Gebelik döneminde uygulanan tarama testleri, kromozomal anormalliklerin erken teşhisi konusunda önemli tıbbi bilgiler sağlarken, kritik etik soruları da gündeme getirmektedir. Bu derleme makale, anöploidi amaçlı prenatal tarama testlerinin klinik kullanımıyla ilgili etik ikilemleri incelemektedir. Ana endişeler arasında, testlerin klinikte rutin olarak kullanılması, gelecekteki ebeveynler için bilgilendirmenin niteliği ve sağlanan bilgilendirilmiş onamın yeterliliği, seçici küretajın engellilik konusundaki toplumsal görüşler üzerindeki etkileri ve engelli bireylerin hakları ve onuru üzerindeki potansiyel etkileri yer almaktadır. Bu makale, mevcut literatür ve etik çerçevelerin kapsamlı bir analizi aracılığıyla, prenatal bakımda tıbbi uygulama ve etik sorumluluğun antenatal dönemde fetal anomali tarama testi uygulamaları sırasındaki hekim tutumlarının tarama testleri için önerilen kavramlar, tıp etiğinin temel ilkeleri ve mesleki erdemler üzerinden tartışılmasını ve prenatal tarama testlerini feminist etik açısından değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Tıbbi teknolojideki ilerlemeler ile tüm insan yaşamlarının özdeğerine duyulan saygıyı dengeleyen, engelli kapsayıcı bir doğum bakımına yönelme zamanı için gerekli daha bilinçli ve tarafsız bir tartışma ortamı desteklenmiştir.
{"title":"Prenatal Tarama Testleri ve Etik Kaygılar Üzerine Bir Derleme","authors":"Ayşe Figen Türkçapar, Nüket Örnek Büken","doi":"10.31020/mutftd.1507529","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1507529","url":null,"abstract":"Gebelik döneminde uygulanan tarama testleri, kromozomal anormalliklerin erken teşhisi konusunda önemli tıbbi bilgiler sağlarken, kritik etik soruları da gündeme getirmektedir. Bu derleme makale, anöploidi amaçlı prenatal tarama testlerinin klinik kullanımıyla ilgili etik ikilemleri incelemektedir. Ana endişeler arasında, testlerin klinikte rutin olarak kullanılması, gelecekteki ebeveynler için bilgilendirmenin niteliği ve sağlanan bilgilendirilmiş onamın yeterliliği, seçici küretajın engellilik konusundaki toplumsal görüşler üzerindeki etkileri ve engelli bireylerin hakları ve onuru üzerindeki potansiyel etkileri yer almaktadır. Bu makale, mevcut literatür ve etik çerçevelerin kapsamlı bir analizi aracılığıyla, prenatal bakımda tıbbi uygulama ve etik sorumluluğun antenatal dönemde fetal anomali tarama testi uygulamaları sırasındaki hekim tutumlarının tarama testleri için önerilen kavramlar, tıp etiğinin temel ilkeleri ve mesleki erdemler üzerinden tartışılmasını ve prenatal tarama testlerini feminist etik açısından değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Tıbbi teknolojideki ilerlemeler ile tüm insan yaşamlarının özdeğerine duyulan saygıyı dengeleyen, engelli kapsayıcı bir doğum bakımına yönelme zamanı için gerekli daha bilinçli ve tarafsız bir tartışma ortamı desteklenmiştir.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"75 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141662669","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmada Orta Çağ’da İslam bilimi ve tıbbının “Gerileme Dönemi” olarak kabul edilen zaman diliminin en göze batan hekimlerinden birisi olan Ebū Mervān ʿAbdu’l-Melik b. Ebī’l-ʿAlā b. Zuhr’un Kitābu’t-Teysīr fī’l-Mudāvāt ve’t-Tedbīr adlı ünlü eserinde çiçek ve kızamık üzerine yazılmış olan bölümünün Türkçeye çevrilerek incelenmesi ve Türk tıp tarihi literatürüne kazandırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ebū Mervān ʿAbdu’l-Melik b. Zuhr’un Kitābu’t-Taysīr fī’l-Mudāvāt ve’t-Tedbīr adlı eserinin 1983 yılında Şam (Dımaşk)’da ve 1991 yılında Rabat’ta basılan Arapça nüshaları yanında birisi Paravicius tarafından çevrilmiş ve 1530 yılında Venedik’te basılmış olan Latince bir nüshası ile diğeri Capualı John tarafından Latinceye çevrilen ve Paris’te Bibliothèque interuniversitaire de santé, MS 5119’da bulunan bir yazma nüshası incelenmiştir. Rabat’ta basılan Arapça metin temel alınarak Şam’da basılan Arapça metinle karşılaştırılmıştır. Çiçek ve Kızamık ile ilgili bölüm Arapça metin temel alınarak ve Latince metinle karşılaştırılarak makalenin yazarları tarafından Türkçeye çevrilmiş, Arapça metinle Latince metin arasındaki farklılıklar dipnotlarda gösterilerek, yazının Bulgular bölümünde sunulmuş ve dönemin literatürü eşliğinde Tartışma bölümünde değerlendirilmiştir. Bulgular: Çiçek ve Kızamık ile ilgili bölümün eserin Arapça versiyonunda “el-cederī ve’l-ḥaṣbe”, Latince versiyonunda başlığı altında yer aldığı görülmüştür. İbn Zuhr’un çiçek ve kızamık hakkında verdiği bilgilerin dönemin yerleşik tıbbi paradigması humoral patoloji teorisiyle uyumludur. Sonuç: İbn Zuhr’un Çiçek ve Kızamık hakkında, öncüllerinin eserlerinde yer alan bilgileri alıntılamaktan ya da tekrarlamaktan daha çok kişisel deneyimlerini ve tedavi önerilerini ön plana çıkardığı ve sunduğu görülmektedir.
目的:本研究的目的是翻译和分析被认为是中世纪伊斯兰科学和医学 "衰落时期 "最杰出的医生之一 Ebū Mervān ʿAbdu'l-Malik b. Ebī'l-ʿAlā b. Zuhr 的名著 Kitābu't-Teysīr fī'l-Mudāvāt ve't-Tedbīr 中有关天花和麻疹的章节,并将其纳入土耳其医学史文献。材料和方法:本研究旨在分析 Ebū Marwān ʿAbdu'l-Malik b. Zuhr 的《Kitābu.Zuhr 的《Kitābu't-Taysīr fī'l-Mudāvāt wa't-Tedbīr 》,该书除阿拉伯语副本外,还分别于 1983 年和 1991 年在大马士革和拉巴特出版,其中一个副本由 Paravicius 翻译,于 1530 年在威尼斯出版,另一个副本由 John of Capua 翻译成拉丁语,在巴黎的 Bibliothèque interuniversitaire de santé 出版、对公元 5119 年发现的一份手抄本进行了分析。以在拉巴特印刷的阿拉伯文本为基础,与在大马士革印刷的阿拉伯文本进行了比较。关于天花和麻疹的章节由文章作者根据阿拉伯文本翻译成土耳其文,并与拉丁文本进行比较。 阿拉伯文本与拉丁文本之间的差异在脚注中列出,在文章的 "研究结果 "部分介绍,并在 "讨论 "部分根据当时的文献进行评估。研究结果:据观察,该著作阿拉伯文本中关于天花和麻疹的章节标题为 "al-jadrī wa'l-ḥaṣba" ,而拉丁文本的标题为 "al-jadrī wa'l-ḥaṣba"。伊本-祖尔关于天花和麻疹的信息符合体液病理学理论,这也是当时已确立的医学范式。结论可以看出,伊本-祖尔强调并介绍了他的个人经验和治疗建议,而不是引用或重复前人著作中的信息。
{"title":"Orta Çağ’da İslam dünyasında yazılmış eserlerde “Çiçek ve Kızamık” üzerine-Gerileme Dönemi-II: Kitābu’t-Teysīr fī’l-Mudāvāt ve’t-Tedbīr","authors":"Ahmet Acıduman, Çağatay Aşkit","doi":"10.31020/mutftd.1472254","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1472254","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada Orta Çağ’da İslam bilimi ve tıbbının “Gerileme Dönemi” olarak kabul edilen zaman diliminin en göze batan hekimlerinden birisi olan Ebū Mervān ʿAbdu’l-Melik b. Ebī’l-ʿAlā b. Zuhr’un Kitābu’t-Teysīr fī’l-Mudāvāt ve’t-Tedbīr adlı ünlü eserinde çiçek ve kızamık üzerine yazılmış olan bölümünün Türkçeye çevrilerek incelenmesi ve Türk tıp tarihi literatürüne kazandırılması amaçlanmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ebū Mervān ʿAbdu’l-Melik b. Zuhr’un Kitābu’t-Taysīr fī’l-Mudāvāt ve’t-Tedbīr adlı eserinin 1983 yılında Şam (Dımaşk)’da ve 1991 yılında Rabat’ta basılan Arapça nüshaları yanında birisi Paravicius tarafından çevrilmiş ve 1530 yılında Venedik’te basılmış olan Latince bir nüshası ile diğeri Capualı John tarafından Latinceye çevrilen ve Paris’te Bibliothèque interuniversitaire de santé, MS 5119’da bulunan bir yazma nüshası incelenmiştir. Rabat’ta basılan Arapça metin temel alınarak Şam’da basılan Arapça metinle karşılaştırılmıştır. Çiçek ve Kızamık ile ilgili bölüm Arapça metin temel alınarak ve Latince metinle karşılaştırılarak makalenin yazarları tarafından Türkçeye çevrilmiş, Arapça metinle Latince metin arasındaki farklılıklar dipnotlarda gösterilerek, yazının Bulgular bölümünde sunulmuş ve dönemin literatürü eşliğinde Tartışma bölümünde değerlendirilmiştir. \u0000Bulgular: Çiçek ve Kızamık ile ilgili bölümün eserin Arapça versiyonunda “el-cederī ve’l-ḥaṣbe”, Latince versiyonunda başlığı altında yer aldığı görülmüştür. İbn Zuhr’un çiçek ve kızamık hakkında verdiği bilgilerin dönemin yerleşik tıbbi paradigması humoral patoloji teorisiyle uyumludur. \u0000Sonuç: İbn Zuhr’un Çiçek ve Kızamık hakkında, öncüllerinin eserlerinde yer alan bilgileri alıntılamaktan ya da tekrarlamaktan daha çok kişisel deneyimlerini ve tedavi önerilerini ön plana çıkardığı ve sunduğu görülmektedir.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":" 672","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141669535","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmada Ebū’l-Ḳāsım Ḫalef b. ʿAbbās ez-Zehrāvī’nin Kitābu’t-Taṣrīf li-men ʿaceze ʿani’t-telīf adlı eserinde yer alan “Çiçek/el-cederī” ve “Kızamık/el-ḥaṣbe” başlıklı bölümlerin Arapçadan Türkçeye çevrilerek Türk tıp tarihi literatürüne kazandırılması ve bu bölümleri yazarken Zehrāvī’nin, Ebu Bekr Muḥammed b. Zekeriyyā er-Rāzī’nin Kitābu’l-Cederī ve’l-Ḥaṣbe adlı eserinden etkilenip etkilenmediğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada esas olarak Ebū’l-Ḳāsım Ḥalef b. Abbās ez-Zehrāvī’nin Kitābu’t-Taṣrīf li-men ʿaceze ani’t-telīf adlı eserinin ilk iki makalesini içeren matbu bir nüshası ile Latince çevirisini içeren matbu bir nüshası ve Muḥammed b. Zekeriyyā er-Rāzī’nin Kitābu’l-Cederī ve’l-Ḥaṣbe adlı eserinin matbu bir nüshası incelenmiştir. Et-Taṣrīf’in ikinci makalesinde yer alan “çiçek/el-cederī” ve “kızamık/el-ḥaṣbe” başlıklı bölümler makalenin yazarları tarafından Arapça metin esas alınarak Türkçeye çevrilmiş ve birbiriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca et-Taṣrīf’in ilgili bölümleri ile Ebū Bekr Muḥammed b. Zekeriyyā er-Rāzī’nin Kitābu’l-Cederī ve’l-Ḥaṣbe adlı eseri bölüm bölüm karşılaştırılmıştır. Bulgular: Zehrāvī, Kitābu’t-Ṭaṣrīf li-men ʿaceze ʿani’t-teʾlīf’inde Çiçek ve Kızamık üzerine yazdığı bölümleri, kendisinden önceki yazarlardan farklı olarak ayrı başlıklar altında ele almıştır. Yapılan karşılaştırma sırasında Zehrāvī’nin eserinde Çiçek ve Kızamık üzerine yazılmış bölümlerde yer alan bilgilerle Rāzī’nin Kitabu’l-Cederī ve’l ḥaṣbe adlı önemli eserinde bulunan bilgiler arasında önemli derecede benzerlikler bulunduğu ve özellikle her iki eserin Arapça metinleri arasında da önemli oranda cümle benzerliklerinin yer aldığı görülmektedir. Sonuç: Zehrāvī’nin et-Taṣrīf’in “Çiçek/el-cederī” ve “Kızamık/el-ḥaṣbe” başlıklı bölümlerinde Rāzī’nin Kitabu’l-Cederi ve’l Ḥasbe adlı eserini kaynak olarak kullandığını, hatta pek çok yerde doğrudan alıntı yaparak eserinde değerlendirdiğini, bir anlamda Rāzī’nin eserinin kısaltılmış bir versiyonunu ya da bir başka deyişle muḫtaṣarını oluşturduğunu söylemek olanaklı görünmektedir. Burada ilginç olan durum ise Zehravī’nin bu bölümlerde Rāzī’yi ve eseri Kitabu’l-Cederi ve’l Ḥaṣbe’yi hiç anmadığının fark edilmesidir.
{"title":"Orta Çağ’da İslam dünyasında yazılmış eserlerde “Çiçek ve Kızamık” üzerine-Altın Çağ-II: Zehrāvī Kitābu’t-Taṣrīf’inde Rāzī’nin Kitābu’l-Cederī ve’l-Ḥaṣbe’sinden etkilendi mi? Karşılaştırmalı bir çalışma","authors":"Ahmet Acıduman, Çağatay Aşkit","doi":"10.31020/mutftd.1462873","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1462873","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada Ebū’l-Ḳāsım Ḫalef b. ʿAbbās ez-Zehrāvī’nin Kitābu’t-Taṣrīf li-men ʿaceze ʿani’t-telīf adlı eserinde yer alan “Çiçek/el-cederī” ve “Kızamık/el-ḥaṣbe” başlıklı bölümlerin Arapçadan Türkçeye çevrilerek Türk tıp tarihi literatürüne kazandırılması ve bu bölümleri yazarken Zehrāvī’nin, Ebu Bekr Muḥammed b. Zekeriyyā er-Rāzī’nin Kitābu’l-Cederī ve’l-Ḥaṣbe adlı eserinden etkilenip etkilenmediğinin ortaya konması amaçlanmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada esas olarak Ebū’l-Ḳāsım Ḥalef b. Abbās ez-Zehrāvī’nin Kitābu’t-Taṣrīf li-men ʿaceze ani’t-telīf adlı eserinin ilk iki makalesini içeren matbu bir nüshası ile Latince çevirisini içeren matbu bir nüshası ve Muḥammed b. Zekeriyyā er-Rāzī’nin Kitābu’l-Cederī ve’l-Ḥaṣbe adlı eserinin matbu bir nüshası incelenmiştir. Et-Taṣrīf’in ikinci makalesinde yer alan “çiçek/el-cederī” ve “kızamık/el-ḥaṣbe” başlıklı bölümler makalenin yazarları tarafından Arapça metin esas alınarak Türkçeye çevrilmiş ve birbiriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca et-Taṣrīf’in ilgili bölümleri ile Ebū Bekr Muḥammed b. Zekeriyyā er-Rāzī’nin Kitābu’l-Cederī ve’l-Ḥaṣbe adlı eseri bölüm bölüm karşılaştırılmıştır. \u0000Bulgular: Zehrāvī, Kitābu’t-Ṭaṣrīf li-men ʿaceze ʿani’t-teʾlīf’inde Çiçek ve Kızamık üzerine yazdığı bölümleri, kendisinden önceki yazarlardan farklı olarak ayrı başlıklar altında ele almıştır. Yapılan karşılaştırma sırasında Zehrāvī’nin eserinde Çiçek ve Kızamık üzerine yazılmış bölümlerde yer alan bilgilerle Rāzī’nin Kitabu’l-Cederī ve’l ḥaṣbe adlı önemli eserinde bulunan bilgiler arasında önemli derecede benzerlikler bulunduğu ve özellikle her iki eserin Arapça metinleri arasında da önemli oranda cümle benzerliklerinin yer aldığı görülmektedir. \u0000Sonuç: Zehrāvī’nin et-Taṣrīf’in “Çiçek/el-cederī” ve “Kızamık/el-ḥaṣbe” başlıklı bölümlerinde Rāzī’nin Kitabu’l-Cederi ve’l Ḥasbe adlı eserini kaynak olarak kullandığını, hatta pek çok yerde doğrudan alıntı yaparak eserinde değerlendirdiğini, bir anlamda Rāzī’nin eserinin kısaltılmış bir versiyonunu ya da bir başka deyişle muḫtaṣarını oluşturduğunu söylemek olanaklı görünmektedir. Burada ilginç olan durum ise Zehravī’nin bu bölümlerde Rāzī’yi ve eseri Kitabu’l-Cederi ve’l Ḥaṣbe’yi hiç anmadığının fark edilmesidir.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"28 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141106624","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Çalışmamızın amacı, toplumda artma eğiliminde olan ortodontik tedavi talebi nedeniyle maloklüzyon tiplerinin 18 yaş altı bireylerde prevalansını araştırmaktır. Yöntem: 18 yaş altı 1043 hasta (547 kadın, 496 erkek) incelendi. Aynı röntgen cihazı (Pax uni 3D; Vatech, Seoul, Korea) ile alınan kayıtlar seçildi. Bilgisayar destekli dijital sefalometrik analiz programı Nemoceph (Nemotec, Madrid, İspanya) ile sefalometrik çizimler yapıldı. ANB (˚) açısı, 0˚- 4˚ arası olduğunda birey iskeletsel Sınıf I, 4˚’den büyük olduğu durumlarda Sınıf II ve 0˚’den küçük olduğunda ise sınıf III olarak kabul edildi. Bulgular: Yaş aralığı 7 yıl 8 ay ile 17 yıl 10 ay olarak hesaplandı. Yaş ortalamaları en düşük sınıf III kızlarda (12.78±2.15), en yüksek sınıf II erkeklerde (13.62±1.73) bulundu. Kadınlarda Sınıf I, II ve III maloklüzyon sırasıyla %58.5- %32.5 ve %9 oranında, erkeklerde ise %53.6, %36.9 ve %9.5 oranında tespit edildi. Cinsiyet ayrımı yapılmadığında Sınıf I, II ve III maloklüzyon görülme oranları sırasıyla %56.2-%34.6 ve %9.2 olarak hesaplandı. Cinsiyetler arasında maloklüzyonların görülme yüzdelerinde anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Sonuç: İskeletsel maloklüzyonun lateral sefalometrik radyograf ile incelendiği bu çalışmada, erkek ve kızlarda sınıf I maloklüzyon daha yüksek oranda gözlendi. Sınıf II ve Sınıf III maloklüzyon tipleri erkeklerde daha yüksek oranda gözlense de istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı.
研究目的由于人们对正畸治疗的需求日益增长,我们的研究旨在调查 18 岁以下人群中错牙合畸形类型的发生率。研究方法对 1043 名 18 岁以下的患者(547 名女性,496 名男性)进行了分析。选择使用同一台 X 光机(Pax uni 3D; Vatech,韩国首尔)获得的记录。头骨测量图是用计算机辅助数字头骨测量分析程序 Nemoceph(Nemotec,西班牙马德里)绘制的。当 ANB(˚)角在 0˚ 和 4˚ 之间时,个体被视为骨骼 I 级;当 ANB(˚)角大于 4˚ 时,个体被视为骨骼 II 级;当 ANB(˚)角小于 0˚ 时,个体被视为骨骼 III 级。结果:年龄范围为 7 岁 8 个月至 17 岁 10 个月。III 级女孩的平均年龄最小(12.78±2.15),II 级男孩的平均年龄最大(13.62±1.73)。Ⅰ、Ⅱ、Ⅲ类错颌畸形的女性比例分别为58.5%、32.5%和9%,男性比例分别为53.6%、36.9%和9.5%。Ⅰ、Ⅱ和Ⅲ类错颌畸形的发生率分别为 56.2%、34.6% 和 9.2%。在错牙合畸形发生率方面,男女之间没有发现明显差异(P>0.05)。结论在这项通过头颅侧位X光片分析骨骼错颌畸形的研究中,观察到男孩和女孩的Ⅰ类错颌畸形发生率较高。虽然男性的Ⅱ类和Ⅲ类错颌畸形发生率较高,但没有统计学意义。
{"title":"Batı Karadeniz Toplumunda 18 Yaş Altı Bireylerde Maloklüzyon Prevalansı","authors":"Yasin Hezenci, Musa Bulut","doi":"10.31020/mutftd.1411958","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1411958","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmamızın amacı, toplumda artma eğiliminde olan ortodontik tedavi talebi nedeniyle maloklüzyon tiplerinin 18 yaş altı bireylerde prevalansını araştırmaktır. \u0000Yöntem: 18 yaş altı 1043 hasta (547 kadın, 496 erkek) incelendi. Aynı röntgen cihazı (Pax uni 3D; Vatech, Seoul, Korea) ile alınan kayıtlar seçildi. Bilgisayar destekli dijital sefalometrik analiz programı Nemoceph (Nemotec, Madrid, İspanya) ile sefalometrik çizimler yapıldı. ANB (˚) açısı, 0˚- 4˚ arası olduğunda birey iskeletsel Sınıf I, 4˚’den büyük olduğu durumlarda Sınıf II ve 0˚’den küçük olduğunda ise sınıf III olarak kabul edildi. \u0000Bulgular: Yaş aralığı 7 yıl 8 ay ile 17 yıl 10 ay olarak hesaplandı. Yaş ortalamaları en düşük sınıf III kızlarda (12.78±2.15), en yüksek sınıf II erkeklerde (13.62±1.73) bulundu. Kadınlarda Sınıf I, II ve III maloklüzyon sırasıyla %58.5- %32.5 ve %9 oranında, erkeklerde ise %53.6, %36.9 ve %9.5 oranında tespit edildi. Cinsiyet ayrımı yapılmadığında Sınıf I, II ve III maloklüzyon görülme oranları sırasıyla %56.2-%34.6 ve %9.2 olarak hesaplandı. Cinsiyetler arasında maloklüzyonların görülme yüzdelerinde anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). \u0000Sonuç: İskeletsel maloklüzyonun lateral sefalometrik radyograf ile incelendiği bu çalışmada, erkek ve kızlarda sınıf I maloklüzyon daha yüksek oranda gözlendi. Sınıf II ve Sınıf III maloklüzyon tipleri erkeklerde daha yüksek oranda gözlense de istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"12 9","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141117566","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Q metodolojisi belirli bir konuda öznelliği niceliksel açıdan incelemek amacıyla kullanılan bir araştırma yöntemidir. Bu çalışma ile halen yürütülmekte olan radyolojide yapay zekâ kullanımının etik boyutunu araştırmayı amaçlayan bir doktora tezi örneği üzerinden tıp etiği alanında Q metodolojisi kullanımının uygunluğunu tartışmak ve yöntem tanıtımı amaçlanmıştır. Yöntem: Q-metodolojisinin ana öğeleri olan (i) iletişim alanının tanımı (literatür taraması); (ii) ifadeler dizisinin geliştirilmesi (Q-dizgesi); (iii) katılımcıların seçimi (P-set); ve (iv) analiz ve yorumlama adımlarının çalışmada pratik olarak nasıl uygulandığı örneklerle açıklandı. Bulgular: Oluşturulan araştırma sorusunu en uygun yanıtlayacak yöntem olarak Q metodolojisi belirlendi. Radyolojide yapay zekâ etiği konusundaki literatür taramasıyla temel değerler saptandı. Araştırmacılar tarafından bu değerleri karşılayacak 52 ifadeyi içeren bir taslak madde havuzu oluşturuldu. Q dizgesi dil incelemesi ve uzman görüşleriyle 36 maddeye indirildi. Araştırma sorusunun oluşturulması, oluşturulan ve uzman görüşleriyle uygunluğu teyit edilen madde havuzu, açık kaynak kodlu EQ Web Configurator aracı ile dijitalleştirildi. Bu araçla, Q dizgesi bir internet uygulaması olarak paketlendi. Bu paket https://ethicsqsort.netlify.app adresinde yayına alındı. Oluşturulan adres, potansiyel katılımcılara bir davet metni içinde gönderildi. Q-metodolojisinin istatistiksel bileşenleri, faktör çıkarma ve faktör döndürmeyi içermektedir. Faktör çıkarma ve faktör döndürme için, PQMethod ve KADE gibi yaygın olarak kullanılan Q metoda özgü programlardan, KADE kullanıldı. Sonuç: Bu çalışmanın literatüre katkısı yöntem seçimidir. Böylece yanıt verenlerin motivasyonlarının anlaşılmasını ve ilgili konu hakkındaki tutumlar doğrultusunda politik düzeyde karar beklentisini ortaya çıkarmıştır. Çalışmada radyolojide yapay zekâ kullanımının etik boyutu hakkında radyoloji uzmanlarının bakış açısını değerlendirmek üzere geliştirilen Q dizgesinin tıp etiği konularında uygulanabilir kullanışlı bir araç olduğu düşünülmektedir.
{"title":"Tıp Etiği Araştırmalarında Q Metodolojisi Kullanımı: Radyoloji Alanında Yapay Zekâ Etiği Araştırması Örneği","authors":"Seçil Özçiftçi, Onur Dönmez, Aslıhan Akpınar","doi":"10.31020/mutftd.1462282","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1462282","url":null,"abstract":"Amaç: Q metodolojisi belirli bir konuda öznelliği niceliksel açıdan incelemek amacıyla kullanılan bir araştırma yöntemidir. Bu çalışma ile halen yürütülmekte olan radyolojide yapay zekâ kullanımının etik boyutunu araştırmayı amaçlayan bir doktora tezi örneği üzerinden tıp etiği alanında Q metodolojisi kullanımının uygunluğunu tartışmak ve yöntem tanıtımı amaçlanmıştır. \u0000Yöntem: Q-metodolojisinin ana öğeleri olan (i) iletişim alanının tanımı (literatür taraması); (ii) ifadeler dizisinin geliştirilmesi (Q-dizgesi); (iii) katılımcıların seçimi (P-set); ve (iv) analiz ve yorumlama adımlarının çalışmada pratik olarak nasıl uygulandığı örneklerle açıklandı. \u0000Bulgular: Oluşturulan araştırma sorusunu en uygun yanıtlayacak yöntem olarak Q metodolojisi belirlendi. Radyolojide yapay zekâ etiği konusundaki literatür taramasıyla temel değerler saptandı. Araştırmacılar tarafından bu değerleri karşılayacak 52 ifadeyi içeren bir taslak madde havuzu oluşturuldu. Q dizgesi dil incelemesi ve uzman görüşleriyle 36 maddeye indirildi. Araştırma sorusunun oluşturulması, oluşturulan ve uzman görüşleriyle uygunluğu teyit edilen madde havuzu, açık kaynak kodlu EQ Web Configurator aracı ile dijitalleştirildi. Bu araçla, Q dizgesi bir internet uygulaması olarak paketlendi. Bu paket https://ethicsqsort.netlify.app adresinde yayına alındı. Oluşturulan adres, potansiyel katılımcılara bir davet metni içinde gönderildi. Q-metodolojisinin istatistiksel bileşenleri, faktör çıkarma ve faktör döndürmeyi içermektedir. Faktör çıkarma ve faktör döndürme için, PQMethod ve KADE gibi yaygın olarak kullanılan Q metoda özgü programlardan, KADE kullanıldı. \u0000Sonuç: Bu çalışmanın literatüre katkısı yöntem seçimidir. Böylece yanıt verenlerin motivasyonlarının anlaşılmasını ve ilgili konu hakkındaki tutumlar doğrultusunda politik düzeyde karar beklentisini ortaya çıkarmıştır. Çalışmada radyolojide yapay zekâ kullanımının etik boyutu hakkında radyoloji uzmanlarının bakış açısını değerlendirmek üzere geliştirilen Q dizgesinin tıp etiği konularında uygulanabilir kullanışlı bir araç olduğu düşünülmektedir.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"22 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141113633","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu kısa yazıda yazarın yaşantıları üzerinden enjektör (şırınganın) şekilsel olarak değişimi anlatılmıştır Ayrıca halktan biri olarak yazarın annesinin tıbbi terimlere ilişkin söylemlerinden söz edilmektedir
{"title":"Bizim Evin Halleri (Sulfaguanil Özelinde)","authors":"Mukadder Gün","doi":"10.31020/mutftd.1464918","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1464918","url":null,"abstract":"Bu kısa yazıda yazarın yaşantıları üzerinden enjektör (şırınganın) şekilsel olarak değişimi anlatılmıştır Ayrıca halktan biri olarak yazarın annesinin tıbbi terimlere ilişkin söylemlerinden söz edilmektedir","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"115 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141124118","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Araştırmada annelerin sosyal alanlardaki emzirme ortamları üzerine görüşlerinin ve beklentilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikte ki bu araştırma, sosyal alanlarda emzirme deneyimi olan 327 kadın ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri Eylül-Aralık 2023 tarihleri arasında çevrimiçi anket yöntemiyle toplanmıştır. Bulgular: Araştırmada yer alan katılımcıların yaş ortalaması 31.86+5.053’dır. Katılımcıların %84.1’i emzirme ortamının emzirme davranışlarını etkilediğini belirterek, emzirme ortamında olması gereken özelliklerin başında mahremiyetin sağlanması (%89.6) gerektiğini ifade etmişlerdir. Kadınların sosyal alanda emzirme durumunda kaldığında gerçekleştirdiği davranışlar incelendiğinde; %21.7’si “Bebeğimi ev dışına çıktığımda emzirmiyorum”, %19.9’u “Bebeğimi emzirme durumda kalacağım yerlere yanımda götürmüyorum”, %25.1’i “Bebeğim için mama hazırlıyorum”, %19.6’sı “Sosyal alanlarda bulunmuyorum” cevapları alınmıştır. Katılımcılar emzirme ortamlarına ilişkin emzirme odasının anne ve bebek için düzenlenmiş özel bir alan olmaması, mahremiyetin korunmaması, konumunun ulaşılabilir olmaması, rahat bir oturma alanı bulunmaması, yeterince temiz olmaması gibi olumsuz deneyimler yaşadıklarını belirtmiştir. Sonuç: Araştırmada sosyal alanlardaki emzirme ortamının annelerin emzirme davranışlarını etkilediği belirlenmiştir. Her annenin temel bir gereklilik olan emzirmeyi güvende ve konforlu hissederek gerçekleştirmesi adına sosyal alanlardaki emzirme ortamlarının mevcudiyetinin ve niteliğinin sağlanması önemlidir.
{"title":"Annelerin Sosyal Alanlardaki Emzirme Ortamları Üzerine Görüşlerinin ve Beklentilerinin İncelenmesi","authors":"Feyza Aktaş Reyhan, Havva Yeşildere Sağlam, Elif Dağlı","doi":"10.31020/mutftd.1442857","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1442857","url":null,"abstract":"Amaç: Araştırmada annelerin sosyal alanlardaki emzirme ortamları üzerine görüşlerinin ve beklentilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. \u0000Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikte ki bu araştırma, sosyal alanlarda emzirme deneyimi olan 327 kadın ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri Eylül-Aralık 2023 tarihleri arasında çevrimiçi anket yöntemiyle toplanmıştır. \u0000Bulgular: Araştırmada yer alan katılımcıların yaş ortalaması 31.86+5.053’dır. Katılımcıların %84.1’i emzirme ortamının emzirme davranışlarını etkilediğini belirterek, emzirme ortamında olması gereken özelliklerin başında mahremiyetin sağlanması (%89.6) gerektiğini ifade etmişlerdir. Kadınların sosyal alanda emzirme durumunda kaldığında gerçekleştirdiği davranışlar incelendiğinde; %21.7’si “Bebeğimi ev dışına çıktığımda emzirmiyorum”, %19.9’u “Bebeğimi emzirme durumda kalacağım yerlere yanımda götürmüyorum”, %25.1’i “Bebeğim için mama hazırlıyorum”, %19.6’sı “Sosyal alanlarda bulunmuyorum” cevapları alınmıştır. Katılımcılar emzirme ortamlarına ilişkin emzirme odasının anne ve bebek için düzenlenmiş özel bir alan olmaması, mahremiyetin korunmaması, konumunun ulaşılabilir olmaması, rahat bir oturma alanı bulunmaması, yeterince temiz olmaması gibi olumsuz deneyimler yaşadıklarını belirtmiştir. \u0000Sonuç: Araştırmada sosyal alanlardaki emzirme ortamının annelerin emzirme davranışlarını etkilediği belirlenmiştir. Her annenin temel bir gereklilik olan emzirmeyi güvende ve konforlu hissederek gerçekleştirmesi adına sosyal alanlardaki emzirme ortamlarının mevcudiyetinin ve niteliğinin sağlanması önemlidir.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"108 28","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141125015","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Çeşitli epigrafik bulgu ve klasik edebi diğer kaynaklar üzerinde, Roma ordusunda çalışan tıbbi birlikler hakkında bilgiler yer almaktadır. Özellikle sistemleştirilmiş, güçlü bir militarist yapıya sahip olan Antik Roma lejyonlarında, yaralanan askerlerin tedavisi, ordu kamplarının kurulacağı yer, fethedilen bölgelerdeki bilinmeyen hastalıklar ve tedavilerin yapılacağı yerlerin belirlenmesi, oldukça önemli olmalıdır. Fakat ilk İmparator Augustus dönemine kadar, askerlerin tedavilerine ilişkin uygulamalar düzensiz ve ihmal edilmiştir. İmparatorluk dönemi öncesi yüzyıllarda hasta ve yaralı askerlerin nasıl tedavi edildiği sorusuna kabul edilen bazı varsayımlar olsa da bu duruma cevap vermek zordur. Principatus Dönemi’nde ise önceki uygulamalara karşılık Roma ordusunun her biriminde farklı unvan ve isimlere sahip çok sayıda tıbbi personel bulunmaktadır. Hekimler ordu boyunca farklı statülere ve rütbelere ayrılmıştır. Yazıtlar askeri sağlık hizmetinde Yunan vatandaşların yanında Roma vatandaşlarının da görev yaptığını ortaya koymaktadır. Ancak bu hekimlerin çoğu Latince isimlerle, ingenuus, yabancılardan, genel itibariyle Yunan kökenli azatlılardan oluşmaktadır. Kaynakların çoğunluğunu oluşturan yazıtlar, tıbbi aletler ve askeri hastanelerin arkeolojik bulguları bu bilgiyi doğrulamaktadır.
{"title":"Eski Roma Ordusunda Askeri Hekimler: Köken, Yaş, Eğitim ve Sosyal Statü","authors":"Sait Özdemir","doi":"10.31020/mutftd.1432138","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1432138","url":null,"abstract":"Çeşitli epigrafik bulgu ve klasik edebi diğer kaynaklar üzerinde, Roma ordusunda çalışan tıbbi birlikler hakkında bilgiler yer almaktadır. Özellikle sistemleştirilmiş, güçlü bir militarist yapıya sahip olan Antik Roma lejyonlarında, yaralanan askerlerin tedavisi, ordu kamplarının kurulacağı yer, fethedilen bölgelerdeki bilinmeyen hastalıklar ve tedavilerin yapılacağı yerlerin belirlenmesi, oldukça önemli olmalıdır. Fakat ilk İmparator Augustus dönemine kadar, askerlerin tedavilerine ilişkin uygulamalar düzensiz ve ihmal edilmiştir. İmparatorluk dönemi öncesi yüzyıllarda hasta ve yaralı askerlerin nasıl tedavi edildiği sorusuna kabul edilen bazı varsayımlar olsa da bu duruma cevap vermek zordur. Principatus Dönemi’nde ise önceki uygulamalara karşılık Roma ordusunun her biriminde farklı unvan ve isimlere sahip çok sayıda tıbbi personel bulunmaktadır. Hekimler ordu boyunca farklı statülere ve rütbelere ayrılmıştır. Yazıtlar askeri sağlık hizmetinde Yunan vatandaşların yanında Roma vatandaşlarının da görev yaptığını ortaya koymaktadır. Ancak bu hekimlerin çoğu Latince isimlerle, ingenuus, yabancılardan, genel itibariyle Yunan kökenli azatlılardan oluşmaktadır. Kaynakların çoğunluğunu oluşturan yazıtlar, tıbbi aletler ve askeri hastanelerin arkeolojik bulguları bu bilgiyi doğrulamaktadır.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140968524","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
“Neşter” ülkemizdeki Tabip Odalarının ilk tıbbi dergisidir. Derginin kurucusu Dr. Arif Atlı’dır. Mardin Tabip Odasından sonra Balıkesir ve İstanbul Tabip Odaları da tıbbi dergi basmaya başlamışlardır. Mardin ve sonrasında Diyarbakır Tabip Odası tarafından hazırlanan “Neşter” adlı tıbbi dergi, basıldığı yıllar göz önüne alınarak incelendiğinde; kağıt kalitesi hariç, içeriğinin aynı dönemde yabancı ülkelerde yapılan yayınlar kadar akademik bilgi dolu olduğu görülecektir. Çalışmada; “Neşter” adlı dergiyi incelerken, Mardin’de görev yapan Dr. Arif Atlı ile Rahip Hanna Dolapönü ve Mardin tıbbıyla ilgili kıymetli çalışmaları olan Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’den de bahsetmek uygun bulundu. 1957 yılında derginin basılması için matbaayı ve ilk sayılarda kullanılacak kağıdı Rahip Hanna Dolapönü temin etmiş, Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver de bir doktor ve sanatçı olarak destek olmuştur. “Neşter” adlı dergilerde; Mardin, Diyarbakır ve Siirt’te görev yapan doktorlardan başka, Türkiye’nin dört bir yanındaki doktorlardan gelen çeşitli tıbbi ve mesleki yazılar da yer almıştır.
{"title":"Tabip Odalarının İlk Tıbbi Dergisi: ‘Neşter’","authors":"Metin Özer","doi":"10.31020/mutftd.1467231","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1467231","url":null,"abstract":"“Neşter” ülkemizdeki Tabip Odalarının ilk tıbbi dergisidir. Derginin kurucusu Dr. Arif Atlı’dır. Mardin Tabip Odasından sonra Balıkesir ve İstanbul Tabip Odaları da tıbbi dergi basmaya başlamışlardır. Mardin ve sonrasında Diyarbakır Tabip Odası tarafından hazırlanan “Neşter” adlı tıbbi dergi, basıldığı yıllar göz önüne alınarak incelendiğinde; kağıt kalitesi hariç, içeriğinin aynı dönemde yabancı ülkelerde yapılan yayınlar kadar akademik bilgi dolu olduğu görülecektir. \u0000Çalışmada; “Neşter” adlı dergiyi incelerken, Mardin’de görev yapan Dr. Arif Atlı ile Rahip Hanna Dolapönü ve Mardin tıbbıyla ilgili kıymetli çalışmaları olan Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’den de bahsetmek uygun bulundu. 1957 yılında derginin basılması için matbaayı ve ilk sayılarda kullanılacak kağıdı Rahip Hanna Dolapönü temin etmiş, Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver de bir doktor ve sanatçı olarak destek olmuştur. \u0000“Neşter” adlı dergilerde; Mardin, Diyarbakır ve Siirt’te görev yapan doktorlardan başka, Türkiye’nin dört bir yanındaki doktorlardan gelen çeşitli tıbbi ve mesleki yazılar da yer almıştır.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"3 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140968970","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu mektubun amacı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu üyelerinin Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Cihaz Müdürlüğü’nün onayıyla düzenlenen "İyi Klinik Uygulamalar Temel Kursu" ile ilgili bilgi ve deneyimleri paylaşmaktır. Metot: İyi uygulamalar etik kursu beş eğitmenin hazırladığı ve bakanlığın onayladığı sunumlar çeşitli alanlarda uzmanlıklarını yapmış 29 akademisyen ve dört sivil katılımcıya sunuldu. Kursa katılanlar bakanlığın önerisiyle hazırlanmış olan ve bakanlığın onayladığı 17 soru dağıtılarak soruları cevaplanması istendi. Aynı sorular kurs sonrası tekrar dağıtıldı ve testlerin sonuçları karşılaştırıldı. Ayrıca öneri ve temenniler alındı. Bulgular: Kurs öncesi ve kurs sonrası yapılan ön-test ve son test değerlendirmeleri sonucu kursun katılımcıların bilgi düzeyini artırdığı görülmüştür. Ön teste katılan 33 katılımcının puanı 100 üzerinden 62.40 iken son test sonuçları 80.89 oldu. Ön testteki başarı ortalamasını son test başarı ortalamasıyla karşılaştırdığımız başarının %11,53 arttığı belirlenmiştir. Sonuç: Sağlık hizmetinin sunumunda takip edilmesi gereken temel etik ilkeler klinik araştırma sürecinde çok daha detaylı ve titizlikle uygulanması gerekmektedir. Araştırmaların amacı, metodolojisi, güncel yasal düzenlemeler, iyi klinik uygulamalar kılavuzu, Helsinki Bildirgesi, klinik etik kavramlar ve uygulamalara uygun olması gerekmektedir. Gönüllü katılımcıların hakları etik ve yasal düzenlemelere uygun olarak korunması etik kurulların söz konusu tüm yasal, etik ve bilimsel değerlere uygun değerlendirmeler yapmasıyla olanaklıdır. Kurs, etik kurul üyelerinin araştırma dosyalarını değerlendirirken araştırmanın etik değerlere uygunluğunun ve kendi etik sorumluluklarının önemini daha net anlamalarına katkı sağlamıştır.
{"title":"Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Cihaz Müdürlüğü’nün onayıyla düzenlenen \"İyi Klinik Uygulamalar Temel Kursu\"","authors":"Şükran Sevimli","doi":"10.31020/mutftd.1455997","DOIUrl":"https://doi.org/10.31020/mutftd.1455997","url":null,"abstract":"Amaç: Bu mektubun amacı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu üyelerinin Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Cihaz Müdürlüğü’nün onayıyla düzenlenen \"İyi Klinik Uygulamalar Temel Kursu\" ile ilgili bilgi ve deneyimleri paylaşmaktır. \u0000Metot: İyi uygulamalar etik kursu beş eğitmenin hazırladığı ve bakanlığın onayladığı sunumlar çeşitli alanlarda uzmanlıklarını yapmış 29 akademisyen ve dört sivil katılımcıya sunuldu. Kursa katılanlar bakanlığın önerisiyle hazırlanmış olan ve bakanlığın onayladığı 17 soru dağıtılarak soruları cevaplanması istendi. Aynı sorular kurs sonrası tekrar dağıtıldı ve testlerin sonuçları karşılaştırıldı. Ayrıca öneri ve temenniler alındı. \u0000Bulgular: Kurs öncesi ve kurs sonrası yapılan ön-test ve son test değerlendirmeleri sonucu kursun katılımcıların bilgi düzeyini artırdığı görülmüştür. Ön teste katılan 33 katılımcının puanı 100 üzerinden 62.40 iken son test sonuçları 80.89 oldu. Ön testteki başarı ortalamasını son test başarı ortalamasıyla karşılaştırdığımız başarının %11,53 arttığı belirlenmiştir. \u0000Sonuç: Sağlık hizmetinin sunumunda takip edilmesi gereken temel etik ilkeler klinik araştırma sürecinde çok daha detaylı ve titizlikle uygulanması gerekmektedir. Araştırmaların amacı, metodolojisi, güncel yasal düzenlemeler, iyi klinik uygulamalar kılavuzu, Helsinki Bildirgesi, klinik etik kavramlar ve uygulamalara uygun olması gerekmektedir. Gönüllü katılımcıların hakları etik ve yasal düzenlemelere uygun olarak korunması etik kurulların söz konusu tüm yasal, etik ve bilimsel değerlere uygun değerlendirmeler yapmasıyla olanaklıdır. \u0000Kurs, etik kurul üyelerinin araştırma dosyalarını değerlendirirken araştırmanın etik değerlere uygunluğunun ve kendi etik sorumluluklarının önemini daha net anlamalarına katkı sağlamıştır.","PeriodicalId":508552,"journal":{"name":"Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi","volume":"74 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-05-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140984780","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}