首页 > 最新文献

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi最新文献

英文 中文
Comparison of the Karl Storz and Olympus Bipolar Resection Systems in Bladder Tumor Resection Karl Storz与Olympus双极电切系统在膀胱肿瘤切除术中的比较
Pub Date : 2023-08-01 DOI: 10.35440/hutfd.1329390
Süleyman Sağır, İzzettin Toktaş
Amaç: Kasa invaze olmayan mesane kanserli hastalarda mesane tümörlerinin tedavisinde Olimpus ve Karl Storz bipolar transüretral mesane rezeksiyonunun perioperatif sonuçlarını ve komplikasyonlarını karşılaştırmayı amaçladık.Materyal ve metod: Etik Kurulu onayı (Karar No. 2023/5-17) takibinde, 01 Ocak 2019 ile 28 Şubat 2023 tarihleri arasında Olimpus ve Karl Storz bipolar sistemleri ile transüretral mesane tümörü rezeksiyonu yapılan tüm hastalar değerlendirilmeye alındı.Bulgular: Olimpus grubunda hemoglobin (hbg) değişimi 1,11±0,61 iken Karl Storz grubunda 1,35±0,82 olarak görüldü ve anlamlı istatistiksel fark görülmedi (p= 0,180). Tümör boyutu Olimpus grubunda 3,20±1,55 cm olup Karl Storz grubunda 4,20±2,79 cm olarak değerlendirildi. Benzer şekilde obturator reflex, mesane perforasyon varlığı, kan tranfuzyonu, postoperatif pıhtı retansiyonunda da istatistiksel olarak farklılıklar saptanmadı. Sonuç: Kasa invaze olmayan mesane kanserinin transüretral rezeksiyonunda bipolar teknolojinin kullanımı güvenli ve etkili bir yöntemdir. Her iki tekniktede mesane perforasyon oranı, postoperatif pıhtı retansiyonu, postoperatif hemoglobin düşüşü, obturator reflex oranı benzer bulunmuş olup, istatistiksel olarak fark görülmemiştir.
{"title":"Comparison of the Karl Storz and Olympus Bipolar Resection Systems in Bladder Tumor Resection","authors":"Süleyman Sağır, İzzettin Toktaş","doi":"10.35440/hutfd.1329390","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1329390","url":null,"abstract":"Amaç: Kasa invaze olmayan mesane kanserli hastalarda mesane tümörlerinin tedavisinde Olimpus ve Karl Storz bipolar transüretral mesane rezeksiyonunun perioperatif sonuçlarını ve komplikasyonlarını karşılaştırmayı amaçladık.\u0000Materyal ve metod: Etik Kurulu onayı (Karar No. 2023/5-17) takibinde, 01 Ocak 2019 ile 28 Şubat 2023 tarihleri arasında Olimpus ve Karl Storz bipolar sistemleri ile transüretral mesane tümörü rezeksiyonu yapılan tüm hastalar değerlendirilmeye alındı.\u0000Bulgular: Olimpus grubunda hemoglobin (hbg) değişimi 1,11±0,61 iken Karl Storz grubunda 1,35±0,82 olarak görüldü ve anlamlı istatistiksel fark görülmedi (p= 0,180). Tümör boyutu Olimpus grubunda 3,20±1,55 cm olup Karl Storz grubunda 4,20±2,79 cm olarak değerlendirildi. Benzer şekilde obturator reflex, mesane perforasyon varlığı, kan tranfuzyonu, postoperatif pıhtı retansiyonunda da istatistiksel olarak farklılıklar saptanmadı.\u0000 Sonuç: Kasa invaze olmayan mesane kanserinin transüretral rezeksiyonunda bipolar teknolojinin kullanımı güvenli ve etkili bir yöntemdir. Her iki tekniktede mesane perforasyon oranı, postoperatif pıhtı retansiyonu, postoperatif hemoglobin düşüşü, obturator reflex oranı benzer bulunmuş olup, istatistiksel olarak fark görülmemiştir.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125677387","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Okul Öncesi Çocuklarda Çölyak Hastalığı: Retrospektif Bir Analiz
Pub Date : 2023-08-01 DOI: 10.35440/hutfd.1323082
Ufuk Acar, Uğur Deveci̇
Background: The aim of this study is to evaluate the medical parameters of celiac disease cases in the preschool age group in terms of public health and to make recommendations to health professionals, policy makers and the society.Materials and Methods: This study was conducted between February 2017 and December 2018 in Şanlıurfa Education and Research Hospital, Pediatric Gastroenterology Clinic. Clinical and laboratory findings of preschool children diagnosed with celiac disease were retrospectively analyzed. Anamnesis, physical examination findings, laboratory findings, endoscopic biopsies and pathology results of pati-ents were evaluated.Results: The most common presenting complaint was growth retardation (96.3%), followed by chronic diarrhea (32.5%) and constipation (27.5%). Height-for-age and weight-for-age values were found to be lower in patients with chronic diarrhea and duodenitis compared to those without (p<0.05). Patients with strong positive tissue transglutaminase-IgA (tTG IgA) levels had significantly higher Marsh scores (p<0.05).Conclusions: For preschool-age children, initiating the diet via early diagnosis and ensuring adherence to diet are the main objectives. Children adhering to the diet have a higher success in elementary school and a shorter adaptation period.
背景:本研究旨在评价学龄前儿童乳糜泻病例在公共卫生方面的医学参数,为卫生专业人员、政策制定者和社会提供建议。材料与方法:本研究于2017年2月至2018年12月在Şanlıurfa教育与研究医院儿科胃肠病学诊所进行。回顾性分析诊断为乳糜泻的学龄前儿童的临床和实验室表现。评估患者的记忆、体格检查、实验室检查、内窥镜活检和病理结果。结果:最常见的主诉是生长迟缓(96.3%),其次是慢性腹泻(32.5%)和便秘(27.5%)。慢性腹泻和十二指肠炎患者的年龄身高和年龄体重值低于无慢性腹泻和十二指肠炎患者(p<0.05)。组织转谷氨酰胺酶IgA (tTG IgA)阳性患者的Marsh评分显著高于对照组(p<0.05)。结论:对于学龄前儿童,通过早期诊断启动饮食并确保坚持饮食是主要目标。坚持这种饮食的孩子在小学阶段的成功率更高,适应时间也更短。
{"title":"Okul Öncesi Çocuklarda Çölyak Hastalığı: Retrospektif Bir Analiz","authors":"Ufuk Acar, Uğur Deveci̇","doi":"10.35440/hutfd.1323082","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1323082","url":null,"abstract":"Background: The aim of this study is to evaluate the medical parameters of celiac disease cases in the preschool age group in terms of public health and to make recommendations to health professionals, policy makers and the society.\u0000Materials and Methods: This study was conducted between February 2017 and December 2018 in Şanlıurfa Education and Research Hospital, Pediatric Gastroenterology Clinic. Clinical and laboratory findings of preschool children diagnosed with celiac disease were retrospectively analyzed. Anamnesis, physical examination findings, laboratory findings, endoscopic biopsies and pathology results of pati-ents were evaluated.\u0000Results: The most common presenting complaint was growth retardation (96.3%), followed by chronic diarrhea (32.5%) and constipation (27.5%). Height-for-age and weight-for-age values were found to be lower in patients with chronic diarrhea and duodenitis compared to those without (p<0.05). Patients with strong positive tissue transglutaminase-IgA (tTG IgA) levels had significantly higher Marsh scores (p<0.05).\u0000Conclusions: For preschool-age children, initiating the diet via early diagnosis and ensuring adherence to diet are the main objectives. Children adhering to the diet have a higher success in elementary school and a shorter adaptation period.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117262639","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kardiyopulmoner Bypass’ta Sıvı Dengesinin Oksidan ve Antioksidan Denge Üzerine Etkisi
Pub Date : 2023-08-01 DOI: 10.35440/hutfd.1297729
Ezhar KORKMAZ ERSÖZ, M. Aydin, Aydemir Koçarslan, Lütfiye KAFAF YAZAR, Yasemin Hacanli, M. Yazar
Amaç: Kardiyopulmoner Bypass (KPB) sırasında prime solüsyonu olarak kullanılan farklı sıvıların oksidatif stresi nasıl etkilediğini ortaya koyarak açık kalp cerrahisine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.Yöntem: Bu çalışmaya çeşitli nedenlerle açık kalp ameliyatı geçiren 21 erkek ve 9 kadın olmak üzere toplam 30 hasta dahil edildi. Hastalar kullanılan prime solüsyonlarına göre 1. Grup: Laktatlı Ringer, 2 Grup: Isolyte S olarak iki gruba ayrıldı. Bu hastalardan anestezi indüksiyonu sonrası, KPB sırasında cross-klemp takıldıktan sonra, ameliyat sonrası 1. gün ve 5. gün olmak üzere toplam 4 kan alındı. Alınan numunelerden total antioksidan stres (TAS), total oksidatif stres (TOS) ve oksidatif stres indeksi (OSİ) çalışıldı. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi.Materyal ve Metod: Bu çalışmada toplanan numuneler prime solüsyonu verilmeden önce (KPB önce) ve KPB’ dan sonrası karşılaştırıldı. Postoperatif 5. gün Ringer Laktat (RL) kullanan grupta TOS değeri preoperatif döneme göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (p=0,015). Yine OSİ değerleri karşılaştırıldığında Ringer Laktat (RL) grubunun OSİ değerinin istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük olduğu görüldü (p=0,032).Sonuç: Çalışmamızın sonucunda Kardiyopulmoner Bypass (KPB) sırasında sıklıkla kullanılan iki tip prime solüsyonun (Ringer Laktat ve İsolayt S) TOS ve OSI değerlerinin Ringer Laktat (RL) grubunda daha düşük, Isolayt S grubundan daha üstün olduğu görüldü.Aim: We aim to contribute to open heart surgery by revealing how different fluids used as prime solution during Cardiopulmonary Bypass (CPB) affect oxidative stress.Material and Methods: A total of 30 patients, 21 men and 9 women, who underwent open heart surgery for various reasons were included in this study. Patients according to the prime solutions used 1. Group: Lactic Ringer was divided into two groups as 2 Groups: Isolyte S. A total of 4 blood samples were taken from these patients after anesthesia induction, after cross-clamping during CPB, on the 1st day and the 5th day after the operation. Total antioxidant stress (TAS), total oxidative stress (TOS) and oxidative stress index (OSSI) were studied from the samples taken. The results were evaluated statistically.Results: Samples collected in this study were compared before prime solution (before CPB) and after CPB. In the group using Ringer Lactate (RL) on the 5th day postoperatively, the TOS value was statistically significantly lower than the preoperative period (p=0.015). Again, when the OSI values were compared, it was seen that the OSI value of the Ringer Lactate (RL) group was statistically significantly lower (p=0.032).Conclusions: As a result of our study, it was seen that the TOS and OSI values of the two types of prime solutions (Ringer Lactate and Isolayt S) frequently used during Cardiopulmonary Bypass (CPB) were lower in the Ringer Lactate (RL) group and superior in the Isolayt S group.
{"title":"Kardiyopulmoner Bypass’ta Sıvı Dengesinin Oksidan ve Antioksidan Denge Üzerine Etkisi","authors":"Ezhar KORKMAZ ERSÖZ, M. Aydin, Aydemir Koçarslan, Lütfiye KAFAF YAZAR, Yasemin Hacanli, M. Yazar","doi":"10.35440/hutfd.1297729","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1297729","url":null,"abstract":"Amaç: Kardiyopulmoner Bypass (KPB) sırasında prime solüsyonu olarak kullanılan farklı sıvıların oksidatif stresi nasıl etkilediğini ortaya koyarak açık kalp cerrahisine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.\u0000Yöntem: Bu çalışmaya çeşitli nedenlerle açık kalp ameliyatı geçiren 21 erkek ve 9 kadın olmak üzere toplam 30 hasta dahil edildi. Hastalar kullanılan prime solüsyonlarına göre 1. Grup: Laktatlı Ringer, 2 Grup: Isolyte S olarak iki gruba ayrıldı. Bu hastalardan anestezi indüksiyonu sonrası, KPB sırasında cross-klemp takıldıktan sonra, ameliyat sonrası 1. gün ve 5. gün olmak üzere toplam 4 kan alındı. Alınan numunelerden total antioksidan stres (TAS), total oksidatif stres (TOS) ve oksidatif stres indeksi (OSİ) çalışıldı. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi.\u0000Materyal ve Metod: Bu çalışmada toplanan numuneler prime solüsyonu verilmeden önce (KPB önce) ve KPB’ dan sonrası karşılaştırıldı. Postoperatif 5. gün Ringer Laktat (RL) kullanan grupta TOS değeri preoperatif döneme göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (p=0,015). Yine OSİ değerleri karşılaştırıldığında Ringer Laktat (RL) grubunun OSİ değerinin istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük olduğu görüldü (p=0,032).\u0000Sonuç: Çalışmamızın sonucunda Kardiyopulmoner Bypass (KPB) sırasında sıklıkla kullanılan iki tip prime solüsyonun (Ringer Laktat ve İsolayt S) TOS ve OSI değerlerinin Ringer Laktat (RL) grubunda daha düşük, Isolayt S grubundan daha üstün olduğu görüldü.\u0000Aim: We aim to contribute to open heart surgery by revealing how different fluids used as prime solution during Cardiopulmonary Bypass (CPB) affect oxidative stress.\u0000Material and Methods: A total of 30 patients, 21 men and 9 women, who underwent open heart surgery for various reasons were included in this study. Patients according to the prime solutions used 1. Group: Lactic Ringer was divided into two groups as 2 Groups: Isolyte S. A total of 4 blood samples were taken from these patients after anesthesia induction, after cross-clamping during CPB, on the 1st day and the 5th day after the operation. Total antioxidant stress (TAS), total oxidative stress (TOS) and oxidative stress index (OSSI) were studied from the samples taken. The results were evaluated statistically.\u0000Results: Samples collected in this study were compared before prime solution (before CPB) and after CPB. In the group using Ringer Lactate (RL) on the 5th day postoperatively, the TOS value was statistically significantly lower than the preoperative period (p=0.015). Again, when the OSI values were compared, it was seen that the OSI value of the Ringer Lactate (RL) group was statistically significantly lower (p=0.032).\u0000Conclusions: As a result of our study, it was seen that the TOS and OSI values of the two types of prime solutions (Ringer Lactate and Isolayt S) frequently used during Cardiopulmonary Bypass (CPB) were lower in the Ringer Lactate (RL) group and superior in the Isolayt S group.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124971975","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kliniğimizdeki Son 10 Yıllık Laparoskopik Myomektomi ve Abdominal Myomektomi Olgularının Karşılaştırılması
Pub Date : 2023-07-31 DOI: 10.35440/hutfd.1291891
Yusuf Ziya Kizildemi̇r, Neşe Gül Hi̇lali̇
Amaç: Çalışmamızın amacı kliniğimizde yapılan laparoskopik ve abdominal myomektomilerin karşılaştırılması ve elde edilen veriler ışığında laparoskopik myomektomi işleminin uygulanabilirlik ve güvenilirliğinin değerlendirilmesidir.Materyal ve Metod: 2012-2022 yılları arasında kliniğimizde uterin myom nedeni ile cerrahi tedavi uygulanan toplam 361 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi. Hastalar uygulanan cerrahi yönteme göre 2 gruba ayrıldı. Abdominal myomektomi yapılmış olan 314 hasta, laparoskopik myomektomi uygulanan 47 hasta ile karşılaştırıldı.Bulgular: Gruplar arasında demografik veriler açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu(p>0.05). Gruplar, postoperatif beyaz küre, hemoglobin, hematokrit, platelet değerleri, operasyon süresi, hastanede yatış süresi, postoperatif kan transfüzyonu ve perioperatif komplikasyonlar açısından değerlendirildiğinde de istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmedi(p>0.05). Gruplar arasında preoperatif beyaz küre ve C-Reaktif Protein(CRP) değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi ancak laparoskopik myomektomi grubunda postoperatif beyaz küre ve CRP değerleri daha düşük izlendi(p<0.05).Sonuç: Laparoskopik myomektomide iyileşme süresi kısalığı ve estetik avantaj mevcuttur. Ancak, ekipman ve tecrübeli cerrah gereksinimi uygulanabilirliğini sınırlamaktadır. Laparoskopik teknolojilerin gelişmesi ve cerrahların laparoskopi tecrübelerinin artmasıyla daha az kan kaybı, daha az hastanede kalış süresi, daha kısa operasyon süreleri, daha az travma ve daha iyi kozmetik sonuçlar açısından abdominal yönteme göre ciddi avantaj sağlayacaktır ve tercih edilecektir.
研究目的材料与方法: 我们对 2012 年至 2022 年期间在本诊所接受子宫肌瘤手术治疗的 361 例患者的档案进行了回顾性分析。根据手术方法将患者分为两组。结果显示,314例接受腹腔子宫肌瘤剔除术的患者与47例接受腹腔镜子宫肌瘤剔除术的患者进行了比较:结果:两组患者的人口统计学数据差异无统计学意义(P>0.05)。在术后白细胞、血红蛋白、血细胞比容、血小板值、手术时间、住院时间、术后输血和围手术期并发症方面,组间差异无统计学意义(P>0.05)。两组术前白细胞和C反应蛋白(CRP)值差异无统计学意义,但腹腔镜子宫肌瘤切除术组术后白细胞和CRP值更低(P<0.05):结论:腹腔镜子宫肌瘤剔除术具有恢复时间短和美观的优点。结论:腹腔镜子宫肌瘤切除术具有恢复时间短和美观的优点,但对设备和经验丰富的外科医生的要求限制了其适用性。随着腹腔镜技术的发展和外科医生腹腔镜经验的增加,腹腔镜子宫肌瘤剔除术将在失血少、住院时间短、手术时间短、创伤小和美容效果好等方面比腹腔镜方法更具优势,并将成为首选。
{"title":"Kliniğimizdeki Son 10 Yıllık Laparoskopik Myomektomi ve Abdominal Myomektomi Olgularının Karşılaştırılması","authors":"Yusuf Ziya Kizildemi̇r, Neşe Gül Hi̇lali̇","doi":"10.35440/hutfd.1291891","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1291891","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışmamızın amacı kliniğimizde yapılan laparoskopik ve abdominal myomektomilerin karşılaştırılması ve elde edilen veriler ışığında laparoskopik myomektomi işleminin uygulanabilirlik ve güvenilirliğinin değerlendirilmesidir.\u0000Materyal ve Metod: 2012-2022 yılları arasında kliniğimizde uterin myom nedeni ile cerrahi tedavi uygulanan toplam 361 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi. Hastalar uygulanan cerrahi yönteme göre 2 gruba ayrıldı. Abdominal myomektomi yapılmış olan 314 hasta, laparoskopik myomektomi uygulanan 47 hasta ile karşılaştırıldı.\u0000Bulgular: Gruplar arasında demografik veriler açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu(p>0.05). Gruplar, postoperatif beyaz küre, hemoglobin, hematokrit, platelet değerleri, operasyon süresi, hastanede yatış süresi, postoperatif kan transfüzyonu ve perioperatif komplikasyonlar açısından değerlendirildiğinde de istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmedi(p>0.05). Gruplar arasında preoperatif beyaz küre ve C-Reaktif Protein(CRP) değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi ancak laparoskopik myomektomi grubunda postoperatif beyaz küre ve CRP değerleri daha düşük izlendi(p<0.05).\u0000Sonuç: Laparoskopik myomektomide iyileşme süresi kısalığı ve estetik avantaj mevcuttur. Ancak, ekipman ve tecrübeli cerrah gereksinimi uygulanabilirliğini sınırlamaktadır. Laparoskopik teknolojilerin gelişmesi ve cerrahların laparoskopi tecrübelerinin artmasıyla daha az kan kaybı, daha az hastanede kalış süresi, daha kısa operasyon süreleri, daha az travma ve daha iyi kozmetik sonuçlar açısından abdominal yönteme göre ciddi avantaj sağlayacaktır ve tercih edilecektir.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131460432","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İnkarsere Karın Ön Duvarı Fıtıklarında Üçüncü Basamak Hastane Deneyimi
Pub Date : 2023-07-25 DOI: 10.35440/hutfd.1325197
İlhan Taş, Ebral Yi̇ği̇t, Abidin Tüzün
Background: This study aims to evaluate the results of incarcerated anterior abdominal wall hernia cases in which we performed emergency surgery in light of the literature.Materials and Methods: The records of 124 patients who underwent emergency surgery for incarcera-ted anterior abdominal wall hernia between January 2016 and December 2019 were retrospectively reviewed. The patients' files, computer records, epicrisis reports, surgery reports, and outpatient clinic records were evaluated. Patients; Age, gender, hernia type, location, time of admission, previous hernia surgery history, affected organs, type of anesthesia applied, surgical techniques, resection status, length of hospital stay, morbidity, and mortality rates were recorded.Results: The mean age of 124 patients was 59.47 ± 17.75 (17-94) years. Of the patients, 64 (51.6%) were female, and 60 (48.4%) were male. The mean hospital stay was 4.12±3.52 (1-19) days. Thirteen (10.5%) patients had additional disease. General anesthesia was applied to 100 (80.6%) patients, and regional anesthesia was applied to 24 (19.4%) patients. 25 patients were operated on with the diagnosis of recur-rence and 99 with the diagnosis of a primary hernia. The most frequently compressed organs in the hernia sac were the omentum (64.5%) and small intestine (32.2%). Bowel resection was performed in 16 of the patients. Mesh was applied to 90 patients during the operation. The most common hernia types were inguinal, umbilical, and incisional. 31 (13.7%) complications developed in 17 patients. Sepsis, wound infection, ileus, atelectasis, and respiratory failure were the most common. Mortality was developed in 6 (4.8%) of the patients.Conclusions: This study showed that additional disease increases morbidity in hernia cases, and intestinal resection due to strangulation increases morbidity and mortality. Therefore, patients presenting with an incarcerated hernia should be operated on as soon as possible before strangulation develops.
背景:本研究的目的是评估嵌顿前腹壁疝病例的结果,我们根据文献进行了紧急手术。材料与方法:回顾性分析2016年1月至2019年12月接受嵌顿性前腹壁疝急诊手术的124例患者的资料。对患者档案、计算机记录、发病报告、手术报告和门诊记录进行评估。病人;记录患者的年龄、性别、疝类型、位置、入院时间、既往疝手术史、受影响器官、麻醉类型、手术技术、切除情况、住院时间、发病率和死亡率。结果:124例患者平均年龄59.47±17.75(17-94)岁。其中女性64例(51.6%),男性60例(48.4%)。平均住院时间为4.12±3.52 (1-19)d。13例(10.5%)患者有附加疾病。全麻100例(80.6%),区域麻醉24例(19.4%)。25例诊断为复发,99例诊断为原发性疝。疝囊内最常受压迫的器官是大网膜(64.5%)和小肠(32.2%)。16例患者行肠切除术。术中应用补片90例。最常见的疝类型是腹股沟、脐和切口。17例发生并发症31例(13.7%)。脓毒症、伤口感染、肠梗阻、肺不张和呼吸衰竭是最常见的。6例(4.8%)患者出现死亡。结论:本研究表明,额外的疾病增加了疝病例的发病率,肠绞窄切除术增加了发病率和死亡率。因此,出现嵌顿疝的患者应在发生绞窄之前尽快进行手术。
{"title":"İnkarsere Karın Ön Duvarı Fıtıklarında Üçüncü Basamak Hastane Deneyimi","authors":"İlhan Taş, Ebral Yi̇ği̇t, Abidin Tüzün","doi":"10.35440/hutfd.1325197","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1325197","url":null,"abstract":"Background: This study aims to evaluate the results of incarcerated anterior abdominal wall hernia cases in which we performed emergency surgery in light of the literature.\u0000Materials and Methods: The records of 124 patients who underwent emergency surgery for incarcera-ted anterior abdominal wall hernia between January 2016 and December 2019 were retrospectively reviewed. The patients' files, computer records, epicrisis reports, surgery reports, and outpatient clinic records were evaluated. Patients; Age, gender, hernia type, location, time of admission, previous hernia surgery history, affected organs, type of anesthesia applied, surgical techniques, resection status, length of hospital stay, morbidity, and mortality rates were recorded.\u0000Results: The mean age of 124 patients was 59.47 ± 17.75 (17-94) years. Of the patients, 64 (51.6%) were female, and 60 (48.4%) were male. The mean hospital stay was 4.12±3.52 (1-19) days. Thirteen (10.5%) patients had additional disease. General anesthesia was applied to 100 (80.6%) patients, and regional anesthesia was applied to 24 (19.4%) patients. 25 patients were operated on with the diagnosis of recur-rence and 99 with the diagnosis of a primary hernia. The most frequently compressed organs in the hernia sac were the omentum (64.5%) and small intestine (32.2%). Bowel resection was performed in 16 of the patients. Mesh was applied to 90 patients during the operation. The most common hernia types were inguinal, umbilical, and incisional. 31 (13.7%) complications developed in 17 patients. Sepsis, wound infection, ileus, atelectasis, and respiratory failure were the most common. Mortality was developed in 6 (4.8%) of the patients.\u0000Conclusions: This study showed that additional disease increases morbidity in hernia cases, and intestinal resection due to strangulation increases morbidity and mortality. Therefore, patients presenting with an incarcerated hernia should be operated on as soon as possible before strangulation develops.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121196129","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Retrospective Analysis of Sociodemographic Characteristics of Placenta Perkrata Patients 重度胎盘患者社会人口学特征的回顾性分析
Pub Date : 2023-07-24 DOI: 10.35440/hutfd.1256174
Mehmet İncebiyik, S. Sak, M. Sak
ÖzAmaç:Bu retrospektif çalışma, Plasenta Perkreta(PP) hastalarının sosyodemografik özelliklerini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.Yöntemler: Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kadın Hastalıklarıve Doğum Kliniğinde Mart 2021-Mart 2022 tarihleri arasında opere olan ve histopatolojikolarak plasentaperkrata tanısı alan hastaların dosyaları geriye dönük olarak incelendi ve elde edilen sosyodemografik veriler tarafımızca hazırlanan bilgi formlarına kaydedildi.Bilgi formlarından elde edilen sosyo demografik özellikler istatistiksel olarak analiz edildi. Bulgular: Araştırmaya katılan 110 hastanın yaş ortalaması 31.18 ± 5.55, kilo ortalaması 67.18 ±11.96, boy ortalaması 156.54 ±4.48cm, BMI ortalaması 25,8 ±2.7 idi. Hastaların gravidası 4.81±2.37, paritesi 3.27±1.69 ve sezeryan sayısı 3.22±1.68 dı. Hastaların çoğunlukla köyde (%50) ikamet ettikleri,çoğunluğunun yeşil kartlı(%50) olduğu, %90’nın hiç sigara kullanmadığı, hiç kimsenin alkol kullanmadığı, büyük çoğunluğunun okur yazar olmadığı (%40.9) belirlenmiştir. Hastaların mesleki çalışma durumu incelendiğinde büyük çoğunluğunun çalışmadığı (%94.5) gözlenmiştir. Hastaların vatandaşlık durumları incelendiğinde ise %82.7’sinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, % 17.3’nün ise Suriye uyruklu olduğu ortaya çıkmıştır.Sonuç : Sonuç olarak Plasenta perkrata , maternalmorbidite ve mortalitenin önemli nedenleri arasındadır. Bu araştırma, plasenta perkratahastalarını sosyo-demografik olarak değerlendiren ilk araştırmadır. Çalışmasonunda bu hastaların çoğunlukla kırsal kesimde yaşayan ve sezeryan sayılarının oldukça yüksek olduğu gözlenmiştir. Plasenta perkratamaternalmorbidite ve mortaliteninönemli nedenleri arasında olduğundan dolayı, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan anne adaylarının doğum kontrol yöntemleriyle ilgili eğitimler verilmelive sağlık okuryazarlığı artırılmadır. Bu şekilde farkındalık yaratılarak maternalmorbiditeve mortaliteazaltılabilinir.
{"title":"Retrospective Analysis of Sociodemographic Characteristics of Placenta Perkrata Patients","authors":"Mehmet İncebiyik, S. Sak, M. Sak","doi":"10.35440/hutfd.1256174","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1256174","url":null,"abstract":"Öz\u0000Amaç:Bu retrospektif çalışma, Plasenta Perkreta(PP) hastalarının sosyodemografik özelliklerini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.\u0000Yöntemler: Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kadın Hastalıklarıve Doğum Kliniğinde Mart 2021-Mart 2022 tarihleri arasında opere olan ve histopatolojikolarak plasentaperkrata tanısı alan hastaların dosyaları geriye dönük olarak incelendi ve elde edilen sosyodemografik veriler tarafımızca hazırlanan bilgi formlarına kaydedildi.Bilgi formlarından elde edilen sosyo demografik özellikler istatistiksel olarak analiz edildi. \u0000Bulgular: Araştırmaya katılan 110 hastanın yaş ortalaması 31.18 ± 5.55, kilo ortalaması 67.18 ±11.96, boy ortalaması 156.54 ±4.48cm, BMI ortalaması 25,8 ±2.7 idi. Hastaların gravidası 4.81±2.37, paritesi 3.27±1.69 ve sezeryan sayısı 3.22±1.68 dı. Hastaların çoğunlukla köyde (%50) ikamet ettikleri,çoğunluğunun yeşil kartlı(%50) olduğu, %90’nın hiç sigara kullanmadığı, hiç kimsenin alkol kullanmadığı, büyük çoğunluğunun okur yazar olmadığı (%40.9) belirlenmiştir. Hastaların mesleki çalışma durumu incelendiğinde büyük çoğunluğunun çalışmadığı (%94.5) gözlenmiştir. Hastaların vatandaşlık durumları incelendiğinde ise %82.7’sinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, % 17.3’nün ise Suriye uyruklu olduğu ortaya çıkmıştır.\u0000Sonuç : Sonuç olarak Plasenta perkrata , maternalmorbidite ve mortalitenin önemli nedenleri arasındadır. Bu araştırma, plasenta perkratahastalarını sosyo-demografik olarak değerlendiren ilk araştırmadır. Çalışmasonunda bu hastaların çoğunlukla kırsal kesimde yaşayan ve sezeryan sayılarının oldukça yüksek olduğu gözlenmiştir. Plasenta perkratamaternalmorbidite ve mortaliteninönemli nedenleri arasında olduğundan dolayı, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan anne adaylarının doğum kontrol yöntemleriyle ilgili eğitimler verilmelive sağlık okuryazarlığı artırılmadır. Bu şekilde farkındalık yaratılarak maternalmorbiditeve mortaliteazaltılabilinir.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116080889","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A Comprehensive Study of the CA-72.4 Tumor Marker Utilization and Cancer Detection: Analysis Based on Ministry of Health Data CA-72.4肿瘤标志物利用与肿瘤检测的综合研究:基于卫生部数据的分析
Pub Date : 2023-07-23 DOI: 10.35440/hutfd.1323865
Ş. Birinci, M. M. Ülgü
Background: This study aims to explore the relevance and utilization of the CA 72.4 tumor marker in cancer diagnosis, with a particular focus on gastrointestinal tumors and ovarian cancer, based on data from the Minis-try of Health.Materials and Methods: We conducted a retrospective analysis of health records from the Ministry of Health spanning over five years. The data, consisting of various demographics, including gender, age, and clinical service requests, was statistically analyzed. The rates of reference range exceedance for the CA 72.4 tumor marker, diagnosis times, the ratio of cancer diagnosis, and the cost distribution were among the key aspects evaluated.Results: The analysis revealed a significant increase in the request for CA 72.4 tests over the years. It was also observed that cancer detection rates slightly increased over time, with a higher percentage in patients testing positive for CA 72.4, primarily requested before diagnosis. The highest requests for the test were made by the Medical Oncology clinic. Furthermore, it was observed that gender and age groups played significant roles in the prevalence of cancer diagnoses.Conclusions: Our study indicates that the use of CA 72.4 as a tumor marker could be valuable, especially in the detection of certain types of cancer. However, the correlation between a positive CA 72.4 test and a definitive cancer diagnosis requires further investigation, as the sensitivity and specificity of this marker are still subjects of debate. Despite certain limitations, this study offers substantial insights into the utility of CA 72.4 in the current healthcare setting.
背景:本研究旨在探讨CA 72.4肿瘤标志物在癌症诊断中的相关性和利用,重点关注胃肠道肿瘤和卵巢癌,基于卫生部的数据。材料和方法:我们对卫生部五年来的健康记录进行了回顾性分析。统计分析了包括性别、年龄和临床服务请求在内的各种人口统计数据。CA 72.4肿瘤标志物的参考范围超出率、诊断次数、肿瘤诊出率和费用分配是评估的关键方面。结果:分析显示,多年来对ca72.4测试的要求显著增加。还观察到,随着时间的推移,癌症检出率略有增加,CA 72.4阳性的患者比例较高,主要是在诊断前要求的。对该测试要求最高的是内科肿瘤诊所。此外,还观察到性别和年龄组在癌症诊断的患病率中起着重要作用。结论:我们的研究表明,使用CA 72.4作为肿瘤标志物可能是有价值的,特别是在某些类型癌症的检测中。然而,CA 72.4检测阳性与明确癌症诊断之间的相关性需要进一步研究,因为该标志物的敏感性和特异性仍然存在争议。尽管存在一定的局限性,但本研究对CA 72.4在当前医疗保健环境中的效用提供了实质性的见解。
{"title":"A Comprehensive Study of the CA-72.4 Tumor Marker Utilization and Cancer Detection: Analysis Based on Ministry of Health Data","authors":"Ş. Birinci, M. M. Ülgü","doi":"10.35440/hutfd.1323865","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1323865","url":null,"abstract":"Background: This study aims to explore the relevance and utilization of the CA 72.4 tumor marker in cancer diagnosis, with a particular focus on gastrointestinal tumors and ovarian cancer, based on data from the Minis-try of Health.\u0000Materials and Methods: We conducted a retrospective analysis of health records from the Ministry of Health spanning over five years. The data, consisting of various demographics, including gender, age, and clinical service requests, was statistically analyzed. The rates of reference range exceedance for the CA 72.4 tumor marker, diagnosis times, the ratio of cancer diagnosis, and the cost distribution were among the key aspects evaluated.\u0000Results: The analysis revealed a significant increase in the request for CA 72.4 tests over the years. It was also observed that cancer detection rates slightly increased over time, with a higher percentage in patients testing positive for CA 72.4, primarily requested before diagnosis. The highest requests for the test were made by the Medical Oncology clinic. Furthermore, it was observed that gender and age groups played significant roles in the prevalence of cancer diagnoses.\u0000Conclusions: Our study indicates that the use of CA 72.4 as a tumor marker could be valuable, especially in the detection of certain types of cancer. However, the correlation between a positive CA 72.4 test and a definitive cancer diagnosis requires further investigation, as the sensitivity and specificity of this marker are still subjects of debate. Despite certain limitations, this study offers substantial insights into the utility of CA 72.4 in the current healthcare setting.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124403536","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Perceptions of Self Efficiency of Nursing Students, Their Health Literacy Level and Affecting Factors 护生自我效能感、健康素养水平及其影响因素
Pub Date : 2023-07-17 DOI: 10.35440/hutfd.1269468
Özlem Kaçkin, Medine Kiliç, F. Ersin
Amaç: Bu araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin özyeterlilik ve sağlık okuryazarlığı düzeylerini ve etkileyen faktörlerini incelemektir. Materyal ve metod: Çalışma, 01-11 Kasım 2022 tarihleri arasında bir kamu üniversitesine bağlı hemşirelik bölümünde yapılmıştır. Tanımlayıcı tipte olan çalışmanın evreni 627 öğrenci, örneklemini ise 519 (%82,7) öğrenciden oluşmuştur. Veriler, yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan tanıtıcı bilgi formu, Genel Yeterlilik Ölçeği ve Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız gruplarda t testi, Mann Whitney U Testi, Varyans Analizi, Kruskal Wallis Analizi ve Korelasyon Analizi yapılmıştır. Çalışmaya başlamadan önce, etik kuruldan, kurumdan ve katılımcılardan izin alınmıştır.Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 21.10±2.59 olup, %70,5’i kadın, %63’ünün geliri giderinden azdır. Katılımcıların %51,3’ü sağlığını orta düzeyde algıladığını, %7,9’u kronik hastalığı oluğunu, %4,4’ü ruhsal sorunu olduğunu, %13,1’i sigara kullandığını, %19.5’i alkol aldığını, %74.2’si düzenli egzersiz yaptığını belirtmiştir. Öğrencilerin özyeterlilik ölçeği puan ortalaması 52.07±3.18, sağlık okuryazarlığı ölçeği puan ortalaması 102.94±16.95’tir. Çalışmaya katılan kadınların özyeterlilik ölçeği puan ortalaması (t=2.695, p=.007) ve sağlık okuryazarlığı ölçeği puan ortalaması (t=4.719, p=.000) anlamlı bir şekilde yüksek çıkmıştır. Egzersiz yapan öğrencilerin özyeterlilik ölçeği puan ortalaması (t=-2.026, p=.043) ve sağlık okuryazarlığı ölçeği puan ortalaması (t=4.496, p=.000) anlamlı bir şekilde yüksek bulunmuştur. Özyeterlilik ölçeği ile sağlık okuryazarlığı ölçeği arasında negatif yönde çok zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (r=.-114, p=.010). Sonuç: Öğrencilerin özyeterlilik ve sağlık okuryazarlığı düzeylerinin istenen düzeyde olmadığı görülmektedir. Öğrencilerin özyeterlilik ve sağlık okuryazarlığı düzeylerini arttıracak girişimsel hemşirelik çalışmaları önerilmektedir.
{"title":"Perceptions of Self Efficiency of Nursing Students, Their Health Literacy Level and Affecting Factors","authors":"Özlem Kaçkin, Medine Kiliç, F. Ersin","doi":"10.35440/hutfd.1269468","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1269468","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin özyeterlilik ve sağlık okuryazarlığı düzeylerini ve etkileyen faktörlerini incelemektir. \u0000Materyal ve metod: Çalışma, 01-11 Kasım 2022 tarihleri arasında bir kamu üniversitesine bağlı hemşirelik bölümünde yapılmıştır. Tanımlayıcı tipte olan çalışmanın evreni 627 öğrenci, örneklemini ise 519 (%82,7) öğrenciden oluşmuştur. Veriler, yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan tanıtıcı bilgi formu, Genel Yeterlilik Ölçeği ve Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız gruplarda t testi, Mann Whitney U Testi, Varyans Analizi, Kruskal Wallis Analizi ve Korelasyon Analizi yapılmıştır. Çalışmaya başlamadan önce, etik kuruldan, kurumdan ve katılımcılardan izin alınmıştır.\u0000Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 21.10±2.59 olup, %70,5’i kadın, %63’ünün geliri giderinden azdır. Katılımcıların %51,3’ü sağlığını orta düzeyde algıladığını, %7,9’u kronik hastalığı oluğunu, %4,4’ü ruhsal sorunu olduğunu, %13,1’i sigara kullandığını, %19.5’i alkol aldığını, %74.2’si düzenli egzersiz yaptığını belirtmiştir. Öğrencilerin özyeterlilik ölçeği puan ortalaması 52.07±3.18, sağlık okuryazarlığı ölçeği puan ortalaması 102.94±16.95’tir. Çalışmaya katılan kadınların özyeterlilik ölçeği puan ortalaması (t=2.695, p=.007) ve sağlık okuryazarlığı ölçeği puan ortalaması (t=4.719, p=.000) anlamlı bir şekilde yüksek çıkmıştır. Egzersiz yapan öğrencilerin özyeterlilik ölçeği puan ortalaması (t=-2.026, p=.043) ve sağlık okuryazarlığı ölçeği puan ortalaması (t=4.496, p=.000) anlamlı bir şekilde yüksek bulunmuştur. Özyeterlilik ölçeği ile sağlık okuryazarlığı ölçeği arasında negatif yönde çok zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (r=.-114, p=.010). \u0000Sonuç: Öğrencilerin özyeterlilik ve sağlık okuryazarlığı düzeylerinin istenen düzeyde olmadığı görülmektedir. Öğrencilerin özyeterlilik ve sağlık okuryazarlığı düzeylerini arttıracak girişimsel hemşirelik çalışmaları önerilmektedir.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121764283","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Preeklampsi Hastalarındaki Lipit Profili ile Normal Gebe Hastalardaki Lipit Profilinin Karşılaştırılması
Pub Date : 2023-07-14 DOI: 10.35440/hutfd.1256982
Rahime Kada, Hacer Uyani̇koglu
Amaç: Preeklamptik gebelerdeki lipit profili ile normal gebelerdeki lipit profilini karşılaştırmak.Materyal-Metot: Bu çalışma prospektif olarak Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde 2021 Haziran - 2022 Haziran tarihleri arasında hastaneye başvuran 40 ağır preeklamptik, 40 hafif preeklamptik ve 40 sağlıklı gebe hastalardan oluşmuştur. Tüm hastaların yaşı, gebelik ve doğum sayıları, kan basıncı ve nabız değerleri, Vücut Kitle İndeksi(VKİ), kanda total kolesterol, LDL, HDL trigliserit (TG) seviyeleri ve hemogram parametreleri (hemoglobin, hematokrit, WBC, trombosit sayısı ve MPV) değerlendirildi.Bulgular: Gruplara göre sistolik - diastolik kan basınçları ve nabız değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (tüm gruplar için p<0.001). Preeklampsi (PE) gruplarında yer alan gebelerin VKİ kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu ve gruplara göre VKİ arasında anlamlı fark olduğu ortaya çıkmıştır (p<0.001). Preeklampsili gebelerin total kolesterol, TG ve LDL değerlerinin sağlıklı gebelere göre daha yüksek olduğu, HDL değerlerinin ise sağlıklı gebelere göre daha düşük olduğu belirlenmiştir (p<0.001).Sonuç: Bu çalışmada PE hastalarındaki lipit profilinin normal gebelerdeki lipit profiline göre daha yüksek çıktığını ve preeklamptik gebelerin daha obez olduğu görülmüştür. Preeklampsili gebelerin lipit profili açısından riskli bir grup olduğu ve doğum sonrası süreçtede takip edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
{"title":"Preeklampsi Hastalarındaki Lipit Profili ile Normal Gebe Hastalardaki Lipit Profilinin Karşılaştırılması","authors":"Rahime Kada, Hacer Uyani̇koglu","doi":"10.35440/hutfd.1256982","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1256982","url":null,"abstract":"Amaç: Preeklamptik gebelerdeki lipit profili ile normal gebelerdeki lipit profilini karşılaştırmak.\u0000Materyal-Metot: Bu çalışma prospektif olarak Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde 2021 Haziran - 2022 Haziran tarihleri arasında hastaneye başvuran 40 ağır preeklamptik, 40 hafif preeklamptik ve 40 sağlıklı gebe hastalardan oluşmuştur. Tüm hastaların yaşı, gebelik ve doğum sayıları, kan basıncı ve nabız değerleri, Vücut Kitle İndeksi(VKİ), kanda total kolesterol, LDL, HDL trigliserit (TG) seviyeleri ve hemogram parametreleri (hemoglobin, hematokrit, WBC, trombosit sayısı ve MPV) değerlendirildi.\u0000Bulgular: Gruplara göre sistolik - diastolik kan basınçları ve nabız değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (tüm gruplar için p<0.001). Preeklampsi (PE) gruplarında yer alan gebelerin VKİ kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu ve gruplara göre VKİ arasında anlamlı fark olduğu ortaya çıkmıştır (p<0.001). Preeklampsili gebelerin total kolesterol, TG ve LDL değerlerinin sağlıklı gebelere göre daha yüksek olduğu, HDL değerlerinin ise sağlıklı gebelere göre daha düşük olduğu belirlenmiştir (p<0.001).\u0000Sonuç: Bu çalışmada PE hastalarındaki lipit profilinin normal gebelerdeki lipit profiline göre daha yüksek çıktığını ve preeklamptik gebelerin daha obez olduğu görülmüştür. Preeklampsili gebelerin lipit profili açısından riskli bir grup olduğu ve doğum sonrası süreçtede takip edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121028517","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Comparison of the Functional Outcomes of Arthroscopic Debridement and Repair of Bursal-side Partial-thickness Rotator Cuff Tears 关节镜下清创与修复法囊侧部分厚度肩袖撕裂的功能效果比较
Pub Date : 2023-07-13 DOI: 10.35440/hutfd.1317386
F. Can
Background: To compare the clinical and functional scores of arthroscopic debridement and repair (conversion to full thickness) surgeries in patients with bursal-side partial-thickness rotator cuff tears (BPTRCT).Materials and Methods: A single-center retrospective study was conducted to compare the arthroscopic debride-ment and arthroscopic repair for BPTRCT performed between March 2017 and September 2021. Arthroscopic debridement patients were grouped as Group 1 and the repair group as Group 2. A total of 98 patients with an average age of 57.5 years (range 29-83 years), including 41 male and 57 female patients, met the inclusion criteria. VAS (Visual Analogue Scale) and UCLA (University of California Los Angeles) shoulder scores applied in the preopera-tive period and in the 12th month of the postoperative clinical follow-ups were evaluated. In addition to the pre-operative and postoperative comparison of both scores, their improvement of these scores was also compared.Results: The mean age of the repair group and the debridement group was 64.4 ±11.02 and 52.6 ±11.24, respective-ly. No significant difference between the two groups was observed in terms of demographic characteristics (p˃0.05). The mean operation time was 91.46 ±16.44 min in the repair group and 49.82 ±13.46 min in the debridement group. The VAS score dramatically improved, from preoperative 5.10±1.23 to postoperative 3.68±1.33 points in the deb-ridement group and from preoperative 5.17±1.35 to postoperative 3.58±1.16 points in the repair group. The two groups had no statistically significant difference in postoperative VAS scores (p=0.991). Preoperative and postopera-tive VAS score improvement was also compared between the groups, however, there was also no statistically signifi-cant difference in terms of VAS score changes (p=0.132). The UCLA scores also dramatically improved, from pre-operative 17.14±4.19 to postoperative 24.57±5.04 points in the debridement group and from preoperative 17.46±5.05 to postoperative 25.48±5.61 points in the repair group. No statistically significant difference was ob-served between the two groups in terms of postoperative UCLA scores (p=0.361). In the postoperative first-year follow-up, no re-tears were observed either in the debridement or in the repair group.Conclusions: Both arthroscopic debridement and arthroscopic repair surgeries provide clinically comparable suc-cessful results and high satisfaction for patients with bursal-side rotator cuff tears. No statistically significant differ-ence was observed between these two methods. Easier early postoperative rehabilitation seems to be the main advantage of the debridement method.
背景:比较关节镜下法囊侧部分厚度肩袖撕裂(BPTRCT)患者的清创和修复(转换为全层)手术的临床和功能评分。材料和方法:我们进行了一项单中心回顾性研究,比较2017年3月至2021年9月期间进行的BPTRCT关节镜清创和关节镜修复。关节镜下清创组为1组,修复组为2组。共有98例患者符合纳入标准,平均年龄57.5岁(29-83岁),其中男性41例,女性57例。对术前和术后12个月临床随访时应用的VAS(视觉模拟量表)和UCLA(加州大学洛杉矶分校)肩部评分进行评估。除了术前和术后两种评分的比较外,还比较了两种评分的改善情况。结果:修复组和清创组的平均年龄分别为64.4±11.02岁和52.6±11.24岁。两组患者人口学特征差异无统计学意义(p > 0.05)。修复组平均手术时间91.46±16.44 min,清创组平均手术时间49.82±13.46 min。VAS评分由术前5.10±1.23分提高到术后3.68±1.33分,修复组由术前5.17±1.35分提高到术后3.58±1.16分。两组术后VAS评分差异无统计学意义(p=0.991)。比较两组患者术前、术后VAS评分改善情况,但VAS评分变化差异无统计学意义(p=0.132)。UCLA评分也显著提高,清创组从术前17.14±4.19分提高到术后24.57±5.04分,修复组从术前17.46±5.05分提高到术后25.48±5.61分。两组术后UCLA评分差异无统计学意义(p=0.361)。在术后1年随访中,无论是清创组还是修复组均未观察到再次撕裂。结论:关节镜下清创和关节镜下修复手术均可为法囊侧肩袖撕裂患者提供临床相似的成功结果和高满意度。两种方法比较差异无统计学意义。较容易的术后早期康复似乎是清创方法的主要优点。
{"title":"Comparison of the Functional Outcomes of Arthroscopic Debridement and Repair of Bursal-side Partial-thickness Rotator Cuff Tears","authors":"F. Can","doi":"10.35440/hutfd.1317386","DOIUrl":"https://doi.org/10.35440/hutfd.1317386","url":null,"abstract":"Background: To compare the clinical and functional scores of arthroscopic debridement and repair (conversion to full thickness) surgeries in patients with bursal-side partial-thickness rotator cuff tears (BPTRCT).\u0000Materials and Methods: A single-center retrospective study was conducted to compare the arthroscopic debride-ment and arthroscopic repair for BPTRCT performed between March 2017 and September 2021. Arthroscopic debridement patients were grouped as Group 1 and the repair group as Group 2. A total of 98 patients with an average age of 57.5 years (range 29-83 years), including 41 male and 57 female patients, met the inclusion criteria. VAS (Visual Analogue Scale) and UCLA (University of California Los Angeles) shoulder scores applied in the preopera-tive period and in the 12th month of the postoperative clinical follow-ups were evaluated. In addition to the pre-operative and postoperative comparison of both scores, their improvement of these scores was also compared.\u0000Results: The mean age of the repair group and the debridement group was 64.4 ±11.02 and 52.6 ±11.24, respective-ly. No significant difference between the two groups was observed in terms of demographic characteristics (p˃0.05). The mean operation time was 91.46 ±16.44 min in the repair group and 49.82 ±13.46 min in the debridement group. The VAS score dramatically improved, from preoperative 5.10±1.23 to postoperative 3.68±1.33 points in the deb-ridement group and from preoperative 5.17±1.35 to postoperative 3.58±1.16 points in the repair group. The two groups had no statistically significant difference in postoperative VAS scores (p=0.991). Preoperative and postopera-tive VAS score improvement was also compared between the groups, however, there was also no statistically signifi-cant difference in terms of VAS score changes (p=0.132). The UCLA scores also dramatically improved, from pre-operative 17.14±4.19 to postoperative 24.57±5.04 points in the debridement group and from preoperative 17.46±5.05 to postoperative 25.48±5.61 points in the repair group. No statistically significant difference was ob-served between the two groups in terms of postoperative UCLA scores (p=0.361). In the postoperative first-year follow-up, no re-tears were observed either in the debridement or in the repair group.\u0000Conclusions: Both arthroscopic debridement and arthroscopic repair surgeries provide clinically comparable suc-cessful results and high satisfaction for patients with bursal-side rotator cuff tears. No statistically significant differ-ence was observed between these two methods. Easier early postoperative rehabilitation seems to be the main advantage of the debridement method.","PeriodicalId":117847,"journal":{"name":"Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115535628","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1