene expressions and protein oscillations was examined. Adult male Syrian hamsters were exposed to the long photoperiod and at the end of the 30-day experimental period, blood and tissue samples from each group were collected at 04:00 h, 12:00 h, 20:00 h, and 00:00 h. Daily rhythms of melatonin and leptin hormones were determined by ELISA. Quantitative analysis of GnRH, GnIH, Kisspeptin, and β-actin genes was performed with the corresponding primers in Real-Time PCR. Protein expressions were determined by the Western Blot technique. Serum melatonin and leptin levels showed an inverse rhythmic relationship. Leptin level was found to be low while melatonin was high in the dark. Daily rhythms were observed in GnIH, GnRH, and kisspeptin mRNA expressions and protein oscillations. As a result, our findings could imply that all of the relationships between melatonin, leptin, GnIH, GnRH, and kisspeptin are not reproductive, but rather metabolic in nature.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"49 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124942430","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-26DOI: 10.30910/turkjans.957062
İ. Gürbüz, Gülay Özkan, Şeniz Korkmaz
Araştırmalar insanların yenilenebilir enerji kaynaklarını fosil yakıtlara daha çok tercih ettiğini göstermektedir. Rüzgâr enerjisi çevreye en zararsız yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olarak kabul edilmiştir ve bu nedenle dünyadaki en hızlı büyüyen elektrik üretim kaynaklarından biridir. Ancak bu hızlı gelişme sonucu zaman zaman özellikle yerel halk tarafından yenilebilir enerji yatırımlarına karşı tepki oluşturabilmekledir. Halkın rüzgâr enerjisini kabul etmesi çevre bilincine bağlı olarak değişmekledir. Araştırmanın amacı kırsal kesimde yaşayan halkın çevre bilinç seviyelerinin ölçülerek yenilenebilir enerjiye karşı olan tutumlarını ve tepkilerini anlayabilmektir. Bu amaçla yenilenebilir enerji yatırımlarının yoğun olduğu Aydın ili ve hâlihazırda rüzgâr enerji santrali bulunan Koçarlı ilçesi seçilmiştir. Araştırma 2019 yılında yüz yüze anket ile gerçekleştirilmiş ve verilen hesaplanmasında SPSS22 programından faydalanılmıştır. Bulgular yerel halkın yüksek bir çevre bilincine sahip olduğunu, rüzgâr enerjisini çevre dostu enerji olarak benimsediklerini, yenilemenizi enerjinin olası zararlarını deneyimlemediklerini ve rüzgâr enerjisi santralleri etrafında atarım yapmaya devam ettiklerini göstermiştir. Halk ayrıca rüzgâr türbinlerini görsel olarak rahatsız edici bulmamakta, çevredeki bitki ve hayvanları rahatsız ettiğine inanmamaktadırlar.
{"title":"Kırsal kesimde yaşayanların yenilebilir enerji kaynakları ve çevre bilinci üzerine bir araştırma","authors":"İ. Gürbüz, Gülay Özkan, Şeniz Korkmaz","doi":"10.30910/turkjans.957062","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.957062","url":null,"abstract":"Araştırmalar insanların yenilenebilir enerji kaynaklarını fosil yakıtlara daha çok tercih ettiğini göstermektedir. Rüzgâr enerjisi çevreye en zararsız yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olarak kabul edilmiştir ve bu nedenle dünyadaki en hızlı büyüyen elektrik üretim kaynaklarından biridir. Ancak bu hızlı gelişme sonucu zaman zaman özellikle yerel halk tarafından yenilebilir enerji yatırımlarına karşı tepki oluşturabilmekledir. Halkın rüzgâr enerjisini kabul etmesi çevre bilincine bağlı olarak değişmekledir. Araştırmanın amacı kırsal kesimde yaşayan halkın çevre bilinç seviyelerinin ölçülerek yenilenebilir enerjiye karşı olan tutumlarını ve tepkilerini anlayabilmektir. Bu amaçla yenilenebilir enerji yatırımlarının yoğun olduğu Aydın ili ve hâlihazırda rüzgâr enerji santrali bulunan Koçarlı ilçesi seçilmiştir. Araştırma 2019 yılında yüz yüze anket ile gerçekleştirilmiş ve verilen hesaplanmasında SPSS22 programından faydalanılmıştır. Bulgular yerel halkın yüksek bir çevre bilincine sahip olduğunu, rüzgâr enerjisini çevre dostu enerji olarak benimsediklerini, yenilemenizi enerjinin olası zararlarını deneyimlemediklerini ve rüzgâr enerjisi santralleri etrafında atarım yapmaya devam ettiklerini göstermiştir. Halk ayrıca rüzgâr türbinlerini görsel olarak rahatsız edici bulmamakta, çevredeki bitki ve hayvanları rahatsız ettiğine inanmamaktadırlar.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"41 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115860431","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-20DOI: 10.30910/turkjans.1209593
K. Koc
Ashwagandha (Withania somniferous) is one of the most important plants of folk medicine and is widely used to treat various diseases. Acute lung injury (ALI) and acute respiratory distress syndrome (ARDS) are defined as a respiratory failure that abruptly develops due to hypoxemia with alveolar injury secondary to intense inflammation. The present study was focused on evaluating the activity of Ashwagandha against Oleic Acid-Induced ALI/ARDS in a rat model. For this purpose, the animals were divided into the following three groups: Control, Oleic acid (50 μl kg−1, i.v. injection), Ashwagandha (500 mg/kg, orally) + Oleic acid. Ashwagandha was given daily for two weeks before a single dose of the Oleic acid. 24 hours after the last application, all the group animals were sacrificed by sevoflurane, and their lung was evaluated. The levels of Mitogen-activated protein kinases (MAPK), and the activities of myeloperoxidase (MPO), glutathione (GSH), superoxide dismutase (SOD), total oxidant status (TOS), and angiotensin-converting enzyme (ACE) were determined in lung tissues by ELISA. Compared with the model group, there was a significantly improving in the levels of MAPK, MPO, and TOS in the Ashwagandha administration group. Moreover, Ashwagandha markedly increased the activities of GSH and SOD, and decreased the activity of ACE. Therefore, Ashwagandha may be used as a potential natural resource for mitigating acute lung injury caused by Oleic acid.
Ashwagandha (Withania somniferous)是民间医学中最重要的植物之一,被广泛用于治疗各种疾病。急性肺损伤(ALI)和急性呼吸窘迫综合征(ARDS)被定义为由于低氧血症和肺泡损伤继发于剧烈炎症而突然发生的呼吸衰竭。本研究旨在评价Ashwagandha对油酸诱导的ALI/ARDS大鼠模型的作用。为此,将动物分为3组:对照组、油酸(50 μl kg - 1,静脉注射)、Ashwagandha (500 mg/kg,口服)+油酸。在服用单剂量油酸之前,每天服用Ashwagandha,持续两周。末次给药24 h后,用七氟醚处死各组动物,评价肺功能。ELISA法测定大鼠肺组织中丝裂原活化蛋白激酶(MAPK)水平、髓过氧化物酶(MPO)、谷胱甘肽(GSH)、超氧化物歧化酶(SOD)、总氧化状态(TOS)、血管紧张素转换酶(ACE)活性。与模型组比较,阿什瓦甘达给药组大鼠MAPK、MPO、TOS水平均显著提高。此外,Ashwagandha显著提高了GSH和SOD的活性,降低了ACE的活性。因此,Ashwagandha可能作为一种潜在的天然资源,用于减轻油酸引起的急性肺损伤。
{"title":"Ashwagandha root extract attenuates inflammation in Oleic acid induced-ALI/ARDS rat model via inhibition of ACE and MAPK signaling pathways","authors":"K. Koc","doi":"10.30910/turkjans.1209593","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1209593","url":null,"abstract":"Ashwagandha (Withania somniferous) is one of the most important plants of folk medicine and is widely used to treat various diseases. Acute lung injury (ALI) and acute respiratory distress syndrome (ARDS) are defined as a respiratory failure that abruptly develops due to hypoxemia with alveolar injury secondary to intense inflammation. The present study was focused on evaluating the activity of Ashwagandha against Oleic Acid-Induced ALI/ARDS in a rat model. For this purpose, the animals were divided into the following three groups: Control, Oleic acid (50 μl kg−1, i.v. injection), Ashwagandha (500 mg/kg, orally) + Oleic acid. Ashwagandha was given daily for two weeks before a single dose of the Oleic acid. 24 hours after the last application, all the group animals were sacrificed by sevoflurane, and their lung was evaluated. The levels of Mitogen-activated protein kinases (MAPK), and the activities of myeloperoxidase (MPO), glutathione (GSH), superoxide dismutase (SOD), total oxidant status (TOS), and angiotensin-converting enzyme (ACE) were determined in lung tissues by ELISA. Compared with the model group, there was a significantly improving in the levels of MAPK, MPO, and TOS in the Ashwagandha administration group. Moreover, Ashwagandha markedly increased the activities of GSH and SOD, and decreased the activity of ACE. Therefore, Ashwagandha may be used as a potential natural resource for mitigating acute lung injury caused by Oleic acid.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"16 3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"120912688","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-01-19DOI: 10.30910/turkjans.1165492
Buse Avkiran, Hasan Yilmaz
Bu araştırmada Edirne ili İpsala ilçesinde çeltik üreticilerinin sürdürülebilir tarım algılamalarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın ana materyalini, oransal örnekleme yöntemi ile belirlenen 89 işletmeden anket yöntemi ile toplanan orijinal nitelikli veriler oluşturmuştur. Lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre; üreticilerin sürdürülebilir tarım algılamalarının orta ve yüksek düzeyde olma olasılığı ile üreticilerin yaşı, kendi ürettiği çeltik tohumluğunu kullanma durumu, tarımsal sigorta yaptırma durumu, İTU (iyi tarım uygulamaları) yapma durumu, tarımsal yayım etkinliklerine katılım durumu ve internet kullanma durumu arasında istatistiki olarak önemli bir ilişki bulunmuştur. Araştırma bölgesinde sürdürebilir çeltik üretimi için toprak ve su kaynaklarının korunmasına, çevre dostu tarım teknolojilerin kullanımının artırılmasına yönelik daha fazla çiftçi katılımının sağlandığı etkin tarımsal yayım faaliyetlerine ek olarak ilave tarımsal destekler verilmelidir.
{"title":"Çeltik Üreticilerinin Sürdürülebilir Tarım Algılamalarını Etkileyen Faktörlerin Analizi: Edirne İli İpsala İlçesi Örneği","authors":"Buse Avkiran, Hasan Yilmaz","doi":"10.30910/turkjans.1165492","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1165492","url":null,"abstract":"Bu araştırmada Edirne ili İpsala ilçesinde çeltik üreticilerinin sürdürülebilir tarım algılamalarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın ana materyalini, oransal örnekleme yöntemi ile belirlenen 89 işletmeden anket yöntemi ile toplanan orijinal nitelikli veriler oluşturmuştur. Lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre; üreticilerin sürdürülebilir tarım algılamalarının orta ve yüksek düzeyde olma olasılığı ile üreticilerin yaşı, kendi ürettiği çeltik tohumluğunu kullanma durumu, tarımsal sigorta yaptırma durumu, İTU (iyi tarım uygulamaları) yapma durumu, tarımsal yayım etkinliklerine katılım durumu ve internet kullanma durumu arasında istatistiki olarak önemli bir ilişki bulunmuştur. Araştırma bölgesinde sürdürebilir çeltik üretimi için toprak ve su kaynaklarının korunmasına, çevre dostu tarım teknolojilerin kullanımının artırılmasına yönelik daha fazla çiftçi katılımının sağlandığı etkin tarımsal yayım faaliyetlerine ek olarak ilave tarımsal destekler verilmelidir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"91 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124702195","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}