首页 > 最新文献

Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi最新文献

英文 中文
Big Data, Digitization and New Surveillance Practices: New Decision-Making Culture and Panoptic Classification 大数据、数字化和新的监控实践:新的决策文化和全景分类
Pub Date : 2023-04-03 DOI: 10.32600/huefd.1229239
Elif ÖZUZ DAĞDELEN, Tuğça POYRAZ
Big data brings along a new decision-making culture through data mining aided decision-making mechanisms. One of the biggest sources of this mechanism is meta-data and that creates a suitable condition for mass-monitoring surveillance. The belief in these systems creates a discussion about usage of big data as a social classification tool, big data hubris, and big data divide. The aim of this study is to discuss the possible destructive results of big data especially as a social classification tool and new surveillance practices. In that point, this study focuses on the idea that big data paves the way to the new surveillance or dragnet surveillance practices and the possibility of social classification, and these might construct a world of increasing disadvantage. Through this panoptic sort, it comes with the problem of a serious power imbalance, simplification and decontextualization. It might result in the danger of loss of privacy and erosion of long-term privacy norms, a routine classification, manipulation of the future behaviors, antidemocratic control system, panoptic missort, data-antisubordination, abuse of civil rights and security problems.
大数据通过数据挖掘辅助决策机制带来了一种新的决策文化。这种机制的最大来源之一是元数据,这为大规模监控创造了合适的条件。对这些系统的信念引发了关于将大数据用作社会分类工具、大数据傲慢和大数据鸿沟的讨论。本研究的目的是讨论大数据可能带来的破坏性后果,尤其是作为一种社会分类工具和新的监控实践。在这一点上,本研究的重点是大数据为新的监视或拉网式监视实践和社会分类的可能性铺平了道路,这些可能会构建一个越来越不利的世界。通过这种全局性的分类,它带来了严重的权力失衡、简化和脱语境化的问题。它可能会导致隐私丧失和长期隐私规范侵蚀的危险,常规化的分类,对未来行为的操纵,反民主的控制系统,全景错乱,数据反从属,滥用公民权利和安全问题。
{"title":"Big Data, Digitization and New Surveillance Practices: New Decision-Making Culture and Panoptic Classification","authors":"Elif ÖZUZ DAĞDELEN, Tuğça POYRAZ","doi":"10.32600/huefd.1229239","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1229239","url":null,"abstract":"Big data brings along a new decision-making culture through data mining aided decision-making mechanisms. One of the biggest sources of this mechanism is meta-data and that creates a suitable condition for mass-monitoring surveillance. The belief in these systems creates a discussion about usage of big data as a social classification tool, big data hubris, and big data divide. The aim of this study is to discuss the possible destructive results of big data especially as a social classification tool and new surveillance practices. In that point, this study focuses on the idea that big data paves the way to the new surveillance or dragnet surveillance practices and the possibility of social classification, and these might construct a world of increasing disadvantage. Through this panoptic sort, it comes with the problem of a serious power imbalance, simplification and decontextualization. It might result in the danger of loss of privacy and erosion of long-term privacy norms, a routine classification, manipulation of the future behaviors, antidemocratic control system, panoptic missort, data-antisubordination, abuse of civil rights and security problems.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135718525","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Televizyonda Köylünün Ötekileştirilmesi: Sefirin Kızı Dizisindeki ‘Köylü’ Söylemleri Üzerine Eleştirel Söylem Çözümlemesi 电视的城市考试:验证塞菲里女孩名录中的“村庄”字样
Pub Date : 2023-04-03 DOI: 10.32600/huefd.1191593
Emel KÖKPINAR KAYA
Bu çalışma, Türkiye’deki özel bir televizyon kanalında yayınlanmış olan yerli televizyon dizisi, Sefirin Kızı üzerinden köy kökenli, köy veya kırsalda yaşayan toplumsal grupların nasıl gösterildiğine ve bu gösterimler üzerinden ‘köylü’ kimliğinin nasıl inşa edildiğine odaklanmaktadır. Bir başka deyişle, Sefirin Kızı bağlamında köylünün toplumsal aktör olarak temsiline ve temsil biçimlerine, bu temsiller üzerinden ‘köylü’ olan grupların nasıl belirginleştirildiğine ve ötekileştirildiğini araştırmaktadır. Çalışmada, köylünün damgalanması ile ortaya çıkan ötekileştirme ve toplumsal ayrışmanın söylemsel yönleri ve ‘köylü’ kimliğinin söylemsel inşası Eleştirel Söylem Çözümlemesi’nin (ESÇ) ilke, kavram ve yöntembilimsel araçları ile incelenmekte ve köylünün etiketlenmesi ve ötekileştirilmesi söylemlerine dair bir eleştirel söylem çözümlemesi sunulmaktadır. Bu çerçevede çalışma, Theo van Leeuwen tarafından toplumsal aktörlerin dilsel/göstergebilimsel gösterimlerini çözümlemek için ileri sürülen kuramsal çerçeveye dayanmakta ve kuramsal çerçevenin sunduğu dışlama ve dahilleme kavramlarını irdelemektedir. Daha özele indirgendiğinde rol atama, özelleştirme ve genelleştirme, birey ve grup gösterimi, adlandırma ve ulamlama gibi kavramsal araçlar çerçevesinde damgalanan ‘köylü’ kimliğine dair ortaya çıkan ayrımcı ve ötekileştirici söyleme, eleştirel bir çözümleme getirmektedir. Çözümlemede hem dilsel hem de dil-dışı göstergelere odaklanan çalışma, Sefirin Kızı dizisi bağlamında köylünün ve köylülüğün çoğunlukla dışlandığını bulgulamıştır. Köylünün ve köylülüğün dahillendiği bağlamlara da işaret eden çalışma, bu durumlarda ise olumsuz gösterildiği, ötekileştirildiği ve daha istenmedik olarak etiketlendiğini göstermektedir. Ek olarak, köylünün ve köylülüğün bu söylem pratikleri üzerinden damgalandığını tartışmaktadır.
这项研究的重点是居住在国外的村庄、村庄或社区团体如何展示在土耳其私人电视频道播出的当地电视连续剧,以及“村庄”的身份是如何建立在这些节目之上的。换言之,Sefiri的女儿正在调查村庄作为社会行动者和村庄代表是如何被定义和实施的,以及这些代表上的“村庄”群体是如何被界定和实施的。在工作中,第一个举措是促进村庄防洪建设,科学引导和识别“村庄”身份,在对指示的审查中,对村庄的概念和程序工具以及标签和宣传进行了审查。在这个框架中,Theo van Leeuwen的工作支持社会行为者的结果和包容性,以分析以前法律框架的语言/可视化,并添加了监管框架提供的结果和包容的概念。当更具体地说是间接的时,在概念工具框架中定义的“村庄”的识别,如分配、定制和概括、个人和团体表现以及宣传和推广,是一种比较解决方案。在分析中,这项专注于语言和非语言的研究发现,塞菲里女儿系列抛弃了村庄和村庄的大部分。标记村庄与村庄之间联系的作品表明,在这些情况下,它被标记为负面的、重复的和出乎意料的。此外,村里和村里正在讨论说话的做法。
{"title":"Televizyonda Köylünün Ötekileştirilmesi: Sefirin Kızı Dizisindeki ‘Köylü’ Söylemleri Üzerine Eleştirel Söylem Çözümlemesi","authors":"Emel KÖKPINAR KAYA","doi":"10.32600/huefd.1191593","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1191593","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Türkiye’deki özel bir televizyon kanalında yayınlanmış olan yerli televizyon dizisi, Sefirin Kızı üzerinden köy kökenli, köy veya kırsalda yaşayan toplumsal grupların nasıl gösterildiğine ve bu gösterimler üzerinden ‘köylü’ kimliğinin nasıl inşa edildiğine odaklanmaktadır. Bir başka deyişle, Sefirin Kızı bağlamında köylünün toplumsal aktör olarak temsiline ve temsil biçimlerine, bu temsiller üzerinden ‘köylü’ olan grupların nasıl belirginleştirildiğine ve ötekileştirildiğini araştırmaktadır. Çalışmada, köylünün damgalanması ile ortaya çıkan ötekileştirme ve toplumsal ayrışmanın söylemsel yönleri ve ‘köylü’ kimliğinin söylemsel inşası Eleştirel Söylem Çözümlemesi’nin (ESÇ) ilke, kavram ve yöntembilimsel araçları ile incelenmekte ve köylünün etiketlenmesi ve ötekileştirilmesi söylemlerine dair bir eleştirel söylem çözümlemesi sunulmaktadır. Bu çerçevede çalışma, Theo van Leeuwen tarafından toplumsal aktörlerin dilsel/göstergebilimsel gösterimlerini çözümlemek için ileri sürülen kuramsal çerçeveye dayanmakta ve kuramsal çerçevenin sunduğu dışlama ve dahilleme kavramlarını irdelemektedir. Daha özele indirgendiğinde rol atama, özelleştirme ve genelleştirme, birey ve grup gösterimi, adlandırma ve ulamlama gibi kavramsal araçlar çerçevesinde damgalanan ‘köylü’ kimliğine dair ortaya çıkan ayrımcı ve ötekileştirici söyleme, eleştirel bir çözümleme getirmektedir. Çözümlemede hem dilsel hem de dil-dışı göstergelere odaklanan çalışma, Sefirin Kızı dizisi bağlamında köylünün ve köylülüğün çoğunlukla dışlandığını bulgulamıştır. Köylünün ve köylülüğün dahillendiği bağlamlara da işaret eden çalışma, bu durumlarda ise olumsuz gösterildiği, ötekileştirildiği ve daha istenmedik olarak etiketlendiğini göstermektedir. Ek olarak, köylünün ve köylülüğün bu söylem pratikleri üzerinden damgalandığını tartışmaktadır.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69709139","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Divine Mandate of Colonialism: Orientalism in Wilkie Collins’s 'The Black Robe' 殖民主义的神圣使命:威尔基·柯林斯《黑袍》中的东方主义
Pub Date : 2023-04-03 DOI: 10.32600/huefd.1232254
Yakut AKBAY
In postcolonial studies, the missionary is inevitably associated with colonialism. This is explained by the fact that the missionaries’ main task was to spread Christianity by preaching the “blessings of civilisation” and implementing “the white man's burden”. This study adopts Edward W. Said's Orientalist discourse to critique the construct of the representation of indigenous peoples in Wilkie Collins's (1824-1889) The Black Robe (1881). Said's ideas are particularly instrumental in critically analysing the Western (mis)representation of Native Americans as savages who need to be civilised. The Black Robe is a partly epistolary novel revolving around a series of unfortunate events by Lewis Romayne, whose remorse for the accidental murder of a young man haunts him for the rest of his life. This research reveals inconsistencies regarding the author's religious views in the novel. It is argued that while Collins's anti-Catholic sarcasm aims to expose the corruption of religious orders, this attitude does not apply to colonial discourse. Rather, Catholicism is purposefully used as a divisive imperialist tool in the novel, and therefore the missionaries serve as colonial agents who “bless” discriminatory acts of British imperial policy, hence the image of the black robe that represents the colonial legacy consolidating the influence of British imperial power through religion. In The Black Robe, indigenous peoples are described as “bloodthirsty savages” and it is believed that their souls can be saved under the influence of Christianity. This enforcement also represents colonial hegemony, through which American Indians are subjected to social and cultural assimilation. The ideology of white racial supremacy manifests itself in the justification of the colonial missions, which claim that they have legitimate and religious rights over the land and culture of the natives.
在后殖民主义研究中,传教士不可避免地与殖民主义联系在一起。这可以解释为传教士的主要任务是通过宣扬“文明的祝福”和实施“白人的负担”来传播基督教。本研究采用爱德华·赛义德的东方主义话语来批判威尔基·柯林斯(1824-1889)《黑袍》(1881)中土著民族再现的建构。赛义德的观点尤其有助于批判性地分析西方(错误地)将美洲原住民描绘成需要开化的野蛮人。《黑袍》是一部半书信体小说,围绕着刘易斯·罗梅尼(Lewis Romayne)的一系列不幸事件展开,他对意外杀害一名年轻人的悔恨一直困扰着他的余生。这项研究揭示了作者在小说中宗教观点的前后矛盾。有人认为,虽然柯林斯的反天主教讽刺旨在揭露宗教秩序的腐败,但这种态度并不适用于殖民话语。相反,天主教在小说中被有意地用作分裂帝国主义的工具,因此传教士充当殖民代理人,“祝福”英国帝国政策的歧视性行为,因此代表殖民遗产的黑袍形象通过宗教巩固了英国帝国权力的影响力。在《黑袍》中,土著居民被描述为“嗜血的野蛮人”,人们相信他们的灵魂可以在基督教的影响下得到拯救。这种强制也代表了殖民霸权,通过这种霸权,美洲印第安人受到社会和文化的同化。白人种族至上的意识形态表现在为殖民使团辩护,声称他们对土著的土地和文化拥有合法的宗教权利。
{"title":"The Divine Mandate of Colonialism: Orientalism in Wilkie Collins’s 'The Black Robe'","authors":"Yakut AKBAY","doi":"10.32600/huefd.1232254","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1232254","url":null,"abstract":"In postcolonial studies, the missionary is inevitably associated with colonialism. This is explained by the fact that the missionaries’ main task was to spread Christianity by preaching the “blessings of civilisation” and implementing “the white man's burden”. This study adopts Edward W. Said's Orientalist discourse to critique the construct of the representation of indigenous peoples in Wilkie Collins's (1824-1889) The Black Robe (1881). Said's ideas are particularly instrumental in critically analysing the Western (mis)representation of Native Americans as savages who need to be civilised. The Black Robe is a partly epistolary novel revolving around a series of unfortunate events by Lewis Romayne, whose remorse for the accidental murder of a young man haunts him for the rest of his life. This research reveals inconsistencies regarding the author's religious views in the novel. It is argued that while Collins's anti-Catholic sarcasm aims to expose the corruption of religious orders, this attitude does not apply to colonial discourse. Rather, Catholicism is purposefully used as a divisive imperialist tool in the novel, and therefore the missionaries serve as colonial agents who “bless” discriminatory acts of British imperial policy, hence the image of the black robe that represents the colonial legacy consolidating the influence of British imperial power through religion. In The Black Robe, indigenous peoples are described as “bloodthirsty savages” and it is believed that their souls can be saved under the influence of Christianity. This enforcement also represents colonial hegemony, through which American Indians are subjected to social and cultural assimilation. The ideology of white racial supremacy manifests itself in the justification of the colonial missions, which claim that they have legitimate and religious rights over the land and culture of the natives.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135718524","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Reading Translator as The “Subject of Production” Through Post-Structuralist Approaches: Las Meninas Painting in Focus 从后结构主义视角看译者的“生产主体”——聚焦中的《宫女》绘画
Pub Date : 2023-03-15 DOI: 10.32600/huefd.1248744
Yasine ÇETİN EYLEK, Fusun ATASEVEN
Bu makalenin amacı çevirmeni yapısalcılık sonrası yaklaşımlar ışığında resim okumaları aracılığıyla “üretimin öznesi” (Barthes, 2017, s. 177) olarak yeniden ele almaktır. Çalışmanın çıkış noktası, görsel bir temsil olarak resmin bir “söylem” (Barthes, 2017, s. 125) olarak çözümlenebileceği ve “yazılabilir” (Barthes, 2016a, s. 16) bir metin olarak okunabileceği düşüncesidir. Buradan hareketle, yapısalcılık sonrası yaklaşımın dil ve anlama yönelik çıkarımları, Roland Barthes’ın resim bağlamında irdelediği “yazı”, “metin” ve “özne” (Barthes, 2017, s. 176) kavramlarıyla yorumlanmakta, bunların okur ve çevirmen ile ilişkisi kurulmaya çalışılmaktadır. Batı sanatının başyapıtlardan biri olan Diego Rodríguez de Silva y Velázquez’in Las Meninas [Nedimeler] (1656) tablosu çalışmanın inceleme nesnesidir ve okur odaklı bir bakış açısıyla “yazılabilir metin” olarak ele alınmaktadır. Michel Foucault’nun Kelimeler ve Şeyler: İnsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi adlı kitabındaki “Arkadan Gelenler” başlıklı yazısı ise eserin çevirisi olarak kabul edilmektedir. Las Meninas eserinin egemenlik söylemi, tuvale bakan birbirinden farklı öznelerin perspektif ve temsil çerçevesindeki okumaları doğrultusunda çözümlenmektedir ve “merkez” sorunsalı temelinde tartışmaya açılmaktadır. Bu tartışmaların önemli noktalarına yapılan vurguların sonucu olarak ortaya çıkan anlamın devingenliği, okurun ve çevirmenin bu noktada işlevi Foucault çevirisi üzerinden yeniden yorumlanmaktadır. İncelemenin sonunda, Foucault’nun resmin dilini doğal bir dile çevirdiği için sadece çevirmen olarak değil, anlamı yeniden üretmesi nedeniyle “üretimin öznesi” olarak da tanımlanabileceği öne sürülmektedir. Nitekim resim, metin ve çeviri arasında “yazılabilir metin” ve “yeniden üretim” kavramları temelinde kurulabilecek bir ilişkiselliğin vurgulandığı bu çalışmanın, çevirmenin inceleneceği kuramsal içerikli çalışmalara katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
本文的目的是根据后结构主义方法,通过对图片的解读,重新考虑作为 "生产主体"(巴特,2017 年,第 177 页)的译者。研究的出发点是,绘画作为一种视觉呈现,可以作为一种 "话语"(Barthes, 2017, p.125)来分析,并作为一种 "可书写"(Barthes, 2016a, p.16)的文本来阅读。从这个角度出发,后结构主义方法对语言和意义的推论与罗兰-巴特在绘画语境中分析的 "书写"、"文本 "和 "主体"(Barthes, 2017, p.176)等概念进行了诠释,并试图建立它们与读者和译者之间的关系。迭戈-罗德里格斯-德席尔瓦-委拉斯开兹(Diego Rodríguez de Silva y Velázquez)的油画《伴娘》(Las Meninas [The Bridesmaids],1656 年)是西方艺术杰作之一,本研究将其作为审视对象,并从以读者为中心的视角将其视为 "可书写文本"。米歇尔-福柯的《文字与事物》:人类科学考古学》被视为该作品的译本。在透视和再现的框架内,根据不同主体对画布的解读,对《拉斯梅尼纳斯》中的主权话语进行分析,并在 "中心 "问题的基础上展开讨论。通过福柯的翻译,重新诠释了这些讨论的重点所产生的意义流动性,以及读者和译者在这一点上的功能。在分析的最后,有人提出,福柯不仅可以被定义为翻译者,因为他将绘画语言翻译成了自然语言,而且还可以被定义为 "生产主体",因为他再现了意义。事实上,本研究在 "可书写文本 "和 "再现 "概念的基础上,强调了绘画、文本和翻译之间的关系,被认为有助于对译者进行研究的理论研究。
{"title":"Reading Translator as The “Subject of Production” Through Post-Structuralist Approaches: Las Meninas Painting in Focus","authors":"Yasine ÇETİN EYLEK, Fusun ATASEVEN","doi":"10.32600/huefd.1248744","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1248744","url":null,"abstract":"Bu makalenin amacı çevirmeni yapısalcılık sonrası yaklaşımlar ışığında resim okumaları aracılığıyla “üretimin öznesi” (Barthes, 2017, s. 177) olarak yeniden ele almaktır. Çalışmanın çıkış noktası, görsel bir temsil olarak resmin bir “söylem” (Barthes, 2017, s. 125) olarak çözümlenebileceği ve “yazılabilir” (Barthes, 2016a, s. 16) bir metin olarak okunabileceği düşüncesidir. Buradan hareketle, yapısalcılık sonrası yaklaşımın dil ve anlama yönelik çıkarımları, Roland Barthes’ın resim bağlamında irdelediği “yazı”, “metin” ve “özne” (Barthes, 2017, s. 176) kavramlarıyla yorumlanmakta, bunların okur ve çevirmen ile ilişkisi kurulmaya çalışılmaktadır. Batı sanatının başyapıtlardan biri olan Diego Rodríguez de Silva y Velázquez’in Las Meninas [Nedimeler] (1656) tablosu çalışmanın inceleme nesnesidir ve okur odaklı bir bakış açısıyla “yazılabilir metin” olarak ele alınmaktadır. Michel Foucault’nun Kelimeler ve Şeyler: İnsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi adlı kitabındaki “Arkadan Gelenler” başlıklı yazısı ise eserin çevirisi olarak kabul edilmektedir. Las Meninas eserinin egemenlik söylemi, tuvale bakan birbirinden farklı öznelerin perspektif ve temsil çerçevesindeki okumaları doğrultusunda çözümlenmektedir ve “merkez” sorunsalı temelinde tartışmaya açılmaktadır. Bu tartışmaların önemli noktalarına yapılan vurguların sonucu olarak ortaya çıkan anlamın devingenliği, okurun ve çevirmenin bu noktada işlevi Foucault çevirisi üzerinden yeniden yorumlanmaktadır. İncelemenin sonunda, Foucault’nun resmin dilini doğal bir dile çevirdiği için sadece çevirmen olarak değil, anlamı yeniden üretmesi nedeniyle “üretimin öznesi” olarak da tanımlanabileceği öne sürülmektedir. Nitekim resim, metin ve çeviri arasında “yazılabilir metin” ve “yeniden üretim” kavramları temelinde kurulabilecek bir ilişkiselliğin vurgulandığı bu çalışmanın, çevirmenin inceleneceği kuramsal içerikli çalışmalara katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135748186","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
1980-2010 Yılları Arasında OECD Ülkelerinde Bulunan Farklı Vasıf Kategorilerindeki Türk İş Gücünün Göç Eğilimlerinin Sosyolojik İncelenmesi 1980-2010 年间经合组织国家不同资质类别土耳其劳动力迁移趋势的社会学调查
Pub Date : 2023-03-12 DOI: 10.32600/huefd.1218059
Serkan COŞKUN
Bu çalışma 1980-2010 yılları arasında OECD ülkelerine göç eden Türk göçmen stokunun göç eğilimlerini makro iktisadi parametrelerde meydana gelen dönüşümler ile etkileşimi çerçevesinde ele almaktadır. Neoliberal politikalar ve küreselleşen dünya dinamikleri, günümüz göç sürecinin sistemler ve ağlar arası bir etkileşim bağlamında değerlendirilmesinin zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bireylerin göç sürecinde izledikleri stratejiler sistemler arasındaki yapısal boyutlar değişimi çerçevesinde şekillenmektedir. Bu kapsamda 1980-2010 yılları arasında 19 OECD ülkesindeki Türk göçmen stokunun yığılım gösterdiği alanları, vasıf ve cinsiyet kategorilerini içeren panel veri seti kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre 1980-2010 yılları arasında Türk göçmen stoku şu değişimleri kaydetmiştir: (1) Ülke profili açısından yayılım alanını genişletmiş ve devletler arası anlaşmalardan bağımsızlaşmıştır, (2) Cinsiyetler açısından göçün ciddi bir feminizasyonu söz konusu olmuş ve kadın-erkek kategorileri arasındaki farkın yıllar içerisinde kapandığı görülmüştür, (3) Göçmen stokunun vasıf kategorileri arasında ayrım yıllar içerisinde şiddetlenmiştir. Düşük ve orta vasıf kategorileri yıllar içerisinde yüksek vasıflı göçmen stokuna dönüşmüş ve bu eğilim giderek artmıştır, (4) Göçmen stokunda yüksek vasıflı kişilerin yıllar içinde hızlı yükselişinin merkez ülkelerin ekonomik kalkınma anlayışındaki değişimler ile paralellik gösterdiği gözlemlenmiştir, (5) Göçmen stoku yıllar açısından düşük vasıflıdan yüksek vasıflıya dönüşüm geçirirken yığılımlarını etkileyen faktörler açısından kendi içlerinde de farklılaştığı tespit edilmiştir.
本研究分析了 1980 年至 2010 年间移居经合组织国家的土耳其移民群体在其与宏观经济参数变化相互作用的框架内的移徙趋势。新自由主义政策和全球化的世界动态揭示了在系统与网络互动的背景下评估当今移民进程的必要性。个人在移民过程中采取的策略是在系统间结构变化的框架内形成的。在此背景下,我们使用了一组面板数据,其中包括 1980-2010 年间土耳其移民在 19 个经合组织国家的聚集地区、资格和性别类别。根据研究结果,土耳其移民群体在 1980 年至 2010 年间发生了以下变化:(1)就国家概况而言,移民的扩散区域扩大了,并独立于国家间协议之外;(2)就性别而言,移民中女性人数明显增多,男女类别之间的差距逐年缩小;(3)移民群体的资格类别之间的差距逐年加大。(4) 这些年来,高技能人才在移民群体中的迅速增加与中心国家经济发展方式的变化是一致的,(5) 这些年来,移民群体在从低技能向高技能转变的同时,也发现其内部在影响其聚集的因素方面存在差异。
{"title":"1980-2010 Yılları Arasında OECD Ülkelerinde Bulunan Farklı Vasıf Kategorilerindeki Türk İş Gücünün Göç Eğilimlerinin Sosyolojik İncelenmesi","authors":"Serkan COŞKUN","doi":"10.32600/huefd.1218059","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1218059","url":null,"abstract":"Bu çalışma 1980-2010 yılları arasında OECD ülkelerine göç eden Türk göçmen stokunun göç eğilimlerini makro iktisadi parametrelerde meydana gelen dönüşümler ile etkileşimi çerçevesinde ele almaktadır. Neoliberal politikalar ve küreselleşen dünya dinamikleri, günümüz göç sürecinin sistemler ve ağlar arası bir etkileşim bağlamında değerlendirilmesinin zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bireylerin göç sürecinde izledikleri stratejiler sistemler arasındaki yapısal boyutlar değişimi çerçevesinde şekillenmektedir. Bu kapsamda 1980-2010 yılları arasında 19 OECD ülkesindeki Türk göçmen stokunun yığılım gösterdiği alanları, vasıf ve cinsiyet kategorilerini içeren panel veri seti kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre 1980-2010 yılları arasında Türk göçmen stoku şu değişimleri kaydetmiştir: (1) Ülke profili açısından yayılım alanını genişletmiş ve devletler arası anlaşmalardan bağımsızlaşmıştır, (2) Cinsiyetler açısından göçün ciddi bir feminizasyonu söz konusu olmuş ve kadın-erkek kategorileri arasındaki farkın yıllar içerisinde kapandığı görülmüştür, (3) Göçmen stokunun vasıf kategorileri arasında ayrım yıllar içerisinde şiddetlenmiştir. Düşük ve orta vasıf kategorileri yıllar içerisinde yüksek vasıflı göçmen stokuna dönüşmüş ve bu eğilim giderek artmıştır, (4) Göçmen stokunda yüksek vasıflı kişilerin yıllar içinde hızlı yükselişinin merkez ülkelerin ekonomik kalkınma anlayışındaki değişimler ile paralellik gösterdiği gözlemlenmiştir, (5) Göçmen stoku yıllar açısından düşük vasıflıdan yüksek vasıflıya dönüşüm geçirirken yığılımlarını etkileyen faktörler açısından kendi içlerinde de farklılaştığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136007430","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Femme Fatale Image in the Plays of Abdulhak Hâmid: The Examples of İçli Kız and Finten 阿卜杜哈克·哈米德戏剧中的蛇蝎美人形象:以İçli Kız和芬滕为例
Pub Date : 2023-02-19 DOI: 10.32600/huefd.1188953
Barış Berhem ACAR, Seda ÇETİN
19. yüzyıldan itibaren toplumsal hayatta kadının görünür olmasıyla birlikte endişeye kapılan bazı erkek yazarlar, özneleşen kadınları eserlerinde kötücüllükle, felaketle ve kaosla ilişkilendirerek bir anlamda cezalandırmışlardır. Toplumsal yaşamda görünür olan kadını olumsuz özelliklerle bezeyerek gösteren eserlerde femme fatale imgesi ortaya çıkmış, Türk edebiyatında da modernleşmenin başlamasıyla birlikte ilk örnekleri görülmüştür. Femme fatale tipi, kadınsılığını kullanarak erkekleri kendine âşık eden, oyunlarla amacına ulaşmaya çalışan ve eserin sonunda mutlaka felakete sebep olacak eylemlerde bulunan bir tiptir. Yazdığı oyunlarla toplumsal meselelere değinen Abdülhak Hâmid, kadının Batı’da olduğu gibi Osmanlı’da da ön plana çıkması sebebiyle eserlerinde femme fatale karakterler inşa ederek, ideolojik söylem içerisinde kadının durması gereken yeri örtük bir biçimde göstermiştir. Femme fatale’ın kavramsal sınırlarını çizerek başlayan bu çalışma, Abdülhak Hâmid’in İçli Kız ve Finten isimli oyunlarında inşa ettiği femme fatale tiplere odaklanmaktadır. Yazarın bu inşa sürecinde femme fatale tipler merkezde olmak üzere diğer kadın karakterleri algılayışı üzerinde de durulmuş, yazarın femme fatale imgesini oluştururken beslendiği kaynaklar örneklerle gösterilmiştir.
从 19 世纪起,一些担心妇女在社会生活中曝光的男性作家在其作品中将妇女与邪恶、灾难和混乱联系在一起,从某种意义上惩罚了妇女。在描写社会生活中显而易见的女性的作品中出现了 "致命女性 "的形象,并为她们披上了负面的外衣,土耳其文学中最早出现 "致命女性 "的例子是随着现代化的到来。所谓 "致命女性",是指利用女性的魅力让男人爱上她,试图通过游戏达到目的,并在作品结尾采取一定会造成灾难的行动的类型。阿卜杜勒哈克-哈米德(Abdülhak Hâmid)在他的戏剧中探讨了社会问题,由于女性在奥斯曼帝国和在西方一样地位显赫,他在作品中塑造了 "致命女人 "的角色,含蓄地表明了女性在意识形态话语中的地位。本研究从 "致命女性 "的概念边界入手,重点研究阿卜杜勒哈克-哈米德在其剧本《伊切利-克兹》和《芬登》中塑造的致命女性角色。在这一塑造过程中,作者对其他女性角色的看法也得到了强调,并以致命女性角色为中心,通过实例展示了作者在塑造致命女性形象时所借鉴的资料来源。
{"title":"Femme Fatale Image in the Plays of Abdulhak Hâmid: The Examples of İçli Kız and Finten","authors":"Barış Berhem ACAR, Seda ÇETİN","doi":"10.32600/huefd.1188953","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1188953","url":null,"abstract":"19. yüzyıldan itibaren toplumsal hayatta kadının görünür olmasıyla birlikte endişeye kapılan bazı erkek yazarlar, özneleşen kadınları eserlerinde kötücüllükle, felaketle ve kaosla ilişkilendirerek bir anlamda cezalandırmışlardır. Toplumsal yaşamda görünür olan kadını olumsuz özelliklerle bezeyerek gösteren eserlerde femme fatale imgesi ortaya çıkmış, Türk edebiyatında da modernleşmenin başlamasıyla birlikte ilk örnekleri görülmüştür. Femme fatale tipi, kadınsılığını kullanarak erkekleri kendine âşık eden, oyunlarla amacına ulaşmaya çalışan ve eserin sonunda mutlaka felakete sebep olacak eylemlerde bulunan bir tiptir. Yazdığı oyunlarla toplumsal meselelere değinen Abdülhak Hâmid, kadının Batı’da olduğu gibi Osmanlı’da da ön plana çıkması sebebiyle eserlerinde femme fatale karakterler inşa ederek, ideolojik söylem içerisinde kadının durması gereken yeri örtük bir biçimde göstermiştir. Femme fatale’ın kavramsal sınırlarını çizerek başlayan bu çalışma, Abdülhak Hâmid’in İçli Kız ve Finten isimli oyunlarında inşa ettiği femme fatale tiplere odaklanmaktadır. Yazarın bu inşa sürecinde femme fatale tipler merkezde olmak üzere diğer kadın karakterleri algılayışı üzerinde de durulmuş, yazarın femme fatale imgesini oluştururken beslendiği kaynaklar örneklerle gösterilmiştir.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135285314","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Moneta: Keats’in 'The Fall of Hyperion' Şiirinde Zelil Anne 莫尼塔:济慈的《亥伯龙的堕落》Şiirinde泽里尔·安妮
Pub Date : 2023-01-30 DOI: 10.32600/huefd.1190158
Gökhan ALBAYRAK
In July 1819, Keats began to compose The Fall of Hyperion, an allegorical poem about the Titans vanquished by the Olympian deities, concentrating upon the fall of Hyperion. Yet, Keats grew frustrated with the poem’s progress and left it incomplete in September 1819. In this fragment, the poet-narrator encounters Moneta, the goddess of memory, who guides him to draw a boundary between genuine poets and pseudo-poets. The poet-narator’s confrontation with Moneta lies at the centre of this unfinished poem. Therefore, this article explores the poet-narrator’s relationship with Moneta by employing the Kristevan theory of abjection. Moneta is a pivotal character around whom the discussion of the abject coheres since she simultaneously incorporates the abject and that which expels the abject. Moneta represents the attempt to expel the abject because she as a mentor guides the poet-narrator to maintain boundaries between poets and dreamers. Nevertheless, she also emerges as a smothering maternal figure for the poet-narrator. The poet-narrator journeys into Moneta’s “globed” mind that “enwombs” the tragedy of the Titans to recount their story (Fall I.245, 276-7). This journey is regarded as a venture into the realm of the abject maternal body. During this journey, the death-bearing visage of the maternal muse appears. Thus, the poet-narrator confronts the abject as he descends into the pre-linguistic realm where the abject emerges through the sickening collapse of borders. This paper argues that the poetic voice is choked and the poem remains incomplete owing to this confrontation with the abject mother that swamps the symbolic.
1819年7月,济慈开始创作《亥伯里翁的陨落》,这是一首关于泰坦被奥林匹斯诸神征服的讽喻诗,主要讲述亥伯里翁的陨落。然而,济慈对这首诗的进展感到沮丧,并在1819年9月留下了它的不完整。在这个片段中,诗人叙述者遇到了记忆女神莫尼塔,她引导他在真正的诗人和伪诗人之间划清界限。诗人叙述者与莫尼塔的对峙是这首未完成的诗的中心。因此,本文运用克里斯蒂文的落魄理论来探讨诗人叙述者与莫奈塔的关系。莫尼塔是一个关键人物围绕着她展开了关于卑贱的讨论因为她同时融合了卑贱和驱逐卑贱的东西。莫尼塔代表了驱逐落魄者的尝试,因为她作为导师指导诗人叙述者保持诗人和梦想家之间的界限。然而,对于这位诗人叙述者来说,她也是一个令人窒息的母亲形象。诗人叙述者进入莫奈塔的“全球”思维,“孕育”了泰坦的悲剧,讲述了他们的故事(Fall I.245, 276-7)。这段旅程被认为是对卑微的母性身体领域的一次冒险。在这段旅程中,母亲缪斯的死亡面容出现了。因此,当诗人叙述者进入前语言的领域时,他面对着卑贱的人,在那里,卑贱的人通过令人作呕的边界崩溃而出现。本文认为,诗歌的声音是窒息的,诗歌是不完整的,因为这种与淹没了象征的可怜的母亲的对抗。
{"title":"Moneta: Keats’in 'The Fall of Hyperion' Şiirinde Zelil Anne","authors":"Gökhan ALBAYRAK","doi":"10.32600/huefd.1190158","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1190158","url":null,"abstract":"In July 1819, Keats began to compose The Fall of Hyperion, an allegorical poem about the Titans vanquished by the Olympian deities, concentrating upon the fall of Hyperion. Yet, Keats grew frustrated with the poem’s progress and left it incomplete in September 1819. In this fragment, the poet-narrator encounters Moneta, the goddess of memory, who guides him to draw a boundary between genuine poets and pseudo-poets. The poet-narator’s confrontation with Moneta lies at the centre of this unfinished poem. Therefore, this article explores the poet-narrator’s relationship with Moneta by employing the Kristevan theory of abjection. Moneta is a pivotal character around whom the discussion of the abject coheres since she simultaneously incorporates the abject and that which expels the abject. Moneta represents the attempt to expel the abject because she as a mentor guides the poet-narrator to maintain boundaries between poets and dreamers. Nevertheless, she also emerges as a smothering maternal figure for the poet-narrator. The poet-narrator journeys into Moneta’s “globed” mind that “enwombs” the tragedy of the Titans to recount their story (Fall I.245, 276-7). This journey is regarded as a venture into the realm of the abject maternal body. During this journey, the death-bearing visage of the maternal muse appears. Thus, the poet-narrator confronts the abject as he descends into the pre-linguistic realm where the abject emerges through the sickening collapse of borders. This paper argues that the poetic voice is choked and the poem remains incomplete owing to this confrontation with the abject mother that swamps the symbolic.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135599126","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Art of Félix Ziem Following the Light of the Mediterranean and His Istanbul-Themed Works 追随地中海之光的齐姆艺术及其伊斯坦布尔主题作品
Pub Date : 2023-01-22 DOI: 10.32600/huefd.1189444
Alp Doğu ESER
Beaune’da dünyaya gelen, kariyeri boyunca çok sayıda ülkeden eskizler alarak atölyesine dönüş yapan sanatçı Félix François Georges Philibert Ziem’in 1856 yılında yapmış olduğu İstanbul yolculuğu Sultan Abdülmecid’in saltanat yıllarına (1839-1861) denk gelmektedir. Tanzimat Fermanı ile modernleşme sürecine giren Osmanlı’daki özgürleşen ortam sanatçıyı İstanbul’a getirmiştir. Egzotizm ’in değil, izlenimlerin peşine düşen Ziem Ayasofya’nın başrolünde olduğu resimlerinde İstanbul’un kalabalıklarını, çeşmelerini, balıkçılarını, boğaz ve haliç sularında giden yelkenlilerini resmetmiştir. Sanatçının İstanbul ile bu flörtü birçok araştırmacının ve eleştirmenin dikkatini çekerken ‘’Ziem vatanına ihanet etti’’ yorumları yapılmıştır. Ziem resimlerinde kentin belgesel betimlerini yansıtmaktan ziyade deniz üzerindeki yaşamın pitoresk yönünü ortaya koymayı amaçlamıştır. Maddi kazanımları ile çağdaşları tarafından yoğun bir şekilde kıskanılan Félix Ziem, kariyerinin bir noktasından sonra benzer kompozisyonları sürekli olarak tekrarladığı için eleştirmenler tarafından tüccar olarak nitelendirilmiştir. Yaşarken bu denli ün sahibi olan bir sanatçının günümüzdeki tanınırlık oranının azlığı ise dikkat çekicidir. Çalışma kapsamında Vincent Van Gogh tarafından övgülere layık görülen, Claude Monet’nin jüri üyeliğini yapan, henüz hayattayken bir vasiyet üzerine Louvre Müzesi’ne girmeyi başaran, adına müzeler açılan, caddelere ismi verilen ve sanat hayatı boyunca zenginlerin gözbebeği olan Félix Ziem’in İstanbul resimleri merkeze alınarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
艺术家费利克斯-弗朗索瓦-乔治-菲利贝尔-齐姆出生于博讷,他在职业生涯中到过许多国家写生,后来回到了自己的画室。1856 年,他来到伊斯坦布尔,当时正值苏丹阿卜杜勒梅西德(1839-1861 年)统治时期。随着《坦齐马特敕令》的颁布,奥斯曼帝国进入了现代化进程,解放的环境将艺术家带到了伊斯坦布尔。齐姆追求的是印象而非异国情调,他在圣索菲亚大教堂的画作中描绘了人群、喷泉、渔夫、在博斯普鲁斯海峡和金角湾航行的帆船。艺术家对伊斯坦布尔的这种调侃引起了许多研究人员和评论家的注意,他们评论说 "齐姆背叛了自己的祖国"。在他的画作中,齐姆旨在展现海上生活如诗如画的一面,而不是反映这座城市的纪实性描述。费利克斯-齐姆的物质财富令同时代的人羡慕不已,但他却被评论家称为商人,因为他在艺术生涯的某个阶段之后不断重复类似的创作。值得注意的是,这样一位生前声名显赫的艺术家如今却鲜有人知。费利克斯-齐姆曾受到文森特-梵高的称赞,是克劳德-莫奈的评委,在世时曾凭遗嘱进入卢浮宫博物馆,有博物馆以他的名字开馆,有街道以他的名字命名,在他的艺术生涯中一直是富人的掌上明珠。
{"title":"The Art of Félix Ziem Following the Light of the Mediterranean and His Istanbul-Themed Works","authors":"Alp Doğu ESER","doi":"10.32600/huefd.1189444","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1189444","url":null,"abstract":"Beaune’da dünyaya gelen, kariyeri boyunca çok sayıda ülkeden eskizler alarak atölyesine dönüş yapan sanatçı Félix François Georges Philibert Ziem’in 1856 yılında yapmış olduğu İstanbul yolculuğu Sultan Abdülmecid’in saltanat yıllarına (1839-1861) denk gelmektedir. Tanzimat Fermanı ile modernleşme sürecine giren Osmanlı’daki özgürleşen ortam sanatçıyı İstanbul’a getirmiştir. Egzotizm ’in değil, izlenimlerin peşine düşen Ziem Ayasofya’nın başrolünde olduğu resimlerinde İstanbul’un kalabalıklarını, çeşmelerini, balıkçılarını, boğaz ve haliç sularında giden yelkenlilerini resmetmiştir. Sanatçının İstanbul ile bu flörtü birçok araştırmacının ve eleştirmenin dikkatini çekerken ‘’Ziem vatanına ihanet etti’’ yorumları yapılmıştır. Ziem resimlerinde kentin belgesel betimlerini yansıtmaktan ziyade deniz üzerindeki yaşamın pitoresk yönünü ortaya koymayı amaçlamıştır. Maddi kazanımları ile çağdaşları tarafından yoğun bir şekilde kıskanılan Félix Ziem, kariyerinin bir noktasından sonra benzer kompozisyonları sürekli olarak tekrarladığı için eleştirmenler tarafından tüccar olarak nitelendirilmiştir. Yaşarken bu denli ün sahibi olan bir sanatçının günümüzdeki tanınırlık oranının azlığı ise dikkat çekicidir. Çalışma kapsamında Vincent Van Gogh tarafından övgülere layık görülen, Claude Monet’nin jüri üyeliğini yapan, henüz hayattayken bir vasiyet üzerine Louvre Müzesi’ne girmeyi başaran, adına müzeler açılan, caddelere ismi verilen ve sanat hayatı boyunca zenginlerin gözbebeği olan Félix Ziem’in İstanbul resimleri merkeze alınarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135047394","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Günther Wallraff’ın “En Alttakiler” (Ganz Unten) Adlı Eserinde Madun Kimliğin Eleştirel Söylem Analizi 对 Günther Wallraff 的《最卑微者》(Ganz Unten)中的次等身份进行批判性话语分析
Pub Date : 2023-01-22 DOI: 10.32600/huefd.1176641
Ayşegül Aycan SOLAKER, Zafer GÜNDÜZ
Ulus-devlet ve sömürgecilikten ortaya çıkmış olan tarih yazım anlayışının kapsayıcılığı tartışmalı olan noktaları içerisinde barındırmaktadır, zira tarih yazım anlayışı sömürgecilik merkezli olduğunda, odaklanılan nokta da sermaye döngüsü olmaktadır. Dolayısıyla tarih yazımında konu edinilecek her şey sermaye döngüsüne katkı sağlaması ölçüsünde anlam kazanmakta ve kendisine yer edinmektedir. Bu bağlamda ekonomik temelli bir anlayış içerisinde özne için sömüren ve sömürülen ayrımı söz konusudur. Fakat bu şekilde bir okuma, batı merkezli bir tarih yazımıdır. Diğer bir ifade ile, egemen öznenin varlığı doğrultusunda onun epistemik kaygılarını yansıtan ve ötekini oluşturan bir yazımdır. Batı merkezli olması, egemen bir öznenin istemlerini yansıtması ve sermaye döngüsüne hizmet etmesi nedeniyle de hiçbir imkana sahip olmayan ve bir yere ait olmayan sınıflardan bahsedilebilir mi sorusunu akla getirmektedir, dolayısıyla hegemonya dışında kalmış olan, ezilen, dile getirilmek istenilmeyen ve en altta olan bu sınıfları ifade etmek klasik tarih yazımı ile mümkün gözükmemektedir. Bu bağlamda edebiyat aracılığı ile söz konusu alt tabakaları ifade edecek, onlara ait olanın ne olduğunu araştıracak ve onlara ait temsil oluşturacak bir okumanın yapılması bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu noktada ise çalışmanın amacı, Günther Wallraff’ın “En Alttakiler” adlı eserinden hareketle zamanında Almanya’ya çalışmak için giden Türk işçilerin varlığını ‘madun kimlik’ adı altında incelemektir. Böylelikle en altta olanı ortaya çıkaran ve işaret eden bir arka plan dahilinde bu gruplara dair bir söylem analizi yapılmaya çalışılacaktır.
从民族国家和殖民主义中产生的历史学认识的包容性包含争议点,因为当历史学认识以殖民主义为中心时,焦点是资本循环。因此,作为史学主题的一切事物,只要对资本循环有所贡献,就会获得意义,并为自己赢得一席之地。在此背景下,在以经济为基础的理解中,主体有剥削者和被剥削者之分。然而,这种解读是以西方为中心的历史学。换句话说,它是一种按照主权主体的存在反映其认识论关切并构成他者的写作。由于它是以西方为中心的,反映了主权主体的愿望,并服务于资本循环,因此它带来的问题是,是否有可能谈论那些没有任何机会、不属于任何地方的阶级,因此似乎不可能用古典史学来表达这些处于霸权之外、受压迫、不愿被表达、处于底层的阶级。在这种情况下,本研究的主题就是进行解读,通过文学来表达相关的底层,研究属于他们的东西,并为他们创造一种表象。在这一点上,本研究的目的是以贡瑟-瓦尔拉夫(Günther Wallraff)的作品《En Alttakiler》为基础,研究过去以 "亚层身份 "为名前往德国工作的土耳其工人的存在。通过这种方式,将试图在揭示和指出底层内容的背景下对这些群体进行话语分析。
{"title":"Günther Wallraff’ın “En Alttakiler” (Ganz Unten) Adlı Eserinde Madun Kimliğin Eleştirel Söylem Analizi","authors":"Ayşegül Aycan SOLAKER, Zafer GÜNDÜZ","doi":"10.32600/huefd.1176641","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1176641","url":null,"abstract":"Ulus-devlet ve sömürgecilikten ortaya çıkmış olan tarih yazım anlayışının kapsayıcılığı tartışmalı olan noktaları içerisinde barındırmaktadır, zira tarih yazım anlayışı sömürgecilik merkezli olduğunda, odaklanılan nokta da sermaye döngüsü olmaktadır. Dolayısıyla tarih yazımında konu edinilecek her şey sermaye döngüsüne katkı sağlaması ölçüsünde anlam kazanmakta ve kendisine yer edinmektedir. Bu bağlamda ekonomik temelli bir anlayış içerisinde özne için sömüren ve sömürülen ayrımı söz konusudur. Fakat bu şekilde bir okuma, batı merkezli bir tarih yazımıdır. Diğer bir ifade ile, egemen öznenin varlığı doğrultusunda onun epistemik kaygılarını yansıtan ve ötekini oluşturan bir yazımdır. Batı merkezli olması, egemen bir öznenin istemlerini yansıtması ve sermaye döngüsüne hizmet etmesi nedeniyle de hiçbir imkana sahip olmayan ve bir yere ait olmayan sınıflardan bahsedilebilir mi sorusunu akla getirmektedir, dolayısıyla hegemonya dışında kalmış olan, ezilen, dile getirilmek istenilmeyen ve en altta olan bu sınıfları ifade etmek klasik tarih yazımı ile mümkün gözükmemektedir. Bu bağlamda edebiyat aracılığı ile söz konusu alt tabakaları ifade edecek, onlara ait olanın ne olduğunu araştıracak ve onlara ait temsil oluşturacak bir okumanın yapılması bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu noktada ise çalışmanın amacı, Günther Wallraff’ın “En Alttakiler” adlı eserinden hareketle zamanında Almanya’ya çalışmak için giden Türk işçilerin varlığını ‘madun kimlik’ adı altında incelemektir. Böylelikle en altta olanı ortaya çıkaran ve işaret eden bir arka plan dahilinde bu gruplara dair bir söylem analizi yapılmaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135047395","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Ayetullah Abdulkerim Heiri Yezdi’nin Kum İlmiye Havzası’nın Ortaya Çıkışındaki Etkisi Ayetullah Abdulkrim Heiri Yezdi对Kum Ilmia机场中东的影响
Pub Date : 2022-11-30 DOI: 10.32600/huefd.1193545
Mehmet Deniz Karakişla
Şiilik mezhebinin 7. İmamı olan İmam Rıza’nın kız kardeşi, Fatma’nın türbesinin bulunması sebebiyle Şiiliğin kutsal şehirleri arasında yer alan Kum şehri, medrese eğitimi ve bu medreselerde gerçekleştirilen ilmi çalışmalar açısından da önemli bir yere sahiptir. İran Meşrutiyet döneminde (1906-1911), İran siyasi hayatının demokrasi, meclis ve hukukun üstünlüğü gibi Batı menşeli modern kavramlarla tanışması ve müçtehitlerin mecliste aktif olarak görev yapması, medreselerin de yeni dönem koşulları içinde yenilenmesi gerektiği tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Bu ihtiyaç, ilim havzası kavramının da müçtehitlerin gündeminde yer almasını sağlamıştır. İslam sonrası İran tarihinde ve Şii dünyasında önemli bir yere sahip olan Kum şehrinin ilim havzasına dönüşümü ise Ayetullah Şeyh Abdulkerim Yezdi’nin, Necef şehrinden gelmesi ile olmuştur. Ayetullah Yezdi, Kum şehrinin İran halkının ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olması gerektiği ve Şii Dünyası içinde daha güçlü konuma gelmesi gerektiği görüşünü savunmaktaydı. Ayetullah Yezdi, Kum medreselerini sadece idari ve mali alanlarda güçlendirmemiş, ayrıca eğitim müfredatının da günün şartlarına cevap verebilecek şekilde güncellenmesinin temellerini atmıştır. Şeyh Heiri Yezdi’nin çalışmaları neticesinde Kum medreselerinin, Şii Dünyasında itibarı daha fazla artmıştır Ayrıca, Ayetullah Heiri Yezdi’nin reformları neticesinde Kum İlmiye Havzası, dini çalışmalar ve siyasi alanda daha etkili konuma gelmiştir.
诗歌坟墓的第七个。Imma Rız a的女儿,我相信,她在Kum的工作中也很重要,Kum是马德拉萨市,也是这些文明中完成的第一项工作,由于Fatma的性质,位于Shillia圣城。在伊朗的莫斯科时期(1906-1911),伊朗的政治生活作为一种民主、议会和法律优势,汇集了关于移民议会中需要更新新时代以及新时代的辩论。这就要求科学池的概念放在客户当天。伊斯兰教结束后,我回到了库姆的科学池,这在伊朗和什叶派世界都很重要,阿耶图拉·谢赫·阿卜杜勒克里姆·耶兹迪来自Necef。Ayetullah Yezdi、Kumşehrinin Il ran halkının ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olmasıgerektiği veŞii Dünyasıiçinde daha güçlükonuma gelmesi gerektiëi görüşünüsavenmaktaydı。阿耶图拉政府不仅加强了行政和财政领域的金牌,而且根据教师的条件为当天的升级奠定了基础。由于海里·耶兹迪的工作,什叶派世界获得了更多的声誉,包括阿耶图拉·海里·耶兹迪的改革、库姆伊尔米亚机场、宗教工作和政治活动。
{"title":"Ayetullah Abdulkerim Heiri Yezdi’nin Kum İlmiye Havzası’nın Ortaya Çıkışındaki Etkisi","authors":"Mehmet Deniz Karakişla","doi":"10.32600/huefd.1193545","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1193545","url":null,"abstract":"Şiilik mezhebinin 7. İmamı olan İmam Rıza’nın kız kardeşi, Fatma’nın türbesinin bulunması sebebiyle Şiiliğin kutsal şehirleri arasında yer alan Kum şehri, medrese eğitimi ve bu medreselerde gerçekleştirilen ilmi çalışmalar açısından da önemli bir yere sahiptir. İran Meşrutiyet döneminde (1906-1911), İran siyasi hayatının demokrasi, meclis ve hukukun üstünlüğü gibi Batı menşeli modern kavramlarla tanışması ve müçtehitlerin mecliste aktif olarak görev yapması, medreselerin de yeni dönem koşulları içinde yenilenmesi gerektiği tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Bu ihtiyaç, ilim havzası kavramının da müçtehitlerin gündeminde yer almasını sağlamıştır. İslam sonrası İran tarihinde ve Şii dünyasında önemli bir yere sahip olan Kum şehrinin ilim havzasına dönüşümü ise Ayetullah Şeyh Abdulkerim Yezdi’nin, Necef şehrinden gelmesi ile olmuştur. Ayetullah Yezdi, Kum şehrinin İran halkının ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olması gerektiği ve Şii Dünyası içinde daha güçlü konuma gelmesi gerektiği görüşünü savunmaktaydı. Ayetullah Yezdi, Kum medreselerini sadece idari ve mali alanlarda güçlendirmemiş, ayrıca eğitim müfredatının da günün şartlarına cevap verebilecek şekilde güncellenmesinin temellerini atmıştır. Şeyh Heiri Yezdi’nin çalışmaları neticesinde Kum medreselerinin, Şii Dünyasında itibarı daha fazla artmıştır Ayrıca, Ayetullah Heiri Yezdi’nin reformları neticesinde Kum İlmiye Havzası, dini çalışmalar ve siyasi alanda daha etkili konuma gelmiştir.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48005744","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1