Pub Date : 2023-05-15DOI: 10.17341/gazimmfd.1218950
Meryem TERHAN, Gamze İLGAR
Bu çalışmada, bina dış duvara entegre faz değiştiren malzemenin çeşidi, kalınlığı, erime sıcaklığına bağlı olarak bina enerji performansı üzerine etkisi incelenmiştir. Bir villa konut projesi DesignBuilder enerji simülasyon yazılımında üç boyutlu olarak modellenerek duvar içerisinde faz değiştiren malzemelerin, konumu, kalınlığı ve erime sıcaklığı değiştirilerek iki farklı dış duvar tipi tasarlanmıştır. Faz değiştiren malzemelerin binanın ısıtma sisteminin yakıt çeşidine göre sağlayacağı CO2 emisyon azalım miktarları hesaplanmıştır. Dış duvarda faz değiştiren malzemelerin kullanılması sadece yüksek oranda ısıtma ve soğutma enerjisi tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sıcaklık dalgalanmalarını da azaltarak iç ortamların termal konforunu da artırır. Hem soğutma hemde ısıtma enerjisi ihtiyacını düşürmede FDM’nin 23°C erime sıcaklığı diğer sıcaklıklara göre oldukça iyi performans göstermektedir. FDM’nin katman sayısının artmasıyla ısıtma enerjisi ihtiyacında % 18,81 soğutma enerjisi ihtiyacında %22,85 oranında tasarruf sağlanabilir. Dış duvar tipi, faz değiştiren malzeme cinsi, farklı FDM kalınlıkları ve erime sıcaklıklarına bağlı olarak faz değiştiren malzemenin yıllık toplam enerji tasarrufu 10.349,50-83.345,98 kJ/m2.yıl arasında bulunmuş ve yakıt tiplerine göre yıllık CO2 emisyon azalımı ise 0,672-14,284 kgCO2/m2.yıl olarak hesaplanmıştır.
{"title":"Dış duvara entegre edilen faz değiştiren malzemenin kalınlığı ve erime sıcaklığının bina enerji performansı ve CO2 emisyon azalımına etkisi","authors":"Meryem TERHAN, Gamze İLGAR","doi":"10.17341/gazimmfd.1218950","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1218950","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, bina dış duvara entegre faz değiştiren malzemenin çeşidi, kalınlığı, erime sıcaklığına bağlı olarak bina enerji performansı üzerine etkisi incelenmiştir. Bir villa konut projesi DesignBuilder enerji simülasyon yazılımında üç boyutlu olarak modellenerek duvar içerisinde faz değiştiren malzemelerin, konumu, kalınlığı ve erime sıcaklığı değiştirilerek iki farklı dış duvar tipi tasarlanmıştır. Faz değiştiren malzemelerin binanın ısıtma sisteminin yakıt çeşidine göre sağlayacağı CO2 emisyon azalım miktarları hesaplanmıştır. Dış duvarda faz değiştiren malzemelerin kullanılması sadece yüksek oranda ısıtma ve soğutma enerjisi tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sıcaklık dalgalanmalarını da azaltarak iç ortamların termal konforunu da artırır. Hem soğutma hemde ısıtma enerjisi ihtiyacını düşürmede FDM’nin 23°C erime sıcaklığı diğer sıcaklıklara göre oldukça iyi performans göstermektedir. FDM’nin katman sayısının artmasıyla ısıtma enerjisi ihtiyacında % 18,81 soğutma enerjisi ihtiyacında %22,85 oranında tasarruf sağlanabilir. Dış duvar tipi, faz değiştiren malzeme cinsi, farklı FDM kalınlıkları ve erime sıcaklıklarına bağlı olarak faz değiştiren malzemenin yıllık toplam enerji tasarrufu 10.349,50-83.345,98 kJ/m2.yıl arasında bulunmuş ve yakıt tiplerine göre yıllık CO2 emisyon azalımı ise 0,672-14,284 kgCO2/m2.yıl olarak hesaplanmıştır.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135187696","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-15DOI: 10.17341/gazimmfd.954272
Baha KÖK, Erkut YALÇIN, Mehmet YİLMAZ, Barış BÜYÜK
Bitümlü karışımların özelliklerini iyileştirmek amacıyla genellikle polimer tipi katkı maddeleri kullanılmaktadır. Ancak bu katkıların üretim miktarlarının sınırlı ve maliyetlerinin yüksek olması, daha düşük maliyetli ve doğal malzemelerin katkı olarak kullanımını gündeme getirmektedir. Bu çalışmada bir doğal asfalt tipi olan Selenizza bitümünün bitümlü bağlayıcıların yumuşama noktası, penetrasyon, viskozite, tekerlek izi parametresi, sünme toparlanması ve düşük sıcaklık özelliklerine etkisi araştırılmıştır. Farklı içerikteki Selenizza bitüm katkılı bağlayıcıların düşük ve yüksek sıcaklık performansı saf ve %3 Stiren-butadien-stiren modifiyeli bağlayıcılar ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak Selenizza modifikasyonunun özellikle yüksek sıcaklığa ve yüksek trafik hacmine sahip bölgelerde saf bağlayıcıya göre önemli derecede performans artışı göstereceği, %15 Selenizza ilavesinin saf bağlayıcının yüksek sıcaklık performans seviyesini bir derece artırdığı ve %3 SBS modifikasyonu ile benzer yüksek sıcaklık performansı sunması için yeterli olduğu ancak düşük sıcaklık bakımından en fazla %7 oranında kullanılması gerektiği tespit edilmiştir.
{"title":"Selenizza doğal asfaltının bitümlü bağlayıcının geleneksel ve reolojik özelliklerine etkisi","authors":"Baha KÖK, Erkut YALÇIN, Mehmet YİLMAZ, Barış BÜYÜK","doi":"10.17341/gazimmfd.954272","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.954272","url":null,"abstract":"Bitümlü karışımların özelliklerini iyileştirmek amacıyla genellikle polimer tipi katkı maddeleri kullanılmaktadır. Ancak bu katkıların üretim miktarlarının sınırlı ve maliyetlerinin yüksek olması, daha düşük maliyetli ve doğal malzemelerin katkı olarak kullanımını gündeme getirmektedir. Bu çalışmada bir doğal asfalt tipi olan Selenizza bitümünün bitümlü bağlayıcıların yumuşama noktası, penetrasyon, viskozite, tekerlek izi parametresi, sünme toparlanması ve düşük sıcaklık özelliklerine etkisi araştırılmıştır. Farklı içerikteki Selenizza bitüm katkılı bağlayıcıların düşük ve yüksek sıcaklık performansı saf ve %3 Stiren-butadien-stiren modifiyeli bağlayıcılar ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak Selenizza modifikasyonunun özellikle yüksek sıcaklığa ve yüksek trafik hacmine sahip bölgelerde saf bağlayıcıya göre önemli derecede performans artışı göstereceği, %15 Selenizza ilavesinin saf bağlayıcının yüksek sıcaklık performans seviyesini bir derece artırdığı ve %3 SBS modifikasyonu ile benzer yüksek sıcaklık performansı sunması için yeterli olduğu ancak düşük sıcaklık bakımından en fazla %7 oranında kullanılması gerektiği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"45 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135187699","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Enerji verimliliği çalışmaları kapsamında miras yapılarının dönüşümleri son yıllarda ciddi bir araştırma alanı haline gelmiştir. Bu çalışma, bir miras binasını korurken uygulanacak müdahalelerde yapının mevcut durumunun analizinin, izleme ve denetimin önemine dair vurgu yapmayı amaçlamaktadır. Bu amaç kapsamında tarihi bir yapıdaki enerji performansı izleme sürecini bir vaka çalışması olarak sunmaktadır. Eskişehir’in, Odunpazarı ilçesinde bulunan, 18.yy yapısı Tiryakizade Süleyman Ağa Cami, zemin katı kafeterya üst katı cami olmak üzere çok fonksiyonlu kullanıma sahiptir. Fonksiyon çeşitliliğine bağlı kullanım ve kullanıcı yoğunluğu değişken olan yapının enerji performans izlemesi 2022 yılı içerisinde kesikli/tekrarlı periyod yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Yapı konumuna ait dış iklim verileri, iç mekân sıcaklık (oC), iç mekan bağıl nem (%), kullanıcı varlığı (%), aydınlatma elemanlarının açık/kapalı durumları (%), yapı gaz tüketimi (kWh), yapı elemanları ısıl geçirgenlik katsayıları (W/m2K) uygun cihazlar ve yöntemler kullanılarak izlenmiştir. Tüm mevsim sezonlarından elde edilen yapı izleme verileri, uluslararası standartlar olan ASHRAE 55 ve ISO 7730’a göre değerlendirilmiş standartlarda yer alan iç mekan ısıl konfor şartlarınca yapı içi ısıl durumu incelenmiştir. Ele alınan vakanın standartlarda yer alan ısıl konfor şartlarını yüksek oranda sağlamadığı tespit edilmiştir. Ulaşılan tespite yönelik yapı kabuğu, sızdırmazlık, kullanıcı faktörü gibi parametreler değerlendirmeye alınmış ve ilerleyen çalışmalar için detay araştırma noktaları belirlenmiştir.
近年来,在能源效率研究范围内对遗产建筑进行改造已成为一个严肃的研究领域。本研究旨在强调在保护文物建筑的同时,对建筑现状进行分析、监测和审核对于实施干预措施的重要性。在此范围内,本研究以一座历史建筑为例,介绍了该建筑的能效监测过程。Tiryakizade Süleyman Ağa 清真寺位于埃斯基谢希尔市 Odunpazarı 区,是一座 18 世纪的建筑,具有多功能用途,底层为自助餐厅,上层为清真寺。由于功能的多样性,该建筑的使用率和用户强度也不尽相同,因此在 2022 年采用间歇/重复周期法对其进行了能效监测。使用适当的设备和方法监测了建筑所在地的室外气候数据、室内温度(摄氏度)、室内相对湿度(%)、使用者人数(%)、照明元件的开/关状态(%)、建筑耗气量(千瓦时)、建筑元件的热传导系数(瓦/米2K)。根据 ASHRAE 55 和 ISO 7730 国际标准,对所有季节获得的建筑物监测数据进行了评估,并根据标准中的室内热舒适条件对建筑物的热状况进行了分析。结果表明,所考虑的情况不能很好地满足标准中的热舒适条件。对建筑围护结构、抗渗性、用户因素等参数进行了评估,并确定了进一步研究的详细研究要点。
{"title":"Tarihi yapılarda izleme sürecinin planlanması ve enerji performans değerlendirmesi: Tiryakizade Süleyman Ağa Cami örneği","authors":"Ebru ULAŞ SARIAYDIN, Başak GÜÇYETER, Hicran Hanım HALAÇ","doi":"10.17341/gazimmfd.1218594","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1218594","url":null,"abstract":"Enerji verimliliği çalışmaları kapsamında miras yapılarının dönüşümleri son yıllarda ciddi bir araştırma alanı haline gelmiştir. Bu çalışma, bir miras binasını korurken uygulanacak müdahalelerde yapının mevcut durumunun analizinin, izleme ve denetimin önemine dair vurgu yapmayı amaçlamaktadır. Bu amaç kapsamında tarihi bir yapıdaki enerji performansı izleme sürecini bir vaka çalışması olarak sunmaktadır. Eskişehir’in, Odunpazarı ilçesinde bulunan, 18.yy yapısı Tiryakizade Süleyman Ağa Cami, zemin katı kafeterya üst katı cami olmak üzere çok fonksiyonlu kullanıma sahiptir. Fonksiyon çeşitliliğine bağlı kullanım ve kullanıcı yoğunluğu değişken olan yapının enerji performans izlemesi 2022 yılı içerisinde kesikli/tekrarlı periyod yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Yapı konumuna ait dış iklim verileri, iç mekân sıcaklık (oC), iç mekan bağıl nem (%), kullanıcı varlığı (%), aydınlatma elemanlarının açık/kapalı durumları (%), yapı gaz tüketimi (kWh), yapı elemanları ısıl geçirgenlik katsayıları (W/m2K) uygun cihazlar ve yöntemler kullanılarak izlenmiştir. Tüm mevsim sezonlarından elde edilen yapı izleme verileri, uluslararası standartlar olan ASHRAE 55 ve ISO 7730’a göre değerlendirilmiş standartlarda yer alan iç mekan ısıl konfor şartlarınca yapı içi ısıl durumu incelenmiştir. Ele alınan vakanın standartlarda yer alan ısıl konfor şartlarını yüksek oranda sağlamadığı tespit edilmiştir. Ulaşılan tespite yönelik yapı kabuğu, sızdırmazlık, kullanıcı faktörü gibi parametreler değerlendirmeye alınmış ve ilerleyen çalışmalar için detay araştırma noktaları belirlenmiştir.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"220 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135187698","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-15DOI: 10.17341/gazimmfd.1171452
Taner KARASOY, Mustafa YAĞIMLI
Ses basınç düzeyinin tespiti, gürültülü ortamlarda çalışan bireyler için önemli bir etmendir. Ses, büyük miktarlarda meydana geldiğinde o ortamda çalışan bireylerin sağlığını ve çalışma güvenliğini tehdit etmektedir. Ses şiddetini ölçmek için periyodik basınç değişikliklerinin belirlenmesi gerektiğinden bu konuda çok sayıda matematiksel analiz ve deneysel araştırma yapılmıştır. Sesin şiddet ölçümlerinde ve sesin mesafelere bağlı dağılım, azalma ve maruziyet analizlerinde klasik logaritmik denklemler kullanılmaktadır. Bu çalışmada sesin periyodik basınç değerlerinin belirlenmesinde daha önce literatürde gözlemlenmemiş olan küresel koordinatlardaki ses dalga denklemlerinin çözümü için Galerkin Ağırlıklı Artıklar Yöntemi (GAAY) ve son yıllarda ses problemlerinden sıklıkla kullanılmaya başlamış olan Küresel Harmonik Fonksiyonlar kullanılmıştır. Yakın alanda ses basıncı seviyelerinin tespitinde yönelme katsayısı ve küresel harmonik fonksiyonlara dayanarak Kritik Mesafe Eşiği r_kri tanımlanmış ve GAAY’dan elde edilen verilerle birleştirilmiştir. Bu sayede elde edilen sayısal ses basıncı değerlerinin klasik logaritmik yaklaşımda kullanılan değerlere oldukça yakın olduğu tespit edilmiş ve bu sayısal veriler için yapılan logaritmik tutarlılık analizi sonucunda klasik logaritmik desibel denklemlerinden elde edilen verilerle yüksek oranda uygunluğu büyük oranda belirlenmiştir. Sonuç olarak hem akustik (ses) bilimine hem de iş sağlığı ve güvenliği bilimine farklı yarı analitik matematiksel çözüm yöntemleri kullanılarak alışılanın dışında matematiksel bir bakış açısı getirilmesi hedeflenmiş ve sayısal verilerle bu bilimsel yaklaşım desteklenmiştir.
{"title":"Küresel koordinatlarda ses dalga denklemlerinin Galerkin ağırlıklı artıklar yöntemi ve küresel harmonik fonksiyonlar yardımıyla analizi","authors":"Taner KARASOY, Mustafa YAĞIMLI","doi":"10.17341/gazimmfd.1171452","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1171452","url":null,"abstract":"Ses basınç düzeyinin tespiti, gürültülü ortamlarda çalışan bireyler için önemli bir etmendir. Ses, büyük miktarlarda meydana geldiğinde o ortamda çalışan bireylerin sağlığını ve çalışma güvenliğini tehdit etmektedir. Ses şiddetini ölçmek için periyodik basınç değişikliklerinin belirlenmesi gerektiğinden bu konuda çok sayıda matematiksel analiz ve deneysel araştırma yapılmıştır. Sesin şiddet ölçümlerinde ve sesin mesafelere bağlı dağılım, azalma ve maruziyet analizlerinde klasik logaritmik denklemler kullanılmaktadır. Bu çalışmada sesin periyodik basınç değerlerinin belirlenmesinde daha önce literatürde gözlemlenmemiş olan küresel koordinatlardaki ses dalga denklemlerinin çözümü için Galerkin Ağırlıklı Artıklar Yöntemi (GAAY) ve son yıllarda ses problemlerinden sıklıkla kullanılmaya başlamış olan Küresel Harmonik Fonksiyonlar kullanılmıştır. Yakın alanda ses basıncı seviyelerinin tespitinde yönelme katsayısı ve küresel harmonik fonksiyonlara dayanarak Kritik Mesafe Eşiği r_kri tanımlanmış ve GAAY’dan elde edilen verilerle birleştirilmiştir. Bu sayede elde edilen sayısal ses basıncı değerlerinin klasik logaritmik yaklaşımda kullanılan değerlere oldukça yakın olduğu tespit edilmiş ve bu sayısal veriler için yapılan logaritmik tutarlılık analizi sonucunda klasik logaritmik desibel denklemlerinden elde edilen verilerle yüksek oranda uygunluğu büyük oranda belirlenmiştir. Sonuç olarak hem akustik (ses) bilimine hem de iş sağlığı ve güvenliği bilimine farklı yarı analitik matematiksel çözüm yöntemleri kullanılarak alışılanın dışında matematiksel bir bakış açısı getirilmesi hedeflenmiş ve sayısal verilerle bu bilimsel yaklaşım desteklenmiştir.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"51 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135187701","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-14DOI: 10.17341/gazimmfd.1074423
Ayşe ERDÖLEN, Zafer KÜTÜĞ
Büyüklüğü zamanla değişen yüklemeler altında mühendislik yapılarındaki küçük yorulma çatlakları, daha sonrasında gelişerek ani ve yıkıcı hasarların oluşması gibi tehlikeli sonuçlara ulaşabilmektedir. Yorulma Çatlak Büyümesi (FCG) ömrünün güvenli bir aralıkta tanımlanması, bir sistemin işletme yükleri altında emniyetli bir şekilde çalıştırılması için son derece önemlidir. Bu sayede doğru bir bakım ve servis aralığının tespiti öngörülerek söz konusu hasarların aniden ortaya çıkması önlenebilmektedir. Diğer taraftan tasarım sürecinde yorulma performansının belirlenmesinde, yetersiz bilgilerden ve genellemelerden kaynaklanan bazı belirsizlikler söz konudur. Bu çalışmada, kırılma mekaniğine dayalı yorulma çatlak büyümesi tahmininde yer alan, malzeme, yük ve geometri parametrelerindeki belirsizliklerin etkileri Interval Analizi Yöntemini (Aralık Sayılar) kullanılarak sunulmuştur. Dolayısıyla, farklı türden parametrelerin belirsizlikleri dikkate alınarak, FCG life için alt ve üst sınırları ile belirlenmiş güvenli aralık değerlerin elde edilmesi hedeflenmektedir. Önerilen yöntem, EN-GJS-600-3 malzeme özelliklerine sahip bir plakanın yorulma çatlağı büyüme ömrünün tahminine uygulanmıştır. Matematiksel işlemlerde MatLab ara yüzü için geliştirilen interval toolboxlar kullanılarak, interval aritmetiğine özgün olarak hazırlanan bilgisayar kodu ile birlikte çalışması sağlanmıştır.
{"title":"Belirsizliklerin yorulma ömrü üzerindeki etkilerinin aralık sayılar kullanarak analizi","authors":"Ayşe ERDÖLEN, Zafer KÜTÜĞ","doi":"10.17341/gazimmfd.1074423","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1074423","url":null,"abstract":"Büyüklüğü zamanla değişen yüklemeler altında mühendislik yapılarındaki küçük yorulma çatlakları, daha sonrasında gelişerek ani ve yıkıcı hasarların oluşması gibi tehlikeli sonuçlara ulaşabilmektedir. Yorulma Çatlak Büyümesi (FCG) ömrünün güvenli bir aralıkta tanımlanması, bir sistemin işletme yükleri altında emniyetli bir şekilde çalıştırılması için son derece önemlidir. Bu sayede doğru bir bakım ve servis aralığının tespiti öngörülerek söz konusu hasarların aniden ortaya çıkması önlenebilmektedir. Diğer taraftan tasarım sürecinde yorulma performansının belirlenmesinde, yetersiz bilgilerden ve genellemelerden kaynaklanan bazı belirsizlikler söz konudur. Bu çalışmada, kırılma mekaniğine dayalı yorulma çatlak büyümesi tahmininde yer alan, malzeme, yük ve geometri parametrelerindeki belirsizliklerin etkileri Interval Analizi Yöntemini (Aralık Sayılar) kullanılarak sunulmuştur. Dolayısıyla, farklı türden parametrelerin belirsizlikleri dikkate alınarak, FCG life için alt ve üst sınırları ile belirlenmiş güvenli aralık değerlerin elde edilmesi hedeflenmektedir. Önerilen yöntem, EN-GJS-600-3 malzeme özelliklerine sahip bir plakanın yorulma çatlağı büyüme ömrünün tahminine uygulanmıştır. Matematiksel işlemlerde MatLab ara yüzü için geliştirilen interval toolboxlar kullanılarak, interval aritmetiğine özgün olarak hazırlanan bilgisayar kodu ile birlikte çalışması sağlanmıştır.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135239674","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-28DOI: 10.17341/gazimmfd.1049876
Banu İÇMEN ERDEM, Refail KASIMBEYLİ
Bu çalışmada ana malzemelerin en uygun şekilde nasıl kesilmesi gerektiğinin belirlenmesini içeren iki boyutlu iki aşamalı giyotin kesme problemleri için farklı çözüm yaklaşımları geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Yeni özelliklere sahip bir tamsayılı programlama modeli önerilmiştir. Uygun çözümler elde etmek için rastgele anahtar tabanlı bir genetik algoritma kullanılmış ve algoritma içinde yerel bir arama yapılarak melez bir yapı elde edilmiştir. Ayrıca, ardışık iki matematiksel modelin çözülmesi şeklinde iki aşamalı matematik model temelli sezgisel bir çözüm yöntemi önerilmiştir. Bu yöntemin ilk aşamasında, problemin gevşetilmiş hali çözülür; ikincisinde, elde edilen çözüm geliştirilir. Bu matematiksel modellerin çözümlerinin kısa sürede elde edilmesi, çözüm süreleri anlamında avantaj yaratmaktadır.
{"title":"İki boyutlu iki aşamalı kesme problemleri için matematiksel model tabanlı sezgisel yöntem","authors":"Banu İÇMEN ERDEM, Refail KASIMBEYLİ","doi":"10.17341/gazimmfd.1049876","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1049876","url":null,"abstract":"Bu çalışmada ana malzemelerin en uygun şekilde nasıl kesilmesi gerektiğinin belirlenmesini içeren iki boyutlu iki aşamalı giyotin kesme problemleri için farklı çözüm yaklaşımları geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Yeni özelliklere sahip bir tamsayılı programlama modeli önerilmiştir. Uygun çözümler elde etmek için rastgele anahtar tabanlı bir genetik algoritma kullanılmış ve algoritma içinde yerel bir arama yapılarak melez bir yapı elde edilmiştir. Ayrıca, ardışık iki matematiksel modelin çözülmesi şeklinde iki aşamalı matematik model temelli sezgisel bir çözüm yöntemi önerilmiştir. Bu yöntemin ilk aşamasında, problemin gevşetilmiş hali çözülür; ikincisinde, elde edilen çözüm geliştirilir. Bu matematiksel modellerin çözümlerinin kısa sürede elde edilmesi, çözüm süreleri anlamında avantaj yaratmaktadır.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136084935","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.17341/gazimmfd.1216742
Mert Bekir ATSEVER, Mehmet Hakan HOCAOĞLU
Modern dağıtım şebekeleri farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde evrimleşmektedir. Temelde bu değişimin kaynağı artan enerji talebi ve arz güvenliğidir. Artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla dağıtım şebekelerinde pek çok paralel fider çıkışı, arz güvenliğinin artırılması noktasında ise yoğun yeraltı kablosu kullanımı mevcuttur. Tek faz toprak arızası sırasında arızanın yaşanmadığı fiderlerde yeraltı kablolarının kapasitif akımlarından dolayı görülen sıfır sıra akımlar hatalı açmaya sebebiyet vermektedir.
Büyükşehirlerde kullanılan dağıtım şebekeleri uzun mesafeli yeraltı kablosuna ve yüksek miktarda paralel fider çıkışlarına sahip olması ile dikkat çekmektedir. Ayrıca farklı tip nötr topraklama yöntemleri uygulanmaktadır. Bu durum hatalı açma probleminin giderilmesi noktasında tek tip koruma yönteminin ve röle ayarının uygulanabilirliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle dağıtım topolojisine özgü fider bazlı toprak koruma hibritasyonu gerçekleştirilmelidir.
Bu çalışmada, yöntem hibritasyonu geliştirilmiş ve 62-baralı dağıtım şebekesinde farklı hat topolojileri ve farklı nötr topraklama yöntemleri için tek faz toprak arızası sonucu yaşanan hatalı açmaları gidermek amacıyla uygulanmıştır. Yapılan uygulama ile fider bazlı hibrit koruma yöntemleri ve bu yöntemlere ait röle ayar değerleri önerilerek yöntemin geçerliliği gösterilmiştir.
{"title":"Kablo yoğun Türk dağıtım şebekelerinde kapasitif akım temelli hatalı açmaların engellenmesi için yöntem-hibritasyonu","authors":"Mert Bekir ATSEVER, Mehmet Hakan HOCAOĞLU","doi":"10.17341/gazimmfd.1216742","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1216742","url":null,"abstract":"Modern dağıtım şebekeleri farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde evrimleşmektedir. Temelde bu değişimin kaynağı artan enerji talebi ve arz güvenliğidir. Artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla dağıtım şebekelerinde pek çok paralel fider çıkışı, arz güvenliğinin artırılması noktasında ise yoğun yeraltı kablosu kullanımı mevcuttur. Tek faz toprak arızası sırasında arızanın yaşanmadığı fiderlerde yeraltı kablolarının kapasitif akımlarından dolayı görülen sıfır sıra akımlar hatalı açmaya sebebiyet vermektedir.
 Büyükşehirlerde kullanılan dağıtım şebekeleri uzun mesafeli yeraltı kablosuna ve yüksek miktarda paralel fider çıkışlarına sahip olması ile dikkat çekmektedir. Ayrıca farklı tip nötr topraklama yöntemleri uygulanmaktadır. Bu durum hatalı açma probleminin giderilmesi noktasında tek tip koruma yönteminin ve röle ayarının uygulanabilirliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle dağıtım topolojisine özgü fider bazlı toprak koruma hibritasyonu gerçekleştirilmelidir.
 Bu çalışmada, yöntem hibritasyonu geliştirilmiş ve 62-baralı dağıtım şebekesinde farklı hat topolojileri ve farklı nötr topraklama yöntemleri için tek faz toprak arızası sonucu yaşanan hatalı açmaları gidermek amacıyla uygulanmıştır. Yapılan uygulama ile fider bazlı hibrit koruma yöntemleri ve bu yöntemlere ait röle ayar değerleri önerilerek yöntemin geçerliliği gösterilmiştir.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"254 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135222706","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-25DOI: 10.17341/gazimmfd.1201401
Uğur AKBULUT
Bu çalışmada, optimum yalıtım kalınlığının (OYK) entransy tabanlı çevre ve yaşam döngüsü maliyeti (YDM) analizi ile belirlenmesinde yakıt türünün etkisi araştırılmıştır. Analizler İstanbul için ısıtma dönemindeki enerji gereksinimi dikkate alınarak yapılmıştır. İncelenen yakıt türü olarak hidrojen, metanol, etanol, doğalgaz, dizel yakıt ve linyit, yalıtım malzemesi olarak ise camyünü seçilmiştir. Çevresel ve ekonomik OYK, toplam çevresel etki ve net çevresel kazanç, entransy kaybı ve net entransy tasarrufu, yakıt tüketimi, CO2 emisyonları, yakıt maliyetleri, yalıtım maliyetleri, toplam maliyetler ve entransy maliyetlerinde net tasarruflar değerlendirilmiştir. Camyünü için çevresel ve ekonomik OYK’ları sırasıyla: i) hidrojen kullanıldığında 0,297 m ve 0,0855m; ii) methanol kullanıldığında 0,211 m ve 0,0044m; iii) etanol kullanıldığında 0,226 m ve 0,0419m; iv) doğalgaz kullanıldığında 0,126 m ve 0,0026 m; v) dizel yakıt kullanıldığında 0,185 m ve 0.0287 m; vi) linyit kullanıldığında 2,022 m ve 0,0230 m olarak tespit edilmiştir. Bu optimum kalınlıklarda toplam çevresel etki, net çevresel kazanç, entransy kaybı ve net entransy tasarrufu değerleri, sırasıyla: i) hidrojen kullanıldığında 57,59 mPts/m2 , 521,82 mPts/m2 , 5,43 $/m2 ve 13,32 $/m2; ii) methanol kullanıldığında 43,35 mPts/m2, 289,89 mPts/m2, 0,72 $/m2 ve 0,035 $/m2; iii) ethanol kullanıldığında 44,15 mPts/m2, 301,71 mPts/m2, 2,89 $/m2 ve 3,19 $/m2; iv) doğalgaz kullanıldığında 25,34 mPts/m2 , 94,24 mPts/m2, 0,61 $/m2 ve 0.012 $/m2; v) dizel yakıt kullanıldığında 36,5 mPts/m2, 203,15 mPts/m2, 2,13 $/m2 ve 1,5 $/m2; vi) linyit kullanıldığında 383,73 mPts/m2, 24237,45 mPts/m2 ,1,80 $/m2 ve 0,96 $/m2 olarak hesaplanmıştır. Gelecekteki bir pazarlama politikası için hem daha ucuz hem de daha az çevresel etkiye sahip yakıtlara erişim sağlama çabalarını teşvik etmek stratejik olarak çok önemlidir. Bu bağlamda hidrojen, metanol ve doğalgaz öne çıkmaktadır. Hidrojenin karbon içermeyen saf bir yakıt olmasına rağmen çevresel etki değeri ve maliyeti kullanılan hidrojen üretim yöntemleri nedeniyle oldukça yüksektir. Bu nedenle yeşil hidrojen üretiminin artırılması ve maliyetinin düşürülmesi gerekmektedir.
{"title":"Optimum yalıtım kalınlığının entransy tabanlı çevre ve yaşam döngüsü maliyeti analizi ile belirlenmesi: Yakıt türünün etkisi","authors":"Uğur AKBULUT","doi":"10.17341/gazimmfd.1201401","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1201401","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, optimum yalıtım kalınlığının (OYK) entransy tabanlı çevre ve yaşam döngüsü maliyeti (YDM) analizi ile belirlenmesinde yakıt türünün etkisi araştırılmıştır. Analizler İstanbul için ısıtma dönemindeki enerji gereksinimi dikkate alınarak yapılmıştır. İncelenen yakıt türü olarak hidrojen, metanol, etanol, doğalgaz, dizel yakıt ve linyit, yalıtım malzemesi olarak ise camyünü seçilmiştir. Çevresel ve ekonomik OYK, toplam çevresel etki ve net çevresel kazanç, entransy kaybı ve net entransy tasarrufu, yakıt tüketimi, CO2 emisyonları, yakıt maliyetleri, yalıtım maliyetleri, toplam maliyetler ve entransy maliyetlerinde net tasarruflar değerlendirilmiştir. Camyünü için çevresel ve ekonomik OYK’ları sırasıyla: i) hidrojen kullanıldığında 0,297 m ve 0,0855m; ii) methanol kullanıldığında 0,211 m ve 0,0044m; iii) etanol kullanıldığında 0,226 m ve 0,0419m; iv) doğalgaz kullanıldığında 0,126 m ve 0,0026 m; v) dizel yakıt kullanıldığında 0,185 m ve 0.0287 m; vi) linyit kullanıldığında 2,022 m ve 0,0230 m olarak tespit edilmiştir. Bu optimum kalınlıklarda toplam çevresel etki, net çevresel kazanç, entransy kaybı ve net entransy tasarrufu değerleri, sırasıyla: i) hidrojen kullanıldığında 57,59 mPts/m2 , 521,82 mPts/m2 , 5,43 $/m2 ve 13,32 $/m2; ii) methanol kullanıldığında 43,35 mPts/m2, 289,89 mPts/m2, 0,72 $/m2 ve 0,035 $/m2; iii) ethanol kullanıldığında 44,15 mPts/m2, 301,71 mPts/m2, 2,89 $/m2 ve 3,19 $/m2; iv) doğalgaz kullanıldığında 25,34 mPts/m2 , 94,24 mPts/m2, 0,61 $/m2 ve 0.012 $/m2; v) dizel yakıt kullanıldığında 36,5 mPts/m2, 203,15 mPts/m2, 2,13 $/m2 ve 1,5 $/m2; vi) linyit kullanıldığında 383,73 mPts/m2, 24237,45 mPts/m2 ,1,80 $/m2 ve 0,96 $/m2 olarak hesaplanmıştır. Gelecekteki bir pazarlama politikası için hem daha ucuz hem de daha az çevresel etkiye sahip yakıtlara erişim sağlama çabalarını teşvik etmek stratejik olarak çok önemlidir. Bu bağlamda hidrojen, metanol ve doğalgaz öne çıkmaktadır. Hidrojenin karbon içermeyen saf bir yakıt olmasına rağmen çevresel etki değeri ve maliyeti kullanılan hidrojen üretim yöntemleri nedeniyle oldukça yüksektir. Bu nedenle yeşil hidrojen üretiminin artırılması ve maliyetinin düşürülmesi gerekmektedir.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135222707","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-24DOI: 10.17341/gazimmfd.1213974
Musa YILMAZ, Necip Fazıl YILMAZ, Ali KILIÇ, Hidayet MAZI
Eklemeli imalat, endüstriyel sektörde kullanımı günden güne hızla artan bir üretim teknolojisidir. Eriyik yığma modelleme (FDM) düşük maliyet ve tasarım avantajı ile karmaşık geometrilere sahip ürünlerin üretilmesinde yaygın olarak kullanılan bir eklemeli imalat yöntemidir. Bununla birlikte, FDM ile üretilmiş polimer ürünlerin ara yüzey yapışma mukavemetlerinin düşük olması bu yöntemin zayıf yönünü oluşturmaktadır. Bu çalışmada, FDM teknolojisi ile çalışan 3B yazıcıda polilaktik asit (PLA) filamentinin serilmesi esnasında peroksit takviye edilerek yeni bir kompozit malzeme üretimi gerçekleştirilmiştir. PLA katmanları arasına ince film olarak serilmiş olan peroksit ile polimerin çapraz bağlanmasını sağlayarak katmanlar arasındaki ara yüzey mukavemetinin artırılması amaçlanmıştır. Peroksit ile PLA polimerleri arasında kimyasal bir etkileşim olup olmadığını gözlemlemek için Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi (FTIR) cihazında analizler gerçekleştirilmiştir. Üretilen kompozit örneklerin mekanik özelliklerindeki değişimin gözlemlenebilmesi için çekme dayanım özellikleri araştırılmıştır. Ayrıca, çekme testi sonrasında kompozit numunelerin kopma yüzeyleri taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelenmiştir. Deneysel sonuçlar, 3B yazıcıda üretilmiş kompozit numunelerde peroksit ile PLA polimerlerinin çapraz bağlanması ile kompozit bir malzemenin üretilebileceğini göstermiştir. Ayrıca çapraz bağlama sayesinde kompozit numunelerin fiberleri arasında ara yüzey mukavemetinin artırıldığı ve buna bağlı olarak mekanik özelliklerinin geliştiği gözlemlenmiştir.
快速成型制造是一种生产技术,在工业领域的应用与日俱增。熔融沉积模型(FDM)是一种快速成型制造方法,以其低成本和设计优势被广泛应用于复杂几何形状产品的生产。然而,FDM 生产的聚合物产品界面结合强度较低,是这种方法的弱点。在本研究中,采用 FDM 技术的 3D 打印机在铺设聚乳酸(PLA)长丝时加入过氧化物,从而生产出一种新型复合材料。其目的是通过过氧化物交联聚合物来增加层间的界面强度,过氧化物以薄膜的形式铺设在聚乳酸层之间。傅立叶变换红外光谱(FTIR)分析用于观察过氧化物和聚乳酸聚合物之间是否存在化学作用。为了观察所制得复合材料样品机械性能的变化,对其拉伸强度特性进行了研究。此外,还利用扫描电子显微镜(SEM)检查了拉伸试验后复合材料样品的断裂面。实验结果表明,在 3D 打印的复合材料样品中,过氧化物和聚乳酸聚合物可以交联生成复合材料。此外,还观察到通过交联增加了复合材料样品纤维之间的界面强度,并相应提高了机械性能。
{"title":"Investigation of Manufacturability of in-situ crosslinked Polylactic Acid (PLA) and Peroxide composite in additive manufacturing method","authors":"Musa YILMAZ, Necip Fazıl YILMAZ, Ali KILIÇ, Hidayet MAZI","doi":"10.17341/gazimmfd.1213974","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1213974","url":null,"abstract":"Eklemeli imalat, endüstriyel sektörde kullanımı günden güne hızla artan bir üretim teknolojisidir. Eriyik yığma modelleme (FDM) düşük maliyet ve tasarım avantajı ile karmaşık geometrilere sahip ürünlerin üretilmesinde yaygın olarak kullanılan bir eklemeli imalat yöntemidir. Bununla birlikte, FDM ile üretilmiş polimer ürünlerin ara yüzey yapışma mukavemetlerinin düşük olması bu yöntemin zayıf yönünü oluşturmaktadır. Bu çalışmada, FDM teknolojisi ile çalışan 3B yazıcıda polilaktik asit (PLA) filamentinin serilmesi esnasında peroksit takviye edilerek yeni bir kompozit malzeme üretimi gerçekleştirilmiştir. PLA katmanları arasına ince film olarak serilmiş olan peroksit ile polimerin çapraz bağlanmasını sağlayarak katmanlar arasındaki ara yüzey mukavemetinin artırılması amaçlanmıştır. Peroksit ile PLA polimerleri arasında kimyasal bir etkileşim olup olmadığını gözlemlemek için Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi (FTIR) cihazında analizler gerçekleştirilmiştir. Üretilen kompozit örneklerin mekanik özelliklerindeki değişimin gözlemlenebilmesi için çekme dayanım özellikleri araştırılmıştır. Ayrıca, çekme testi sonrasında kompozit numunelerin kopma yüzeyleri taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelenmiştir. Deneysel sonuçlar, 3B yazıcıda üretilmiş kompozit numunelerde peroksit ile PLA polimerlerinin çapraz bağlanması ile kompozit bir malzemenin üretilebileceğini göstermiştir. Ayrıca çapraz bağlama sayesinde kompozit numunelerin fiberleri arasında ara yüzey mukavemetinin artırıldığı ve buna bağlı olarak mekanik özelliklerinin geliştiği gözlemlenmiştir.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"73 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134955427","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-04-19DOI: 10.17341/gazimmfd.1160100
Yelda DURGUN ŞAHİN
Yaya güzergahları; yapılı çevre ile kamusal açık alanları birbirine bağlama özelliği ile önemli sosyal mekânlar olarak tanımlanır. Bu mekânlara erişilebilirliğin sağlanması için bazı temel ilkelere uyulmuş olması gerekmektedir. Bu çalışmada çeşitli ülkelerin belirlemiş oldukları erişebilirlik standartları karşılaştırmalı olarak incelenmiş, Türkiye’ de TSE tarafından belirlenen standartlarla birlikte değerlendirilerek erişilebilirlik kriterleri belirlenmiştir. Bu kriterler, yaya güzergahlarının erişilebilirliğin ölçülmesinde kullanılmıştır. Mekânsal erişilebilirliğin ölçülmesi için kriterlerin ağırlıklandırılması çalışmanın temel problemini oluşturmuştur. Çok kriterli karar verme analiz tekniklerinden olan analitik hiyerarşi süreci (AHP) yönteminin spesifik yapısı ile karar problemi, kriter ağırlıklarının belirlenmesi için modellenmiştir. Çalışma kapsamında, Çukurova Üniversitesi Kuzey Yerleşkesi yaya güzergahlarının mekânsal erişilebilirlik sorunları belirlenen kriterler ile tartışılmış, bu doğrultuda tasarlanan engelsiz erişim projesi incelenmiş, 12 farklı örneklem alan seçilerek alanların erişilebilirlik oranları belirlenmiştir. Tasarlanan projede eksikliği saptanan kriterlere göre, kaldırım, yaya yolu ve toplanma alanı için düzenleme önerisi geliştirilmiştir. Çalışmada kullanılan metodoloji ile, kentsel erişilebilirlik kalitesini değerlendirmek ve erişilebilirliği iyileştirmek için yapılacak diğer çalışmalara önemli çıktı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışma çıktıları ayrıca, kentsel hizmet alanında yetkililer veya yöneticiler tarafından kentsel erişilebilirlik kalitesini değerlendirmek ve erişilebilirliği iyileştirmek için de kullanılabilecektir. Sonuç olarak, yaya güzergahlarında belirlenen erişilebilirlik oranlarına göre, belediye ve üniversite gibi kurumlar için onarım ve planlama süreçlerinin yönetilmesi, nesnel ve sistematik olarak mümkün olabilecektir.
{"title":"Yaya güzergahlarında erişilebilirlik düzeylerinin belirlenmesi: Çukurova Üniversitesi yerleşkesi örneği","authors":"Yelda DURGUN ŞAHİN","doi":"10.17341/gazimmfd.1160100","DOIUrl":"https://doi.org/10.17341/gazimmfd.1160100","url":null,"abstract":"Yaya güzergahları; yapılı çevre ile kamusal açık alanları birbirine bağlama özelliği ile önemli sosyal mekânlar olarak tanımlanır. Bu mekânlara erişilebilirliğin sağlanması için bazı temel ilkelere uyulmuş olması gerekmektedir. Bu çalışmada çeşitli ülkelerin belirlemiş oldukları erişebilirlik standartları karşılaştırmalı olarak incelenmiş, Türkiye’ de TSE tarafından belirlenen standartlarla birlikte değerlendirilerek erişilebilirlik kriterleri belirlenmiştir. Bu kriterler, yaya güzergahlarının erişilebilirliğin ölçülmesinde kullanılmıştır. Mekânsal erişilebilirliğin ölçülmesi için kriterlerin ağırlıklandırılması çalışmanın temel problemini oluşturmuştur. Çok kriterli karar verme analiz tekniklerinden olan analitik hiyerarşi süreci (AHP) yönteminin spesifik yapısı ile karar problemi, kriter ağırlıklarının belirlenmesi için modellenmiştir. Çalışma kapsamında, Çukurova Üniversitesi Kuzey Yerleşkesi yaya güzergahlarının mekânsal erişilebilirlik sorunları belirlenen kriterler ile tartışılmış, bu doğrultuda tasarlanan engelsiz erişim projesi incelenmiş, 12 farklı örneklem alan seçilerek alanların erişilebilirlik oranları belirlenmiştir. Tasarlanan projede eksikliği saptanan kriterlere göre, kaldırım, yaya yolu ve toplanma alanı için düzenleme önerisi geliştirilmiştir. Çalışmada kullanılan metodoloji ile, kentsel erişilebilirlik kalitesini değerlendirmek ve erişilebilirliği iyileştirmek için yapılacak diğer çalışmalara önemli çıktı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışma çıktıları ayrıca, kentsel hizmet alanında yetkililer veya yöneticiler tarafından kentsel erişilebilirlik kalitesini değerlendirmek ve erişilebilirliği iyileştirmek için de kullanılabilecektir. Sonuç olarak, yaya güzergahlarında belirlenen erişilebilirlik oranlarına göre, belediye ve üniversite gibi kurumlar için onarım ve planlama süreçlerinin yönetilmesi, nesnel ve sistematik olarak mümkün olabilecektir.","PeriodicalId":51103,"journal":{"name":"Journal of the Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University","volume":"201 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135861443","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":4,"RegionCategory":"工程技术","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}