首页 > 最新文献

Türkiye adalet akademisi dergisi最新文献

英文 中文
A Study on Child Crime and Covid-19 Pandemic: Silivri Example 儿童犯罪与新冠肺炎疫情研究——以silvri为例
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1374332
Aylin YALÇIN SARIBEY, Ayşe DEĞİRMENCİ
Çocukların suça itilmesi, yetişkin suçluluğundan ayrı olarak ele alınması gereken, öncül risklerinin ve meydana getirdiği zararların tespit edilerek önlenmesi gereken bir kavramdır. Bir çocuğun suçlu olarak doğmasından veya özgür irade ve isteği ile suçlu olmasından söz etmek mümkün görünmemektedir. Suça itilme çocuğun kişilik özelliklerinin ve sosyo-kültürel kazanımlarının oluştuğu toplumsallaşma süreci ile doğrudan ilişkili bir kavramdır. Toplumsallaşma sürecinde karşılaşılan risk faktörleri ve koruyucu faktörler çocuğun suç ile olan ilişkisini belirlemektedir. Suça itilme çocuğun bireysel özelliklerinin yanı sıra toplumsallaşma süreçlerinden ve toplumsal olaylardan etkilenen bir süreci ifade etmektedir. Önemli toplumsal olaylar olan savaşlar, ekonomik krizler, salgın hastalıklar kişilerin ve toplumların suç ile olan ilişkisine olumlu veya olumsuz anlamda etki etmektedir. Son zamanlarda görülen en önemli küresel olaylardan biri olan Covid-19 pandemisi ile ilgili yapılan araştırmalar insanların bu süreçten fizyolojik, psikolojik, ekonomik, sosyo-kültürel anlamda etkilendiğini ortaya koymaktadır. Pandeminin toplumsallaşma süreçleri içerisinde ne gibi bir rol oynadığı ve suça itilmeyi etkileyip etkilemediği de ayrıca merak edilen konulardandır. Bu çalışmada Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosunda, pandemi öncesi ve pandemi dönemi olarak belirlenen tarih aralıklarında açılan soruşturma dosyaları incelenerek Covid-19 pandemisi ile suça itilme arasındaki ilişki incelenmiştir.
将儿童推向犯罪是一个应与成人犯罪分开处理的概念,应通过识别前因风险及其造成的损害来加以预防。似乎不可能说儿童生来就是罪犯,也不可能说儿童是凭借自由意志和愿望成为罪犯的。被推向犯罪是一个与社会化过程直接相关的概念,在这一过程中,儿童的个性特征和社会文化收益得以形成。社会化过程中遇到的风险因素和保护因素决定了儿童与犯罪的关系。被推向犯罪是指一个受社会化过程和社会事件以及儿童个人特征影响的过程。战争、经济危机和流行病等重要社会事件会对个人和社会与犯罪的关系产生积极或消极的影响。对 Covid-19 大流行病--近期最重要的全球性事件之一--的研究表明,人们在生理、心理、经济和社会文化方面都会受到这一过程的影响。大流行病在社会化过程中扮演着怎样的角色,是否会影响人们走上犯罪道路,这些也都是值得关注的问题。在本研究中,我们通过研究 Silivri 首席检察官办公室青少年犯罪调查局在大流行前和大流行期间所立案的调查档案,对 Covid-19 大流行与被迫犯罪之间的关系进行了研究。
{"title":"A Study on Child Crime and Covid-19 Pandemic: Silivri Example","authors":"Aylin YALÇIN SARIBEY, Ayşe DEĞİRMENCİ","doi":"10.54049/taad.1374332","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1374332","url":null,"abstract":"Çocukların suça itilmesi, yetişkin suçluluğundan ayrı olarak ele alınması gereken, öncül risklerinin ve meydana getirdiği zararların tespit edilerek önlenmesi gereken bir kavramdır. Bir çocuğun suçlu olarak doğmasından veya özgür irade ve isteği ile suçlu olmasından söz etmek mümkün görünmemektedir. Suça itilme çocuğun kişilik özelliklerinin ve sosyo-kültürel kazanımlarının oluştuğu toplumsallaşma süreci ile doğrudan ilişkili bir kavramdır. Toplumsallaşma sürecinde karşılaşılan risk faktörleri ve koruyucu faktörler çocuğun suç ile olan ilişkisini belirlemektedir. Suça itilme çocuğun bireysel özelliklerinin yanı sıra toplumsallaşma süreçlerinden ve toplumsal olaylardan etkilenen bir süreci ifade etmektedir. Önemli toplumsal olaylar olan savaşlar, ekonomik krizler, salgın hastalıklar kişilerin ve toplumların suç ile olan ilişkisine olumlu veya olumsuz anlamda etki etmektedir. Son zamanlarda görülen en önemli küresel olaylardan biri olan Covid-19 pandemisi ile ilgili yapılan araştırmalar insanların bu süreçten fizyolojik, psikolojik, ekonomik, sosyo-kültürel anlamda etkilendiğini ortaya koymaktadır. Pandeminin toplumsallaşma süreçleri içerisinde ne gibi bir rol oynadığı ve suça itilmeyi etkileyip etkilemediği de ayrıca merak edilen konulardandır. Bu çalışmada Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosunda, pandemi öncesi ve pandemi dönemi olarak belirlenen tarih aralıklarında açılan soruşturma dosyaları incelenerek Covid-19 pandemisi ile suça itilme arasındaki ilişki incelenmiştir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"123 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135962942","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
GELECEKTEKİ ALACAKLARIN DEVRİNDE “BELİRLİLİK/BELİRLENEBİLİRLİK” ŞARTI VE BUNUN FACTORING-TEMLİKİ İŞLEMİNDEKİ GÖRÜNÜMÜ 未来应收款转让中的 "可确定性/确定性 "要求及其在保理债券交易中的出现
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1374528
Arif KOCAMAN
Gelecekteki alacakların devrinde tasarruf işleminin (temlik sözleşmesinin) kurulduğu anda, temlik konusu alacağın borçlunun şahsı, hukuki sebebi ve miktarı itibariyle belirli olması, öğretideki hakim görüşe göre asla gerekli değildir. Tasarruf (temlik) konusu alacağın “doğumu” zamanındaki “belirlilik”, temlikin geçerli olması için yeterlidir. İsviçre Federal Mahkemesi de bu görüşü benimsemiştir. Ancak temlikin tasarruf işlemi karakteri, eşya hukukundaki tasarrufların konusuna ilişkin “özellilik (Spezialitaet)” veya “belirlilik” ilkesinin burada da uygulanması yolunda görüşlerin savunulmasına yol açmıştır. Bu görüş taraflarına göre, tasarruf konusu alacaklar temlik sözleşmesinin kurulduğu sırada “belirli” değilse, burada sadece bir “temlik taahhüdü” söz konusudur. Bu görüşün, özellikle Factoring-Temliki (Factoring-Zession) bakımından pratik sonuçları söz konusudur. Aşağıda önce gelecekteki alacakların devrindeki “belirlilik/belirlenebilirlik” şartına değinilmiş, daha sonra da konu “Factoring-Temliki “ özelinde ele alınmıştır.
根据理论界的普遍观点,未来应收款的转让并不需要在处分交易(转让协议)成立时,受转让的应收款在债务人的人身、法律原因和金额方面是确定的。转让标的应收款 "诞生 "时的 "确定性 "足以使转让有效。瑞士联邦法院也采纳了这一观点。不过,由于转让具有处分性交易的特点,有观点认为此处也应适用财产法中关于处分标的物的 "特殊性 "或 "确定性 "原则。持这种观点的当事人认为,如果在订立转让协议时,处分标的的应收款并不 "确定",则只存在 "转让承诺"。这种观点具有实际影响,特别是在保理-分包方面。下文首先分析了未来应收款转让的 "确定性/可确定性 "条件,然后结合 "保理-转让 "讨论了这一问题。
{"title":"GELECEKTEKİ ALACAKLARIN DEVRİNDE “BELİRLİLİK/BELİRLENEBİLİRLİK” ŞARTI VE BUNUN FACTORING-TEMLİKİ İŞLEMİNDEKİ GÖRÜNÜMÜ","authors":"Arif KOCAMAN","doi":"10.54049/taad.1374528","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1374528","url":null,"abstract":"Gelecekteki alacakların devrinde tasarruf işleminin (temlik sözleşmesinin) kurulduğu anda, temlik konusu alacağın borçlunun şahsı, hukuki sebebi ve miktarı itibariyle belirli olması, öğretideki hakim görüşe göre asla gerekli değildir. Tasarruf (temlik) konusu alacağın “doğumu” zamanındaki “belirlilik”, temlikin geçerli olması için yeterlidir. İsviçre Federal Mahkemesi de bu görüşü benimsemiştir. Ancak temlikin tasarruf işlemi karakteri, eşya hukukundaki tasarrufların konusuna ilişkin “özellilik (Spezialitaet)” veya “belirlilik” ilkesinin burada da uygulanması yolunda görüşlerin savunulmasına yol açmıştır. Bu görüş taraflarına göre, tasarruf konusu alacaklar temlik sözleşmesinin kurulduğu sırada “belirli” değilse, burada sadece bir “temlik taahhüdü” söz konusudur. Bu görüşün, özellikle Factoring-Temliki (Factoring-Zession) bakımından pratik sonuçları söz konusudur. Aşağıda önce gelecekteki alacakların devrindeki “belirlilik/belirlenebilirlik” şartına değinilmiş, daha sonra da konu “Factoring-Temliki “ özelinde ele alınmıştır.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"263 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135963626","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
SUÇLARIN İÇTİMAINDA TAMAMLAMA MUHAKEMESİ 在对罪行不予追究的情况下完成诉讼程序
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1373962
Erdal YERDELEN, Burak BOZ
Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 44/1’de zincirleme suç, m. 44/2’de ise aynı neviden fikrî içtima düzenlenmektedir. TCK m. 44. madde de farklı neviden fikrî içtima yer almaktadır. Bu üç kurumun ortak özelliği, farklı suçlara suç siyaseti gereği tek bir ceza verilmesidir. Kanunkoyucu, zincirleme suçlar, aynı neviden fikrî içtima veya farklı neviden fikrî içtima uygulamasına tabi olan suçların aynı iddianame kapsamında veya en azından davalar birleştirilerek aynı mahkemede görüleceği varsayımındadır. Mevzuatın düzenlemeleri incelendiğinde, kanun koyucu içtima hâlindeki suçların ayrı ayrı yargılanması ihtimâlini öngörmediği açıktır. Yargıtay, tamamlama muhakemesi yoluyla mevzuatın bu eksikliğini düzeltmeye çalışmıştır. Bu içtihada belirtildiği gibi, sonraki yargılamayı yapan mahkeme, evvelemirde karara bağlanmamış suçların cezalarını belirleyecektir. Ardından, önceki mahkemenin kararını kendisininmiş gibi kabul ederek tüm suçlar için verilmesi gereken tek (ortak) cezayı belirleyecektir. Bu cezadan önceki mahkemenin verdiği cezayı mahsup ederek karar verecektir. Tamamlama muhakemesi, kanunî bir dayanağa sahip olmadığı gibi, çeşitli açılardan sorunlu hususlar içermektedir. Ancak bu muhakeme, non bis in idem prensibine aykırı olmanın yanında mahkemelerin birbirlerine karşı olan konumlarına aykırı düşmektedir. Nitekim bu muhakemenin işletilmesinde verilecek cezanın belirlenmesine ilişkin uygulamada problemler ile de karşılaşılmaktadır. Ayrıca bu içtihat, adlî sicil kayıtlarının tutulmasında yol açabileceği sorunların yanında hükmün bölünmesine sebep olması bakımından sakıncalıdır. Bu nedenle, kanun koyucunun meseleyi yasal bir düzenleme yoluyla net bir şekilde çözmesinin uygun olacağı görüşündeyiz. Öncelikle fikrî içtima bakımından işlenen fiilin suç teşkil eden başka neticelerinin ortaya çıkmasının hükümlü veya sanık aleyhine yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasına alınması yerinde olacaktır. Ardından iddianamenin iadesini de kapsayacak bir düzenleme yapılmalıdır. Yapılacak kanunî düzenlemeye kadar da zincirleme suç bakımından yargılamanın yenilenmesi kurumunun işletilmesi gerekmektedir. Fikrî içtima bakımından ise muhakemenin zamanında ve özenli olarak yapılmamış olmasının sonuçlarını hükümlüye yüklemek hukuk devletinin gereklerine aykırı olacağından, kanunî düzenleme yapılıncaya kadar, devlet önceki mahkûmiyet ile vermiş olduğu cezalarla yetinmeli ve meşru bir zemini bulunmayan tamamlama yargılamasıyla verilecek cezadan sarf-ı nazar etmelidir.
土耳其刑法典》第 44/1 条对连锁犯罪做出了规定,第 44/2 条对同类智力聚合做出了规定。土耳其刑法典》第 44 条还包括不同类型的智力聚合。这三项制度的共同特点是根据刑事政策对不同的罪行实施单一的处罚。立法者假定,连锁犯罪、同类智力聚合犯罪或不同类智力聚合犯罪将在同一起诉书下或至少在同一法院通过合并案件进行审判。在对立法条例进行分析时,立法者显然没有预见到对合并犯罪进行单独审判的可能性。最高上诉法院试图通过完成程序来纠正立法的这一缺陷。如该判例所述,进行后续诉讼的法院将首先确定未决罪行的刑罚。然后,法院接受前一法院的判决,确定对所有罪行的单一(共同)刑罚。法院将从该判决中扣除前一法院的判决。完成判决没有法律依据,在各个方面都存在问题。然而,除了违反一罪不二审的原则外,这一程序还违背了法院之间相互对立的立场。事实上,在实践中遇到的问题是如何确定在执行该判决时应处以的刑罚。此外,这一判例可能会给司法记录的保存带来问题,并导致判决被分割,因而是令人反感的。因此,我们认为立法者应通过法律规定明确解决这一问题。首先,在对被定罪人或被告人重新进行审判的理由中,应当包括所实施的行为在智力方面的其他后果,这些后果构成犯罪。然后,应制定一项包括退回起诉书的条例。在法律规定出台之前,续审制度应从连锁犯罪的角度进行运作。在智力组合方面,由于将判决不及时、不认真执行的后果强加于被定罪人是有悖于法治要求的,因此,在法律规定出台之前,国家应当满足于先前定罪所判处的刑罚,而不应当对没有正当理由的终审判决判处刑罚。
{"title":"SUÇLARIN İÇTİMAINDA TAMAMLAMA MUHAKEMESİ","authors":"Erdal YERDELEN, Burak BOZ","doi":"10.54049/taad.1373962","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1373962","url":null,"abstract":"Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 44/1’de zincirleme suç, m. 44/2’de ise aynı neviden fikrî içtima düzenlenmektedir. TCK m. 44. madde de farklı neviden fikrî içtima yer almaktadır. Bu üç kurumun ortak özelliği, farklı suçlara suç siyaseti gereği tek bir ceza verilmesidir. Kanunkoyucu, zincirleme suçlar, aynı neviden fikrî içtima veya farklı neviden fikrî içtima uygulamasına tabi olan suçların aynı iddianame kapsamında veya en azından davalar birleştirilerek aynı mahkemede görüleceği varsayımındadır. Mevzuatın düzenlemeleri incelendiğinde, kanun koyucu içtima hâlindeki suçların ayrı ayrı yargılanması ihtimâlini öngörmediği açıktır. Yargıtay, tamamlama muhakemesi yoluyla mevzuatın bu eksikliğini düzeltmeye çalışmıştır. Bu içtihada belirtildiği gibi, sonraki yargılamayı yapan mahkeme, evvelemirde karara bağlanmamış suçların cezalarını belirleyecektir. Ardından, önceki mahkemenin kararını kendisininmiş gibi kabul ederek tüm suçlar için verilmesi gereken tek (ortak) cezayı belirleyecektir. Bu cezadan önceki mahkemenin verdiği cezayı mahsup ederek karar verecektir. Tamamlama muhakemesi, kanunî bir dayanağa sahip olmadığı gibi, çeşitli açılardan sorunlu hususlar içermektedir. Ancak bu muhakeme, non bis in idem prensibine aykırı olmanın yanında mahkemelerin birbirlerine karşı olan konumlarına aykırı düşmektedir. Nitekim bu muhakemenin işletilmesinde verilecek cezanın belirlenmesine ilişkin uygulamada problemler ile de karşılaşılmaktadır. Ayrıca bu içtihat, adlî sicil kayıtlarının tutulmasında yol açabileceği sorunların yanında hükmün bölünmesine sebep olması bakımından sakıncalıdır. Bu nedenle, kanun koyucunun meseleyi yasal bir düzenleme yoluyla net bir şekilde çözmesinin uygun olacağı görüşündeyiz. Öncelikle fikrî içtima bakımından işlenen fiilin suç teşkil eden başka neticelerinin ortaya çıkmasının hükümlü veya sanık aleyhine yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasına alınması yerinde olacaktır. Ardından iddianamenin iadesini de kapsayacak bir düzenleme yapılmalıdır. Yapılacak kanunî düzenlemeye kadar da zincirleme suç bakımından yargılamanın yenilenmesi kurumunun işletilmesi gerekmektedir. Fikrî içtima bakımından ise muhakemenin zamanında ve özenli olarak yapılmamış olmasının sonuçlarını hükümlüye yüklemek hukuk devletinin gereklerine aykırı olacağından, kanunî düzenleme yapılıncaya kadar, devlet önceki mahkûmiyet ile vermiş olduğu cezalarla yetinmeli ve meşru bir zemini bulunmayan tamamlama yargılamasıyla verilecek cezadan sarf-ı nazar etmelidir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135923018","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLME SÜRECİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: TÜRK HUKUKUNUN ULUSLARARASI ANDLAŞMALARLA İMTİHANI 退出《伊斯坦布尔公约》的影响:用国际条约检验土耳其法律
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1373952
Fethullah BAYRAKTAR
Uluslararası hukuk ile ulusal hukuk ilişkisi, anayasalarda açık hüküm bulunmadığı hallerde üzerinde ittifak sağlanamayan en temel teorik tartışmalardan biridir. Özellikle Türkiye’de, ulusal hukuk ile uluslararası andlaşmaların ilişkisine dair net anayasal düzenlemenin bulunmaması, Türk hukukunun uluslararası andlaşmalara bakışının ne olduğu hususunda öteden beri tartışmaları beraberinde getirmektedir. “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinden” (İstanbul Sözleşmesi) Türkiye’nin 19 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı (CK) ile çekilmesi üzerine yapılan tartışmalar, Türkiye’nin uluslararası hukuk ve ulusal hukuk arasındaki ilişkinin monist bir yaklaşıma sahip olduğu ön kabulü üzerinden gerçekleşmiştir. Oysaki İstanbul Sözleşmesinden çekilme süreci, Sözleşmenin içeriğinden ziyade, çekilmenin gerçekleşme usulü kapsamında ele alındığında da, Sözleşmeden çekilmenin iç hukuka etkisi bakımından da, Türk hukukunun monist bir yaklaşıma mı düalist bir yaklaşıma mı sahip olduğu tespitinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada, İstanbul Sözleşmesinden çekilme örneğinden hareketle, Türk hukukunun uluslararası andlaşmalara bakışı tespit edilmeye çalışılmış ve Türkiye’deki monizm-düalizm sarkacındaki tartışmalara yeni bir açılım getirilmeye çalışılmıştır.
国际法与国内法之间的关系是最基本的理论争论之一,在宪法没有明确规定的情况下无法达成一致。特别是在土耳其,由于宪法没有明确规定国内法与国际条约之间的关系,长期以来,土耳其法律如何看待国际条约一直是争论的焦点。关于土耳其通过 2021 年 3 月 19 日总统令退出《欧洲委员会预防和打击暴力侵害妇女行为及家庭暴力公约》(《伊斯坦布尔公 约》)的讨论,是基于土耳其对国际法与国内法之间的关系采取一元论方法的假设。然而,如果将退出《伊斯坦布尔公约》的过程置于退出程序而非《公约》内容的范围内进行考量,就会发现,就退出《公约》对国内法的影响而言,确定土耳其法律采用一元论还是二元论方法是多么重要。在本研究中,以退出《伊斯坦布尔公约》为例,试图确定土耳其法律对国际条约的看法,并试图为关于土耳其一元论-二元论钟摆的讨论带来新的视角。
{"title":"İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLME SÜRECİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: TÜRK HUKUKUNUN ULUSLARARASI ANDLAŞMALARLA İMTİHANI","authors":"Fethullah BAYRAKTAR","doi":"10.54049/taad.1373952","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1373952","url":null,"abstract":"Uluslararası hukuk ile ulusal hukuk ilişkisi, anayasalarda açık hüküm bulunmadığı hallerde üzerinde ittifak sağlanamayan en temel teorik tartışmalardan biridir. Özellikle Türkiye’de, ulusal hukuk ile uluslararası andlaşmaların ilişkisine dair net anayasal düzenlemenin bulunmaması, Türk hukukunun uluslararası andlaşmalara bakışının ne olduğu hususunda öteden beri tartışmaları beraberinde getirmektedir. “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinden” (İstanbul Sözleşmesi) Türkiye’nin 19 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı (CK) ile çekilmesi üzerine yapılan tartışmalar, Türkiye’nin uluslararası hukuk ve ulusal hukuk arasındaki ilişkinin monist bir yaklaşıma sahip olduğu ön kabulü üzerinden gerçekleşmiştir. Oysaki İstanbul Sözleşmesinden çekilme süreci, Sözleşmenin içeriğinden ziyade, çekilmenin gerçekleşme usulü kapsamında ele alındığında da, Sözleşmeden çekilmenin iç hukuka etkisi bakımından da, Türk hukukunun monist bir yaklaşıma mı düalist bir yaklaşıma mı sahip olduğu tespitinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada, İstanbul Sözleşmesinden çekilme örneğinden hareketle, Türk hukukunun uluslararası andlaşmalara bakışı tespit edilmeye çalışılmış ve Türkiye’deki monizm-düalizm sarkacındaki tartışmalara yeni bir açılım getirilmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135923025","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İŞ HUKUKUNDA DAVA ŞARTI ARABULUCULUK İLE HAKEM-BİLİRKİŞİLİĞİN BİRLİKTE UYGULANMASI HALİNDE KARŞILAŞILABİLECEK DURUMLAR 在劳动法中联合应用调解和仲裁员-仲裁员时可能遇到的情况
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1374522
Didem YARDIMCIOĞLU
2017 yılında 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte, 1.1.2018 tarihinden itibaren iş hukukunda dava şartı olan arabuluculuk uygulaması başlamış olup, düzenlemenin kapsamı dışında bırakılanlar hariç olmak üzere işçi ve işveren alacakları, tazminatları ve işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulması zorunlu hale getirilmiştir. Böylelikle iş hukukundaki uyuşmazlıkların büyük bir bölümü dava şartı olan arabuluculuğun kapsamına dahil edilmiştir. 2021 yılında kamuoyuna açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı ile de bir başka uyuşmazlık çözüm yöntemi olan hakem-bilirkişilik uygulamasının hayata geçirileceği duyurulmuştur. Bu doğrultuda bazı uyuşmazlıklarda aynı anda, dava şartı olan arabuluculuk ile hakem-bilirkişiliğin birlikte uygulanması söz konusu olabilecektir. Bu durum ise beraberinde çeşitli uygulama sorunlarını getirebilecektir. Bu sebeple çalışmamızda iş hukukunda dava şartı olan arabuluculuk ile hakem-bilirkişilik kavramları incelenerek, hakem-bilirkişi sözleşmesinin arabuluculuğa başvuru sürecine etkisi, arabuluculuk sürecinde hakem-bilirkişi raporunun bağlayıcılığı, arabuluculuk sürecinde görüşülen hakem-bilirkişi raporunun mahkeme aşamasında kullanımı gibi bazı önemli konuların aydınlatılması hedeflenmiştir.
随着 2017 年第 7036 号《劳动法院法》的生效,自 2018 年 1 月 1 日起,调解作为劳动法中的诉讼条件开始生效,除被排除在该法规范围之外的案件外,对提出的雇员和雇主应收款、赔偿和再就业请求的案件,必须向调解员提出申请。因此,劳动法中的大部分争议都作为诉讼条件纳入了调解范围。2021 年,《人权行动计划》宣布将实施另一种争议解决方式--专业仲裁员。因此,在某些争议中,有可能同时适用作为诉讼条件的调解和仲裁。这种情况可能会带来各种执行问题。因此,本研究旨在考察劳动法中调解作为诉讼条件和仲裁员鉴定的概念,并澄清一些重要问题,如仲裁员鉴定协议对调解申请程序的影响、仲裁员鉴定报告在调解程序中的约束性以及调解程序中讨论的仲裁员鉴定报告在法院阶段的使用。
{"title":"İŞ HUKUKUNDA DAVA ŞARTI ARABULUCULUK İLE HAKEM-BİLİRKİŞİLİĞİN BİRLİKTE UYGULANMASI HALİNDE KARŞILAŞILABİLECEK DURUMLAR","authors":"Didem YARDIMCIOĞLU","doi":"10.54049/taad.1374522","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1374522","url":null,"abstract":"2017 yılında 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte, 1.1.2018 tarihinden itibaren iş hukukunda dava şartı olan arabuluculuk uygulaması başlamış olup, düzenlemenin kapsamı dışında bırakılanlar hariç olmak üzere işçi ve işveren alacakları, tazminatları ve işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulması zorunlu hale getirilmiştir. Böylelikle iş hukukundaki uyuşmazlıkların büyük bir bölümü dava şartı olan arabuluculuğun kapsamına dahil edilmiştir. 2021 yılında kamuoyuna açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı ile de bir başka uyuşmazlık çözüm yöntemi olan hakem-bilirkişilik uygulamasının hayata geçirileceği duyurulmuştur. Bu doğrultuda bazı uyuşmazlıklarda aynı anda, dava şartı olan arabuluculuk ile hakem-bilirkişiliğin birlikte uygulanması söz konusu olabilecektir. Bu durum ise beraberinde çeşitli uygulama sorunlarını getirebilecektir. Bu sebeple çalışmamızda iş hukukunda dava şartı olan arabuluculuk ile hakem-bilirkişilik kavramları incelenerek, hakem-bilirkişi sözleşmesinin arabuluculuğa başvuru sürecine etkisi, arabuluculuk sürecinde hakem-bilirkişi raporunun bağlayıcılığı, arabuluculuk sürecinde görüşülen hakem-bilirkişi raporunun mahkeme aşamasında kullanımı gibi bazı önemli konuların aydınlatılması hedeflenmiştir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"33 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135962944","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Institution of Absence and Its Consequences in Tax Law 税法中的缺席制度及其后果
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1374510
Cengizhan HATİPOĞLU
Kişiliği sona erdiren haller, ölüm ve gaipliktir. Bir kişi hakkında gaip hükmünün verilebilmesi için maddi ve usuli şartlar bulunmaktadır. Buradaki şartların çok sıkı ve müsamahasız uygulanması, gaiplik kurumunun sağlıklı işlemesi açısından şarttır. Gaiplik ile ilgili şartların teşekkülü ve ikmali durumunda kişi, hem gaiplik kararı verilinceye kadarki süreçte hem de gaipliğin şartları konusunda karar verici makam niteliğinde olan sulh hukuk hakimi tarafından verilen gaiplik kararından sonraki süreçte, hukuki bir fanusun içerisindedir. Bu vetirede kişinin hukuki sıfatı ve faaliyetlerine ilişkin pozisyonu, kaçınılmaz bir şekilde etkilenmektedir. Hakkında gaiplik kararı verilecek ya da verilmiş kişi için en etkili sonuçların doğduğu alanlardan biri de vergisel alandır. Çalışmanın özünde, her iki aşama için ortaya çıkan farklı netice ve sorunlu durumları ortaya koyma gayreti vardır. Belirtmek gerekir ki özellikle sorunlu durumların kanun koyucu tarafından proaktif bir yaklaşımla pürüzsüz hale getirilmesi ve böylece mevcut durumun düzeltilmesi zorunluluk taşımaktadır.
死亡和旷工是终止人格的条件。一个人被判定为旷工有其物质条件和程序条件。严格和宽松地适用这些条件对于缺勤制度的健康运作至关重要。在形成和满足与旷工有关的条件的情况下,无论是在做出旷工裁决之前的过程中,还是在作为旷工条件裁决机构的治安法官做出旷工裁决之后的过程中,当事人都处于法律泡沫之中。在这一过程中,当事人的法律地位及其活动立场不可避免地会受到影响。对即将或已经做出缺勤决定的人产生最严重后果的领域之一是税务领域。这项研究的核心是努力揭示两个阶段的不同结果和出现问题的情况。需要指出的是,当务之急是立法者应采取积极主动的方法来平息特别有问题的情况,从而纠正当前的状况。
{"title":"The Institution of Absence and Its Consequences in Tax Law","authors":"Cengizhan HATİPOĞLU","doi":"10.54049/taad.1374510","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1374510","url":null,"abstract":"Kişiliği sona erdiren haller, ölüm ve gaipliktir. Bir kişi hakkında gaip hükmünün verilebilmesi için maddi ve usuli şartlar bulunmaktadır. Buradaki şartların çok sıkı ve müsamahasız uygulanması, gaiplik kurumunun sağlıklı işlemesi açısından şarttır. Gaiplik ile ilgili şartların teşekkülü ve ikmali durumunda kişi, hem gaiplik kararı verilinceye kadarki süreçte hem de gaipliğin şartları konusunda karar verici makam niteliğinde olan sulh hukuk hakimi tarafından verilen gaiplik kararından sonraki süreçte, hukuki bir fanusun içerisindedir. Bu vetirede kişinin hukuki sıfatı ve faaliyetlerine ilişkin pozisyonu, kaçınılmaz bir şekilde etkilenmektedir. Hakkında gaiplik kararı verilecek ya da verilmiş kişi için en etkili sonuçların doğduğu alanlardan biri de vergisel alandır. Çalışmanın özünde, her iki aşama için ortaya çıkan farklı netice ve sorunlu durumları ortaya koyma gayreti vardır. Belirtmek gerekir ki özellikle sorunlu durumların kanun koyucu tarafından proaktif bir yaklaşımla pürüzsüz hale getirilmesi ve böylece mevcut durumun düzeltilmesi zorunluluk taşımaktadır.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135963130","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
KONUTUN DEPREM NEDENİYLE ZARAR GÖRMESİNİN KİRA SÖZLEŞMESİNE ETKİSİ 地震破坏对租赁协议的影响
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1374536
Seda BAŞ
Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem birçok konuda yıkıcı sonuçlara yol açmıştır. Bu kapsamda depremin zarar gören konutlarda mevcut kira sözleşmelerine etkisi ayrıca incelenmelidir. Konutun deprem nedeniyle zarar görmesi durumunda, sonraki kusursuz ifa imkansızlığı söz konusu olabilir. Konutta meydana gelen hasar, sonraki kusursuz ifa imkansızlığının sonuçlarına sözleşmenin hangi tarafının katlanacağı meselesini ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla konutun deprem nedeniyle zarar görmesi durumunda kira sözleşmesinin sona erip ermeyeceği; sözleşme sona ermemişse, tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Konutun yıkılması, ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelmesi durumlarında sözleşme konusu ortadan kalktığı için kira sözleşmesinin sona erdiği kabul edilir. Bunun sonucu olarak kiraya veren ve kiracının borçları sona erer. Konuttaki hasarın az olmasına rağmen kiracının yaşanan deprem nedeniyle konutta kalamaması ihtimalinde, önemli sebebe dayalı olağanüstü fesih yoluyla sözleşme sona erdirilebilir. Deprem nedeniyle konutta meydana gelen sonraki ayıpların ise kiraya veren tarafından giderilmesi gerekir. Bu hususta da kiracının ayıbı bildirme ve ayıpların giderilmesi için yapılan çalışmalara katlanma yükümlülüğü vardır.
2023 年 2 月 6 日在我国发生的地震给许多地区造成了破坏性后果。在这种情况下,应单独审查地震对受损房屋现有租赁协议的影响。如果住宅因地震而受损,随后可能会出现无法完全履约的问题。住宅受损后,合同的哪一方将承担随后不可能完全履行合同的后果就成了问题。因此,重要的是要确定在住房因地震受损的情况下租赁协议是否会终止,如果协议没有终止,重要的是要确定双方的权利和义务。在房屋被摧毁、严重损坏和无法使用的情况下,由于合同的主体已不复存在,租赁协议被认为已经终止。因此,出租人和承租人的义务也随之终止。如果承租人因地震而无法继续居住,尽管房屋受损程度较轻,也可以基于重要原因通过特别终止的方式终止合同。因地震造成的住房后续缺陷必须由出租人进行补救。在这方面,承租人有义务告知缺陷并承担为消除缺陷而实施的工程。
{"title":"KONUTUN DEPREM NEDENİYLE ZARAR GÖRMESİNİN KİRA SÖZLEŞMESİNE ETKİSİ","authors":"Seda BAŞ","doi":"10.54049/taad.1374536","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1374536","url":null,"abstract":"Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem birçok konuda yıkıcı sonuçlara yol açmıştır. Bu kapsamda depremin zarar gören konutlarda mevcut kira sözleşmelerine etkisi ayrıca incelenmelidir. Konutun deprem nedeniyle zarar görmesi durumunda, sonraki kusursuz ifa imkansızlığı söz konusu olabilir. Konutta meydana gelen hasar, sonraki kusursuz ifa imkansızlığının sonuçlarına sözleşmenin hangi tarafının katlanacağı meselesini ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla konutun deprem nedeniyle zarar görmesi durumunda kira sözleşmesinin sona erip ermeyeceği; sözleşme sona ermemişse, tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Konutun yıkılması, ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelmesi durumlarında sözleşme konusu ortadan kalktığı için kira sözleşmesinin sona erdiği kabul edilir. Bunun sonucu olarak kiraya veren ve kiracının borçları sona erer. Konuttaki hasarın az olmasına rağmen kiracının yaşanan deprem nedeniyle konutta kalamaması ihtimalinde, önemli sebebe dayalı olağanüstü fesih yoluyla sözleşme sona erdirilebilir. Deprem nedeniyle konutta meydana gelen sonraki ayıpların ise kiraya veren tarafından giderilmesi gerekir. Bu hususta da kiracının ayıbı bildirme ve ayıpların giderilmesi için yapılan çalışmalara katlanma yükümlülüğü vardır.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"70 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135963627","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
MEDENİ YARGILAMA HUKUKUNDA ELEKTRONİK DURUŞMALARDA ALENİYETİN SAĞLANMASI 确保民事诉讼法中电子听证的公开性
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1374517
Hakan HASIRCI
Hukuk davalarında aleniyet ilkesi büyük önem taşır. Yargılama sürecinin dijitalleşmesi ise bu ilkeden vazgeçilmesine neden olmaz. Tüm taraf ve ilgililerin duruşma salonunda hazır olduğu yargılamalarda aleniyet ilkesine ne kadar dikkat edilmesi gerekiyorsa, ses ve görüntü nakli yoluyla yapılan duruşmalarda (elektronik duruşmalarda) da aynı şekilde dikkat edilmesi gerekir. Öte yandan burada cevaplanması gereken soru, elektronik duruşmalarda aleniyetin nasıl, hangi araçlarla ve ne ölçüde sağlanması gerektiğidir. Aleniyet ilkesine uygunluğun sağlanması, özellikle pandemi ile birlikte uygulanma sıklığı artan elektronik duruşmalar bakımından gün geçtikçe daha çok tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu konuda yalnızca ses aktarımı, hem ses hem görüntü aktarımı, adliyelerde bunun için ayrı bir yer ihdas edilmesi, video konferans yöntemi ve canlı yayın yöntemi gibi yöntemler önerilmiştir. Tüm bu yöntemler tartışılırken dikkat edilmesi gereken iki temel husus bulunmaktadır. Bunlardan ilki, öncelikle elektronik duruşmalar için sahip olunması gereken teknik donanımdır. İkincisi ise, aleniyet sağlanırken, yargılamaya katılanların kişilik haklarının ve elektronik ortamda ses ve görüntü aktarımı yapılan hâllerde özellikle kişisel verilerinin korunması zorunluluğudur.
公开原则在民事案件中具有重要意义。司法程序的数字化并不会导致放弃这一原则。在所有当事人和利害关系人都出庭的诉讼程序中应重视公开原则,在通过音频和视频传输进行的听证(电子听证)中也应同样重视公开原则。另一方面,这里要回答的问题是,在电子听证中应如何、通过何种方式以及在多大程度上确保公开。在这方面,已经提出了一些方法,如仅音频传输、音频和视频传输、在法院中为此目的分配单独场所、视频会议方法和现场直播方法。在讨论所有这些方法时,有两个主要问题需要考虑。首先是电子听证所需的技术设备。第二个问题是,在电子音频和视频传输的情况下,有义务保护诉讼参与人的个人权利,特别是他们的个人数据。
{"title":"MEDENİ YARGILAMA HUKUKUNDA ELEKTRONİK DURUŞMALARDA ALENİYETİN SAĞLANMASI","authors":"Hakan HASIRCI","doi":"10.54049/taad.1374517","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1374517","url":null,"abstract":"Hukuk davalarında aleniyet ilkesi büyük önem taşır. Yargılama sürecinin dijitalleşmesi ise bu ilkeden vazgeçilmesine neden olmaz. Tüm taraf ve ilgililerin duruşma salonunda hazır olduğu yargılamalarda aleniyet ilkesine ne kadar dikkat edilmesi gerekiyorsa, ses ve görüntü nakli yoluyla yapılan duruşmalarda (elektronik duruşmalarda) da aynı şekilde dikkat edilmesi gerekir. Öte yandan burada cevaplanması gereken soru, elektronik duruşmalarda aleniyetin nasıl, hangi araçlarla ve ne ölçüde sağlanması gerektiğidir.
 Aleniyet ilkesine uygunluğun sağlanması, özellikle pandemi ile birlikte uygulanma sıklığı artan elektronik duruşmalar bakımından gün geçtikçe daha çok tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu konuda yalnızca ses aktarımı, hem ses hem görüntü aktarımı, adliyelerde bunun için ayrı bir yer ihdas edilmesi, video konferans yöntemi ve canlı yayın yöntemi gibi yöntemler önerilmiştir. Tüm bu yöntemler tartışılırken dikkat edilmesi gereken iki temel husus bulunmaktadır. Bunlardan ilki, öncelikle elektronik duruşmalar için sahip olunması gereken teknik donanımdır. İkincisi ise, aleniyet sağlanırken, yargılamaya katılanların kişilik haklarının ve elektronik ortamda ses ve görüntü aktarımı yapılan hâllerde özellikle kişisel verilerinin korunması zorunluluğudur.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135968773","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
2012 ve 2014 MISIR ANAYASALARININ KARŞILAŞTIRILMASI 2012 年和 2014 年埃及宪法的比较
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1373946
Sezgin BAŞ
Bu çalışma, Mısır’da 2011 Arap kalkışmaları neticesinde devrimci bir süreç içerisinde inşa edilen 2012 Anayasası ile Temmuz 2013’te gerçekleştirilen askeri darbe sonucunda tasarlanan 2014 Anayasası’nı, anayasal değişim temelinde belirli anayasal temalar çerçevesinde karşılaştırmayı amaçlamıştır. 2012 ve 2014 anayasaları; yapım süreçleri, din ve devlet ilişkileri, hükümet sistemleri ve son olarak temel hak ve hürriyetler açısından tartışılmıştır. Bu araştırmada metinsel analiz metodu tercih edilmiştir. 2012 Anayasasında, yapım süreci açısından kapsayıcılık, katılımcılık ve şeffaflık kriterleri büyük ölçüde sağlanmıştır. Ancak, literatürde sürecin kapsayıcı olmadığı eleştirileri yükselmiştir. 2014 Anayasası sürecinde ise bu kriterlerin hiçbiri yerine getirilmemiştir. İçerik açısından 2012 ve 2014 Anayasaları, hiç şüphesiz 1971 Anayasası’na nazaran daha başarılı metinlerdir. 2012 ve 2014 Anayasalarının kendi arasındaki karşılaştırılmasında ise 2012 Anayasası yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi açısından daha anayasacı bir metindir. Ayrıca, din ve devlet ilişkileri bakımından 2012 Anayasası’nda dine daha fazla anayasal rol ve önem verilmiştir. 2014 Anayasası’nda ise bu dini hükümlerden bazıları ortadan kaldırılmış ve bazı anayasal konularda daha seküler ve liberal bir yaklaşım benimsenmiştir. 2012 Anayasası’nda orduya fazlasıyla verilen ayrıcalıklar, 2014 Anayasası’nda olağandışı derecede genişletilmiştir. Bu durum, 2014 Anayasası’nda belirtilen devletin demokratik ve sivil karakteri ile açık bir çelişki meydana getirmiştir. 2014 Anayasası’nda gerçekleştirilen 2019 Anayasa değişiklikleri anayasacılık düşüncesi ile açıkça çelişen düzenlemeler getirmiştir. Bununla birlikte, 2014 Anayasası’nda, temel hak ve hürriyetler, önceki anayasalara nazaran güçlendirilmiştir.
本研究旨在以宪法变革为基础,在某些宪法主题的框架内,比较因 2011 年埃及阿拉伯起义而在革命进程中制定的 2012 年宪法和因 2013 年 7 月军事政变而制定的 2014 年宪法。本研究从 2012 年宪法和 2014 年宪法的构建过程、宗教与国家关系、政府制度以及基本权利和自由等方面对这两部宪法进行了讨论。本研究首选文本分析方法。2012 年宪法在起草过程中基本达到了包容性、参与性和透明度的标准。然而,也有文献批评该过程缺乏包容性。在 2014 年《宪法》进程中,这些标准都没有得到满足。就内容而言,2012 年和 2014 年《宪法》无疑比 1971 年《宪法》更为成功。将 2012 年和 2014 年《宪法》相互比较,2012 年《宪法》在规范立法、行政和司法部门之间的关系方面更具宪政色彩。此外,在宗教与国家的关系方面,2012 年宪法赋予宗教更多的宪法角色和重要性。在 2014 年《宪法》中,其中一些宗教条款被删除,在一些宪法问题上采用了更加世俗和自由的方法。在《2012 年宪法》中,军队享有的特权在《2014 年宪法》中得到了不同寻常的扩展。这显然与 2014 年《宪法》所载的国家民主和平民性质相矛盾。2019 年《宪法修正案》对 2014 年《宪法》进行了修订,引入了明显违背宪政理念的规定。然而,与以前的宪法相比,2014 年《宪法》加强了基本权利和自由。
{"title":"2012 ve 2014 MISIR ANAYASALARININ KARŞILAŞTIRILMASI","authors":"Sezgin BAŞ","doi":"10.54049/taad.1373946","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1373946","url":null,"abstract":"Bu çalışma, Mısır’da 2011 Arap kalkışmaları neticesinde devrimci bir süreç içerisinde inşa edilen 2012 Anayasası ile Temmuz 2013’te gerçekleştirilen askeri darbe sonucunda tasarlanan 2014 Anayasası’nı, anayasal değişim temelinde belirli anayasal temalar çerçevesinde karşılaştırmayı amaçlamıştır. 2012 ve 2014 anayasaları; yapım süreçleri, din ve devlet ilişkileri, hükümet sistemleri ve son olarak temel hak ve hürriyetler açısından tartışılmıştır. Bu araştırmada metinsel analiz metodu tercih edilmiştir. 2012 Anayasasında, yapım süreci açısından kapsayıcılık, katılımcılık ve şeffaflık kriterleri büyük ölçüde sağlanmıştır. Ancak, literatürde sürecin kapsayıcı olmadığı eleştirileri yükselmiştir. 2014 Anayasası sürecinde ise bu kriterlerin hiçbiri yerine getirilmemiştir. İçerik açısından 2012 ve 2014 Anayasaları, hiç şüphesiz 1971 Anayasası’na nazaran daha başarılı metinlerdir. 2012 ve 2014 Anayasalarının kendi arasındaki karşılaştırılmasında ise 2012 Anayasası yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi açısından daha anayasacı bir metindir. Ayrıca, din ve devlet ilişkileri bakımından 2012 Anayasası’nda dine daha fazla anayasal rol ve önem verilmiştir. 2014 Anayasası’nda ise bu dini hükümlerden bazıları ortadan kaldırılmış ve bazı anayasal konularda daha seküler ve liberal bir yaklaşım benimsenmiştir. 2012 Anayasası’nda orduya fazlasıyla verilen ayrıcalıklar, 2014 Anayasası’nda olağandışı derecede genişletilmiştir. Bu durum, 2014 Anayasası’nda belirtilen devletin demokratik ve sivil karakteri ile açık bir çelişki meydana getirmiştir. 2014 Anayasası’nda gerçekleştirilen 2019 Anayasa değişiklikleri anayasacılık düşüncesi ile açıkça çelişen düzenlemeler getirmiştir. Bununla birlikte, 2014 Anayasası’nda, temel hak ve hürriyetler, önceki anayasalara nazaran güçlendirilmiştir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"60 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135923026","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURULU KARARLARININ YERİNE GETİRİLMEMESİ KABAHATİ (KVKK m. 18/1-c) 不履行个人数据保护委员会决定的罪行(《防止歧视法》第 18/1-c 条)
Pub Date : 2023-10-12 DOI: 10.54049/taad.1373921
Uğur AŞKIN
6698 sayılı KVKK m. 3/1-d’de kişisel veri kavramı tanımlanmaktadır. Buna göre, “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” kişisel veridir. Kanun koyucu kişisel verinin nelerden ibaret olduğunu net olarak sınırlamamış, kapsamın uygulama tarafından belirlenmesini tercih etmiştir. Kabahatler ise, Kabahatler Kanunu’nda ve diğer özel kanunlarda düzenlenmektedir. Özel kanunlar da yer alan bir fiilin kabahat olup olmadığı, karşılığında öngörülen yaptırıma göre belirlenir. Bu kapsamda bir haksızlık karşılığında idari yaptırım uygulanması, onun kabahat olduğunu gösterir. Kanun koyucu kişisel verilerin korunması hakkının bazı ihlallerini ağır görerek TCK m. 135-138 arasında suç olarak düzenlemektedir. Bu suçlar, kişisel verilerin kaydedilmesi (m. 135), verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme (m. 136) ve verileri yok etmemedir (m. 138). Buna karşılık ceza hukukunun son çare olması ilkesinden hareketle kişisel verilerin korunmasına ilişkin bazı ihlal biçimlerini kabahat olarak düzenlemeyi yeterli görmüştür. Böylelikle kişisel verilere ilişkin ihlallerin bir kısmı cezayı gerektirirken, diğer bazı ihlaller idari yaptırım gerektirmektedir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 18. maddesinde kişisel verilere ilişkin kabahatler düzenlenmektedir. Bunlar; aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, kurul tarafından verilen kararların yerine getirilmemesi ile veri sorumluları siciline kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesidir.
第 6698 号 LPPD 第 3/1-d 条定义了个人数据的概念。因此,"与已识别或可识别的自然人有关的任何信息 "都是个人数据。立法者没有明确限定什么是个人数据,而是倾向于由实践来决定其范围。轻罪法》和其他特别法对轻罪作了规定。特别法中的行为是否属于轻罪,要根据相应的制裁措施来确定。在这种情况下,对不公正行为实施行政处罚表明该行为属于轻罪。立法者认为某些侵犯个人资料保护权的行为十分严重,并根据《个人信息保护法》第 135-138 条将其定为犯罪。这些罪行包括记录个人数据(第 135 条)、非法提供或获取数据(第 136 条)和不销毁数据(第 138 条)。另一方面,根据刑法是最后手段的原则,它认为将某些形式的违反保护个人资料的行为作为轻罪加以规范就足够了。因此,虽然某些侵犯个人数据的行为需要受到惩罚,但另一些侵犯行为则需要受到行政处罚。个人数据保护法》第 18 条规定了与个人数据有关的轻罪。这些行为包括:未履行告知义务、未履行有关数据安全的义务、未履行委员会做出的决定,以及违反登记和通知数据控制者登记处的义务。
{"title":"KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURULU KARARLARININ YERİNE GETİRİLMEMESİ KABAHATİ (KVKK m. 18/1-c)","authors":"Uğur AŞKIN","doi":"10.54049/taad.1373921","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1373921","url":null,"abstract":"6698 sayılı KVKK m. 3/1-d’de kişisel veri kavramı tanımlanmaktadır. Buna göre, “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” kişisel veridir. Kanun koyucu kişisel verinin nelerden ibaret olduğunu net olarak sınırlamamış, kapsamın uygulama tarafından belirlenmesini tercih etmiştir. Kabahatler ise, Kabahatler Kanunu’nda ve diğer özel kanunlarda düzenlenmektedir. Özel kanunlar da yer alan bir fiilin kabahat olup olmadığı, karşılığında öngörülen yaptırıma göre belirlenir. Bu kapsamda bir haksızlık karşılığında idari yaptırım uygulanması, onun kabahat olduğunu gösterir. Kanun koyucu kişisel verilerin korunması hakkının bazı ihlallerini ağır görerek TCK m. 135-138 arasında suç olarak düzenlemektedir. Bu suçlar, kişisel verilerin kaydedilmesi (m. 135), verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme (m. 136) ve verileri yok etmemedir (m. 138). Buna karşılık ceza hukukunun son çare olması ilkesinden hareketle kişisel verilerin korunmasına ilişkin bazı ihlal biçimlerini kabahat olarak düzenlemeyi yeterli görmüştür. Böylelikle kişisel verilere ilişkin ihlallerin bir kısmı cezayı gerektirirken, diğer bazı ihlaller idari yaptırım gerektirmektedir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 18. maddesinde kişisel verilere ilişkin kabahatler düzenlenmektedir. Bunlar; aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, kurul tarafından verilen kararların yerine getirilmemesi ile veri sorumluları siciline kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesidir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135923029","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Türkiye adalet akademisi dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1