首页 > 最新文献

Türkiye adalet akademisi dergisi最新文献

英文 中文
ÇOCUK DÜŞÜRME SUÇUNDA MAĞDURUN KİM OLDUĞU SORUNU VE CENİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ 谁是堕胎罪的受害者和胎儿的法律性质问题
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515058
F. Korkmaz
Çocuk düşürme suçu öteden beri pek çok yönden tartışılmaktadır. Ancak bu çalışmada söz konusu suç tüm yönleriyle değil, tartışmaların en çok yoğunlaştığı mağdurun belirlenmesine ilişkin sorunlar yönünden ele alınmıştır. Çocuk düşürme suçu Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı İkinci Kısmında düzenlenmiştir. Oysaki bu suçun maddî konusunu oluşturan “cenin” henüz bir “kişi” veya “insan” niteliğini kazanmış bir varlık değildir. Öte yandan, bu suçun faili bizzat gebe kadının kendisidir. İnsanın kişiliği aynı anda bir suçun hem faili hem de mağduru olmak biçiminde ikiye bölünemeyeceğinden, gebe kadını bu suçun mağduru olarak kabul etmek mümkün değildir. Ne var ki kanun koyucu çocuk düşürme suçunu “Topluma Karşı Suçlar” kapsamında değil de “Kişilere Karşı Suçlar” kapsamında düzenlemek suretiyle, bu suçta mağdurun belirli bir kişi olmasını öngörmüştür. Şu hâlde çocuk düşürme suçunun mağduru kimdir sorusu karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada ceninin hukukî niteliğine yönelik çeşitli yaklaşımlar ele alınarak Türk Ceza Kanunu’nda buna ilişkin hangi yaklaşımın benimsendiği ve çocuk düşürme suçunda mağdurun kim olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
长期以来,堕胎罪一直受到多方面的讨论。然而,在本研究报告中,并不是从所有方面来讨论这一罪行,而是从与确定受害者有关的问题来讨论,因为在这些方面的讨论最为激烈。土耳其刑法典》第二部分 "侵害人身罪 "对堕胎罪做出了规定。然而,构成这一罪行实质主体的 "胎儿 "还不是一个 "人",也不是一个具备 "人 "的特征的实体。另一方面,本罪行的行为人是孕妇本人。由于人的人格不能一分为二,不能同时既是犯罪者又是受害者,因此不能将孕妇视为本罪的受害者。然而,立法者将堕胎罪纳入 "危害个人罪 "而非 "危害社会罪 "的范畴,是希望该罪的受害者是一个特定的人。在这种情况下,就出现了谁是堕胎罪受害者的问题。在本研究中,讨论了有关胎儿法律性质的各种方法,并试图确定《土耳其刑法典》中采用的是哪种方法,以及谁是堕胎罪的受害者。
{"title":"ÇOCUK DÜŞÜRME SUÇUNDA MAĞDURUN KİM OLDUĞU SORUNU VE CENİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ","authors":"F. Korkmaz","doi":"10.54049/taad.1515058","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515058","url":null,"abstract":"Çocuk düşürme suçu öteden beri pek çok yönden tartışılmaktadır. Ancak bu çalışmada söz konusu suç tüm yönleriyle değil, tartışmaların en çok yoğunlaştığı mağdurun belirlenmesine ilişkin sorunlar yönünden ele alınmıştır. Çocuk düşürme suçu Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı İkinci Kısmında düzenlenmiştir. Oysaki bu suçun maddî konusunu oluşturan “cenin” henüz bir “kişi” veya “insan” niteliğini kazanmış bir varlık değildir. Öte yandan, bu suçun faili bizzat gebe kadının kendisidir. İnsanın kişiliği aynı anda bir suçun hem faili hem de mağduru olmak biçiminde ikiye bölünemeyeceğinden, gebe kadını bu suçun mağduru olarak kabul etmek mümkün değildir. Ne var ki kanun koyucu çocuk düşürme suçunu “Topluma Karşı Suçlar” kapsamında değil de “Kişilere Karşı Suçlar” kapsamında düzenlemek suretiyle, bu suçta mağdurun belirli bir kişi olmasını öngörmüştür. Şu hâlde çocuk düşürme suçunun mağduru kimdir sorusu karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada ceninin hukukî niteliğine yönelik çeşitli yaklaşımlar ele alınarak Türk Ceza Kanunu’nda buna ilişkin hangi yaklaşımın benimsendiği ve çocuk düşürme suçunda mağdurun kim olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"20 20","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141685790","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
LİMİTED ŞİRKETLERDE PAYIN MİRAS YOLUYLA GEÇİŞİNİN MİRAS HUKUKU VE ŞİRKETLER HUKUKU AÇISINDAN SONUÇLARI 有限责任公司股份继承在继承法和公司法方面的后果
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515080
Aytekin Çelik
Ortağın ölümü miras hukukunun dışında şirketler hukuku açısından da önem taşır. Miras hukuku hükümleri çerçevesinde ölen ortağın payları, mirasa dahil olan diğer unsurlar gibi kendiliğinden mirasçılara geçer. Ancak ölen ortağın payının kendiliğinden mirasçılara geçişinin ortaya çıkartabileceği bazı olumsuz sonuçlardan dolayı şirketler hukukunda ortağın ölümü, her şirket türü açısından özel olarak düzenleme konusu yapılmıştır. Şahıs şirketlerinde ortağın ölümü halinde payın kendiliğinden mirasçılara geçişi kabul edilmemiş, ortağın ölümü şirketi kendiliğinden sona erdiren sebepler içerisinde düzenlenmiştir. Sermaye şirketlerinde ise aksine payın ortağın ölümüyle birlikte kendiliğinden mirasçılara geçişi kural olarak kabul edilmiş ancak miras hukuku hükümlerinden farklı olarak şirkete alım hakkını kullanarak mirasçıları onaylamayı reddetme imkânı tanınmıştır. Ancak sermaye şirketlerinde miras hukuku ve şirketler hukuku hükümleri çerçevesinde karma bir çözüm yolunun tercih edilmesi mirasçıların onaylanıp onaylanmayacaklarının belirli olacağı ana kadar özel düzenlemelerin yapılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Özellikle payların mirasçılara kendiliğinden geçişinin miras ortaklığına ilişkin hükümler çerçevesinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, mirasçıların kullanabilecekleri hakların kapsamı, onaylamanın reddi konusunda hangi organın yetkili olduğu konusunda anonim ve limited şirketler açısından farklı düzenlemelere yer verilmiştir. Dolayısıyla limited şirketlerde payın miras yoluyla geçişi hem miras hukuku hükümlerinden hem de anonim şirketlere ilişkin düzenlemelerden farklı şekilde gerçekleşmektedir. Ayrıca limited şirketler açısından mirasçıların şirketin alım hakkının kullanılmasına ilişkin genel kurul kararında oy kullanıp kullanamayacakları, birden fazla mirasçının bulunduğu durumlarda alım hakkının mirasçılardan bir kısmına ilişkin olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve mirasçıların mirası reddetmeleri halinde bu hususun şirketler hukuku açısından sonuçları üzerinde de durulması gerekmektedir.
除了继承法,股东的死亡在公司法方面也很重要。在继承法规定的框架内,已故股东的股份会像继承中的其他要素一样自动转给继承人。但是,由于将已故股东的股份自动转移给继承人可能会产生一些负面后果,因此公司法中的股东死亡问题要针对不同类型的公司做出具体规定。在独资公司中,如果股东死亡,不接受将股份自动转让给继承人的做法,股东死亡被规定为公司自动终止的原因。相反,在资本公司中,原则上接受股东死亡后股份自动转让给继承人,但与继承法的规定不同,公司有机会通过行使购买权拒绝批准继承人。然而,由于资本公司倾向于在继承法和公司法规定的框架内采取混合解决方案,因此在确定是否批准继承人之前必须做出特殊安排。特别是,股份公司和有限责任公司在以下方面有不同的规定:是否在继承伙伴关系规定的框架内自动将股份转让给继承人、继承人可以使用的权利范围以及哪个机构有权拒绝批准。因此,有限责任公司的股份继承既不同于继承法的规定,也不同于有关股份公司的规定。此外,在有限责任公司中,有必要强调继承人是否可以在有关行使购买权的大会决议中投票,在有多个继承人的情况下,是否可以对部分继承人行使购买权,以及在继承人拒绝继承的情况下,该问题在公司法方面的后果。
{"title":"LİMİTED ŞİRKETLERDE PAYIN MİRAS YOLUYLA GEÇİŞİNİN MİRAS HUKUKU VE ŞİRKETLER HUKUKU AÇISINDAN SONUÇLARI","authors":"Aytekin Çelik","doi":"10.54049/taad.1515080","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515080","url":null,"abstract":"Ortağın ölümü miras hukukunun dışında şirketler hukuku açısından da önem taşır. Miras hukuku hükümleri çerçevesinde ölen ortağın payları, mirasa dahil olan diğer unsurlar gibi kendiliğinden mirasçılara geçer. Ancak ölen ortağın payının kendiliğinden mirasçılara geçişinin ortaya çıkartabileceği bazı olumsuz sonuçlardan dolayı şirketler hukukunda ortağın ölümü, her şirket türü açısından özel olarak düzenleme konusu yapılmıştır. \u0000Şahıs şirketlerinde ortağın ölümü halinde payın kendiliğinden mirasçılara geçişi kabul edilmemiş, ortağın ölümü şirketi kendiliğinden sona erdiren sebepler içerisinde düzenlenmiştir. Sermaye şirketlerinde ise aksine payın ortağın ölümüyle birlikte kendiliğinden mirasçılara geçişi kural olarak kabul edilmiş ancak miras hukuku hükümlerinden farklı olarak şirkete alım hakkını kullanarak mirasçıları onaylamayı reddetme imkânı tanınmıştır. Ancak sermaye şirketlerinde miras hukuku ve şirketler hukuku hükümleri çerçevesinde karma bir çözüm yolunun tercih edilmesi mirasçıların onaylanıp onaylanmayacaklarının belirli olacağı ana kadar özel düzenlemelerin yapılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Özellikle payların mirasçılara kendiliğinden geçişinin miras ortaklığına ilişkin hükümler çerçevesinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, mirasçıların kullanabilecekleri hakların kapsamı, onaylamanın reddi konusunda hangi organın yetkili olduğu konusunda anonim ve limited şirketler açısından farklı düzenlemelere yer verilmiştir. \u0000Dolayısıyla limited şirketlerde payın miras yoluyla geçişi hem miras hukuku hükümlerinden hem de anonim şirketlere ilişkin düzenlemelerden farklı şekilde gerçekleşmektedir. Ayrıca limited şirketler açısından mirasçıların şirketin alım hakkının kullanılmasına ilişkin genel kurul kararında oy kullanıp kullanamayacakları, birden fazla mirasçının bulunduğu durumlarda alım hakkının mirasçılardan bir kısmına ilişkin olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve mirasçıların mirası reddetmeleri halinde bu hususun şirketler hukuku açısından sonuçları üzerinde de durulması gerekmektedir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"21 42","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141685777","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
HAKİME YARDIMCI YAPAY ZEKÂ 人工智能协助法官
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515051
Şermin Birtane
Yapay zekâ (YZ) hayatımızın her yönünü dönüştürmekte, iş ve yaşam alanlarımızı etkilemektedir. YZ bireyler için gerçek zorlukları da beraberinde getirmekte, mahremiyet, özel hayat ve kişisel verilerin korunması, ifade hürriyeti, yaşam hakkı, adil yargılanma hakkı gibi temel insan haklarının doğrudan etkilenmesine yol açmaktadır. Bu durum YZ sistemlerinin uygulandığı alanlarla ilgili olarak insan haklarının korunması bakımından uluslararası ve ulusal düzeyde hukuki düzenlemeler yapılması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. YZ uygulamaları yargı ve adalet hizmetlerinde de yerini almaktadır. Yapay zekâ uygulamalarının, yargısal işlemlerde ve mahkeme yönetiminde kullanılmasıyla eşitlik ve adaletin sağlanmasında yüksek bir seviyeye erişilmesine ve bu suretle insan haklarına saygının teminine olumlu katkılarının olması mümkündür. Bununla birlikte zorluklar, problemler ve olumsuz yönler de bulunmaktadır. Yargıda YZ uygulamalarının kullanılması mahremiyet, kişisel verilerin korunması, şeffaflık, ifade hürriyeti, ayrımcılık yasağı, adil yargılanma güvencelerine riayet gibi birçok temel insan haklarını doğrudan ilgilendiren olumsuz durumlara yol açabilmektedir. Bu çalışmada, yapay zekânın yargıda kullanılması bakımından etik ilkeler ve uluslararası hukuki düzenlemeler çerçevesinde değerlendirmeler ele alınmaktadır. YZ uygulamalarının tasarımı, üretilmesi ve kullanımında “insan hakları odaklı” anlayışın benimsenmesi gerekmektedir. İnsan hakları odaklı yaklaşımın benimsenmesiyle YZ uygulamalarının geçerli olduğu alanlarda insan haklarını korumanın, mahremiyet ve kişisel verilerin gizliliğine saygının sağlanması mümkün olabilir.
人工智能(AI)正在改变我们生活的方方面面,影响着我们的工作和生活空间。人工智能也给个人带来了真正的挑战,并直接影响到隐私、私人生活和个人数据保护、言论自由、生命权、公平审判权等基本人权。这种情况表明,在应用人工智能系统的领域,需要在国际和国家层面制定保护人权的法律法规。人工智能应用也正在司法和司法服务中占据一席之地。随着人工智能应用在司法程序和法院管理中的使用,有可能在确保平等和公正方面达到较高水平,从而为确保尊重人权做出积极贡献。不过,也存在困难、问题和消极方面。在司法机构中使用人工智能应用程序可能会导致直接涉及许多基本人权的负面情况,如隐私、个人数据保护、透明度、言论自由、不歧视、遵守公平审判保障等。本研究讨论了在司法机构使用人工智能的伦理原则和国际法律法规框架内进行的评估。在设计、生产和使用人工智能应用程序时,有必要采用 "以人权为导向 "的方法。通过采用 "以人权为导向 "的方法,有可能在人工智能应用有效的领域保护人权、隐私和尊重个人数据的保密性。
{"title":"HAKİME YARDIMCI YAPAY ZEKÂ","authors":"Şermin Birtane","doi":"10.54049/taad.1515051","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515051","url":null,"abstract":"Yapay zekâ (YZ) hayatımızın her yönünü dönüştürmekte, iş ve yaşam alanlarımızı etkilemektedir. YZ bireyler için gerçek zorlukları da beraberinde getirmekte, mahremiyet, özel hayat ve kişisel verilerin korunması, ifade hürriyeti, yaşam hakkı, adil yargılanma hakkı gibi temel insan haklarının doğrudan etkilenmesine yol açmaktadır. Bu durum YZ sistemlerinin uygulandığı alanlarla ilgili olarak insan haklarının korunması bakımından uluslararası ve ulusal düzeyde hukuki düzenlemeler yapılması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. YZ uygulamaları yargı ve adalet hizmetlerinde de yerini almaktadır. Yapay zekâ uygulamalarının, yargısal işlemlerde ve mahkeme yönetiminde kullanılmasıyla eşitlik ve adaletin sağlanmasında yüksek bir seviyeye erişilmesine ve bu suretle insan haklarına saygının teminine olumlu katkılarının olması mümkündür. Bununla birlikte zorluklar, problemler ve olumsuz yönler de bulunmaktadır. Yargıda YZ uygulamalarının kullanılması mahremiyet, kişisel verilerin korunması, şeffaflık, ifade hürriyeti, ayrımcılık yasağı, adil yargılanma güvencelerine riayet gibi birçok temel insan haklarını doğrudan ilgilendiren olumsuz durumlara yol açabilmektedir. Bu çalışmada, yapay zekânın yargıda kullanılması bakımından etik ilkeler ve uluslararası hukuki düzenlemeler çerçevesinde değerlendirmeler ele alınmaktadır. YZ uygulamalarının tasarımı, üretilmesi ve kullanımında “insan hakları odaklı” anlayışın benimsenmesi gerekmektedir. İnsan hakları odaklı yaklaşımın benimsenmesiyle YZ uygulamalarının geçerli olduğu alanlarda insan haklarını korumanın, mahremiyet ve kişisel verilerin gizliliğine saygının sağlanması mümkün olabilir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"18 23","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141684905","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI’NIN HAMAMATSU KARARI: YARGISAL AKTİVİZM AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME 欧洲法院的 Hamamatsu 判决:从司法能动主义的角度进行评估
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515028
Hamit Yumuk
İlişkili şirketler arasındaki transfer fiyatlandırması düzenlemelerinin eşyanın gümrük kıymeti üzerindeki etkisi ve Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yargısal aktivizmi yazında uzun yıllardır tartışılmaktadır. Ancak Divan’ın, Avrupa Birliğine ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin, geriye dönük olarak ayarlanan şirketler arası transfer fiyatları esas alınarak belirlenip belirlenemeyeceği konusunu ele aldığı Hamamatsu kararından sonra, Divan’ın bu konudaki yargısal duruşunu gümrük kıymetinin belirlenmesi açısından değerlendirmek mümkün olmuştur. Dolayısıyla, bu makalenin amacı Hamamatsu kararını inceleyip analiz etmek ve kararın yargısal aktivizmin mi yoksa yargının kendini sınırlandırmasının mı bir sonucu olduğunu tespit etmektir. Bu amaçla makalenin ilk bölümünde yargısal aktivizm ve kendini sınırlama kavramları ile Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yargısal tutumu incelenmektedir. Bu makalenin ikinci bölümünde gümrük kıymetinin ve transfer fiyatlandırmasının temel ilkeleri saptanmaktadır. Makalenin üçüncü ve son kısmı, ilk iki bölümden elde edilen veriler ışığında Hamamatsu kararını değerlendirmektedir.
多年来,文献中一直在讨论关联公司之间的转让定价安排对货物海关价值的影响以及欧 洲联盟法院的司法能动性。然而,在 Hamamatsu 案的判决中,法院解决了进口到欧盟的货物的海关价值是否可以根据追溯调整后的公司间转让价格来确定的问题,在此判决之后,我们才有可能从海关价值确定的角度来评估法院在此问题上的司法立场。因此,本文旨在研究和分析滨松判决,并确定该判决是司法能动主义还是司法自我限制的结果。为此,本文第一部分分析了司法能动主义和司法克制的概念以及欧盟法院的司法态度。文章第二部分阐述了海关估价和转让定价的基本原则。文章的第三部分也是最后一部分根据前两部分获得的数据分析了 Hamamatsu 案的判决。
{"title":"AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI’NIN HAMAMATSU KARARI: YARGISAL AKTİVİZM AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Hamit Yumuk","doi":"10.54049/taad.1515028","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515028","url":null,"abstract":"İlişkili şirketler arasındaki transfer fiyatlandırması düzenlemelerinin eşyanın gümrük kıymeti üzerindeki etkisi ve Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yargısal aktivizmi yazında uzun yıllardır tartışılmaktadır. Ancak Divan’ın, Avrupa Birliğine ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin, geriye dönük olarak ayarlanan şirketler arası transfer fiyatları esas alınarak belirlenip belirlenemeyeceği konusunu ele aldığı Hamamatsu kararından sonra, Divan’ın bu konudaki yargısal duruşunu gümrük kıymetinin belirlenmesi açısından değerlendirmek mümkün olmuştur. Dolayısıyla, bu makalenin amacı Hamamatsu kararını inceleyip analiz etmek ve kararın yargısal aktivizmin mi yoksa yargının kendini sınırlandırmasının mı bir sonucu olduğunu tespit etmektir. Bu amaçla makalenin ilk bölümünde yargısal aktivizm ve kendini sınırlama kavramları ile Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yargısal tutumu incelenmektedir. Bu makalenin ikinci bölümünde gümrük kıymetinin ve transfer fiyatlandırmasının temel ilkeleri saptanmaktadır. Makalenin üçüncü ve son kısmı, ilk iki bölümden elde edilen veriler ışığında Hamamatsu kararını değerlendirmektedir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"28 34","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141684695","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
SİYASİ PARTİLERİN İL VE İLÇE TEŞKİLAT KADEMELERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN İŞVERENİNİN TESPİTİ VE İŞ HUKUKU BAKIMINDAN SONUÇLARI 确定在省级和地区级政党组织工作的工人的雇主及其在劳动法方面的后果
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515082
Ayşegül Ekin
Siyasi Partiler Kanunu m. 71’de siyasi partilerin mali sorumlulukları bakımından yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler bakımından il ve ilçe teşkilatlarında yapılan işlemlerde sorumluluğun merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan onaylanmadığı takdirde il ve ilçe teşkilat kademelerinin sorumlu olacağı belirtilmiştir. Parti tüzel kişiliği tarafından yetki alınmadan veya sonrasında onaylanmayan her türlü sözleşmeden parti tüzel kişiliğinin sorumlu olmayacağı, sorumluluğun sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olacağı düzenlenmiştir. 2016 yılında söz konusu kanun hükmüne eklenen “hizmet sözleşmeleri de dahil her türlü” ibaresi ile iş hukuku bağlamında yapılacak iş sözleşmesinin işvereninin tespiti ve sorumluluğun belirlenmesi önem arz etmektedir. Siyasi partinin il veya ilçe teşkilatlarında çalışan işçilerin çalıştıkları dönemde şayet parti tüzel kişiliği tarafından yetki alınmadan iş sözleşmeleri yapılmış ve devam etmişse, aynı siyasi parti teşkilatında çalışan işçi bakımından il ve ilçe teşkilat kademelerinin değişmesi nedeniyle işverenlerinde değişiklik söz konusu olacaktır. Çalışmamızda siyasi parti il veya ilçe teşkilatında iş sözleşmesi ile çalışan ancak bu iş sözleşmesinin yapılması için parti tüzel kişiliğinden yetki alınmadığı veya sonradan onay verilmediği durumlarda işçinin işverenlerinin tespiti, işverenlerin sorumlulukları tüm yönleriyle ulusal mevzuat çerçevesinde değerlendirilecektir.
政党法》第 71 条规定,省级和县级组织应负责政党在财务责任方面的支出、 合同和义务,除非政党的中央决策和执行委员会事先书面授权或随后批准。规定政党法人不对未经政党法人授权或事后批准的任何合同负责,责任属于订立合同或承担义务的人。2016 年,相关法律条文中增加了 "包括服务合同在内的各类合同 "的表述,因此,在劳动法范围内确定劳动合同的用人单位并确定责任非常重要。如果在政党省级或县级组织中工作的劳动者的劳动合同是在未经政党法人授权的情况下签订并在其工作期间继续履行的,那么对于在同一政党组织中工作的劳动者而言,由于省级和县级组织层级的变化,其用人单位也会发生变化。在我们的研究中,对在政党的省级或地区级组织中工作并签订了劳动合同的雇员的雇主进行了确定,但在政党法人实体未被授权或随后未被批准执行该劳动合同的情况下,将在国家立法框架内对雇主的责任进行全方位评估。
{"title":"SİYASİ PARTİLERİN İL VE İLÇE TEŞKİLAT KADEMELERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN İŞVERENİNİN TESPİTİ VE İŞ HUKUKU BAKIMINDAN SONUÇLARI","authors":"Ayşegül Ekin","doi":"10.54049/taad.1515082","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515082","url":null,"abstract":"Siyasi Partiler Kanunu m. 71’de siyasi partilerin mali sorumlulukları bakımından yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler bakımından il ve ilçe teşkilatlarında yapılan işlemlerde sorumluluğun merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan onaylanmadığı takdirde il ve ilçe teşkilat kademelerinin sorumlu olacağı belirtilmiştir. Parti tüzel kişiliği tarafından yetki alınmadan veya sonrasında onaylanmayan her türlü sözleşmeden parti tüzel kişiliğinin sorumlu olmayacağı, sorumluluğun sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olacağı düzenlenmiştir. \u00002016 yılında söz konusu kanun hükmüne eklenen “hizmet sözleşmeleri de dahil her türlü” ibaresi ile iş hukuku bağlamında yapılacak iş sözleşmesinin işvereninin tespiti ve sorumluluğun belirlenmesi önem arz etmektedir. Siyasi partinin il veya ilçe teşkilatlarında çalışan işçilerin çalıştıkları dönemde şayet parti tüzel kişiliği tarafından yetki alınmadan iş sözleşmeleri yapılmış ve devam etmişse, aynı siyasi parti teşkilatında çalışan işçi bakımından il ve ilçe teşkilat kademelerinin değişmesi nedeniyle işverenlerinde değişiklik söz konusu olacaktır. Çalışmamızda siyasi parti il veya ilçe teşkilatında iş sözleşmesi ile çalışan ancak bu iş sözleşmesinin yapılması için parti tüzel kişiliğinden yetki alınmadığı veya sonradan onay verilmediği durumlarda işçinin işverenlerinin tespiti, işverenlerin sorumlulukları tüm yönleriyle ulusal mevzuat çerçevesinde değerlendirilecektir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"17 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141687322","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
YENİ DEVLETLERİN ULUSLARARASI ÖRGÜT ÜYELİĞİNE HALEFİYETİ: TEORİK BİR DEĞERLENDİRME 新国家继承国际组织成员资格:理论评估
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515029
Oğuzhan Pehli̇van
Uluslararası hukukun karmaşık ve gelişmekte olan alanlarından biri olan halefiyet hukuku, devletlerin uluslararası ilişkilerdeki sorumluluklarının birbirine geçmesini ve değişmesini konu edinir. 6 Kasım 1996’da yürürlüğe giren 1978 tarihli Antlaşmalarda Halefiyete İlişkin Viyana Sözleşmesi, bu alandaki temel çerçeveyi belirlemektedir. Halefiyet kavramı, bir devletin yerini başka bir devletin alması veya devletin hak ve yükümlülüklerinin bir devletten diğerine geçmesi olarak tanımlanabilir. Ancak, bu tanımın ardında yatan karmaşıklık, uluslararası hukukun farklı ilke ve kurallarının etkileşimi ve çatışmasıyla ortaya çıkmaktadır. Zira literatürde, devletlerin halefiyeti, selef devletin akdettiği ikili ve çok taraflı antlaşmalar, malları, arşivleri ve borçlarına halefiyet çerçevesinde tartışılırken uluslararası örgütlere halefiyet konusu bu çatışma alanlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle ki uluslararası örgütlere halefiyet konusunda, antlaşmalara özellikle çok taraflı antlaşmalara halefiyet kuralları ile örgütlerin kurucu belgeleri/anayasalarında yer alan hükümler arasında nasıl bir tercih yapılacağı tartışmalıdır. Bu makalede, halefiyet kavramının temel prensipleri, uluslararası örgütlere üyelik bağlamında ele alınacak ve bu alandaki temel yaklaşımlar ile devletlerin ve uluslararası örgütlerin uygulamaları ile Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun çalışmaları incelenecektir. Bu makale, halefiyet hukukunun karmaşıklığını anlamak üzere bir modus operandi önermekte ve bu alandaki tartışmalara ışık tutmak için bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır.
继承法是国际法中一个复杂且不断发展的领域,涉及国家在国际关系中责任的继承和变更。1996 年 11 月 6 日生效的 1978 年《关于条约继承的维也纳公约》确定了这一领域的基本框架。继承的概念可以定义为一个国家被另一个国家取代,或者一个国家的权利和义务从一个国家转移到另一个国家。然而,这一定义背后的复杂性源于不同国际法原则和规则之间的相互影响和冲突。虽然国家继承在文献中是在继承被继承国缔结的双边和多边条约、其财产、档案和债务的框架内讨论的,但国际组织的继承问题成为这些冲突领域之一。因此,如何在条约(尤其是多边条约)的继承规则与国际组织的组成文件/组织法的规定之间作出选择是有争议的。本文将在国际组织成员资格的背景下研究继承概念的基本原则,并研究这一领域的基本方法、国家和国际组织的实践以及国际法委员会的工作。本文提出了一种理解继承法复杂性的工作方式,旨在为阐明该领域的辩论提供一个基础。
{"title":"YENİ DEVLETLERİN ULUSLARARASI ÖRGÜT ÜYELİĞİNE HALEFİYETİ: TEORİK BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Oğuzhan Pehli̇van","doi":"10.54049/taad.1515029","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515029","url":null,"abstract":"Uluslararası hukukun karmaşık ve gelişmekte olan alanlarından biri olan halefiyet hukuku, devletlerin uluslararası ilişkilerdeki sorumluluklarının birbirine geçmesini ve değişmesini konu edinir. 6 Kasım 1996’da yürürlüğe giren 1978 tarihli Antlaşmalarda Halefiyete İlişkin Viyana Sözleşmesi, bu alandaki temel çerçeveyi belirlemektedir. Halefiyet kavramı, bir devletin yerini başka bir devletin alması veya devletin hak ve yükümlülüklerinin bir devletten diğerine geçmesi olarak tanımlanabilir. Ancak, bu tanımın ardında yatan karmaşıklık, uluslararası hukukun farklı ilke ve kurallarının etkileşimi ve çatışmasıyla ortaya çıkmaktadır. Zira literatürde, devletlerin halefiyeti, selef devletin akdettiği ikili ve çok taraflı antlaşmalar, malları, arşivleri ve borçlarına halefiyet çerçevesinde tartışılırken uluslararası örgütlere halefiyet konusu bu çatışma alanlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle ki uluslararası örgütlere halefiyet konusunda, antlaşmalara özellikle çok taraflı antlaşmalara halefiyet kuralları ile örgütlerin kurucu belgeleri/anayasalarında yer alan hükümler arasında nasıl bir tercih yapılacağı tartışmalıdır. \u0000Bu makalede, halefiyet kavramının temel prensipleri, uluslararası örgütlere üyelik bağlamında ele alınacak ve bu alandaki temel yaklaşımlar ile devletlerin ve uluslararası örgütlerin uygulamaları ile Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun çalışmaları incelenecektir. Bu makale, halefiyet hukukunun karmaşıklığını anlamak üzere bir modus operandi önermekte ve bu alandaki tartışmalara ışık tutmak için bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"8 15","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141684601","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ECOWAS MÜDAHALELERİNİN BM ŞARTI MADDE 53 KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ 评估西非经共体根据《联合国宪章》第 53 条采取的干预措施
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1514763
Naim Demirel
Birleşmiş Milletler’in (BM) esas amaçlarından olan uluslararası barış ve güvenliğin korunması görevi, BM Şartı’nın 24. maddesi uyarınca öncelikli olarak Güvenlik Konseyi’ne verilmiştir. Ancak, Şart›ın 52. ve 53. maddeleri, bölgesel anlaşma ve örgütlere kendi bölgelerinde barış ve güvenliğin korunması konusunda birtakım yetkiler tanımaktadır. BM’nin barışı koruma operasyonlarının karmaşıklığı ve devletlerin içinde bulunduğu durumların farklılığı, operasyonların yürütülmesini zorlaştırmaktadır. Ruanda, Somali ve Yugoslavya’daki başarısız operasyonlar BM’ye duyulan güvenin sarsılmasına neden olmuş, bu da uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasında BM’nin kapasite eksikliğini ortaya çıkarmış ve bölgesel örgütlerin önemini artırmıştır. ECOWAS (Economic Community of West African States), bölgesinde gerçekleştirdiği hiçbir müdahalede önceden BM Güvenlik Konseyi’nin onayını almamasına rağmen, BM birçok kararı ile ECOWAS’ın faaliyetlerine olumlu tepkiler göstermiştir. Konsey, ECOWAS’ın müdahalede bulunduğu bölgelerde operasyonları daha sonra kendi kurduğu misyon ile güçlendirerek bölgesel örgüt ile BM›nin iş birliğini öngörmüştür. Bu şekilde Konsey, ECOWAS’ın ilgili bölgelerde yürüttüğü operasyonlara sonradan dâhil olup uluslararası barışı ve güvenliği koruma misyonunu gözlemci sıfatıyla sürdürmüştür. ECOWAS’ın gerçekleştirdiği müdahalelerin uluslararası hukuka uygun olup olmadığının cevabı açık değildir. BM’nin, müdahalelere ilişkin aldığı kararlarda yetki meselesine açıklık getirmesi ve gerekirse yorum yoluyla BM Şartı’nın ilgili maddesinin uygulamadaki birlik sebebiyle değiştiğini ifade etmesi gerekmektedir. Bu, BM’nin bölgesel örgütlerle iş birliğinde rolünü netleştirecektir.
维护国际和平与安全是联合国的主要宗旨之一,根据《联合国宪章》第二十四条,这一任务主要由安全理事会承担。然而,《宪章》第五十二条和第五十三条赋予区域协定和组织在各自区域内维护和平与安全的某些权力。联合国维和行动的复杂性和各国所处局势的多样性使其难以开展。在卢旺达、索马里和南斯拉夫不成功的维和行动导致人们对联合国失去信心,这暴露了联合国在维护国际和平与安全方面的能力不足,也增加了地区组织的重要性。尽管西非国家经济共同体(ECOWAS)在本地区的任何干预行动都没有事先征得联合国安理会的批准,但联合国通过多项决议对西非国家经济共同体的活动做出了积极反应。安理会设想该区域组织与联合国开展合作,通过西非经共体后来建立的特派团,加强在西非经共体干预地区的行动。通过这种方式,安理会随后参与了西非经共体在相关地区的行动,并以观察员的身份继续履行其维护国际和平与安全的使命。西非经共体的干预行动是否符合国际法,答案并不明确。联合国应在其干预决定中澄清管辖权问题,并在必要时通过解释说明《联合国宪章》的相关条款因实践中的统一而发生了变化。这将澄清联合国在与区域组织合作中的作用。
{"title":"ECOWAS MÜDAHALELERİNİN BM ŞARTI MADDE 53 KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Naim Demirel","doi":"10.54049/taad.1514763","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1514763","url":null,"abstract":"Birleşmiş Milletler’in (BM) esas amaçlarından olan uluslararası barış ve güvenliğin korunması görevi, BM Şartı’nın 24. maddesi uyarınca öncelikli olarak Güvenlik Konseyi’ne verilmiştir. Ancak, Şart›ın 52. ve 53. maddeleri, bölgesel anlaşma ve örgütlere kendi bölgelerinde barış ve güvenliğin korunması konusunda birtakım yetkiler tanımaktadır. BM’nin barışı koruma operasyonlarının karmaşıklığı ve devletlerin içinde bulunduğu durumların farklılığı, operasyonların yürütülmesini zorlaştırmaktadır. Ruanda, Somali ve Yugoslavya’daki başarısız operasyonlar BM’ye duyulan güvenin sarsılmasına neden olmuş, bu da uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasında BM’nin kapasite eksikliğini ortaya çıkarmış ve bölgesel örgütlerin önemini artırmıştır. \u0000ECOWAS (Economic Community of West African States), bölgesinde gerçekleştirdiği hiçbir müdahalede önceden BM Güvenlik Konseyi’nin onayını almamasına rağmen, BM birçok kararı ile ECOWAS’ın faaliyetlerine olumlu tepkiler göstermiştir. Konsey, ECOWAS’ın müdahalede bulunduğu bölgelerde operasyonları daha sonra kendi kurduğu misyon ile güçlendirerek bölgesel örgüt ile BM›nin iş birliğini öngörmüştür. Bu şekilde Konsey, ECOWAS’ın ilgili bölgelerde yürüttüğü operasyonlara sonradan dâhil olup uluslararası barışı ve güvenliği koruma misyonunu gözlemci sıfatıyla sürdürmüştür. \u0000ECOWAS’ın gerçekleştirdiği müdahalelerin uluslararası hukuka uygun olup olmadığının cevabı açık değildir. BM’nin, müdahalelere ilişkin aldığı kararlarda yetki meselesine açıklık getirmesi ve gerekirse yorum yoluyla BM Şartı’nın ilgili maddesinin uygulamadaki birlik sebebiyle değiştiğini ifade etmesi gerekmektedir. Bu, BM’nin bölgesel örgütlerle iş birliğinde rolünü netleştirecektir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"31 43","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141685414","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
DİPLOMATİK KORUMA VE KONSOLOSLUK YARDIMINDA ÇOKLU VATANDAŞLIK 外交保护和领事协助中的多重国籍问题
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515066
Gizem Perçin, Bilge Erson Asar
Devlet ile birey arasında hukuki bir bağ olarak tanımlanan vatandaşlığa bağlı hak ve yükümlülükler, öncelikle vatandaşlık devletinin egemenlik yetkisini kullandığı ülke üzerinde doğmaktadır. Ancak günümüzde yoğun bir artış gösteren nüfus hareketliliği, birçok bireyin vatandaşlık bağı ile bağlı olmadığı devletlerin ülkelerinde bulunmaları sonucunu doğurmuştur. Bulundukları devlet bakımından yabancı statüsünde kabul edilen bu bireyler, o devletin hukuk düzeni içerisinde haklarını savunmak, haklarının ihlal edilmesi halinde ise zararlarının giderilmesini talep etmek zorunda kalabilmektedir. Yabancıların, hukuk sistemine de yabancı oldukları bu devletlerde, haklarını savunmak bakımından ihtiyaç duydukları konsolosluk yardımı ve ihlal edilen haklarının giderimi için aradıkları diplomatik koruma, kural olarak, vatandaşlık bağı ile bağlı oldukları devlet tarafından kendilerine verilebilmektedir. Ancak yabancının birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olması durumunda, gerek konsolosluk yardımı gerek diplomatik korumanın hangi vatandaşlık devleti tarafından sağlanacağı ya da vatandaşlık devletlerinin her ikisinin de harekete geçip geçemeyeceği çözüme kavuşturulması gereken meselelerdir. Ayrıca çoklu vatandaşlık devletlerinin konsolosluk yardımı ile diplomatik korumayı birbirlerine karşı ileri sürüp süremeyecekleri de bu konuda başka bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, hem bireyin kabul eden devlet ve ihlal devleti bakımından yabancı olduğu durumlarda her bir vatandaşlık devletinin konsolosluk yardımı ve diplomatik korumada bulunabilmesi, hem de bireyin vatandaşlık devletleri arasında bu yardım ve korumanın mümkün olup olmadığı değerlendirilmiş; konuyla ilgili aranan koşul ve kriterler üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda çalışmanın diplomatik koruma bakımından, temel argümanı çoklu vatandaşlık devletlerinin ayrı ayrı hareket ettiği hallerde ihlal devletinin etkin vatandaşlık devleti ile sonraki süreçleri yürütebileceği; ancak vatandaşlık devletlerinin birlikte hareket ettikleri durumlarda böyle bir kriterin uygulanmasının gerekli olmadığıdır. Temel amacı, yabancı olduğu bir hukuk sisteminde karşılaşabileceği zorluklar karşısında bireyi desteklemek olan konsolosluk yardımında ise, çoklu vatandaşlık devletlerinin, kabul eden devlette, birlikte veya ayrı ayrı konsolosluk yardımı sağlama haklarının devletlerin egemen eşitlik ilkesine uygun olduğu; bununla birlikte vatandaşlık devletlerinden birinde özgürlüğü kısıtlanan birey bakımından konsolosluk yardımının sağlanması yükümlülüğünün bulunmadığı kabul edilmedir.
公民身份被定义为国家与个人之间的法律纽带,与公民身份相关的权利和义务主要产生于公民身份所属国家行使主权的国家。然而,随着当今人口流动性的急剧增加,许多人来到了他们没有公民身份纽带的国家。这些人在居住国被视为外国人,他们可能需要在该国的法律秩序中维护自己的权利,如果他们的权利受到侵犯,他们可能需要要求赔偿损失。在这些国家中,外国人也是法律制度的外来者,他们为维护自己的权利所需的领事协助和为纠正其被侵犯的权利所寻求的外交保护,通常可由其公民身份对其具有约束力的国家给予。但是,如果外国人拥有一个以上国家的国籍,那么由哪个国籍国提供领事援助和外交保护,或者两个国籍国都可以采取行动,这些问题都有待解决。此外,多个国籍国是否可以相互要求领事协助和外交保护也是这方面的另一个问题。在本研究中,从领事协助和外交保护的接受国和侵犯国的角度,评估了在个人为外国人的情况下,各国籍国提供领事协助和外交保护的能力,以及在个人国籍国之间提供这种协助和保护的可能性,并强调了这方面所需的条件和标准。在此背景下,就外交保护而言,本研究的主要论点是,在多个国籍国单独行动的情况下,侵犯国可以与积极的国籍国开展后续程序;然而,在国籍国共同行动的情况下,则不需要这样的标准。领事协助的主要目的是帮助个人解决在其作为外国人的法律制度中可能遇到的困难,在领事协助方面,研究认为,多个国籍国有权在接受国共同或单独提供领事协助,这符合国家主权平等的原则;但是,没有义务为在其中一个国籍国自由受到限制的个人提供领事协助。
{"title":"DİPLOMATİK KORUMA VE KONSOLOSLUK YARDIMINDA ÇOKLU VATANDAŞLIK","authors":"Gizem Perçin, Bilge Erson Asar","doi":"10.54049/taad.1515066","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515066","url":null,"abstract":"Devlet ile birey arasında hukuki bir bağ olarak tanımlanan vatandaşlığa bağlı hak ve yükümlülükler, öncelikle vatandaşlık devletinin egemenlik yetkisini kullandığı ülke üzerinde doğmaktadır. Ancak günümüzde yoğun bir artış gösteren nüfus hareketliliği, birçok bireyin vatandaşlık bağı ile bağlı olmadığı devletlerin ülkelerinde bulunmaları sonucunu doğurmuştur. Bulundukları devlet bakımından yabancı statüsünde kabul edilen bu bireyler, o devletin hukuk düzeni içerisinde haklarını savunmak, haklarının ihlal edilmesi halinde ise zararlarının giderilmesini talep etmek zorunda kalabilmektedir. Yabancıların, hukuk sistemine de yabancı oldukları bu devletlerde, haklarını savunmak bakımından ihtiyaç duydukları konsolosluk yardımı ve ihlal edilen haklarının giderimi için aradıkları diplomatik koruma, kural olarak, vatandaşlık bağı ile bağlı oldukları devlet tarafından kendilerine verilebilmektedir. Ancak yabancının birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olması durumunda, gerek konsolosluk yardımı gerek diplomatik korumanın hangi vatandaşlık devleti tarafından sağlanacağı ya da vatandaşlık devletlerinin her ikisinin de harekete geçip geçemeyeceği çözüme kavuşturulması gereken meselelerdir. Ayrıca çoklu vatandaşlık devletlerinin konsolosluk yardımı ile diplomatik korumayı birbirlerine karşı ileri sürüp süremeyecekleri de bu konuda başka bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, hem bireyin kabul eden devlet ve ihlal devleti bakımından yabancı olduğu durumlarda her bir vatandaşlık devletinin konsolosluk yardımı ve diplomatik korumada bulunabilmesi, hem de bireyin vatandaşlık devletleri arasında bu yardım ve korumanın mümkün olup olmadığı değerlendirilmiş; konuyla ilgili aranan koşul ve kriterler üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda çalışmanın diplomatik koruma bakımından, temel argümanı çoklu vatandaşlık devletlerinin ayrı ayrı hareket ettiği hallerde ihlal devletinin etkin vatandaşlık devleti ile sonraki süreçleri yürütebileceği; ancak vatandaşlık devletlerinin birlikte hareket ettikleri durumlarda böyle bir kriterin uygulanmasının gerekli olmadığıdır. Temel amacı, yabancı olduğu bir hukuk sisteminde karşılaşabileceği zorluklar karşısında bireyi desteklemek olan konsolosluk yardımında ise, çoklu vatandaşlık devletlerinin, kabul eden devlette, birlikte veya ayrı ayrı konsolosluk yardımı sağlama haklarının devletlerin egemen eşitlik ilkesine uygun olduğu; bununla birlikte vatandaşlık devletlerinden birinde özgürlüğü kısıtlanan birey bakımından konsolosluk yardımının sağlanması yükümlülüğünün bulunmadığı kabul edilmedir.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"63 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141687145","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKI KAPSAMINDA BİLGİLENDİRİLME HAKKI (AİHS M. 5/2) 自由和安全权范围内的知情权(《保护人权与基本自由公约》第 5/2 条)
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1514772
Erdal Yerdelen, Dilek Özge Erdem
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkını Sözleşme’nin belki de en yoğun ve kapsamlı haklarından biri olarak nitelendirebilmek mümkündür. Hükümle, bireyin özgürlüğünden her türlü devlet müdahalesiyle keyfi olarak yoksun bırakılmasına karşı korunması amaçlanmakta, özgürlüğe yapılacak müdahalenin hukuki gerekçesini oluşturan nedenler sınırlı (numerus clausus) olarak sayılmakta ve bu nitelikteki işlemlerin hukukiliğine ilişkin denetim ve hâkim güvencesi düzenlenmektedir. Kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasına neden olan müdahalelere karşı hukuki denetim güvencesinden yararlanabilmesinin ilk aşamasını ise, kendisine karşı uygulanan hukuki işlemin gerekçe ve esasları hakkında bilgilendirilmesi oluşturmaktadır. Nitekim, bireyin neden tutulduğunu ve kendisine karşı hangi işlemlerin yapıldığını bilmediği bir hal, distopik romanlarda resmedilen, temel insan haklarının özüyle bağdaşmayan bir uygulama niteliğindedir. İşte bu çalışmada kısaca AİHS m. 5 hükmü kapsamında özgürlük ve güvenlik hakkından ne anlaşılması gerektiğine ve bu hakka müdahale niteliğindeki işlemlerin, bir diğer deyişle kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasının şartlarına değinilecek ve m. 5/2 hükmünde düzenlenen kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasına neden olan sebepler hakkında bilgilendirilme hakkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları esas alınarak, doktrinde belirtilen görüş ve değerlendirilmeler ışığında incelenmeye çalışılacaktır.
欧洲人权公约》第 5 条规定的自由和安全权可以说是《公约》中最重要、最全面的权利之一。该条款旨在保护个人免受任何形式的国家干预对其自由的任意剥夺,列举了构成有限干涉自由的法律依据的理由,并规定了对此类行为合法性的控制和法官保证。个人享有对导致剥夺自由的干预进行司法审查的保障的第一阶段,是了解对其采取法律行动的理由和原则。事实上,个人不知道自己为何被关押以及对其采取了哪些行动的情况,是乌托邦小说中描述的一种做法,不符合基本人权的本质。在本研究中,将简要提及应如何理解《欧洲人权公约》第 5 条范围内的自由权和安全权,以及干涉这一权利的程序的条件,换言之,将根据欧洲人权法院的判例法,按照学说中所述的意见和评价,分析第 5/2 条规定的剥夺自由的条件和被告知剥夺自由原因的权利。
{"title":"ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKI KAPSAMINDA BİLGİLENDİRİLME HAKKI (AİHS M. 5/2)","authors":"Erdal Yerdelen, Dilek Özge Erdem","doi":"10.54049/taad.1514772","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1514772","url":null,"abstract":"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkını Sözleşme’nin belki de en yoğun ve kapsamlı haklarından biri olarak nitelendirebilmek mümkündür. Hükümle, bireyin özgürlüğünden her türlü devlet müdahalesiyle keyfi olarak yoksun bırakılmasına karşı korunması amaçlanmakta, özgürlüğe yapılacak müdahalenin hukuki gerekçesini oluşturan nedenler sınırlı (numerus clausus) olarak sayılmakta ve bu nitelikteki işlemlerin hukukiliğine ilişkin denetim ve hâkim güvencesi düzenlenmektedir. Kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasına neden olan müdahalelere karşı hukuki denetim güvencesinden yararlanabilmesinin ilk aşamasını ise, kendisine karşı uygulanan hukuki işlemin gerekçe ve esasları hakkında bilgilendirilmesi oluşturmaktadır. Nitekim, bireyin neden tutulduğunu ve kendisine karşı hangi işlemlerin yapıldığını bilmediği bir hal, distopik romanlarda resmedilen, temel insan haklarının özüyle bağdaşmayan bir uygulama niteliğindedir. İşte bu çalışmada kısaca AİHS m. 5 hükmü kapsamında özgürlük ve güvenlik hakkından ne anlaşılması gerektiğine ve bu hakka müdahale niteliğindeki işlemlerin, bir diğer deyişle kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasının şartlarına değinilecek ve m. 5/2 hükmünde düzenlenen kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasına neden olan sebepler hakkında bilgilendirilme hakkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları esas alınarak, doktrinde belirtilen görüş ve değerlendirilmeler ışığında incelenmeye çalışılacaktır.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"38 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141687207","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İPTAL KARARI DOĞRULTUSUNDA FİİLİ AYRILIK NEDENİYLE BOŞANMADA YASAL DÜZENLEME İHTİYACI 有必要根据宪法法院的取消判决,对因实际分居导致的离婚进行法律规范
Pub Date : 2024-07-02 DOI: 10.54049/taad.1515074
Gamze Turan Başara
İlk defa 1988 yılında Türk Medeni Kanunu’nda düzenleme alanı bulan fiili ayrılık nedeniyle boşanma, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı esasına dayanmaktadır. Kanunda öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin talebi halinde boşanmaya karar verilir. Fiili ayrılık nedeniyle boşanmanın düzenlendiği Türk Medeni Kanunu’nun 166/IV. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından 22.2.2024 tarihinde iptal edilmesiyle birlikte anılan hükümde yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararında, hükümde öngörülen süre koşulunu, eşlerin makul bir sürede boşanma kararı elde etmelerine olanak tanıyacak şekilde düzenlemek üzere Yasama organına, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz aylık bir süre vermiştir. Bu çalışmada öncelikle Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal kararı değerlendirilmiştir. Devamında fiili ayrılığa dayanan boşanmaya ilişkin karşılaştırmalı hukuktaki yasal düzenlemeler incelendikten sonra konuya ilişkin Türk hukukunda öğreti ve uygulamada ortaya çıkan meseleler üzerinde durulmuştur. Son olarak Anayasa Mahkemesi’nin kararında belirtilen iptal gerekçeleri de dikkate alınarak fiili ayrılığa dayanan boşanma hakkında yasal düzenleme önerisinde bulunulmuştur.
事实分居导致的离婚于 1988 年首次在《土耳其民法典》中做出规定,其依据的原则是婚姻结合的基础已经动摇。如果符合法律规定的条件,则认为婚姻关系的基础已经动摇,经配偶一方请求可准予离婚。2024 年 2 月 22 日,宪法法院取消了《土耳其民法典》第 166/IV 条关于因实际分居而离婚的规定。宪法法院在其废止裁决中给予立法机构自裁决在《政府公报》上公布起 9 个月的期限,以规范该条款规定的时间条件,使配偶能够在合理的时间内获得离婚裁决。在本研究中,首先对宪法法院的取消判决进行了评估。随后,在分析了比较法中有关基于事实分居的离婚的法律安排后,讨论了土耳其法律中有关该主题的理论和实践中出现的问题。最后,考虑到宪法法院裁决中所述的取消理由,提出了关于基于事实分居的离婚的法律规定。
{"title":"ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İPTAL KARARI DOĞRULTUSUNDA FİİLİ AYRILIK NEDENİYLE BOŞANMADA YASAL DÜZENLEME İHTİYACI","authors":"Gamze Turan Başara","doi":"10.54049/taad.1515074","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1515074","url":null,"abstract":"İlk defa 1988 yılında Türk Medeni Kanunu’nda düzenleme alanı bulan fiili ayrılık nedeniyle boşanma, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı esasına dayanmaktadır. Kanunda öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin talebi halinde boşanmaya karar verilir. Fiili ayrılık nedeniyle boşanmanın düzenlendiği Türk Medeni Kanunu’nun 166/IV. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından 22.2.2024 tarihinde iptal edilmesiyle birlikte anılan hükümde yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararında, hükümde öngörülen süre koşulunu, eşlerin makul bir sürede boşanma kararı elde etmelerine olanak tanıyacak şekilde düzenlemek üzere Yasama organına, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz aylık bir süre vermiştir. Bu çalışmada öncelikle Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal kararı değerlendirilmiştir. Devamında fiili ayrılığa dayanan boşanmaya ilişkin karşılaştırmalı hukuktaki yasal düzenlemeler incelendikten sonra konuya ilişkin Türk hukukunda öğreti ve uygulamada ortaya çıkan meseleler üzerinde durulmuştur. Son olarak Anayasa Mahkemesi’nin kararında belirtilen iptal gerekçeleri de dikkate alınarak fiili ayrılığa dayanan boşanma hakkında yasal düzenleme önerisinde bulunulmuştur.","PeriodicalId":499307,"journal":{"name":"Türkiye adalet akademisi dergisi","volume":"3 9","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141684291","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Türkiye adalet akademisi dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1