Pub Date : 2024-01-28DOI: 10.30910/turkjans.1349290
İlknur Yilmaz, M. Büyükcan
Yapılan çalışmada, Albion çeşidi (Fragaria ananassa) çilek örneklerinde Fourier dönüşümü (FT-NIR) yakın kızılötesi spektroskopi tekniği kullanılarak ürünlerin iç ve dış kalite özellikleri tahmin edilmesi amaçlanmaktadır. Çilek meyvelerinin raf ömürleri hasattan sonra kısa olmasından dolayı özellikle ihraç edilmekte olan ürünler için kalite özellikleri önemli bir kriterdir. FT-NIR gibi hasarsız ölçüm sistemleri kullanılarak ürünlerin kalite özelliklerinin belirlenmesi kimyasal ya da fiziksel metotlara göre daha az zaman alıcı ve daha az maliyetlidir. Özellikle ihracatı gerçekleştirilen ürünler için kalite özellikleri önem arz etmektedir. Çilek örneklerinin hasarsız spektroskopik ölçümleri yansıma (780-2500 nm) ve geçirgenlik (800-1725 nm) teknikleri kullanılarak yapılmıştır. Genel olarak renk özellikleri açısından her iki ölçüm yönteminde (Yansıma ve Geçirgenlik) yüksek kalibrasyon ve doğrulama sonuçları elde edilmiştir. Geçirgenliğe ilişkin renk tonu tahmin değerlerinin doğrulama için R2=84.81 (RMSECV= 0.347) ve kalibrasyon için R2=91.77 (RMSEE= 0.268) ile en iyi sonucu vereceği tahmin edilmiştir. Yansıma modunda, olgunlaşma sırasında doğrulama için kırmızı renk değişkeni R2=82.19 (RMSECV= 5.81) ve kalibrasyon için R2=89.42 (RMSEE= 4.73) ile a* değerinin yüksek tahmin performansı göstermiştir. Diğer taraftan, içsel özelliklerin tahmin performansı, renk özelliklerine göre daha düşük kalmıştır. En başarılı tahmin performansı yansıma modunda çözülebilir kuru madde oranı (R2=50.66; RMSECV= 0.951) için, geçirgenlik modunda ise pH (R2=58.21; RMSECV= 0.0472) için bulunmuştur. Sonuçlardan da anlaşılacağı üzere çilek ürünlerinin olgunlaşma döneminde renk özelliklerinin zarar görmeden tahmin edilmesinde FT-NIR spektroskopisi kullanılması oldukça başarılı olurken, iç özelliklerin tahmininde daha kısıtlayıcı sonuçlar elde edilmiştir.
{"title":"Non-Destructive Detection Of Some Quality Characteristics Of Strawberry Fruit In The Ripening Stage Using Near Infrared Spectroscopy","authors":"İlknur Yilmaz, M. Büyükcan","doi":"10.30910/turkjans.1349290","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1349290","url":null,"abstract":"Yapılan çalışmada, Albion çeşidi (Fragaria ananassa) çilek örneklerinde Fourier dönüşümü (FT-NIR) yakın kızılötesi spektroskopi tekniği kullanılarak ürünlerin iç ve dış kalite özellikleri tahmin edilmesi amaçlanmaktadır. Çilek meyvelerinin raf ömürleri hasattan sonra kısa olmasından dolayı özellikle ihraç edilmekte olan ürünler için kalite özellikleri önemli bir kriterdir. FT-NIR gibi hasarsız ölçüm sistemleri kullanılarak ürünlerin kalite özelliklerinin belirlenmesi kimyasal ya da fiziksel metotlara göre daha az zaman alıcı ve daha az maliyetlidir. Özellikle ihracatı gerçekleştirilen ürünler için kalite özellikleri önem arz etmektedir. Çilek örneklerinin hasarsız spektroskopik ölçümleri yansıma (780-2500 nm) ve geçirgenlik (800-1725 nm) teknikleri kullanılarak yapılmıştır. Genel olarak renk özellikleri açısından her iki ölçüm yönteminde (Yansıma ve Geçirgenlik) yüksek kalibrasyon ve doğrulama sonuçları elde edilmiştir. Geçirgenliğe ilişkin renk tonu tahmin değerlerinin doğrulama için R2=84.81 (RMSECV= 0.347) ve kalibrasyon için R2=91.77 (RMSEE= 0.268) ile en iyi sonucu vereceği tahmin edilmiştir. Yansıma modunda, olgunlaşma sırasında doğrulama için kırmızı renk değişkeni R2=82.19 (RMSECV= 5.81) ve kalibrasyon için R2=89.42 (RMSEE= 4.73) ile a* değerinin yüksek tahmin performansı göstermiştir. Diğer taraftan, içsel özelliklerin tahmin performansı, renk özelliklerine göre daha düşük kalmıştır. En başarılı tahmin performansı yansıma modunda çözülebilir kuru madde oranı (R2=50.66; RMSECV= 0.951) için, geçirgenlik modunda ise pH (R2=58.21; RMSECV= 0.0472) için bulunmuştur. Sonuçlardan da anlaşılacağı üzere çilek ürünlerinin olgunlaşma döneminde renk özelliklerinin zarar görmeden tahmin edilmesinde FT-NIR spektroskopisi kullanılması oldukça başarılı olurken, iç özelliklerin tahmininde daha kısıtlayıcı sonuçlar elde edilmiştir.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"20 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139592057","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-01-28DOI: 10.30910/turkjans.1385599
Hakan Karacalr, H. A. Irik
Bu çalışma Yozgat ili Şefaatli ilçesinde faaliyet yürüten Paşaköy Sulama Birliğinde yürütülmüştür. Sulama birliği performans analizinde 2017-2021 yıllarını kapsayan dönem ele alınmıştır. Daha başarılı su yönetimini sağlamak için Uluslararası Sulama ve Drenaj Teknoloji ve Araştırma Programı (IPTRID) tarafından önerilen bazı performans göstergeleri kullanılmıştır. Bu kapsamda performans değerlendirmesinde sulama oranı, sürdürülebilir sulama alanı oranı, sulama şebeke yoğunluğu, su temin oranı, sulama ücreti toplama oranı ve sulama şebekesi personel yoğunluğu parametreleri incelenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre sulama oranlarının %34 ile %61 arasında, sürdürülebilir sulama alanı oranının 1.64-9.94 arasında, sulama şebeke yoğunluğu 17.7-31.85 ha/km, su temin oranının 1.72 ile 2.06 arasında, sulama ücreti toplama oranının %66.2 ile %95.7 arasında ve sulama şebekesi personel yoğunluğunun 7.8-9.75 km/personel arasında değişim gösterdiği tespit edilmiştir. Her damla suyun öneminin arttığı günümüzde su kaynaklarının daha etkin bir şekilde kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Su kaynaklarımızın büyük bir kısmının tarımda kullanılıyor olması özellikle bu alanda doğru bir programın olmasına bağlıdır. Bu amaçla önemli görev üstlenen sulama birliklerinde performansların değerlendirilmesi sürdürülebilirlik açısından son derece önem kazanmaktadır.
{"title":"PAŞAKOY IRRIGATION ASSOCIATION PERFORMANCE ANALYSIS","authors":"Hakan Karacalr, H. A. Irik","doi":"10.30910/turkjans.1385599","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1385599","url":null,"abstract":"Bu çalışma Yozgat ili Şefaatli ilçesinde faaliyet yürüten Paşaköy Sulama Birliğinde yürütülmüştür. Sulama birliği performans analizinde 2017-2021 yıllarını kapsayan dönem ele alınmıştır. Daha başarılı su yönetimini sağlamak için Uluslararası Sulama ve Drenaj Teknoloji ve Araştırma Programı (IPTRID) tarafından önerilen bazı performans göstergeleri kullanılmıştır. Bu kapsamda performans değerlendirmesinde sulama oranı, sürdürülebilir sulama alanı oranı, sulama şebeke yoğunluğu, su temin oranı, sulama ücreti toplama oranı ve sulama şebekesi personel yoğunluğu parametreleri incelenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre sulama oranlarının %34 ile %61 arasında, sürdürülebilir sulama alanı oranının 1.64-9.94 arasında, sulama şebeke yoğunluğu 17.7-31.85 ha/km, su temin oranının 1.72 ile 2.06 arasında, sulama ücreti toplama oranının %66.2 ile %95.7 arasında ve sulama şebekesi personel yoğunluğunun 7.8-9.75 km/personel arasında değişim gösterdiği tespit edilmiştir. Her damla suyun öneminin arttığı günümüzde su kaynaklarının daha etkin bir şekilde kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Su kaynaklarımızın büyük bir kısmının tarımda kullanılıyor olması özellikle bu alanda doğru bir programın olmasına bağlıdır. Bu amaçla önemli görev üstlenen sulama birliklerinde performansların değerlendirilmesi sürdürülebilirlik açısından son derece önem kazanmaktadır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"7 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139592187","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma, Şanlıurfa’nın Birecik, Halfeti ve Suruç ilçelerinde nar popülasyonun yoğun olarak bulunduğu lokasyonlarda, UPOV kriterleri baz alınarak belirlenen 127 adet nar genotipi üzerinde yürütülmüştür. Yapılan pomolojik ve kimyasal analizler sonucunda ilk yıl 127 adet genotip, ikinci yıl 45 adet genotip tartılı derecelendirmeye tabii tutulmuş ve her bir özelliğe ait önem derecelerinin, yüzdelik dilimleri alınarak puanların toplanmasıyla ikinci yılın sonunda üstün özelliğe sahip 17 adet genotip tespit edilmiştir. Yürütülen çalışmada üstün özelliklere sahip ümitvar olarak seçilen 17 genotipin 2022 yılı pomolojik analizler sonucunda meyve ağırlığı 211.2-498 g, meyve boyu 70.85-86.22 mm, meyve eni 73.15-98.53 mm, meyve kabuk kalınlığı 2.34-3.00 mm, dane randımanı %52.55-75.01, meyve suyu randımanı 37.46-58.4 ml, kaliks boyu 9.35-20.54 mm, kaliks eni 8.06-21.14 mm, şekil indeksi 0.82-1.00 mm, meyve hacmi 212-517, meyve yoğunluğu 0.93-1 g/cm3, meyve suyu hacmi 92.4-270.5 ml arasında, meyve posası 39.6-92 g değerleri arasında saptanmıştır. Çalışmada kimyasal analizler incelendiğinde ise suda çözünür kuru madde miktarı % 13.10-16.95, pH değeri % 3.06-4.17, titre edilebilir asitlik % 0.28-2.58 arasında değiştiği saptanmıştır.
{"title":"Şanlıurfa Yöresinde Selekte Edilen Nar (Punica granatum L.) Genetik Kaynaklarının Agromorfolojik ve Fiziko-Kimyasal Özellikleri","authors":"Yakup Polat, Ferit Çeli̇k, Ebruyasakafkas@gmail.com Kafkas, Emine Küçüker","doi":"10.30910/turkjans.1394295","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1394295","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Şanlıurfa’nın Birecik, Halfeti ve Suruç ilçelerinde nar popülasyonun yoğun olarak bulunduğu lokasyonlarda, UPOV kriterleri baz alınarak belirlenen 127 adet nar genotipi üzerinde yürütülmüştür. Yapılan pomolojik ve kimyasal analizler sonucunda ilk yıl 127 adet genotip, ikinci yıl 45 adet genotip tartılı derecelendirmeye tabii tutulmuş ve her bir özelliğe ait önem derecelerinin, yüzdelik dilimleri alınarak puanların toplanmasıyla ikinci yılın sonunda üstün özelliğe sahip 17 adet genotip tespit edilmiştir. Yürütülen çalışmada üstün özelliklere sahip ümitvar olarak seçilen 17 genotipin 2022 yılı pomolojik analizler sonucunda meyve ağırlığı 211.2-498 g, meyve boyu 70.85-86.22 mm, meyve eni 73.15-98.53 mm, meyve kabuk kalınlığı 2.34-3.00 mm, dane randımanı %52.55-75.01, meyve suyu randımanı 37.46-58.4 ml, kaliks boyu 9.35-20.54 mm, kaliks eni 8.06-21.14 mm, şekil indeksi 0.82-1.00 mm, meyve hacmi 212-517, meyve yoğunluğu 0.93-1 g/cm3, meyve suyu hacmi 92.4-270.5 ml arasında, meyve posası 39.6-92 g değerleri arasında saptanmıştır. Çalışmada kimyasal analizler incelendiğinde ise suda çözünür kuru madde miktarı % 13.10-16.95, pH değeri % 3.06-4.17, titre edilebilir asitlik % 0.28-2.58 arasında değiştiği saptanmıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":" 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139624701","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-01-05DOI: 10.30910/turkjans.1394656
Hüseyin Karataş, Murat Kaya
Cultivation on American grapevine rootstocks, which have been found to be an effective solution against phylloxera pest, which is the biggest threat to vineyard areas, has brought along the necessity of examining the affinity between rootstock and scion. In this regard, to increase the amount of current vineyard production by adding a new research to the studies examining the affinity situation in the literature, scions belonging to Kalecik Karasi grape variety were grafted on 10 different rootstocks (41B, 5BB, 1103P, SO4, 99R, 1616C, 1613C, 5C, Ramsey ve Harmoney) by omega bench grafting method, and sapling yield and quality characteristics were examined in greenhouse conditions for two years in duplicate. After the measurements carried out in both years, it was determined that the average degree of callus formation of the combinations formed trough different rootstocks was 3.45, the length of the saplings was 10.90 cm, the number of leaves was 5.71 and the total sapling yield was 78%.
{"title":"Farklı Amerikan Asma Anaçları ve Kalecik Karasi Üzüm Çeşidinin Aşılama Kombinasyonu ile Elde Edilen Fidanların Kalite Özellikleri ve Randımanlarının Saptanması","authors":"Hüseyin Karataş, Murat Kaya","doi":"10.30910/turkjans.1394656","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1394656","url":null,"abstract":"Cultivation on American grapevine rootstocks, which have been found to be an effective solution against phylloxera pest, which is the biggest threat to vineyard areas, has brought along the necessity of examining the affinity between rootstock and scion. In this regard, to increase the amount of current vineyard production by adding a new research to the studies examining the affinity situation in the literature, scions belonging to Kalecik Karasi grape variety were grafted on 10 different rootstocks (41B, 5BB, 1103P, SO4, 99R, 1616C, 1613C, 5C, Ramsey ve Harmoney) by omega bench grafting method, and sapling yield and quality characteristics were examined in greenhouse conditions for two years in duplicate. After the measurements carried out in both years, it was determined that the average degree of callus formation of the combinations formed trough different rootstocks was 3.45, the length of the saplings was 10.90 cm, the number of leaves was 5.71 and the total sapling yield was 78%.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"76 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140513608","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2024-01-04DOI: 10.30910/turkjans.1404529
Hacı Hayrettin Tiraş
Dünya nüfusunun hızla artması ve artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması tüm dünya ülkelerinin en önemli problemlerinden birisidir. Artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması ve açlık sorununun yaşanmaması için yeni girdi ve tekniklerin uygulanması gündeme gelmiştir. Bu bağlamda kaliteli ve bol ürün elde etmek amacıyla yeni girdiler olarak tarımsal ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Tarımsal ilaçların kullanımı kaliteyi ve verimliliği artırırken, zamanla insan sağlığına ve doğal çevreye de zarar vermektedir. Tarım sektörü çevresel açıdan değerlendirildiğinde hem kullanılan tarımsal ilaçlardan etkilenmekte hem de uzun dönemde çevreyi etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı tarım üretiminde kullanılan tarım ilaçlarının çevreye olan etkilerini tarımsal sera gazları (nitröz oksit ve metan) üzerinden 1990-2019 dönemi verileri ile BRICS ülkeleri bağlamında araştırmaktır. Çalışmada değişkenler arasındaki ilişkisi dinamik panel veri yöntemleri ile araştırılmıştır. Tahminlerin yapılmasında panel birim kök ve panel eş bütünleşme testlerinden yararlanılmıştır. Tahmin sonuçlarına göre, panel genelinde nitröz oksit emisyonları için tarım ilacı satışlarının uzun dönem katsayısının istatistiksel olarak anlamlı olmadığı, metan emisyonları için tarım ilacı satışlarının uzun dönem katsayılarının ise istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Buna göre BRICS ülkelerinde tarım ilacı satışında %1’lik artış metan gazı emisyonlarını %0.15 arttırmaktadır. Ülkeler bazında değerlendirildiğinde tarım ilaçları satışının nitröz oksit ve metan emisyonlarını farklı düzeylerde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
{"title":"Effect of Pesticides on Greenhouse Gas Emissions: BRICS Countries Example","authors":"Hacı Hayrettin Tiraş","doi":"10.30910/turkjans.1404529","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1404529","url":null,"abstract":"Dünya nüfusunun hızla artması ve artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması tüm dünya ülkelerinin en önemli problemlerinden birisidir. Artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması ve açlık sorununun yaşanmaması için yeni girdi ve tekniklerin uygulanması gündeme gelmiştir. Bu bağlamda kaliteli ve bol ürün elde etmek amacıyla yeni girdiler olarak tarımsal ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Tarımsal ilaçların kullanımı kaliteyi ve verimliliği artırırken, zamanla insan sağlığına ve doğal çevreye de zarar vermektedir. Tarım sektörü çevresel açıdan değerlendirildiğinde hem kullanılan tarımsal ilaçlardan etkilenmekte hem de uzun dönemde çevreyi etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı tarım üretiminde kullanılan tarım ilaçlarının çevreye olan etkilerini tarımsal sera gazları (nitröz oksit ve metan) üzerinden 1990-2019 dönemi verileri ile BRICS ülkeleri bağlamında araştırmaktır. Çalışmada değişkenler arasındaki ilişkisi dinamik panel veri yöntemleri ile araştırılmıştır. Tahminlerin yapılmasında panel birim kök ve panel eş bütünleşme testlerinden yararlanılmıştır. Tahmin sonuçlarına göre, panel genelinde nitröz oksit emisyonları için tarım ilacı satışlarının uzun dönem katsayısının istatistiksel olarak anlamlı olmadığı, metan emisyonları için tarım ilacı satışlarının uzun dönem katsayılarının ise istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Buna göre BRICS ülkelerinde tarım ilacı satışında %1’lik artış metan gazı emisyonlarını %0.15 arttırmaktadır. Ülkeler bazında değerlendirildiğinde tarım ilaçları satışının nitröz oksit ve metan emisyonlarını farklı düzeylerde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"42 s196","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139630051","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-13DOI: 10.30910/turkjans.1254038
V. Aras
This study's goal was to look at how grafting affected the concentration of plant nutrients in watermelon plants which different rootstocks and various ground skin colors lines. During the 2020 spring/summer growing season, this study was conducted in the greenhouses and labs of the Alata Horticultural Research Institute in Mersin, Türkiye. Rootstocks included Argentario from a commercial rootstock, 3335 from Turkish landraces of the Lagenaria spp. group, Nun9075 and TZ148 from commercial rootstocks of the Cucurbita maxima×C. moschata group, and PI 296341 from Citrullus amarus. Türkiye is an important producer where Nun9075 and TZ148 are used as rootstocks for watermelon. As scions, B1, B2, S1, and S2 pure lines were used. Striped rind pattern can be seen on the S1 and S2 pure lines. Dark green rind pattern can be found in the B1 and B2 pure lines. As a result, there was no direct prominence in plant nutrient intake in terms of pumpking and bottle gourd rootstocks and dark or striped rind pattern lines. N content, the highest value was taken from Argentario (2.58) rootstocks and line S1 (2.60). P and Fe content, there was no statistically significant difference between rootstocks, and between lines. K content, the highest value from Argentario (2.83) and NUN9075 (2.82) rootstocks, and from S1 (2.88) and line B1 (2.81) lines. Mg content, the highest value was obtained from NUN9075 (0.39) and line B2, while the other lines received the highest values and were in the same group. Zn content, the lowest value among rootstocks was obtained from 3335 (17.50) rootstocks, while other rootstocks took the highest values and took place in the same group. Mg content, the highest value was taken from 3335 (58.80) rootstocks and line B1 (52.01).
{"title":"Farklı Anaçlar Üzerine Aşılı Bazı Karpuz Hatlarının Sera Koşullarında Yaprak Besin İçerikleri Üzerine Etkileri","authors":"V. Aras","doi":"10.30910/turkjans.1254038","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1254038","url":null,"abstract":"This study's goal was to look at how grafting affected the concentration of plant nutrients in watermelon plants which different rootstocks and various ground skin colors lines. During the 2020 spring/summer growing season, this study was conducted in the greenhouses and labs of the Alata Horticultural Research Institute in Mersin, Türkiye. Rootstocks included Argentario from a commercial rootstock, 3335 from Turkish landraces of the Lagenaria spp. group, Nun9075 and TZ148 from commercial rootstocks of the Cucurbita maxima×C. moschata group, and PI 296341 from Citrullus amarus. Türkiye is an important producer where Nun9075 and TZ148 are used as rootstocks for watermelon. As scions, B1, B2, S1, and S2 pure lines were used. Striped rind pattern can be seen on the S1 and S2 pure lines. Dark green rind pattern can be found in the B1 and B2 pure lines. As a result, there was no direct prominence in plant nutrient intake in terms of pumpking and bottle gourd rootstocks and dark or striped rind pattern lines. N content, the highest value was taken from Argentario (2.58) rootstocks and line S1 (2.60). P and Fe content, there was no statistically significant difference between rootstocks, and between lines. K content, the highest value from Argentario (2.83) and NUN9075 (2.82) rootstocks, and from S1 (2.88) and line B1 (2.81) lines. Mg content, the highest value was obtained from NUN9075 (0.39) and line B2, while the other lines received the highest values and were in the same group. Zn content, the lowest value among rootstocks was obtained from 3335 (17.50) rootstocks, while other rootstocks took the highest values and took place in the same group. Mg content, the highest value was taken from 3335 (58.80) rootstocks and line B1 (52.01).","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126628672","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-11DOI: 10.30910/turkjans.1273335
Levent Gülhan, Mevlüt Akçura, İrfan Öztürk
Bu araştırma Trakya Bölgesinde 2 yıl yedi çevrede yetiştirilen 14 adet ekmeklik buğday genotipinde bazı kalite özelliklerinde genotip x çevre interaksiyonlarını değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada kalite özellikleri olarak protein oranı, gluten oranı, gluten indeksi, sedimantasyon testi, hektolitre ağırlığı, sertlik ve bin tane ağırlığı incelenmiştir. Elde edilen sonuçların yorumlanmasında GGE-biplot analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemde her bir özellik için poligon biplotlar oluşturulmuştur. Biplot analizi bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, protein oranı, sedimantasyon testi, gluten indeksi ve gluten oranında toplam varyasyonu sırasıyla, %84,86, %78,24, %71,71, %81,60, %75,82 ve %75,19 oranında açıklamıştır. Deneme çevrelerinin çoğunluğunda bin tane ağırlığında G12, Aldane ve G17, hektolitre ağırlığında G4 ve Gelibolu, protein oranında, Aldane, G17, Saban ve G12, sedimantasyon testinde Aldane, G9, G20, G12 ve G14, glüten indeksinde Gelibolu, G14 ve G8, glüten oranında ise G9, Saban ve G21 i iyi uygum sağlayan genotipler olmuştur. İncelenen kalite özelliklerinin tamamı üzerinden değerlendirme yapıldığında hatlar arasında G9 ve G12 diğer genotiplerden daha üstün değerlere sahip olmuştur.
{"title":"Bazı Ekmeklik Buğday Genotiplerinin Bazı Kalite Özellikleri Yönünden Trakya Bölgesine Adaptasyonunun İncelenmesi","authors":"Levent Gülhan, Mevlüt Akçura, İrfan Öztürk","doi":"10.30910/turkjans.1273335","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1273335","url":null,"abstract":"Bu araştırma Trakya Bölgesinde 2 yıl yedi çevrede yetiştirilen 14 adet ekmeklik buğday genotipinde bazı kalite özelliklerinde genotip x çevre interaksiyonlarını değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada kalite özellikleri olarak protein oranı, gluten oranı, gluten indeksi, sedimantasyon testi, hektolitre ağırlığı, sertlik ve bin tane ağırlığı incelenmiştir. Elde edilen sonuçların yorumlanmasında GGE-biplot analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemde her bir özellik için poligon biplotlar oluşturulmuştur. Biplot analizi bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, protein oranı, sedimantasyon testi, gluten indeksi ve gluten oranında toplam varyasyonu sırasıyla, %84,86, %78,24, %71,71, %81,60, %75,82 ve %75,19 oranında açıklamıştır. Deneme çevrelerinin çoğunluğunda bin tane ağırlığında G12, Aldane ve G17, hektolitre ağırlığında G4 ve Gelibolu, protein oranında, Aldane, G17, Saban ve G12, sedimantasyon testinde Aldane, G9, G20, G12 ve G14, glüten indeksinde Gelibolu, G14 ve G8, glüten oranında ise G9, Saban ve G21 i iyi uygum sağlayan genotipler olmuştur. İncelenen kalite özelliklerinin tamamı üzerinden değerlendirme yapıldığında hatlar arasında G9 ve G12 diğer genotiplerden daha üstün değerlere sahip olmuştur.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"61 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123270655","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-08DOI: 10.30910/turkjans.1254156
Y. Doğan, Medya Yücedağ, Serap Doğan
Bu çalışma 2019-2020 yetiştirme yılında Mardin-Kızıltepe ve Şanlıurfa-Bozova lokasyonlarında kuru şartlarda yapılmıştır. Çalışmada tescil edilmiş 12 adet nohut (Seçkin, Caner, Sezgin, İnci, Onur, Arda, Hasanbey, Azkan, Diyar-95, Aksu, Aslanbey ve Çağatay) çeşidi kullanılmıştır. Tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Varyans analiz sonuçlarına göre incelenen özellikler bakımından çeşitler, lokasyonlar arasında ve çeşit lokasyon interaksiyonlarında % 1 ve % 5 düzeyinde önemli farklılıklar oluşmuştur. Araştırma sonunda farklı lokasyonlardan elde edilen ortalama sonuçlara göre; Araştırmada kullanılan çeşitlerde çıkış gün süresi 19.2-25.3 (gün), çiçeklenme gün süresi 115.8-125.0 (gün), bitki boyu 50.2-70.7( cm), ilk bakla yüksekliği 20.6-36.8 (cm), dal sayısı 3.0-4.3 (adet/bitki), bakla sayısı 21.3-38.9 (adet/bitki), tane sayısı 22.8-452.2 (adet/bitki), 100 tane ağırlığı 34.6-47.5 (g), tane verimi 176.1-292.1 (kg/da), biyolojik verim 470.9-695.6 (kg/da), hasat indeksi % 36.5-41.5, protein oranı %17.9-23.3 arasında değişmiştir. Elde edilen sonuçlara göre tane verimi bakımından Hasanbey çeşidi, protein oranı bakımından Arda çeşitleri ön plana çıkmıştır.
{"title":"Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerin Mardin-Kızıltepe ve Şanlıurfa-Bozova Koşullarında Verim ve Verim Unsurları Bakımından Değerlendirilmesi","authors":"Y. Doğan, Medya Yücedağ, Serap Doğan","doi":"10.30910/turkjans.1254156","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1254156","url":null,"abstract":"Bu çalışma 2019-2020 yetiştirme yılında Mardin-Kızıltepe ve Şanlıurfa-Bozova lokasyonlarında kuru şartlarda yapılmıştır. Çalışmada tescil edilmiş 12 adet nohut (Seçkin, Caner, Sezgin, İnci, Onur, Arda, Hasanbey, Azkan, Diyar-95, Aksu, Aslanbey ve Çağatay) çeşidi kullanılmıştır. Tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Varyans analiz sonuçlarına göre incelenen özellikler bakımından çeşitler, lokasyonlar arasında ve çeşit lokasyon interaksiyonlarında % 1 ve % 5 düzeyinde önemli farklılıklar oluşmuştur. Araştırma sonunda farklı lokasyonlardan elde edilen ortalama sonuçlara göre; Araştırmada kullanılan çeşitlerde çıkış gün süresi 19.2-25.3 (gün), çiçeklenme gün süresi 115.8-125.0 (gün), bitki boyu 50.2-70.7( cm), ilk bakla yüksekliği 20.6-36.8 (cm), dal sayısı 3.0-4.3 (adet/bitki), bakla sayısı 21.3-38.9 (adet/bitki), tane sayısı 22.8-452.2 (adet/bitki), 100 tane ağırlığı 34.6-47.5 (g), tane verimi 176.1-292.1 (kg/da), biyolojik verim 470.9-695.6 (kg/da), hasat indeksi % 36.5-41.5, protein oranı %17.9-23.3 arasında değişmiştir. Elde edilen sonuçlara göre tane verimi bakımından Hasanbey çeşidi, protein oranı bakımından Arda çeşitleri ön plana çıkmıştır.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128147976","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-07-03DOI: 10.30910/turkjans.1264738
İ. Korkutal, E. Bahar, Müge Uzun
In a two-part experiment, the first parcel is certified organic vineyard and, consisting of Cabernet Sauvignon cv. vines grafted onto the 1103P rootstock. The second parcel is conventional vineyard, with cv. Cabernet Sauvignon vines grafted onto the 5BB rootstock. Using Split-Plot Design based on stress levels, the experiment is set up with three repetitions, with two main plots representing Organic and Conventional vineyard, each split into two sub-plots. Predawn leaf water potential values were measured, and vines with values below -0.8 MPa and above -0.8 MPa were grouped into Dryland-Shallow Soil and Bottomland-Deep Soil, respectively, based on soil type (six groups, namely Control, Stress 1, and Stress 2). Berry characteristics were studied during harvest, and berries were classified into four groups based on their diameter (10mm-12mm, 12mm-14mm, 14mm-16mm). The results showed that the 10mm-12mm berry size group had the desired berry characteristics, Dryland-Shallow Soil produced smaller berries, and Stress 2 increased berry skin area and berry skin area/berry volume values.
{"title":"Effect of Berry Heterogeneity in Organic and Conventional Vineyards on Grape Berry Characteristics","authors":"İ. Korkutal, E. Bahar, Müge Uzun","doi":"10.30910/turkjans.1264738","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1264738","url":null,"abstract":"In a two-part experiment, the first parcel is certified organic vineyard and, consisting of Cabernet Sauvignon cv. vines grafted onto the 1103P rootstock. The second parcel is conventional vineyard, with cv. Cabernet Sauvignon vines grafted onto the 5BB rootstock. Using Split-Plot Design based on stress levels, the experiment is set up with three repetitions, with two main plots representing Organic and Conventional vineyard, each split into two sub-plots. Predawn leaf water potential values were measured, and vines with values below -0.8 MPa and above -0.8 MPa were grouped into Dryland-Shallow Soil and Bottomland-Deep Soil, respectively, based on soil type (six groups, namely Control, Stress 1, and Stress 2). Berry characteristics were studied during harvest, and berries were classified into four groups based on their diameter (10mm-12mm, 12mm-14mm, 14mm-16mm). The results showed that the 10mm-12mm berry size group had the desired berry characteristics, Dryland-Shallow Soil produced smaller berries, and Stress 2 increased berry skin area and berry skin area/berry volume values.","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117044951","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-16DOI: 10.30910/turkjans.1307804
Sinem Karakuş
Bu çalışma “Golden Delicious” elma çeşidinde Kurşuni küfe (Botrytis cinerea Pers.) karşı koruyucu ve iyileştirici etkide uçucu yağların (UY) bireysel ve kombinasyonlarının besin elementlerinin içeriği üzerine ilişkileri değerlendirmek amacı ile yürütülmüştür. Bu amaca yönelik çalışmada enfeksiyon öncesi (koruyucu etki) ve sonrası (iyileştirici etki) elma meyveleri kullanılarak timol, ögenol, 1,8-sineol UY’ların koruyucu ve iyileştirici özelliğinin besin elementleri içeriğine etkileri araştırılmıştır. Hasat edilen elmalar UY (tekli kombinasyonlarda 1,25 μL, ikili kombinasyonlarda 2,5 μL, üçlü kombinasyonlarda 3,75 μL) içeren çözeltilere batırılarak 30 dakika boyunca inkube edilip ±4°C'de 7 gün depolanmıştır. Daha sonra Kjeldahl yöntemi ve bir Vapodest Hızlı Kjeldahl Distilasyon Ünitesi kullanılarak makro ve mikro besin elementleri belirlenmiştir. Sonuçlara göre, B. cinerea ve B. cinerea’ya karşı UY uygulamalarının besin elementi içeriği üzerine olumlu etki yaparak meyve kalitesini koruduğu tespit edilmiştir. Uygulama yöntemlerinden iyileştirici etkinin koruyucu etkiye göre besin elementleri içeriğinin kontrol grubuna göre arttırmada daha etkili olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca UY’ların bireysel ve kombinasyonalarının besin elementleri içeriğine etkileri incelendiğinden en fazla timol ve ögenol kombinasyonlarının oluşturduğu gruplarda içeriği en fazla arttırdığı belirlenmiştir. Tüm besin elementleri içeriği değerlendirildiğinde ise, Na içeriğinin en yüksek olduğu buna karşın kükürttün diğer elementlerden daha düşük içeriğe sahip olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak hasat sonrası meyvelerde B. cinerea’ya karşı UY uygulamasının makro ve mikro besin elementleri yönünden iyi sonuçlar elde edilmiştir. Elmalarda hasat sonrası kurşuni küfe karşı uçucu yağların sentetik fungusitlerin yerine alternatif olacağını ve gelecek açısından ümit verici olduğunu düşünmekteyiz
{"title":"HASAT SONRASI UYGULANAN BAZI UÇUCU YAĞLAR ELMALARDA Botrytis cinerea’yı AZALTARAK MEYVELERİN BESİN ELEMENTİ İÇERİĞİNİ DEĞİŞTİRİYOR","authors":"Sinem Karakuş","doi":"10.30910/turkjans.1307804","DOIUrl":"https://doi.org/10.30910/turkjans.1307804","url":null,"abstract":"Bu çalışma “Golden Delicious” elma çeşidinde Kurşuni küfe (Botrytis cinerea Pers.) karşı koruyucu ve iyileştirici etkide uçucu yağların (UY) bireysel ve kombinasyonlarının besin elementlerinin içeriği üzerine ilişkileri değerlendirmek amacı ile yürütülmüştür. Bu amaca yönelik çalışmada enfeksiyon öncesi (koruyucu etki) ve sonrası (iyileştirici etki) elma meyveleri kullanılarak timol, ögenol, 1,8-sineol UY’ların koruyucu ve iyileştirici özelliğinin besin elementleri içeriğine etkileri araştırılmıştır. Hasat edilen elmalar UY (tekli kombinasyonlarda 1,25 μL, ikili kombinasyonlarda 2,5 μL, üçlü kombinasyonlarda 3,75 μL) içeren çözeltilere batırılarak 30 dakika boyunca inkube edilip ±4°C'de 7 gün depolanmıştır. Daha sonra Kjeldahl yöntemi ve bir Vapodest Hızlı Kjeldahl Distilasyon Ünitesi kullanılarak makro ve mikro besin elementleri belirlenmiştir. Sonuçlara göre, B. cinerea ve B. cinerea’ya karşı UY uygulamalarının besin elementi içeriği üzerine olumlu etki yaparak meyve kalitesini koruduğu tespit edilmiştir. Uygulama yöntemlerinden iyileştirici etkinin koruyucu etkiye göre besin elementleri içeriğinin kontrol grubuna göre arttırmada daha etkili olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca UY’ların bireysel ve kombinasyonalarının besin elementleri içeriğine etkileri incelendiğinden en fazla timol ve ögenol kombinasyonlarının oluşturduğu gruplarda içeriği en fazla arttırdığı belirlenmiştir. Tüm besin elementleri içeriği değerlendirildiğinde ise, Na içeriğinin en yüksek olduğu buna karşın kükürttün diğer elementlerden daha düşük içeriğe sahip olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak hasat sonrası meyvelerde B. cinerea’ya karşı UY uygulamasının makro ve mikro besin elementleri yönünden iyi sonuçlar elde edilmiştir. Elmalarda hasat sonrası kurşuni küfe karşı uçucu yağların sentetik fungusitlerin yerine alternatif olacağını ve gelecek açısından ümit verici olduğunu düşünmekteyiz","PeriodicalId":438084,"journal":{"name":"Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi","volume":"8 4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116579292","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}