Amaç: Bu araştırma Tip 2 Diyabetes Mellitus (Tip 2 DM) tanılı hastaların sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve diyabet öz yeterlilik düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Araştırma bir devlet hastanesine başvuran 803 Tip 2 DM tanılı hasta ile tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır. Veriler Sosyodemografik Özellikler ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Veri Toplama Formu ve Diyabet Öz Yeterlik Ölçeği (DÖYÖ) ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler ile Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis H testleri kullanılmıştır. Bulgular: Tip 2 DM hastalarının büyük çoğunluğu kadındır (%60,5), %52,7’sinin Beden Kütle İndeksi (BKİ) 30 kg/m2 ve üzerinde, diyabet eğitimi alma oranı (%19,6) düşüktür. Tip 2 DM hastalarının %61,8’inin aldıkları eğitimlerin üzerinden 2-10 yıl geçmiş ve %33,8’i eğitimler sonuna yaşam tarzında değişiklik yapmamıştır. Tip 2 DM tanılı hastaların DÖYÖ toplam ortalama puanları 68,23±17,02’dir ve diyabet öz yeterlilikleri orta üstü düzeydedir. Hastaların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek, DM tanı süresi, BKİ, DM eğitimi alma, düzenli egzersiz yapma, yeterli ve dengeli beslenme ve öğün sıklığı ile DÖYÖ toplam puanları arasında anlamlı bir fark vardır(p
{"title":"Determination of Healthy Lifestyle Behaviors in Type 2 Diabetes and Diabetes Self-Efficiency","authors":"Sibel Küçük, Dilek Uludasdemi̇r, Perver Karşigi̇l, İkbal Güven","doi":"10.25048/tudod.1299744","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1299744","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırma Tip 2 Diyabetes Mellitus (Tip 2 DM) tanılı hastaların sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve diyabet öz yeterlilik \u0000düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. \u0000Gereç ve Yöntemler: Araştırma bir devlet hastanesine başvuran 803 Tip 2 DM tanılı hasta ile tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır. \u0000Veriler Sosyodemografik Özellikler ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Veri Toplama Formu ve Diyabet Öz Yeterlik Ölçeği (DÖYÖ) \u0000ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler ile Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis H testleri kullanılmıştır. \u0000Bulgular: Tip 2 DM hastalarının büyük çoğunluğu kadındır (%60,5), %52,7’sinin Beden Kütle İndeksi (BKİ) 30 kg/m2 ve üzerinde, \u0000diyabet eğitimi alma oranı (%19,6) düşüktür. Tip 2 DM hastalarının %61,8’inin aldıkları eğitimlerin üzerinden 2-10 yıl geçmiş ve %33,8’i \u0000eğitimler sonuna yaşam tarzında değişiklik yapmamıştır. Tip 2 DM tanılı hastaların DÖYÖ toplam ortalama puanları 68,23±17,02’dir \u0000ve diyabet öz yeterlilikleri orta üstü düzeydedir. Hastaların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek, DM tanı süresi, BKİ, DM eğitimi alma, \u0000düzenli egzersiz yapma, yeterli ve dengeli beslenme ve öğün sıklığı ile DÖYÖ toplam puanları arasında anlamlı bir fark vardır(p","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"69 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129804833","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Selen SEYHAN BAYDAĞ, S. Karakaş Çelik, G. Sel, M. Harma, M. Harma
Amaç: Bu çalışma “Pre-miR-27a varyantı rs895819” gen polimorfizminin Gestasyonel Diyabette (GDM) rolünü araştırma amacı ile yapılmıştır. İlgili literatür tarandığında bu gen ile gestasyonel diyabetin ilişkisini araştıran bir çalışma bulunamamış olup, ilgili gen ile Tip 2 Diyabet (T2DM) arasındaki ilişkiyi araştıran birkaç çalışmaya rastlanmıştır. Bu nedenle, Pre-miR-27a varyantı rs895819 geninin polimorfizmi ile GDM arasındaki ilişkinin araştırıldığı bu çalışma, konu ile ilgili yapılmış ilk çalışma olması yönünden önemlidir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma GDM tanısı alan aralarında kan bağı bulunmayan 106 hastadan oluşan çalışma grubu ve kronik hastalık tanısı olmayan 100 sağlıklı gebe hastadan oluşan kontrol grubu ile dizayn edilmiştir. Bilgilendirme ve onam sürecinden sonra, her bireyin rutin kontrolü için verdiği numuneden 2 ml ayrılarak ilgili tek gen polimorfizminin araştırılması amacıyla kit yöntemi ile DNA izolasyonu yapılmıştır. Elde edilen Genomik DNA 280nm dalga boyunda spektrofotometrede ölçülmüş, böylece DNA kalitesinin çalışmaya uygunluğu saptanmıştır. Pre‑mir‑27a geninin rs895819 varyant polimorfizmleri PCR-RFLP yöntemi kullanılarak uygun primerler ile yapılmıştır. Analiz için SPSS 19.0 for Windows paket programı (Chicago, IL) kullanılmıştır. Shapiro Wilk testi kullanılarak sürekli değişken grubundaki verilerin normal dağılıma uygun olup olmadığı değerlendirilmiş, Mann Whitney U testi kullanılarak ise normal dağılıma uygunluk göstermeyen değişkenlerin gruplar arası karşılaştırmaları değerlendirilmiştir. Yates düzeltmesi ve Pearson ki-kare testleri, nitel değişkenlerin gruplar arası karşılaştırmalarında kullanılmıştır. Araştırmadaki istatistiksel karşılaştırmaların tamamında 0,05’in altında olan p değerleri istatistiksel anlamlı sayılmıştır. Bulgular: 106 hasta grubu ve 100 kontrol grubu üzerinde yapılan istatistiksel analizde TT, TC ve CC genotipleri bakımından iki grup arasında analiz yapıldığında anlamlı fark tespit edilmemiştir (p = 0,94). C alelinin dominant olduğu modele göre; fenotipler arasında analiz yapılmış, aralarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. (p = 0,552) C alelinin resesif olduğu modele göre; fenotipler arasında analiz yapılmış, anlamlı bir fark izlenmemiştir. (p = 0,475) Sonuç: Literatürdeki bazı çalışmalarda Pre-mir-27a varyantı rs895819 polimorfizmi ve T2DM arasında ilişki saptanmış olmasına karşın ilgili genin GDM üstünde etkili olmadığı saptandı. Mir-27a varyant rs895819 polimorfizminin, GDM’nin doğum sonrası devam etmesi ile ilişkisi, postpartum diyabeti olan hastalarda prospektif olarak araştırılabilir.
{"title":"The Role of the “Pre‑mir‑27a Variant rs895819” Gene Polymorphism in Gestational Diabetes","authors":"Selen SEYHAN BAYDAĞ, S. Karakaş Çelik, G. Sel, M. Harma, M. Harma","doi":"10.25048/tudod.1211099","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1211099","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma “Pre-miR-27a varyantı rs895819” gen polimorfizminin Gestasyonel Diyabette (GDM) rolünü araştırma amacı ile \u0000yapılmıştır. İlgili literatür tarandığında bu gen ile gestasyonel diyabetin ilişkisini araştıran bir çalışma bulunamamış olup, ilgili gen ile \u0000Tip 2 Diyabet (T2DM) arasındaki ilişkiyi araştıran birkaç çalışmaya rastlanmıştır. Bu nedenle, Pre-miR-27a varyantı rs895819 geninin \u0000polimorfizmi ile GDM arasındaki ilişkinin araştırıldığı bu çalışma, konu ile ilgili yapılmış ilk çalışma olması yönünden önemlidir. \u0000Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma GDM tanısı alan aralarında kan bağı bulunmayan 106 hastadan oluşan çalışma grubu ve kronik \u0000hastalık tanısı olmayan 100 sağlıklı gebe hastadan oluşan kontrol grubu ile dizayn edilmiştir. Bilgilendirme ve onam sürecinden sonra, \u0000her bireyin rutin kontrolü için verdiği numuneden 2 ml ayrılarak ilgili tek gen polimorfizminin araştırılması amacıyla kit yöntemi ile \u0000DNA izolasyonu yapılmıştır. Elde edilen Genomik DNA 280nm dalga boyunda spektrofotometrede ölçülmüş, böylece DNA kalitesinin \u0000çalışmaya uygunluğu saptanmıştır. Pre‑mir‑27a geninin rs895819 varyant polimorfizmleri PCR-RFLP yöntemi kullanılarak uygun \u0000primerler ile yapılmıştır. Analiz için SPSS 19.0 for Windows paket programı (Chicago, IL) kullanılmıştır. Shapiro Wilk testi kullanılarak \u0000sürekli değişken grubundaki verilerin normal dağılıma uygun olup olmadığı değerlendirilmiş, Mann Whitney U testi kullanılarak ise \u0000normal dağılıma uygunluk göstermeyen değişkenlerin gruplar arası karşılaştırmaları değerlendirilmiştir. Yates düzeltmesi ve Pearson \u0000ki-kare testleri, nitel değişkenlerin gruplar arası karşılaştırmalarında kullanılmıştır. Araştırmadaki istatistiksel karşılaştırmaların \u0000tamamında 0,05’in altında olan p değerleri istatistiksel anlamlı sayılmıştır. \u0000Bulgular: 106 hasta grubu ve 100 kontrol grubu üzerinde yapılan istatistiksel analizde TT, TC ve CC genotipleri bakımından iki grup \u0000arasında analiz yapıldığında anlamlı fark tespit edilmemiştir (p = 0,94). C alelinin dominant olduğu modele göre; fenotipler arasında \u0000analiz yapılmış, aralarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. (p = 0,552) C alelinin resesif olduğu modele göre; fenotipler arasında \u0000analiz yapılmış, anlamlı bir fark izlenmemiştir. (p = 0,475) \u0000Sonuç: Literatürdeki bazı çalışmalarda Pre-mir-27a varyantı rs895819 polimorfizmi ve T2DM arasında ilişki saptanmış olmasına karşın \u0000ilgili genin GDM üstünde etkili olmadığı saptandı. Mir-27a varyant rs895819 polimorfizminin, GDM’nin doğum sonrası devam etmesi \u0000ile ilişkisi, postpartum diyabeti olan hastalarda prospektif olarak araştırılabilir.","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"51 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114606266","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu çalışmada, obez gebelerin prognoz takibine göre perinatal sonuçlarının değerlendirilerek obezitenin doğum evreleri üzerine olan etkilerinin incelenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Ekim 2021 ile Mayıs 2022 arası kadın hastalıkları ve doğum kliniğine başvuran obezite tanılı 90 gebe çalışma grubunu, normal kilolu 90 gebe ise kontrol grubunu oluşturdu. Doğum evreleri her iki grup için Evre-1, Evre-2, Evre-3 ve Evre- 4 olarak ayrıldı. Kayıt altına alınan parametrelerin gruplar arasındaki karşılaştırılmasında Mann Whitney testi uygulandı. Kategorik verilerin kıyaslanmasında Ki-kare testi yapıldı. İstatistiksel testlerde p
{"title":"The Effect of Obesity on Birth Stages and Examination of Perinatal Outcomes","authors":"İ. Öz, Özden Kutlay","doi":"10.25048/tudod.1215507","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1215507","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada, obez gebelerin prognoz takibine göre perinatal sonuçlarının değerlendirilerek obezitenin doğum evreleri üzerine \u0000olan etkilerinin incelenmesi amaçlandı. \u0000Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Ekim 2021 ile Mayıs 2022 arası kadın hastalıkları ve doğum kliniğine başvuran obezite tanılı 90 gebe \u0000çalışma grubunu, normal kilolu 90 gebe ise kontrol grubunu oluşturdu. Doğum evreleri her iki grup için Evre-1, Evre-2, Evre-3 ve Evre- \u00004 olarak ayrıldı. Kayıt altına alınan parametrelerin gruplar arasındaki karşılaştırılmasında Mann Whitney testi uygulandı. Kategorik \u0000verilerin kıyaslanmasında Ki-kare testi yapıldı. İstatistiksel testlerde p","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129058869","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hümeyra Başkent, Nazlı Nur Aslan Çin, Taner Bayraktaroğlu, Figen Barut
Tüm dünya sorunu olan obezitenin tedavisinde güncel olarak terapötik stratejiler geliştirilmektedir. Memelilerde, işlevleri ve morfolojileri bakımından farklılık gösteren farklı iki tip adipoz doku mevcuttur. Bunlar, embriyogenez sırasında ortaya çıkan kahverengi adipoz doku (KAD); ve doğum sonrası gelişen beyaz adipoz dokudur (BAD). KAD’nun hacmi, enerji harcaması ile pozitif ilişkili olduğu ve obez kişilerde zayıf bireylere göre önemli ölçüde düşük olduğu bilinmektedir. KAD indüksiyonunu ve/veya aktivasyonunu hedefleyen stratejiler, obezite tedavisinde potansiyel olarak faydalı olabileceği düşünülmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, KAD aktivasyonu ve BAD kahverengileşmesi ile ilgili mekanizmalar üzerine olan ilgiyi önemli ölçüde artırmaktadır. Bu mekanizmaları amaçlayan kimyasal bileşiklerin yanı sıra çeşitli farmakolojik olmayan bazı müdahale yaklaşımları bulunmaktadır. Bu derlemede, KAD aktivasyonu ve BAD kahverengileşmesi sürecindeki potansiyel terapötik hedefler ve bunları amaçlayan mevcut stratejilere ilişkin kavramlar özetlenmiştir
目前正在开发治疗肥胖症的策略,肥胖症是一个世界性问题。哺乳动物有两种不同类型的脂肪组织,它们的功能和形态各不相同。它们分别是在胚胎发育过程中形成的棕色脂肪组织(BAD)和出生后形成的白色脂肪组织(WAD)。众所周知,棕色脂肪组织的体积与能量消耗呈正相关,肥胖者的棕色脂肪组织体积明显低于瘦人。针对诱导和/或激活腹壁脂肪组织的策略被认为可能有助于治疗肥胖症。最近的研究大大增加了人们对 KAD 激活和 BAD 褐变机制的兴趣。目前有多种非药物干预方法以及针对这些机制的化合物。在本综述中,我们将总结与 KAD 激活和 BAD 褐变过程中的潜在治疗靶点有关的概念,以及目前针对这些靶点的策略
{"title":"Obezite Yönetiminde Adipoz Doku Kahverengileşmesi","authors":"Hümeyra Başkent, Nazlı Nur Aslan Çin, Taner Bayraktaroğlu, Figen Barut","doi":"10.25048/tudod.1250627","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1250627","url":null,"abstract":"Tüm dünya sorunu olan obezitenin tedavisinde güncel olarak terapötik stratejiler geliştirilmektedir. Memelilerde, işlevleri ve morfolojileri \u0000bakımından farklılık gösteren farklı iki tip adipoz doku mevcuttur. Bunlar, embriyogenez sırasında ortaya çıkan kahverengi adipoz \u0000doku (KAD); ve doğum sonrası gelişen beyaz adipoz dokudur (BAD). KAD’nun hacmi, enerji harcaması ile pozitif ilişkili olduğu ve \u0000obez kişilerde zayıf bireylere göre önemli ölçüde düşük olduğu bilinmektedir. KAD indüksiyonunu ve/veya aktivasyonunu hedefleyen \u0000stratejiler, obezite tedavisinde potansiyel olarak faydalı olabileceği düşünülmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, KAD aktivasyonu \u0000ve BAD kahverengileşmesi ile ilgili mekanizmalar üzerine olan ilgiyi önemli ölçüde artırmaktadır. Bu mekanizmaları amaçlayan kimyasal \u0000bileşiklerin yanı sıra çeşitli farmakolojik olmayan bazı müdahale yaklaşımları bulunmaktadır. Bu derlemede, KAD aktivasyonu ve BAD \u0000kahverengileşmesi sürecindeki potansiyel terapötik hedefler ve bunları amaçlayan mevcut stratejilere ilişkin kavramlar özetlenmiştir","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128310562","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Tip 2 diabetes mellituslu (T2DM) bireylerde diyet kalitesi hastalığın gelişmesi, ilerlemesi ve tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışma, T2DM’li bireylerin diyet kalitesi ve beslenme durumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Diyarbakır ilindeki bir kamu hastanesinin Beslenme ve Diyet Polikliniği’ne başvuran 18-75 yaş aralığında, en az 6 ay önce diyabet tanısı alan 105 hasta dahil edilmiştir. Bireylere genel özelliklerini, beslenme alışkanlıklarını, fiziksel aktivite durumlarını, antropometrik ölçümlerini belirlemek amacıyla yüz yüze görüşme tekniği ile anket uygulanmıştır. Beslenme durumlarının tespiti için 24 saatlik besin tüketim kaydı ve besin tüketim sıklığı alınmıştır. Diyet kalitesi için Sağlıklı Yeme İndeksi -2015 (SYİ-2015) kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmadaki 105 bireyin %25,7’si erkek, %74,3’ü kadındır (p>0,05). Toplam diyabet yaşı ortancası 3(1-5) yıldır. Bireylerin %78,1’inde diyabet dışında en az bir hastalık bulunmaktadır. Kadınların % 67,9’u erkeklerin %44,4’ü obezdir. Erkeklerin bel çevresi yüksek risk oranı %25,9 kadınların bel çevresi yüksek risk oranı %82,1’dir (p0,05). Diyet kalitesi ile protein, yağ, lif, karoten, tiamin, A vitamini, potasyum, magnezyum ve demir tüketimleri arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (p
{"title":"Tip 2 Diyabetli Bireylerde Diyet Kalitesi ve Beslenme Durumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi","authors":"Fatma Şeşen, A. Çoban, Salih Teki̇n","doi":"10.25048/tudod.1245465","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1245465","url":null,"abstract":"Amaç: Tip 2 diabetes mellituslu (T2DM) bireylerde diyet kalitesi hastalığın gelişmesi, ilerlemesi ve tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. \u0000Bu çalışma, T2DM’li bireylerin diyet kalitesi ve beslenme durumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. \u0000Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Diyarbakır ilindeki bir kamu hastanesinin Beslenme ve Diyet Polikliniği’ne başvuran 18-75 yaş \u0000aralığında, en az 6 ay önce diyabet tanısı alan 105 hasta dahil edilmiştir. Bireylere genel özelliklerini, beslenme alışkanlıklarını, fiziksel \u0000aktivite durumlarını, antropometrik ölçümlerini belirlemek amacıyla yüz yüze görüşme tekniği ile anket uygulanmıştır. Beslenme \u0000durumlarının tespiti için 24 saatlik besin tüketim kaydı ve besin tüketim sıklığı alınmıştır. Diyet kalitesi için Sağlıklı Yeme İndeksi -2015 \u0000(SYİ-2015) kullanılmıştır. \u0000Bulgular: Çalışmadaki 105 bireyin %25,7’si erkek, %74,3’ü kadındır (p>0,05). Toplam diyabet yaşı ortancası 3(1-5) yıldır. Bireylerin \u0000%78,1’inde diyabet dışında en az bir hastalık bulunmaktadır. Kadınların % 67,9’u erkeklerin %44,4’ü obezdir. Erkeklerin bel çevresi \u0000yüksek risk oranı %25,9 kadınların bel çevresi yüksek risk oranı %82,1’dir (p0,05). Diyet kalitesi ile protein, yağ, lif, karoten, tiamin, A vitamini, potasyum, magnezyum ve demir tüketimleri arasında \u0000anlamlı ilişki bulunmuştur (p","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123377988","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
M. Obut, Neval Çayönü Kahraman, Sadun Sucu, Ayşe Keleş, Ö. Arat, Ozge Yucel Celik, Mevlüt Bucak, Ayberk Çakir, D. Şahın, A. Yücel
Aim: To compare fetal and maternal outcomes between elective and emergency cesarean sections in patients with gestational diabetes mellitus (GDM). Material and Methods: Data from patients with GDM delivered by cesarean section between January 2015 and July 2020 were retrospectively reviewed. Patients were grouped according to whether the cesarean section was elective (n=129) or emergency (n=158). Results: The cesarean section rate was higher in patients with GDM (31.16%) than in patients without GDM. There were more patients with inadequate maternal care in the emergency cesarean section group than in the elective cesarean section group (p=0.003). One neonate in the elective group and six in the emergency C/S group died, but the rates of neonatal mortality were similar (p=0.198). Maternal morbidity (wound infection, fever, blood transfusion, and maternal intensive care) and fetal morbidity (birth asphyxia, respiratory morbidity, and neonatal intensive care) were higher in the emergency C/S group (p
{"title":"Comparison of Feto-Maternal Outcomes Between Emergency and Elective Cesarean Deliveries in Patients with Gestational Diabetes","authors":"M. Obut, Neval Çayönü Kahraman, Sadun Sucu, Ayşe Keleş, Ö. Arat, Ozge Yucel Celik, Mevlüt Bucak, Ayberk Çakir, D. Şahın, A. Yücel","doi":"10.25048/tudod.1233486","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1233486","url":null,"abstract":"Aim: To compare fetal and maternal outcomes between elective and emergency cesarean sections in patients with gestational diabetes \u0000mellitus (GDM). \u0000Material and Methods: Data from patients with GDM delivered by cesarean section between January 2015 and July 2020 were \u0000retrospectively reviewed. Patients were grouped according to whether the cesarean section was elective (n=129) or emergency (n=158). \u0000Results: The cesarean section rate was higher in patients with GDM (31.16%) than in patients without GDM. There were more patients \u0000with inadequate maternal care in the emergency cesarean section group than in the elective cesarean section group (p=0.003). One \u0000neonate in the elective group and six in the emergency C/S group died, but the rates of neonatal mortality were similar (p=0.198). \u0000Maternal morbidity (wound infection, fever, blood transfusion, and maternal intensive care) and fetal morbidity (birth asphyxia, \u0000respiratory morbidity, and neonatal intensive care) were higher in the emergency C/S group (p","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125048846","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aim: This study aimed to determine foot care behaviors, diabetes burden, and self-efficacy levels of older adults with and without diabetic foot ulcer and to examine the determinants affecting their foot care behaviors. Material and Methods: This descriptive comparative study was included 115 older adults with diabetic foot and 115 older adults without diabetic foot. Descriptive statistics, chi-square test, t test, one way anova, mann whitney u, kruskal wallis test and multiple regression analysis were used in the analysis of the data. Results: Being literate (β=0.674), living in a city (β=0.549), not complying with the diabetes diet (β=0.408), having four chronic diseases (β=0.838), using insulin (β =0.761), not measuring blood glucose level (β=0.398), visiting a doctor once a year or more (β=0.573), not being hospitalized due to diabetes complications in the last year (β =0,789), mean scores for the overall Self-Efficacy Scale (β=0.832) and its subdimensions, mean scores for the overall Elderly Burden Diabetes Scale (β=0.838) and its subdimensions (p
{"title":"Diabetes Burden and Self-Efficacy Levels As Determinants of Foot Care Behaviors in Older Adults: Descriptive Comparative Study","authors":"Merve ÇANLI DURAN, Alime Selçuk Tosun","doi":"10.25048/tudod.1199550","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1199550","url":null,"abstract":"Aim: This study aimed to determine foot care behaviors, diabetes burden, and self-efficacy levels of older adults with and without \u0000diabetic foot ulcer and to examine the determinants affecting their foot care behaviors. \u0000Material and Methods: This descriptive comparative study was included 115 older adults with diabetic foot and 115 older adults without \u0000diabetic foot. Descriptive statistics, chi-square test, t test, one way anova, mann whitney u, kruskal wallis test and multiple regression \u0000analysis were used in the analysis of the data. \u0000Results: Being literate (β=0.674), living in a city (β=0.549), not complying with the diabetes diet (β=0.408), having four chronic diseases \u0000(β=0.838), using insulin (β =0.761), not measuring blood glucose level (β=0.398), visiting a doctor once a year or more (β=0.573), not \u0000being hospitalized due to diabetes complications in the last year (β =0,789), mean scores for the overall Self-Efficacy Scale (β=0.832) \u0000and its subdimensions, mean scores for the overall Elderly Burden Diabetes Scale (β=0.838) and its subdimensions (p","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132661985","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aim: This study was conducted to determine the effect of self-efficacy level on quality of life in patients with type-2 diabetes. Material and Methods: This descriptive type study was conducted with 150 patients with type-2 diabetes who received inpatient treatment in a University Health Practice and Research Center between October 2017 and February 2018. The data were collected using information form, Diabetes Management Self-Efficacy Scale, and Short Form-36 (Short Form-36/SF-36) Quality of Life Questionnaire. Percentage, mean, Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests, and Spearman correlation analysis were used to analyze the data. Results: It was determined in the study that self-efficacy scale total score in diabetes was 54.16±14.65; the highest mean score among the subscales of the quality of life questionnaire belonged to mental health (20.17±4.79). It was determined that there was a positive significant correlation between the self-efficacy total score in diabetes of the patients and the physical functioning, physical role difficulty, general health, energy, social function, emotional role difficulty and mental health subscales of SF-36 quality of life questionnaire (p
{"title":"Tip-2 Diyabetli Hastalarda Öz Yeterlilik Düzeyinin Yaşam Kalitesine Etkisi","authors":"Burak Arslan, Afitap Özdeli̇kara","doi":"10.25048/tudod.1255709","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1255709","url":null,"abstract":"Aim: This study was conducted to determine the effect of self-efficacy level on quality of life in patients with type-2 diabetes. \u0000Material and Methods: This descriptive type study was conducted with 150 patients with type-2 diabetes who received inpatient \u0000treatment in a University Health Practice and Research Center between October 2017 and February 2018. The data were collected using \u0000information form, Diabetes Management Self-Efficacy Scale, and Short Form-36 (Short Form-36/SF-36) Quality of Life Questionnaire. \u0000Percentage, mean, Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests, and Spearman correlation analysis were used to analyze the data. \u0000Results: It was determined in the study that self-efficacy scale total score in diabetes was 54.16±14.65; the highest mean score among the \u0000subscales of the quality of life questionnaire belonged to mental health (20.17±4.79). It was determined that there was a positive significant \u0000correlation between the self-efficacy total score in diabetes of the patients and the physical functioning, physical role difficulty, general \u0000health, energy, social function, emotional role difficulty and mental health subscales of SF-36 quality of life questionnaire (p","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126875012","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Araştırma 6-18 yaş grubu tip 1 diyabetli çocuk ve ergenlerin ebeveynlerinin gece hipoglisemisinin önlenmesiyle ilgili bilgi durumunun değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı tasarımdaki araştırma, Ocak-Mayıs 2018 tarihleri arasında İstanbul ilindeki dört hastanenin pediatrik endokrinoloji polikliniklerinde takipli 150 tip 1 diyabetli çocuk ve ergenin ebeveynleri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri Ebeveyn Tanıtıcı Bilgi Formu ve Ebeveyn Hipoglisemi Bilgi Düzeyi Formu’ndan yararlanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 39,23±7,205 olup, çocuklarının diyabet yaşı 5,17±3,75’tir. Katılımcıların %78,7(n=118)’si gece hipoglisemilerine yönelik eğitim almıştır. Gece hipoglisemisine yönelik bilginin büyük oranda (%65,3; n=98) hemşireden alındığı saptanmıştır. Gece hipoglisemisi durumunda yapılan ilk uygulamanın sıklıkla (%45,3; n=68) kilosuna göre hızlı etkili karbonhidrat vermek ve hemen kan glikozu ölçümü yapmak (%43,3; n=65) olduğu görülmüştür. Katılımcıların gece hipoglisemisi ile ilgili bilgi düzeylerinin değerlendirildiği forma verdikleri doğru yanıt oranı %60 olarak saptanmıştır. Ebeveyn hipoglisemi bilgi durumu formu toplam puanı ile gece hipoglisemisi ile ilgili eğitim alanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (U=1101, p
{"title":"Nocturnal Hypoglycemia in Type 1 Diabetes “Do Parents Know How to Prevent?”:A Descriptive Study","authors":"Çağrı Çövener Özçelik, Eda Aktaş","doi":"10.25048/tudod.1258860","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1258860","url":null,"abstract":"Amaç: Araştırma 6-18 yaş grubu tip 1 diyabetli çocuk ve ergenlerin ebeveynlerinin gece hipoglisemisinin önlenmesiyle ilgili bilgi \u0000durumunun değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. \u0000Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı tasarımdaki araştırma, Ocak-Mayıs 2018 tarihleri arasında İstanbul ilindeki dört hastanenin pediatrik \u0000endokrinoloji polikliniklerinde takipli 150 tip 1 diyabetli çocuk ve ergenin ebeveynleri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri \u0000Ebeveyn Tanıtıcı Bilgi Formu ve Ebeveyn Hipoglisemi Bilgi Düzeyi Formu’ndan yararlanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde \u0000tanımlayıcı istatistikler ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. \u0000Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 39,23±7,205 olup, çocuklarının diyabet yaşı 5,17±3,75’tir. Katılımcıların %78,7(n=118)’si gece \u0000hipoglisemilerine yönelik eğitim almıştır. Gece hipoglisemisine yönelik bilginin büyük oranda (%65,3; n=98) hemşireden alındığı \u0000saptanmıştır. Gece hipoglisemisi durumunda yapılan ilk uygulamanın sıklıkla (%45,3; n=68) kilosuna göre hızlı etkili karbonhidrat \u0000vermek ve hemen kan glikozu ölçümü yapmak (%43,3; n=65) olduğu görülmüştür. Katılımcıların gece hipoglisemisi ile ilgili bilgi \u0000düzeylerinin değerlendirildiği forma verdikleri doğru yanıt oranı %60 olarak saptanmıştır. Ebeveyn hipoglisemi bilgi durumu formu \u0000toplam puanı ile gece hipoglisemisi ile ilgili eğitim alanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (U=1101, p","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130561077","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Çalışma, obezite sorunu olan ve olmayan gebelerin yaşadığı sağlık sorunlarına göre yaşam kalitesinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte planlanan çalışma Konya merkezinde bulunan bir hastanede yapıldı. Araştırma evrenini 28 hafta ve üzeri gebeliği olan, hastanenin polikliniğine kontrol amacıyla gelen gebe kadınlar oluşturdu. Araştırmaya 196 gebe alındı. Veriler anket formu ve WHOQOL-BREF yaşam kalitesi ölçeği ile toplandı. Bulgular: Obez gebelerin üriner enfeksiyon sorunu yaşamalarına göre yaşam kalitesinin bedensel (39,7(14,7), p=0,019), ruhsal (45,8(14,9), p=0,007), sosyal (42,7(25,3), p=0,019), çevresel (50,6(6,9), p=0,043) alt boyutlarında fark saptanmıştır. Obez gebelerin psikiyatrik tanı konulmasına göre yaşam kalitesinin sosyal (46,7(19,9), p= 0,023) ve çevresel (52,5(8,2), p=0,045) alt boyutlarında fark bulunmuştur. Obez gebelerin uyku sorunu yaşamalarına göre bedensel (47(12,8), p=0,005), sosyal (54,2(18,9), p=0,029) ve çevresel (55,5(10,2), p= 0,003) alt boyutlarında fark belirlenmiştir. Obez gebelerin yorgunluk yaşamalarına göre bedensel (48,4(12,6), p=0,014) ve sosyal (55,7(18,4), p=0,046) alt boyutlarında fark saptanmıştır. Ayrıca gebeliğin getirdiği fizyolojik ve psikolojik değişikliklerle obez olan ve olmayan gebelerin uyku ve yorgunluk nedeniyle yaşam kalitesinin birçok alanında azalma olduğu saptanmıştır. Sonuç: Maternal obezite ile ilgili çalışmaların daha çok önemsenmesi ile anne ve yenidoğan sağlığının korunması ve geliştirilmesi için doğum öncesi hizmetler gebelik öncesi dönemden itibaren başlanmalıdır. Özellikle obezite ile mücadele eden kadınların bakım ve izlemlerinin normal rutin izlemlerden daha fazla yapılmasının önemine dikkat çekilerek çalışmalar yapılmalıdır.
{"title":"Obezite Sorunu Olan ve Olmayan Gebelerin Yaşadığı Sağlık Sorunlarına Göre Yaşam Kalitesi: Kesitsel Çalışma","authors":"Sema Yilmaz, Rüveyde Can","doi":"10.25048/tudod.1194962","DOIUrl":"https://doi.org/10.25048/tudod.1194962","url":null,"abstract":"Amaç: Çalışma, obezite sorunu olan ve olmayan gebelerin yaşadığı sağlık sorunlarına göre yaşam kalitesinin belirlenmesi amacıyla \u0000planlanmıştır. \u0000Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte planlanan çalışma Konya merkezinde bulunan bir hastanede yapıldı. Araştırma \u0000evrenini 28 hafta ve üzeri gebeliği olan, hastanenin polikliniğine kontrol amacıyla gelen gebe kadınlar oluşturdu. Araştırmaya 196 gebe \u0000alındı. Veriler anket formu ve WHOQOL-BREF yaşam kalitesi ölçeği ile toplandı. \u0000Bulgular: Obez gebelerin üriner enfeksiyon sorunu yaşamalarına göre yaşam kalitesinin bedensel (39,7(14,7), p=0,019), ruhsal \u0000(45,8(14,9), p=0,007), sosyal (42,7(25,3), p=0,019), çevresel (50,6(6,9), p=0,043) alt boyutlarında fark saptanmıştır. Obez gebelerin \u0000psikiyatrik tanı konulmasına göre yaşam kalitesinin sosyal (46,7(19,9), p= 0,023) ve çevresel (52,5(8,2), p=0,045) alt boyutlarında fark \u0000bulunmuştur. Obez gebelerin uyku sorunu yaşamalarına göre bedensel (47(12,8), p=0,005), sosyal (54,2(18,9), p=0,029) ve çevresel \u0000(55,5(10,2), p= 0,003) alt boyutlarında fark belirlenmiştir. Obez gebelerin yorgunluk yaşamalarına göre bedensel (48,4(12,6), p=0,014) \u0000ve sosyal (55,7(18,4), p=0,046) alt boyutlarında fark saptanmıştır. Ayrıca gebeliğin getirdiği fizyolojik ve psikolojik değişikliklerle obez \u0000olan ve olmayan gebelerin uyku ve yorgunluk nedeniyle yaşam kalitesinin birçok alanında azalma olduğu saptanmıştır. \u0000Sonuç: Maternal obezite ile ilgili çalışmaların daha çok önemsenmesi ile anne ve yenidoğan sağlığının korunması ve geliştirilmesi için \u0000doğum öncesi hizmetler gebelik öncesi dönemden itibaren başlanmalıdır. Özellikle obezite ile mücadele eden kadınların bakım ve izlemlerinin \u0000normal rutin izlemlerden daha fazla yapılmasının önemine dikkat çekilerek çalışmalar yapılmalıdır.","PeriodicalId":141643,"journal":{"name":"Turkish Journal of Diabetes and Obesity","volume":"18 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125683030","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}