Amaç: Bingöl ekolojik koşullarında yetiştirilen 10 farklı sorgum x sudan otu melezi çeşidinin (Aneto, Greengo, Jumbo, Master BMR, Nutri Honey, Nutrima, Sugar Graze II, Supergraze 1000, Süper Su 22 ve Tonka) silaj kalitesinin belirlenmesi amacıyla 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Bitkilerdeki daneler hamur olum döneminde iken hasat edilmiş, parçalanarak plastik bidonlara doldurulmuş ve oda sıcaklığında 45 gün süre ile fermantasyona bırakılmıştır. Silaj materyallerinde; fiziksel puan (FP), kuru madde (KM) oranı, asetik asit (AA), bütirik asit (BA), laktik asit (LA), propiyonik asit (PA) içerikleri, sindirilebilir kuru madde (SKM) oranı, kuru madde tüketimi (KMT) oranı, nispi yem değeri (NYD), ham protein (HP) oranı, pH, asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF) oranı, nötral deterjanda çözünmeyen lif (NDF) oranı ve asit deterjan lignin (ADL) oranı belirlenmiştir. Araştırma Bulguları: Araştırma sonucuna göre; sorgum x sudan otu melezi çeşitleri arasında istatistiki olarak PA içeriği açısından p≤0,05, geriye kalan diğer özellikler açısından ise p≤0,01 düzeyinde önemli farklılıklar bulunmuştur. Sorgum x sudan otu melezi çeşitlerine ait silajların fiziksel puanı 11-20, KM, AA, BA, LA, PA oranları sırasıyla %26.07-36.49, %0.13-0.49, %0.33-1.16, %0.44-1.61, %0.0013-0.0026, SKM oranı %57.93-68.76, KMT oranı %2.40-3.20, NYD 117.26-171.53, HP, ADF, NDF, ADL oranları sırasıyla %5.13-8.16, %25.83-39.73, %37.30-50.33, %6.06-13.00, ve pH değerinin 3.45-4.09 arasında olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Elde edilen verilere göre, sorgum x sudan otu melezi çeşitleri arasında en kaliteli silajın Nutrima çeşidinden alınabileceği tespit edilmiştir.
{"title":"Determination of silage quality of some sorghum x sudan grass hybrid varieties","authors":"H. Tutar, K. Kökten","doi":"10.29278/azd.1174272","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1174272","url":null,"abstract":"Amaç: Bingöl ekolojik koşullarında yetiştirilen 10 farklı sorgum x sudan otu melezi çeşidinin (Aneto, Greengo, Jumbo, Master BMR, Nutri Honey, Nutrima, Sugar Graze II, Supergraze 1000, Süper Su 22 ve Tonka) silaj kalitesinin belirlenmesi amacıyla 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. \u0000Materyal ve Yöntem: Bitkilerdeki daneler hamur olum döneminde iken hasat edilmiş, parçalanarak plastik bidonlara doldurulmuş ve oda sıcaklığında 45 gün süre ile fermantasyona bırakılmıştır. Silaj materyallerinde; fiziksel puan (FP), kuru madde (KM) oranı, asetik asit (AA), bütirik asit (BA), laktik asit (LA), propiyonik asit (PA) içerikleri, sindirilebilir kuru madde (SKM) oranı, kuru madde tüketimi (KMT) oranı, nispi yem değeri (NYD), ham protein (HP) oranı, pH, asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF) oranı, nötral deterjanda çözünmeyen lif (NDF) oranı ve asit deterjan lignin (ADL) oranı belirlenmiştir. \u0000Araştırma Bulguları: Araştırma sonucuna göre; sorgum x sudan otu melezi çeşitleri arasında istatistiki olarak PA içeriği açısından p≤0,05, geriye kalan diğer özellikler açısından ise p≤0,01 düzeyinde önemli farklılıklar bulunmuştur. Sorgum x sudan otu melezi çeşitlerine ait silajların fiziksel puanı 11-20, KM, AA, BA, LA, PA oranları sırasıyla %26.07-36.49, %0.13-0.49, %0.33-1.16, %0.44-1.61, %0.0013-0.0026, SKM oranı %57.93-68.76, KMT oranı %2.40-3.20, NYD 117.26-171.53, HP, ADF, NDF, ADL oranları sırasıyla %5.13-8.16, %25.83-39.73, %37.30-50.33, %6.06-13.00, ve pH değerinin 3.45-4.09 arasında olduğu tespit edilmiştir. \u0000Sonuç: Elde edilen verilere göre, sorgum x sudan otu melezi çeşitleri arasında en kaliteli silajın Nutrima çeşidinden alınabileceği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"6 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"82519029","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Objective: This study was conducted to determine the effect of solid-state fermentation using four different A. niger strains on the nutritional composition of sesame seed. Materials and Methods: The mixture of four different Aspergillus niger strains (ATCC 200344, ATCC 200345, ATCC 201572, and ATCC 52172) was used in the solid-state fermentation. Sesame seed was sterilized at 121 °C for 15 min by autoclave before fermentation. A nutritional salt (glucose: urea: (NH4)2SO4: peptone: KH2PO4: MgSO4.7H2O= 4: 2: 6: 1: 4: 1) was added to sesame seed to support the growth of A. niger strains. Sesame seed was inoculated by the mixture of A. niger strains (at 1 mL of 106 spores/mL for every 100 g) and incubated at 30 °C for seven days. Unfermented and fermented sesame seed were analyzed for determination of the crude protein, ether extract, ash, neutral detergent fiber, acid detergent fiber, and acid detergent lignin content. Results: The crude protein and ash contents of sesame seed were increased (P
{"title":"Susam tohumunun besin madde kompozisyonunun dört Aspergillus niger suşları kullanılarak gerçekleştirilen katı kültür fermantasyonu ile zenginleştirilmesi","authors":"Aydın Altop, Emrah Güngör, G. Erener","doi":"10.29278/azd.1174143","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1174143","url":null,"abstract":"Objective: This study was conducted to determine the effect of solid-state fermentation using four different A. niger strains on the nutritional composition of sesame seed. \u0000Materials and Methods: The mixture of four different Aspergillus niger strains (ATCC 200344, ATCC 200345, ATCC 201572, and ATCC 52172) was used in the solid-state fermentation. Sesame seed was sterilized at 121 °C for 15 min by autoclave before fermentation. A nutritional salt (glucose: urea: (NH4)2SO4: peptone: KH2PO4: MgSO4.7H2O= 4: 2: 6: 1: 4: 1) was added to sesame seed to support the growth of A. niger strains. Sesame seed was inoculated by the mixture of A. niger strains (at 1 mL of 106 spores/mL for every 100 g) and incubated at 30 °C for seven days. Unfermented and fermented sesame seed were analyzed for determination of the crude protein, ether extract, ash, neutral detergent fiber, acid detergent fiber, and acid detergent lignin content. \u0000Results: The crude protein and ash contents of sesame seed were increased (P","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"37 11 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"82812985","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Yaşlılık süreci, bireylerin birtakım hastalıklar, rahatsızlıklar ile ruhsal ve mental problemlerin arttığı, bireyin tamamen veya kısmen bir başkasına ihtiyaç duyduğu bir evreyi ifade etmektedir. Yaşlı bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarının iyi olmaları yaşadıkları çevrenin kalitesi ile paralellik gösterir. Bu anlamda, yaşlıların yaşadığı çevre peyzajının kalite düzeyi bireyler üzerindeki tam iyilik halini korumak ve gözetmek açısından büyük önem taşımaktadır. Çevre ve sağlık arasındaki ilişkinin fiziksel ve ruhsal iyileşme sürecine katkı sunmasının tespit edilmesi ile birlikte hastane, yaşlı bakım evi, huzurevi gibi kuruluşların bahçeleri terapatik bahçe/terapatik peyzaj kapsamında değerlendirilmesi gereken alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırma ile, Ordu ilinde bulunan Ahmet Cemal MAĞDEN huzurevi bahçesinin terapatik peyzaj tasarım konseptine ilişkin mevcut potansiyelinin ortaya konulması amaçlanmakta olup bu kapsamda planlama ve tasarım ölçeklerinde stratejilerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın materyalini Ordu İli Altınordu İlçesi’nde yer alan Ahmet Cemal Mağden Huzurevi’nin bahçesi oluşturmaktadır. Çalışmada peyzaj planlama yöntem tekniklerinden olan SWOT analizi (Strength/ Güçlü Yön, Weakness/ Zayıf Yön, Opportunities/ Fırsat, Threats/ Tehditler) ile eyleme yönelik stratejilerin belirlenmesine olanak sunan TOWS analizi (Threats/ Tehditler, Opportunities/ Fırsat, Weakness/ Zayıf Yön, Strength/ Güçlü Yön) yöntemleri kullanılmıştır. Bu yöntemlerden SWOT analizi LAWSHE tekniği ile 5 uzmanın değerlendirmesine tabi tutulmuş ve elde edilen son SWOT analizi verileri TOWS matrisine dâhil edilmiştir. Araştırma Bulguları: Araştırma alanına yönelik terapatik peyzaj kapsamında yürütülen SWOT analizi gerçekleştirilmiş olup Lawshe tekniği kapsamında 5 uzman değerlendirmesinin ardından 14 Zayıf Yön, 9 Güçlü Yön, 7 Tehdit ve 8 Fırsat bulgularına ulaşılmıştır. Bu bulgular TOWS matrisine dahil edilerek planlama ölçeğinde 4 sayıda, tasarım ölçeğinde 2 sayıda strateji geliştirilmiştir. Sonuç: Araştırma sonucunda Ahmet Cemal Mağden Huzurevinin terapatik peyzaj konsepti açısından mekânsal olarak uygunluğu planlama ve tasarım ölçeğindeki analizler doğrultusunda tespit edilmiştir. Mekansal olarak önemli bir potansiyele sahip alanın geliştirilen 6 temel strateji ile terapatik peyzaj yaklaşımı için uygun olabileceği öngörülmektedir. Temel strateji alanda sürdürülebilir Terapatik Peyzaj Tasarımının gerçekleştirilmesi ve hortikültür terapi programlarının Huzurevi’nin işleyişine dahil edilmesi şeklindedir. Bu kapsamda Huzurevi binasının depreme dayanıklı bir yapıya dönüşmesi, Evrensel tasarım ilkelerinin sürece dahil edilmesi, drenaj probleminin çözülmesi, bitkisel tasarımın güçlendirilmesi ile deniz tuzlu rüzgarlarının önlenmesi ve güvenliğin arttırılması, alanın güneyindeki sahil yolunu da kapsayacak alan içi ve alan dışı ulaşım sisteminin kurgulanması hedefleri ivedilikle gerçekleştirilmelidir.
{"title":"SWOT/TOWS Analizi Kapsamında Terapatik Peyzaj Tasarım ve Planlama Stratejilerinin Belirlenmesi: Ordu Ahmet Cemal Mağden Huzurevi Örneği","authors":"Şeyma Şengür, Berika Kepez","doi":"10.29278/azd.1205799","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1205799","url":null,"abstract":"Amaç: Yaşlılık süreci, bireylerin birtakım hastalıklar, rahatsızlıklar ile ruhsal ve mental problemlerin arttığı, bireyin tamamen veya kısmen bir başkasına ihtiyaç duyduğu bir evreyi ifade etmektedir. Yaşlı bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarının iyi olmaları yaşadıkları çevrenin kalitesi ile paralellik gösterir. Bu anlamda, yaşlıların yaşadığı çevre peyzajının kalite düzeyi bireyler üzerindeki tam iyilik halini korumak ve gözetmek açısından büyük önem taşımaktadır. Çevre ve sağlık arasındaki ilişkinin fiziksel ve ruhsal iyileşme sürecine katkı sunmasının tespit edilmesi ile birlikte hastane, yaşlı bakım evi, huzurevi gibi kuruluşların bahçeleri terapatik bahçe/terapatik peyzaj kapsamında değerlendirilmesi gereken alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırma ile, Ordu ilinde bulunan Ahmet Cemal MAĞDEN huzurevi bahçesinin terapatik peyzaj tasarım konseptine ilişkin mevcut potansiyelinin ortaya konulması amaçlanmakta olup bu kapsamda planlama ve tasarım ölçeklerinde stratejilerin belirlenmesi hedeflenmektedir. \u0000Materyal ve Yöntem: Araştırmanın materyalini Ordu İli Altınordu İlçesi’nde yer alan Ahmet Cemal Mağden Huzurevi’nin bahçesi oluşturmaktadır. Çalışmada peyzaj planlama yöntem tekniklerinden olan SWOT analizi (Strength/ Güçlü Yön, Weakness/ Zayıf Yön, Opportunities/ Fırsat, Threats/ Tehditler) ile eyleme yönelik stratejilerin belirlenmesine olanak sunan TOWS analizi (Threats/ Tehditler, Opportunities/ Fırsat, Weakness/ Zayıf Yön, Strength/ Güçlü Yön) yöntemleri kullanılmıştır. Bu yöntemlerden SWOT analizi LAWSHE tekniği ile 5 uzmanın değerlendirmesine tabi tutulmuş ve elde edilen son SWOT analizi verileri TOWS matrisine dâhil edilmiştir. \u0000Araştırma Bulguları: Araştırma alanına yönelik terapatik peyzaj kapsamında yürütülen SWOT analizi gerçekleştirilmiş olup Lawshe tekniği kapsamında 5 uzman değerlendirmesinin ardından 14 Zayıf Yön, 9 Güçlü Yön, 7 Tehdit ve 8 Fırsat bulgularına ulaşılmıştır. Bu bulgular TOWS matrisine dahil edilerek planlama ölçeğinde 4 sayıda, tasarım ölçeğinde 2 sayıda strateji geliştirilmiştir. \u0000Sonuç: Araştırma sonucunda Ahmet Cemal Mağden Huzurevinin terapatik peyzaj konsepti açısından mekânsal olarak uygunluğu planlama ve tasarım ölçeğindeki analizler doğrultusunda tespit edilmiştir. Mekansal olarak önemli bir potansiyele sahip alanın geliştirilen 6 temel strateji ile terapatik peyzaj yaklaşımı için uygun olabileceği öngörülmektedir. Temel strateji alanda sürdürülebilir Terapatik Peyzaj Tasarımının gerçekleştirilmesi ve hortikültür terapi programlarının Huzurevi’nin işleyişine dahil edilmesi şeklindedir. Bu kapsamda Huzurevi binasının depreme dayanıklı bir yapıya dönüşmesi, Evrensel tasarım ilkelerinin sürece dahil edilmesi, drenaj probleminin çözülmesi, bitkisel tasarımın güçlendirilmesi ile deniz tuzlu rüzgarlarının önlenmesi ve güvenliğin arttırılması, alanın güneyindeki sahil yolunu da kapsayacak alan içi ve alan dışı ulaşım sisteminin kurgulanması hedefleri ivedilikle gerçekleştirilmelidir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"20 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"81090673","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışma Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde 2018 yılında, tohum dormansisi görülen düğmeli yonca (Medicago orbicularis (L.) Bart.) hatlarının yeniden çimlendirilmesi için yürütülmüştür. Dormansi durumunda olan tohumlara fiziksel ve kimyasal yöntemler uygulanarak tohum kabuğunun bir miktar hasar görmesi sağlanmıştır. Bu denemede; kontrol, zımparalama (1, 2 ve 3 dakika), 25°C oda sıcaklığı koşullarındaki suda bekletme (6, 24 ve 48 saat), 70°C sıcak suda bekletme (5, 15 ve 20 dakika), dondurucu ve ardından buzdolabında bekletme (2saat-5 gün ve 4 saat-10 gün), kum+demir talaşı karışımı ile tahrip etme (1, 2 ve 3 dakika), sülfürik asit (%70) çözeltisinde bekletme (30, 50 ve 70 dakika), zımparalama (1 dakika) ve ardından sodyum hipokloritte bekletme (4, 8 ve 10 dakika) yöntemleri kullanılmıştır. Deneme tesadüf parsellerinde bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak laboratuvar ortamında yürütülmüştür. Deneme planında ana parselleri hatlar, alt parselleri uygulamalar oluşturmuştur. Bitkiler üzerinde çimlenme oranı (%), çimlenme indeksi, ortalama çimlenme süresi (gün), kök uzunluğu (mm), sürgün uzunluğu (mm), kök yaş ağırlığı (mg/bitki), sürgün yaş ağırlığı (mg/bitki) özellikleri incelenmiştir. Denemenin sonucunda genel olarak, zımparalama (2 dakika) ve zımparalama (1 dakika) + sodyum hipokloritte bekletme (4 dakika) yöntemleri etkili bulunmuştur. Tohum kabuğuna fiziksel veya kimyasal yollarla hasar vermek, çimlenmeyi kolaylaştırıcı bir etki sağlamıştır. Bunun temel nedeni, tohum kabuğunun suya geçirgen bir katman haline gelmesidir. Hatlar uygulamalara birbirlerinden farklı tepki vermiştir. Bu da hatların farklı dormantlık düzeylerinde olduğunu göstermiştir.
{"title":"Düğmeli yonca hatlarında (Medicago orbicularis (L.) Bart.) tohum dormansisi ve çimlenme*","authors":"M. Bilgen, Gözde Hafize Yildirim","doi":"10.29278/azd.790784","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.790784","url":null,"abstract":"Bu çalışma Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde 2018 yılında, tohum dormansisi görülen düğmeli yonca (Medicago orbicularis (L.) Bart.) hatlarının \u0000yeniden çimlendirilmesi için yürütülmüştür. Dormansi durumunda olan tohumlara fiziksel ve kimyasal yöntemler uygulanarak tohum kabuğunun bir miktar hasar görmesi sağlanmıştır. Bu denemede; kontrol, zımparalama (1, 2 ve 3 dakika), 25°C oda sıcaklığı koşullarındaki suda bekletme (6, 24 ve 48 saat), 70°C sıcak suda bekletme (5, 15 ve 20 dakika), dondurucu ve ardından buzdolabında bekletme (2saat-5 gün ve 4 saat-10 gün), kum+demir talaşı karışımı ile tahrip etme (1, 2 ve 3 dakika), sülfürik asit (%70) çözeltisinde bekletme (30, 50 ve 70 dakika), zımparalama (1 dakika) ve ardından sodyum hipokloritte bekletme (4, 8 ve 10 dakika) yöntemleri kullanılmıştır. Deneme tesadüf parsellerinde bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak laboratuvar ortamında yürütülmüştür. Deneme planında ana parselleri hatlar, alt parselleri uygulamalar oluşturmuştur. Bitkiler üzerinde çimlenme oranı (%), çimlenme indeksi, ortalama çimlenme süresi (gün), kök uzunluğu (mm), sürgün uzunluğu (mm), kök yaş ağırlığı (mg/bitki), sürgün yaş ağırlığı (mg/bitki) özellikleri incelenmiştir. Denemenin sonucunda genel olarak, zımparalama (2 dakika) ve zımparalama (1 dakika) + sodyum hipokloritte bekletme (4 dakika) yöntemleri etkili bulunmuştur. Tohum kabuğuna fiziksel veya kimyasal yollarla hasar vermek, çimlenmeyi kolaylaştırıcı bir etki sağlamıştır. Bunun temel nedeni, tohum kabuğunun suya geçirgen bir katman haline gelmesidir. Hatlar uygulamalara birbirlerinden farklı tepki vermiştir. Bu da hatların farklı dormantlık düzeylerinde olduğunu göstermiştir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"76 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-01-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78283006","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
M. Balta, Orhan Karakaya, T. Yarilgaç, F. Balta, Serkan Uzun
Amaç: Bu çalışmada Akçadağ (Malatya) yöresinde yetişen alıç genetik kaynaklarının şeker içeriklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Çalışmada 5 alıç türüne ait 15 genotip incelenmiştir. İncelenen genotiplerde glikoz, fruktoz, sukroz ve toplam şeker içerikleri belirlenmiştir. Araştırma Bulguları: İncelenen özellikler bakımından çalışılan türler ve genotipler arasında geniş bir varyasyon belirlenmiştir. Türler bazında, Crataegus pontica glikoz, fruktoz ve toplam şeker içerikleri (sırasıyla, 11.0, 12.7 ve 26.1 g 100 g-1), Crataegus aronia ise sukroz içeriği (3.7 g 100 g-1) bakımından öne çıkmıştır. Genotiplere bağlı olarak, en yüksek glikoz, fruktoz ve toplam şeker içerikleri (sırasıyla, 21.0, 23.6 ve 45.0 g 100 g-1) H-1 genotipinde, en yüksek sukroz içeriği (3.7 g 100 g-1) ise H-15 genotipinde belirlenmiştir. Temel bileşen analiz sonuçlarına göre, oluşan ilk iki bileşen toplam varyasyonun %99.8’ini açıklamıştır. 1. bileşen glikoz, fruktoz ve toplam şeker içerikleri ile ilişki iken, 2. bileşen ise sukroz içeriği ile ilişkili bulunmuştur. Sonuç: İncelenen alıç genetik kaynaklarının şeker içerikleri bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğu ve bu yönüyle ıslah çalışmalarında genetik materyal olarak kullanılabileceği düşünülmektedir.
{"title":"Akçadağ (Malatya) Yöresinde Yetişen Alıç Genetik Kaynaklarının Şeker İçerikleri","authors":"M. Balta, Orhan Karakaya, T. Yarilgaç, F. Balta, Serkan Uzun","doi":"10.29278/azd.1143198","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1143198","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada Akçadağ (Malatya) yöresinde yetişen alıç genetik kaynaklarının şeker içeriklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. \u0000Materyal ve Yöntem: Çalışmada 5 alıç türüne ait 15 genotip incelenmiştir. İncelenen genotiplerde glikoz, fruktoz, sukroz ve toplam şeker içerikleri belirlenmiştir. \u0000Araştırma Bulguları: İncelenen özellikler bakımından çalışılan türler ve genotipler arasında geniş bir varyasyon belirlenmiştir. Türler bazında, Crataegus pontica glikoz, fruktoz ve toplam şeker içerikleri (sırasıyla, 11.0, 12.7 ve 26.1 g 100 g-1), Crataegus aronia ise sukroz içeriği (3.7 g 100 g-1) bakımından öne çıkmıştır. Genotiplere bağlı olarak, en yüksek glikoz, fruktoz ve toplam şeker içerikleri (sırasıyla, 21.0, 23.6 ve 45.0 g 100 g-1) H-1 genotipinde, en yüksek sukroz içeriği (3.7 g 100 g-1) ise H-15 genotipinde belirlenmiştir. Temel bileşen analiz sonuçlarına göre, oluşan ilk iki bileşen toplam varyasyonun %99.8’ini açıklamıştır. 1. bileşen glikoz, fruktoz ve toplam şeker içerikleri ile ilişki iken, 2. bileşen ise sukroz içeriği ile ilişkili bulunmuştur. \u0000Sonuç: İncelenen alıç genetik kaynaklarının şeker içerikleri bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğu ve bu yönüyle ıslah çalışmalarında genetik materyal olarak kullanılabileceği düşünülmektedir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"33 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"91230003","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Özet Amaç: Bu araştırmada, Cd (0, 5 ve 10 mg Cd kg-1 toprak) ve gidya (%0, %2, %4 ve %8 toprak) uygulamaları altında yetiştirilen ekmeklik (Eser ve Demir) ve makarnalık (Altın ve Kızıltan) buğday çeşitlerinin kuru madde verimi, kadmiyum (Cd) ve mineral besin elementleri (fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, çinko, mangan ) alımı üzerine olan etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Sera koşullarında, saksı denemesinde iki ekmeklik ve iki makarnalık buğday çeşitleri tesadüf parselleri deneneme desenine göre 3 farklı Cd ve 4 farklı gidya dozları altında yürütülmüştür. Çalışma sonunda, Cd ve mineral besin elementleri (P, K, Ca, Mg, Fe, Cu, Zn ve Mn) ölçülmüştür. Araştırma Bulguları: Artan dozlarda gidya uygulamalarının kuru madde üretimi üzerine etkilerinde farklılar olduğu saptanmıştır. Buna göre, gidya’nın %2 uygulamasıyla en yüksek kuru madde verimi elde edilmiş olup kontrole göre %187 oranında artış sağlamıştır. Araştırmada, buğday türlerinin Cd alımlarında önemli farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Makarnalık buğday çeşitlerine ekmeklik buğday çeşitlerinden daha fazla Cd taşındığı bulunmuştur. Artan dozlarda gidya uygulamalarının buğday türlerine Cd taşınması üzerine etkisi farklı olmuştur. Buna göre, kontrol saksılarıyla kıyaslandığında ekmeklik buğdayların Cd konsantrasyonunu gidya uygulamasına bağlı olarak arttırmasına karşın makarnalık buğdayların Cd konsantrasyonunu azaltmıştır. Gidya uygulamalarına bağlı olarak, buğday türleri arasında besin elementleri taşınımlarında farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Ekmeklik buğday çeşitlerinin P, Cu, Zn ve Mn alımları makarnalık buğdaylara göre daha fazla olmasına karşın makarnalık buğday çeşitlerinde de K, Ca, Mg ve Fe besin elementleri ekmeklik buğday çeşitlerine kıyasla daha fazla taşındığı bulunmuştur. Sonuç: Gidya uygulamalarının Cd ile kirli alanlarda makarnalık buğdaylarda Cd taşınımını azaltabileceği ve mineral besin elementlerinin daha fazla taşınmasına etki etmesiyle kullanımı önerilebilir.
{"title":"Gidya Uygulamalarının Ekmeklik ve Makarnalık Buğdayların Kadmiyum ve Besin Elementi Alımı Üzerine Etkisi","authors":"Suat Akgül, Özlem ETE AYDEMİR, Faruk Özkutlu","doi":"10.29278/azd.1199459","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1199459","url":null,"abstract":"Özet \u0000Amaç: Bu araştırmada, Cd (0, 5 ve 10 mg Cd kg-1 toprak) ve gidya (%0, %2, %4 ve %8 toprak) uygulamaları altında yetiştirilen ekmeklik (Eser ve Demir) ve makarnalık (Altın ve Kızıltan) buğday çeşitlerinin kuru madde verimi, kadmiyum (Cd) ve mineral besin elementleri (fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, çinko, mangan ) alımı üzerine olan etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. \u0000Materyal ve Metot: Sera koşullarında, saksı denemesinde iki ekmeklik ve iki makarnalık buğday çeşitleri tesadüf parselleri deneneme desenine göre 3 farklı Cd ve 4 farklı gidya dozları altında yürütülmüştür. Çalışma sonunda, Cd ve mineral besin elementleri (P, K, Ca, Mg, Fe, Cu, Zn ve Mn) ölçülmüştür. \u0000Araştırma Bulguları: Artan dozlarda gidya uygulamalarının kuru madde üretimi üzerine etkilerinde farklılar olduğu saptanmıştır. Buna göre, gidya’nın %2 uygulamasıyla en yüksek kuru madde verimi elde edilmiş olup kontrole göre %187 oranında artış sağlamıştır. Araştırmada, buğday türlerinin Cd alımlarında önemli farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Makarnalık buğday çeşitlerine ekmeklik buğday çeşitlerinden daha fazla Cd taşındığı bulunmuştur. Artan dozlarda gidya uygulamalarının buğday türlerine Cd taşınması üzerine etkisi farklı olmuştur. Buna göre, kontrol saksılarıyla kıyaslandığında ekmeklik buğdayların Cd konsantrasyonunu gidya uygulamasına bağlı olarak arttırmasına karşın makarnalık buğdayların Cd konsantrasyonunu azaltmıştır. Gidya uygulamalarına bağlı olarak, buğday türleri arasında besin elementleri taşınımlarında farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Ekmeklik buğday çeşitlerinin P, Cu, Zn ve Mn alımları makarnalık buğdaylara göre daha fazla olmasına karşın makarnalık buğday çeşitlerinde de K, Ca, Mg ve Fe besin elementleri ekmeklik buğday çeşitlerine kıyasla daha fazla taşındığı bulunmuştur. \u0000Sonuç: Gidya uygulamalarının Cd ile kirli alanlarda makarnalık buğdaylarda Cd taşınımını azaltabileceği ve mineral besin elementlerinin daha fazla taşınmasına etki etmesiyle kullanımı önerilebilir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"68 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88094202","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Bu araştırma, Yozgat ilinde faaliyet gösteren süt sığırı işletmelerinin barınak durumu ve özelliklerini belirlemek, barınakları yapısal ve teknik yönden ele alarak mevcut barınakların olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirmek ve öneriler sunmak amacı ile yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Yozgat ilinde 14 ilçede 160 süt sığırı işletmesinde yürütülen çalışmada, yetiştiricilerle yüz yüze görüşülerek yapılan anketler ve ölçümler yoluyla elde edilen verilerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi neticesinde sonuçlar yüzde frekans değerleri şeklinde verilmiştir. Ayrıca bazı maddelerin karşılaştırılması için kimi değişkenlerin bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla ki kare analizinden yararlanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS paket programı kullanılmıştır. Araştırma Bulguları: Bölgede en fazla Simmental ırkı ve melezlerinin yetiştiriciliğinin yapılmakta olduğu, işletmelerin %36.87’sinin tam kapasite ile işletilmediği ve işletmelerin çok azında (%14.37) altlık-yataklık malzemesi kullanıldığı tespit edilmiştir. Çalışma alanındaki işletmelerin %25’inde günlük süt üretimini 45-65 litre arasında değiştiği, en fazla süt üretiminin ilkbahar mevsiminde olduğu, sabit süt sağım ünitesinin ve süt soğutma tankının (%86.25) olmadığı tespit edilmiştir. Hayvan barınaklarının %31.87’si briket malzeme ile yapılmıştır. Orta ve küçük ölçekli işletmelerin birçoğunda (96 adet) yemlik yolunun olmadığı bu işletmelerin genelde geleneksel yöntemlerle, avlu içinde yer aldığı ve barınak ebatları ve havalandırma bacalarının yetersiz ve hayvan refahına uygun olmayan işletmeler olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Genel olarak bölgede süt sığırcılığı yapan işletmelerde bilgi ve yeniliklerin yeterince benimsenmediği, işletmeler arasında yapısal özellikler yönünden önemli farklılıkların söz konusu olduğu, süt hayvancılığının geleneksel yöntemlerle yapıldığı ve işletme yöneticilerinin teknik bilgilerinin yetersiz kaldığı düşünülmektedir.
{"title":"Yozgat İli Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Barınakların Yapısal ve Teknik Yönden Değerlendirilmesi","authors":"Orhan Ermetin, Müge ERKAN CAN","doi":"10.29278/azd.1141547","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1141547","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırma, Yozgat ilinde faaliyet gösteren süt sığırı işletmelerinin barınak durumu ve özelliklerini belirlemek, barınakları yapısal ve teknik yönden ele alarak mevcut barınakların olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirmek ve öneriler sunmak amacı ile yapılmıştır. \u0000Materyal ve Yöntem: Yozgat ilinde 14 ilçede 160 süt sığırı işletmesinde yürütülen çalışmada, yetiştiricilerle yüz yüze görüşülerek yapılan anketler ve ölçümler yoluyla elde edilen verilerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi neticesinde sonuçlar yüzde frekans değerleri şeklinde verilmiştir. Ayrıca bazı maddelerin karşılaştırılması için kimi değişkenlerin bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla ki kare analizinden yararlanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS paket programı kullanılmıştır. \u0000Araştırma Bulguları: Bölgede en fazla Simmental ırkı ve melezlerinin yetiştiriciliğinin yapılmakta olduğu, işletmelerin %36.87’sinin tam kapasite ile işletilmediği ve işletmelerin çok azında (%14.37) altlık-yataklık malzemesi kullanıldığı tespit edilmiştir. Çalışma alanındaki işletmelerin %25’inde günlük süt üretimini 45-65 litre arasında değiştiği, en fazla süt üretiminin ilkbahar mevsiminde olduğu, sabit süt sağım ünitesinin ve süt soğutma tankının (%86.25) olmadığı tespit edilmiştir. Hayvan barınaklarının %31.87’si briket malzeme ile yapılmıştır. Orta ve küçük ölçekli işletmelerin birçoğunda (96 adet) yemlik yolunun olmadığı bu işletmelerin genelde geleneksel yöntemlerle, avlu içinde yer aldığı ve barınak ebatları ve havalandırma bacalarının yetersiz ve hayvan refahına uygun olmayan işletmeler olduğu belirlenmiştir. \u0000Sonuç: Genel olarak bölgede süt sığırcılığı yapan işletmelerde bilgi ve yeniliklerin yeterince benimsenmediği, işletmeler arasında yapısal özellikler yönünden önemli farklılıkların söz konusu olduğu, süt hayvancılığının geleneksel yöntemlerle yapıldığı ve işletme yöneticilerinin teknik bilgilerinin yetersiz kaldığı düşünülmektedir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"8 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"90322575","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Seda SEVİNÇ ÜZÜMCÜ, Atakan Güneyli̇, M. Koyuncu, C. E. Onursal
Amaç: Bu çalışma içerisine farklı sayıda kükürt dioksit (SO2) jeneratörü yerleştirilmiş atmosfer kontrollü modül (AKM) sisteminin, Sultani Çekirdeksiz üzüm çeşidinde soğukta depolama boyunca meyve kalite değişimine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Optimum dönemde derilen Sultani Çekirdeksiz üzüm meyveleri soğutmalı araçla (4± 1℃) hemen laboratuvara nakledilmiştir. Dört gruba ayrılan üzüm meyveleri içerisinde 0 (AKM), 8 (AKM+1/3 SO2) ve 24 (AKM+SO2) adet SO2 jeneratörü bulunan AKM ile 1 (MAP+SO2) adet SO2 jeneratörü konulmuş modifiye atmosferli poşetler (MAP) içerisine yerleştirilmiştir. Ambalajlanan üzümler 0℃ ve % 90 ± 5 oransal nemde 180 gün süreyle depolanmıştır. Aylık aralıklarla meyvelerde ağırlık kaybı, meyve eti sertliği, kabuk rengi, suda çözünebilir kuru madde (SÇKM), titre edilebilir asitlik (TEA), poşet iç gaz bileşimi, solunum hızı, sap kopma direnci, SO2 kalıntı miktarı ve duyusal özellikler belirlenmiştir. Araştırma Bulguları:SO2 uygulamasının meyvelerin kalitesinin korunmasında etkili olduğu görülmüştür. AKM+SO2 uygulaması üzüm muhafazasında önemli sorunlardan biri olan SO2 kalıntısının önlenmesinde etkili olmuştur. Ayrıca AKM uygulamaları meyve eti sertliği, sap kopma direnci ve tat-aroma bakımından MAP+SO2 uygulamasını göre daha iyi sonuçlar vermiştir. Pratikte yaygın olarak kullanılan MAP+SO2 uygulaması solunum hızı ve bazı kalite parametreleri bakımından bariz olumlu sonuçlar vermiş, ancak depolamanın 2. ayından sonra bu ambalajlarda SO2 kalıntı oranı 10 ppm sınırını aşmıştır. Sonuç: Duyusal analiz, meyve eti sertliği, sap kopma direnci ve SO2 kalıntısı sonuçları dikkate alındığında, belirtilen koşullarda AKM+SO2 kombinasyonunda üzüm meyveleri 150 gün soğukta depolanabilmiştir.
{"title":"Atmosfer Kontrollü Modül Sisteminin Soğukta Depolama Boyunca Sultani Çekirdeksiz Üzüm Çeşidinde Meyve Kalitesi Ve SO2 Kalıntısı Üzerine Etkisi","authors":"Seda SEVİNÇ ÜZÜMCÜ, Atakan Güneyli̇, M. Koyuncu, C. E. Onursal","doi":"10.29278/azd.1128799","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1128799","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma içerisine farklı sayıda kükürt dioksit (SO2) jeneratörü yerleştirilmiş atmosfer kontrollü modül (AKM) sisteminin, Sultani Çekirdeksiz üzüm çeşidinde soğukta depolama boyunca meyve kalite değişimine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. \u0000Materyal ve Yöntem: Optimum dönemde derilen Sultani Çekirdeksiz üzüm meyveleri soğutmalı araçla (4± 1℃) hemen laboratuvara nakledilmiştir. Dört gruba ayrılan üzüm meyveleri içerisinde 0 (AKM), 8 (AKM+1/3 SO2) ve 24 (AKM+SO2) adet SO2 jeneratörü bulunan AKM ile 1 (MAP+SO2) adet SO2 jeneratörü konulmuş modifiye atmosferli poşetler (MAP) içerisine yerleştirilmiştir. Ambalajlanan üzümler 0℃ ve % 90 ± 5 oransal nemde 180 gün süreyle depolanmıştır. Aylık aralıklarla meyvelerde ağırlık kaybı, meyve eti sertliği, kabuk rengi, suda çözünebilir kuru madde (SÇKM), titre edilebilir asitlik (TEA), poşet iç gaz bileşimi, solunum hızı, sap kopma direnci, SO2 kalıntı miktarı ve duyusal özellikler belirlenmiştir. \u0000Araştırma Bulguları:SO2 uygulamasının meyvelerin kalitesinin korunmasında etkili olduğu görülmüştür. AKM+SO2 uygulaması üzüm muhafazasında önemli sorunlardan biri olan SO2 kalıntısının önlenmesinde etkili olmuştur. Ayrıca AKM uygulamaları meyve eti sertliği, sap kopma direnci ve tat-aroma bakımından MAP+SO2 uygulamasını göre daha iyi sonuçlar vermiştir. Pratikte yaygın olarak kullanılan MAP+SO2 uygulaması solunum hızı ve bazı kalite parametreleri bakımından bariz olumlu sonuçlar vermiş, ancak depolamanın 2. ayından sonra bu ambalajlarda SO2 kalıntı oranı 10 ppm sınırını aşmıştır. \u0000Sonuç: Duyusal analiz, meyve eti sertliği, sap kopma direnci ve SO2 kalıntısı sonuçları dikkate alındığında, belirtilen koşullarda AKM+SO2 kombinasyonunda üzüm meyveleri 150 gün soğukta depolanabilmiştir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"53 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86493539","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Kilis ve Trabzon Kentsel Sit Alanında yer alan toplam on farklı yapı örneğine ait konut bahçesinin özellikleri ele alınarak, karşılaştırmalar yapılmış ve incelenmiştir. Avlu-bahçe biçimlenmesi, karakteristik özellikleri analiz edilmiştir. Bu incelemeler sonucunda yıllar içerisinde farklı etkilerle şekillenmiş olan konut bahçelerinin benzerlik ve farklılıklarının tespiti hedeflenmiştir. Materyal ve Yöntem: Çalışma alanının ana materyalini Kilis Kentsel Sit Alanı ve Trabzon 1 ve 2 Nolu Kentsel Sit Alanı oluşturmaktadır. Çalışma alanı olarak belirlenen Kentsel Sit Alanları içerisinde 5’er adet olmak üzere toplam 10 adet Sivil mimarlık örneği belirlenmiştir. Belirlenen örnekler bahçe yapısı olarak irdelenmiş ve özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Her bir örnek için formlar oluşturulmuş ve karşılaştırma yapılmıştır. Araştırma Bulguları: Kilis kenti için elde edilen bulgularda sert zemin kaplı avlu alanlarının daha baskın olduğu, avlu içerisinde havuz veya yeşil alanların sert zemin içerisinden ayrılarak belirlendiği söylenebilir. Trabzon kenti için elde edilen bulgularda ise konut alanlarına ait yeşil alanların daha baskın olduğu belirlenmiştir Kullanılan bitki türleri incelendiğinde ise Trabzon’da 35 farklı bitki türü, Kilis’te ise 6 farklı bitki türü tespit edilmiştir. Sonuç: Seçilen örneklerin incelenmesi sonucunda her bir örnek için hem ortak hem de farklı çıkarımlar elde edilmiştir. Konut bahçelerine ait bazı özelliklerin benzerlik, bazılarının ise farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Trabzon’da bazı konut bahçelerinde yeşil alanların sert zemine dönüştüğü belirlenmiştir. Bitkisel kullanım anlamında ise Kilis’te sarılıcı ve tırmanıcı türlerin, Trabzon’da ise ağaç-ağaççık türlerinin daha yoğun kullanıldığı tespit edilmiştir.
{"title":"Trabzon ve Kilis kentlerinin geleneksel konut bahçeleri özellikleri açısından karşılaştırılması","authors":"Saliha Taşçioğlu","doi":"10.29278/azd.1176019","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1176019","url":null,"abstract":"Amaç: Kilis ve Trabzon Kentsel Sit Alanında yer alan toplam on farklı yapı örneğine ait konut bahçesinin özellikleri ele alınarak, karşılaştırmalar yapılmış ve incelenmiştir. Avlu-bahçe biçimlenmesi, karakteristik özellikleri analiz edilmiştir. Bu incelemeler sonucunda yıllar içerisinde farklı etkilerle şekillenmiş olan konut bahçelerinin benzerlik ve farklılıklarının tespiti hedeflenmiştir. \u0000Materyal ve Yöntem: Çalışma alanının ana materyalini Kilis Kentsel Sit Alanı ve Trabzon 1 ve 2 Nolu Kentsel Sit Alanı oluşturmaktadır. Çalışma alanı olarak belirlenen Kentsel Sit Alanları içerisinde 5’er adet olmak üzere toplam 10 adet Sivil mimarlık örneği belirlenmiştir. Belirlenen örnekler bahçe yapısı olarak irdelenmiş ve özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Her bir örnek için formlar oluşturulmuş ve karşılaştırma yapılmıştır. \u0000Araştırma Bulguları: Kilis kenti için elde edilen bulgularda sert zemin kaplı avlu alanlarının daha baskın olduğu, avlu içerisinde havuz veya yeşil alanların sert zemin içerisinden ayrılarak belirlendiği söylenebilir. Trabzon kenti için elde edilen bulgularda ise konut alanlarına ait yeşil alanların daha baskın olduğu belirlenmiştir Kullanılan bitki türleri incelendiğinde ise Trabzon’da 35 farklı bitki türü, Kilis’te ise 6 farklı bitki türü tespit edilmiştir. \u0000Sonuç: Seçilen örneklerin incelenmesi sonucunda her bir örnek için hem ortak hem de farklı çıkarımlar elde edilmiştir. Konut bahçelerine ait bazı özelliklerin benzerlik, bazılarının ise farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Trabzon’da bazı konut bahçelerinde yeşil alanların sert zemine dönüştüğü belirlenmiştir. Bitkisel kullanım anlamında ise Kilis’te sarılıcı ve tırmanıcı türlerin, Trabzon’da ise ağaç-ağaççık türlerinin daha yoğun kullanıldığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"50 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85331197","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Amaç: Araştırmada lokasyon ve yıllara bağlı olarak ikinci üründe soya çeşitlerinin tane verimi performansları bakımından genotip*çevre etkileşimleri incelenmiştir. Materyal ve Yöntem: Bu araştırma; 2016 ve 2017 yıllarında 9 adet soya çeşidi ile Adana ve Hatay lokasyonlarında ikinci ürün yetiştiriciliğinde 4 tekrarlamalı olarak tesadüf blokları deneme desenine göre kurulmuştur. Araştırma Bulguları: Yapılan birleşik analizde yıl ve yıl*lokasyon interaksiyonu önemsiz diğer varyasyon kaynakların (yıl*genotip, lokasyon*genotip, lokasyon, genotip, yıl*lokasyon*genotip) P
{"title":"İkinci Ürün Soya Yetiştiriciliğinde Genotip X Çevre Etkileşimlerinin İncelenmesi","authors":"M. Yaşar, Mehmet Sezgin","doi":"10.29278/azd.1184355","DOIUrl":"https://doi.org/10.29278/azd.1184355","url":null,"abstract":"Amaç: Araştırmada lokasyon ve yıllara bağlı olarak ikinci üründe soya çeşitlerinin tane verimi performansları bakımından genotip*çevre etkileşimleri incelenmiştir. \u0000Materyal ve Yöntem: Bu araştırma; 2016 ve 2017 yıllarında 9 adet soya çeşidi ile Adana ve Hatay lokasyonlarında ikinci ürün yetiştiriciliğinde 4 tekrarlamalı olarak tesadüf blokları deneme desenine göre kurulmuştur. \u0000Araştırma Bulguları: Yapılan birleşik analizde yıl ve yıl*lokasyon interaksiyonu önemsiz diğer varyasyon kaynakların (yıl*genotip, lokasyon*genotip, lokasyon, genotip, yıl*lokasyon*genotip) P","PeriodicalId":7545,"journal":{"name":"Akademik Ziraat Dergisi","volume":"74 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"86327997","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}