Masallar, sözlü kültür ürünleri içerisinde taşıdığı zengin malzeme itibarıyla şekil ve içerik özellikleri bakımından üzerinde çeşitli çalışmalar yapılan türlerden biridir. Kendine has geleneksel bir üslubu ve formu olan bu metinler, anlatıcı tarafından bilinçli ve ustalıkla icra edildiğinde dinleyiciyi tesiri altına alıp derinden etkileyen niteliktedir. Bu yönüyle anlatı sırasında türü başarılı bir şekilde nakletmeyi amaçlayan masalcının yararlandığı bazı yardımcı söz kalıpları bulunmaktadır. Halk edebiyatında kalıp ifade, tekerleme veya formel adıyla bilinen bu yardımcı söz ve söz öbekleri, masalların temel yapısal özelliklerindendir ve metnin çeşitli yerlerinde türlü amaçlarla kullanılmaktadır. Bu çalışmada zengin bir masal külliyatına sahip olan Türkmen Türklerinin halk masallarından seçilen örnekleri üzerinden formeller incelenip sınıflandırılmıştır. Türkmen masallarının formelleri üzerine detaylı bir tasnif çalışmasının bulunmayışı, bu araştırmanın hareket noktasını oluşturmuştur. Bu amaçla hazırlanıp tarama-fişleme ve sınıflandırma metodu esasına göre yapılan çalışmanın giriş bölümünde formel kavramının tanımı ve tasnifine yönelik kısa bir bilgilendirmenin ardından tespit edilen örnekler; başlangıç formelleri, bağlayış formelleri, benzer durumda kullanılan formeller ve bitiş formelleri olmak üzere dört ana bölümde, çeşitli alt başlıklar hâlinde sınıflandırılarak değerlendirilmiştir. İnceleme neticesinde formellerin Türkmen masallarında büyük oranda korunduğu, bazı ifadelerin kullanımının yaygın olduğu, tekerlemeli ifadelerin ise oldukça az sayıda kullanıldığı görülmüştür.
{"title":"Türkmen Masallarında Formeller","authors":"Tuğba Bayrakdarlar","doi":"10.34083/akaded.1315298","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1315298","url":null,"abstract":"Masallar, sözlü kültür ürünleri içerisinde taşıdığı zengin malzeme itibarıyla şekil ve içerik özellikleri bakımından üzerinde çeşitli çalışmalar yapılan türlerden biridir. Kendine has geleneksel bir üslubu ve formu olan bu metinler, anlatıcı tarafından bilinçli ve ustalıkla icra edildiğinde dinleyiciyi tesiri altına alıp derinden etkileyen niteliktedir. Bu yönüyle anlatı sırasında türü başarılı bir şekilde nakletmeyi amaçlayan masalcının yararlandığı bazı yardımcı söz kalıpları bulunmaktadır. Halk edebiyatında kalıp ifade, tekerleme veya formel adıyla bilinen bu yardımcı söz ve söz öbekleri, masalların temel yapısal özelliklerindendir ve metnin çeşitli yerlerinde türlü amaçlarla kullanılmaktadır. Bu çalışmada zengin bir masal külliyatına sahip olan Türkmen Türklerinin halk masallarından seçilen örnekleri üzerinden formeller incelenip sınıflandırılmıştır. Türkmen masallarının formelleri üzerine detaylı bir tasnif çalışmasının bulunmayışı, bu araştırmanın hareket noktasını oluşturmuştur. Bu amaçla hazırlanıp tarama-fişleme ve sınıflandırma metodu esasına göre yapılan çalışmanın giriş bölümünde formel kavramının tanımı ve tasnifine yönelik kısa bir bilgilendirmenin ardından tespit edilen örnekler; başlangıç formelleri, bağlayış formelleri, benzer durumda kullanılan formeller ve bitiş formelleri olmak üzere dört ana bölümde, çeşitli alt başlıklar hâlinde sınıflandırılarak değerlendirilmiştir. İnceleme neticesinde formellerin Türkmen masallarında büyük oranda korunduğu, bazı ifadelerin kullanımının yaygın olduğu, tekerlemeli ifadelerin ise oldukça az sayıda kullanıldığı görülmüştür.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131442648","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Şiir mecmuaları divan şairlerinin divanlarında bulunan şiirlerini ihtiva ettikleri gibi bulunmayan şiirlerini de içlerine almış olabilirler. Divanlardaki şiirler aynı şekilde mecmualarda yer alabildikleri gibi beyitleri eksik, fazla veya yer değiştirmiş halde de mecmualarda bulunabilirler. Bu çalışmada buna örnek olarak divan şairlerinden Sünbülzade Vehbî’nin (ö.1809) divanında yer alan bir kasidesinin iki şiir mecmuasında bulunduğu halde beyitlerinin yer değiştirmiş oldukları, beyit sayıları aynı olduğu halde divanda var olan bazı beyitlerin mecmualarda olmayıp yerlerine başka beyitlerin yazılmış oldukları gösterilecektir. Öncelikle söz konusu kasidenin bulunduğu iki şiir mecmuası (Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Esad Efendi 3508; Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi İzmirli İsmail Hakkı 3664) tanıtılacak ve özellikleri belirtilip birbiriyle mukayese edilecektir. Daha sonra Sünbülzade Vehbî’nin zamanın reisülküttabı Âtıfzade Ömer Vahîd Efendi (ö.1783)’ye yazdığı kaside ile mezkûr mecmualardaki kasidesi karşılaştırılarak aralarındaki benzerlik ve farklılıklar gösterilecektir. Çalışmanın son kısmında ise kasidenin tenkitli neşri yapılarak günümüz Türkçesiyle nesre çevrilişi verilecektir. Buna göre divan şairlerinin şiirlerinin mecmualarda belirli değişikler gösterebildikleri örnekler üzerinden açıklanmış olacaktır.
{"title":"An Ode of Sünbülzade Vehbi in His Divan and Medjmuas","authors":"Zehra Öztürk","doi":"10.34083/akaded.1326866","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1326866","url":null,"abstract":"Şiir mecmuaları divan şairlerinin divanlarında bulunan şiirlerini ihtiva ettikleri gibi bulunmayan şiirlerini de içlerine almış olabilirler. Divanlardaki şiirler aynı şekilde mecmualarda yer alabildikleri gibi beyitleri eksik, fazla veya yer değiştirmiş halde de mecmualarda bulunabilirler. Bu çalışmada buna örnek olarak divan şairlerinden Sünbülzade Vehbî’nin (ö.1809) divanında yer alan bir kasidesinin iki şiir mecmuasında bulunduğu halde beyitlerinin yer değiştirmiş oldukları, beyit sayıları aynı olduğu halde divanda var olan bazı beyitlerin mecmualarda olmayıp yerlerine başka beyitlerin yazılmış oldukları gösterilecektir. Öncelikle söz konusu kasidenin bulunduğu iki şiir mecmuası (Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Esad Efendi 3508; Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi İzmirli İsmail Hakkı 3664) tanıtılacak ve özellikleri belirtilip birbiriyle mukayese edilecektir. Daha sonra Sünbülzade Vehbî’nin zamanın reisülküttabı Âtıfzade Ömer Vahîd Efendi (ö.1783)’ye yazdığı kaside ile mezkûr mecmualardaki kasidesi karşılaştırılarak aralarındaki benzerlik ve farklılıklar gösterilecektir. Çalışmanın son kısmında ise kasidenin tenkitli neşri yapılarak günümüz Türkçesiyle nesre çevrilişi verilecektir. Buna göre divan şairlerinin şiirlerinin mecmualarda belirli değişikler gösterebildikleri örnekler üzerinden açıklanmış olacaktır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130526999","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Klasik Türk edebiyatı mahsullerine divan veya divançe, mecmua, cönk gibi yazma eserlerden ulaşılır. Bu eserler, şahıs veya devlet kütüphanelerinden ve yazma eserlerin yer aldığı kurumlardan elde edilir. Günümüze değin millî veya yabancı kaynaklarda tespit edilmiş pek çok eser olmakla birlikte hâlâ keşfedilmemiş veya incelenmemiş olanlar da mevcuttur. Bunlardan biri Edhem Şehîdî’nin divanıdır. Şairin divanı olduğuna dair bilgi yoktur ancak şiirlerine ulaşılmıştır. Bir yazma eser, Arnavutluk Milli Kütüphanesi’nde Derviş Hüseyin Şehîdî’nin divanı olarak yanlış kaydedilmiştir. Dijital olarak Osmanlı Arşivi’ne YB..010.d.. koduyla aynı hata üzere geçirilmiştir. Bu eser, Edhem Şehîdî’nin şiirlerini içeren (3a-55b) bir mecmuadır. Asıl ismi İbrahim olan Edhem Şehîdî, Tiranlı olup 19. yüzyıl klasik Türk edebiyatı şairidir. Her ne kadar şairin hayatı hakkında pek bilgi olmasa da özellikle şaire şöhretini veren tarih düşürmeleri üzerinden şiirlerinde bazı biyografik bilgilerle karşılaşılmıştır. Bu çalışmada 19. yüzyıl klasik Türk edebiyatı şairi Edhem Şehîdî’nin biyografisi hakkında mevcut kaynaklardan derlenen bilgiler verilip şiirlerinin yer aldığı nüsha tanıtılacaktır.
{"title":"Edhem Shahedy and His Poems","authors":"Zeynep Safi̇","doi":"10.34083/akaded.1326728","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1326728","url":null,"abstract":"Klasik Türk edebiyatı mahsullerine divan veya divançe, mecmua, cönk gibi yazma eserlerden ulaşılır. Bu eserler, şahıs veya devlet kütüphanelerinden ve yazma eserlerin yer aldığı kurumlardan elde edilir. Günümüze değin millî veya yabancı kaynaklarda tespit edilmiş pek çok eser olmakla birlikte hâlâ keşfedilmemiş veya incelenmemiş olanlar da mevcuttur. Bunlardan biri Edhem Şehîdî’nin divanıdır. Şairin divanı olduğuna dair bilgi yoktur ancak şiirlerine ulaşılmıştır. Bir yazma eser, Arnavutluk Milli Kütüphanesi’nde Derviş Hüseyin Şehîdî’nin divanı olarak yanlış kaydedilmiştir. Dijital olarak Osmanlı Arşivi’ne YB..010.d.. koduyla aynı hata üzere geçirilmiştir. Bu eser, Edhem Şehîdî’nin şiirlerini içeren (3a-55b) bir mecmuadır. Asıl ismi İbrahim olan Edhem Şehîdî, Tiranlı olup 19. yüzyıl klasik Türk edebiyatı şairidir. Her ne kadar şairin hayatı hakkında pek bilgi olmasa da özellikle şaire şöhretini veren tarih düşürmeleri üzerinden şiirlerinde bazı biyografik bilgilerle karşılaşılmıştır. Bu çalışmada 19. yüzyıl klasik Türk edebiyatı şairi Edhem Şehîdî’nin biyografisi hakkında mevcut kaynaklardan derlenen bilgiler verilip şiirlerinin yer aldığı nüsha tanıtılacaktır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"1015 ","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"113995600","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Şiir mecmuaları, klasik Türk edebiyatı açısından çok önemli kaynaklardır. Keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda şair ve eseri içerisinde barındırmaları bu önemin en büyük sebebidir. Bu durum araştırmacıların ilgisini çekmekte ve buna bağlı olarak da şiir mecmuaları üzerine yapılan çalışmaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu çalışmada da Berlin Devlet Kütüphanesi (Staatsbibliothek zu Berlin) Ms. or. oct. 3652 numarada kayıtlı bir nazire mecmuasında yer alan, Beyâzî mahlasıyla yazılmış 39 adet gazelin klasik Türk edebiyatı sahasına tanıtılması amaçlanmaktadır. Çalışmanın giriş bölümünde şiir mecmualarına ve söz konusu mecmuaya dair genel bilgiler verilmiştir. Birinci bölümde Beyâzî mahlasıyla şiirler yazan şairlerin biyografilerine yer verilmiş, ikinci bölümde çalışmaya konu olan gazellerin şekil ve muhtevasına dair öne çıkan özellikler tespit edilip sıralanmış ve üçüncü bölümde ise gazellerin günümüz harflerine aktarılmış hali verilmiştir. Sonuç bölümünde de çalışmanın amaç ve bulgularına yönelik değerlendirmeler yapılmıştır.
诗集是土耳其古典文学非常重要的资料来源。之所以如此重要,最大的原因是它们包含了许多等待发掘的诗人和作品。这种情况吸引了研究人员的注意,因此,对诗集的研究与日俱增。 在本研究中,柏林国家图书馆(Staatsbibliothek zu Berlin)的 Ms.3652,本研究的目的是向土耳其古典文学领域介绍 39 首以贝亚兹为笔名的格扎尔诗。在研究的导言部分,介绍了诗集和相关诗集的一般信息。在第一部分中,介绍了以贝亚兹为笔名写诗的诗人的生平;在第二部分中,确定并列出了研究对象的格扎尔诗在形式和内容上的突出特点;在第三部分中,将格扎尔诗翻译成现代文字。在结论部分,对研究的目的和结果进行了评价。
{"title":"XVIIth CENTURY POET BEYÂZÎ AND HIS UNPUBLISHED GHAZALS","authors":"Musa Tozlu","doi":"10.34083/akaded.1324214","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1324214","url":null,"abstract":"Şiir mecmuaları, klasik Türk edebiyatı açısından çok önemli kaynaklardır. Keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda şair ve eseri içerisinde barındırmaları bu önemin en büyük sebebidir. Bu durum araştırmacıların ilgisini çekmekte ve buna bağlı olarak da şiir mecmuaları üzerine yapılan çalışmaların sayısı her geçen gün artmaktadır.\u0000Bu çalışmada da Berlin Devlet Kütüphanesi (Staatsbibliothek zu Berlin) Ms. or. oct. 3652 numarada kayıtlı bir nazire mecmuasında yer alan, Beyâzî mahlasıyla yazılmış 39 adet gazelin klasik Türk edebiyatı sahasına tanıtılması amaçlanmaktadır. Çalışmanın giriş bölümünde şiir mecmualarına ve söz konusu mecmuaya dair genel bilgiler verilmiştir. Birinci bölümde Beyâzî mahlasıyla şiirler yazan şairlerin biyografilerine yer verilmiş, ikinci bölümde çalışmaya konu olan gazellerin şekil ve muhtevasına dair öne çıkan özellikler tespit edilip sıralanmış ve üçüncü bölümde ise gazellerin günümüz harflerine aktarılmış hali verilmiştir. Sonuç bölümünde de çalışmanın amaç ve bulgularına yönelik değerlendirmeler yapılmıştır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"216 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133189915","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
XVII. yüzyılın sonu ile XVIII. yüzyılın başlarında yaşayan Dürrî Ahmed Efendi’nin Divanı’nda yer alan sosyal hayata dair unsurların tespit edilip ilim camiasına sunulması bu çalışmanın temel hedeflerindendir. Çalışmanın ilk aşamasında Dürrî Ahmed Efendi’nin hayatı, iş deneyimleri, edebî kişiliği ve eserlerine yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci ve asıl kısmı ise divanda geçen sosyal hayata dair unsurların tespitine ayrılmıştır. Bu bölüm, Ordu ve Sarayla İlgili Unsurlar, Eğlence Hayatı, Süs Eşyaları, Güzel Kokular, Günlük Hayatta Kullanılan Eşyalar, Giyim Eşyaları, Yapı Unsurları, Deniz ve Deniz Araçları, Tıbbî Unsurlar, Yazı ile İlgili Gereçler, Yiyecek ve İçecekler ve Silahla İlgili Unsurlar olmak üzere toplamda on iki ana başlık halinde incelenmiştir. Divanda geçen sosyal hayata dair unsurların öncelikle tanımları yapılmış, ardından bunların ne şekilde ele alındığıyla ilgili değerlendirmelerde bulunulmuştur. Bu değerlendirmelerden sonra divanda yer alan konuyla ilgili beyit veya bentler açıklanarak sunulmuştur. Tespit edilen unsurlar ve kaç adet oldukları çalışmanın sonuç kısmında tablolarla gösterilmiştir. Özellikle tarih düşürmedeki mahareti ve devlet adamı kişiliğiyle öne çıkan Dürrî Ahmed Efendi, bu yönleriyle XVIII. yüzyıl edebiyat sahasında itibar gören şairler arasına ismini yazdırmayı başaran şairlerden olmuştur. Şairin eseri incelendiğinde özellikle tarih manzumelerinin sosyal hayata dair unsurlar barındırdığı tespit edilmiştir. Dönemin tarihine ve kültürel değerlerine bu şiirleriyle ışık tutan şairin divanı o döneme ait sosyal yapılaşma hakkında bilgi vermesi açısından önem arz eden eserlerdendir. Bu çalışmada, eserde tespit edilen sosyal hayat unsurları örnekleriyle birlikte ortaya konmuş; sosyokültürel alandaki araştırmalara ve Türk kültürüne katkısı olacağı düşünülen bu veriler ilim camiasına sunulmuştur.
{"title":"Social Life of Durri Ahmed Efendi's Diwan","authors":"Sami Aydin","doi":"10.34083/akaded.1323039","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1323039","url":null,"abstract":"XVII. yüzyılın sonu ile XVIII. yüzyılın başlarında yaşayan Dürrî Ahmed Efendi’nin Divanı’nda yer alan sosyal hayata dair unsurların tespit edilip ilim camiasına sunulması bu çalışmanın temel hedeflerindendir. Çalışmanın ilk aşamasında Dürrî Ahmed Efendi’nin hayatı, iş deneyimleri, edebî kişiliği ve eserlerine yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci ve asıl kısmı ise divanda geçen sosyal hayata dair unsurların tespitine ayrılmıştır. Bu bölüm, Ordu ve Sarayla İlgili Unsurlar, Eğlence Hayatı, Süs Eşyaları, Güzel Kokular, Günlük Hayatta Kullanılan Eşyalar, Giyim Eşyaları, Yapı Unsurları, Deniz ve Deniz Araçları, Tıbbî Unsurlar, Yazı ile İlgili Gereçler, Yiyecek ve İçecekler ve Silahla İlgili Unsurlar olmak üzere toplamda on iki ana başlık halinde incelenmiştir. \u0000Divanda geçen sosyal hayata dair unsurların öncelikle tanımları yapılmış, ardından bunların ne şekilde ele alındığıyla ilgili değerlendirmelerde bulunulmuştur. Bu değerlendirmelerden sonra divanda yer alan konuyla ilgili beyit veya bentler açıklanarak sunulmuştur. Tespit edilen unsurlar ve kaç adet oldukları çalışmanın sonuç kısmında tablolarla gösterilmiştir. \u0000Özellikle tarih düşürmedeki mahareti ve devlet adamı kişiliğiyle öne çıkan Dürrî Ahmed Efendi, bu yönleriyle XVIII. yüzyıl edebiyat sahasında itibar gören şairler arasına ismini yazdırmayı başaran şairlerden olmuştur. Şairin eseri incelendiğinde özellikle tarih manzumelerinin sosyal hayata dair unsurlar barındırdığı tespit edilmiştir. Dönemin tarihine ve kültürel değerlerine bu şiirleriyle ışık tutan şairin divanı o döneme ait sosyal yapılaşma hakkında bilgi vermesi açısından önem arz eden eserlerdendir. Bu çalışmada, eserde tespit edilen sosyal hayat unsurları örnekleriyle birlikte ortaya konmuş; sosyokültürel alandaki araştırmalara ve Türk kültürüne katkısı olacağı düşünülen bu veriler ilim camiasına sunulmuştur.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"C-28 3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114119205","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kıssa-ı Leylî Birle Mecnûn isimli mesnevinin yazarı Sevdâyî mahlaslı bir şâirdir. Aynı mahlasla tertip edilmiş bir Dîvân da bulunmaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda döneme ait biyografik kaynaklarda adı geçen Kırkkilise kadısı Sevdâyî’nin hem Dîvân’ın hem de mesnevinin yazarı olduğu veya olabileceği kabul edilmiştir. Ancak, metinlerde yer alan kültürel unsurlar, kavramlar, yazarın mesleği hakkında bilgi verebilecek terimler ve dil özelliklerine dikkat edildiğinde iki metin arasında farklılıklar olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, metinlerin aynı yazara ait olduğunu bildiren çalışmalarda öne sürülen argümanların da zayıf ve hatalı oldukları tespit edilmiştir. Bu çalışmada ise elde edilen verilere dayanarak döneme ait biyografik eserlerde yer alan Sevdâyî’lerden başka ve Anadolu sahasının dışında yaşaması muhtemel bir Sevdâyî’nin daha olması gerektiği öne sürülmüştür. Kıssa-ı Leylî Birle Mecnûn’un yazarı da bu Sevdâyî olmalıdır. Çalışmada öne sürülen tezi doğrulamak için öncelikle Sevdâyî’nin Dîvân’ı ve Kıssa-ı Leylî Birle Mecnûn’a dair yapılan çalışmalardaki argümanlar tartışmaya açılmıştır. Daha sonra eserlerin yazarlarının kimliği, yaşadığı yer, mesleği hakkında bilgi sunması mümkün tüm terimler ilgili başlıklarda sunulmuştur. Ayrıca, mesnevide kullanılan çeviri uygulamaları ile Dîvân’da bunlara karşılık gelebilecek kelime tercihlerine dikkat edilerek yazarların üslubuna dair ayırt edici veriler toplanmıştır. Tüm bunların yanında iki metin arasında 160 kadar fonetik ve ağız farklılığı tespit edilmiştir. Bu farklılıklar ve yapılan tüm karşılaştırmalar, metinlerin farklı kişiler tarafından ve başka coğrafyalarda yazıldıkları tezini desteklemektedir.
{"title":"Who is the author of Kıssa-ı Leylî Birle Mecnûn?","authors":"Burhanettin Can","doi":"10.34083/akaded.1323614","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1323614","url":null,"abstract":"Kıssa-ı Leylî Birle Mecnûn isimli mesnevinin yazarı Sevdâyî mahlaslı bir şâirdir. Aynı mahlasla tertip edilmiş bir Dîvân da bulunmaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda döneme ait biyografik kaynaklarda adı geçen Kırkkilise kadısı Sevdâyî’nin hem Dîvân’ın hem de mesnevinin yazarı olduğu veya olabileceği kabul edilmiştir. Ancak, metinlerde yer alan kültürel unsurlar, kavramlar, yazarın mesleği hakkında bilgi verebilecek terimler ve dil özelliklerine dikkat edildiğinde iki metin arasında farklılıklar olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, metinlerin aynı yazara ait olduğunu bildiren çalışmalarda öne sürülen argümanların da zayıf ve hatalı oldukları tespit edilmiştir. \u0000Bu çalışmada ise elde edilen verilere dayanarak döneme ait biyografik eserlerde yer alan Sevdâyî’lerden başka ve Anadolu sahasının dışında yaşaması muhtemel bir Sevdâyî’nin daha olması gerektiği öne sürülmüştür. Kıssa-ı Leylî Birle Mecnûn’un yazarı da bu Sevdâyî olmalıdır. \u0000Çalışmada öne sürülen tezi doğrulamak için öncelikle Sevdâyî’nin Dîvân’ı ve Kıssa-ı Leylî Birle Mecnûn’a dair yapılan çalışmalardaki argümanlar tartışmaya açılmıştır. Daha sonra eserlerin yazarlarının kimliği, yaşadığı yer, mesleği hakkında bilgi sunması mümkün tüm terimler ilgili başlıklarda sunulmuştur. Ayrıca, mesnevide kullanılan çeviri uygulamaları ile Dîvân’da bunlara karşılık gelebilecek kelime tercihlerine dikkat edilerek yazarların üslubuna dair ayırt edici veriler toplanmıştır. Tüm bunların yanında iki metin arasında 160 kadar fonetik ve ağız farklılığı tespit edilmiştir. Bu farklılıklar ve yapılan tüm karşılaştırmalar, metinlerin farklı kişiler tarafından ve başka coğrafyalarda yazıldıkları tezini desteklemektedir.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122254114","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tarih boyunca kadının sözlü ve yazılı kaynaklarca tanımlanması ve feminist bilinç sayesinde bu tanımlamaların ardında yatan eril bir projenin varlığının ortaya konması, proje kadın kavramını doğurur. Woolf’un feminist epistemolojide önemli bir yeri olan ‘kendine ait bir oda’ çağrısı, ataerkil geleneği harekete geçirir ve kadına bir oda – hatta bir ev temin eder. Ancak bu evi, kadın için gerçek anlamda ‘kendine ait’ kılmaz; kadını eve hapseder. Seray Şahiner’in ‘Ülker Abla’ romanından bir kadın karakterin evinden kaçarak toplumun kadına reva gördüğü sınırların dışına çıkması, bu çalışmada proje kadınlıktan kurtulma ve yeni bir kimlik ortaya koyma girişimi olarak okunacaktır. Feminist yöntemin izleneceği çalışmada amaç, kadına sözde konfor alanı yaratan mekân algısını yıkmaktır. Romanın mücadeleci kadın karakteri, maddi yoksunluğuna rağmen yeni bir yuva inşa etmeye çalışarak toplumun projesi olmayı reddeder. Ancak proje kadınlığı reddetmenin, sosyal yalnızlaştırma gibi bir bedeli olacaktır. Ülker karakteri hem özel hem kamusal alanda karşılaşacağı yıldırma politikası ile mücadele ederek yeni bir kimliğe kavuşacaktır.
{"title":"Proje Kadının ‘Kendine Ait’ Evden Kaçışı Ya Da Seray Şahiner’in ‘Ülker Abla’sı","authors":"Başak ÖNER GÜNDÜZ","doi":"10.34083/akaded.1321743","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1321743","url":null,"abstract":"Tarih boyunca kadının sözlü ve yazılı kaynaklarca tanımlanması ve feminist bilinç sayesinde bu tanımlamaların ardında yatan eril bir projenin varlığının ortaya konması, proje kadın kavramını doğurur. Woolf’un feminist epistemolojide önemli bir yeri olan ‘kendine ait bir oda’ çağrısı, ataerkil geleneği harekete geçirir ve kadına bir oda – hatta bir ev temin eder. Ancak bu evi, kadın için gerçek anlamda ‘kendine ait’ kılmaz; kadını eve hapseder. Seray Şahiner’in ‘Ülker Abla’ romanından bir kadın karakterin evinden kaçarak toplumun kadına reva gördüğü sınırların dışına çıkması, bu çalışmada proje kadınlıktan kurtulma ve yeni bir kimlik ortaya koyma girişimi olarak okunacaktır. Feminist yöntemin izleneceği çalışmada amaç, kadına sözde konfor alanı yaratan mekân algısını yıkmaktır. Romanın mücadeleci kadın karakteri, maddi yoksunluğuna rağmen yeni bir yuva inşa etmeye çalışarak toplumun projesi olmayı reddeder. Ancak proje kadınlığı reddetmenin, sosyal yalnızlaştırma gibi bir bedeli olacaktır. Ülker karakteri hem özel hem kamusal alanda karşılaşacağı yıldırma politikası ile mücadele ederek yeni bir kimliğe kavuşacaktır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"537 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116242360","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Feyyaz Kayacan, one of the pioneering figures of the Turkish short story, pursued a multicultural life and published his works in French, English, and Turkish. His literary journeys across languages and cultures not only enabled him to get in touch with the literary and artistic movements of his time but also allowed him to take an active part in the surrealist groups in London. After surveying Kayacan’s international identity and his quest for belonging both in his actual life and in his short fiction, this article concentrates on The Shelter Stories (Sığınak Hikâyeleri, 1962), a collection of the short stories that portray the Londoners during the Second World War. It traces the possible sources that might have incited Kayacan’s imagination in writing such idiosyncratic short stories full of linguistic tricks and figures of speech. Drawing attention to the similarity between Kayacan’s imagination and the visual representations of the wartime painters Paul Nash and Henry Moore, the article underlines that Kayacan’s art of war is geared to transform dark feelings into a cheerful spirit.
{"title":"Feyyaz Kayacan's Art of War: Multiculturalism and Surrealism in The Shelter Stories","authors":"Hivren DEMİR ATAY","doi":"10.34083/akaded.1323934","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1323934","url":null,"abstract":"Feyyaz Kayacan, one of the pioneering figures of the Turkish short story, pursued a multicultural life and published his works in French, English, and Turkish. His literary journeys across languages and cultures not only enabled him to get in touch with the literary and artistic movements of his time but also allowed him to take an active part in the surrealist groups in London. After surveying Kayacan’s international identity and his quest for belonging both in his actual life and in his short fiction, this article concentrates on The Shelter Stories (Sığınak Hikâyeleri, 1962), a collection of the short stories that portray the Londoners during the Second World War. It traces the possible sources that might have incited Kayacan’s imagination in writing such idiosyncratic short stories full of linguistic tricks and figures of speech. Drawing attention to the similarity between Kayacan’s imagination and the visual representations of the wartime painters Paul Nash and Henry Moore, the article underlines that Kayacan’s art of war is geared to transform dark feelings into a cheerful spirit.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122279611","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Türk edebiyatının önemli yazarlarından olan Latife Tekin’in Berci Kristin Çöp Masalları adlı eseri, esere konu olan mekânda, Çiçektepe’nin insanlarının yaşadığı inşa ve yıkım süreçlerine odaklanır. Çiçektepeliler kendi “çöplükler”inde kendi masallarını yaşamak isterken devlet güçlerinin engellemeleri ve doğal afetlerle karşılaşırlar; inşa ettikleri evler sürekli olarak yıkılır. En sonunda mahallelinin inşa ettikleri evlerde yaşamalarına müsaade edilir. Kolektif bir yaşamın benimsendiği mahallede tüm sorunlar aşıldıktan sonra bir fabrika kurulması ve birlikte çalışmanın esas alındığı bir çalışma düzeni oluşturulması ütopya düşüncesinin öne çıkmasına olanak sağlar. Mahallelinin gelecek güzel günlere yönelik umudunu sürekli taze tutuşu da ütopya düşüncesinin umut ilkesi ile yakından ilişkilidir. Bir yandan da gerek inşa edilen evlerin yıkılması, gerekse süreç içerisinde mahalle halkından bazılarının iktidar mücadelesine girişmesi de distopik düşüncenin yansımalarıdır. Bu çalışmada, “Berci Kristin Çöp Masalları” adlı eserin ütopya ve distopya düşünceleri ile kurduğu bağlara odaklanılarak, tek bir eserde görülen iki zıt durum; olaylar, olgular ve kavramlar çerçevesinde ele alınacaktır. Ütopyanın distopyaya, distopyanın ütopyaya dönüştüğü kırılma anları üzerinden yazarın çoklu bakış açısı değerlendirilecektir. Bu ikili bakış açısının imkân verdiği ölçüde anlatının sapma yaptığı noktalar belirlenecek ve değerlendirilecektir. Bu bağlamda Margaret Atwood’un ortaya koyduğu “üstopya” kavramından bahsedilerek kavramın uygulamadaki görünümü örneklendirilecektir. Ütopya, distopya ve üstopya kavramları metnin kendi çerçevesi içerisinde değerlendirilerek metinden yapılacak alıntılarla açıklanacaktır.
{"title":"A Dystopia Having a Desire To Be an Utopia Berji Kristin, Tales From The Garbage Hills","authors":"Emel Aras","doi":"10.34083/akaded.1323123","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1323123","url":null,"abstract":"Türk edebiyatının önemli yazarlarından olan Latife Tekin’in Berci Kristin Çöp Masalları adlı eseri, esere konu olan mekânda, Çiçektepe’nin insanlarının yaşadığı inşa ve yıkım süreçlerine odaklanır. Çiçektepeliler kendi “çöplükler”inde kendi masallarını yaşamak isterken devlet güçlerinin engellemeleri ve doğal afetlerle karşılaşırlar; inşa ettikleri evler sürekli olarak yıkılır. En sonunda mahallelinin inşa ettikleri evlerde yaşamalarına müsaade edilir. Kolektif bir yaşamın benimsendiği mahallede tüm sorunlar aşıldıktan sonra bir fabrika kurulması ve birlikte çalışmanın esas alındığı bir çalışma düzeni oluşturulması ütopya düşüncesinin öne çıkmasına olanak sağlar. Mahallelinin gelecek güzel günlere yönelik umudunu sürekli taze tutuşu da ütopya düşüncesinin umut ilkesi ile yakından ilişkilidir. Bir yandan da gerek inşa edilen evlerin yıkılması, gerekse süreç içerisinde mahalle halkından bazılarının iktidar mücadelesine girişmesi de distopik düşüncenin yansımalarıdır. Bu çalışmada, “Berci Kristin Çöp Masalları” adlı eserin ütopya ve distopya düşünceleri ile kurduğu bağlara odaklanılarak, tek bir eserde görülen iki zıt durum; olaylar, olgular ve kavramlar çerçevesinde ele alınacaktır. Ütopyanın distopyaya, distopyanın ütopyaya dönüştüğü kırılma anları üzerinden yazarın çoklu bakış açısı değerlendirilecektir. Bu ikili bakış açısının imkân verdiği ölçüde anlatının sapma yaptığı noktalar belirlenecek ve değerlendirilecektir. Bu bağlamda Margaret Atwood’un ortaya koyduğu “üstopya” kavramından bahsedilerek kavramın uygulamadaki görünümü örneklendirilecektir. Ütopya, distopya ve üstopya kavramları metnin kendi çerçevesi içerisinde değerlendirilerek metinden yapılacak alıntılarla açıklanacaktır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"284 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115805153","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bilhassa son çeyrek asırda teknoloji ve dijitalleşmenin hızla ilerlediği ve bu ilerlemenin hayatın hemen her aşamasında doğrudan bir etkisinin olduğu gözlemlenmektedir. Benzer şekilde özellikle son birkaç yıldır yapay zekâ alanında yaşanan devrim niteliğinde gelişmelerin, insanların yaşamında köklü değişiklikleri beraberinde getireceği öngörülmektedir. Öte yandan birçok mesleğin yapay zekâ tarafından yapılabileceğini ve bu durumun insanları kötü yönde etkileyeceğini iddia edenlerin yanı sıra yapay zekânın etkili ve doğru kullanımının insanlara büyük yararlar sağlayabileceğini savunanlar bulunmaktadır. Böylesi geniş bir etki alanına sahip yapay zekânın edebiyata ve edebiyat araştırmalarına etkisinin olmaması düşünülemez. Bu makalede bahsedilen düşünce çerçevesinde, hayatın birçok farklı noktasında etkisini hissettiren yapay zekânın genelde edebiyat özelde ise şiir türüne etkileri şiir yorumlama süreci merkezinde tartışılmıştır. İfade edilen kapsamda 2023’te yapay zekâ modeli olarak piyasaya sürülen ChatGPT-4’ün şiir yorumlama sürecinde kullanılmasının potansiyel imkânları ve sınırlılıkları incelenmiştir. Bu doğrultuda makalede, yapay zekânın şiir yorumunun kaynağı, niteliği, bu türü tanımlamasının ve yorumlamasının nasıl olduğu ChatGPT-4’e sorulan sorular aracılığıyla tartışılmıştır. Son aşamada ise yapay zekânın şiiri yorumlama şekli ve niteliği, modern Türk şiirinden seçilen örnekler üzerinden konu edilmiştir. Böylelikle yapay zekânın edebiyat ve şiir yorumlama süreci üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerine dair bir perspektif sunmak amaçlanmıştır.
{"title":"Does Artificial Intelligence Kill Poetry? Possibilities and Limitations of the Poetry Interpretation by Virtual Intelligence: A Case Study of ChatGPT-4","authors":"Gökhan Tunç","doi":"10.34083/akaded.1316100","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1316100","url":null,"abstract":"Bilhassa son çeyrek asırda teknoloji ve dijitalleşmenin hızla ilerlediği ve bu ilerlemenin hayatın hemen her aşamasında doğrudan bir etkisinin olduğu gözlemlenmektedir. Benzer şekilde özellikle son birkaç yıldır yapay zekâ alanında yaşanan devrim niteliğinde gelişmelerin, insanların yaşamında köklü değişiklikleri beraberinde getireceği öngörülmektedir. Öte yandan birçok mesleğin yapay zekâ tarafından yapılabileceğini ve bu durumun insanları kötü yönde etkileyeceğini iddia edenlerin yanı sıra yapay zekânın etkili ve doğru kullanımının insanlara büyük yararlar sağlayabileceğini savunanlar bulunmaktadır. Böylesi geniş bir etki alanına sahip yapay zekânın edebiyata ve edebiyat araştırmalarına etkisinin olmaması düşünülemez. Bu makalede bahsedilen düşünce çerçevesinde, hayatın birçok farklı noktasında etkisini hissettiren yapay zekânın genelde edebiyat özelde ise şiir türüne etkileri şiir yorumlama süreci merkezinde tartışılmıştır. İfade edilen kapsamda 2023’te yapay zekâ modeli olarak piyasaya sürülen ChatGPT-4’ün şiir yorumlama sürecinde kullanılmasının potansiyel imkânları ve sınırlılıkları incelenmiştir. Bu doğrultuda makalede, yapay zekânın şiir yorumunun kaynağı, niteliği, bu türü tanımlamasının ve yorumlamasının nasıl olduğu ChatGPT-4’e sorulan sorular aracılığıyla tartışılmıştır. Son aşamada ise yapay zekânın şiiri yorumlama şekli ve niteliği, modern Türk şiirinden seçilen örnekler üzerinden konu edilmiştir. Böylelikle yapay zekânın edebiyat ve şiir yorumlama süreci üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerine dair bir perspektif sunmak amaçlanmıştır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"58 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121746540","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}