Pub Date : 2023-06-22DOI: 10.35414/akufemubid.1301246
M. Yavuz, H. A. Yalim
Sulfur hexafluoride (SF6) is a widely used insulator in the industry, but it also has a high global warming potential. Studying electron impact ionization of SF6, particularly measuring the energy and angular distributions of the collision products, can provide valuable information about the underlying physics of the collision process and the nature of SF6 molecule. In this study, double differential cross sections (DDCSs) for electron impact ionization of SF6 have measured using a crossed beam experimental setup. The incident electron beam, with an energy range of 50-350 eV, was directed towards a target gas composed of SF6, and scattered electrons were detected as a function of the energy and scattering angle. The findings of this study offer significant insights into the molecular structure of SF6 and will contribute to enhancing the understanding of charged particle interactions involving SF6.
{"title":"Sülfür Hekzaflorür Molekülünün Elektron Etkisi ile İyonlaşma İkili Diferansiyel Tesir Kesitlerinin Ölçümü","authors":"M. Yavuz, H. A. Yalim","doi":"10.35414/akufemubid.1301246","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1301246","url":null,"abstract":"Sulfur hexafluoride (SF6) is a widely used insulator in the industry, but it also has a high global warming potential. Studying electron impact ionization of SF6, particularly measuring the energy and angular distributions of the collision products, can provide valuable information about the underlying physics of the collision process and the nature of SF6 molecule. In this study, double differential cross sections (DDCSs) for electron impact ionization of SF6 have measured using a crossed beam experimental setup. The incident electron beam, with an energy range of 50-350 eV, was directed towards a target gas composed of SF6, and scattered electrons were detected as a function of the energy and scattering angle. The findings of this study offer significant insights into the molecular structure of SF6 and will contribute to enhancing the understanding of charged particle interactions involving SF6.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"59 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"89074437","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-22DOI: 10.35414/akufemubid.1116187
Halit Çetiner
Agriculture producers should be supported technologically in order to continue production in a way that meets the worldwide food supply and demand. Automatic realization of crop yield estimation calculation is a desired need of farmers. Automatic yield estimation also facilitates the work of agricultural producers with different goals such as imports and exports. To achieve the stated objectives, deep learning models have been developed that estimated yield using parameters such as the amount of water per hectare, the average amount of sunlight received by the hectare, the amount of fertilization per hectare, the number of pesticides used per hectare, and the area of cultivation. With the hybrid model created by combining the strengths of the LSTM and CNN models developed within the scope of this article, the success rate of data prediction has increased with fine adjustments. Success rates of 89.71 R2, 0.0035 MSE, 0.0248 RMSE, 0.0461 MAE, and 10.10 MAPE have been achieved with the Proposed hybrid model. This model is competitive with similar studies with the stated values.
{"title":"Hybrid Deep Learning Implementation for Crop Yield Prediction","authors":"Halit Çetiner","doi":"10.35414/akufemubid.1116187","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1116187","url":null,"abstract":"Agriculture producers should be supported technologically in order to continue production in a way that meets the worldwide food supply and demand. Automatic realization of crop yield estimation calculation is a desired need of farmers. Automatic yield estimation also facilitates the work of agricultural producers with different goals such as imports and exports. To achieve the stated objectives, deep learning models have been developed that estimated yield using parameters such as the amount of water per hectare, the average amount of sunlight received by the hectare, the amount of fertilization per hectare, the number of pesticides used per hectare, and the area of cultivation. With the hybrid model created by combining the strengths of the LSTM and CNN models developed within the scope of this article, the success rate of data prediction has increased with fine adjustments. Success rates of 89.71 R2, 0.0035 MSE, 0.0248 RMSE, 0.0461 MAE, and 10.10 MAPE have been achieved with the Proposed hybrid model. This model is competitive with similar studies with the stated values.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"3 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81914913","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-22DOI: 10.35414/akufemubid.1210164
A. Gökgöz, Bilge SEMERCİ AYGÜN
Pınarbaşı Kaynağı Denizli ilindeki yüksek debili karstik kaynaklardan biridir. Menderes Masifi’nin Mesozoyik yaşlı rekristalize kireçtaşlarından boşalan ve debisi genellikle 1000 l/s’den fazla olan kaynak sulamada kullanılmaktadır. Bu çalışmada Ekim–2017 ve Eylül–2018 arasında aylık olarak Pınarbaşı Kaynağı’nın debi ve fizikokimyasal kompozisyonundaki değişimler izlenmiş ve değerlendirilmiştir. Kaynak boşalımının analizi, Pınarbaşı Kaynağı’nın geldiği karstik akifer için, hidrolik iletkenlik katsayısının düşük-orta, etkin gözenekliğin yüksek ve akiferin depolama kapasitesinin büyük olduğunu, aynı zamanda kaynak boşalımının tabaka, kırık ve çatlaklar yoluyla gerçekleştiğini göstermektedir. İzleme periyodunda Pınarbaşı Kaynağı’nın sıcaklık, pH ve elektriksel iletkenlik değerlerindeki değişim sırasıyla 18,6–18,9°C, 7,09–7,42 ve 611–657 μS/cm aralığında olmuştur. Kaynağın kimyasal kompozisyonunda önemli bir mevsimsel değişim gözlenmemiştir. Pınarbaşı Kaynağı ve civarındaki sondaj suları Ca-Mg-HCO3-SO4 tipinde iken beslenme alanındaki kaynak suları Ca-HCO3 tipindedir. Pınarbaşı Kaynağı’nın izleme döneminde toplam sertlik değerleri için elde edilen değişim katsayısı yaygın akımlı akifer tipine işaret etmektedir. İzotop (δ18O, δD ve trityum) verilerine göre inceleme alanı suları meteorik kökenli ve nispeten güncel yağışlarla beslenen sulardır. Pınarbaşı Kaynağı suyu C2S1 sulama suyu sınıfında olup orta akaçlama özelliğindeki topraklarda tüm bitkilerin sulamasında kullanılabilir. Ancak yüksek arsenik miktarı nedeniyle içilmez özelliktedir.
{"title":"Pınarbaşı Karst Kaynağının (Denizli) Boşalım Hidrodinamiği ve Hidrojeokimyasal Özelliklerinin Değerlendirmesi","authors":"A. Gökgöz, Bilge SEMERCİ AYGÜN","doi":"10.35414/akufemubid.1210164","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1210164","url":null,"abstract":"Pınarbaşı Kaynağı Denizli ilindeki yüksek debili karstik kaynaklardan biridir. Menderes Masifi’nin Mesozoyik yaşlı rekristalize kireçtaşlarından boşalan ve debisi genellikle 1000 l/s’den fazla olan kaynak sulamada kullanılmaktadır. Bu çalışmada Ekim–2017 ve Eylül–2018 arasında aylık olarak Pınarbaşı Kaynağı’nın debi ve fizikokimyasal kompozisyonundaki değişimler izlenmiş ve değerlendirilmiştir. Kaynak boşalımının analizi, Pınarbaşı Kaynağı’nın geldiği karstik akifer için, hidrolik iletkenlik katsayısının düşük-orta, etkin gözenekliğin yüksek ve akiferin depolama kapasitesinin büyük olduğunu, aynı zamanda kaynak boşalımının tabaka, kırık ve çatlaklar yoluyla gerçekleştiğini göstermektedir. İzleme periyodunda Pınarbaşı Kaynağı’nın sıcaklık, pH ve elektriksel iletkenlik değerlerindeki değişim sırasıyla 18,6–18,9°C, 7,09–7,42 ve 611–657 μS/cm aralığında olmuştur. Kaynağın kimyasal kompozisyonunda önemli bir mevsimsel değişim gözlenmemiştir. Pınarbaşı Kaynağı ve civarındaki sondaj suları Ca-Mg-HCO3-SO4 tipinde iken beslenme alanındaki kaynak suları Ca-HCO3 tipindedir. Pınarbaşı Kaynağı’nın izleme döneminde toplam sertlik değerleri için elde edilen değişim katsayısı yaygın akımlı akifer tipine işaret etmektedir. İzotop (δ18O, δD ve trityum) verilerine göre inceleme alanı suları meteorik kökenli ve nispeten güncel yağışlarla beslenen sulardır. Pınarbaşı Kaynağı suyu C2S1 sulama suyu sınıfında olup orta akaçlama özelliğindeki topraklarda tüm bitkilerin sulamasında kullanılabilir. Ancak yüksek arsenik miktarı nedeniyle içilmez özelliktedir.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"103 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"80834906","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-22DOI: 10.35414/akufemubid.1148300
Ali Kara, Tuğçe Varol, Müjgan Elveren, Etem Osma
Bu çalışmada kaya tuzu ile deniz tuzunun buğday ve arpa gelişimi üzerindeki etkileri kıyaslanmıştır. Çalışma için 650 g toprağa 4 g arpa ve 5 g buğday tohumu ekilerek üzerleri 100 g toprak ile kaplanmıştır. Çimlenen buğday ve arpalara 50, 100 ve 250 NM olacak şekilde farklı konsantrasyonlarda bir kez kaya tuzu ile deniz tuzu çözeltisi verilmiştir. Bitkiler yetiştirilme sürecinde tarla kapasitesine uygun sulanarak, 15 gün yetiştirildikten sonra hasat edilmiştir. Hasadı yapılan örneklerde elektrolit sızıntı miktarı ile antioksidan aktiviteleri (CAT, SOD, POD) belirlenmiştir. Kontrol örnekleri ile deniz ve kaya tuzunun uygulandığı örnekler arasındaki ilişki SPSS 22 İstatistik Paket Programı’nda istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Örnekler arasında anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, farklı tuz konsantrasyonlarının uygulandığı örneklerde konsantrasyon artışına bağlı olarak bitkilerin elektrolit sızıntı ile antioksidan aktivitelerinde önemli ölçüde artış gözlenmiştir.
{"title":"Kaya Tuzu ile Deniz Tuzu Stresinin Buğday (Triticum vulgare L.) ve Arpa (Hordeum vulgare L.) Üzerindeki Etkileri","authors":"Ali Kara, Tuğçe Varol, Müjgan Elveren, Etem Osma","doi":"10.35414/akufemubid.1148300","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1148300","url":null,"abstract":"Bu çalışmada kaya tuzu ile deniz tuzunun buğday ve arpa gelişimi üzerindeki etkileri kıyaslanmıştır. Çalışma için 650 g toprağa 4 g arpa ve 5 g buğday tohumu ekilerek üzerleri 100 g toprak ile kaplanmıştır. Çimlenen buğday ve arpalara 50, 100 ve 250 NM olacak şekilde farklı konsantrasyonlarda bir kez kaya tuzu ile deniz tuzu çözeltisi verilmiştir. Bitkiler yetiştirilme sürecinde tarla kapasitesine uygun sulanarak, 15 gün yetiştirildikten sonra hasat edilmiştir. Hasadı yapılan örneklerde elektrolit sızıntı miktarı ile antioksidan aktiviteleri (CAT, SOD, POD) belirlenmiştir. Kontrol örnekleri ile deniz ve kaya tuzunun uygulandığı örnekler arasındaki ilişki SPSS 22 İstatistik Paket Programı’nda istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Örnekler arasında anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, farklı tuz konsantrasyonlarının uygulandığı örneklerde konsantrasyon artışına bağlı olarak bitkilerin elektrolit sızıntı ile antioksidan aktivitelerinde önemli ölçüde artış gözlenmiştir.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"211 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75136214","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-22DOI: 10.35414/akufemubid.1198499
Melis Yurddaşkal
Metal bileşenler genellikle kırılmalarından değil, aşınmalarından, orijinal boyutlarını ve kullanışlılıklarını kaybetmelerinden dolayı amaçlandığı gibi çalışmazlar. Sert dolgu kaplamalar, endüstride kullanılan bileşenlerin/aletlerin ömrünü uygun maliyetle arttırmasından ötürü oldukça popüler olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, ferrokrom ve ferroboron tozu ilavesiyle masif tel ve krom karbür içerikli özlü tel kullanılarak S235JR çeliğinin yüzeyi metal ark kaynağı tekniği kullanılarak kaplanmıştır. Kaplamaların makro ve mikro sertlik testleri yapılmış, mikroyapı incelemeleri ve faz analizleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sert kaplamalarda oluşan sert fazların kaplamanın kırılma tokluğu üzerindeki etkisini göstermek amacıyla indentasyon tekniği kullanılarak oluşan Palmqvist çatlakları ile kırılma toklukları hesaplanmıştır. Kaplamada oluşan sekonder sert faz morfolojisinin kırılma tokluğu üzerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür.
{"title":"Demir Esaslı Sert Dolgu Kaplamaların Karakterizasyonu ve Kırılma Tokluğunun İncelenmesi","authors":"Melis Yurddaşkal","doi":"10.35414/akufemubid.1198499","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1198499","url":null,"abstract":"Metal bileşenler genellikle kırılmalarından değil, aşınmalarından, orijinal boyutlarını ve kullanışlılıklarını kaybetmelerinden dolayı amaçlandığı gibi çalışmazlar. Sert dolgu kaplamalar, endüstride kullanılan bileşenlerin/aletlerin ömrünü uygun maliyetle arttırmasından ötürü oldukça popüler olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, ferrokrom ve ferroboron tozu ilavesiyle masif tel ve krom karbür içerikli özlü tel kullanılarak S235JR çeliğinin yüzeyi metal ark kaynağı tekniği kullanılarak kaplanmıştır. Kaplamaların makro ve mikro sertlik testleri yapılmış, mikroyapı incelemeleri ve faz analizleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sert kaplamalarda oluşan sert fazların kaplamanın kırılma tokluğu üzerindeki etkisini göstermek amacıyla indentasyon tekniği kullanılarak oluşan Palmqvist çatlakları ile kırılma toklukları hesaplanmıştır. Kaplamada oluşan sekonder sert faz morfolojisinin kırılma tokluğu üzerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"41 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"77596496","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-22DOI: 10.35414/akufemubid.1262309
Çağrı Kilinç, M. Uysal
Günümüzde uydu görüntüleri kullanılarak harita üretimi veya mevcut haritaların güncellenmesi gibi çalışmalar yapılmaktadır. Çünkü uydu görüntülerinin yeryüzü alanlarına ait konumsal verileri kullanıcılara diğer fotogrametrik yöntemlere göre daha az zahmetle ve her mevsimde sağlaması gibi avantajları vardır. Bu kapsamda da ülkemizin sahip olduğu yüksek çözünürlüklü uydusu olan Göktürk-1 uydusunun da harita üretimi alanında kullanılması ile ilgili bir çalışma yapılmıştır. Yapılan bu çalışmada 50 cm çözünürlüklü stereo Göktürk-1 uydu görüntüsü kullanılarak fotogrametrik iş istasyonunda 1/5000 ölçekli harita yapılmış ve sonuçlar 15 cm çözünürlüklü stereo hava fotoğrafları ile karşılaştırılarak doğruluk analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde stereo Göktürk-1 uydu görüntüleri ile çalışma bölgesindeki detaylar %93 oranında değerlendirilmiştir. Böylelikle Göktürk-1 stereo uydu görüntülerinin 1/5000 ölçekli harita üretim ölçütlerini karşılayabileceği değerlendirilmektedir.
{"title":"Göktürk-1 Stereo Uydu Görüntüleri ile 1/5000 Ölçekli Fotogrametrik Harita Yapılabilirliğinin Araştırılması","authors":"Çağrı Kilinç, M. Uysal","doi":"10.35414/akufemubid.1262309","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1262309","url":null,"abstract":"Günümüzde uydu görüntüleri kullanılarak harita üretimi veya mevcut haritaların güncellenmesi gibi çalışmalar yapılmaktadır. Çünkü uydu görüntülerinin yeryüzü alanlarına ait konumsal verileri kullanıcılara diğer fotogrametrik yöntemlere göre daha az zahmetle ve her mevsimde sağlaması gibi avantajları vardır. Bu kapsamda da ülkemizin sahip olduğu yüksek çözünürlüklü uydusu olan Göktürk-1 uydusunun da harita üretimi alanında kullanılması ile ilgili bir çalışma yapılmıştır. Yapılan bu çalışmada 50 cm çözünürlüklü stereo Göktürk-1 uydu görüntüsü kullanılarak fotogrametrik iş istasyonunda 1/5000 ölçekli harita yapılmış ve sonuçlar 15 cm çözünürlüklü stereo hava fotoğrafları ile karşılaştırılarak doğruluk analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde stereo Göktürk-1 uydu görüntüleri ile çalışma bölgesindeki detaylar %93 oranında değerlendirilmiştir. Böylelikle Göktürk-1 stereo uydu görüntülerinin 1/5000 ölçekli harita üretim ölçütlerini karşılayabileceği değerlendirilmektedir.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"62 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81317494","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-03DOI: 10.35414/akufemubid.1172637
Hande Ti̇ryaki̇, A. Uysal
Metin verilerinin sınıflar arasında dağılımı genellikle eşit değildir. Bu durum, metin sınıflandırma işleminde sınıflandırıcıların performansına olumsuz yansımaktadır. Dengesiz metin sınıflandırma ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Metin sınıflandırma işleminin önemli aşamalarından olan öznitelik seçim aşaması, dengesiz metin probleminde de kritik öneme sahiptir. Öznitelik seçme metotlarının dengesiz metinlerin sınıflandırılması üzerindeki etkisi bu çalışmada etraflıca araştırılmıştır. Bu doğrultuda, iki farklı veri seti üzerinde üç farklı sınıflandırıcı ve dokuz farklı öznitelik seçim metodu ile birçok deney yapılmıştır. Ayrıca öznitelik seçim yöntemlerinin başarıları farklı öznitelik sayılarında da gözlemlenmiştir. NDM, DFSS, PFS, POISSON, CHI2, IG, GINI, DFS ve MDFS olarak adlandırılan 9 farklı öznitelik seçim metodu değerlendirilmiştir. Destek Vektör Makinesi (SVM), Karar Ağacı (DTREE) ve Basit Bayes (MNB) sınıflandırıcıları ile deneysel sonuçlar elde edilmiştir. Reuters-21578 veri setinde DFS ve CHI2 öznitelik seçim yöntemleri Makro-F1 değerlendirme metriği üzerinden yaklaşık en yüksek 80 değerini alırken, SPAM SMS veri setinde, DFS öznitelik seçim yöntemi en yüksek skor olarak 95 ve CHI2 öznitelik seçim yöntemi 94 değerlerini almıştır. Öznitelik seçme metotlarından DFS ve CHI2’nin dengesiz metin sınıflandırmada daha başarılı olduğu görülmektedir.
{"title":"The Effectiveness of Feature Selection Methods for Imbalanced Text Classification","authors":"Hande Ti̇ryaki̇, A. Uysal","doi":"10.35414/akufemubid.1172637","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1172637","url":null,"abstract":"Metin verilerinin sınıflar arasında dağılımı genellikle eşit değildir. Bu durum, metin sınıflandırma \u0000işleminde sınıflandırıcıların performansına olumsuz yansımaktadır. Dengesiz metin sınıflandırma ile ilgili \u0000birçok çalışma yapılmıştır. Metin sınıflandırma işleminin önemli aşamalarından olan öznitelik seçim \u0000aşaması, dengesiz metin probleminde de kritik öneme sahiptir. Öznitelik seçme metotlarının dengesiz \u0000metinlerin sınıflandırılması üzerindeki etkisi bu çalışmada etraflıca araştırılmıştır. Bu doğrultuda, iki \u0000farklı veri seti üzerinde üç farklı sınıflandırıcı ve dokuz farklı öznitelik seçim metodu ile birçok deney \u0000yapılmıştır. Ayrıca öznitelik seçim yöntemlerinin başarıları farklı öznitelik sayılarında da gözlemlenmiştir. \u0000NDM, DFSS, PFS, POISSON, CHI2, IG, GINI, DFS ve MDFS olarak adlandırılan 9 farklı öznitelik seçim \u0000metodu değerlendirilmiştir. Destek Vektör Makinesi (SVM), Karar Ağacı (DTREE) ve Basit Bayes (MNB) \u0000sınıflandırıcıları ile deneysel sonuçlar elde edilmiştir. Reuters-21578 veri setinde DFS ve CHI2 öznitelik \u0000seçim yöntemleri Makro-F1 değerlendirme metriği üzerinden yaklaşık en yüksek 80 değerini alırken, \u0000SPAM SMS veri setinde, DFS öznitelik seçim yöntemi en yüksek skor olarak 95 ve CHI2 öznitelik seçim \u0000yöntemi 94 değerlerini almıştır. Öznitelik seçme metotlarından DFS ve CHI2’nin dengesiz metin \u0000sınıflandırmada daha başarılı olduğu görülmektedir.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78848843","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-03DOI: 10.35414/akufemubid.1202306
Mehmet Çağrı Tüzemen
Kompozitlerin kullanım alanları arttıkça farklı tip elyafların birlikte kullanıldığı karma kompozitlerin de kullanım alanları genişlemektedir. Karma kompozitler, dayanım ve maliyet birlikte düşünüldüğünde ümit verici bir yaklaşım getirmektedir. Bu çalışmada çeşitli dizilimlerle oluşturulan cam/karbon elyaf karma kompozitlerin çekme ve moment yükü altında dayanımları analitik ve nümerik olarak incelenmiştir. Ayrıca yalın cam elyaf ve yalın karbon elyaftan oluşan kompozitler de karşılaştırma açısından sonlu elemanlar analizine tabii tutulmuştur. Bu kompozitler üzerine gelen yüke karşılık dayanımları klasik tabaka teorisi kullanılarak analitik yaklaşım ile de çözülerek sonlu elemanlar analizleri doğrulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda kullanılan elyafın çekme dayanımına doğrudan etkisinin olduğu, katman diziliminin ise etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Moment yükü altında ise en yüksek çekme yüküne maruz kalan en alt katmanda karbon elyaf kullanımının cam elyafa göre dayanabileceği en yüksek moment yükünü yaklaşık olarak %33 arttırdığı görülmüştür. Aynı yük altında diğer katmanlarda kullanılan elyafın etkisinin ise çok sınırlı kaldığı sonucuna varılmıştır.
{"title":"Analytical and Numerical Investigation of the Tensile Strength of Hybrid Composites Created with Glass and Carbon Fibers","authors":"Mehmet Çağrı Tüzemen","doi":"10.35414/akufemubid.1202306","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1202306","url":null,"abstract":"Kompozitlerin kullanım alanları arttıkça farklı tip elyafların birlikte kullanıldığı karma kompozitlerin de \u0000kullanım alanları genişlemektedir. Karma kompozitler, dayanım ve maliyet birlikte düşünüldüğünde \u0000ümit verici bir yaklaşım getirmektedir. Bu çalışmada çeşitli dizilimlerle oluşturulan cam/karbon elyaf \u0000karma kompozitlerin çekme ve moment yükü altında dayanımları analitik ve nümerik olarak \u0000incelenmiştir. Ayrıca yalın cam elyaf ve yalın karbon elyaftan oluşan kompozitler de karşılaştırma \u0000açısından sonlu elemanlar analizine tabii tutulmuştur. Bu kompozitler üzerine gelen yüke karşılık \u0000dayanımları klasik tabaka teorisi kullanılarak analitik yaklaşım ile de çözülerek sonlu elemanlar analizleri \u0000doğrulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda kullanılan elyafın çekme dayanımına doğrudan etkisinin \u0000olduğu, katman diziliminin ise etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Moment yükü altında ise en \u0000yüksek çekme yüküne maruz kalan en alt katmanda karbon elyaf kullanımının cam elyafa göre \u0000dayanabileceği en yüksek moment yükünü yaklaşık olarak %33 arttırdığı görülmüştür. Aynı yük altında \u0000diğer katmanlarda kullanılan elyafın etkisinin ise çok sınırlı kaldığı sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"54 6 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"91140172","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-03DOI: 10.35414/akufemubid.1033377
Sinem Bozkurt Keser, Kemal Keskin
Kardiyo-vasküler hastalıklar dünya genelinde en çok ölüme sebep olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Bir kardiyo-vasküler hastalık olan kalp yetmezliği, kalbin vücudun ihtiyaç duyduğu kanı pompalayamaması durumudur. Ülkemizde sıklıkla görülen bu hastalığın sonucu olarak ölümler yaşanmaktadır. Bu çalışmada kalp yetmezliğe sahip hastaların sağ kalım veya ölüm durumlarının tahmin edilmesi için makine öğrenmesi tabanlı bir yaklaşım önerilmektedir. Üç farklı sınıflandırma algoritması kullanılarak önerilen yöntemin etkinliği değerlendirilmektedir. Gerçekleştirilen deneylerde, Yapay Sinir Ağı algoritması ile en yüksek doğruluk değerine (86.67%) ulaşılmıştır. Önerilen yöntem, ölüm riskinin yüksek olduğu kalp yetmezliği hastalarına daha etkin ve uygun tedavi planlarının hazırlanması açısından yol gösterici olacaktır.
{"title":"Prediction of Survival of Heart Failure Patients: An Application of Classification-Based Machine Learning Algorithms","authors":"Sinem Bozkurt Keser, Kemal Keskin","doi":"10.35414/akufemubid.1033377","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1033377","url":null,"abstract":"Kardiyo-vasküler hastalıklar dünya genelinde en çok ölüme sebep olan hastalıklar arasında yer \u0000almaktadır. Bir kardiyo-vasküler hastalık olan kalp yetmezliği, kalbin vücudun ihtiyaç duyduğu kanı \u0000pompalayamaması durumudur. Ülkemizde sıklıkla görülen bu hastalığın sonucu olarak ölümler \u0000yaşanmaktadır. Bu çalışmada kalp yetmezliğe sahip hastaların sağ kalım veya ölüm durumlarının tahmin \u0000edilmesi için makine öğrenmesi tabanlı bir yaklaşım önerilmektedir. Üç farklı sınıflandırma algoritması \u0000kullanılarak önerilen yöntemin etkinliği değerlendirilmektedir. Gerçekleştirilen deneylerde, Yapay Sinir \u0000Ağı algoritması ile en yüksek doğruluk değerine (86.67%) ulaşılmıştır. Önerilen yöntem, ölüm riskinin \u0000yüksek olduğu kalp yetmezliği hastalarına daha etkin ve uygun tedavi planlarının hazırlanması açısından \u0000yol gösterici olacaktır.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"435 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75069233","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-05-03DOI: 10.35414/akufemubid.1143362
Tahsin Özer, N. Arikan
Bu çalışmada teknolojik öneme haiz Heusler ailesinden Ni2VAl bileşiğinin yapısal, mekanik ve termo dinamik özellikleri ilk prensipler yöntemi ile teorik olarak incelenmiştir. Öncelikle bileşiğin temel durumunu ve en düşük enerji seviyesini belirlemek için yapısal optimizasyon yapılmış, yapısal optimizasyon neticesinde elde edilen optimize parametreler kullanılarak elastik sabitler hesaplanmıştır. Hesaplanan örgü parametresi önceki çalışmalar ile uyum içeresindedir. Ayrıca belirlenen elastik sabitler mekanik kararlılık kriterlerini karşıladığından elastik modül, Vicker sertliği, erime sıcaklığı, Debye sıcaklığı, ses hızları, minimum termal iletkenlik ve anizotropi incelenmiştir. Çalışılan malzemenin Vicker sertliği ve sünek/kırılgan doğası analiz edilmiştir. Ayrıca iç enerji, titreşim enerjisi, entropi ve özgül ısı kapasitesi 0-800 K sıcaklık aralığında değerlendirilmiştir. Hesaplamalarda açık kaynak Quantum Espresso yazılımı ve bu yazılım ile dağıtımı yapılan thermo_pw paketi tercih edilmiştir. Yapılan çalışma ile Ni2VAl bileşiğinin mekanik kararlı, sünek, anizotrop ve yumuşak olduğu görüldü.
{"title":"Investigation of Mechanical, Elastic and Thermodynamic Properties of Ni2VAl Compound","authors":"Tahsin Özer, N. Arikan","doi":"10.35414/akufemubid.1143362","DOIUrl":"https://doi.org/10.35414/akufemubid.1143362","url":null,"abstract":"Bu çalışmada teknolojik öneme haiz Heusler ailesinden Ni2VAl bileşiğinin yapısal, mekanik ve termo \u0000dinamik özellikleri ilk prensipler yöntemi ile teorik olarak incelenmiştir. Öncelikle bileşiğin temel \u0000durumunu ve en düşük enerji seviyesini belirlemek için yapısal optimizasyon yapılmış, yapısal \u0000optimizasyon neticesinde elde edilen optimize parametreler kullanılarak elastik sabitler hesaplanmıştır. \u0000Hesaplanan örgü parametresi önceki çalışmalar ile uyum içeresindedir. Ayrıca belirlenen elastik sabitler \u0000mekanik kararlılık kriterlerini karşıladığından elastik modül, Vicker sertliği, erime sıcaklığı, Debye \u0000sıcaklığı, ses hızları, minimum termal iletkenlik ve anizotropi incelenmiştir. Çalışılan malzemenin Vicker \u0000sertliği ve sünek/kırılgan doğası analiz edilmiştir. Ayrıca iç enerji, titreşim enerjisi, entropi ve özgül ısı \u0000kapasitesi 0-800 K sıcaklık aralığında değerlendirilmiştir. Hesaplamalarda açık kaynak Quantum \u0000Espresso yazılımı ve bu yazılım ile dağıtımı yapılan thermo_pw paketi tercih edilmiştir. Yapılan çalışma \u0000ile Ni2VAl bileşiğinin mekanik kararlı, sünek, anizotrop ve yumuşak olduğu görüldü.","PeriodicalId":7433,"journal":{"name":"Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering","volume":"11 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88712672","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}