Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.996057
M. Kurt, İ. Bi̇çer, Cuma Çakmak
Amaç: Covid-19 nedeniyle kayıp yaşayan bireyler yas sürecine girmektedir. Yasın yarattığı psikolojik etkiden kurtulamamak, işlevsiz yasın ortaya çıkmasına neden olur. Bu çalışmanın amacı, ilişkili olası işlevsel olmayan yas vakalarını belirlemeye yönelik kısa bir ruh sağlığı taraması olan "Pandemik Yas Ölçeği (PGS)"nin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik analizini yapmaktır.Yöntem: Pandemik Yas Ölçeği yapı geçerliliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) yürütülmüştür. Bu çalışma için Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) sonuçları, AMOS 26 Paket Programı ile elde edilmiştir. AFA sonucunda elde edilen modele Maksimum Olabilirlik Metodu (ML) ile DFA yapılmıştır.Bulgular: Açımlayıcı Faktör Analizi sonuçlarına göre; Lee ve Neimeyer tarafında geliştirilen Pandemik Yas Ölçeği yapısı ile bu çalışma ile elde edilen yapı benzerlik göstermiştir. Ölçek maddelerine ilişkin faktör yüklerinin 0,720 ile 0,826 arasında değiştiği görülmektedir. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçlarına göre uyum iyiliği değerlerinden RMSEA=0,046; GFI=0,994; AGFI=0,977; CFI=0,995; NFI=0,992; TLI=0,989; IFI=0,995 olarak tespit edilmiştir. Modelle ilgili uyum değerlerinin tek faktörlü yapıda iyi uyum gösterdiği görülmüştür.Sonuç: Elde edilen sonuçlar, Türk toplumunun PGS’nin bir pandemi sırasında klinik çalışmalarda ve uygulamalarda kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir tarama aracı olduğunu göstermektedir.
目标是让因新冠肺炎而失去的人进入痛苦的过程。为了避免夏季的心理影响,出现了失业法。本研究的目的是对“流行病Yas措施”(PGS)的透明度和保密性进行简要分析,该措施旨在识别无关事件。方法:对流行病Yas程序进行绩效因素分析。本研究的验证因子分析(DFA)结果由AMOS 26软件包程序获得。AFA sonucunda elde edilen modele Maksimum Olabilirlik Metodu(ML)ile DFA yapılmıştır.Bulgular:AçımlayıcıFaktör Analizi sonuçlarına göre;Lee和Neimeyer开发的流行病Yas结构显示出与这项研究相似的结构。与成分大小相关的因素负担在0.720和0.826之间变化。根据验证因素分析,RMSEA=0.046的符合性值;GFI=0.994;AGFI=0.977;CFI=0.995;NFI=0.992;TLI=0.989;IFI=0.995已确定为。模型ilgili uyum değerlerinin tek faktörlüyapıda iyi uyum gösterdiği görülmüştür。
{"title":"Pandemik Yas Ölçeği (PGS) Türkçe Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması","authors":"M. Kurt, İ. Bi̇çer, Cuma Çakmak","doi":"10.38079/igusabder.996057","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.996057","url":null,"abstract":"Amaç: Covid-19 nedeniyle kayıp yaşayan bireyler yas sürecine girmektedir. Yasın yarattığı psikolojik etkiden kurtulamamak, işlevsiz yasın ortaya çıkmasına neden olur. Bu çalışmanın amacı, ilişkili olası işlevsel olmayan yas vakalarını belirlemeye yönelik kısa bir ruh sağlığı taraması olan \"Pandemik Yas Ölçeği (PGS)\"nin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik analizini yapmaktır.Yöntem: Pandemik Yas Ölçeği yapı geçerliliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) yürütülmüştür. Bu çalışma için Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) sonuçları, AMOS 26 Paket Programı ile elde edilmiştir. AFA sonucunda elde edilen modele Maksimum Olabilirlik Metodu (ML) ile DFA yapılmıştır.Bulgular: Açımlayıcı Faktör Analizi sonuçlarına göre; Lee ve Neimeyer tarafında geliştirilen Pandemik Yas Ölçeği yapısı ile bu çalışma ile elde edilen yapı benzerlik göstermiştir. Ölçek maddelerine ilişkin faktör yüklerinin 0,720 ile 0,826 arasında değiştiği görülmektedir. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçlarına göre uyum iyiliği değerlerinden RMSEA=0,046; GFI=0,994; AGFI=0,977; CFI=0,995; NFI=0,992; TLI=0,989; IFI=0,995 olarak tespit edilmiştir. Modelle ilgili uyum değerlerinin tek faktörlü yapıda iyi uyum gösterdiği görülmüştür.Sonuç: Elde edilen sonuçlar, Türk toplumunun PGS’nin bir pandemi sırasında klinik çalışmalarda ve uygulamalarda kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir tarama aracı olduğunu göstermektedir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48133179","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.994953
Nural ERZURUM ALİM, Öykü Peren TÜRK FİDAN, Rana Betül Türkmen, Gizem Yumurt, Haticenur Çapçi, H. Taşar, Berk Kaan Alma
Amaç: Bu çalışma COVID-19 salgını sürecinde çalışan sağlık personelinin beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikleri değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.Yöntem: Çalışmaya Ankara ilinde çalışan, çalışmaya katılmayı kabul eden, soruları eksiksiz yanıtlayan 200 sağlık personeli dâhil edilmiştir. Çalışmada bireylerin sosyo demografik özellikleri, genel sağlık durumları, beslenme alışkanlıkları ve antropometrik ölçümleri sorgulanmıştır. İstatistiksel analizler SPSS adlı paket program kullanılarak yapılmıştır.Bulgular: Bireylerin %84,5’i kadın, %15,5’i erkektir. Çalışmaya katılan erkeklerin yaş ortalaması 29,68±6,75 yıl, kadınların ise 31,31±8,95 yıldır. Erkeklerde Beden Kütle İndeksi (BKİ kg/m2) ortalaması 25,60±3,00kg/m2; kadınlarda 23,03±3,40’kg/m2’dir. Bireylerin %56,5’inin günlük ana öğün tüketimi üç öğündür. Stres durumunda, erkeklerin %54,8’inin, kadınların %61,5’inin yemek tüketiminin azaldığı belirlenmiştir. Bireylerin %19,5’i bitkisel ürün kullanmaktadır. En sık kullanılan ürünlerin, D vitamini (%40,4) ile C vitamini (%26,6) olduğu belirlenmiştir. COVID-19 pandemisinde bireylerin gece yeme ve dışarıdan yemek yeme alışkanlığının sırasıyla %51,0 ve %56,5 oranında arttığı saptanmıştır.Sonuç: Pandemi döneminde bireylerin yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması ve bağışıklık sistemi normal fonksiyonlarını sürdürebilmesi için sağlıklı beslenme farkındalığının artırılması gerekmektedir. Pandemi döneminin beslenme alışkanlıklarındaki etkileri hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
{"title":"COVID-19 Salgınında Sağlık Personelinin Beslenme Alışkanlıklarındaki Değişikliklerin Değerlendirilmesi","authors":"Nural ERZURUM ALİM, Öykü Peren TÜRK FİDAN, Rana Betül Türkmen, Gizem Yumurt, Haticenur Çapçi, H. Taşar, Berk Kaan Alma","doi":"10.38079/igusabder.994953","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.994953","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma COVID-19 salgını sürecinde çalışan sağlık personelinin beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikleri değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.Yöntem: Çalışmaya Ankara ilinde çalışan, çalışmaya katılmayı kabul eden, soruları eksiksiz yanıtlayan 200 sağlık personeli dâhil edilmiştir. Çalışmada bireylerin sosyo demografik özellikleri, genel sağlık durumları, beslenme alışkanlıkları ve antropometrik ölçümleri sorgulanmıştır. İstatistiksel analizler SPSS adlı paket program kullanılarak yapılmıştır.Bulgular: Bireylerin %84,5’i kadın, %15,5’i erkektir. Çalışmaya katılan erkeklerin yaş ortalaması 29,68±6,75 yıl, kadınların ise 31,31±8,95 yıldır. Erkeklerde Beden Kütle İndeksi (BKİ kg/m2) ortalaması 25,60±3,00kg/m2; kadınlarda 23,03±3,40’kg/m2’dir. Bireylerin %56,5’inin günlük ana öğün tüketimi üç öğündür. Stres durumunda, erkeklerin %54,8’inin, kadınların %61,5’inin yemek tüketiminin azaldığı belirlenmiştir. Bireylerin %19,5’i bitkisel ürün kullanmaktadır. En sık kullanılan ürünlerin, D vitamini (%40,4) ile C vitamini (%26,6) olduğu belirlenmiştir. COVID-19 pandemisinde bireylerin gece yeme ve dışarıdan yemek yeme alışkanlığının sırasıyla %51,0 ve %56,5 oranında arttığı saptanmıştır.Sonuç: Pandemi döneminde bireylerin yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması ve bağışıklık sistemi normal fonksiyonlarını sürdürebilmesi için sağlıklı beslenme farkındalığının artırılması gerekmektedir. Pandemi döneminin beslenme alışkanlıklarındaki etkileri hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. ","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49100338","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.978728
Tuba EKER ÜNAL, Deniz Yildiz
Amaç: Bu çalışma, üstün zekâlı olan çocukların sosyal uyum ve beceri düzeyleri açısından normal zekâlı çocuklardan farklılaşıp farklılaşmadığını ve anne baba tutumlarının sosyal uyum ve beceri düzeylerine etkisini araştırmayı amaçlamaktadır.Yöntem: Araştırmaya 6-10 yaş arasında toplam 90 çocuk ile başlanmış, eksik veya tekrar yanıtlanan ölçekler elenerek, 75 katılımcının sonuçları araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Sosyodemografik Veri Formu, Sosyal Uyum ve Beceri Ölçeği (SUBÖ), Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği (PARI) ve Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği-IV (WÇZÖ-IV) kullanılmıştır. Toplanan veriler SPSS paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.Bulgular: Katılımcıların SUBÖ’den ve PARI’den aldıkları ortalama puanların zekâ aralıklarına göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı belirlenmiştir (p>0,05). Normal zekâlı katılımcıların ebeveynlerinin PARI demokratik ve eşitlikçi tutum puanları ile katılımcıların SUBÖ ve alt boyutlarından aldıkları puanlar arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0,05). Üstün zekâlı çocukların ebeveynlerinin PARI aşırı kontrol ve sıkı disiplin tutumu puanları ile katılımcıların SUBÖ dikkat ve hareketlilik ile sosyal ilişki alt boyut puanları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0,05). Üstün zekâlı çocukların ebeveynlerinin PARI ev kadınlığının reddi alt boyut puanları ile SUBÖ ve alt boyut puanları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0,05).Sonuç: Çalışma sonuçlarına göre çocukların zekâ seviyesinden bağımsız olarak ebeveynler demokratik tutum sergilediğinde çocukların sosyal uyum ve beceri düzeylerinde artış meydana gelmektedir. Bu kapsamda çocukların sosyal uyum ve becerilerini arttırmak adına anne baba tutumları üzerine yapılacak olan eğitim ve çalışmaların yararlı olabileceği düşünülmektedir.
{"title":"Normal ve Üstün Zekâlı Çocukların Sosyal Uyum ve Beceri Düzeyleri ile Ebeveynlerinin Çocuk Yetiştirme Tutumları Arasındaki İlişki","authors":"Tuba EKER ÜNAL, Deniz Yildiz","doi":"10.38079/igusabder.978728","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.978728","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, üstün zekâlı olan çocukların sosyal uyum ve beceri düzeyleri açısından normal zekâlı çocuklardan farklılaşıp farklılaşmadığını ve anne baba tutumlarının sosyal uyum ve beceri düzeylerine etkisini araştırmayı amaçlamaktadır.Yöntem: Araştırmaya 6-10 yaş arasında toplam 90 çocuk ile başlanmış, eksik veya tekrar yanıtlanan ölçekler elenerek, 75 katılımcının sonuçları araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Sosyodemografik Veri Formu, Sosyal Uyum ve Beceri Ölçeği (SUBÖ), Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği (PARI) ve Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği-IV (WÇZÖ-IV) kullanılmıştır. Toplanan veriler SPSS paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.Bulgular: Katılımcıların SUBÖ’den ve PARI’den aldıkları ortalama puanların zekâ aralıklarına göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı belirlenmiştir (p>0,05). Normal zekâlı katılımcıların ebeveynlerinin PARI demokratik ve eşitlikçi tutum puanları ile katılımcıların SUBÖ ve alt boyutlarından aldıkları puanlar arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0,05). Üstün zekâlı çocukların ebeveynlerinin PARI aşırı kontrol ve sıkı disiplin tutumu puanları ile katılımcıların SUBÖ dikkat ve hareketlilik ile sosyal ilişki alt boyut puanları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0,05). Üstün zekâlı çocukların ebeveynlerinin PARI ev kadınlığının reddi alt boyut puanları ile SUBÖ ve alt boyut puanları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0,05).Sonuç: Çalışma sonuçlarına göre çocukların zekâ seviyesinden bağımsız olarak ebeveynler demokratik tutum sergilediğinde çocukların sosyal uyum ve beceri düzeylerinde artış meydana gelmektedir. Bu kapsamda çocukların sosyal uyum ve becerilerini arttırmak adına anne baba tutumları üzerine yapılacak olan eğitim ve çalışmaların yararlı olabileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47423811","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.1002284
Rukiye Burucu, Melike Durmaz
Aim: Nursing students are also a health educator. During the COVID-19 process, nursing students both provided health education to individuals in need in their environment and implemented protective measures themselves. The aim of this study was to determine nursing students' self-efficacy, basic knowledge, and protective measures they applied during the COVID-19 outbreak.Method: This was a descriptive study. Ethics committee approval was obtained for the study. Data were collected interactively. The sample consisted of 672 voluntary nursing students 18 years of age from the universities in Turkey. Data were made using Statistical Package for Social Sciences (SPSS, v 21.0); Kruskal-Wallis and Mann Whitney-U tests, and Spearman’s correlation were used. "STROBE" checklist has been followed.Results: Gender had an effect on self-efficacy. Income level, place of residence, and self-efficacy had an effect on the number of in-house preventive measures. Regarding COVID-19 protection measures; girls, those living in rural areas and those with low income were found to be disadvantaged.Conclusion: Nursing students may need to be supported to feel competent. It may be recommended to educate disadvantaged groups as a priority in preventing the spread of the epidemic. In addition, nursing students can take part in the health education of the community. The findings of this study emphasize the importance of improving nursing education. Nursing students can guide society in public education.
目的:护生同时也是健康教育者。在COVID-19过程中,护理专业学生既向环境中有需要的个人提供健康教育,又自己实施保护措施。本研究旨在了解护生在2019冠状病毒病疫情期间的自我效能感、基本知识及防护措施。方法:采用描述性研究。该研究已获得伦理委员会的批准。数据是交互式收集的。样本由672名来自土耳其大学的18岁志愿护理学生组成。数据采用社会科学统计软件包(SPSS, v 21.0);采用Kruskal-Wallis检验、Mann Whitney-U检验和Spearman相关检验。“频闪”检查表已被遵循。结果:性别对自我效能感有影响。收入水平、居住地和自我效能感对内部预防措施的数量有影响。关于COVID-19防护措施;女孩、生活在农村地区的女孩和低收入的女孩被发现处于不利地位。结论:护生可能需要支持才能感到胜任。可以建议将教育弱势群体作为预防这一流行病蔓延的优先事项。此外,护生可以参加社区的健康教育。本研究结果强调了加强护理教育的重要性。护生在公共教育中具有引导社会的作用。
{"title":"Nursing Students’ Applications, Knowledge Needs, Self-Efficacy During COVID-19: A Descriptive Study","authors":"Rukiye Burucu, Melike Durmaz","doi":"10.38079/igusabder.1002284","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1002284","url":null,"abstract":"Aim: Nursing students are also a health educator. During the COVID-19 process, nursing students both provided health education to individuals in need in their environment and implemented protective measures themselves. The aim of this study was to determine nursing students' self-efficacy, basic knowledge, and protective measures they applied during the COVID-19 outbreak.Method: This was a descriptive study. Ethics committee approval was obtained for the study. Data were collected interactively. The sample consisted of 672 voluntary nursing students 18 years of age from the universities in Turkey. Data were made using Statistical Package for Social Sciences (SPSS, v 21.0); Kruskal-Wallis and Mann Whitney-U tests, and Spearman’s correlation were used. \"STROBE\" checklist has been followed.Results: Gender had an effect on self-efficacy. Income level, place of residence, and self-efficacy had an effect on the number of in-house preventive measures. Regarding COVID-19 protection measures; girls, those living in rural areas and those with low income were found to be disadvantaged.Conclusion: Nursing students may need to be supported to feel competent. It may be recommended to educate disadvantaged groups as a priority in preventing the spread of the epidemic. In addition, nursing students can take part in the health education of the community. The findings of this study emphasize the importance of improving nursing education. Nursing students can guide society in public education.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70162298","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.1033234
Veysi Hakan Yardimci, Süheyla Ekemen, A. Y. Barut
Amaç: Safra kesesi adenomyomatozisinin (SKA) kesin patogenezi hala tam olarak açıklanamamıştır, tanı ve tedavisine ilişkin bazı tartışmalar mevcut. Başlangıçta kanser öncesi bir lezyon olarak kabul edilen adenomyomatozis, son zamanlarda yapılan çalışmalarda safra kesesinin sıklıkla kolesistit ve kolelitiazis ile ilişkili iyi huylu bir değişikliği olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada, SKA patogenezini araştırmak için; aynı hastada safra kesesi normal ve adenomyomatozis dokusunda, tümör hücrelerinin proliferatif aktivitesini gösteren biyobelirteç düzeyleri ve neoplastik doku pozitiflik paternini gösteren biyobelirteç düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: 2019-2020 yılları arasında toplam 750 laparoskopik kolesistektomi uygulanan hastanın patoloji raporları incelenmiş, adenomyomatozis tanısı alan 20 vaka retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Proliferasyon belirteci olarak Ki-67 ve neoplastik aktivite belirteci olarak P53, safra kesesi normal dokusu ile adenomyomatozis dokusunda ayrı ayrı değerlendirilmiştir.Bulgular: Safra kesesi normal ve adenomyomatozis dokusundaki Ki-67 indeksi ortalama değerleri karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,000). Ancak bu iki grup P53 indeksi ortalama değerleri açısından karşılaştırıldığında istatistiksel fark bulunamadı (p=0,062).Sonuç: Çalışmada adenomyomatozis dokularında anlamlı derecede yüksek Ki-67 proliferasyon belirteci düzeyleri tespit edilmesine karşın, safra kesesi kanserinin yaygın P53-pozitiflik paterninin bu dokularda normal dokularla karşılaştırıldığında anlamlı farklar saptanmaması, SKA’nin kanser öncüsü bir lezyon olmayıp, iyi huylu proliferatif bir değişiklik olduğunu destekler görünmektedir.
其目的是黄樟切片腺肌病(ICA)的确切病原体尚未得到充分解释,并且有一些与知识和治疗有关的控制措施。起初,在过去十年早期被认为是lezyon的腺肌酸通常被认为是与胆固醇和胆固醇相关的良好交换,与最近所做的工作有关。在本研究中,探讨SKA病原体;在同一名患者中,结节病旨在比较显示肿瘤细胞增殖活性的生物生物降解水平和肿瘤性触摸阳性父系。2019年至2020年间,对总共750种腹腔镜胆固醇的病理报告进行了研究,它已被评估为20例已知子宫腺肌病病例的回顾性研究。增殖因子belierteci olarak Ki-67 ve瘤变活性beliertec olarak P53,safra kessei normal dokusu ile adokusunda ayrıayrıdğerlendirilmiştir.Bulgular:safra kessei normal ve adokusundaki Ki-67 indeksi ortalama değerleri karşılaştırıldığnda,istatistiksel olarak anlamlıfark bulundu(p<0000)。然而,当这两组比较P53的平均值时,没有统计学差异(p=0.062)。结果是,Ki-67增殖指标水平在工作中的子宫腺肌病医生中被确定为高水平,当常见的P53阳性父亲癌症与正常组织相比时,SKA支持没有癌前病变,并且存在良好的气候增殖变化。
{"title":"Safra Kesesi Adenomyomatozisi Prekanseröz Lezyon mudur? Ki-67 ve P53 Pozitif Ekspresyonunun Normal Safra Kesesi Dokusu ile Karşılaştırılması","authors":"Veysi Hakan Yardimci, Süheyla Ekemen, A. Y. Barut","doi":"10.38079/igusabder.1033234","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1033234","url":null,"abstract":"Amaç: Safra kesesi adenomyomatozisinin (SKA) kesin patogenezi hala tam olarak açıklanamamıştır, tanı ve tedavisine ilişkin bazı tartışmalar mevcut. Başlangıçta kanser öncesi bir lezyon olarak kabul edilen adenomyomatozis, son zamanlarda yapılan çalışmalarda safra kesesinin sıklıkla kolesistit ve kolelitiazis ile ilişkili iyi huylu bir değişikliği olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada, SKA patogenezini araştırmak için; aynı hastada safra kesesi normal ve adenomyomatozis dokusunda, tümör hücrelerinin proliferatif aktivitesini gösteren biyobelirteç düzeyleri ve neoplastik doku pozitiflik paternini gösteren biyobelirteç düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: 2019-2020 yılları arasında toplam 750 laparoskopik kolesistektomi uygulanan hastanın patoloji raporları incelenmiş, adenomyomatozis tanısı alan 20 vaka retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Proliferasyon belirteci olarak Ki-67 ve neoplastik aktivite belirteci olarak P53, safra kesesi normal dokusu ile adenomyomatozis dokusunda ayrı ayrı değerlendirilmiştir.Bulgular: Safra kesesi normal ve adenomyomatozis dokusundaki Ki-67 indeksi ortalama değerleri karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,000). Ancak bu iki grup P53 indeksi ortalama değerleri açısından karşılaştırıldığında istatistiksel fark bulunamadı (p=0,062).Sonuç: Çalışmada adenomyomatozis dokularında anlamlı derecede yüksek Ki-67 proliferasyon belirteci düzeyleri tespit edilmesine karşın, safra kesesi kanserinin yaygın P53-pozitiflik paterninin bu dokularda normal dokularla karşılaştırıldığında anlamlı farklar saptanmaması, SKA’nin kanser öncüsü bir lezyon olmayıp, iyi huylu proliferatif bir değişiklik olduğunu destekler görünmektedir.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70162689","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.1169051
Gulay Yildirim, Mahruk Rashi̇di̇
Aim: Patients with diabetes can use herbal products to better manage the disease. The aim of this study is to examine the rate of herbal product use and the effect of herbal product use on Body Mass Index (BMI) and hemoglobin A1c (HbA1c) values in patients with diabetes.Method: The descriptive and cross-sectional study was conducted in the diabetes outpatient clinic of a hospital in Istanbul with a total of 104 patients with diabetes. The data were collected using a data collection form, which questioned the patients' socio-demographic characteristics, disease information and herbal product use. Data analysis was performed using Chi-square, One-Sample Kolmogorov-Smirnov test and Mann Whitney U test in computer environment.Results: The mean age of patients with diabetes was 61,08±9,3 years, the mean BMI was 26,3±5,4kg/m², and the mean HbA1c value was 6,9%±1,8%. The BMI and HbA1c values of the patients using herbal products were lower than the patients not using herbal products (respectively; p=,002; p=,047). It was determined that the duration of herbal product use did not affect BMI and HbA1c values (p>,05).Conclusion: The use of herbal products was high in patients with diabetes. It was determined that olive leaf, cinnamon leaf, thyme juice, garlic, black sesame, blueberry, fenugreek seeds, French lavender and bitter almond were used as herbal products. Herbal product use decreased BMI and HbA1c values.
{"title":"The Effect of Herbal Product Use on BMI and HbA1c in Patients with Diabetes","authors":"Gulay Yildirim, Mahruk Rashi̇di̇","doi":"10.38079/igusabder.1169051","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1169051","url":null,"abstract":"Aim: Patients with diabetes can use herbal products to better manage the disease. The aim of this study is to examine the rate of herbal product use and the effect of herbal product use on Body Mass Index (BMI) and hemoglobin A1c (HbA1c) values in patients with diabetes.Method: The descriptive and cross-sectional study was conducted in the diabetes outpatient clinic of a hospital in Istanbul with a total of 104 patients with diabetes. The data were collected using a data collection form, which questioned the patients' socio-demographic characteristics, disease information and herbal product use. Data analysis was performed using Chi-square, One-Sample Kolmogorov-Smirnov test and Mann Whitney U test in computer environment.Results: The mean age of patients with diabetes was 61,08±9,3 years, the mean BMI was 26,3±5,4kg/m², and the mean HbA1c value was 6,9%±1,8%. The BMI and HbA1c values of the patients using herbal products were lower than the patients not using herbal products (respectively; p=,002; p=,047). It was determined that the duration of herbal product use did not affect BMI and HbA1c values (p>,05).Conclusion: The use of herbal products was high in patients with diabetes. It was determined that olive leaf, cinnamon leaf, thyme juice, garlic, black sesame, blueberry, fenugreek seeds, French lavender and bitter almond were used as herbal products. Herbal product use decreased BMI and HbA1c values.","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70164563","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.1030434
A. Köse
Türk ilaç sektörü bir yönü ile gelir elde etme, diğer bir yönü ile sağlık harcamalarındaki ilaç harcamalarını kontrol etme amacıyla son dönemde yerli üretime odaklanmıştır. Türk ilaç sektörünün “yerli” üretim odaklı stratejisi üretim ile birlikte maliyette uygunluk ve erişilebilirlik olarak sıralanmaktadır. Sektör, teknoloji ve üretim kapasitesi ile ivme yakalasa da yabancı firmalar ile rekabet alanında istenilen hedefe ulaşamamıştır. Bunun nedenleri ilaç fiyatlarında sabit kur düzenlemesi, araştırma-geliştirme faaliyetlerine odaklanılmaması ve üretim merkezi sayısının azlığıdır. Bu çalışmanın amacı 2011-2018 yılları arasındaki ilaç politikalarının yerli üretim, akılcı ilaç kullanımı, elektronik reçete ve ilaç takip sistemi kapsamında değerlendirmektir. Bu çalışmada yerli-ithal ilaç satışları, sağlık harcamalarında ilaç harcama oranları, insan kaynağı olarak eczacı dağılımı, geri ödeme kapsamı ve kapsam dışı ilaç dağılımı, akılcı ilaç kullanımının mevcut durumu, ilaç takip sistemi ve elektronik ilaç uygulamasına yönelik değerlendirmeler yapılacaktır. Çalışma kapsamında Sağlık Bakanlığı istatistik yıllıklarından elde edilen ikincil verilerin değerlendirilmesini kapsayan bir derleme sunulmuştur. Araştırmada ayrıca konu ile ilgili literatür taramasındaki yayınlar ve ilaç sektörü araştırma raporlarından da yararlanılmıştır. Son yıllarda yerli ürün üretimi ve tüketimi desteklense de ithal ilaç gruplarındaki fiyat baskısı ilaç sektöründe istenilen düzeyde etkiyi sağlamamıştır. Benzer durum etkin olmayan akılcı ilaç politikalarının uygulama alanlarında da görülebilir. Dünyada stratejik öneme sahip ilaç sektörünün katma değer yaratabilmesi ve ülke ekonomisine katkı sağlayabilmesi için ilaç sektörünün sürdürülebilirliğine ve sektörler arası entegrasyonu sağlayan sağlık politikalarına ihtiyaç vardır.
过去几年,土耳其药品部门一直专注于当地生产,以控制药品成本和健康效益。土耳其药品部门的“本地”生产战略正在评估中,并可通过生产获得。如果该行业、技术和生产能力被收割,那么在与外国公司竞争领域所要求的目标就没有实现。Bunun nedenleri ilaçfiyatlarında sabit kur düzenlemesi,araştırma geliştirme faaliyetlerine odaklanılmamasıveüretim merkezi sayısının azlığdır。这项工作的目的是评估2011年至2018年间的当地生产、智能药物使用、电子处方和药物跟踪系统。在这项研究中,当地进口药品的销售、贩毒率、药品分销、还款覆盖率和非包装、智能药品的现状、药品跟踪系统和电子药品应用将作为人力资源进行评估。在这项工作的框架内,卫生部收到了一份关于评估统计年二次数据的声明。此外,研究中还使用了有关该主题的文献中的出版物和研究报告。近年来,当地产品及其消费的价格压力并没有达到进口药品集团在药品部门要求的水平。您还可以在应用领域中看到不受相同情况影响的智能药物政策。在世界上,药品部门的可持续性和部门的一体化要求卫生政策受到战略药品部门的重视,并为国家经济做出贡献。
{"title":"Türk İlaç Politikalarına Yönelik Bir Değerlendirme","authors":"A. Köse","doi":"10.38079/igusabder.1030434","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1030434","url":null,"abstract":"Türk ilaç sektörü bir yönü ile gelir elde etme, diğer bir yönü ile sağlık harcamalarındaki ilaç harcamalarını kontrol etme amacıyla son dönemde yerli üretime odaklanmıştır. Türk ilaç sektörünün “yerli” üretim odaklı stratejisi üretim ile birlikte maliyette uygunluk ve erişilebilirlik olarak sıralanmaktadır. Sektör, teknoloji ve üretim kapasitesi ile ivme yakalasa da yabancı firmalar ile rekabet alanında istenilen hedefe ulaşamamıştır. Bunun nedenleri ilaç fiyatlarında sabit kur düzenlemesi, araştırma-geliştirme faaliyetlerine odaklanılmaması ve üretim merkezi sayısının azlığıdır. Bu çalışmanın amacı 2011-2018 yılları arasındaki ilaç politikalarının yerli üretim, akılcı ilaç kullanımı, elektronik reçete ve ilaç takip sistemi kapsamında değerlendirmektir. Bu çalışmada yerli-ithal ilaç satışları, sağlık harcamalarında ilaç harcama oranları, insan kaynağı olarak eczacı dağılımı, geri ödeme kapsamı ve kapsam dışı ilaç dağılımı, akılcı ilaç kullanımının mevcut durumu, ilaç takip sistemi ve elektronik ilaç uygulamasına yönelik değerlendirmeler yapılacaktır. Çalışma kapsamında Sağlık Bakanlığı istatistik yıllıklarından elde edilen ikincil verilerin değerlendirilmesini kapsayan bir derleme sunulmuştur. Araştırmada ayrıca konu ile ilgili literatür taramasındaki yayınlar ve ilaç sektörü araştırma raporlarından da yararlanılmıştır. Son yıllarda yerli ürün üretimi ve tüketimi desteklense de ithal ilaç gruplarındaki fiyat baskısı ilaç sektöründe istenilen düzeyde etkiyi sağlamamıştır. Benzer durum etkin olmayan akılcı ilaç politikalarının uygulama alanlarında da görülebilir. Dünyada stratejik öneme sahip ilaç sektörünün katma değer yaratabilmesi ve ülke ekonomisine katkı sağlayabilmesi için ilaç sektörünün sürdürülebilirliğine ve sektörler arası entegrasyonu sağlayan sağlık politikalarına ihtiyaç vardır. ","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70162497","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.1114239
Habibe Kahya, Tuğçe Karaduman
Amaç: Laboratuvarlarda sık kullanılan serviks epitelyal karsinom (HeLa), insan periferal kan promiyelösitik lösemi (HL-60), fare C3/bağ dokusu (L929), Madin Darby köpek böbrek (MDCK), fare nöroblastom (Neuro-2a) gibi bazı hücre hatlarının mikoplazma kontaminasyon kontrollerinin yapılması, kimlik doğrulamalarının gerçekleştirilmesi ve klonalitelerinin belirlenmesidir.Yöntem: Bu çalışmada üç farklı türe ait beş hücre hattı kullanılmıştır. Çalışılan tüm hatların Bisbenzimid (Hoechst 33258) ile deoksiribonükleik asit (DNA) floresan işaretlemesi yapılarak mikoplazma kontaminasyonu kontrolleri gerçekleştirilmiştir. Hücre hatlarından DNA izolasyonları yapılmış, elde edilen DNA örneklerinden sitokrom B (CYTB) geninin bölgesel amplifikasyonu için L14816 ve H15173 primerleri; sitokrom oksidaz alt birim I (COI) geni için ise LCO 1490 and HCO 2198 primerleri kullanılmıştır. İlgili amplifikasyonların DNA dizi analiz sonuçları, biyoinformatik araçlar kullanılarak referans dizilerle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmada ilgili hücrelerin, Bisbenzimid (Hoechst 33258) ile üretici firmanın protokollerine göre belirlenen konsantrasyon ve sürede yapılan boyama sonucunda mikoplazma kontaminasyonuna rastlanılmamıştır. Ayrıca CYTB gen bölgesi için veritabanında yer alan referans dizi ile yapılan karşılaştırma sonucu HL-60 için %97; "HeLa, L929, MDCK, Neuro-2a” hücre hatları için ise %98 oranında benzerlik bulunmuştur. COI gen bölgesi için ise bu benzerlik oranları “HeLa, HL-60, L929, MDCK ve Neuro-2a” hücre hatları için sırasıyla %95, %99, %96, %96 ve %98 olarak bulunmuştur.Sonuç: Bu bağlamda, çalışmadan elde edilen Bisbenzimid (Hoechst 33258) işaretleme ve DNA dizi analiz sonuçları, pek çok araştırmada kullanılan bu hücre hatlarının kalitesi konusunda kabul edilebilir bir belirteç ve güven sağlamıştır.
目的是建立某些细胞系的微等离子体污染控制,如HL-60、小鼠C3/结缔组织(L929)、Madin-Darby狗癌症(MDCK)、小鼠神经母细胞瘤(Neuro-2a),并验证身份验证和克隆性。方法:在本研究中,使用了三种不同类型的细胞系。已经通过形成由联苯胺(Hoechst 33258)和脱氧核糖酸(DNA)标记的磷来控制微等离子体污染。来自细胞系的DNA分离的用于细胞色素B(CYTB)的局部扩增的样品L14816和H15173由获得的DNA样品制成;LCO 1490和HCO 2198引物用于细胞色素氧化酶亚基I(COI)基因。Ilgili扩增了yonların DNA dizi analiz sonuçları,biyoinformatik araçlar kullanılarak指的是dizilerle karşılaştırmalıolarak değerlendirilmiştir。研究结果是:由于支原体污染,尚未观察到联苯胺(Hoechst 33258)和制造商的方案的细胞浓度和逐渐绘画。此外,在CYTB基因区域数据库中,HL-60与HL-97%参考序列的比较结果;总体而言,L929、MDCK、Neuro-2a细胞系的98%相似。对于COI基因区域,HeLa、HL-60、L929、MDCK和Neuro-2a'细胞的比较分别为95%、99%、96%和98%。因此,在没有功的情况下获得了联苯胺(Hoechst 33258)签名和DNA序列分析结果为许多研究中使用的这些细胞系的质量提供了指示和信心。
{"title":"Sık Kullanılan Bazı Hücre Hatları için Kalite Kontrol: Mikoplazma Kontaminasyon Tespiti, Sitokrom B ve Sitokrom Oksidaz Alt Birim I Genlerinin DNA Dizi Analizlerinin Gerçekleştirilmesi","authors":"Habibe Kahya, Tuğçe Karaduman","doi":"10.38079/igusabder.1114239","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1114239","url":null,"abstract":"Amaç: Laboratuvarlarda sık kullanılan serviks epitelyal karsinom (HeLa), insan periferal kan promiyelösitik lösemi (HL-60), fare C3/bağ dokusu (L929), Madin Darby köpek böbrek (MDCK), fare nöroblastom (Neuro-2a) gibi bazı hücre hatlarının mikoplazma kontaminasyon kontrollerinin yapılması, kimlik doğrulamalarının gerçekleştirilmesi ve klonalitelerinin belirlenmesidir.Yöntem: Bu çalışmada üç farklı türe ait beş hücre hattı kullanılmıştır. Çalışılan tüm hatların Bisbenzimid (Hoechst 33258) ile deoksiribonükleik asit (DNA) floresan işaretlemesi yapılarak mikoplazma kontaminasyonu kontrolleri gerçekleştirilmiştir. Hücre hatlarından DNA izolasyonları yapılmış, elde edilen DNA örneklerinden sitokrom B (CYTB) geninin bölgesel amplifikasyonu için L14816 ve H15173 primerleri; sitokrom oksidaz alt birim I (COI) geni için ise LCO 1490 and HCO 2198 primerleri kullanılmıştır. İlgili amplifikasyonların DNA dizi analiz sonuçları, biyoinformatik araçlar kullanılarak referans dizilerle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmada ilgili hücrelerin, Bisbenzimid (Hoechst 33258) ile üretici firmanın protokollerine göre belirlenen konsantrasyon ve sürede yapılan boyama sonucunda mikoplazma kontaminasyonuna rastlanılmamıştır. Ayrıca CYTB gen bölgesi için veritabanında yer alan referans dizi ile yapılan karşılaştırma sonucu HL-60 için %97; \"HeLa, L929, MDCK, Neuro-2a” hücre hatları için ise %98 oranında benzerlik bulunmuştur. COI gen bölgesi için ise bu benzerlik oranları “HeLa, HL-60, L929, MDCK ve Neuro-2a” hücre hatları için sırasıyla %95, %99, %96, %96 ve %98 olarak bulunmuştur.Sonuç: Bu bağlamda, çalışmadan elde edilen Bisbenzimid (Hoechst 33258) işaretleme ve DNA dizi analiz sonuçları, pek çok araştırmada kullanılan bu hücre hatlarının kalitesi konusunda kabul edilebilir bir belirteç ve güven sağlamıştır. ","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70164179","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-31DOI: 10.38079/igusabder.1196777
Can Ergün, Bilge MERAL KOC, Selin Kaleoğlu
Amaç: Beden algısı, algılanan ile sahip olunan vücut ağırlığı arasındaki uyum olup beden algısındaki bozulmalar duygu durum bozukluğu, depresyon, yeme bozuklukları, obezite, aşırı artmış fiziksel aktivite gibi olumsuz durumlara zemin oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı 20-55 yaş arası kadınların beden algısının ve beden memnuniyetinin değerlendirilmesidir.Yöntem: Çalışmaya 20-55 yaşları arasında 236 kadın katılmıştır. Çalışmada katılımcılardan antropometrik ölçümler, sosyodemografik özellikler ve obeziteye dair bilgi düzeyinin belirlenmesine yönelik bilgiler alınmıştır. Beden algılarının saptanması için belirli Beden Kütle İndeksi (BKİ) değerlerine sahip 1’den 6’ya kadar sıralanmış kimliksiz silüetler katılımcılar tarafından kişilik, sağlık, sosyal özelliklerine göre değerlendirilmiştir.Bulgular: Araştırmaya katılan kadınların %65,3’ünde beden ağırlığı memnuniyetsizliği olduğu; memnun olmayanların %92,2’sinin ise ağırlık kaybetmek istedikleri gözlemlenmiştir. Katılımcılar düşük BKİ’ye sahip silüetleri kişilik, sosyal, sağlık yönünden daha olumlu özellikler ile eşleştirmiştir. Beden memnuniyetsizliğinin ve bozuk beden ağırlığı algısının artan BKİ, yaş, kronik hastalık durumu ile anlamlı bir biçimde ilişkili olduğu; eğitim düzeyi, meslek grubu, fiziksel aktivite düzeyi, obeziteye dair bilgi düzeyi ile anlamlı bir ilişkisi olmadığı saptanmıştır.Sonuç: Kadınların çoğunda bozuk beden algısı olduğu daha ince bir vücut görünümünü idealleştirdikleri, hafif şişman silüetleri obez olarak niteledikleri tespit edilmiştir.
其目的是,适应身体重量的身体感知和身体感知障碍是由不良反应、抑郁、障碍、肥胖和过度体育活动引起的。这项工作的目的是评估20至55岁女性对身体和快乐的感知。方法:236名女性参加了20至55年的工作。从参与者身上获取了人体测量维度、社会人口特征和肥胖水平的信息。对1至6名相同武器的参与者进行了个人、健康和社会特征评估。报告:参与研究的女性不满意的比例为65.3%。在那些不满意的人中,92.2%的人被观察到减肥了。Katılımcılar düşük BKı'ye sahip silüetleri kişilik,sosyal,sağlık yönünden daha olumluözellikler ile eşleştirmiştir。人们对身体衰竭和体重减轻的认识增加,这与艾滋病毒、年龄、慢性病有着重要的关系;教育水平、劳动群体、体育活动水平、肥胖水平与信息没有任何意义的关系。因此,许多女性被认为是理想化了较小的体型,她们将轻脂肪的轮廓描述为肥胖。
{"title":"20-55 Yaş Arası Kadınların Beden Algılarının Değerlendirilmesi","authors":"Can Ergün, Bilge MERAL KOC, Selin Kaleoğlu","doi":"10.38079/igusabder.1196777","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.1196777","url":null,"abstract":"Amaç: Beden algısı, algılanan ile sahip olunan vücut ağırlığı arasındaki uyum olup beden algısındaki bozulmalar duygu durum bozukluğu, depresyon, yeme bozuklukları, obezite, aşırı artmış fiziksel aktivite gibi olumsuz durumlara zemin oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı 20-55 yaş arası kadınların beden algısının ve beden memnuniyetinin değerlendirilmesidir.Yöntem: Çalışmaya 20-55 yaşları arasında 236 kadın katılmıştır. Çalışmada katılımcılardan antropometrik ölçümler, sosyodemografik özellikler ve obeziteye dair bilgi düzeyinin belirlenmesine yönelik bilgiler alınmıştır. Beden algılarının saptanması için belirli Beden Kütle İndeksi (BKİ) değerlerine sahip 1’den 6’ya kadar sıralanmış kimliksiz silüetler katılımcılar tarafından kişilik, sağlık, sosyal özelliklerine göre değerlendirilmiştir.Bulgular: Araştırmaya katılan kadınların %65,3’ünde beden ağırlığı memnuniyetsizliği olduğu; memnun olmayanların %92,2’sinin ise ağırlık kaybetmek istedikleri gözlemlenmiştir. Katılımcılar düşük BKİ’ye sahip silüetleri kişilik, sosyal, sağlık yönünden daha olumlu özellikler ile eşleştirmiştir. Beden memnuniyetsizliğinin ve bozuk beden ağırlığı algısının artan BKİ, yaş, kronik hastalık durumu ile anlamlı bir biçimde ilişkili olduğu; eğitim düzeyi, meslek grubu, fiziksel aktivite düzeyi, obeziteye dair bilgi düzeyi ile anlamlı bir ilişkisi olmadığı saptanmıştır.Sonuç: Kadınların çoğunda bozuk beden algısı olduğu daha ince bir vücut görünümünü idealleştirdikleri, hafif şişman silüetleri obez olarak niteledikleri tespit edilmiştir. ","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70165106","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu araştırma, hemşirelik öğrencilerinde duygusal zekânın eleştirel düşünme ve klinik karar verme düzeyleri ile ilişkisini belirlemek amacıyla kesitsel, tanımlayıcı ve ilişki arayıcı olarak yapılmıştır.Yöntem: Araştırma, Ocak-Şubat 2020’de yüz yüze ortamda gerçekleştirilmiştir. Bir Vakıf Üniversitesi Hemşirelik bölümünde okuyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 187 öğrenci çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler, araştırmacılar tarafından oluşturulan Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği, Kaliforniya Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği ve Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler; tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, bağımsız gruplarda t testi, Anova testi ve Pearson korelasyon testi kullanılarak değerlendirilmiştir.Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %91,4'ü kadın, %8,6'sı erkek ve yaş ortalaması 20,93±1,26’dır. Katılımcıların ölçek toplam puan ortalamaları sırasıyla duygusal zekâ 142,76±18,18 eleştirel düşünme 195,21±26,15 ve klinik karar verme 96,60±19,94’tür. Katılımcıların duygusal zeka toplam puanı ile eleştirel düşünme eğilimi alt boyutları olan analitik olmak (r=0,278), açık fikirlilik (r=0,386), meraklılık (r=0,293), kendine güven (r=0,293), doğruyu arama (r=0,275), sistematiklik (r=0,329), klinik karar verme toplam puanı (r=0,728) ve alt boyutları olan seçenek ve fikirleri araştırmak (r=0,732), amaçları ve değerleri soruşturmak (r=0,544), sonuçları değerlendirmek (r=0,676), bilgiyi araştırmak ve yeni bilgiyi tarafsız olarak benimsemek (r=588) puanları arasında pozitif bir korelasyon tespit edilmiştir (p<0,05).Sonuç: Araştırma bulguları, öğrencilerin akademik yılı arttıkça duygusal zekâ puan ortalamalarının arttığını, eleştirel düşünme puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu ve ancak klinik karar verme puanlarının ortalamanın altında olduğunu göstermiştir. Hemşirelik öğrencilerinde duygusal zekâ gelişiminin sağlanması, aynı zamanda temel yeterlilikler olan eleştirel düşünme ve klinik karar verme becerilerinin arttırılmasına katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle duygusal zekâyı geliştirmek için öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılması önerilir.
目的是确定护理专业学生的情绪智力与临床决策水平之间的关系,这一关系已经被切断、定义和调查。方法:于2020年1月在100个人脸环境中进行研究。一所执法大学创建了一个187名学生学习和参与研究部门的例子。使用信息表、舒特情绪智力测量、加州电梯思维教育测量和疗养院医疗决策测量收集数据。Veriler;使用统计学方法、独立组的T检验、Anova检验和Pearson相关检验对决定因素进行了评估。研究结果表明:91.4%的研究对象为男性,平均8.6%为20.93±1.26。对于参与者,参与者的总分为96.60±19,94,与142,76±18,18相比是敏感的。从整体角度分析参与者的情绪智力,包括思维、智力(r=0.278)、开放性(r=0.386)、好奇心(r=0.293)、自信心(r=0.293%)、直接搜索(r=0.275)、系统性(r=0.329)、临床决策(r=0.728),并探索微妙大小的选项和想法(r=0.278.,732),目标和价值观(r=0.544)、结果评估(r=0.676)、信息评估和新信息之间存在正相关,与me无关(r=588)(p<0.05)。Sonuç:Araştırma bulguları,rğrencilerin akademik yılıarttıkça duygunal zekâpuan ortalamalının artı多恩ı,eleştirel düşüünme puanlarınğn ortalamanınüzerinde olduğunu ve ancak klinik karar verme puanlarşnı。在护生中,情商的发展也被认为有助于批评和提高临床决策能力。因此,提出运用教学方法和技巧来提高情商。
{"title":"Hemşirelik Öğrencilerinde Duygusal Zekâ, Eleştirel Düşünme ve Klinik Karar Verme Düzeylerinin İncelenmesi","authors":"Sevim Şen, Hediye Arslan, Emir Avşar, Sibel AFACAN KARAMAN","doi":"10.38079/igusabder.994674","DOIUrl":"https://doi.org/10.38079/igusabder.994674","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırma, hemşirelik öğrencilerinde duygusal zekânın eleştirel düşünme ve klinik karar verme düzeyleri ile ilişkisini belirlemek amacıyla kesitsel, tanımlayıcı ve ilişki arayıcı olarak yapılmıştır.Yöntem: Araştırma, Ocak-Şubat 2020’de yüz yüze ortamda gerçekleştirilmiştir. Bir Vakıf Üniversitesi Hemşirelik bölümünde okuyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 187 öğrenci çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler, araştırmacılar tarafından oluşturulan Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği, Kaliforniya Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği ve Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler; tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, bağımsız gruplarda t testi, Anova testi ve Pearson korelasyon testi kullanılarak değerlendirilmiştir.Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %91,4'ü kadın, %8,6'sı erkek ve yaş ortalaması 20,93±1,26’dır. Katılımcıların ölçek toplam puan ortalamaları sırasıyla duygusal zekâ 142,76±18,18 eleştirel düşünme 195,21±26,15 ve klinik karar verme 96,60±19,94’tür. Katılımcıların duygusal zeka toplam puanı ile eleştirel düşünme eğilimi alt boyutları olan analitik olmak (r=0,278), açık fikirlilik (r=0,386), meraklılık (r=0,293), kendine güven (r=0,293), doğruyu arama (r=0,275), sistematiklik (r=0,329), klinik karar verme toplam puanı (r=0,728) ve alt boyutları olan seçenek ve fikirleri araştırmak (r=0,732), amaçları ve değerleri soruşturmak (r=0,544), sonuçları değerlendirmek (r=0,676), bilgiyi araştırmak ve yeni bilgiyi tarafsız olarak benimsemek (r=588) puanları arasında pozitif bir korelasyon tespit edilmiştir (p<0,05).Sonuç: Araştırma bulguları, öğrencilerin akademik yılı arttıkça duygusal zekâ puan ortalamalarının arttığını, eleştirel düşünme puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu ve ancak klinik karar verme puanlarının ortalamanın altında olduğunu göstermiştir. Hemşirelik öğrencilerinde duygusal zekâ gelişiminin sağlanması, aynı zamanda temel yeterlilikler olan eleştirel düşünme ve klinik karar verme becerilerinin arttırılmasına katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle duygusal zekâyı geliştirmek için öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılması önerilir. ","PeriodicalId":34582,"journal":{"name":"Istanbul Gelisim Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"70168043","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}