Agiz arastirmalari simdiye kadar genellikle dil ve folklor arastirmacilari tarafindan yapilagelmistir. Bu yuzden arastirmalarda elde edilen verilerin degerlendirilmesi, soz konusu alanlarda yapilan calismalarla sinirli kalmistir. Oysa agiz metinlerinde tarih, sosyoloji, mutfak kulturu, antropoloji, egitim bilimleri basta olmak uzere degisik sosyal bilim alanlarina katki saglayacak cok sayida veriye rastlanmaktadir. Tarih arastirmalarinda belgelerin yeterli olmadigi yakin donem olaylari konusunda bu metinler onemli basvuru kaynagi niteligindedir. Agiz metinlerinde yer alan dogum, dugun, olum torenleri, toplumsal iliskiler gibi konular sosyoloji arastirmalarina onemli katkilar sunmaktadir. Kaynak kisilerin tarif ettikleri yoresel yemekler mutfak kulturu hakkinda uygulamali bilgiler icermektedir. Yine bu metinlerde bireylerin olaylar karsisindaki tutum ve davranislari konusunda sosyal antropoloji calismalarini aydinlatacak anlatilar bulunmaktadir. Aile ve toplumun, bireyin egitimindeki yeri ve rolu ile ilgili onemli bilgiler yer almaktadir. Makalede, bu konular, Turkiye Turkcesi agizlarindaki verilerden hareketle ele alinacaktir.
Além do que,por青睐,estáem greve。在这些制冷过程中获得的数据被冰箱领域的calism激怒了。然而,在短期文本中,历史学、社会学、厨房文化、人类学、农业等往往被发现对大量非社会科学领域做出了贡献。这些文本以十进制形式应用于不足以搜索或地下肥料发生的文件。Agiz文本中的自然、挖掘、卷状龙卷风和社会关系代表了社会学中的数千万因素。来源的性质是提供有关食物在厨房文化中应用的信息。然而,在这些文本中,有一些迹象表明,社会人类学将与事件的行为和行为有关。家庭和社会正在收集关于一个人在结构中的位置和角色的十进制信息。在这篇文章中,这将通过数据从土耳其的agians中获取。
{"title":"Diyalektoloji-folklor-sözlü tarih-sosyoloji-antropoloji","authors":"Ali Akar","doi":"10.19060/GAB.11982","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAB.11982","url":null,"abstract":"Agiz arastirmalari simdiye kadar genellikle dil ve folklor arastirmacilari tarafindan yapilagelmistir. Bu yuzden arastirmalarda elde edilen verilerin degerlendirilmesi, soz konusu alanlarda yapilan calismalarla sinirli kalmistir. Oysa agiz metinlerinde tarih, sosyoloji, mutfak kulturu, antropoloji, egitim bilimleri basta olmak uzere degisik sosyal bilim alanlarina katki saglayacak cok sayida veriye rastlanmaktadir. Tarih arastirmalarinda belgelerin yeterli olmadigi yakin donem olaylari konusunda bu metinler onemli basvuru kaynagi niteligindedir. Agiz metinlerinde yer alan dogum, dugun, olum torenleri, toplumsal iliskiler gibi konular sosyoloji arastirmalarina onemli katkilar sunmaktadir. Kaynak kisilerin tarif ettikleri yoresel yemekler mutfak kulturu hakkinda uygulamali bilgiler icermektedir. Yine bu metinlerde bireylerin olaylar karsisindaki tutum ve davranislari konusunda sosyal antropoloji calismalarini aydinlatacak anlatilar bulunmaktadir. Aile ve toplumun, bireyin egitimindeki yeri ve rolu ile ilgili onemli bilgiler yer almaktadir. Makalede, bu konular, Turkiye Turkcesi agizlarindaki verilerden hareketle ele alinacaktir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"169-182"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68325275","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Akilli savunma, kuresel finansal krizin olumsuz etkileri cercevesinde Ittifak icerisinde eski bir sorun olan yuk paylasimina bir cozum getirmek amaciyla olusturulmus bir kavramdir. 2011’de Rasmussen’in bu anlayis icerisinde isimlendirdigi akilli savunma zaman icerisinde siber savunma, Birbirine Irtibatlandirilmis Kuvvetler, fuze savunma sistemleri gibi Ittifak’in askeri donusumunun parcalari olan bircok program ile baglantilandirilarak Ittifak’in savunma planlama politikasinin temel unsuru haline getirilmistir. Bu makalenin amaci NATO’nun gelecegi tartismalari acisindan anlam tasiyan akilli savunma girisiminin olusturulmasinda ve gelistirilmesinde etkili olan politika ve surecleri incelemektir. Calismada bu kavram Amerikan dis politikasindaki degisimlerin NATO’ya bir yansimasi olarak degerlendirilmektedir.
{"title":"Güncelliğini Yitirmeyen Bir Sorun Olan Yük Paylaşımına Yeni Bir Çözüm Arayışı: Akıllı Savunma ve NATO","authors":"Arif Bağbaşlioğlu","doi":"10.19060/gab.73994","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gab.73994","url":null,"abstract":"Akilli savunma, kuresel finansal krizin olumsuz etkileri cercevesinde Ittifak icerisinde eski bir sorun olan yuk paylasimina bir cozum getirmek amaciyla olusturulmus bir kavramdir. 2011’de Rasmussen’in bu anlayis icerisinde isimlendirdigi akilli savunma zaman icerisinde siber savunma, Birbirine Irtibatlandirilmis Kuvvetler, fuze savunma sistemleri gibi Ittifak’in askeri donusumunun parcalari olan bircok program ile baglantilandirilarak Ittifak’in savunma planlama politikasinin temel unsuru haline getirilmistir. Bu makalenin amaci NATO’nun gelecegi tartismalari acisindan anlam tasiyan akilli savunma girisiminin olusturulmasinda ve gelistirilmesinde etkili olan politika ve surecleri incelemektir. Calismada bu kavram Amerikan dis politikasindaki degisimlerin NATO’ya bir yansimasi olarak degerlendirilmektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"15 1","pages":"209-225"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68325745","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Guvenlik calismalari Soguk Savas’in sona ermesinden sonraki donemde giderek genisleyen bir gundeme sahip olmustur. Bu makalede genisleyen guvenlik gundeminde yer alan insani guvenlik kavrami baglaminda cevresel guvenlik konusu incelenecektir. Calisma oncelikle insani guvenlik kavraminin ne zaman ortaya ciktigini ve farkli insani guvenlik tanimlarindan bahsetmektedir. 1994 yili Birlesmis Milletler Kalkinma Raporu insani guvenlik kavraminin ortaya cikisi acisindan donum noktasi olurken, tanimlar arasinda iki tanesi agirlik kazanmistir. Genis tanimlamada yoksulluk ve kalkinma temel dinamikler olarak alinirken dar insani guvenlik tanimlamasinda fiziki siddetin kullanilmasi baz olarak alinmistir. Ote yandan, insani guvenlik etrafindaki tartismalarin onemli olcude normatif ve kuramsal boyutlara sahip oldugu gorulmektedir. Bu sebeple makale baslica uluslararasi iliskiler teorilerinin insani guvenlik olgusuna nasil baktiklarina da yer vermektedir. Realist teoriler insani guvenlik kavrami ile ilgilenmezken liberal, insaci ve elestirel kuramlarin insani guvenlik olgusu ile ilgili olduklari gorulmektedir. Calismanin daha sonraki bolumu basta kuresel isinma olmak uzere cesitli cevre sorunlarinin insani guvenlik ve devletlerarasi iliskiler acisindan nasil tehlike olusturduklarini analiz etmektedir. Bu baglamda onemli bir konu cevresel guvensizlik ya da cevre felaketlerinden kaynaklanan devlet ici ve uluslararasi goclerin devletlerin istikrarini bozabilecek olmasi ve devletlerarasi catismalara yol acabilmesidir. Cevresel guvenlik sorunlari Darfur ve Suriye’de oldugu gibi sicak catismalarin ortaya cikmasinda onemli bir etkiye sahip olabilmektedirler. Calismanin sonuc kismi, insani guvenlik ve cevresel guvenlik kavramlarinin guvenlik calismalari alanindaki potansiyeli ve sinirliliklarina dair cesitli oneri ve elestirilere yer vermektedir.
{"title":"İnsani Güvenlik Kavramı Bağlamında Çevre Güvenliği","authors":"Engin I Erdem","doi":"10.19060/GAV.321016","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321016","url":null,"abstract":"Guvenlik calismalari Soguk Savas’in sona ermesinden sonraki donemde giderek genisleyen bir gundeme sahip olmustur. Bu makalede genisleyen guvenlik gundeminde yer alan insani guvenlik kavrami baglaminda cevresel guvenlik konusu incelenecektir. Calisma oncelikle insani guvenlik kavraminin ne zaman ortaya ciktigini ve farkli insani guvenlik tanimlarindan bahsetmektedir. 1994 yili Birlesmis Milletler Kalkinma Raporu insani guvenlik kavraminin ortaya cikisi acisindan donum noktasi olurken, tanimlar arasinda iki tanesi agirlik kazanmistir. Genis tanimlamada yoksulluk ve kalkinma temel dinamikler olarak alinirken dar insani guvenlik tanimlamasinda fiziki siddetin kullanilmasi baz olarak alinmistir. Ote yandan, insani guvenlik etrafindaki tartismalarin onemli olcude normatif ve kuramsal boyutlara sahip oldugu gorulmektedir. Bu sebeple makale baslica uluslararasi iliskiler teorilerinin insani guvenlik olgusuna nasil baktiklarina da yer vermektedir. Realist teoriler insani guvenlik kavrami ile ilgilenmezken liberal, insaci ve elestirel kuramlarin insani guvenlik olgusu ile ilgili olduklari gorulmektedir. Calismanin daha sonraki bolumu basta kuresel isinma olmak uzere cesitli cevre sorunlarinin insani guvenlik ve devletlerarasi iliskiler acisindan nasil tehlike olusturduklarini analiz etmektedir. Bu baglamda onemli bir konu cevresel guvensizlik ya da cevre felaketlerinden kaynaklanan devlet ici ve uluslararasi goclerin devletlerin istikrarini bozabilecek olmasi ve devletlerarasi catismalara yol acabilmesidir. Cevresel guvenlik sorunlari Darfur ve Suriye’de oldugu gibi sicak catismalarin ortaya cikmasinda onemli bir etkiye sahip olabilmektedirler. Calismanin sonuc kismi, insani guvenlik ve cevresel guvenlik kavramlarinin guvenlik calismalari alanindaki potansiyeli ve sinirliliklarina dair cesitli oneri ve elestirilere yer vermektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"255-281"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68331002","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Kirkuk, with its large oil reserves, has constituted one of the most significant points of controversy politically, ethnically, and economically in modern Iraq. Historically a Turkmen city, Kirkuk underwent a massive Arabization policy during the Baathist regime in order to modify the city’s demographics. This formed the major means by which the Baathist regime sought to control this multiethnic and multi-religious city. After the US invasion of Iraq in 2003, Kurds launched a massive Kurdification program whereby Turkmen and Arabs have been encouraged to leave the city. The demography of the city has been changing in favor of the Kurds, who have resorted to all means, not excluding crimes against humanity, to form the majority of the city’s population before the referendum that will decide not only the status of the city but also the future of Iraq and the Middle East. In supporting the Kurds, Western countries have ignored the suffering of the Turkmen, the primary victims of Arabization in the past and nowadays of Kurdification.
{"title":"Turkmens: Victims of Arabization and Kurdification Policies in Kirkuk","authors":"Şafak Oğuz","doi":"10.19060/gav.320748","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.320748","url":null,"abstract":"Kirkuk, with its large oil reserves, has constituted one of the most significant points of controversy politically, ethnically, and economically in modern Iraq. Historically a Turkmen city, Kirkuk underwent a massive Arabization policy during the Baathist regime in order to modify the city’s demographics. This formed the major means by which the Baathist regime sought to control this multiethnic and multi-religious city. After the US invasion of Iraq in 2003, Kurds launched a massive Kurdification program whereby Turkmen and Arabs have been encouraged to leave the city. The demography of the city has been changing in favor of the Kurds, who have resorted to all means, not excluding crimes against humanity, to form the majority of the city’s population before the referendum that will decide not only the status of the city but also the future of Iraq and the Middle East. In supporting the Kurds, Western countries have ignored the suffering of the Turkmen, the primary victims of Arabization in the past and nowadays of Kurdification.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"167-186"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330249","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mondros Mutarekesi geregi ordular lagvedilince Osmanli ordusu yeniden duzenlemeye tabi tutulmustur. Anadolu’nun Mutareke’den sonra dusmanlar tarafindan isgal edilecegini ongoren Osmanli yoneticileri, vatanin kurtarilmasina yonelik olarak ordu mufettisligi teskilatinin kurulmasini kararlastirmislardir. Bu teskilatinin kurulmasiyla, Osmanli Ordusu gorunuste seferi kadro duzeninden hazeri kadro teskilatina geri donmustur. Mufettis olarak atanan kisiler vatanperver ve padisahin ve hukumetin guvenini kazanmis kisilerdi. Bu mufettisliklerden birisi de bu donemle ilgili yapilan calismalarda goz ardi edilen Mersinli Cemal Pasa’nin riyasetindeki II. Ordu(Yildirim) Kitaat-i Mufettisligidir. Hâlbuki Cemal Pasa da ayni donemde Mustafa Kemal Pasa ile benzer bir vazifede bulunmustur ve Mutareke sonrasi millet ve memleketin kurtarilmasi bakimindan oldukca muhim bir vazife ifa etmistir. Ustelik Mustafa Kemal Pasa’nin yaptigi isin tarihi surecteki yerinin ve oneminin kavranmasi bakimindan da II. Ordu Mufettisligi, incelemeye deger bir rol oynamistir. Merkezi Konya olan mufettisligin sorumluluk alaninda Izmir, Konya, Ankara, Kastamonu, Antalya, Kayseri, Eskisehir, Kutahya, Afyon mintikasi yer almaktaydi. Bu mintika, Ingiliz, Fransiz, Italyan ve Yunan tesir bolgesinde bulunmasi bakimindan oldukca onemliydi. II. Ordu Mufettisligi, vatanin kurtarilmasina yonelik faaliyetlerin yurutulmesinde, sorumluluk sahasiyla ilgili olarak guvenligin saglanmasinda, duzensizliklerin sebeplerinin tespiti ve onlenmesinde, istihbarat faaliyetlerinde, milli birlik ve butunlugun saglanmasinda ve dusmana karsi direnis ruhunun guclenmesinde cok onemli roller oynamistir. Bu calismada, Mutareke doneminde II. Ordu Mufettisliginin rolu, ozellikle arsiv belgelerine gore aydinlatilmaya ve degerlendirilmeye calisilmistir.
Mondros Mutrekesi geregi ordular lagvedilice Osmanli ordusu yeniden duzenlemeye tabi tutulmustur。穆塔雷克之后,正在进行的奥斯曼帝国主义者决定建立一个军事监视机构来拯救国家。这家公司成立了,Osmanli Ordusu gorunuste seferi kadro duzeninden hazeri katro teskilatina geri donmustur。那些被任命为海关的人被政府、君主制和政府打败了。其中一个监测机构正在对Mersin li Cemal Pasa进行第二次访问,随后该工厂的建筑发生火灾。军队是图书保护者。Hâlbuki Cemal Pasa da ayni donemde Mustafa Kemal Pas ile benzer bir vazifede bulunmustur ve Mutreke sonrasi mille memleketin kurtarilmasi bakimindan oldukca muhim bir vazinfe ifa etmistir。Ustelik Mustafa Kemal Pasa对该地点的历史性观察以及对一年历史中的一米的感知。陆军警卫队在调查中发挥着重要作用。在刚果中部的拘留办公室,伊兹密尔、科尼亚、安卡拉、卡斯塔蒙、安塔利亚、凯塞里、埃斯基谢希尔、库塔赫亚和阿费恩被带到办公室。很高兴看到薄荷、英语、法语、意大利语和希腊语的影响。二、奥尔杜·穆菲蒂斯利吉、瓦塔宁·库尔塔里尔马西纳·尤奈利克活动尤鲁图尔梅辛德、责任萨哈西拉·伊尔吉利·奥拉克·古文利金·萨格兰马辛达、杜曾西兹利克勒林在网上发布消息、组织活动、百万比尔利克在萨格兰马辛达·杜斯马纳·卡西·迪雷尼斯·鲁胡农·古伦梅辛德公司发布消息。在这场灾难中,穆塔里克的二楼。陆军卫队的作用是为了在档案薄弱的情况下得到启发和降级。
{"title":"Mütareke Döneminde II. Ordu (Yıldırım) Kıtaat-ı Müfettişliği","authors":"M. Bostancı","doi":"10.19060/GAV.320679","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.320679","url":null,"abstract":"Mondros Mutarekesi geregi ordular lagvedilince Osmanli ordusu yeniden duzenlemeye tabi tutulmustur. Anadolu’nun Mutareke’den sonra dusmanlar tarafindan isgal edilecegini ongoren Osmanli yoneticileri, vatanin kurtarilmasina yonelik olarak ordu mufettisligi teskilatinin kurulmasini kararlastirmislardir. Bu teskilatinin kurulmasiyla, Osmanli Ordusu gorunuste seferi kadro duzeninden hazeri kadro teskilatina geri donmustur. Mufettis olarak atanan kisiler vatanperver ve padisahin ve hukumetin guvenini kazanmis kisilerdi. Bu mufettisliklerden birisi de bu donemle ilgili yapilan calismalarda goz ardi edilen Mersinli Cemal Pasa’nin riyasetindeki II. Ordu(Yildirim) Kitaat-i Mufettisligidir. Hâlbuki Cemal Pasa da ayni donemde Mustafa Kemal Pasa ile benzer bir vazifede bulunmustur ve Mutareke sonrasi millet ve memleketin kurtarilmasi bakimindan oldukca muhim bir vazife ifa etmistir. Ustelik Mustafa Kemal Pasa’nin yaptigi isin tarihi surecteki yerinin ve oneminin kavranmasi bakimindan da II. Ordu Mufettisligi, incelemeye deger bir rol oynamistir. Merkezi Konya olan mufettisligin sorumluluk alaninda Izmir, Konya, Ankara, Kastamonu, Antalya, Kayseri, Eskisehir, Kutahya, Afyon mintikasi yer almaktaydi. Bu mintika, Ingiliz, Fransiz, Italyan ve Yunan tesir bolgesinde bulunmasi bakimindan oldukca onemliydi. II. Ordu Mufettisligi, vatanin kurtarilmasina yonelik faaliyetlerin yurutulmesinde, sorumluluk sahasiyla ilgili olarak guvenligin saglanmasinda, duzensizliklerin sebeplerinin tespiti ve onlenmesinde, istihbarat faaliyetlerinde, milli birlik ve butunlugun saglanmasinda ve dusmana karsi direnis ruhunun guclenmesinde cok onemli roller oynamistir. Bu calismada, Mutareke doneminde II. Ordu Mufettisliginin rolu, ozellikle arsiv belgelerine gore aydinlatilmaya ve degerlendirilmeye calisilmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"93-119"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330505","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mevcut donemde Orta Dogu’yu ve Turkiye’yi degerlendirmek gecmisle kiyaslandiginda farkli unsurlarin da ele alinmasini gerektirmektedir. Bu baglamda en fazla one cikan olgular yenilik ve degisimdir. Yeni ve farkli gelismelerin yasanmasi sebebiyle bolgede cesitli alanlarda degisime gidilmesi gerektigi cesitli isimlerce dile getirilmektedir. Turkiye’nin bazi donemlerde vurguladigi Orta Dogu ile yakin iliskisinin de bu cercevede ele alinmasi gerekmektedir. Hedeflerin, tehditlerin, uluslararasi politikalarin ve bolgesel dinamiklerin ne kadar yeni unsur barindirdigi sorusunun yaniti Orta Dogu’da neyin kim tarafindan hedeflendigine isaret etmektedir. Boylelikle kritik bir donemden gecen bolgenin geleceginin ne olcude degisikliklere acik olacaginin anlasilacagi dusunulmektedir.
{"title":"“Yeni” Olgusu: 100. Yılında Sykes-Picot Antlaşması, Orta Doğu ve Türkiye","authors":"Ceren Gürseler","doi":"10.19060/gav.320670","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.320670","url":null,"abstract":"Mevcut donemde Orta Dogu’yu ve Turkiye’yi degerlendirmek gecmisle kiyaslandiginda farkli unsurlarin da ele alinmasini gerektirmektedir. Bu baglamda en fazla one cikan olgular yenilik ve degisimdir. Yeni ve farkli gelismelerin yasanmasi sebebiyle bolgede cesitli alanlarda degisime gidilmesi gerektigi cesitli isimlerce dile getirilmektedir. Turkiye’nin bazi donemlerde vurguladigi Orta Dogu ile yakin iliskisinin de bu cercevede ele alinmasi gerekmektedir. Hedeflerin, tehditlerin, uluslararasi politikalarin ve bolgesel dinamiklerin ne kadar yeni unsur barindirdigi sorusunun yaniti Orta Dogu’da neyin kim tarafindan hedeflendigine isaret etmektedir. Boylelikle kritik bir donemden gecen bolgenin geleceginin ne olcude degisikliklere acik olacaginin anlasilacagi dusunulmektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"79-92"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330337","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Osmanli Devletinin iki temel idare tarzi vardir. 1. Miri rejim, 2. Salyaneli rejim. Bunlarin disinda mumtaz vilayetler de vardir. Miri rejim devletin klasik sistemidir. Bu sisteme dâhil olan vilayetlerde tahrir yapilir, gelirler tevcih edilir, devletin kaynaklarini tasarruf edenler devletin resmi gorevleri yerine getirmekle yukumludurler. Bu suretle miri rejime dâhil olan yerlerde asker cikarilmakta, vergi alinmakta ve merkezi hâkim kultur ikame edilebilmektedir. Salyaneli vilayetlerde ise tahrir ve timar yoktur, buralardan asker cikarilmazdi, kanunnâmelerde belirtildigi uzere vali ve diger gorevlilerin maaslari o vilayetin gelirlerinden odenirdi. Ama Osmanli mali kayitlarinda bunun boyle olmadigi, salyaneli valilerin maaslarinin dahi merkezden odendigi gorulmektedir. Bu sisteme dâhil olan yerler Osmanli Devletinin gercek anlamda hâkim oldugu yerlerdir. Buna gore miri rejimin sinirlari; guneyde Şam, Rakka, Bagdat, Tebriz, kuzeye yonelerek Revan ve Batum’dur. Rumeli’nde ise; Tuna tabii sinir olmak uzere, Bulgaristan, Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk, Kuzey Yunanistan ve Saros Korfezi’nden Oniki Adalar, Rodos ve Kibris’tir. Konumuz olan Suriye ve Irak’in ozellikle kuzey bolgeleri yani Şam, Halep, Rakka, Deyr-i Zor, Musul vilayetinin tamami ki, Musul, Kerkuk, Suleymaniye, Erbil ve Dohuk’tur. Bagdat ise bazen miri rejime dâhil olurken, bazen de salyaneli tarzda idare edilmistir. Bu idari ve iktisadi sistem, yuzyillar boyunca bolge halkinin devletin merkezi ile butunlesmesini saglamistir. Cunku miri rejim ile binlerce kisi timar veya zeamet tasarruf etmis, binlerle ifade edilen mukataa ve vakiflarda yuzbinlerce insan istihdam edilmistir. Ustelik Osmanli Devletinin halkin din ve sosyal hayatlarina mudahaleci bir siyaset gutmemesi, bolge halkinin cok buyuk cogunlukla Musluman olmasi, bu butunlesmeyi ve ozdeslesmeyi saglayan onemli faktorlerdir. Yuzyillara dayanan bu iktisadi ve sosyal duzen, Birinci Dunya Savasindan sonraki gelismelerde, bolge halkinin Osmanli Devletinin yaninda mucadelelere katilmasi sonucunu dogurmustur. Nihayet bu butunluk, Turk, Kurt, Arap ayirmaksizin Misâk-i Milli’nin tarihi zeminini olusturmustur.
{"title":"Osmanlı Mîrî Rejiminin Suriye ve Irak’ta Uygulanmasının Sonuçları","authors":"Mustafa Öztürk","doi":"10.19060/gav.294979","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.294979","url":null,"abstract":"Osmanli Devletinin iki temel idare tarzi vardir. 1. Miri rejim, 2. Salyaneli rejim. Bunlarin disinda mumtaz vilayetler de vardir. Miri rejim devletin klasik sistemidir. Bu sisteme dâhil olan vilayetlerde tahrir yapilir, gelirler tevcih edilir, devletin kaynaklarini tasarruf edenler devletin resmi gorevleri yerine getirmekle yukumludurler. Bu suretle miri rejime dâhil olan yerlerde asker cikarilmakta, vergi alinmakta ve merkezi hâkim kultur ikame edilebilmektedir. Salyaneli vilayetlerde ise tahrir ve timar yoktur, buralardan asker cikarilmazdi, kanunnâmelerde belirtildigi uzere vali ve diger gorevlilerin maaslari o vilayetin gelirlerinden odenirdi. Ama Osmanli mali kayitlarinda bunun boyle olmadigi, salyaneli valilerin maaslarinin dahi merkezden odendigi gorulmektedir. Bu sisteme dâhil olan yerler Osmanli Devletinin gercek anlamda hâkim oldugu yerlerdir. Buna gore miri rejimin sinirlari; guneyde Şam, Rakka, Bagdat, Tebriz, kuzeye yonelerek Revan ve Batum’dur. Rumeli’nde ise; Tuna tabii sinir olmak uzere, Bulgaristan, Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk, Kuzey Yunanistan ve Saros Korfezi’nden Oniki Adalar, Rodos ve Kibris’tir. Konumuz olan Suriye ve Irak’in ozellikle kuzey bolgeleri yani Şam, Halep, Rakka, Deyr-i Zor, Musul vilayetinin tamami ki, Musul, Kerkuk, Suleymaniye, Erbil ve Dohuk’tur. Bagdat ise bazen miri rejime dâhil olurken, bazen de salyaneli tarzda idare edilmistir. Bu idari ve iktisadi sistem, yuzyillar boyunca bolge halkinin devletin merkezi ile butunlesmesini saglamistir. Cunku miri rejim ile binlerce kisi timar veya zeamet tasarruf etmis, binlerle ifade edilen mukataa ve vakiflarda yuzbinlerce insan istihdam edilmistir. Ustelik Osmanli Devletinin halkin din ve sosyal hayatlarina mudahaleci bir siyaset gutmemesi, bolge halkinin cok buyuk cogunlukla Musluman olmasi, bu butunlesmeyi ve ozdeslesmeyi saglayan onemli faktorlerdir. Yuzyillara dayanan bu iktisadi ve sosyal duzen, Birinci Dunya Savasindan sonraki gelismelerde, bolge halkinin Osmanli Devletinin yaninda mucadelelere katilmasi sonucunu dogurmustur. Nihayet bu butunluk, Turk, Kurt, Arap ayirmaksizin Misâk-i Milli’nin tarihi zeminini olusturmustur.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"1-15"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68328299","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
While hunting in traditional societies, was most commonly practised as a profession, for food, sports or entertainment, it was fully a part of Ottoman State organization as a military exercise or war game. From the first Ottoman rulers, there has been hunting institution in the palace. An organized hunting institution, regular hunting practices and the number of hunted animals had been perceived as the symbols of power of the ruler. Hunting organization was instrumental in identifying the situations of the country and people, inspecting government officials and listening to people’s problems. In this respect, the meaning of hunting ceremony gains great importance. Hunting bird-growing organization in Ottoman Empire palace had been institutionalized since early years. Its provincial administration was created for particular sanjaks. The structure of provincial hunting organization was organized in the form of tasra dogancilari (provincial falconers or hawkers), sayyad (hunters), yavrucu (fledgeling careres), yuvaci (nest carers), kayaci (carer of nest rocks), gorenceci (bird observers), tuzakci (bird catchers). There are records in Ottoman archives about this units concerning their organization, numbers, how they were spread and how the duties were passed from father to son. In this study, in the 16th century provincial Ottoman hunting organization and services in Silistra has been throughly examined, using archive documents.
{"title":"XVI. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Av Teşkilatı’nın Silistre Sancağındaki Yapılanması","authors":"M. Alkan, Ferdi Gökbuğa","doi":"10.19060/GAB.15346","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAB.15346","url":null,"abstract":"While hunting in traditional societies, was most commonly practised as a profession, for food, sports or entertainment, it was fully a part of Ottoman State organization as a military exercise or war game. From the first Ottoman rulers, there has been hunting institution in the palace. An organized hunting institution, regular hunting practices and the number of hunted animals had been perceived as the symbols of power of the ruler. Hunting organization was instrumental in identifying the situations of the country and people, inspecting government officials and listening to people’s problems. In this respect, the meaning of hunting ceremony gains great importance. Hunting bird-growing organization in Ottoman Empire palace had been institutionalized since early years. Its provincial administration was created for particular sanjaks. The structure of provincial hunting organization was organized in the form of tasra dogancilari (provincial falconers or hawkers), sayyad (hunters), yavrucu (fledgeling careres), yuvaci (nest carers), kayaci (carer of nest rocks), gorenceci (bird observers), tuzakci (bird catchers). There are records in Ottoman archives about this units concerning their organization, numbers, how they were spread and how the duties were passed from father to son. In this study, in the 16th century provincial Ottoman hunting organization and services in Silistra has been throughly examined, using archive documents.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"23-39"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2015-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68325376","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Şehirlerde ilk hapishane 1555 yilinda kurulmus ve Avrupa kitasinda hizli bir sekilde yayginlasmistir. Oncelikle Avrupa’da ve 1773 yilinda ise Amerika’da kurulan hapishaneler, ozgurlugu sinirlandirmanin yeni bicimlerini gelistirmislerdir. Modern hapishaneler kurulmadan once, Osmanli Devleti hafif ve orta derecedeki suclar icin “para” cezasi uygularken agir suclarda “kurek” ve “kalebentlik” cezasi uygulamistir. Osmanli doneminde uygulanan diger bir ceza sekli ise “pranga” olmustur. Osmanli Arsiv Belgelerinde “demire vurma” olarak adlandirilan bu cezanin, Osmanlinin son doneminde de uygulandigi gorulmustur. Arastirmada, genel itibariyla Osmanli Devleti’nin batililasma surecinde yer alan uygulamalarindan birisi olan hapishane kurumu hakkinda bilgi verilmektedir. Karesi Hapishanesi ornekleminde hapishanelerde yasanan firar, rusvet ve yolsuzluk gibi olaylar arsiv belgeleri isiginda aydinlatilmaya calisilmistir.
{"title":"Osmanlı Hapishaneleri Üzerine Bir Değerlendirme: Karesi Hapishanesi Örneği","authors":"Ö. Yildiz","doi":"10.19060/GAB.10180","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAB.10180","url":null,"abstract":"Şehirlerde ilk hapishane 1555 yilinda kurulmus ve Avrupa kitasinda hizli bir sekilde yayginlasmistir. Oncelikle Avrupa’da ve 1773 yilinda ise Amerika’da kurulan hapishaneler, ozgurlugu sinirlandirmanin yeni bicimlerini gelistirmislerdir. Modern hapishaneler kurulmadan once, Osmanli Devleti hafif ve orta derecedeki suclar icin “para” cezasi uygularken agir suclarda “kurek” ve “kalebentlik” cezasi uygulamistir. Osmanli doneminde uygulanan diger bir ceza sekli ise “pranga” olmustur. Osmanli Arsiv Belgelerinde “demire vurma” olarak adlandirilan bu cezanin, Osmanlinin son doneminde de uygulandigi gorulmustur. Arastirmada, genel itibariyla Osmanli Devleti’nin batililasma surecinde yer alan uygulamalarindan birisi olan hapishane kurumu hakkinda bilgi verilmektedir. Karesi Hapishanesi ornekleminde hapishanelerde yasanan firar, rusvet ve yolsuzluk gibi olaylar arsiv belgeleri isiginda aydinlatilmaya calisilmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"91-111"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2015-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68325649","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Karma Savas eski bir konsept olsa da batili devletlerde bu konuya yonelik teorik calismalar esas olarak Soguk Savas sonrasinda ABD ya da Israil gibi Batili devletlerin konvansiyonel ustunlugune yonelik asimetrik tehditleri esas alarak baslamistir. 11 Eylul saldirilari ve 2006 Israil-Hizbullah savasi karma savas teorilerinin gelisiminde onemli rol oynamistir. Bununla birlikte akademisyenler arasinda karma savasin tanimi konusunda bir uzlasma saglanamamistir. Rusya-Ukrayna krizinin baslamasindan sonra karma savas batili devletler ozellikle de NATO icin en onemli guvenlik sorunlarindan biri haline gelmistir. Batili devletler tarafindan “karma savas” olara nitelendirilen Rus askeri stratejileri Kirim’in basarili bir sekilde ilhaki ile sonuclanmis ve NATO’nun askeri sisteminde onemli yapisal ve islevsel degisimlere yol acacak sekilde batili devletler icin cok onemli bir guvenlik sorunu ortaya cikarmistir. Surpriz, belirsizlik ve inkara dayali Rus askeri faaliyetleri karma savas acisindan emsalsiz bir ornek teskil etmistir.
Karma Savas是一个古老的概念,在西方国家,这一问题的理论主张主要受到美国或以色列在苏联之后的破坏,这是美国《巴蒂利公约》的结果。9·11袭击者和2006年以色列-真主党战争在因果报应战争理论的发展中发挥了良好作用。总之,学者们并不了解因果报应的定义。俄乌危机倒台后,西方卡尔马战争已成为北约森林中最高的安全问题之一。Batili devletler tarafindan“因果报应”olara nitelendirilen Rus askeri strategili Kirim’in basarili bir sekilde ilhaki ile sonuclanmis ve NATO’nun askeri systemmind onemli yapisal ve islevesel degisimlere yol acacak sekilder Batili devletser cin cok onemli bir guvenlik sorunu ortaya cikarmistir。事实证明,对俄罗斯军事活动的惊讶、不确定性和怀疑在战争中占据了巨大的地位。
{"title":"Hybrid Warfare Studies and Russia’s Example in Crimea","authors":"M. Erol, Şafak Oğuz","doi":"10.19060/GAB.22813","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAB.22813","url":null,"abstract":"Karma Savas eski bir konsept olsa da batili devletlerde bu konuya yonelik teorik calismalar esas olarak Soguk Savas sonrasinda ABD ya da Israil gibi Batili devletlerin konvansiyonel ustunlugune yonelik asimetrik tehditleri esas alarak baslamistir. 11 Eylul saldirilari ve 2006 Israil-Hizbullah savasi karma savas teorilerinin gelisiminde onemli rol oynamistir. Bununla birlikte akademisyenler arasinda karma savasin tanimi konusunda bir uzlasma saglanamamistir. Rusya-Ukrayna krizinin baslamasindan sonra karma savas batili devletler ozellikle de NATO icin en onemli guvenlik sorunlarindan biri haline gelmistir. Batili devletler tarafindan “karma savas” olara nitelendirilen Rus askeri stratejileri Kirim’in basarili bir sekilde ilhaki ile sonuclanmis ve NATO’nun askeri sisteminde onemli yapisal ve islevsel degisimlere yol acacak sekilde batili devletler icin cok onemli bir guvenlik sorunu ortaya cikarmistir. Surpriz, belirsizlik ve inkara dayali Rus askeri faaliyetleri karma savas acisindan emsalsiz bir ornek teskil etmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"261-277"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2015-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68326120","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}