Pub Date : 2023-03-25DOI: 10.15295/bmij.v11i1.2172
Aslıhan Kıymalıoğlu
Advertising is an important persuasion tool for marketing efforts shaping consumer attitudes and behavioural intentions. Among the factors determining consumer attitudes toward advertising is ad scepticism. Comprehending how consumer scepticism toward ads is formed is therefore considered contributory. With this purpose, the research hypothesising the effect of cynicism, self-esteem, and market mavens on ad scepticism was modelled, and 374 observations obtained from members of Generation Z were tested with simultaneous quantile regression analysis. The findings revealed the effect of each variable for different quantile conditions of ad scepticism. The originality of the research is twofold. The first one is using market mavens, which have not been subject to research regarding their effect on ad scepticism and contributing to ad scepticism nomologic framework by supporting the significant effect of this variable. And the second one provides a detailed picture of the effects of independent variables on different levels of ad scepticism.
{"title":"How are ad scepticism levels of young consumers shaped? Testing with simultaneous quantile regression analysis","authors":"Aslıhan Kıymalıoğlu","doi":"10.15295/bmij.v11i1.2172","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i1.2172","url":null,"abstract":"Advertising is an important persuasion tool for marketing efforts shaping consumer attitudes and behavioural intentions. Among the factors determining consumer attitudes toward advertising is ad scepticism. Comprehending how consumer scepticism toward ads is formed is therefore considered contributory. With this purpose, the research hypothesising the effect of cynicism, self-esteem, and market mavens on ad scepticism was modelled, and 374 observations obtained from members of Generation Z were tested with simultaneous quantile regression analysis. The findings revealed the effect of each variable for different quantile conditions of ad scepticism. The originality of the research is twofold. The first one is using market mavens, which have not been subject to research regarding their effect on ad scepticism and contributing to ad scepticism nomologic framework by supporting the significant effect of this variable. And the second one provides a detailed picture of the effects of independent variables on different levels of ad scepticism.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125100795","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-25DOI: 10.15295/bmij.v11i1.2224
Defne Keşkekçi, Kansu Gençer
Bu araştırmanın amacı hava yolu şirketlerinde sunulan yiyecek içecek ikramlarına yönelik yapılan çevrim içi şikâyetlerin değerlendirilmesidir. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıştır. Buna göre, Tripadvisor internet sitesi üzerinden müşterilerin yaptığı yorumlar analiz edilerek tema ve alt temalara uygun olarak incelenmiştir. Böylelikle, şikâyetlerin daha fazla hangi konularda yoğunlaştığı saptanmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen bulgular incelendiğinde en çok şikâyetin “yiyecek / içecekle ilgili şikâyetler” ana teması altında oluşturulduğu gözlemlenmiştir. Bununla birlikte yolcuların, “ikramların içeriğinin belirtilmemesi (dini hassasiyet ve sağlık açısından)”, “ikramların sunumu için kullanılan servis malzemelerinin sağlıksız materyallerden elde edilmiş olması”, “kabin ekiplerinin hizmet sunumu aşamasında aceleci davranması”, “çocuklar için hazırlanan ikramların görsel açıdan ilgi çekici olmayışı” konularında da çok sayıda şikâyet bulunduğu dikkat çekmektedir. Bu araştırma hava yolu ulaşım sektöründen yararlanan tüketicilerin yorumlarının değerlendirilerek ikram hizmetleri konusunda eksikliklerin ortaya çıkarılması açısından önem taşımaktadır. Etkili bir rekabet süreci yürütmek isteyen hava yolu işletmeleri için uçak içi ikram konusunun önemli bir noktaya geldiği bilinmektedir. Bu konuda yolcu taleplerinin neler olduğunun anlaşılması ve alınacak önlemlerin talepler doğrultusunda en doğru şekilde oluşturulması açısından araştırmanın sektörde yer alan hava yolu işletmelerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
{"title":"Hava yolu şirketlerinde sunulan yiyecek içecek ikramlarına yönelik yapılan çevrim içi şikâyetlerin değerlendirilmesi","authors":"Defne Keşkekçi, Kansu Gençer","doi":"10.15295/bmij.v11i1.2224","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i1.2224","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı hava yolu şirketlerinde sunulan yiyecek içecek ikramlarına yönelik yapılan çevrim içi şikâyetlerin değerlendirilmesidir. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıştır. Buna göre, Tripadvisor internet sitesi üzerinden müşterilerin yaptığı yorumlar analiz edilerek tema ve alt temalara uygun olarak incelenmiştir. Böylelikle, şikâyetlerin daha fazla hangi konularda yoğunlaştığı saptanmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen bulgular incelendiğinde en çok şikâyetin “yiyecek / içecekle ilgili şikâyetler” ana teması altında oluşturulduğu gözlemlenmiştir. Bununla birlikte yolcuların, “ikramların içeriğinin belirtilmemesi (dini hassasiyet ve sağlık açısından)”, “ikramların sunumu için kullanılan servis malzemelerinin sağlıksız materyallerden elde edilmiş olması”, “kabin ekiplerinin hizmet sunumu aşamasında aceleci davranması”, “çocuklar için hazırlanan ikramların görsel açıdan ilgi çekici olmayışı” konularında da çok sayıda şikâyet bulunduğu dikkat çekmektedir.\u0000Bu araştırma hava yolu ulaşım sektöründen yararlanan tüketicilerin yorumlarının değerlendirilerek ikram hizmetleri konusunda eksikliklerin ortaya çıkarılması açısından önem taşımaktadır. Etkili bir rekabet süreci yürütmek isteyen hava yolu işletmeleri için uçak içi ikram konusunun önemli bir noktaya geldiği bilinmektedir. Bu konuda yolcu taleplerinin neler olduğunun anlaşılması ve alınacak önlemlerin talepler doğrultusunda en doğru şekilde oluşturulması açısından araştırmanın sektörde yer alan hava yolu işletmelerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"33 7","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114120328","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-25DOI: 10.15295/bmij.v11i1.2185
Arif Çi̇lek, Alper Karavardar
Bu çalışmada, Türkiye’de bulunan kamu sermayeli bankaların verimliliklerinin 2009-2019 döneminde ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Türk bankacılık kesiminde faaliyette bulunan sermayesi kamuya ait bankaların verimlilik değerlerini incelemek amacıyla Entropi ve EATWIOS tekniklerinden meydana gelen entegre bir analiz gerçekleştirilmiştir. Entropi tekniği kullanılarak girdi ve çıktı kıstaslarının önem seviyeleri tespit edilmiş, EATWIOS tekniği ile kamu bankalarının verimlilikleri ölçülmüştür. Verimlilik düzeyi en yüksek olan bankanın 2009-2014 döneminde Halk Bankası, 2015-2019 döneminde ise Ziraat Bankası olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, verimlilik düzeyi en düşük olan bankanın 2009-2012 döneminde Ziraat Bankası, 2013-2016 döneminde Vakıflar Bankası ve 2017-2019 döneminde Halk Bankası olduğu tespit edilmiştir. Literatürde, kamu bankalarıyla ilgili bu teknikler kullanılarak yapılan bir çalışmaya rastlanılmamıştır.
{"title":"Hibrit Entropi ve EATWIOS teknikleri ile Türk kamu bankalarının verimlilik analizi","authors":"Arif Çi̇lek, Alper Karavardar","doi":"10.15295/bmij.v11i1.2185","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i1.2185","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Türkiye’de bulunan kamu sermayeli bankaların verimliliklerinin 2009-2019 döneminde ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Türk bankacılık kesiminde faaliyette bulunan sermayesi kamuya ait bankaların verimlilik değerlerini incelemek amacıyla Entropi ve EATWIOS tekniklerinden meydana gelen entegre bir analiz gerçekleştirilmiştir. Entropi tekniği kullanılarak girdi ve çıktı kıstaslarının önem seviyeleri tespit edilmiş, EATWIOS tekniği ile kamu bankalarının verimlilikleri ölçülmüştür. Verimlilik düzeyi en yüksek olan bankanın 2009-2014 döneminde Halk Bankası, 2015-2019 döneminde ise Ziraat Bankası olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, verimlilik düzeyi en düşük olan bankanın 2009-2012 döneminde Ziraat Bankası, 2013-2016 döneminde Vakıflar Bankası ve 2017-2019 döneminde Halk Bankası olduğu tespit edilmiştir. Literatürde, kamu bankalarıyla ilgili bu teknikler kullanılarak yapılan bir çalışmaya rastlanılmamıştır.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128132216","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-25DOI: 10.15295/bmij.v11i1.2175
Sema Dökme Yağar, Fedayi Yağar
Sağlık alanında günümüzün önemli tartışmalı konularından birisi şehir hastaneleridir. Bu çalışma ile birlikte şehir hastaneleri ile ilgili medyada yer alan haberler incelenmiştir. Araştırma kapsamını Milliyet ve Hürriyet Gazetelerinde yer alan 1358 haber oluşturmuştur. Web madenciliği (verilerin elde edilmesi) ve metin madenciliği teknikleri (verilerin analiz edilmesi) kullanılmıştır. Kelime bulutları ile anahtar kelimeler belirlenmiş ve görselleştirme yapılmıştır. Haberlerin negatif, nötr ya da pozitif yönlü olup olmadığını belirlemek için de duygu analizi kullanılmıştır. Hem başlık hem de içeriğe bakıldığında, “Şehir”, “Hastane”, “Sağlık” ve “Hayat” gibi kelimeler dışında en çok dikkat çeken kelimeler “Cumhurbaşkanı”, “Erdoğan” ve “Bakan” olmuştur. Aynı şekilde hem başlık hem de içeriklere bakıldığında çoğunluklu pozitif bir yaklaşımın benimsendiği tespit edilmiştir. Bunların dışında, şehir hastaneleri ile ilgili yapılan haberlerin sayısında son yıllarda önemli artışlar yaşandığı görülmüştür. Sonuç olarak, bireylerin düşüncelerinin ve davranışlarının şekillenmesinde haberler önemli bir rol oynamaktadır. Bu doğrultuda şehir hastaneleri ile ilgili elde ettiğimiz bu çıktıların genel çerçeveyi gösterme noktasında literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
{"title":"Medyadaki yansımaları ile şehir hastaneleri: İki ulusal gazetenin incelenmesi","authors":"Sema Dökme Yağar, Fedayi Yağar","doi":"10.15295/bmij.v11i1.2175","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i1.2175","url":null,"abstract":"Sağlık alanında günümüzün önemli tartışmalı konularından birisi şehir hastaneleridir. Bu çalışma ile birlikte şehir hastaneleri ile ilgili medyada yer alan haberler incelenmiştir. Araştırma kapsamını Milliyet ve Hürriyet Gazetelerinde yer alan 1358 haber oluşturmuştur. Web madenciliği (verilerin elde edilmesi) ve metin madenciliği teknikleri (verilerin analiz edilmesi) kullanılmıştır. Kelime bulutları ile anahtar kelimeler belirlenmiş ve görselleştirme yapılmıştır. Haberlerin negatif, nötr ya da pozitif yönlü olup olmadığını belirlemek için de duygu analizi kullanılmıştır. Hem başlık hem de içeriğe bakıldığında, “Şehir”, “Hastane”, “Sağlık” ve “Hayat” gibi kelimeler dışında en çok dikkat çeken kelimeler “Cumhurbaşkanı”, “Erdoğan” ve “Bakan” olmuştur. Aynı şekilde hem başlık hem de içeriklere bakıldığında çoğunluklu pozitif bir yaklaşımın benimsendiği tespit edilmiştir. Bunların dışında, şehir hastaneleri ile ilgili yapılan haberlerin sayısında son yıllarda önemli artışlar yaşandığı görülmüştür. Sonuç olarak, bireylerin düşüncelerinin ve davranışlarının şekillenmesinde haberler önemli bir rol oynamaktadır. Bu doğrultuda şehir hastaneleri ile ilgili elde ettiğimiz bu çıktıların genel çerçeveyi gösterme noktasında literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"186 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131704875","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-25DOI: 10.15295/bmij.v11i1.2189
Mehmet Emirhan Kula
The COVID-19 Pandemic has forced healthcare professionals worldwide to make and implement decisions under extreme pressure, which is naturally a source of stress and anxiety for all healthcare professionals. This study examined the mediating role of task-related occupational anxiety in the relationship between nurses’ stress-coping behaviours and crisis management skills. The sample consists of nurses working in the Eastern Anatolia Region. Because the research was conducted within the scope of COVID-19 epidemic measures, the questionnaire was online, and 400 electronic questionnaires were analysed. According to the results obtained in the research, significant relationships were found between stress-coping behaviours, crisis management skills and task-related occupational anxiety, as well as between task-related occupational anxiety and crisis management skills. In addition, it has been determined that task-related occupational anxiety mediates the relationship between stress-coping behaviours and crisis management skills. The results are discussed in the axis of the research results in the related literature.
{"title":"The mediating role of task-related occupational anxiety in the relationship between stress-coping behaviours and crisis management skills: A study during the COVID-19 pandemic period","authors":"Mehmet Emirhan Kula","doi":"10.15295/bmij.v11i1.2189","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i1.2189","url":null,"abstract":"The COVID-19 Pandemic has forced healthcare professionals worldwide to make and implement decisions under extreme pressure, which is naturally a source of stress and anxiety for all healthcare professionals. This study examined the mediating role of task-related occupational anxiety in the relationship between nurses’ stress-coping behaviours and crisis management skills. The sample consists of nurses working in the Eastern Anatolia Region. Because the research was conducted within the scope of COVID-19 epidemic measures, the questionnaire was online, and 400 electronic questionnaires were analysed. According to the results obtained in the research, significant relationships were found between stress-coping behaviours, crisis management skills and task-related occupational anxiety, as well as between task-related occupational anxiety and crisis management skills. In addition, it has been determined that task-related occupational anxiety mediates the relationship between stress-coping behaviours and crisis management skills. The results are discussed in the axis of the research results in the related literature.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129707164","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-25DOI: 10.15295/bmij.v11i1.2148
Ceren Aydoğmuş
Bu çalışmanın amacı, bilinçli farkındalık ile örgütsel çıktılar arasındaki ilişki üzerinde duygusal zekânın aracı rolünü incelemektir. Araştırmada çalışanların iş tatmini, iş performansı ve işten ayrılma niyetleri örgütsel çıktılar olarak ele alınmıştır. Farklı sektör ve büyüklükteki firmalarda çalışan 551 beyaz yakalı çalışandan oluşan katılımcı, bilinçli farkındalık, duygusal zekâ, iş tatmini, iş performansı ve işten ayrılma niyetlerini değerlendiren anketleri cevaplamıştır. Korelasyon analizi sonuçları, bilinçli farkındalığın duygusal zekâ, iş tatmini ve iş performansı ile olumlu yönde, işten ayrılma niyeti ile ise olumsuz yönde ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca çalışanların duygusal zekâsının iş tatmini ve iş performansları ile olumlu yönde, işten ayrılma niyeti ile ise olumsuz yönde ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Aracılık etkisini ölçmek için kullanılan Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) analizi neticesinde, duygusal zekânın, bilinçli farkındalık ile örgütsel çıktılar ilişkisinde tam aracılık etkisi olduğu tespit edilmiştir. Diğer bir deyişle, çalışanların bilinçli farkındalığının örgütsel çıktılar üzerindeki dolaylı etkisi duygusal zekâları yoluyla ortaya çıkmaktadır. Araştırmada önerilen modelin teorik alt yapısını olumlu duyguların, olumlu sonuçlara sebep olduğunu ifade eden pozitif yönelim teorisi oluşturmaktadır. Bulgular yöneticilerin bilinçli farkındalığın ve duygusal zekânın çalışanlar üzerindeki olumlu etkisinin farkında olmaları gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda gerek yöneticilere, gerek insan kaynakları uzmanlarına, çalışanların bilinçli farkındalıklarını ve duygusal zekâlarını artırmaya yönelik eğitimleri örgüt bünyesine dahil etmeleri önerilmektedir.
{"title":"Bilinçli farkındalık ile örgütsel çıktılar (iş tatmini, iş performansı ve işten ayrılma niyeti) ilişkisi: Duygusal zekânın aracı rolü","authors":"Ceren Aydoğmuş","doi":"10.15295/bmij.v11i1.2148","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i1.2148","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı, bilinçli farkındalık ile örgütsel çıktılar arasındaki ilişki üzerinde duygusal zekânın aracı rolünü incelemektir. Araştırmada çalışanların iş tatmini, iş performansı ve işten ayrılma niyetleri örgütsel çıktılar olarak ele alınmıştır. Farklı sektör ve büyüklükteki firmalarda çalışan 551 beyaz yakalı çalışandan oluşan katılımcı, bilinçli farkındalık, duygusal zekâ, iş tatmini, iş performansı ve işten ayrılma niyetlerini değerlendiren anketleri cevaplamıştır. Korelasyon analizi sonuçları, bilinçli farkındalığın duygusal zekâ, iş tatmini ve iş performansı ile olumlu yönde, işten ayrılma niyeti ile ise olumsuz yönde ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca çalışanların duygusal zekâsının iş tatmini ve iş performansları ile olumlu yönde, işten ayrılma niyeti ile ise olumsuz yönde ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Aracılık etkisini ölçmek için kullanılan Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) analizi neticesinde, duygusal zekânın, bilinçli farkındalık ile örgütsel çıktılar ilişkisinde tam aracılık etkisi olduğu tespit edilmiştir. Diğer bir deyişle, çalışanların bilinçli farkındalığının örgütsel çıktılar üzerindeki dolaylı etkisi duygusal zekâları yoluyla ortaya çıkmaktadır. Araştırmada önerilen modelin teorik alt yapısını olumlu duyguların, olumlu sonuçlara sebep olduğunu ifade eden pozitif yönelim teorisi oluşturmaktadır. Bulgular yöneticilerin bilinçli farkındalığın ve duygusal zekânın çalışanlar üzerindeki olumlu etkisinin farkında olmaları gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda gerek yöneticilere, gerek insan kaynakları uzmanlarına, çalışanların bilinçli farkındalıklarını ve duygusal zekâlarını artırmaya yönelik eğitimleri örgüt bünyesine dahil etmeleri önerilmektedir.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126978921","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-03-25DOI: 10.15295/bmij.v11i1.2187
Rabia Nazmiye Ayvaz, M. Erkan
Increasingly globalized economic and financial dynamics create extensive complexity and uncertainty for national economies and businesses. As a result of this financial stress experienced by firms, researchers have developed models using financial ratios to measure the financial health of firms. One of the implications of this situation for academic research is the continued importance of predicting and modelling financial failure for businesses. This study aims to apply existing financial failure and bankruptcy prediction models to the financial data of 45 manufacturing enterprises traded in Borsa Istanbul and to establish a comparative analysis framework of the prediction results. In order to explain the risk of financial failure and bankruptcy, the financial statements of the enterprises covering the years 2011-2020 are used as a data set. Altman Z-Score, Springate S-Score and Zmijevski J-Score values of these 45 enterprises were calculated and based on them, predictions were made about the financial viability of the enterprises. In addition, financial failure models measured by Altman Z-Score, Springate S-Score and Zmijevski J-Score were used in the study. According to the findings, while Altman Z-Score and Springate S-Score show similar results, they are not similar to the results of Zmijevski J-Score.
{"title":"A review on financial failure models- The case of manufacturing industry","authors":"Rabia Nazmiye Ayvaz, M. Erkan","doi":"10.15295/bmij.v11i1.2187","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i1.2187","url":null,"abstract":"Increasingly globalized economic and financial dynamics create extensive complexity and uncertainty for national economies and businesses. As a result of this financial stress experienced by firms, researchers have developed models using financial ratios to measure the financial health of firms. One of the implications of this situation for academic research is the continued importance of predicting and modelling financial failure for businesses. This study aims to apply existing financial failure and bankruptcy prediction models to the financial data of 45 manufacturing enterprises traded in Borsa Istanbul and to establish a comparative analysis framework of the prediction results. In order to explain the risk of financial failure and bankruptcy, the financial statements of the enterprises covering the years 2011-2020 are used as a data set. Altman Z-Score, Springate S-Score and Zmijevski J-Score values of these 45 enterprises were calculated and based on them, predictions were made about the financial viability of the enterprises. In addition, financial failure models measured by Altman Z-Score, Springate S-Score and Zmijevski J-Score were used in the study. According to the findings, while Altman Z-Score and Springate S-Score show similar results, they are not similar to the results of Zmijevski J-Score.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"27 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126662746","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-25DOI: 10.15295/bmij.v10i4.2132
Sefa Öksüz, Eren Erkılıç
İnsan kaynağı konaklama işletmelerinde hizmet kalitesini belirleyen önemli bir faktör olmakla birlikte, işletmelerin başarısında kilit role sahip olarak rekabet avantajı elde etmelerini sağlamaktadır. Araştırmacılar tarafından son yıllarda sıklıkla incelenen işe adanmışlık kavramı insan kaynağının üretkenliğini ve verimliliğini artırmada etkili olan bir konudur. İşe adanmış iş görenler işletmelere rekabet ve maliyet avantajı sağlarken hizmet kalitesinin de artmasına katkı sağlamaktadır. Bu kapsamda zincir otel işletmeleri iş görenlerinin işe adanmışlıklarını artırmanın bir yolunun da iş yaşam kalitesi ve kurumsal sosyal sorumluluk algısı ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu araştırma, iş yaşam kalitesi ve kurumsal sosyal sorumluluk algısının işe adanmışlık üzerindeki etkisini incelemek amacıyla, Trabzon’daki zincir otel işletmesi iş görenleri üzerine gerçekleştirilmiştir. Trabzon’daki zincir otel işletmesi iş görenlerinden 343 geçerli anket elde edilmiştir. Araştırma modeline uygun olarak iş yaşam kalitesi, kurumsal sosyal sorumluluk algısı ve işe adanmışlık arasındaki ilişkiyi belirlemek için korelasyon analizi ve kavramların neden-sonuç ilişkini belirmek için regresyon analizi yapılmıştır. Yapılan korelasyon analizi bulgularına göre iş yaşam kalitesi ve işe adanmışlık arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönde ve orta düzeyde bir ilişki olduğu; kurumsal sosyal sorumluluk algısı ile işe adanmışlık arasında anlamlı, pozitif yönde ve orta düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Regresyon analizi sonuçlarına göre iş yaşam kalitesinin ve kurumsal sosyal sorumluluk algısının işe adanmışlık üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak iş görenlerin iş yaşam kalitesi ve kurumsal sosyal sorumluluk algılarının düzeylerinin yükselmesi işe adanmışlıklarını artırdığı tespit edilmiştir.
{"title":"İş yaşam kalitesi ve kurumsal sosyal sorumluluk algısının işe adanmışlık üzerindeki etkisinin incelenmesi: Zincir otel işletmeleri üzerine bir araştırma","authors":"Sefa Öksüz, Eren Erkılıç","doi":"10.15295/bmij.v10i4.2132","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v10i4.2132","url":null,"abstract":"İnsan kaynağı konaklama işletmelerinde hizmet kalitesini belirleyen önemli bir faktör olmakla birlikte, işletmelerin başarısında kilit role sahip olarak rekabet avantajı elde etmelerini sağlamaktadır. Araştırmacılar tarafından son yıllarda sıklıkla incelenen işe adanmışlık kavramı insan kaynağının üretkenliğini ve verimliliğini artırmada etkili olan bir konudur. İşe adanmış iş görenler işletmelere rekabet ve maliyet avantajı sağlarken hizmet kalitesinin de artmasına katkı sağlamaktadır. Bu kapsamda zincir otel işletmeleri iş görenlerinin işe adanmışlıklarını artırmanın bir yolunun da iş yaşam kalitesi ve kurumsal sosyal sorumluluk algısı ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu araştırma, iş yaşam kalitesi ve kurumsal sosyal sorumluluk algısının işe adanmışlık üzerindeki etkisini incelemek amacıyla, Trabzon’daki zincir otel işletmesi iş görenleri üzerine gerçekleştirilmiştir. Trabzon’daki zincir otel işletmesi iş görenlerinden 343 geçerli anket elde edilmiştir. Araştırma modeline uygun olarak iş yaşam kalitesi, kurumsal sosyal sorumluluk algısı ve işe adanmışlık arasındaki ilişkiyi belirlemek için korelasyon analizi ve kavramların neden-sonuç ilişkini belirmek için regresyon analizi yapılmıştır. Yapılan korelasyon analizi bulgularına göre iş yaşam kalitesi ve işe adanmışlık arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönde ve orta düzeyde bir ilişki olduğu; kurumsal sosyal sorumluluk algısı ile işe adanmışlık arasında anlamlı, pozitif yönde ve orta düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Regresyon analizi sonuçlarına göre iş yaşam kalitesinin ve kurumsal sosyal sorumluluk algısının işe adanmışlık üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak iş görenlerin iş yaşam kalitesi ve kurumsal sosyal sorumluluk algılarının düzeylerinin yükselmesi işe adanmışlıklarını artırdığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"52 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123466908","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-25DOI: 10.15295/bmij.v10i4.2164
Sena Çebi̇, İlknur Uncuoğlu Yolcu
Örgütler var olma amaçları doğrultusunda içerisinde farklı yaş gruplarından, kültürlerden ve en önemlisi farklı kişilik özelliklerine sahip bireylerden oluşmaktadır. Bu çalışmada, çalışanların proaktif kişiliklerinin, örgütsel vatandaşlık davranışına olan etkisinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Türkiye’de faaliyet gösteren bir kamu bankasında çeşitli pozisyonlarda görev yapmakta olan banka çalışanları oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri anket yoluyla toplanmış olup örneklem büyüklüğü 183 olarak tespit edilmiştir. Araştırmanın modelinde proaktif kişilik bağımsız değişken, örgütsel vatandaşlık davranışı ve boyutları bağımlı değişken olarak ele alınmıştır. Araştırmada geliştirilen modelin ve bu modele dayanan hipotezlerin test edilmesi için basit doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda proaktif kişiliğin örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde anlamlı ve pozitif etkisi olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte çalışanların proaktif kişiliğinin örgütsel vatandaşlık davranışı boyutlarından “özgecilik-nezaket, sivil erdem ve vicdanlılık” davranışlarını anlamlı ve pozitif olarak etkilediği görülmektedir.
{"title":"Proaktif kişilik ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki ilişkinin incelenmesi: Banka çalışanları üzerine bir araştırma","authors":"Sena Çebi̇, İlknur Uncuoğlu Yolcu","doi":"10.15295/bmij.v10i4.2164","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v10i4.2164","url":null,"abstract":"Örgütler var olma amaçları doğrultusunda içerisinde farklı yaş gruplarından, kültürlerden ve en önemlisi farklı kişilik özelliklerine sahip bireylerden oluşmaktadır. Bu çalışmada, çalışanların proaktif kişiliklerinin, örgütsel vatandaşlık davranışına olan etkisinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Türkiye’de faaliyet gösteren bir kamu bankasında çeşitli pozisyonlarda görev yapmakta olan banka çalışanları oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri anket yoluyla toplanmış olup örneklem büyüklüğü 183 olarak tespit edilmiştir. Araştırmanın modelinde proaktif kişilik bağımsız değişken, örgütsel vatandaşlık davranışı ve boyutları bağımlı değişken olarak ele alınmıştır. Araştırmada geliştirilen modelin ve bu modele dayanan hipotezlerin test edilmesi için basit doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda proaktif kişiliğin örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde anlamlı ve pozitif etkisi olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte çalışanların proaktif kişiliğinin örgütsel vatandaşlık davranışı boyutlarından “özgecilik-nezaket, sivil erdem ve vicdanlılık” davranışlarını anlamlı ve pozitif olarak etkilediği görülmektedir.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"105 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124753172","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2022-12-25DOI: 10.15295/bmij.v10i4.2130
A. O. Onağ, Sibel Ünsal
Bu araştırmanın amacı, işletmelerde var olan çatışma türlerinden çıkar çatışmasını ortaya koymak ve bu çatışma türüne neden olan etkenleri ortadan kaldırmaktır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2021 yılında Manisa ilinde özel bir firmada farklı pozisyonlarda çalışan, araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 8 beyaz yakalı çalışandan oluşmaktadır. Araştırmada, katılımcılara çıkar çatışmasına yönelik sorular sorulmuştur. Veriler, görüşme yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Görüşmeler ortalama 40 dakika sürmüştür. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Analizler neticesinde çıkar çatışması kavramı ile ilgili temalar olarak; çıkar kavramı ile birlikte anılan kavramlar ve bu kavramın çağrıştırdıkları, çıkar çatışması kavramına dair bilgi seviyesi, çıkar çatışması izlenimi yaratan durumlar, çıkar çatışmasının işletmelerde sebep olduğu durumlar, çıkar çatışmasının yaşanmamasına yönelik yapılması gerekenler, çıkar çatışmasına şahit olma durumu, iş yerinde çıkar elde etme odaklı bir duruma tanık olunduğunda verilecek tepki ve çıkar çatışması yaşanması halinde tercih edilecek davranış şeklidir. Mevcut çıkar çatışmaların önlenebilmesi için işletme yöneticilerinin, işletme içi liyakate önem vermesi, işletmede çıkar çatışması olarak örgütsel düzeyde önlemler alması, çalışanlara işletme içinde çıkar çatışmasına neden olacak davranışların anlatılması ve çıkar çatışması yaşanması halinde caydırıcı yaptırımlar uygulanması önerilmektedir.
{"title":"İşletmelerde çatışma yönetimi: Çıkar çatışması “nitel bir araştırma”","authors":"A. O. Onağ, Sibel Ünsal","doi":"10.15295/bmij.v10i4.2130","DOIUrl":"https://doi.org/10.15295/bmij.v10i4.2130","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, işletmelerde var olan çatışma türlerinden çıkar çatışmasını ortaya koymak ve bu çatışma türüne neden olan etkenleri ortadan kaldırmaktır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2021 yılında Manisa ilinde özel bir firmada farklı pozisyonlarda çalışan, araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 8 beyaz yakalı çalışandan oluşmaktadır. Araştırmada, katılımcılara çıkar çatışmasına yönelik sorular sorulmuştur. Veriler, görüşme yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Görüşmeler ortalama 40 dakika sürmüştür. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Analizler neticesinde çıkar çatışması kavramı ile ilgili temalar olarak; çıkar kavramı ile birlikte anılan kavramlar ve bu kavramın çağrıştırdıkları, çıkar çatışması kavramına dair bilgi seviyesi, çıkar çatışması izlenimi yaratan durumlar, çıkar çatışmasının işletmelerde sebep olduğu durumlar, çıkar çatışmasının yaşanmamasına yönelik yapılması gerekenler, çıkar çatışmasına şahit olma durumu, iş yerinde çıkar elde etme odaklı bir duruma tanık olunduğunda verilecek tepki ve çıkar çatışması yaşanması halinde tercih edilecek davranış şeklidir. Mevcut çıkar çatışmaların önlenebilmesi için işletme yöneticilerinin, işletme içi liyakate önem vermesi, işletmede çıkar çatışması olarak örgütsel düzeyde önlemler alması, çalışanlara işletme içinde çıkar çatışmasına neden olacak davranışların anlatılması ve çıkar çatışması yaşanması halinde caydırıcı yaptırımlar uygulanması önerilmektedir.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"57 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114788883","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}