1914 yilinda Avrupa’da baslayan ancak somurge devletlerin ve diger devletlerin de mudahil olmalariyla tum dunyaya yayilan savasin katilan tum ulkelere buyuk oranda etkileri oldugu, bu etkilerin de uzun yillar boyunca surdugu bilinmektedir. Turk tarihinin donum noktalarindan biri olan savasin, savasa katilan diger devletlerde de siyasi, ekonomik ve toplumsal konularda cesitli degisimlere sebep oldugu gorulmektedir. 1.Dunya Savasi esnasinda ve sonrasinda yasanilanlarin insani boyutuna bakildiginda cephede hayatini kaybeden askerler, dagilan aileler, salgin hastaliklarda hayatini yitiren insanlar, psikolojik sarsintilar, kayiplar, esirler, gocler, multeciler gibi her biri birbirinden aci hikâyeyi barindiran vakalar bulunmaktadir. Insani etkileyen her olayin, insanlik urunu olan sanati da etkiledigi dusunuldugunde bu buyuk savasin gorsel, isitsel ve yazinsal alanlardaki sanat dallarina etkisi de kacinilmaz olmustur. Bu dogrultuda Avrupa’daki sanatcilarin savas ortaminda urettigi eserlerde, savasin izlerine rastlamak mumkundur. Sanatcilar, bu kuresel savasin kendilerinde uyandirdigi duygulari eserlerine yansitmislar ve eserlerini kimi zaman protesto amacli, kimi zamansa sanattaki geleneksel estetik degerlere baskaldiri olarak, bir isyan niteliginde meydana getirmislerdir. Avrupa’da Kubizm, Futurizm, Dadaizm gibi 20.yuzyilin oncu sanat hareketleri de bu savasin tesiriyle ortaya cikmis ya da yeni bir bicim kazanmistir. Bu calismada, Avrupa’da dogan bazi sanat hareketleri icinde yer alan sanatcilarin 1.Dunya Savasi etkisindeki eserleri ele alinmis ve bu donemde ortaya cikan sanat akimlari uzerinde durulmustur.
然而,1914年,在欧洲,索摩尼亚州和其他州受到了战争向世界蔓延的影响,战争也受到了该国杀戮的影响,这些影响已经持续了多年。这场战争是土耳其历史上的冰点之一,被视为其他国家政治、经济和社会事务薄弱的结果。在第一次世界大战期间以及之后,失去生命的士兵、山里的家人、失去生命的人、心理囚犯、失败者、囚犯、护目镜、大屠杀,都能互相讲述最糟糕的故事。每一个对人类生活有影响的事件,艺术也都受到这种布尤克·萨瓦辛·戈尔塞尔、伊西塞尔和人工达拉琳娜对卡齐尼玛兹·奥尔穆斯图尔的影响。在这种背景下,欧洲的艺术家们被鼓励在战争中寻找自己的足迹。艺术家们反映了他们在这场战争中清醒的情绪,有时他们进行了展示,有时他们以反叛的形式进行了展示。Avrupa'da Kubizm,Futurizm,Dadaizm gibi 20.yuzyilin oncu sanat hareketleri de bu savasin tesiriyle ortaya cikmis ya da yeni bir bicim kazanmistir。在这场灾难中,出生在欧洲的艺术家接管了世界苏联的作品,目前正在这一领域进行艺术活动。
{"title":"I.Dünya Savaşı’nın Avrupa Resim Sanatına Etkileri","authors":"A. Şahin, Sevgi Kayalioğlu","doi":"10.19060/GAV.321011","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321011","url":null,"abstract":"1914 yilinda Avrupa’da baslayan ancak somurge devletlerin ve diger devletlerin de mudahil olmalariyla tum dunyaya yayilan savasin katilan tum ulkelere buyuk oranda etkileri oldugu, bu etkilerin de uzun yillar boyunca surdugu bilinmektedir. Turk tarihinin donum noktalarindan biri olan savasin, savasa katilan diger devletlerde de siyasi, ekonomik ve toplumsal konularda cesitli degisimlere sebep oldugu gorulmektedir. 1.Dunya Savasi esnasinda ve sonrasinda yasanilanlarin insani boyutuna bakildiginda cephede hayatini kaybeden askerler, dagilan aileler, salgin hastaliklarda hayatini yitiren insanlar, psikolojik sarsintilar, kayiplar, esirler, gocler, multeciler gibi her biri birbirinden aci hikâyeyi barindiran vakalar bulunmaktadir. Insani etkileyen her olayin, insanlik urunu olan sanati da etkiledigi dusunuldugunde bu buyuk savasin gorsel, isitsel ve yazinsal alanlardaki sanat dallarina etkisi de kacinilmaz olmustur. Bu dogrultuda Avrupa’daki sanatcilarin savas ortaminda urettigi eserlerde, savasin izlerine rastlamak mumkundur. Sanatcilar, bu kuresel savasin kendilerinde uyandirdigi duygulari eserlerine yansitmislar ve eserlerini kimi zaman protesto amacli, kimi zamansa sanattaki geleneksel estetik degerlere baskaldiri olarak, bir isyan niteliginde meydana getirmislerdir. Avrupa’da Kubizm, Futurizm, Dadaizm gibi 20.yuzyilin oncu sanat hareketleri de bu savasin tesiriyle ortaya cikmis ya da yeni bir bicim kazanmistir. Bu calismada, Avrupa’da dogan bazi sanat hareketleri icinde yer alan sanatcilarin 1.Dunya Savasi etkisindeki eserleri ele alinmis ve bu donemde ortaya cikan sanat akimlari uzerinde durulmustur.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"183-207"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330839","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Fransiz Milliyetci Cephe Partisi, cok-kulturlu topluma muhalif olan radikal-sag partilerin prototipidir. Parti, ilk onemli secim basarisini, 1984 Avrupa Parlamentosu seciminde kazanmistir. O tarihten bu yana, partiler arasi rekabetin dikkate alinmasi gereken aktorlerinden biri konumundadir. Parti’nin secim basarisinin nedenleri uzerine yapilan erken donem analizler, konuya “tepki oyu” perspektifinden yaklasmislardir. Daha gec donem analizler ise parti ile secmeni arasinda “ideolojik bag” olusabilecegine isaret etmektedir. Bu makale, Avrupalilasma konusunun Fransiz secmeninin tercihini belirleyen konular arasinda artan onemini dikkate alarak, Avrupalilasma surecine kati muhalif olan Milliyetci Cephe Partisi ile secmeni arasindaki ideolojik bagin partinin dis politikasi ve ozellikle partinin dis politikasinin yuksek oranda yogunlastigi Avrupalilasma konusu uzerine insa olabilecegini onermektedir.
{"title":"Dış Politika Alanında Oluşan İdeolojik Bağ: Fransız Milliyetçi Cephe Partisi Örneği: 2011-2015","authors":"M. Aslan","doi":"10.19060/gav.321014","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.321014","url":null,"abstract":"Fransiz Milliyetci Cephe Partisi, cok-kulturlu topluma muhalif olan radikal-sag partilerin prototipidir. Parti, ilk onemli secim basarisini, 1984 Avrupa Parlamentosu seciminde kazanmistir. O tarihten bu yana, partiler arasi rekabetin dikkate alinmasi gereken aktorlerinden biri konumundadir. Parti’nin secim basarisinin nedenleri uzerine yapilan erken donem analizler, konuya “tepki oyu” perspektifinden yaklasmislardir. Daha gec donem analizler ise parti ile secmeni arasinda “ideolojik bag” olusabilecegine isaret etmektedir. Bu makale, Avrupalilasma konusunun Fransiz secmeninin tercihini belirleyen konular arasinda artan onemini dikkate alarak, Avrupalilasma surecine kati muhalif olan Milliyetci Cephe Partisi ile secmeni arasindaki ideolojik bagin partinin dis politikasi ve ozellikle partinin dis politikasinin yuksek oranda yogunlastigi Avrupalilasma konusu uzerine insa olabilecegini onermektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"227-254"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330914","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Haber metinlerinin tarafsizligi gazetecilik calismalarinda en cok tartisilan konularin basinda gelmektedir. Haberciler her ne kadar tarafsiz ve objektif olduklarini iddia etseler de, haber metinlerinde kullanilan her bir kavram, her bir kelime bir taraf secmek ve tutum almak anlamina gelebilmektedir. Bir kisinin, kurumun, orgutun, cografi bolgenin haber metninde ne sekilde tanimlandigi, o metnin bakis acisini ortaya koydugu gibi tarafsizliginin da mumkun olmadigini dusundurmektedir. Turk basini da haber metinlerinde yer verdigi tanimlamalar ile kacinilmaz olarak bir tutum almaktadir. Uluslararasi iliskilerde yasanan krizler, ic politikadaki gelismeler ya da toplumsal olaylar, bazi kisi, kurum ya da yer adlarinin haber metinlerinde ne sekilde tanimlanacagi noktasinda belirleyici olabilmektedir. Turkiye-Suriye iliskilerinin 2011 yili itibariyla keskin bir kirilma yasamasi, haber metinlerinde de kimi kavramlarin donusumune neden olmustur. Siyasi iktidarin cagri ve onerileri dogrultusunda haber metinlerinde yer alan bazi kavramlarin 2011 sonrasinda donusume ugradigi tespit edilmistir. Oncelikli olarak devletin resmi yayin kuruluslarinin yayinladigi haber metinlerinin incelendigi bu calisma, ana akim medya kuruluslari ile ideolojik tutumlari ile bilinen yayin kuruluslarinin haber metinlerindeki kavram tercihlerini de kapsamaktadir. Calismada Turkiye-Suriye iliskilerindeki donusumu takip eden surecte haber metinlerinde yer alan kavramlarin Esad’dan Esed’e, IŞID’den DAEŞ’e ve Kobani’den Ayn’el Arap’a donusum surecleri ele alinmistir.
新闻界最具争议的话题是非歧视性文本。即使新闻声称它们是公正和客观的,新闻文本中使用的任何概念都可能意味着将每个单词剪切并保持在一个方向上。一个人的身体,身体,器官,齿轮,告诉我们它在新闻文本中是如何定义的,以及它闻起来不像文本的视觉酸性。土耳其的盆地将采取无限的方法来定义新闻文本中的位置。国际国家的危机、ic政策的发展或社会事件,可能会在某个特定的点上根据如何识别政府或国家名称来识别。事实上,土耳其与叙利亚的关系并没有构成2011年的严重污染宣言,这表明一些概念正在冻结。Siyasi iktidarin cagri ve onerileri dogrutsunda haber metinleinde yer alan bazi kavramlarin 2011 sonrasinda donusume ugradigi tespit edilmitir。原则上,政府的官方广播机构正在探索新闻文本的广播,包括广播机构和主流媒体机构的智力偏好。在卡利西亚,继土耳其与叙利亚关系的冰淇淋之后,从Esad到Esed,从ISID到DAEŠ和Kobani的冰淇淋照片被从冰岛到Ayn'el Arab拍摄。
{"title":"Türkiye – Suriye İlişkilerindeki Dönüşümün Haber Diline Etkisi","authors":"Lale Dündar","doi":"10.19060/GAV.320761","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.320761","url":null,"abstract":"Haber metinlerinin tarafsizligi gazetecilik calismalarinda en cok tartisilan konularin basinda gelmektedir. Haberciler her ne kadar tarafsiz ve objektif olduklarini iddia etseler de, haber metinlerinde kullanilan her bir kavram, her bir kelime bir taraf secmek ve tutum almak anlamina gelebilmektedir. Bir kisinin, kurumun, orgutun, cografi bolgenin haber metninde ne sekilde tanimlandigi, o metnin bakis acisini ortaya koydugu gibi tarafsizliginin da mumkun olmadigini dusundurmektedir. Turk basini da haber metinlerinde yer verdigi tanimlamalar ile kacinilmaz olarak bir tutum almaktadir. Uluslararasi iliskilerde yasanan krizler, ic politikadaki gelismeler ya da toplumsal olaylar, bazi kisi, kurum ya da yer adlarinin haber metinlerinde ne sekilde tanimlanacagi noktasinda belirleyici olabilmektedir. Turkiye-Suriye iliskilerinin 2011 yili itibariyla keskin bir kirilma yasamasi, haber metinlerinde de kimi kavramlarin donusumune neden olmustur. Siyasi iktidarin cagri ve onerileri dogrultusunda haber metinlerinde yer alan bazi kavramlarin 2011 sonrasinda donusume ugradigi tespit edilmistir. Oncelikli olarak devletin resmi yayin kuruluslarinin yayinladigi haber metinlerinin incelendigi bu calisma, ana akim medya kuruluslari ile ideolojik tutumlari ile bilinen yayin kuruluslarinin haber metinlerindeki kavram tercihlerini de kapsamaktadir. Calismada Turkiye-Suriye iliskilerindeki donusumu takip eden surecte haber metinlerinde yer alan kavramlarin Esad’dan Esed’e, IŞID’den DAEŞ’e ve Kobani’den Ayn’el Arap’a donusum surecleri ele alinmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"209-234"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330420","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada SSCB sonrasi donemde Rus Dis Politikasinin paradigmalari incelenmistir. Tarihi kokenlerinin de etkisiyle sekillenen ancak yenidunya duzeni icerisinde farkli karakterleriyle de incelenmeye deger bir konu olan Rus Dis Politikasi, bazi temel paradigmalara dayanmaktadir. Sadece Rusya ile dunyanin tanimlanamamasi kadar Rusya’siz bir dunyanin da tanimlanamayacagi gerceginden hareketle ozellikle son yirmi bes yil icerisinde Rus Dis Politikasini etkileyen felsefeler, paradigmalar, perspektifler ortaya konmaya calisilmistir. Yeltsin ve Putin Donemleri olarak temelde iki baslik altinda konu irdelenmistir.
{"title":"Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Dönemi Rus Dış Politikası Paradigmaları","authors":"G. Derman","doi":"10.19060/GAV.321018","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321018","url":null,"abstract":"Bu calismada SSCB sonrasi donemde Rus Dis Politikasinin paradigmalari incelenmistir. Tarihi kokenlerinin de etkisiyle sekillenen ancak yenidunya duzeni icerisinde farkli karakterleriyle de incelenmeye deger bir konu olan Rus Dis Politikasi, bazi temel paradigmalara dayanmaktadir. Sadece Rusya ile dunyanin tanimlanamamasi kadar Rusya’siz bir dunyanin da tanimlanamayacagi gerceginden hareketle ozellikle son yirmi bes yil icerisinde Rus Dis Politikasini etkileyen felsefeler, paradigmalar, perspektifler ortaya konmaya calisilmistir. Yeltsin ve Putin Donemleri olarak temelde iki baslik altinda konu irdelenmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"283-295"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68331054","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Milli Mucadele doneminde Turkiye Buyuk Millet Meclisi’ne karsi Turkiye’de pek cok ic isyan cikmistir. Bu isyanlar icerisinde Şeyh Esref Isyani ya da diger adiyla Hart Isyani olarak bilinen ayaklanma, digerlerinden oldukca farkli bir ozellige sahiptir, cunku isyanin ciktigi tarihte Turkiye Buyuk Millet Meclisi henuz acilmamistir. Ancak o gunlerde Heyet-i Temsiliye, Sivas Kongresi’nden sonra Anadolu’da duruma hâkim olma cabasi icerisindedir. Boyle bir ortamda Bayburt’un Hart bucaginda Şeyh Esref’in bazi kaynaklara gore yedi devlet kralini huzuruna toplayarak dunyayi islah etmek, bazilarina goreyse Şiiligi yaymak maksadiyla ayaklandigi ifade edilmistir. Dolayisiyla isyanin cikisiyla ilgili farkli sebepler gosterildigi ve bu sebeplerin bir anlamda tahlile ihtiyac duydugu anlasilmaktadir. Calismamizda sebep ve sonuclari cok tartisilan ve kime karsi nicin cikarildigi pek belli olmayan bu ayaklanma incelenecektir. Bu arastirmamizda Mustafa Kemal’in konuyla ilgili gorusleri, T. C. Basbakanlik Osmanli Arsivi ve Cumhuriyet Arsivi belgeleri, donemin onemli basin yayin organlarindan Albayrak gazetesinin aciklamalari, olaya sahit olan kisilerin anilari ve konuyla ilgili yazilmis diger eserlerden, olaydan bir yil sonra konuyu gundemine alan Turkiye Buyuk Millet Meclisi’nin Zabit Ceridelerinden faydalanilacaktir. Olayin Bayburt ve cevresine etkileri, gunumuz Bayburt insaninin olaya bakisi ve diger ic isyanlardan farki uzerinde durulacaktir.
{"title":"Bayburt’ta Şeyh Eşref İsyanı","authors":"Alaattin Uca, A. Ülker","doi":"10.19060/GAV.321004","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321004","url":null,"abstract":"Milli Mucadele doneminde Turkiye Buyuk Millet Meclisi’ne karsi Turkiye’de pek cok ic isyan cikmistir. Bu isyanlar icerisinde Şeyh Esref Isyani ya da diger adiyla Hart Isyani olarak bilinen ayaklanma, digerlerinden oldukca farkli bir ozellige sahiptir, cunku isyanin ciktigi tarihte Turkiye Buyuk Millet Meclisi henuz acilmamistir. Ancak o gunlerde Heyet-i Temsiliye, Sivas Kongresi’nden sonra Anadolu’da duruma hâkim olma cabasi icerisindedir. Boyle bir ortamda Bayburt’un Hart bucaginda Şeyh Esref’in bazi kaynaklara gore yedi devlet kralini huzuruna toplayarak dunyayi islah etmek, bazilarina goreyse Şiiligi yaymak maksadiyla ayaklandigi ifade edilmistir. Dolayisiyla isyanin cikisiyla ilgili farkli sebepler gosterildigi ve bu sebeplerin bir anlamda tahlile ihtiyac duydugu anlasilmaktadir. Calismamizda sebep ve sonuclari cok tartisilan ve kime karsi nicin cikarildigi pek belli olmayan bu ayaklanma incelenecektir. Bu arastirmamizda Mustafa Kemal’in konuyla ilgili gorusleri, T. C. Basbakanlik Osmanli Arsivi ve Cumhuriyet Arsivi belgeleri, donemin onemli basin yayin organlarindan Albayrak gazetesinin aciklamalari, olaya sahit olan kisilerin anilari ve konuyla ilgili yazilmis diger eserlerden, olaydan bir yil sonra konuyu gundemine alan Turkiye Buyuk Millet Meclisi’nin Zabit Ceridelerinden faydalanilacaktir. Olayin Bayburt ve cevresine etkileri, gunumuz Bayburt insaninin olaya bakisi ve diger ic isyanlardan farki uzerinde durulacaktir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"79-105"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68331074","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Birinci Dunya Savasi doneminde Itilaf Devletlerinin ilgilendikleri en onemli konulardan birisi ‘Şark Meselesi’ olarak da adlandirilan Osmanli Devleti’nin parcalanmasi meselesiydi. Bu maksatla Itilaf Devletleri savas donemi cerisinde bazi gizli antlasmalar imzalanmistir. Hic suphesiz bunlar icerisinde yer alan Sykes-Picot antlasmasi Ortadogu’nun kaderini belirleyen temel bir siyasi belge niteligini tasimistir. Avrupali guclerin ekonomik ve siyasi cikarlari cercevesinde hazirlanan Sykes-Picot duzeni boylece Ortadogu’daki siyasi ve cografi birlik duzen ve ahengi bir daha duzelmeyecek sekilde alt ust etti ve gunumuzde devam eden bircok krizlerin de kaynagi oldu. Turkiye ise ozellikle Ingiltere ve Fransa’nin savas sonrasinda bolgede tatbik etmeye calistigi Sykes-Picot duzenine karsi alternatif arayislara yonelmistir. Ancak, Mustafa Kemal Pasa liderliginde Milli Mucadeleyi yuruten Turkiye’nin siyasi-askeri imkân ve gucu Avrupali emperyalist devletler karsisinda cok sinirliydi. Bu sebepten dolayi Turkiye, Cumhuriyetin kurulmasindan sonraki surcte Batili guclere karsi bolgede alternatif bir duzen olusturma yerine bolge ulkeleriyle denge arayislari icerisine girmis ve bu cercevede Turkiye’nin onculugunde 1937 yilinda Sadabad Pakti kurulmustur. Ingiliz ve Turk arsiv kaynaklarina dayali olarak hazirlanan makalede ikinci el materyale de ilgisi nispetinde yer verilmis ve Turkiye’nin Ortadogu politikasi incelenmeye calisilmistir.
{"title":"İki Savaş Arası Dönemde Türkiye’nin Ortadoğu Politikası","authors":"Mustafa Bi̇lgi̇n","doi":"10.19060/GAV.320641","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.320641","url":null,"abstract":"Birinci Dunya Savasi doneminde Itilaf Devletlerinin ilgilendikleri en onemli konulardan birisi ‘Şark Meselesi’ olarak da adlandirilan Osmanli Devleti’nin parcalanmasi meselesiydi. Bu maksatla Itilaf Devletleri savas donemi cerisinde bazi gizli antlasmalar imzalanmistir. Hic suphesiz bunlar icerisinde yer alan Sykes-Picot antlasmasi Ortadogu’nun kaderini belirleyen temel bir siyasi belge niteligini tasimistir. Avrupali guclerin ekonomik ve siyasi cikarlari cercevesinde hazirlanan Sykes-Picot duzeni boylece Ortadogu’daki siyasi ve cografi birlik duzen ve ahengi bir daha duzelmeyecek sekilde alt ust etti ve gunumuzde devam eden bircok krizlerin de kaynagi oldu. Turkiye ise ozellikle Ingiltere ve Fransa’nin savas sonrasinda bolgede tatbik etmeye calistigi Sykes-Picot duzenine karsi alternatif arayislara yonelmistir. Ancak, Mustafa Kemal Pasa liderliginde Milli Mucadeleyi yuruten Turkiye’nin siyasi-askeri imkân ve gucu Avrupali emperyalist devletler karsisinda cok sinirliydi. Bu sebepten dolayi Turkiye, Cumhuriyetin kurulmasindan sonraki surcte Batili guclere karsi bolgede alternatif bir duzen olusturma yerine bolge ulkeleriyle denge arayislari icerisine girmis ve bu cercevede Turkiye’nin onculugunde 1937 yilinda Sadabad Pakti kurulmustur. Ingiliz ve Turk arsiv kaynaklarina dayali olarak hazirlanan makalede ikinci el materyale de ilgisi nispetinde yer verilmis ve Turkiye’nin Ortadogu politikasi incelenmeye calisilmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"33-44"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330165","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Turk mizahi genel olarak sozlu ve yazili mizah donemi olmak uzere iki ana baslik altinda incelenmektedir. Yazili mizah doneminin baslangicini 19. yuzyilin ikinci yarisinda yayinlanmaya baslayan mizah dergileri olusturur. Turk Basin Tarihi icerisinde onemli bir yere sahip olan mizah dergileri yaklasik yuzelli yillik bir gecmise sahip olmalarina karsin akademik anlamda yeteri kadar incelenmemistir. Mizah dergilerinin tarihsel gelisimi noktasinda farkli yaklasimlar bulunmakla birlikte basin tarihine iliskin kaynaklarin buyuk bir bolumu yazili mizah donemini ve ilk Turkce mizah dergisini Teodor Kasab tarafindan cikarilan Diyojen dergisi ile baslatmaktadir. Ancak 1870 yilinda Filip Efendi ve Ali Rasid’in sahibi olduklari Terakki gazetesinin bir ek olarak yayinladigi ve gazete ile ayni ismi tasiyan Terakki dergisi Turkiye’nin ilk Turkce mizah dergisi olma ozelligini tasimaktadir. Bu calisma, literatur tarafindan ilk mizah dergisi olarak gosterilen Diyojen dergisi karsisinda Terakki dergisinin hangi unsurlar cercevesinde Turkiye’nin ilk Turkce mizah dergisi oldugunu ortaya koymaya calismaktadir.
{"title":"Türkiye’nin İlk Türkçe Mizah Dergisi: Terakki","authors":"Gökhan Demirkol","doi":"10.19060/GAV.321006","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321006","url":null,"abstract":"Turk mizahi genel olarak sozlu ve yazili mizah donemi olmak uzere iki ana baslik altinda incelenmektedir. Yazili mizah doneminin baslangicini 19. yuzyilin ikinci yarisinda yayinlanmaya baslayan mizah dergileri olusturur. Turk Basin Tarihi icerisinde onemli bir yere sahip olan mizah dergileri yaklasik yuzelli yillik bir gecmise sahip olmalarina karsin akademik anlamda yeteri kadar incelenmemistir. Mizah dergilerinin tarihsel gelisimi noktasinda farkli yaklasimlar bulunmakla birlikte basin tarihine iliskin kaynaklarin buyuk bir bolumu yazili mizah donemini ve ilk Turkce mizah dergisini Teodor Kasab tarafindan cikarilan Diyojen dergisi ile baslatmaktadir. Ancak 1870 yilinda Filip Efendi ve Ali Rasid’in sahibi olduklari Terakki gazetesinin bir ek olarak yayinladigi ve gazete ile ayni ismi tasiyan Terakki dergisi Turkiye’nin ilk Turkce mizah dergisi olma ozelligini tasimaktadir. Bu calisma, literatur tarafindan ilk mizah dergisi olarak gosterilen Diyojen dergisi karsisinda Terakki dergisinin hangi unsurlar cercevesinde Turkiye’nin ilk Turkce mizah dergisi oldugunu ortaya koymaya calismaktadir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"141-160"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330675","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Neolitik Cag’dan itibaren Anadolu’da en yaygin kullanilan bitkilerden birisi ketendir. Ketenin ozellikle tohumu gunluk yasamda yakin zamana dek kullanilmistir. Ancak keten tohumuna Hititce metinlerde rastlanmamistir. Eski Yakin Dogu calismalarinda oldugu gibi susam ve keten arasindaki benzerligin bu duruma neden oldugu soylenebilir. Hititce metinlerde gecen ve genellikle susam ile iliskilendirilen Sumerce ve Akadca birtakim kelimelerin keten tohumu olarak okunabileceklerine dikkat edilmelidir.
{"title":"Hititçe Metinlerde Keten Tohumuna İlişkin Bir Öneri","authors":"Serkan Demi̇rel","doi":"10.19060/GAV.321007","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.321007","url":null,"abstract":"Neolitik Cag’dan itibaren Anadolu’da en yaygin kullanilan bitkilerden birisi ketendir. Ketenin ozellikle tohumu gunluk yasamda yakin zamana dek kullanilmistir. Ancak keten tohumuna Hititce metinlerde rastlanmamistir. Eski Yakin Dogu calismalarinda oldugu gibi susam ve keten arasindaki benzerligin bu duruma neden oldugu soylenebilir. Hititce metinlerde gecen ve genellikle susam ile iliskilendirilen Sumerce ve Akadca birtakim kelimelerin keten tohumu olarak okunabileceklerine dikkat edilmelidir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"161-168"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330746","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ortadogu, en yaygin kullanimi ile batida Misir’i, kuzeyde Turkiye ve Iran’i icine alan, doguda Umman Korfezi, guneyde Aden Korfezi ile Yemen’i kapsayan cografi bolgedir. Bu bolge, insanligin baslangicinin yasandigi ve “Bereketli Hilâl”den Dicle, Firat ve Nil nehirleri vasitasiyla Basra Korfezi, Umman Denizi, Kizildeniz ve Akdeniz kiyilarindan yeni merkezlere yayildigi dusunulen, icinde Mezopotamya ve Misir gibi kadim medeniyetleri barindiran bir dunyadir. Kaynagi vahiy olan Musevilik ve Hiristiyanlik da burada dogup gelismis olmakla birlikte, ayni zamanda Islâm Medeniyetinin kalbinin attigi bir mekândir. Hazret-i Peygamber ile baslayip, Hulefâ-i Râsidin (Dort Halife), Emevi ve Abbasi devletleri zamaninda yasanan Islâm Siyasi Birligi, Hacli Seferleri ve Mogol istilâsi yuzunden bozulmus, birlik tekrar iki bucuk asirlik bir mucadelenin sonunda, 16. yuzyilda Osmanli Devleti tarafindan, dort buyuk askeri harekât ile saglanabilmistir. Bundan sonra Ortadogu’da dort asirlik bir Osmanli Barisi (Pax- Ottomana) yasanmistir. Osmanli Devleti, yerel unsurlarin ic dinamiklerini dikkate alarak bir idari nizam kurmustur. Bu idari nizam, bolgedeki yerel unsurlari “Osmanli Millet Sistemi” icinde birlestirmis, idari olarak Osmanlilastirmistir, denilebilir. Bugun Ortadogu’da barisin yeniden tesisi icin, Osmanli Devleti’nin dort asirlik tecrubesinin anlasilmasi zaruri gorunmektedir.
在中东,最大的用途是绘制埃及、土耳其和伊朗的地图,乌曼·科尔费齐和也门在亚丁-科尔费齐东部被抓获。在这个世界上,人们接触到了新的中心,如Dicle、Firat和Nile、Basra Korfezi、Umman海、Kizilian、太平洋和地中海。Kaynagi vahiy olan Musevilik ve Hiristiyanlik da burada dogs gelismis olmakla birlikte,ayni zamanda Islâm Medeniyetinin kalbinin attigi bir mekândir。向先知施压,多尔特·哈利夫的苏联解体,埃梅维伊斯兰共和国和中亚国家,法院和莫戈尔辞职,导致了双重残酷的奇迹,16。在奥斯曼尼亚,蛋糕可以通过军事行动治愈。在这之后,中亚出现了一位高贵的奥斯曼帝国贵族。奥斯曼尼亚州负责当地元素的动态。这种管理可以称为奥斯曼主义,它将博客中的地方元素结合到“奥斯曼国家体系”中。由于绝大多数人在正统派非洲建立了新的设施,宣布奥斯曼尼亚的多克酸经历是微不足道的。
{"title":"Osmanlı Devletinin “İslam Birliği” Siyaseti: Ortadoğu’nun Osmanlılaşması","authors":"M. Alkan","doi":"10.19060/GAV.320623","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.320623","url":null,"abstract":"Ortadogu, en yaygin kullanimi ile batida Misir’i, kuzeyde Turkiye ve Iran’i icine alan, doguda Umman Korfezi, guneyde Aden Korfezi ile Yemen’i kapsayan cografi bolgedir. Bu bolge, insanligin baslangicinin yasandigi ve “Bereketli Hilâl”den Dicle, Firat ve Nil nehirleri vasitasiyla Basra Korfezi, Umman Denizi, Kizildeniz ve Akdeniz kiyilarindan yeni merkezlere yayildigi dusunulen, icinde Mezopotamya ve Misir gibi kadim medeniyetleri barindiran bir dunyadir. Kaynagi vahiy olan Musevilik ve Hiristiyanlik da burada dogup gelismis olmakla birlikte, ayni zamanda Islâm Medeniyetinin kalbinin attigi bir mekândir. Hazret-i Peygamber ile baslayip, Hulefâ-i Râsidin (Dort Halife), Emevi ve Abbasi devletleri zamaninda yasanan Islâm Siyasi Birligi, Hacli Seferleri ve Mogol istilâsi yuzunden bozulmus, birlik tekrar iki bucuk asirlik bir mucadelenin sonunda, 16. yuzyilda Osmanli Devleti tarafindan, dort buyuk askeri harekât ile saglanabilmistir. Bundan sonra Ortadogu’da dort asirlik bir Osmanli Barisi (Pax- Ottomana) yasanmistir. Osmanli Devleti, yerel unsurlarin ic dinamiklerini dikkate alarak bir idari nizam kurmustur. Bu idari nizam, bolgedeki yerel unsurlari “Osmanli Millet Sistemi” icinde birlestirmis, idari olarak Osmanlilastirmistir, denilebilir. Bugun Ortadogu’da barisin yeniden tesisi icin, Osmanli Devleti’nin dort asirlik tecrubesinin anlasilmasi zaruri gorunmektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"17-32"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330093","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yemen, Osmanli Devleti’nin uzak ama bir o kadar sorunlu topragi olmustur. Bolgede Birinci Dunya Savasi oncesinden baslayarak yerel kabilelerin mucadeleleri ile ugrasan Osmanli Devleti savasla birlikte somurgeci devletlerin hakim olmak amaciyla yaptigi isgallere direnmek zorunda kalmistir. Birinci Dunya Savasi’nda Osmanli askerinin ve Osmanli valisi Mahmut Nedim Bey’in cabalari ile Yemen’de Ingilizler istedikleri noktalara hakim olamamislardir. Savas sonrasinda yapilan Mondros Ateskes Antlasmasi ile Yemen’in yonetimine hakim olan Imam Yahya, Osmanli Devleti’nin son valisi Mahmut Nedim’in yardimlari ile gunumuzdeki Yemen devletini kurmustur. Makalemiz, Osmanli askerinin ve Yemen valisi Mahmut Nedim Bey’in bu mucadelelerini konu almaktadir.
{"title":"Birinci Dünya Savaşı’nda Yemen, Osmanlı Devleti’nin Temsilcisi Vali Mahmut Nedim Bey’in Yemen’deki Faaliyetleri","authors":"Serap Sert","doi":"10.19060/GAV.320725","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.320725","url":null,"abstract":"Yemen, Osmanli Devleti’nin uzak ama bir o kadar sorunlu topragi olmustur. Bolgede Birinci Dunya Savasi oncesinden baslayarak yerel kabilelerin mucadeleleri ile ugrasan Osmanli Devleti savasla birlikte somurgeci devletlerin hakim olmak amaciyla yaptigi isgallere direnmek zorunda kalmistir. Birinci Dunya Savasi’nda Osmanli askerinin ve Osmanli valisi Mahmut Nedim Bey’in cabalari ile Yemen’de Ingilizler istedikleri noktalara hakim olamamislardir. Savas sonrasinda yapilan Mondros Ateskes Antlasmasi ile Yemen’in yonetimine hakim olan Imam Yahya, Osmanli Devleti’nin son valisi Mahmut Nedim’in yardimlari ile gunumuzdeki Yemen devletini kurmustur. Makalemiz, Osmanli askerinin ve Yemen valisi Mahmut Nedim Bey’in bu mucadelelerini konu almaktadir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"9 1","pages":"121-139"},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2016-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68330553","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}