Pub Date : 2023-09-25DOI: 10.30520/tjsosci.1349987
Derya EROL
Çalışma konusu olarak seçilen İzmir ve Tire Müzesi terrakotta kolleksiyonları içerisindeki örtülü kadın figürinleri Antik Yunan dünyasında ilk olarak İ.Ö.4 yy.da Boeiotia bölgesindeki Tanagra yerleşiminde ortaya çıkmıştır. Antik Yunan kadınlarının günlük yaşamlarına ilişkin önemli bulgular sunan bu figürinlerin üretimleri dini amaçlıdır. Demeter ya da Artemis gibi kadınlarla ilişkili tanrıçaların tapınaklarına sunu olarak bırakılmaktaydı. Aynı zamanda Yunanlı kadınlarının mezarlarına da çok sayıda konulmaktaydı. İzmir ve Tire Müzesi örnekleri, satın alma yolu ile Müzeye alınmaları nedeni ile üretim bölgeleri ya da bölgedeki kültlerle ilişkisi tam olarak belirlenememektedir. Bu bağlamda figürinlerin stil özellikleri incelenerek Terrakotta örtülü kadın figürün tipinde üretimde bulunan önemli merkezlerdeki tiplerle benzerlikleri farklılıkları sorgulanmış ve hangi atölye ürünü olabilecekleri irdelenerek bu konuda öneriler geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada incelenen figürinlerin stil özellikleri incelendiğinde şu sonuçlar elde edilmiştir. Çalışma konusu olan figürinlerinden İzmir Müzesi kolleksiyonu dahilindeki 8607 envanter numaralı örneğin gösterdiği tüm stil özellikleri ile İ.Ö.4.yy.’a tarihlendirilerek Tanagra üretimi figürinlerden birisi olabileceği düşünülmektedir. Tanagra atölyelerinin üretimlerinin en önemli ticaret alanlarından birisi Batı Anadolu olmuştur. 3164 numaralı örnek, İ.Ö.3 yy içerisine tarihlendirilmekle birlikte gösterdiği stil özellikleri ile Ionia’daki atölyelerden birisinde olabileceği önerilmektedir. Figür oldukça kaliteli bir işçilik göstermekle birlikte Ionia bölgesindeki hangi atölyede üretilebileceğine ilişkin net bir bulgu bulunamamıştır. Bu bağlamda Ionia’da nitelikli bir işçilikle üretim yapan bir atölye üretimi olduğu önerilmiştir. Tire Müzesi Kolleksiyonu dahilindeki terrakotta örtülü kadın figürinleri, İ.Ö.3-2 yy ‘da üretilmişler ve Pergamon üslubunun tüm özelliklerini göstermektedir. Tire buluntuları daha çok yerel bir atölye üretimi olabilecek figürinlerdir. Mezar için daha düşük gelirli kişiler için üretilmiş olabilecekleri gibi Artemis ve Demeter tapınakları için sunu olarak da sunulmuş olabilecekleri düşünülmektedir. Çalışma konusu örtülü kadın figürinleri, Hellenistik dönemde Batı Anadolu’da Kıta Yunanistan ile paralel ilerleyen bir kült geleneğinin devam ettiğini gösteren bulgular sunmuştur.
{"title":"İZMİR VE TİRE MÜZESİ TERRAKOTTA ÖRTÜLÜ KADINLAR FİGÜRİNLERİ","authors":"Derya EROL","doi":"10.30520/tjsosci.1349987","DOIUrl":"https://doi.org/10.30520/tjsosci.1349987","url":null,"abstract":"Çalışma konusu olarak seçilen İzmir ve Tire Müzesi terrakotta kolleksiyonları içerisindeki örtülü kadın figürinleri Antik Yunan dünyasında ilk olarak İ.Ö.4 yy.da Boeiotia bölgesindeki Tanagra yerleşiminde ortaya çıkmıştır. Antik Yunan kadınlarının günlük yaşamlarına ilişkin önemli bulgular sunan bu figürinlerin üretimleri dini amaçlıdır. Demeter ya da Artemis gibi kadınlarla ilişkili tanrıçaların tapınaklarına sunu olarak bırakılmaktaydı. Aynı zamanda Yunanlı kadınlarının mezarlarına da çok sayıda konulmaktaydı. İzmir ve Tire Müzesi örnekleri, satın alma yolu ile Müzeye alınmaları nedeni ile üretim bölgeleri ya da bölgedeki kültlerle ilişkisi tam olarak belirlenememektedir. Bu bağlamda figürinlerin stil özellikleri incelenerek Terrakotta örtülü kadın figürün tipinde üretimde bulunan önemli merkezlerdeki tiplerle benzerlikleri farklılıkları sorgulanmış ve hangi atölye ürünü olabilecekleri irdelenerek bu konuda öneriler geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada incelenen figürinlerin stil özellikleri incelendiğinde şu sonuçlar elde edilmiştir. Çalışma konusu olan figürinlerinden İzmir Müzesi kolleksiyonu dahilindeki 8607 envanter numaralı örneğin gösterdiği tüm stil özellikleri ile İ.Ö.4.yy.’a tarihlendirilerek Tanagra üretimi figürinlerden birisi olabileceği düşünülmektedir. Tanagra atölyelerinin üretimlerinin en önemli ticaret alanlarından birisi Batı Anadolu olmuştur. 3164 numaralı örnek, İ.Ö.3 yy içerisine tarihlendirilmekle birlikte gösterdiği stil özellikleri ile Ionia’daki atölyelerden birisinde olabileceği önerilmektedir. Figür oldukça kaliteli bir işçilik göstermekle birlikte Ionia bölgesindeki hangi atölyede üretilebileceğine ilişkin net bir bulgu bulunamamıştır. Bu bağlamda Ionia’da nitelikli bir işçilikle üretim yapan bir atölye üretimi olduğu önerilmiştir. Tire Müzesi Kolleksiyonu dahilindeki terrakotta örtülü kadın figürinleri, İ.Ö.3-2 yy ‘da üretilmişler ve Pergamon üslubunun tüm özelliklerini göstermektedir. Tire buluntuları daha çok yerel bir atölye üretimi olabilecek figürinlerdir. Mezar için daha düşük gelirli kişiler için üretilmiş olabilecekleri gibi Artemis ve Demeter tapınakları için sunu olarak da sunulmuş olabilecekleri düşünülmektedir. Çalışma konusu örtülü kadın figürinleri, Hellenistik dönemde Batı Anadolu’da Kıta Yunanistan ile paralel ilerleyen bir kült geleneğinin devam ettiğini gösteren bulgular sunmuştur.","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135769120","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-25DOI: 10.30520/tjsosci.1346410
Neşe SALİK ATA
2000Ii yılların başında girişimcilik ve strateji kavramlarının birleşmesi ile birlikte stratejik girişimcilik kavramı alan yazında yer almaya başlamıştır. Yapılan çalışmada stratejik girişimcilik kavramına ilişkin gerçekleştirilen ulusal çalışmalar sistematik olarak incelenme amaçlanmıştır. Bu çalışmada stratejik girişimcilik alanında ulusal yazında yapılan çalışmalara ilişkin sistematik bir literatür taraması yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda çeşitli ulusal veri tabanlarında yayınlanan lisansüstü çalışmalar, tam metin bildiriler, makaleler incelenmiş ve 12 çalışmaya erişilmiştir. Çalışmalarından 1 tanesi derleme, 2 tanesi tam metin bildiri, 3 tez ve 6 tanesi araştırma makalesi olduğu tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında literatürde doğrudan stratejik girişimcilik alanında gerçekleştirilen araştırma sayılarının oldukça az olduğu belirlenmiştir. Stratejik girişimciliğin mevcut kapsamını, temel yönlerini ana hatlarıyla belirlemeye ve gelecekteki potansiyel araştırma yönlerini belirlemeye yardımcı olması beklenmektedir.
{"title":"STRATEJİK GİRİŞİMCİLİK ARAŞTIRMALARI ÜZERİNE SİSTEMATİK BİR İNCELEME","authors":"Neşe SALİK ATA","doi":"10.30520/tjsosci.1346410","DOIUrl":"https://doi.org/10.30520/tjsosci.1346410","url":null,"abstract":"2000Ii yılların başında girişimcilik ve strateji kavramlarının birleşmesi ile birlikte stratejik girişimcilik kavramı alan yazında yer almaya başlamıştır. Yapılan çalışmada stratejik girişimcilik kavramına ilişkin gerçekleştirilen ulusal çalışmalar sistematik olarak incelenme amaçlanmıştır. Bu çalışmada stratejik girişimcilik alanında ulusal yazında yapılan çalışmalara ilişkin sistematik bir literatür taraması yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda çeşitli ulusal veri tabanlarında yayınlanan lisansüstü çalışmalar, tam metin bildiriler, makaleler incelenmiş ve 12 çalışmaya erişilmiştir. Çalışmalarından 1 tanesi derleme, 2 tanesi tam metin bildiri, 3 tez ve 6 tanesi araştırma makalesi olduğu tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında literatürde doğrudan stratejik girişimcilik alanında gerçekleştirilen araştırma sayılarının oldukça az olduğu belirlenmiştir. Stratejik girişimciliğin mevcut kapsamını, temel yönlerini ana hatlarıyla belirlemeye ve gelecekteki potansiyel araştırma yönlerini belirlemeye yardımcı olması beklenmektedir.","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"61 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135769292","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-25DOI: 10.30520/tjsosci.1352302
İbrahim KOCABIYIK, Sümeyra TURHAN
Bu çalışma, İbn Mâlik’e ait Elfiyye adlı eseri üzerine İbn ‘Akîl’in şerh etmiş olduğu Şerhu İbn ‘Akîl ismiyle meşhur olan eserin metoduna dairdir. İbn ‘Akîl miladi 14. asırda yaşamış fıkıh, tefsir, kelam, mantık, kıraat dersleri almış bir âlimdir. Özellikle fıkıh ve nahiv ilminde kendisine başvurulan birisi olmuştur. İbn ‘Akîl, yazmış olduğu Şerhu İbn ‘Akîl adlı eseriyle gramer alanına büyük katkılar sağlamış ve hatta günümüzde dahi Arap dili öğretiminde önemli katkılar sağlamaya devam etmektedir. Şerhû İbn Akîl adlı eserde mukaddime kısmından itibaren altmış altı ana başlık altında nahiv grameri akıcı bir üslupla ele alındığından dolayı kitabı okumak isteyen kimse okumaya başladığında ilk sayfalarda dahi eserin anlatım ve üslûbunun açık ve anlaşılır olduğunu fark edecektir. Eserde, gramer kuralları Kur’an’ı Kerim’den ayetler, Hadis-i Şerifler ve Arap şiirinden verilen örneklerle izah edilmiş olması, konuların kolayca anlaşılmasını sağlamıştır.
本研究是关于伊本-阿基尔对伊本-马利克的《阿尔菲耶》所作注释的方法论,该注释被称为 "伊本-阿基尔注释"。伊本-阿基里是一位生活在公元 14 世纪的学者,研究教法、塔夫西尔、神学、逻辑学和宗教学。他尤其擅长研究教法学和奈何学。伊本-阿基尔的著作《Şerhu Ibn 'Aqīl》为语法领域做出了巨大贡献,直到今天,他仍在为阿拉伯语教学做出重要贡献。由于该书从导言开始就以流畅的风格在六十六个大标题下论述语法,因此任何想阅读该书的人都会意识到,即使在开始阅读的第一页,作品的叙述和风格也是清晰易懂的。在作品中,语法规则是通过《古兰经》中的经文、圣训和阿拉伯诗歌中的例子来解释的,这使得主题很容易理解。
{"title":"İBN ‘AKÎL VE ŞERHU İBN ‘AKÎL ESERİNDE METOT","authors":"İbrahim KOCABIYIK, Sümeyra TURHAN","doi":"10.30520/tjsosci.1352302","DOIUrl":"https://doi.org/10.30520/tjsosci.1352302","url":null,"abstract":"Bu çalışma, İbn Mâlik’e ait Elfiyye adlı eseri üzerine İbn ‘Akîl’in şerh etmiş olduğu Şerhu İbn ‘Akîl ismiyle meşhur olan eserin metoduna dairdir. İbn ‘Akîl miladi 14. asırda yaşamış fıkıh, tefsir, kelam, mantık, kıraat dersleri almış bir âlimdir. Özellikle fıkıh ve nahiv ilminde kendisine başvurulan birisi olmuştur. İbn ‘Akîl, yazmış olduğu Şerhu İbn ‘Akîl adlı eseriyle gramer alanına büyük katkılar sağlamış ve hatta günümüzde dahi Arap dili öğretiminde önemli katkılar sağlamaya devam etmektedir. Şerhû İbn Akîl adlı eserde mukaddime kısmından itibaren altmış altı ana başlık altında nahiv grameri akıcı bir üslupla ele alındığından dolayı kitabı okumak isteyen kimse okumaya başladığında ilk sayfalarda dahi eserin anlatım ve üslûbunun açık ve anlaşılır olduğunu fark edecektir. Eserde, gramer kuralları Kur’an’ı Kerim’den ayetler, Hadis-i Şerifler ve Arap şiirinden verilen örneklerle izah edilmiş olması, konuların kolayca anlaşılmasını sağlamıştır.","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135768456","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-25DOI: 10.30520/tjsosci.1357354
Esma IRMAK
E-ticaret, bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte büyük bir dönüşüm geçirmiştir. Son yıllarda, teknolojik gelişmeler ve internetin günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, klasik alışveriş alışkanlıklarını değiştirmiştir. İnternet üzerinden bankacılık, alışveriş ve bilgi paylaşımı gibi süreçler artık alışılagelmiş bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu durum, geleneksel ticaretin yanı sıra e-ticaret sistemlerine yer açmıştır. E-ticaret ve e-ihracat, günümüzde iş dünyasının büyük bir dönüşümüne yol açan önemli kavramlardır. E-ticaret ve e-ihracat, geleneksel ticaret yöntemlerine göre daha hızlı, verimli ve küresel bir ticaret ortamı oluşturmuştur. E-ticaret, uluslararası ticaretin maliyetlerini azaltmış ve ülkeler arasındaki ticareti teşvik etmiştir. E-ihracat ise, e-ticaretin bir alt basamağı olarak düşünülebilir. E-ihracat, ürünlerin çevrim içi satış kanalları üzerinden yurtdışındaki müşterilere sunulduğu bir ticaret modelidir. Bu modelde, işletmeler, e-ticaret platformları aracılığıyla müşterilerle iletişim kurmakta ve ürünlerini satmaktadır. Mikro ihracat yönteminde Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) oluşturulmaktadır. Bunun yanında, gerçekleştirilen satışlardan doğan katma değer vergisi için KDV iadesi alma imkanı bulunmaktadır. Mikro ihracat, küçük ve orta ölçekli işletmelerin global pazarda ürün ve hizmetlerini satmalarına olanak tanıyan bir yöntemdir. Yetkilendirilmiş kargo firmaları aracılığıyla ürünler hızlı bir şekilde yurtdışına gönderilebilmektedir. Bu kapsamda mikro ihracat, gümrük müşavirlik ücretleri ve işlem maliyetlerinden tasarruf sağlamaktadır. Mikro ihracatın kapsamı belirli sınırlamalara ve denetimlere tabidir. Mikro ihracat, teknolojinin hızlı gelişimi ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte küçük girişimcilerin dünya genelinde müşterilere ulaşmasını kolaylaştırmıştır. Bu çalışmanın amacı, son dönemde e-ticaretin seyrini genel olarak incelemek ve bu bağlamda e-ihracatın önemini vurgulayarak işletmelere sunabileceği avantajları açıklamaktır. E-ticaret kapsamında e-ihracat, günümüzün küresel ticaret ortamında giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
{"title":"Digitalization in International Trade: E-Export within the Scope of E-Commerce","authors":"Esma IRMAK","doi":"10.30520/tjsosci.1357354","DOIUrl":"https://doi.org/10.30520/tjsosci.1357354","url":null,"abstract":"E-ticaret, bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte büyük bir dönüşüm geçirmiştir. Son yıllarda, teknolojik gelişmeler ve internetin günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, klasik alışveriş alışkanlıklarını değiştirmiştir. İnternet üzerinden bankacılık, alışveriş ve bilgi paylaşımı gibi süreçler artık alışılagelmiş bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu durum, geleneksel ticaretin yanı sıra e-ticaret sistemlerine yer açmıştır. E-ticaret ve e-ihracat, günümüzde iş dünyasının büyük bir dönüşümüne yol açan önemli kavramlardır. E-ticaret ve e-ihracat, geleneksel ticaret yöntemlerine göre daha hızlı, verimli ve küresel bir ticaret ortamı oluşturmuştur. E-ticaret, uluslararası ticaretin maliyetlerini azaltmış ve ülkeler arasındaki ticareti teşvik etmiştir. E-ihracat ise, e-ticaretin bir alt basamağı olarak düşünülebilir. E-ihracat, ürünlerin çevrim içi satış kanalları üzerinden yurtdışındaki müşterilere sunulduğu bir ticaret modelidir. Bu modelde, işletmeler, e-ticaret platformları aracılığıyla müşterilerle iletişim kurmakta ve ürünlerini satmaktadır. Mikro ihracat yönteminde Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) oluşturulmaktadır. Bunun yanında, gerçekleştirilen satışlardan doğan katma değer vergisi için KDV iadesi alma imkanı bulunmaktadır. Mikro ihracat, küçük ve orta ölçekli işletmelerin global pazarda ürün ve hizmetlerini satmalarına olanak tanıyan bir yöntemdir. Yetkilendirilmiş kargo firmaları aracılığıyla ürünler hızlı bir şekilde yurtdışına gönderilebilmektedir. Bu kapsamda mikro ihracat, gümrük müşavirlik ücretleri ve işlem maliyetlerinden tasarruf sağlamaktadır. Mikro ihracatın kapsamı belirli sınırlamalara ve denetimlere tabidir. Mikro ihracat, teknolojinin hızlı gelişimi ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte küçük girişimcilerin dünya genelinde müşterilere ulaşmasını kolaylaştırmıştır. Bu çalışmanın amacı, son dönemde e-ticaretin seyrini genel olarak incelemek ve bu bağlamda e-ihracatın önemini vurgulayarak işletmelere sunabileceği avantajları açıklamaktır. E-ticaret kapsamında e-ihracat, günümüzün küresel ticaret ortamında giderek daha fazla önem kazanmaktadır.","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"58 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135768767","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-07DOI: 10.1080/13511610.2023.2250924
W. Prayukvong, A. Puntasen, M. John Foster, Kittikhun Moopauak
The late Thai King Bhumibol Adulyadej formulated the Sufficiency Economy Philosophy (SEP). “Sufficiency” means balancing reasonable moderation in production against the need for protection from sudden internal and external shocks. SEP follows the middle path as a guiding principle for all classes of society and government. Knowledge, thoughtfulness, prudence, and ethical integrity are essential to achieve the middle path. This paper explores the use of SEP as a method of social innovation for enhancing delivery of public services and for localizing the process of sustainable development. Such innovative use of SEP is illustrated by three exploratory case studies of local administrative organisations (LAOs) in Thailand. The first case shows how a local administration built a program to produce renewable energy (household cooking gas) from pig farm waste while earning revenue from carbon credits. The second involves a local administration setting up a community welfare fund to reduce an inequality of people whose basic welfare needs had not been met . The third study focuses on a local administration’s encouragement of residents in building their own recycling project rather than waiting for top-down government action. All three LAOs have mayors with significant entrepreneurial talent useful in teaching entrepreneurial action to their residents, their staff, and other local leaders. Together, these cases show the potential of SEP as a method of bottom up social action and sustainable development. A brief discussion of the wider need for and use of innovation, including social innovations, and underpinning entrepreneurahip, is included prior to the Thai case studies. There is also a short section examining similar types of activities to those observed in the cases in the European context by way of comparison.
{"title":"The sufficiency economy philosophy as an approach to social innovation: case studies of local governments in Thailand","authors":"W. Prayukvong, A. Puntasen, M. John Foster, Kittikhun Moopauak","doi":"10.1080/13511610.2023.2250924","DOIUrl":"https://doi.org/10.1080/13511610.2023.2250924","url":null,"abstract":"The late Thai King Bhumibol Adulyadej formulated the Sufficiency Economy Philosophy (SEP). “Sufficiency” means balancing reasonable moderation in production against the need for protection from sudden internal and external shocks. SEP follows the middle path as a guiding principle for all classes of society and government. Knowledge, thoughtfulness, prudence, and ethical integrity are essential to achieve the middle path. This paper explores the use of SEP as a method of social innovation for enhancing delivery of public services and for localizing the process of sustainable development. Such innovative use of SEP is illustrated by three exploratory case studies of local administrative organisations (LAOs) in Thailand. The first case shows how a local administration built a program to produce renewable energy (household cooking gas) from pig farm waste while earning revenue from carbon credits. The second involves a local administration setting up a community welfare fund to reduce an inequality of people whose basic welfare needs had not been met . The third study focuses on a local administration’s encouragement of residents in building their own recycling project rather than waiting for top-down government action. All three LAOs have mayors with significant entrepreneurial talent useful in teaching entrepreneurial action to their residents, their staff, and other local leaders. Together, these cases show the potential of SEP as a method of bottom up social action and sustainable development. A brief discussion of the wider need for and use of innovation, including social innovations, and underpinning entrepreneurahip, is included prior to the Thai case studies. There is also a short section examining similar types of activities to those observed in the cases in the European context by way of comparison.","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"66 1","pages":""},"PeriodicalIF":2.0,"publicationDate":"2023-09-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"72785052","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-09-04DOI: 10.1080/13511610.2023.2250923
Francisco do Adro, Cristina I. Fernandes, P. Veiga
With the downturn in the global socioeconomic panorama, the market orientation (MO) and the performance of nonprofit organisations (NPOs) have come in for growing levels of attention. However, authors remain unanimous in emphasising the scope there remains for further research designed to better understand the role of MO on the performances achieved by NPOs. The objective of this research is thus to analyse the influence of MO on the performance standards of NPOs. To this end, we deployed a quantitative methodology (MANCOVA & ANCOVA) based on the application of a survey of NPOs that received a total of 135 valid responses. The results demonstrate a statistically significant positive effect on the dimensions of orientation towards users, towards the competition, the incentive system even while the effect of inter-functional coordination lacks in significance. Despite the data collection having taken place at a particular moment in time, in the midst of the COVID-19 pandemic, which significantly hindered this process and correspondingly preventing this study from attaining still greater representativeness, our results serve to strengthen the theory and practice on market orientation in NPOs. The research results also generate important implications across two levels: at the NPO level and for their decision-makers; it also deepens knowledge on this theme and helps to complete a gap found in the existing literature. In terms of practice, this contributes to NPO managers and policy makers to grasp how MO is not a phenomenon exclusive to the private sector but also extends across the nonprofit sector.
{"title":"The role of market orientation in the performance of NPOs","authors":"Francisco do Adro, Cristina I. Fernandes, P. Veiga","doi":"10.1080/13511610.2023.2250923","DOIUrl":"https://doi.org/10.1080/13511610.2023.2250923","url":null,"abstract":"With the downturn in the global socioeconomic panorama, the market orientation (MO) and the performance of nonprofit organisations (NPOs) have come in for growing levels of attention. However, authors remain unanimous in emphasising the scope there remains for further research designed to better understand the role of MO on the performances achieved by NPOs. The objective of this research is thus to analyse the influence of MO on the performance standards of NPOs. To this end, we deployed a quantitative methodology (MANCOVA & ANCOVA) based on the application of a survey of NPOs that received a total of 135 valid responses. The results demonstrate a statistically significant positive effect on the dimensions of orientation towards users, towards the competition, the incentive system even while the effect of inter-functional coordination lacks in significance. Despite the data collection having taken place at a particular moment in time, in the midst of the COVID-19 pandemic, which significantly hindered this process and correspondingly preventing this study from attaining still greater representativeness, our results serve to strengthen the theory and practice on market orientation in NPOs. The research results also generate important implications across two levels: at the NPO level and for their decision-makers; it also deepens knowledge on this theme and helps to complete a gap found in the existing literature. In terms of practice, this contributes to NPO managers and policy makers to grasp how MO is not a phenomenon exclusive to the private sector but also extends across the nonprofit sector.","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":2.0,"publicationDate":"2023-09-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88276275","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-18DOI: 10.30520/tjsosci.1287405
Devrim AKKAYA KAÇMAZ, Didem TETİK KÜÇÜKELÇİ, U. Sahranc
The aim of this study is to examine the relationships between subjective well-being, body image, somatization and to reveal the mediating effect of body image. People become more at peace with their bodies as their subjective well-being increases. In addition, subjective well-being and the goodness of body image reduce somatic symptoms. The questionnaire consisting of body image, subjective well-being and somatization scales delivered to the volunteer participants. Accordingly, an online survey was conducted with 534 participants between March 2020 and June 2020. SPSS 24.00 package program was used for the analysis of the data obtained from the participants. Cronbach's Alpha coefficients of the scales were calculated in order to perform the reliability analysis of the scales. These values are (0.797), (0.925) and (0.808) for the subjective well-being scale, Body image and somatization scale, respectively, the reliability of the scales was high. Afterwards, descriptive statistics, correlation analysis, regression analysis and mediation effect studies were carried out (p
{"title":"STUDY ON THE MEDIATION EFFECT OF BODY IMAGE BETWEEN SOMATIZATION and SUBJECTIVE WELL-BEING LEVELS IN INDIVIDUALS","authors":"Devrim AKKAYA KAÇMAZ, Didem TETİK KÜÇÜKELÇİ, U. Sahranc","doi":"10.30520/tjsosci.1287405","DOIUrl":"https://doi.org/10.30520/tjsosci.1287405","url":null,"abstract":"The aim of this study is to examine the relationships between subjective well-being, body image, somatization and to reveal the mediating effect of body image. People become more at peace with their bodies as their subjective well-being increases. In addition, subjective well-being and the goodness of body image reduce somatic symptoms. The questionnaire consisting of body image, subjective well-being and somatization scales delivered to the volunteer participants. Accordingly, an online survey was conducted with 534 participants between March 2020 and June 2020. \u0000SPSS 24.00 package program was used for the analysis of the data obtained from the participants. Cronbach's Alpha coefficients of the scales were calculated in order to perform the reliability analysis of the scales. These values are (0.797), (0.925) and (0.808) for the subjective well-being scale, Body image and somatization scale, respectively, the reliability of the scales was high. Afterwards, descriptive statistics, correlation analysis, regression analysis and mediation effect studies were carried out (p","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"98 1","pages":""},"PeriodicalIF":2.0,"publicationDate":"2023-08-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85073254","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-15DOI: 10.1080/13511610.2023.2247569
M. Ryś, P. Krzyworzeka, Anna Żukowicka-Surma
{"title":"Dermatologist, orthopaedist, and psychiatrist walk into a COVID ward: on the permeability of professional boundaries in a competition-free context","authors":"M. Ryś, P. Krzyworzeka, Anna Żukowicka-Surma","doi":"10.1080/13511610.2023.2247569","DOIUrl":"https://doi.org/10.1080/13511610.2023.2247569","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"2015 1","pages":""},"PeriodicalIF":2.0,"publicationDate":"2023-08-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"87077731","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-11DOI: 10.1080/13511610.2023.2246663
M. Moralli
{"title":"Opening the black box of social innovation in migration governance","authors":"M. Moralli","doi":"10.1080/13511610.2023.2246663","DOIUrl":"https://doi.org/10.1080/13511610.2023.2246663","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"28 1","pages":""},"PeriodicalIF":2.0,"publicationDate":"2023-08-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83958402","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-08-10DOI: 10.1080/13511610.2023.2241116
M. J. Sanzo-Pérez, L. I. Álvarez-González, Nuria García-Rodríguez, Marta Rey-García
{"title":"Social innovation in non-profit organizations: a measurement scale","authors":"M. J. Sanzo-Pérez, L. I. Álvarez-González, Nuria García-Rodríguez, Marta Rey-García","doi":"10.1080/13511610.2023.2241116","DOIUrl":"https://doi.org/10.1080/13511610.2023.2241116","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":46877,"journal":{"name":"Innovation-The European Journal of Social Science Research","volume":"14 13 1","pages":""},"PeriodicalIF":2.0,"publicationDate":"2023-08-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83704839","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}