Memduh Şevket Esendal, Türk öykücülüğünün ana arkını, geleneksel akışını değiştirmiş isimlerin başında gelir. Öyküde olayın hâkimiyetini kırarak muhtelif insanlık hâllerini merkeze alan; büyük zamanlar, ihtişamlı hayatlar, görkemli mekânlardan ziyade dikkatini “küçük” ve “sıradan” şeylere yoğunlaştıran yazar, bu yönleriyle çağdaşlarından ayrılır. Sanatçı, üslubunu mümkün olduğunca yalınlaştırma gayreti içindedir; çünkü edebî ve estetik derinliğe ancak bu yolla ulaşılabileceğine inanır. Bu çalışmada, ilkin yazarın söz konusu hassasiyetlerle oluşturduğu yazarlık kimliği odağa alınmış ve hemen ardından onun özellikle romancı kimliği üzerine eleştirel bir tartışma yürütülmüştür. Öte yandan bir romanın yazılma ve yayımlanma süreçlerinde saklı tutulan türlü sırlara, sancılara, endişelere ve dolayısıyla eserin arka planındaki hikâyeye ulaşma noktasında mektup, anı gibi edebî türler araştırmacıları velut neticelere götürebilir. Esendal söz konusu olduğunda ise mektuplar bu anlamda öne çıkar; çünkü yazarın, çocuklarına hitaben yazdığı yaklaşık bin iki yüz sayfalık bir mektup külliyatı bulunmaktadır. Bu mektuplarda onun şahsi ve edebî hayatıyla ilgili geniş bilgilere ulaşmak mümkündür. Bu yazı özelinde ise sanatçının Ayaşlı ile Kiracıları romanının hikâyesi mektuplar üzerinden etraflıca incelenmiş; romanın yazılış, basılış ve yayımlanış süreçlerinde karşılaşılan, maruz kalınan türlü güçlükler ortaya koyulmuştur.
梅姆杜-谢夫凯特-埃森达尔是改变土耳其短篇小说写作主要弧线和传统流程的作家之一。这位作家打破了事件在故事中的主导地位,关注人类的各种状态;他将注意力集中在 "微小 "和 "平凡 "的事情上,而不是大时代、壮丽的生活和绚丽的地方,在这些方面与同时代的作家有所不同。他的画风尽量简化,因为他认为只有这样才能达到文学和美学的深度。在本研究中,首先关注的是作者作为作家的身份,即他在上述敏感性下形成的身份,然后对他作为小说家的身份进行批判性讨论。另一方面,书信和回忆录等文学体裁也能引导研究人员取得丰硕成果,了解小说写作和出版过程中隐藏的秘密、痛苦和担忧,从而了解作品背后的故事。就《埃森达尔》而言,书信在这个意义上显得尤为重要;因为作者有大约一千两百页写给子女的书信。在这些书信中,我们可以找到有关作者个人和文学生活的大量信息。本文通过书信详细分析了小说《阿雅斯勒的房客》(Ayaşlı ile Kiracıları)的故事,揭示了小说在写作、印刷和出版过程中遇到的各种困难。
{"title":"The Novelist Identity of Memduh Şevket Esendal and Ayaşlı ile Kiracıları’s Story in Letters","authors":"Ahmet Duran Arslan","doi":"10.34083/akaded.1316107","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1316107","url":null,"abstract":"Memduh Şevket Esendal, Türk öykücülüğünün ana arkını, geleneksel akışını değiştirmiş isimlerin başında gelir. Öyküde olayın hâkimiyetini kırarak muhtelif insanlık hâllerini merkeze alan; büyük zamanlar, ihtişamlı hayatlar, görkemli mekânlardan ziyade dikkatini “küçük” ve “sıradan” şeylere yoğunlaştıran yazar, bu yönleriyle çağdaşlarından ayrılır. Sanatçı, üslubunu mümkün olduğunca yalınlaştırma gayreti içindedir; çünkü edebî ve estetik derinliğe ancak bu yolla ulaşılabileceğine inanır. Bu çalışmada, ilkin yazarın söz konusu hassasiyetlerle oluşturduğu yazarlık kimliği odağa alınmış ve hemen ardından onun özellikle romancı kimliği üzerine eleştirel bir tartışma yürütülmüştür. Öte yandan bir romanın yazılma ve yayımlanma süreçlerinde saklı tutulan türlü sırlara, sancılara, endişelere ve dolayısıyla eserin arka planındaki hikâyeye ulaşma noktasında mektup, anı gibi edebî türler araştırmacıları velut neticelere götürebilir. Esendal söz konusu olduğunda ise mektuplar bu anlamda öne çıkar; çünkü yazarın, çocuklarına hitaben yazdığı yaklaşık bin iki yüz sayfalık bir mektup külliyatı bulunmaktadır. Bu mektuplarda onun şahsi ve edebî hayatıyla ilgili geniş bilgilere ulaşmak mümkündür. Bu yazı özelinde ise sanatçının Ayaşlı ile Kiracıları romanının hikâyesi mektuplar üzerinden etraflıca incelenmiş; romanın yazılış, basılış ve yayımlanış süreçlerinde karşılaşılan, maruz kalınan türlü güçlükler ortaya koyulmuştur.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132771683","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Saha Türkçesinde, deyim terimini karşılamak üzere somoğo domox kullanılmaktadır. Saha Türkçesindeki deyimler üzerine Saha bilginlerinin önemli çalışmaları yer almaktadır. İlk çalışma A. Y. Kulakovskiy’in Yakutskie Poslovitsı i Pogovorki “Yakut Atasözleri ve Deyimleri” isimli eseridir. Daha sonraki yıllarda kaleme alınan P. S. Grigoryev’in Saxa Tılın Somoğo Domoğun Tılcıta “Saha Dilinin Deyim Sözlüğü” ve A. G. Nelunov’un Somoğo Domox Saxalıı-Nuuççalıı Tılcıta “Sahaca-Rusça Deyim Sözlüğü” isimli çalışmaları Saha Türkçesindeki deyim söz varlığı ile ilgili en önemli eserlerdir. Saha deyimleriyle ilgili çalışmalar bunlarla sınırlı değildir. Deyimler üzerine çeşitli araştırmalar olmakla birlikte E. K. Pekarskiy’in Yakut Dili Sözlüğü ile Saha Tılın Bıhaarıılaax Ulaxan Tılcıta (STBUT) “Saha Dilinin Açıklamalı Büyük Sözlüğü” isimli eserlerde de deyim söz varlığına dair ciddi veriler söz konusudur. Bu çalışmada Saha Türkçesine ait tağıs- fiili ile kurulmuş deyimler ele alınacaktır. İncelenen deyimler Nelunov (2002) ve Grigoryev (1974)’e ait deyim sözlükleri taranarak belirlenmiştir. Tespit edilen deyimler biçimsel ve anlamsal incelemeye tabi tutulmuştur. Biçimsel olarak deyimler, öncelikle tağıs- fiilinin birleştiği unsur sayılarına göre ikiye ayrılmıştır. Bunlar da kendi içinde kelime türlerine göre alt başlıklara ayrılıp birleşim yollarına göre sınıflandırılmıştır. Anlamsal olarak deyimler, sözcük anlamına ve deyimlerin konularına göre olmak üzere iki ana başlık altında sınıflandırılmaya tabi tutulmuştur. Sonuç kısmında, incelemeye ait sayısal veriler üzerinden bulgular değerlendirilmiştir.
在萨哈突厥语中,"somoğo domox "用来表示成语。萨哈学者撰写了一些关于萨哈突厥语成语的重要著作。第一部著作是 A. Y. Kulakovskiy 的 Yakutskie Poslovitsi i Pogovorki《雅库特谚语和成语》。P. S. Grigoryev 的 Saxa Tılın Somoğo Domoğun Tılcıta 《萨哈语成语词典》和 A. G. Nelunov 的 Somoğo Domox Saxalıı-Nuuççalıı Tılcıta 《萨哈俄语成语词典》是研究萨哈土耳其语成语词汇的最重要著作。对萨哈成语的研究并不局限于这些。虽然对成语的研究多种多样,但 E. K. Pekarskiy 的《雅库特语词典》和 Saha Tılın Bıhaarılaax Ulaxan Tılcıta (STBUT) 《萨哈语解释大词典》也包含有关成语词汇的重要数据。本研究将讨论属于萨哈突厥语的由动词 tağıs- 构成的成语。所分析的成语是通过扫描 Nelunov(2002 年)和 Grigoryev(1974 年)的成语词典确定的。对确定的成语进行了形式和语义分析。在形式上,首先根据动词 tağıs- 的元素数量将成语分为两个。这些成语又根据词类分为小标题,并根据组合方式进行分类。在语义方面,成语主要分为两类:根据词义分类和根据成语主体分类。在结论部分,根据分析的数字数据对研究结果进行了评估。
{"title":"Saha Türkçesinde Tağıs- “Çıkmak” Fiili ile Kurulan Deyimler Üzerine Biçimsel ve Anlamsal Bir Değerlendirme","authors":"Doğan Çolak","doi":"10.34083/akaded.1320946","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1320946","url":null,"abstract":"Saha Türkçesinde, deyim terimini karşılamak üzere somoğo domox kullanılmaktadır. Saha Türkçesindeki deyimler üzerine Saha bilginlerinin önemli çalışmaları yer almaktadır. İlk çalışma A. Y. Kulakovskiy’in Yakutskie Poslovitsı i Pogovorki “Yakut Atasözleri ve Deyimleri” isimli eseridir. Daha sonraki yıllarda kaleme alınan P. S. Grigoryev’in Saxa Tılın Somoğo Domoğun Tılcıta “Saha Dilinin Deyim Sözlüğü” ve A. G. Nelunov’un Somoğo Domox Saxalıı-Nuuççalıı Tılcıta “Sahaca-Rusça Deyim Sözlüğü” isimli çalışmaları Saha Türkçesindeki deyim söz varlığı ile ilgili en önemli eserlerdir. Saha deyimleriyle ilgili çalışmalar bunlarla sınırlı değildir. Deyimler üzerine çeşitli araştırmalar olmakla birlikte E. K. Pekarskiy’in Yakut Dili Sözlüğü ile Saha Tılın Bıhaarıılaax Ulaxan Tılcıta (STBUT) “Saha Dilinin Açıklamalı Büyük Sözlüğü” isimli eserlerde de deyim söz varlığına dair ciddi veriler söz konusudur. Bu çalışmada Saha Türkçesine ait tağıs- fiili ile kurulmuş deyimler ele alınacaktır. İncelenen deyimler Nelunov (2002) ve Grigoryev (1974)’e ait deyim sözlükleri taranarak belirlenmiştir. Tespit edilen deyimler biçimsel ve anlamsal incelemeye tabi tutulmuştur. Biçimsel olarak deyimler, öncelikle tağıs- fiilinin birleştiği unsur sayılarına göre ikiye ayrılmıştır. Bunlar da kendi içinde kelime türlerine göre alt başlıklara ayrılıp birleşim yollarına göre sınıflandırılmıştır. Anlamsal olarak deyimler, sözcük anlamına ve deyimlerin konularına göre olmak üzere iki ana başlık altında sınıflandırılmaya tabi tutulmuştur. Sonuç kısmında, incelemeye ait sayısal veriler üzerinden bulgular değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127548164","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tanzimat ile başlayıp Cumhuriyet devrine uzanan Batılılaşma hareketinin yarattığı siyasi ve toplumsal kırılmaların romanlara yansıması büyük çoğunlukla trajedi türü vasıtasıyla gerçekleşir. İlk dönem romanlarında aşk hikâyeleri, modernleşmenin getirdiği politik ve sosyal meseleleri de taşır ve bu dönem itibariyle salt bir aşk hikâyesi olmanın ötesine geçer. Romansların aksine çoğunluğu trajedi türüne yaslanan bu dönem aşk hikâyeleri belirli aşamalardan geçerek Türk edebiyatını gerçekçi edebiyata ulaştırmanın araçlarından birine dönüşür. Trajedi içinde şekillenen aşk hikâyeleri âşıkların beklenen kavuşması yerine ayrılık ve ölümle sonuçlanan hikâyeler olarak talihsiz âşıklar motifini yaratmıştır. Bu motif trajedideki büyük kader ve hakikat ile ilişkilidir ve aşk hikâyelerinin doğasını toplumsal meselelere dair büyük hakikatlere döndürerek değiştirmiştir. Türk edebiyatında aşk hikâyelerini merkeze alan romanların seyrinde de talihsiz âşıklar motifi belirgindir ve bu motif Türk romanı ile dile getirilen sosyal meseleleri açığa çıkarmada işlerlik kazanmıştır. Bu çalışmada başlangıcından itibaren Türk romanında sıklıkla tekrar eden talihsiz âşıklar motifinin işlevi ve seyri Tanzimat’tan Cumhuriyet’e devam eden süreçte devirlerinin öne çıkan aşk merkezli romanları Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat, Aşk-ı Memnu ve Huzur romanları üzerinden incelenerek tartışmaya açılacaktır. Çalışma ele alınan romanlar üzerinden talihsiz âşıklar motifinin Türk edebiyatının modernleşme sürecine olan katkısını ortaya koymayı hedeflemektedir.
{"title":"The Modernization in The Turkish Novel and Three Samples About The Motif of Star-Crossed Lovers","authors":"Zeliha Öztürk","doi":"10.34083/akaded.1316258","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1316258","url":null,"abstract":"Tanzimat ile başlayıp Cumhuriyet devrine uzanan Batılılaşma hareketinin yarattığı siyasi ve toplumsal kırılmaların romanlara yansıması büyük çoğunlukla trajedi türü vasıtasıyla gerçekleşir. İlk dönem romanlarında aşk hikâyeleri, modernleşmenin getirdiği politik ve sosyal meseleleri de taşır ve bu dönem itibariyle salt bir aşk hikâyesi olmanın ötesine geçer. Romansların aksine çoğunluğu trajedi türüne yaslanan bu dönem aşk hikâyeleri belirli aşamalardan geçerek Türk edebiyatını gerçekçi edebiyata ulaştırmanın araçlarından birine dönüşür. Trajedi içinde şekillenen aşk hikâyeleri âşıkların beklenen kavuşması yerine ayrılık ve ölümle sonuçlanan hikâyeler olarak talihsiz âşıklar motifini yaratmıştır. Bu motif trajedideki büyük kader ve hakikat ile ilişkilidir ve aşk hikâyelerinin doğasını toplumsal meselelere dair büyük hakikatlere döndürerek değiştirmiştir. Türk edebiyatında aşk hikâyelerini merkeze alan romanların seyrinde de talihsiz âşıklar motifi belirgindir ve bu motif Türk romanı ile dile getirilen sosyal meseleleri açığa çıkarmada işlerlik kazanmıştır. Bu çalışmada başlangıcından itibaren Türk romanında sıklıkla tekrar eden talihsiz âşıklar motifinin işlevi ve seyri Tanzimat’tan Cumhuriyet’e devam eden süreçte devirlerinin öne çıkan aşk merkezli romanları Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat, Aşk-ı Memnu ve Huzur romanları üzerinden incelenerek tartışmaya açılacaktır. Çalışma ele alınan romanlar üzerinden talihsiz âşıklar motifinin Türk edebiyatının modernleşme sürecine olan katkısını ortaya koymayı hedeflemektedir.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"14 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129528364","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yazma eser kütüphanelerinde Makâlât adını taşıyan çok sayıda kitap bulunmaktadır. Bunların önemli bir kısmını mutasavvıf bir yazar tarafından tasavvufî bilgi ve nasihatler vermek için yazılmış olanlar meydana getirmektedir. Bu nitelikteki eserlerden biri Seyyid Ahmed Cezbî’nin Makâlât’ıdır. Manzum bir eser olan Makâlât, Himmetzâde Şeyh Bahaeddin’in torunu Ahmed Cezbî Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Makâlât’ın yazılış tarihi belli değildir. Eser, makâlât adı verilen bölümlerden meydana gelmiştir. Eserde on dokuz makâlât bulunmaktadır. Makâlâtlar gazel nazım şekline benzer biçimde oluşturulmuştur. 25 dörtlük, 277 beyit olmak üzere toplam 302 birimden örülüdür. Tüm manzumelerde aruz vezni kullanılmıştır. Şairin aruz ve kafiye tatbikinde ciddi kusurlar vardır. On dördüncü makâlâtta Ahmed Cezbî’nin dedesi ve şeyhi olan Himmetzâde Şeyh Bahaeddin, on dokuzuncu makâlâtta ise Bayramiye ve Halvetiye tarikat şeyhleri silsilesi hakkında bilgiler verilmiştir. Diğer bölümlerde insanın üstün varlık oluşu, gönlün kutsallığı, nefsin kötülüğü, insan-ı kamil mertebesine bir şeyh yardımı ile ulaşılabileceği, suretin değil siretin önemli olduğu gibi tasavvuf inançları izah edilmiştir. Tevhid, tarikat, hakikat, nefs-i emmare, vahdet-i vücud vb. tasavvufî terimler açıklanmıştır. Tasavvufî bilgilerin verildiği yerlerde dil ağır iken müritlere seslenilen dizelerde nispeten sade bir dil kullanılmıştır. Bu makalede Seyyid Ahmed Cezbî’nin Makâlât adlı manzum eseri şekil, muhteva ve dil ile üslup bakımlarından tanıtılmış, Makâlât’ın iki nüsha üzerinden kurulmuş tenkitli metni ilim âlemiyle paylaşılmıştır.
{"title":"Seyyid Ahmed Cezbî’s Verse Makâlât","authors":"Suat Donuk","doi":"10.34083/akaded.1319055","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1319055","url":null,"abstract":"Yazma eser kütüphanelerinde Makâlât adını taşıyan çok sayıda kitap bulunmaktadır. Bunların önemli bir kısmını mutasavvıf bir yazar tarafından tasavvufî bilgi ve nasihatler vermek için yazılmış olanlar meydana getirmektedir. Bu nitelikteki eserlerden biri Seyyid Ahmed Cezbî’nin Makâlât’ıdır. Manzum bir eser olan Makâlât, Himmetzâde Şeyh Bahaeddin’in torunu Ahmed Cezbî Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Makâlât’ın yazılış tarihi belli değildir. Eser, makâlât adı verilen bölümlerden meydana gelmiştir. Eserde on dokuz makâlât bulunmaktadır. Makâlâtlar gazel nazım şekline benzer biçimde oluşturulmuştur. 25 dörtlük, 277 beyit olmak üzere toplam 302 birimden örülüdür. Tüm manzumelerde aruz vezni kullanılmıştır. Şairin aruz ve kafiye tatbikinde ciddi kusurlar vardır. On dördüncü makâlâtta Ahmed Cezbî’nin dedesi ve şeyhi olan Himmetzâde Şeyh Bahaeddin, on dokuzuncu makâlâtta ise Bayramiye ve Halvetiye tarikat şeyhleri silsilesi hakkında bilgiler verilmiştir. Diğer bölümlerde insanın üstün varlık oluşu, gönlün kutsallığı, nefsin kötülüğü, insan-ı kamil mertebesine bir şeyh yardımı ile ulaşılabileceği, suretin değil siretin önemli olduğu gibi tasavvuf inançları izah edilmiştir. Tevhid, tarikat, hakikat, nefs-i emmare, vahdet-i vücud vb. tasavvufî terimler açıklanmıştır. Tasavvufî bilgilerin verildiği yerlerde dil ağır iken müritlere seslenilen dizelerde nispeten sade bir dil kullanılmıştır. Bu makalede Seyyid Ahmed Cezbî’nin Makâlât adlı manzum eseri şekil, muhteva ve dil ile üslup bakımlarından tanıtılmış, Makâlât’ın iki nüsha üzerinden kurulmuş tenkitli metni ilim âlemiyle paylaşılmıştır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"53 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126951110","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sözlü kültür geleneğinin anlatmaya dayalı türleri içerisinde yer alan masallar, dünya milletlerinde olduğu gibi Türklerin de önemli kültürel miraslarından birini oluşturmaktadır. Avrupa’da halk bilimi çalışmalarının başlama tarihiyle eş zamanlı bir var oluş gösteren masal araştırma ve inceleme tarihi, Türk toplulukları özelinde değerlendirildiğinde 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında daha ziyade metin derlemeleriyle başlamış, ancak 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren inceleme çalışmalarına dönüşmüştür. Türk topluluklarının masal araştırmalarının başlangıcında özellikle Rus araştırmacıların büyük katkısı olmuştur. Bu araştırmacılardan biri de Aleksandr Grigoryeviç Bessonov’dur. Türk topluluklarının dil ve kültür ürünleri üzerine yapmış olduğu çalışmalarla dikkat çeken A. G. Bessonov, özellikle de Başkurt masallarının derlenmesi ve yayımlanmasında büyük bir yere sahiptir. Bu makalede; öncelikle A. G. Bessonov’un hayatı hakkında bilgi verilecektir. Daha sonra Bessonov’un Başkurtların dili, alfabesi ve masalları üzerine yapmış olduğu çalışmalar üzerinde durulacaktır. Bessonov’un özellikle Başkurt masalları üzerine yapmış olduğu çalışmasının masal araştırmaları tarihindeki yeri ve önemi değerlendirilecektir. Makalede, Bessonov’un çalışmasının yayımlanmasını sağlayan Nikolay Dmitriyev’e de yer verilecektir.
童话是口头文化传统中以叙事为基础的体裁之一,是土耳其和世界各民族的重要文化遗产之一。童话研究和分析的历史与欧洲民俗研究的开端同时存在,从 19 世纪末 20 世纪初的文本收集开始,到 20 世纪下半叶的分析研究。在突厥族群童话研究的初期,尤其是俄罗斯研究人员做出了巨大贡献。亚历山大-格里戈里耶维奇-别索诺夫就是其中之一。亚历山大-格里戈里耶维奇-别索诺夫以其对突厥语族语言和文化产品的研究而备受关注,尤其在巴什基尔童话的编纂和出版方面占有重要地位。本文将首先介绍 A. G. 别索诺夫的生平。然后重点介绍别索诺夫关于巴什基尔语言、字母和童话的作品。特别是将评价别索诺夫的巴什基尔童话作品在童话研究史上的地位和重要性。尼古拉-德米特里耶夫(Nikolay Dmitriyev)为贝索诺夫作品的出版提供了保证,他的作品也将在文章中介绍。
{"title":"Aleksandr Grigoryeviç Bessonov and Bashkir Fairy Tale Research","authors":"Muvaffak Duranli, Gonca KUZAY DEMİR","doi":"10.34083/akaded.1203354","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1203354","url":null,"abstract":"Sözlü kültür geleneğinin anlatmaya dayalı türleri içerisinde yer alan masallar, dünya milletlerinde olduğu gibi Türklerin de önemli kültürel miraslarından birini oluşturmaktadır. Avrupa’da halk bilimi çalışmalarının başlama tarihiyle eş zamanlı bir var oluş gösteren masal araştırma ve inceleme tarihi, Türk toplulukları özelinde değerlendirildiğinde 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında daha ziyade metin derlemeleriyle başlamış, ancak 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren inceleme çalışmalarına dönüşmüştür. Türk topluluklarının masal araştırmalarının başlangıcında özellikle Rus araştırmacıların büyük katkısı olmuştur. Bu araştırmacılardan biri de Aleksandr Grigoryeviç Bessonov’dur. Türk topluluklarının dil ve kültür ürünleri üzerine yapmış olduğu çalışmalarla dikkat çeken A. G. Bessonov, özellikle de Başkurt masallarının derlenmesi ve yayımlanmasında büyük bir yere sahiptir. Bu makalede; öncelikle A. G. Bessonov’un hayatı hakkında bilgi verilecektir. Daha sonra Bessonov’un Başkurtların dili, alfabesi ve masalları üzerine yapmış olduğu çalışmalar üzerinde durulacaktır. Bessonov’un özellikle Başkurt masalları üzerine yapmış olduğu çalışmasının masal araştırmaları tarihindeki yeri ve önemi değerlendirilecektir. Makalede, Bessonov’un çalışmasının yayımlanmasını sağlayan Nikolay Dmitriyev’e de yer verilecektir.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126033349","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Osmanlı Dönemi sözlük literatürü içerisinde kendine has özellikleri ile bir sözlük geleneği oluşturan satıraltı tercümeli sözlükler kelime karşılığı kelime olarak hazırlanması, okurun pratik bir şekilde aradığını bulabilmesine imkan sunması gibi özellikleri nedeniyle oldukça rağbet görmüştür. Osmanlı Dönemi öncesinde Bahşayiş Lugati, Mukaddimetü’l-Edeb gibi önemli sözlüklerle başlayan satıraltı tercümeli sözlük geleneği, ilerleyen dönemlerde kimi isimli kimi isimsiz birçok eserle yaşamaya devam etmiştir. Osmanlı Dönemi sözlük geleneğinde büyük öneme sahip sözlüklerden biri olan Ahterî-i Kebîr’in muhtasar nüshalarından birisi de satıraltı sözlük formunda oluşturulmuştur. Bu çalışmada ilgili nüshanın hem satıraltı sözlük geleneği ile irtibatı kurulacak hem de nüshanın hususî yönleri ortaya konulmaya çalışılacaktır.
{"title":"Muhtasar ve İlaveli Satıraltı Bir Ahterî-i Kebîr Nüshası","authors":"Eren Ertürkoğlu","doi":"10.34083/akaded.1266014","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1266014","url":null,"abstract":"Osmanlı Dönemi sözlük literatürü içerisinde kendine has özellikleri ile bir sözlük geleneği oluşturan satıraltı tercümeli sözlükler kelime karşılığı kelime olarak hazırlanması, okurun pratik bir şekilde aradığını bulabilmesine imkan sunması gibi özellikleri nedeniyle oldukça rağbet görmüştür. Osmanlı Dönemi öncesinde Bahşayiş Lugati, Mukaddimetü’l-Edeb gibi önemli sözlüklerle başlayan satıraltı tercümeli sözlük geleneği, ilerleyen dönemlerde kimi isimli kimi isimsiz birçok eserle yaşamaya devam etmiştir. Osmanlı Dönemi sözlük geleneğinde büyük öneme sahip sözlüklerden biri olan Ahterî-i Kebîr’in muhtasar nüshalarından birisi de satıraltı sözlük formunda oluşturulmuştur. Bu çalışmada ilgili nüshanın hem satıraltı sözlük geleneği ile irtibatı kurulacak hem de nüshanın hususî yönleri ortaya konulmaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"110 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116584585","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Women, who are seen as one of the two basic assets that have high qualities such as fertility and protection, and that constitute the equivalence of existence, have encountered sexist hate speech over time. In this discourse, women were seen as worthless, ominous and the source of evil, as a concubine who could not produce, in need of a man, oppressed in the face of power and serving her man. It is thought that the origin of this concept, which is expressed as misogyny, is monotheist religions, their sacred texts and the influence of religion, social change, economic power in human life in medieval Europe, and in this context, the change in the role of the female figure in social life. In Turkish literary discourses, it is seen that the alpine-valiant woman type dominates both oral and literary culture during the period when the horse-nomadic dominates. Woman; she has been mentioned with positive concepts such as warrior, blessed, wise, supreme individual whose word is listened to, mother, symbol of fertility. With the transition to settled life, there have been some changes in the social status of women. The woman has turned into a being who takes care of the house and children, fulfills all the necessities of the house and serves the patriarchy. With the meeting of the Turks with Islam, women were largely isolated from the outdoors, and the social development of women was almost stopped. Since the 19th century, with the influence of Western culture, the society has chosen to give a new value to women, to re-recognise them, to conceptualize them and to give a new social status to the woman individual. In this study, in the context of Lâmi'î Çelebi's Salamân u Absâl Mathnawi, misogynistic discourses, religious and mythological sources of these discourses, metaphors in which women are compared, have been tried to reflect the perspective of women in the period when the work was written.
女性被视为具有生育能力和保护能力等高品质的两种基本资产之一,构成了存在的等价物,但随着时间的推移,女性遭遇了性别歧视的仇恨言论。在这种论述中,女性被视为毫无价值,不祥和邪恶的来源,作为不能生产的妃子,需要一个男人,在权力面前受到压迫,为她的男人服务。人们认为,这一概念的起源,即厌女症,是一神论宗教,他们的神圣文本和宗教的影响,社会变革,中世纪欧洲人类生活中的经济力量,在这种情况下,女性形象在社会生活中角色的变化。在土耳其文学话语中,我们可以看到,在以马游牧为主的时期,高山勇敢的女性类型在口头文化和文学文化中都占据主导地位。女人;她被提到了积极的概念,如战士,有福的,明智的,至高无上的个人,她的话被倾听,母亲,生育的象征。随着向定居生活的过渡,妇女的社会地位也发生了一些变化。女人已经变成了一个照顾家庭和孩子的人,满足家庭的所有必需品,为父权服务。随着突厥人与伊斯兰教的接触,妇女在很大程度上被隔离在户外,妇女的社会发展几乎停止了。19世纪以来,在西方文化的影响下,社会选择赋予女性新的价值,重新认识女性,概念化女性,赋予女性个体新的社会地位。本研究以l米î Çelebi的《salam u absl Mathnawi》为背景,试图从厌女话语、这些话语的宗教和神话来源、对女性进行比较的隐喻等方面来反映作品创作时期女性的观点。
{"title":"Mizojinic Elements and Genderist Discourses in the Mathnawi Named Salaman u Absâl","authors":"Necmiye ÖZBEK ARSLAN","doi":"10.34083/akaded.1192624","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1192624","url":null,"abstract":"Women, who are seen as one of the two basic assets that have high qualities such as fertility and protection, and that constitute the equivalence of existence, have encountered sexist hate speech over time. In this discourse, women were seen as worthless, ominous and the source of evil, as a concubine who could not produce, in need of a man, oppressed in the face of power and serving her man. It is thought that the origin of this concept, which is expressed as misogyny, is monotheist religions, their sacred texts and the influence of religion, social change, economic power in human life in medieval Europe, and in this context, the change in the role of the female figure in social life. In Turkish literary discourses, it is seen that the alpine-valiant woman type dominates both oral and literary culture during the period when the horse-nomadic dominates. Woman; she has been mentioned with positive concepts such as warrior, blessed, wise, supreme individual whose word is listened to, mother, symbol of fertility. With the transition to settled life, there have been some changes in the social status of women. The woman has turned into a being who takes care of the house and children, fulfills all the necessities of the house and serves the patriarchy. With the meeting of the Turks with Islam, women were largely isolated from the outdoors, and the social development of women was almost stopped. Since the 19th century, with the influence of Western culture, the society has chosen to give a new value to women, to re-recognise them, to conceptualize them and to give a new social status to the woman individual. In this study, in the context of Lâmi'î Çelebi's Salamân u Absâl Mathnawi, misogynistic discourses, religious and mythological sources of these discourses, metaphors in which women are compared, have been tried to reflect the perspective of women in the period when the work was written.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123377822","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Axtıılar, Afanasiy Yakovleviç Uvarovskay (1800-1862) tarafından yazılmış Sahaca (Yakutça) ilk edebî eserdir. Uvarovskay, üst düzey kamu görevlerinde bulunmuş ve bu sırada Yakut halkının sevgisine mazhar olmuş bir bürokrattır. İyi eğitim almıştır, entelektüel birikimi yüksektir. Kuzeydoğu Sibirya halklarının kültürlerine ve yaşantılarına vâkıftır, Yakut yurdu memleketidir, Yakutçayı ise ana dili olarak görür. O, bu çalışmaya konu olan eserini Mart 1846’da Türklük bilimi uzmanı Otto Nikolayeviç Böhtlingk’in ricasıyla kaleme almaya başlar ve 8 Kasım 1846’da tamamlar. Onun Axtıılar diye adlandırılan bu eserini yazmasındaki amacı, Böhtlingk’in Yakut dili hakkında yapmakta olduğu çalışmasına yardımcı olmak ve bu sayede Yakut dilinin korunmasına katkı sağlamaktır. Uvarovskay, eserinde çocukluğundan itibaren başından geçen belli başlı olayları konu alır. O, hayatını hüzün dolu ve kıymetsiz olarak değerlendirir. Fakat onun yaşam hikâyesi Saha (Yakut) folkloru açısından paha biçilemez kıymette malzemeler barındırır. Üstelik çalışmasının sonuna Yakut hayatı ve folkloru üzerine notlar ilave eder. Bu notlar, Yakutlarla ilgili yazılmış ilk derli toplu folklorik tespitlerdir. Bu yüzden Yakutistan’ın ilk halk bilimcisi olarak kabul edilir. Onun yazdığı bu kitap, XIX. yy.’ın ortasında tam metin olarak Almancaya, hemen ardından da özeti Fransızcaya (1860) çevrilir. Bu sayede yabancı kültür ve bilim insanları Yakutların gelenek ve göreneklerini güvenilir bir kaynaktan öğrenme fırsatı bulurlar. Burada işlenen konular karşılaştırmalı halk bilimi çalışmaları açısından önemlidir. Bu makalede Axtıılar’da işlenen halk bilimi unsurları tespit edilip içeriklerine göre tasnif edilmiş, peşinden de tahlil edilmiştir. Bu suretle XIX yy. Yakut folklorik hayatı bu eser üzerinden sistematik bir biçimde ortaya konulmaya çalışılmıştır.
{"title":"Axtıılar (Hatıralar)’daki Saha (Yakut) Halk Bilimi Unsurları","authors":"Murat Ersoz","doi":"10.34083/akaded.1260536","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1260536","url":null,"abstract":"Axtıılar, Afanasiy Yakovleviç Uvarovskay (1800-1862) tarafından yazılmış Sahaca (Yakutça) ilk edebî eserdir. Uvarovskay, üst düzey kamu görevlerinde bulunmuş ve bu sırada Yakut halkının sevgisine mazhar olmuş bir bürokrattır. İyi eğitim almıştır, entelektüel birikimi yüksektir. Kuzeydoğu Sibirya halklarının kültürlerine ve yaşantılarına vâkıftır, Yakut yurdu memleketidir, Yakutçayı ise ana dili olarak görür. O, bu çalışmaya konu olan eserini Mart 1846’da Türklük bilimi uzmanı Otto Nikolayeviç Böhtlingk’in ricasıyla kaleme almaya başlar ve 8 Kasım 1846’da tamamlar. Onun Axtıılar diye adlandırılan bu eserini yazmasındaki amacı, Böhtlingk’in Yakut dili hakkında yapmakta olduğu çalışmasına yardımcı olmak ve bu sayede Yakut dilinin korunmasına katkı sağlamaktır. Uvarovskay, eserinde çocukluğundan itibaren başından geçen belli başlı olayları konu alır. O, hayatını hüzün dolu ve kıymetsiz olarak değerlendirir. Fakat onun yaşam hikâyesi Saha (Yakut) folkloru açısından paha biçilemez kıymette malzemeler barındırır. Üstelik çalışmasının sonuna Yakut hayatı ve folkloru üzerine notlar ilave eder. Bu notlar, Yakutlarla ilgili yazılmış ilk derli toplu folklorik tespitlerdir. Bu yüzden Yakutistan’ın ilk halk bilimcisi olarak kabul edilir. Onun yazdığı bu kitap, XIX. yy.’ın ortasında tam metin olarak Almancaya, hemen ardından da özeti Fransızcaya (1860) çevrilir. Bu sayede yabancı kültür ve bilim insanları Yakutların gelenek ve göreneklerini güvenilir bir kaynaktan öğrenme fırsatı bulurlar. Burada işlenen konular karşılaştırmalı halk bilimi çalışmaları açısından önemlidir. Bu makalede Axtıılar’da işlenen halk bilimi unsurları tespit edilip içeriklerine göre tasnif edilmiş, peşinden de tahlil edilmiştir. Bu suretle XIX yy. Yakut folklorik hayatı bu eser üzerinden sistematik bir biçimde ortaya konulmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131699753","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kaynaklarda Bursalı olduğu zikredilen 18. yüzyıl divan şairi Râşid Mehmed, bakırcılık mesleğiyle uğraşan bir aileye mensubiyeti ve kendisinin de bu işle meşgul olmasından dolayı “Bakırcılar Kethüdası” olarak anılmıştır. Hakkında bilgi veren kaynaklarda Râşid’in bir Dîvânçe’si ile Zübdetü’l-vekâyî Der Belde-i Vekâ’î-i Bursa adlı bir vefeyâtnâmesinin olduğu kaydedilmiştir. Şairin vefeyâtnâmesinin tespit edilmiş nüshaları bulunmakla birlikte varlığından bahsedilen divançesinin bugüne kadar bir nüshası tespit edilememiştir. Bu çalışmada Râşid Mehmed’in zikredilen divançesinin tespit edilen bir nüshası üzerinden eserine ilişkin genel bilgiler sunulmuştur. Biyografik kaynaklarda hakkında söylenenlerle uygunluk arz eden divançesinin Râşid Mehmed’e aidiyeti konusunda karşılaştırmalar ve yorumlar yapılmış, divançenin içeriğine dair çıkarımlara yer verilmiştir. Dîvânçe’nin en hacimli kısmını oluşturan tarihler, şairin şahsi biyografisine katkılar sunması yanında Bursa’da bulunan mimarî yapıların tarihçesi, aynı dönemde yaşadığı diğer şairler ve bürokraside görev almış kişilere ilişkin bilgileri ihtiva etmesi bakımından da önem arz etmektedir. Çalışmanın son kısmında bu değerlendirme ve yorumları destekleyen manzumelerden örnekler sunulmuştur.
{"title":"Divanchas of Raşid Mehmed of Bursa (d. 1815-16), Chamberlein of Bakırcılar","authors":"Orhan Kiliçarslan","doi":"10.34083/akaded.1251616","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1251616","url":null,"abstract":"Kaynaklarda Bursalı olduğu zikredilen 18. yüzyıl divan şairi Râşid Mehmed, bakırcılık mesleğiyle uğraşan bir aileye mensubiyeti ve kendisinin de bu işle meşgul olmasından dolayı “Bakırcılar Kethüdası” olarak anılmıştır. Hakkında bilgi veren kaynaklarda Râşid’in bir Dîvânçe’si ile Zübdetü’l-vekâyî Der Belde-i Vekâ’î-i Bursa adlı bir vefeyâtnâmesinin olduğu kaydedilmiştir. Şairin vefeyâtnâmesinin tespit edilmiş nüshaları bulunmakla birlikte varlığından bahsedilen divançesinin bugüne kadar bir nüshası tespit edilememiştir. Bu çalışmada Râşid Mehmed’in zikredilen divançesinin tespit edilen bir nüshası üzerinden eserine ilişkin genel bilgiler sunulmuştur. Biyografik kaynaklarda hakkında söylenenlerle uygunluk arz eden divançesinin Râşid Mehmed’e aidiyeti konusunda karşılaştırmalar ve yorumlar yapılmış, divançenin içeriğine dair çıkarımlara yer verilmiştir. Dîvânçe’nin en hacimli kısmını oluşturan tarihler, şairin şahsi biyografisine katkılar sunması yanında Bursa’da bulunan mimarî yapıların tarihçesi, aynı dönemde yaşadığı diğer şairler ve bürokraside görev almış kişilere ilişkin bilgileri ihtiva etmesi bakımından da önem arz etmektedir. Çalışmanın son kısmında bu değerlendirme ve yorumları destekleyen manzumelerden örnekler sunulmuştur.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125871816","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Algı fiilleri, dilbilimi incelemelerinde mental fiillerin alt bölümü olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’de mental fiillerle ilgili yapılan çalışmalarda algı fiilleri için duyu fiilleri ya da duygu fiilleri terimleri de kullanılmaktadır. Yabancı kaynaklarda ise algı fiilleri için perception verbs, sensory perception verbs gibi terimler kullanılmaktadır. Algı fiillerini oluşturan eylemler beş temel duyu olan “görme, dokunma, işitme, tatma, koklama” duyularından hareketle gerçekleştirilmektedir. Beş duyuyu içeren algı fiilleriyle ilgili çalışmalar mental fiillerin içinde anlatıldığı gibi sadece algı fiillerini anlatan çalışmalar da bulunmaktadır. Ayrıca algı fiilleriyle ilgili çalımalar tek bir duyuyu içerdiği gibi beş duyuyu da kapsayabilmektedir. Bu türdeki çalışmalarla algı fiillerindeki anlam genişlemesi de anlatılmaktadır. Algı fiilleri mental sürecin yani öğrenme sürecinin baş etkeni olduğu için sık kullanılmaktadır. Tabi ki her algı fiili aynı sıklıkta kullanılmaz. İnsanın öğrenme sürecinde ve kendini ifade edebilmesinde en çok ihtiyaç duyduğu algı fiilleri daha sık kullanılmaktadır. Mesela görme duyusuyla ilgili fiiller insan için daha önemli olması sebebiyle daha çok kullanılmaktadır. Bu durum dünya dilleri için geçerli olduğu kadar Özbek Türkçesi için de geçerlidir. Bu çalışmada Özbek destanlarında algı fiilleri ve bu fillerin kullanım sıklıkları gösterilecektir. Böylelikle Özbek Türkçesindeki algı fiillerinin durumu hakkında bilgi verilecektir. Ayrıca bu çalışmada algı fiillerinin her bir destanda ve beş temel duyuya göre kullanım biçimleri tablolarla gösterilerek analiz edilecektir.
{"title":"Özbek Türkçesinde Algı Fiilleri","authors":"Yasin Karadeniz","doi":"10.34083/akaded.1264990","DOIUrl":"https://doi.org/10.34083/akaded.1264990","url":null,"abstract":"Algı fiilleri, dilbilimi incelemelerinde mental fiillerin alt bölümü olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’de mental fiillerle ilgili yapılan çalışmalarda algı fiilleri için duyu fiilleri ya da duygu fiilleri terimleri de kullanılmaktadır. Yabancı kaynaklarda ise algı fiilleri için perception verbs, sensory perception verbs gibi terimler kullanılmaktadır. Algı fiillerini oluşturan eylemler beş temel duyu olan “görme, dokunma, işitme, tatma, koklama” duyularından hareketle gerçekleştirilmektedir. Beş duyuyu içeren algı fiilleriyle ilgili çalışmalar mental fiillerin içinde anlatıldığı gibi sadece algı fiillerini anlatan çalışmalar da bulunmaktadır. Ayrıca algı fiilleriyle ilgili çalımalar tek bir duyuyu içerdiği gibi beş duyuyu da kapsayabilmektedir. Bu türdeki çalışmalarla algı fiillerindeki anlam genişlemesi de anlatılmaktadır. \u0000Algı fiilleri mental sürecin yani öğrenme sürecinin baş etkeni olduğu için sık kullanılmaktadır. Tabi ki her algı fiili aynı sıklıkta kullanılmaz. İnsanın öğrenme sürecinde ve kendini ifade edebilmesinde en çok ihtiyaç duyduğu algı fiilleri daha sık kullanılmaktadır. Mesela görme duyusuyla ilgili fiiller insan için daha önemli olması sebebiyle daha çok kullanılmaktadır. Bu durum dünya dilleri için geçerli olduğu kadar Özbek Türkçesi için de geçerlidir.\u0000Bu çalışmada Özbek destanlarında algı fiilleri ve bu fillerin kullanım sıklıkları gösterilecektir. Böylelikle Özbek Türkçesindeki algı fiillerinin durumu hakkında bilgi verilecektir. Ayrıca bu çalışmada algı fiillerinin her bir destanda ve beş temel duyuya göre kullanım biçimleri tablolarla gösterilerek analiz edilecektir.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129887870","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}