首页 > 最新文献

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi最新文献

英文 中文
Dede Korkut boylarına göre bozkır kavimlerinde aile 根据 Dede Korkut 部落,草原部落中的家庭
Pub Date : 2024-01-15 DOI: 10.29000/rumelide.1420133
Mazhar Narşap
Aile toplumun temel taşı olarak görülmektedir. Bozkır kavimlerinde aileler, çekirdek aile olarak toplumda yer almaktadır. Erkek çocukları diğer boylardan evlendirilmekte, kız çocukları ise diğer boylara gelin olarak gitmektedirler. Bunun yapılmasındaki en önemli amaç, bozkır coğrafyasının zorlu şartlarına karşı birlik ve beraberlik içinde mücadele etmek ve güçlü akrabalık bağları kurmaktır. Evlenme çağına gelen erkek çocukta kahramanlık gösterip ad alma gibi özellikler aranmaktadır. Erkek çocuğunun evlenme çağına geldiğini düşünen aile, kızın ailesine görücü göndererek kızı istemektedir. Kızın ailesi ise birtakım hediyeler istemekte ve böylece iki aile arasında söz kesilmektedir. Söz ya da nişana küçük düğün adını veren bozkır insanı daha sonra düğün toyu düzenleyerek erkek ve kızın aile kurduğunu topluma ilan etmektedirler. Ailenin devamlılığını çocuk sağlamaktadır. Çocuğu olmayan ailenin ocağı sönmüş gibi görülmektedir. Bozkırın temel taşı olan aile ve ailenin oluşumu, çocuk gibi hususlar hakkında bozkır kültür tarihine dair bilgi veren kaynaklar bulunmaktadır. Bu kaynaklardan birisi de Dede Korkut Boylarıdır. Dede Korkut Boyları: Dresden, Vatikan ve Türkmen nüshası olmak üzere üç nüsha ve 13 boydan oluşmaktadır. Bu boyların her birinde bozkır kavimlerinin siyasi, sosyal, askerî, dinî ve ekonomik hayatı hakkında bilgiler bulunmaktadır. Dede Korkut Boyları, bozkır toplumunun temel taşı olan aile ile ilgili de önemli bilgiler vermektedir. Erkek ve kadının önemi, kız isteme, başlık, nişan, düğün, çocuk gibi ailenin kurulmasındaki törenler ve aile fertleri gibi birçok hususta Dede Korkut Boyları önemli bilgiler vererek bozkır toplumunda ailenin yeri ve önemine ışık tutmaktadır.
家庭被视为社会的基石。在草原部落,家庭是社会的核心家庭。男孩嫁到其他部落,女孩到其他部落做新娘。这样做最重要的目的是为了团结一致地与草原恶劣的地理条件作斗争,并建立牢固的亲属关系。到了结婚年龄的男孩要具备英雄主义和取名等特点。家人认为男孩已经到了结婚年龄,就会派预言家去女孩家询问女孩的情况。女孩的家人要求得到一些礼物,于是两个家庭之间就有了约定。草原人称这种约定或订婚为小型婚礼,然后组织婚礼 "Toyu",向社会宣布男孩和女孩建立了家庭。孩子是家庭延续的保证。没有孩子的家庭就像熄灭的炉灶。有一些资料提供了草原文化史上关于家庭的信息,家庭是草原的基石,还有关于家庭的形成和孩子等问题。Dede Korkut Boys》就是其中之一。Dede Korkut Boylari》:它由三个副本(德累斯顿副本、梵蒂冈副本和土库曼副本)和 13 个篇幅组成。每个部落都包含有关草原部落的政治、社会、军事、宗教和经济生活的信息。Dede Korkut 还提供了有关家庭的重要信息,家庭是草原社会的基石。男人和女人的重要性、要求女孩、嫁妆、订婚、婚礼、孩子、建立家庭和家庭成员的仪式等许多问题,Dede Korkut Boyları 都给出了重要信息,揭示了家庭在草原社会中的地位和重要性。
{"title":"Dede Korkut boylarına göre bozkır kavimlerinde aile","authors":"Mazhar Narşap","doi":"10.29000/rumelide.1420133","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1420133","url":null,"abstract":"Aile toplumun temel taşı olarak görülmektedir. Bozkır kavimlerinde aileler, çekirdek aile olarak toplumda yer almaktadır. Erkek çocukları diğer boylardan evlendirilmekte, kız çocukları ise diğer boylara gelin olarak gitmektedirler. Bunun yapılmasındaki en önemli amaç, bozkır coğrafyasının zorlu şartlarına karşı birlik ve beraberlik içinde mücadele etmek ve güçlü akrabalık bağları kurmaktır. Evlenme çağına gelen erkek çocukta kahramanlık gösterip ad alma gibi özellikler aranmaktadır. Erkek çocuğunun evlenme çağına geldiğini düşünen aile, kızın ailesine görücü göndererek kızı istemektedir. Kızın ailesi ise birtakım hediyeler istemekte ve böylece iki aile arasında söz kesilmektedir. Söz ya da nişana küçük düğün adını veren bozkır insanı daha sonra düğün toyu düzenleyerek erkek ve kızın aile kurduğunu topluma ilan etmektedirler. Ailenin devamlılığını çocuk sağlamaktadır. Çocuğu olmayan ailenin ocağı sönmüş gibi görülmektedir. Bozkırın temel taşı olan aile ve ailenin oluşumu, çocuk gibi hususlar hakkında bozkır kültür tarihine dair bilgi veren kaynaklar bulunmaktadır. Bu kaynaklardan birisi de Dede Korkut Boylarıdır. Dede Korkut Boyları: Dresden, Vatikan ve Türkmen nüshası olmak üzere üç nüsha ve 13 boydan oluşmaktadır. Bu boyların her birinde bozkır kavimlerinin siyasi, sosyal, askerî, dinî ve ekonomik hayatı hakkında bilgiler bulunmaktadır. Dede Korkut Boyları, bozkır toplumunun temel taşı olan aile ile ilgili de önemli bilgiler vermektedir. Erkek ve kadının önemi, kız isteme, başlık, nişan, düğün, çocuk gibi ailenin kurulmasındaki törenler ve aile fertleri gibi birçok hususta Dede Korkut Boyları önemli bilgiler vererek bozkır toplumunda ailenin yeri ve önemine ışık tutmaktadır.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":" 24","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139621147","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Çocuklar İçin Sadeleştirilmiş Klasik Eserlerde Cinsiyet İfadeleri: Çalıkuşu 简体儿童古典作品中的性别表达:鹪鹩
Pub Date : 2024-01-12 DOI: 10.29000/rumelide.1418615
Funda Yeşi̇l
Klasik edebî eserler; toplumların sosyal ve kültürel değişimlerinin yansımalarının en önemli temsilcilerindendir. Eğitimin, çocuğun sosyal ve dil becerileri gelişiminin desteklenmesinin en yaygın malzemelerinden olan bu eserler, belli amaçlar doğrultusunda ve yapı veya içerik bakımından çeşitli ölçütler bağlamında yeniden yorumlanabilir. Çocukları nitelikli edebî eserlerle erken yaşta buluşturmak ve onların okuma kültürünü desteklemek için bu eserlerde özetleme, değiştirme ve sadeleştirme tekniklerine sıklıkla başvurulmaktadır. Farklı tekniklerle yapılan metin sadeleştirme süreci ile metinlere çocuk okurların dil gelişim düzeylerine uygun biçim ve içerik özellikleri kazandırılması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte sadeleştirmeler, özgün metnin içerdiği iletileri eksiltebilir, değiştirebilir veya bu iletileri ortadan kaldırabilir. Bu çalışmada, Türk edebiyatının klasik eserlerinden biri olan ve Reşat Nuri Güntekin tarafından yazılan “Çalıkuşu” adlı eserin çocuklar için sadeleştirilmiş metinleri, özgün metin bağlamında, cinsiyet ifadelerini yorumlama tercihleri açısından ele alınmıştır. Doküman incelemesinden yararlanılan bu araştırma kapsamında, farklı tekniklerle sadeleştirilen üç çocuk kitabı incelenmiş ve uygulanan bu tekniklerin cinsiyet ifadelerine ve özgün metnin iletilerine olan etkisi değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular öncelikle kız çocuk, erkek çocuk, anne, baba, evlilik/kadın-erkek ilişkileri, fiziksel ögeler ve sosyokültürel ögeler temaları çerçevesinde sunulmuştur. Daha sonra eserlerin cinsiyet ifadelerine yönelik aktarım farklılıkları, eserlerden alıntılarla gösterilmiştir. Araştırmanın sonunda; özgün metinden bazı bölümlerin çıkarılması yoluyla yapılan sadeleştirmenin metnin bütünlüğüne zarar verdiği, yeniden yazım yoluyla yapılan sadeleştirmenin ise özgün metinde yer almayan iletileri ortaya çıkardığı ve bu iletilerin bir kısmının cinsiyete ilişkin olduğu belirlenmiştir.
古典文学作品是反映社会和文化变迁的最重要代表之一。这些作品是最常见的教育材料之一,有助于培养儿童的社会能力和语言能力,可以根据结构或内容方面的不同标准,出于特定目的对其进行重新诠释。为了让儿童从小接触高质量的文学作品,支持他们的阅读文化,这些作品经常使用总结、修改和简化技术。在使用不同技巧简化文本的过程中,目的是使文本在形式和内容上适合儿童读者的语言发展水平。然而,简化可能会减少、改变或消除原文所包含的信息。在本研究中,我们对雷沙特-努里-贡特金(Reşat Nuri Güntekin)所写的土耳其文学经典作品之一《恰勒库库》的儿童简体文本进行了研究,从原文中性别表达的解释偏好方面进行了分析。在这一研究范围内,对三本使用不同技术简化的儿童读物进行了研究,并评估了这些技术对性别表达和原文信息的影响。研究结果在女童、男童、母亲、父亲、婚姻/男女关系、物理元素和社会文化元素等主题框架内进行了阐述。然后,引用作品中的语录来说明作品中性别表达方式的差异。研究最后确定,删除原文部分内容所做的简化破坏了原文的完整性,而改写所做的简化则揭示了原文中未包含的信息,其中一些信息与性别有关。
{"title":"Çocuklar İçin Sadeleştirilmiş Klasik Eserlerde Cinsiyet İfadeleri: Çalıkuşu","authors":"Funda Yeşi̇l","doi":"10.29000/rumelide.1418615","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1418615","url":null,"abstract":"Klasik edebî eserler; toplumların sosyal ve kültürel değişimlerinin yansımalarının en önemli temsilcilerindendir. Eğitimin, çocuğun sosyal ve dil becerileri gelişiminin desteklenmesinin en yaygın malzemelerinden olan bu eserler, belli amaçlar doğrultusunda ve yapı veya içerik bakımından çeşitli ölçütler bağlamında yeniden yorumlanabilir. Çocukları nitelikli edebî eserlerle erken yaşta buluşturmak ve onların okuma kültürünü desteklemek için bu eserlerde özetleme, değiştirme ve sadeleştirme tekniklerine sıklıkla başvurulmaktadır. Farklı tekniklerle yapılan metin sadeleştirme süreci ile metinlere çocuk okurların dil gelişim düzeylerine uygun biçim ve içerik özellikleri kazandırılması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte sadeleştirmeler, özgün metnin içerdiği iletileri eksiltebilir, değiştirebilir veya bu iletileri ortadan kaldırabilir. Bu çalışmada, Türk edebiyatının klasik eserlerinden biri olan ve Reşat Nuri Güntekin tarafından yazılan “Çalıkuşu” adlı eserin çocuklar için sadeleştirilmiş metinleri, özgün metin bağlamında, cinsiyet ifadelerini yorumlama tercihleri açısından ele alınmıştır. Doküman incelemesinden yararlanılan bu araştırma kapsamında, farklı tekniklerle sadeleştirilen üç çocuk kitabı incelenmiş ve uygulanan bu tekniklerin cinsiyet ifadelerine ve özgün metnin iletilerine olan etkisi değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular öncelikle kız çocuk, erkek çocuk, anne, baba, evlilik/kadın-erkek ilişkileri, fiziksel ögeler ve sosyokültürel ögeler temaları çerçevesinde sunulmuştur. Daha sonra eserlerin cinsiyet ifadelerine yönelik aktarım farklılıkları, eserlerden alıntılarla gösterilmiştir. Araştırmanın sonunda; özgün metinden bazı bölümlerin çıkarılması yoluyla yapılan sadeleştirmenin metnin bütünlüğüne zarar verdiği, yeniden yazım yoluyla yapılan sadeleştirmenin ise özgün metinde yer almayan iletileri ortaya çıkardığı ve bu iletilerin bir kısmının cinsiyete ilişkin olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":" 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139624516","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Korku İle Ümit Arasında Bülbül’den İstiklâl Marşı’na Mehmet Âkif 在恐惧与希望之间 从南丁格尔到国歌 Mehmet Akif
Pub Date : 2024-01-11 DOI: 10.29000/rumelide.1418088
Havva ÖZER HAFÇI
Mehmet Âkif Ersoy’un şiirleri milletimizin Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele’de geçirmiş olduğu “safahat”ı yansıtmaktadır. Bu tarihî kronolojinin milletin hissiyâtında uyandırdığı etkiyi Mehmet Âkif Ersoy’un şiirlerinde bulmak mümkündür. Mehmet Âkif’in, devletin en çalkantılı döneminde faal olarak Millî Mücadele’ye vaazlarıyla destek verdiğini düşünürsek Safahat alternatif bir tarih kitabı gibi okunabilir. Mehmet Âkif Ersoy’un Millî Mücadele döneminde yazdığı şiirlerinde zaman zaman karamsarlık ve korku zaman zaman da ümit karşımıza çıkar. Tasavvuftaki “havf ü recâ” kavramıyla da açıklanabilecek olan bu duygu geçişi Mehmet Âkif’te duruma göre farklı şiirlerde kendini gösterir. Halkı mücadeleye teşvik etmek üzere ümitvar şiirler yazıp en zorlu dönemde İstiklâl Marşı ile bu ümidi zirveye çıkarsa da kişiliğinden gelen karamsarlık onu hemen ümitsizliğe sürükler. Burada Mehmet Âkif’in mizacının şairlikten beslenmesine de vurgu yapmak gerekir. Ancak Âkif ne kadar şair mizaçlı olsa da imanının gereği olarak yeise kapılmamaya çalışır. Karamsarlığa kapılmayı bir müslümana yakıştıramayan Mehmet Âkif, bu duygudan çabucak çıkmaya çalışır. Bülbül korkunun ve karamsarlığın, Âkif’in Safahat’a almadığı İstiklâl Marşı ise ümidin ve meydan okumanın zirveye çıktığı şiirlerdir. Bu çarpıcı örnekler yanında Mehmet Âkif’in diğer şiirlerinden de yola çıkılarak “korku” ile “ümit” arasındaki hissiyatının aydınlatılacağı bu çalışma, aynı zamanda Mehmet Âkif’i İstiklâl Marşı yazmaya sürükleyen tarihî sürece de ışık tutmaya çalışacaktır.
Mehmet Akif Ersoy 的诗歌反映了我国在巴尔干战争、第一次世界大战和民族斗争期间所经历的 "safahat"。我们可以从 Mehmet Akif Ersoy 的诗歌中发现这一历史时序对民族情感的影响。考虑到麦赫迈特-阿基夫-埃尔索伊在国家最动荡的时期通过布道积极支持民族斗争,《萨法哈特》可以作为另一部历史书来阅读。在麦赫迈特-阿基夫-埃尔索伊写于民族斗争时期的诗歌中,我们有时会遇到悲观和恐惧,有时又会看到希望。这种情绪的转换也可以用苏菲派的 "havf ü recâ "概念来解释,它根据不同的情况表现在不同的诗歌中。尽管他写下了充满希望的诗歌来鼓励人民进行斗争,并在最困难的时期通过《独立颂》将这种希望推向了顶峰,但他性格中的悲观主义又立即将他引向了绝望。在此有必要强调,穆罕默德-阿基夫的性情受到了诗歌的滋养。然而,尽管阿基夫有着诗人的气质,但作为信仰的要求,他还是努力避免陷入绝望。穆罕默德-阿基夫认为悲观不适合穆斯林,他试图尽快摆脱这种情绪。夜莺》是一首充满恐惧和悲观情绪的诗歌,而《独立颂》则是一首充满希望和反抗情绪的诗歌,阿基夫没有将其收入《萨法哈特》。除了这些鲜明的例子,本研究还将根据麦赫迈特-阿基夫的其他诗作,阐明他在 "恐惧 "与 "希望 "之间的感受,并试图揭示导致麦赫迈特-阿基夫创作《独立颂》的历史进程。
{"title":"Korku İle Ümit Arasında Bülbül’den İstiklâl Marşı’na Mehmet Âkif","authors":"Havva ÖZER HAFÇI","doi":"10.29000/rumelide.1418088","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1418088","url":null,"abstract":"Mehmet Âkif Ersoy’un şiirleri milletimizin Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele’de geçirmiş olduğu “safahat”ı yansıtmaktadır. Bu tarihî kronolojinin milletin hissiyâtında uyandırdığı etkiyi Mehmet Âkif Ersoy’un şiirlerinde bulmak mümkündür. Mehmet Âkif’in, devletin en çalkantılı döneminde faal olarak Millî Mücadele’ye vaazlarıyla destek verdiğini düşünürsek Safahat alternatif bir tarih kitabı gibi okunabilir. Mehmet Âkif Ersoy’un Millî Mücadele döneminde yazdığı şiirlerinde zaman zaman karamsarlık ve korku zaman zaman da ümit karşımıza çıkar. Tasavvuftaki “havf ü recâ” kavramıyla da açıklanabilecek olan bu duygu geçişi Mehmet Âkif’te duruma göre farklı şiirlerde kendini gösterir. Halkı mücadeleye teşvik etmek üzere ümitvar şiirler yazıp en zorlu dönemde İstiklâl Marşı ile bu ümidi zirveye çıkarsa da kişiliğinden gelen karamsarlık onu hemen ümitsizliğe sürükler. Burada Mehmet Âkif’in mizacının şairlikten beslenmesine de vurgu yapmak gerekir. Ancak Âkif ne kadar şair mizaçlı olsa da imanının gereği olarak yeise kapılmamaya çalışır. Karamsarlığa kapılmayı bir müslümana yakıştıramayan Mehmet Âkif, bu duygudan çabucak çıkmaya çalışır. Bülbül korkunun ve karamsarlığın, Âkif’in Safahat’a almadığı İstiklâl Marşı ise ümidin ve meydan okumanın zirveye çıktığı şiirlerdir. Bu çarpıcı örnekler yanında Mehmet Âkif’in diğer şiirlerinden de yola çıkılarak “korku” ile “ümit” arasındaki hissiyatının aydınlatılacağı bu çalışma, aynı zamanda Mehmet Âkif’i İstiklâl Marşı yazmaya sürükleyen tarihî sürece de ışık tutmaya çalışacaktır.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":" 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139625586","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Uzak Coğrafyaların Yakın Hikâyesi: Abdulhaluk Uygur ve Hamdi Giraybay'ın Şiirlerinde Birlik 遥远地域的亲密故事:阿卜杜勒哈卢克-维吾尔和哈姆迪-吉雷巴依诗歌中的统一性
Pub Date : 2024-01-09 DOI: 10.29000/rumelide.1417040
Emine Güven
Bilinen tarihî, etnik ve dinî bağlardan dolayı Türkiye, Kırım ve Doğu Türkistan sürekli bir etkileşim hâlinde olmuş; bu etkileşim, bahsi geçen coğrafyaları fikrî, siyasi ve edebî yönlerden besleyerek aralarındaki bağı yüzyıllar boyu canlı tutmuştur. XVIII. yüzyılda Doğu Türkistan’ın Çin işgaline uğraması ve XVIII. yüzyılda Kırım'ın Rus egemenliğine geçmesi neticesinde Türkiye, Kırım ve Doğu Türkistan arasındaki bağlar da gittikçe zayıflamıştır. Özellikle Kırım ve Doğu Türkistan'ın yaşam seyri farklılaşmış, siyasi değişim, kültürel ayrılıkları beraberinde getirmiştir. XX. yüzyılın başında ise aralarındaki dört bin kilometrelik mesafeye ve araya giren zamana bakılmaksızın iki ayrı coğrafyada iki genç şair, aynı ülkü için benzer eserleri kaleme almışlardır. Bu çalışmada, Uygur şair Abdulhaluk Uygur'un “Uyan” ve Kırım Tatar şair Hamdi Giraybay'ın "Ant Etkenmen Aytaman” şiirleri karşılaştırmalı edebiyat bilimi çerçevesinde ele alınıp incelenmiştir. İki genç şairin yaşamları gibi edebî fikirleri, eserleri, ideolojileri de benzerlik gösterir. Bu nedenle şairlerin şiirleri kullanılan motifler, konu, tesir ve biyografik paralellik hususlarıyla birlikte değerlendirilmiştir.
由于众所周知的历史、民族和宗教联系,土耳其、克里米亚和东突厥斯坦一直处于不断互动的状态;这种互动通过在知识、政治和文学方面为这些地理区域提供养料,使它们之间的联系保持了数百年之久。由于十八世纪中国对东突厥斯坦的占领和十八世纪俄罗斯对克里米亚的统治,土耳其、克里米亚和东突厥斯坦之间的联系逐渐减弱。特别是,克里米亚和东突厥斯坦的生活轨迹出现了分化,政治变革带来了文化差异。二十世纪初,两个不同地域的青年诗人,无论相隔四千公里的距离和时间的间隔,都为同一个理想写下了相似的作品。本研究在比较文学的框架内分析了维吾尔族诗人阿卜杜勒哈鲁克-维吾尔的诗作《乌扬》和克里米亚鞑靼诗人哈姆迪-吉拉拜的诗作《蚂蚁艾特肯门-艾塔曼》。两位青年诗人的文学思想、作品和意识形态与他们的生活相似。因此,我们从主题、题材、影响和传记相似性等方面对两位诗人的诗歌进行了分析。
{"title":"Uzak Coğrafyaların Yakın Hikâyesi: Abdulhaluk Uygur ve Hamdi Giraybay'ın Şiirlerinde Birlik","authors":"Emine Güven","doi":"10.29000/rumelide.1417040","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1417040","url":null,"abstract":"Bilinen tarihî, etnik ve dinî bağlardan dolayı Türkiye, Kırım ve Doğu Türkistan sürekli bir etkileşim hâlinde olmuş; bu etkileşim, bahsi geçen coğrafyaları fikrî, siyasi ve edebî yönlerden besleyerek aralarındaki bağı yüzyıllar boyu canlı tutmuştur. XVIII. yüzyılda Doğu Türkistan’ın Çin işgaline uğraması ve XVIII. yüzyılda Kırım'ın Rus egemenliğine geçmesi neticesinde Türkiye, Kırım ve Doğu Türkistan arasındaki bağlar da gittikçe zayıflamıştır. Özellikle Kırım ve Doğu Türkistan'ın yaşam seyri farklılaşmış, siyasi değişim, kültürel ayrılıkları beraberinde getirmiştir. XX. yüzyılın başında ise aralarındaki dört bin kilometrelik mesafeye ve araya giren zamana bakılmaksızın iki ayrı coğrafyada iki genç şair, aynı ülkü için benzer eserleri kaleme almışlardır. Bu çalışmada, Uygur şair Abdulhaluk Uygur'un “Uyan” ve Kırım Tatar şair Hamdi Giraybay'ın \"Ant Etkenmen Aytaman” şiirleri karşılaştırmalı edebiyat bilimi çerçevesinde ele alınıp incelenmiştir. İki genç şairin yaşamları gibi edebî fikirleri, eserleri, ideolojileri de benzerlik gösterir. Bu nedenle şairlerin şiirleri kullanılan motifler, konu, tesir ve biyografik paralellik hususlarıyla birlikte değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"47 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139442591","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Kurumsal müzede sokak sanatı: Blu örneği 企业博物馆中的街头艺术:布鲁案例
Pub Date : 2023-12-28 DOI: 10.29000/rumelide.1411244
Beril Di̇lcan
Sokak sanatı, kamusal alanı etkileme ve dönüştürme potansiyeliyle ön plana çıkan bir sanat formudur. Bu çalışmada, sokak sanatının kamusal alandaki önemini vurgulanarak, şehirlerin estetik ve politik dokusunu nasıl şekillendirdiğini ele alınmaktadır. Sokak sanatı, sanatı galeri mekanların tekelinden çıkartan bir form olmakla birlikte sanatın kamusal alandaki varlığının toplum üzerindeki derin etkilerinin de gözlemlenebileceği bir alan sunmaktadır. Kamusal alan, sokak sanatının sahnelediği bir performans haline gelmiştir; bu sanat formu, izleyiciyle etkileşim içinde, onların düşünce dünyasını ve bakış açısını sorgulayarak şehir yaşamına dokunmaktadır. Sanat eserleri, özellikle özel mülkiyete tabi alanlarda, izin ve anlayış eksikliği nedeniyle tartışmalara yol açabileceğinden mülkiyet haklarıyla ilgili çatışmalar da sıkça ortaya çıkmaktadır. Çalışma sokak sanatının kamusal alanda izinsiz icra edilmesi ve müze sergileriyle kurumsallaşması arasındaki çatışmaya odaklanmıştır. Örnek olarak, tanınan bir İtalyan sokak sanatçısı olan BLU'nun Bologna sokaklarında daha önceden yaptığı eserlerini sokaklardan kaldırmak amacı ile griye boyayarak yaptığı protesto ele alınmıştır. Bu örneklem sokak sanatının kurumsal bağlamda sergilenmesinin zorluklarını ortaya koymakta ve sokak sanatının kamusal alandaki yerini anlamak için estetik, politik ve hukuki bağlamda bir perspektif sunmaktadır. Kamusal alanın estetik, sosyal ve politik bir platform olarak nasıl işlev gördüğüne dair çeşitli bakış açılarına da değinilmiştir. Kamusal alanın sokak sanatı tarafından nasıl etkilendiği ve bu sanat formunun sosyal eşitlik ideolojisine nasıl katkı sağladığı üzerinde durulmuştur.
街头艺术是一种能够影响和改变公共空间的艺术形式。本研究强调了街头艺术在公共领域的重要性,并讨论了街头艺术如何塑造城市的美学和政治肌理。街头艺术这种形式使艺术摆脱了画廊空间的垄断,提供了一个可以观察艺术在公共领域的存在对社会的深刻影响的空间。公共空间已成为街头艺术的表演舞台;这种艺术形式通过与观众互动,对他们的思想世界和视角提出质疑,从而触动城市生活。由于艺术作品,尤其是在私人拥有的空间内的艺术作品,会因缺乏许可和理解而引发争议,因此经常会出现产权冲突。本研究的重点是未经许可在公共空间进行街头艺术表演与通过博物馆展览将其制度化之间的冲突。举例来说,意大利著名街头艺术家 BLU 在博洛尼亚街头进行抗议,将自己以前的作品涂成灰色,以便将其从街头清除。这一案例说明了在机构背景下展出街头艺术的困难,并为理解街头艺术在公共领域的地位提供了一个美学、政治和法律视角。此外,还从不同角度探讨了公共空间如何发挥美学、社会和政治平台的作用。强调了公共空间如何受到街头艺术的影响,以及这种艺术形式如何促进社会平等的意识形态。
{"title":"Kurumsal müzede sokak sanatı: Blu örneği","authors":"Beril Di̇lcan","doi":"10.29000/rumelide.1411244","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1411244","url":null,"abstract":"Sokak sanatı, kamusal alanı etkileme ve dönüştürme potansiyeliyle ön plana çıkan bir sanat formudur. Bu çalışmada, sokak sanatının kamusal alandaki önemini vurgulanarak, şehirlerin estetik ve politik dokusunu nasıl şekillendirdiğini ele alınmaktadır. Sokak sanatı, sanatı galeri mekanların tekelinden çıkartan bir form olmakla birlikte sanatın kamusal alandaki varlığının toplum üzerindeki derin etkilerinin de gözlemlenebileceği bir alan sunmaktadır. Kamusal alan, sokak sanatının sahnelediği bir performans haline gelmiştir; bu sanat formu, izleyiciyle etkileşim içinde, onların düşünce dünyasını ve bakış açısını sorgulayarak şehir yaşamına dokunmaktadır. Sanat eserleri, özellikle özel mülkiyete tabi alanlarda, izin ve anlayış eksikliği nedeniyle tartışmalara yol açabileceğinden mülkiyet haklarıyla ilgili çatışmalar da sıkça ortaya çıkmaktadır. Çalışma sokak sanatının kamusal alanda izinsiz icra edilmesi ve müze sergileriyle kurumsallaşması arasındaki çatışmaya odaklanmıştır. Örnek olarak, tanınan bir İtalyan sokak sanatçısı olan BLU'nun Bologna sokaklarında daha önceden yaptığı eserlerini sokaklardan kaldırmak amacı ile griye boyayarak yaptığı protesto ele alınmıştır. Bu örneklem sokak sanatının kurumsal bağlamda sergilenmesinin zorluklarını ortaya koymakta ve sokak sanatının kamusal alandaki yerini anlamak için estetik, politik ve hukuki bağlamda bir perspektif sunmaktadır. Kamusal alanın estetik, sosyal ve politik bir platform olarak nasıl işlev gördüğüne dair çeşitli bakış açılarına da değinilmiştir. Kamusal alanın sokak sanatı tarafından nasıl etkilendiği ve bu sanat formunun sosyal eşitlik ideolojisine nasıl katkı sağladığı üzerinde durulmuştur.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"262 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139152626","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
A promise of ‘The Good Place’: Dystopia in Kate Wilhelm’s The Funeral and Kazuo Ishiguro’s Never Let Me Go. 好地方 "的承诺:凯特-威廉的《葬礼》和石黑一雄的《永不让我走》中的乌托邦。
Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.29000/rumelide.1410236
Derya Oruç
Dystopia which is presumed to be the antonym of the word utopia instigates the idea that a given society is governed by a totalitarian regime in which constructs fear and anxiety to its people. In many dystopian texts, the main aim of the rulers is to create a better world according to their own ideologies by believing that they are creating a ‘utopia’. This conviction divides society into two; the ones who join the cause and the ones who are against it. However, the most loyal to the cause are the creators of the so called ‘utopia’ and the ones who are afraid to die. As a result, the promise of ‘the good place’ triumphs only to establish a community that is portrayed as oppressed with constant unhappiness. This article analyses both the individuals and the dystopian society while taking into consideration dystopian elements like totalitarian regime and fear, pseudo-utopia, and division in society that takes place in the short story The Funeral (1972) by Kate Wilhelm and the novel Never Let Me Go (2005) by Kazuo Ishiguro. The purpose of this article is to investigate the concept of dystopia in these texts by engaging Adorno and Horkheimer’s ‘administered world’, Plato’s ‘social classes’, Louis Althusser’s ‘interpellation’ and ‘Repressive State Apparatus’ along with his ‘Ideological State Apparatus’, Mihail Bakhtin’s ‘authoritative language’, and finally Michel Foucault’s ‘carceral society’ in connection with Jeremy Bentham’s ‘panopticon’.
乌托邦 "的反义词是 "反乌托邦",是指由极权主义政权统治的社会给人们带来恐惧和焦虑。在许多反乌托邦小说中,统治者的主要目的是按照自己的意识形态创造一个更美好的世界,他们相信自己正在创造一个 "乌托邦"。这种信念将社会一分为二:加入事业的人和反对事业的人。然而,最忠于这一事业的是所谓 "乌托邦 "的创造者和那些怕死的人。结果,"好地方 "的承诺取得了胜利,但却建立了一个被描绘成受压迫的、持续不幸福的社区。本文分析了凯特-威廉的短篇小说《葬礼》(1972 年)和石黑一雄的长篇小说《决不让我走》(2005 年)中发生的极权制度和恐惧、伪乌托邦和社会分裂等乌托邦元素,同时分析了个人和乌托邦社会。本文的目的是通过阿多诺和霍克海默的 "被管理的世界"、柏拉图的 "社会阶级"、路易斯-阿尔都塞的 "互称 "和 "镇压性国家机器 "以及他的 "意识形态国家机器"、米哈伊尔-巴赫金的 "权威语言"、米歇尔-福柯的 "监狱社会 "以及杰里米-边沁的 "泛视 "来研究这些文本中的乌托邦概念。
{"title":"A promise of ‘The Good Place’: Dystopia in Kate Wilhelm’s The Funeral and Kazuo Ishiguro’s Never Let Me Go.","authors":"Derya Oruç","doi":"10.29000/rumelide.1410236","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1410236","url":null,"abstract":"Dystopia which is presumed to be the antonym of the word utopia instigates the idea that a given society is governed by a totalitarian regime in which constructs fear and anxiety to its people. In many dystopian texts, the main aim of the rulers is to create a better world according to their own ideologies by believing that they are creating a ‘utopia’. This conviction divides society into two; the ones who join the cause and the ones who are against it. However, the most loyal to the cause are the creators of the so called ‘utopia’ and the ones who are afraid to die. As a result, the promise of ‘the good place’ triumphs only to establish a community that is portrayed as oppressed with constant unhappiness. This article analyses both the individuals and the dystopian society while taking into consideration dystopian elements like totalitarian regime and fear, pseudo-utopia, and division in society that takes place in the short story The Funeral (1972) by Kate Wilhelm and the novel Never Let Me Go (2005) by Kazuo Ishiguro. The purpose of this article is to investigate the concept of dystopia in these texts by engaging Adorno and Horkheimer’s ‘administered world’, Plato’s ‘social classes’, Louis Althusser’s ‘interpellation’ and ‘Repressive State Apparatus’ along with his ‘Ideological State Apparatus’, Mihail Bakhtin’s ‘authoritative language’, and finally Michel Foucault’s ‘carceral society’ in connection with Jeremy Bentham’s ‘panopticon’.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"12 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139156704","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Uygur Destanında Alp Kadın Tipi: Gülendem 维吾尔族史诗中的 "高山族妇女":古兰德姆
Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.29000/rumelide.1410263
Abdulkadir Önkol
Geçmişten günümüze destanlar, oluşturulduğu toplumun değerlerini yansıtmış, kültürel kimliklerinin oluşumunu sağlamış ve millî bilincin uyanışında önemli rol oynamıştır. Türklerde destan anlatma geleneği İslamiyet öncesi sözlü kültüre dayanmaktadır. Bu dönemde oluşan destanlar bozkır yaşam kültürüne sahip olan Türklerin savaşçı ve kahraman özellikleri etrafında şekillenmiştir. Bu yaşam tarzı destanlarda savaşçı-kahraman “alp tipi” nin doğmasını sağlamıştır. Alp tipi, halkı için her türlü fedakârlıkta bulunan savaşçı bir kahraman olarak destanlardaki olaylara yön veren kişidir. Destanlarda genellikle erkek alp tipinin öne çıktığı görülür. Ancak kadınların da Türk toplumunda erkekler kadar savaşçı özelliğe sahip olduğu, halkının hayatta kalma mücadelesinde onlara önderlik ettiği ve onların birliğini korumaya çalıştığı destan metinlerinde görülmektedir. Türk destan anlatma geleneği içerisinde önemli bir yere sahip olan Uygurların, geçmişten günümüze destancılık geleneğini sürdürdükleri bilinmektedir. Uygurlarda ve Uygur destan metinlerinde kadınların önemli roller üstlendiği görülmektedir. Bu çalışmada, önemli destanlara ve destancılık geleneğine sahip olan Uygurların, Gülendem destanında karşımıza çıkan kadın kahraman “Gülendem”, alp kadın tipinin özelliklerinden hareketle incelenmiştir. Gülendem destanı Uygur destanları üzerine yapılan tasniflerde aşk ve kahramanlık konulu destan olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada kullanılan Gülendem destan metni, Hâkimcan Hemrayef tarafından düzenlenerek 1991 yılında, Almatı’da, Arzu dergisinde yayımlanan metnin Abdulhakim Mehmet tarafından hazırlanan Türkiye Türkçesine aktarılmış hâlinin bulunduğu ‘Uygur Halk Destanları III’ adlı eserden alınmıştır. Destanda Gülendem, şiir okuma yeteneği, güzelliği ve zekâsının yanında lider ve savaşçı bir kahraman olarak da öne çıkmaktadır. Özellikle ülkesini ve halkını korumak için verdiği mücadeleler onun alp kadın tipi olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir.
从古至今,史诗都反映了其创作社会的价值观,确保了文化特性的形成,并在唤醒民族意识方面发挥了重要作用。土耳其人讲述史诗的传统基于伊斯兰教前的口头文化。这一时期形成的史诗是围绕着具有草原生活文化的土耳其人的战士和英雄特征塑造的。这种生活方式导致史诗中出现了战士英雄 "高山型"。在史诗中,"高山型 "是指作为战士英雄为人民做出各种牺牲的人,是事件的主导者。在史诗中,一般都能看到男性 "高山型 "英雄的身影。然而,从史诗文本中可以看到,在土耳其社会中,女性也和男性一样具有战士的特征,她们领导自己的民族为生存而斗争,并努力保护民族团结。众所周知,维吾尔族在土耳其史诗传统中占有重要地位,他们将史诗传统从过去延续至今。在维吾尔人和维吾尔史诗文本中,女性扮演着重要的角色。在本研究中,根据女性高山类型的特征,对拥有重要史诗和史诗传统的维吾尔族《居伦德姆》史诗中出现的女英雄 "居伦德姆 "进行了分析。在维吾尔史诗的分类中,《居伦德姆》史诗被认为是一部关于爱情和英雄主义的史诗。研究中使用的《居伦德姆》史诗文本摘自《维吾尔族民间史诗 III》一书,该书由哈基姆坎-海姆拉耶夫(Hakimcan Hemrayef)编辑,1991 年在阿拉木图出版的《阿尔祖》杂志上发表,阿卜杜勒哈基姆-麦赫麦特(Abdulhakim Mehmet)将其翻译成土耳其语。在史诗中,居伦德姆是一位杰出的女领袖和女英雄,她能读懂诗歌,美貌与智慧并存。尤其是她为保护自己的国家和人民而进行的斗争,表明她可以被视为高山族女性的典型。
{"title":"Uygur Destanında Alp Kadın Tipi: Gülendem","authors":"Abdulkadir Önkol","doi":"10.29000/rumelide.1410263","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1410263","url":null,"abstract":"Geçmişten günümüze destanlar, oluşturulduğu toplumun değerlerini yansıtmış, kültürel kimliklerinin oluşumunu sağlamış ve millî bilincin uyanışında önemli rol oynamıştır. Türklerde destan anlatma geleneği İslamiyet öncesi sözlü kültüre dayanmaktadır. Bu dönemde oluşan destanlar bozkır yaşam kültürüne sahip olan Türklerin savaşçı ve kahraman özellikleri etrafında şekillenmiştir. Bu yaşam tarzı destanlarda savaşçı-kahraman “alp tipi” nin doğmasını sağlamıştır. Alp tipi, halkı için her türlü fedakârlıkta bulunan savaşçı bir kahraman olarak destanlardaki olaylara yön veren kişidir. Destanlarda genellikle erkek alp tipinin öne çıktığı görülür. Ancak kadınların da Türk toplumunda erkekler kadar savaşçı özelliğe sahip olduğu, halkının hayatta kalma mücadelesinde onlara önderlik ettiği ve onların birliğini korumaya çalıştığı destan metinlerinde görülmektedir. Türk destan anlatma geleneği içerisinde önemli bir yere sahip olan Uygurların, geçmişten günümüze destancılık geleneğini sürdürdükleri bilinmektedir. Uygurlarda ve Uygur destan metinlerinde kadınların önemli roller üstlendiği görülmektedir. Bu çalışmada, önemli destanlara ve destancılık geleneğine sahip olan Uygurların, Gülendem destanında karşımıza çıkan kadın kahraman “Gülendem”, alp kadın tipinin özelliklerinden hareketle incelenmiştir. Gülendem destanı Uygur destanları üzerine yapılan tasniflerde aşk ve kahramanlık konulu destan olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada kullanılan Gülendem destan metni, Hâkimcan Hemrayef tarafından düzenlenerek 1991 yılında, Almatı’da, Arzu dergisinde yayımlanan metnin Abdulhakim Mehmet tarafından hazırlanan Türkiye Türkçesine aktarılmış hâlinin bulunduğu ‘Uygur Halk Destanları III’ adlı eserden alınmıştır. Destanda Gülendem, şiir okuma yeteneği, güzelliği ve zekâsının yanında lider ve savaşçı bir kahraman olarak da öne çıkmaktadır. Özellikle ülkesini ve halkını korumak için verdiği mücadeleler onun alp kadın tipi olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"60 S8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139155215","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Geleceğe bırakılan iz: imza ve plastik sanatlar için önemi 为未来留下的印记:签名及其对造型艺术的重要性
Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.29000/rumelide.1410254
Yavuz Ayhan, Cebrail Ötgün
İmza dendiğinde, insanın el yazısıyla yüzey üzerine yazdığı, adı soyadı veya onları çağrıştıran harfler ve şekiller akla gelmektedir. Bir çeşit yazı formu olan şekiller bireyi yüzey üzerinde temsil etmektedir. Sahip olma ve bireysellik kavramları içerisinde imzanın önemi araştırılmış, sanat tarihi bulgularının da bu kapsamda taranması ile imzanın gelişim basamakları incelenmiştir. Başlangıçta bireyin sahip olduğu maddesel varlıkların bireye özgü imlenmesi görevi gören ilkel imzalar (Damga ve Mühür), yazının da gelişmesi ile bildiğimiz formatına ulaşmıştır. İnsanın bilişsel dünyasının gelişmesi, sanat alanında oluşturulan eserlerin yaratıcısını imlemesi sayesinde bireysel düşünce yücelmeye başlamıştır. Sanat tarihi araştırmalarında elde edilen bulgularla, geçmişten gelip günümüzde var olan sanatçılar, imzasını eserlerine koyabilmiş olan sanatçılardır. İmzasını koymayan sanatçıların eserleri ise kime ait olduğu bilinmeyen tarihi kalıntılar olarak kabul edilmektedir. Sanat tarihi bilgileri ile geçmişin izlerini takip eden günümüz sanatçıları, gelecekte var olmanın sırlarını araştırmaktadır. Yapılan çalışmaya göre, şimdi ve gelecekte fikri iradesinin göstergeleri olan eserleri ile var olabilmesinin birinci şartı insanlarca önemli olan işleri başarmak ikincisi ise o işlerin altına imza atmaktır. Değerli olan işlere atılan imza da işlerle beraber değer kazanmakta, imza bir marka olmaya başlamaktadır. Markalaşmış olan imza nerede olsa oraya değer katar hale gelmektedir. Böylelikle sanatçının kariyeri boyunca yaptığı ve imzaladığı her eser, değer bulmakta ve korunmaktadır. Çalışmalarının şekillenmesinde etkili olan fikirlerine değer veren her sanatçı, her yaptığını imzalaması gerektiği vurgulanmış bulunmaktadır.
说到签名,人们会想到名字、姓氏或能唤起它们的字母和形状。这些形状是一种书写形式,代表着表面上的个人。我们研究了签名在所有权和个性概念中的重要性,并通过扫描艺术史在这方面的研究成果,对签名的发展阶段进行了研究。原始的签名(印章和图章)最初是作为个人所拥有的物质资产的特定标记,随着文字的发展,才形成了我们所熟知的形式。随着人类认知世界的发展和艺术领域对艺术品创作者的标识,个人思想开始受到推崇。根据艺术史研究的结果,古往今来的艺术家都是能够在自己的作品上署名的艺术家。没有署名的艺术家的作品则被视为来历不明的历史遗存。今天的艺术家通过艺术史信息追寻过去的痕迹,寻找未来存在的秘密。根据这项研究,作为其思想意志标志的作品,能够在现在和未来存在的首要条件是创作出对人们具有重要意义的作品,其次是在这些作品下署名。在有价值的作品下署名,也就与作品一起获得了价值,署名开始成为一个品牌。有品牌的签名无论在哪里都会增值。这样,艺术家在其职业生涯中创作并签名的每件作品都有了价值,并得到了保护。有人强调,每一位艺术家都应该重视自己的想法,这些想法能够有效地塑造他的作品,因此他应该在自己的所有作品上签名。
{"title":"Geleceğe bırakılan iz: imza ve plastik sanatlar için önemi","authors":"Yavuz Ayhan, Cebrail Ötgün","doi":"10.29000/rumelide.1410254","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1410254","url":null,"abstract":"İmza dendiğinde, insanın el yazısıyla yüzey üzerine yazdığı, adı soyadı veya onları çağrıştıran harfler ve şekiller akla gelmektedir. Bir çeşit yazı formu olan şekiller bireyi yüzey üzerinde temsil etmektedir. Sahip olma ve bireysellik kavramları içerisinde imzanın önemi araştırılmış, sanat tarihi bulgularının da bu kapsamda taranması ile imzanın gelişim basamakları incelenmiştir. Başlangıçta bireyin sahip olduğu maddesel varlıkların bireye özgü imlenmesi görevi gören ilkel imzalar (Damga ve Mühür), yazının da gelişmesi ile bildiğimiz formatına ulaşmıştır. İnsanın bilişsel dünyasının gelişmesi, sanat alanında oluşturulan eserlerin yaratıcısını imlemesi sayesinde bireysel düşünce yücelmeye başlamıştır. Sanat tarihi araştırmalarında elde edilen bulgularla, geçmişten gelip günümüzde var olan sanatçılar, imzasını eserlerine koyabilmiş olan sanatçılardır. İmzasını koymayan sanatçıların eserleri ise kime ait olduğu bilinmeyen tarihi kalıntılar olarak kabul edilmektedir. Sanat tarihi bilgileri ile geçmişin izlerini takip eden günümüz sanatçıları, gelecekte var olmanın sırlarını araştırmaktadır. Yapılan çalışmaya göre, şimdi ve gelecekte fikri iradesinin göstergeleri olan eserleri ile var olabilmesinin birinci şartı insanlarca önemli olan işleri başarmak ikincisi ise o işlerin altına imza atmaktır. Değerli olan işlere atılan imza da işlerle beraber değer kazanmakta, imza bir marka olmaya başlamaktadır. Markalaşmış olan imza nerede olsa oraya değer katar hale gelmektedir. Böylelikle sanatçının kariyeri boyunca yaptığı ve imzaladığı her eser, değer bulmakta ve korunmaktadır. Çalışmalarının şekillenmesinde etkili olan fikirlerine değer veren her sanatçı, her yaptığını imzalaması gerektiği vurgulanmış bulunmaktadır.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139155853","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Problematic Criticism of the Post-Truth Pro-Iraq War Discourse in Gregory Burke’s Black Watch 格雷戈里-伯克《黑色守望》中对支持伊拉克战争的后真相论述的问题批判
Pub Date : 2023-12-26 DOI: 10.29000/rumelide.1410303
Güven Çağan
Changing parameters in people’s perception of truth have taken on a different dimension, especially in the last century. The consideration of a person’s emotional connection to an idea, instead of objective truths, in accepting an opinion as true has led to the emergence of the concept of post-truth. Before and during the 2003 Iraq War, politicians, opinion leaders, civilians and state institutions tried to guide people through emotional manipulation through post-truth discourses. In the field of art, this situation is criticized in the plays written about the war. For instance, Gregory Burke exposes the post-truth discourse of the military institution in his play Black Watch. The historical and contemporary figures he creates in the play mislead soldiers by talking about the virtue of fighting. The discourses they use for this purpose are generally shaped around dreams of heroism, fame, wealth and charisma. They persuade people to fight by making ostentatious promises, but the only things war brings are death and psychological destruction. Burke vividly depicts the dangers the soldiers face in Iraq and the disappointments they experience upon returning home. However, he also criticizes the military institution for its pro-war post-truth narratives by utilizing a post-truth discourse himself. Since he takes an anti-war stance, he is not objective in his depictions and narratives. Due to this contradiction, the playwright’s criticism has a self-contradictory structure. Based on this argument, this article first analyses how the post-truth discourse of the military institution is revealed in the play, and then how the counter-arguments are similarly imposed by the playwright, and claims that the writer’s challenge with post-truth is problematic.
特别是在上个世纪,人们对真理的认识发生了变化。在接受一种观点为真实时,考虑的是人与观点之间的情感联系,而不是客观事实,这导致了 "后真相 "概念的出现。在 2003 年伊拉克战争之前和战争期间,政治家、舆论领袖、平民和国家机构都试图通过后真相话语进行情感操纵来引导人们。在艺术领域,这种情况在有关战争的剧本中受到了批判。例如,格雷戈里-伯克在他的剧本《黑色守望》中揭露了军事机构的后真相话语。他在剧中塑造的历史和当代人物通过谈论战斗的美德来误导士兵。他们为此所使用的话语一般都是围绕着英雄主义、名声、财富和魅力的梦想而塑造的。他们通过浮夸的承诺说服人们去战斗,但战争带来的只有死亡和心理上的毁灭。伯克生动地描绘了士兵们在伊拉克所面临的危险,以及他们回国后所经历的失望。不过,他也通过自己的 "后真相 "话语批评了军事机构的亲战 "后真相 "叙事。由于他持反战立场,因此他的描述和叙述并不客观。由于这一矛盾,剧作家的批评具有自相矛盾的结构。基于这一论点,本文首先分析了剧中如何揭示军事机构的后真相话语,然后分析了剧作家如何强加类似的反驳,并指出作家对后真相的挑战是有问题的。
{"title":"The Problematic Criticism of the Post-Truth Pro-Iraq War Discourse in Gregory Burke’s Black Watch","authors":"Güven Çağan","doi":"10.29000/rumelide.1410303","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1410303","url":null,"abstract":"Changing parameters in people’s perception of truth have taken on a different dimension, especially in the last century. The consideration of a person’s emotional connection to an idea, instead of objective truths, in accepting an opinion as true has led to the emergence of the concept of post-truth. Before and during the 2003 Iraq War, politicians, opinion leaders, civilians and state institutions tried to guide people through emotional manipulation through post-truth discourses. In the field of art, this situation is criticized in the plays written about the war. For instance, Gregory Burke exposes the post-truth discourse of the military institution in his play Black Watch. The historical and contemporary figures he creates in the play mislead soldiers by talking about the virtue of fighting. The discourses they use for this purpose are generally shaped around dreams of heroism, fame, wealth and charisma. They persuade people to fight by making ostentatious promises, but the only things war brings are death and psychological destruction. Burke vividly depicts the dangers the soldiers face in Iraq and the disappointments they experience upon returning home. However, he also criticizes the military institution for its pro-war post-truth narratives by utilizing a post-truth discourse himself. Since he takes an anti-war stance, he is not objective in his depictions and narratives. Due to this contradiction, the playwright’s criticism has a self-contradictory structure. Based on this argument, this article first analyses how the post-truth discourse of the military institution is revealed in the play, and then how the counter-arguments are similarly imposed by the playwright, and claims that the writer’s challenge with post-truth is problematic.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"24 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139157095","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Sen Nerdesin” şiirini Dilbilimsel Eleştiri Yöntemiyle yeniden anlamlandırma denemesi 尝试用语言学批评的方法重新诠释法鲁克-纳菲兹-恰姆勒贝尔的诗歌《森-内尔德辛
Pub Date : 2023-12-20 DOI: 10.29000/rumelide.1405746
Gülşah Durmuş
Art ve eş süremli zaman dizgesinde şiir üzerine farklı dillerde yapılan binlerce tanım, hem onun evrenselliğinin hem de tanımlanamazlığının en önemli göstergelerindendir. Şiir metinlerini çözümleme ve anlamlandırma süreçlerini kapsayan şiir eleştirisi de edebiyat kuramları çerçevesinde -gün ışığının prizmadan geçirilmesi süreçlerine benzer biçimde yorumlandığında- farklı görüntüleriyle okur karşısına yansılanmaktadır. Sanatçı, eser, okur ve toplum merkezli eleştiri kuramları ile Psiko- analitik, Marksist, Gösterge bilimsel ve Dil bilimsel okuma biçimleri; şiir metinlerini anlamlandırma yollarından yalnızca birkaçıdır. Şiir metnini her farklı ve yeniden anlamlandırma biçimi, somut verilerle desteklendiği ve kendi içinde tutarlı olduğu ölçüde alan yazınında geçerli kabul edilebilmektedir. Şiir metinlerini çoklu; disiplinler arası, sanatlar arası ve göstergeler arası her okuma denemesi; gök kuşağını beyaz ışığa dönüştürme sürecinde atılan önemli prizmatik gayretler olarak değerlendirilebilir. Ancak şiir eleştirisi, belki de bütün bu gayretlerin çok daha ötesinde, yazıya ve söze dökülmeksizin, şiir gün ışığını hissetme ve onu yaşa/t/ma biçimidir. Bu çalışmada, Hecenin Beş Şairi’nden biri olan Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Sen Nerdesin?” başlıklı şiiri Dil bilimsel Eleştiri Yöntemi esas alınarak analiz edilmiştir. Yapılan çözümleme işlemi sonucunda şiirin âhenk unsurları, şekil özellikleri, gramatikal yapısı, şiirde ağırlıklı olarak kullanılan kelime çeşitleri ile bunların kullanılış biçimleri ve şiirin ses yapısı ile şiirin muhtevası arasında bir tutarlılık, bir uygunluk olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
诗歌在不同语言中的定义数以千计,其时间顺序既有异时性也有同步性,这是诗歌的普遍性和不确定性的最重要标志之一。诗歌批评包括对诗歌文本进行分析和理解的过程,在文学理论的框架内,诗歌批评以不同的形象反映在读者面前--在解释时类似于阳光通过棱镜的过程。以艺术家、作品、读者和社会为中心的批评理论,以及精神分析、马克思主义、符号学和语言学的解读方式,只是诗歌文本解读方式的一小部分。每一种不同的、新的诗歌文本解读方式,只要有具体的数据支持,并在自身内部保持一致,就可以被接受为文献中有效的解读方式。每一种以多元、跨学科、跨艺术和跨语义的方式解读诗歌文本的尝试,都可以被视为将彩虹转化为白光过程中重要的多棱镜努力。然而,诗歌批评也许远远超越了所有这些努力,它是一种不用文字和语言来感受和体验诗歌阳光的方式。本研究以语言学批评方法为基础,分析了 "音节五诗人 "之一法鲁克-纳菲兹-恰姆勒贝尔的诗歌《你在哪里?分析结果表明,诗歌的和谐要素、形式特征、语法结构、诗歌中主要使用的词语类型及其使用方式、诗歌的声音结构与诗歌内容之间存在一致性和一致性。
{"title":"Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Sen Nerdesin” şiirini Dilbilimsel Eleştiri Yöntemiyle yeniden anlamlandırma denemesi","authors":"Gülşah Durmuş","doi":"10.29000/rumelide.1405746","DOIUrl":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1405746","url":null,"abstract":"Art ve eş süremli zaman dizgesinde şiir üzerine farklı dillerde yapılan binlerce tanım, hem onun evrenselliğinin hem de tanımlanamazlığının en önemli göstergelerindendir. Şiir metinlerini çözümleme ve anlamlandırma süreçlerini kapsayan şiir eleştirisi de edebiyat kuramları çerçevesinde -gün ışığının prizmadan geçirilmesi süreçlerine benzer biçimde yorumlandığında- farklı görüntüleriyle okur karşısına yansılanmaktadır. Sanatçı, eser, okur ve toplum merkezli eleştiri kuramları ile Psiko- analitik, Marksist, Gösterge bilimsel ve Dil bilimsel okuma biçimleri; şiir metinlerini anlamlandırma yollarından yalnızca birkaçıdır. Şiir metnini her farklı ve yeniden anlamlandırma biçimi, somut verilerle desteklendiği ve kendi içinde tutarlı olduğu ölçüde alan yazınında geçerli kabul edilebilmektedir. Şiir metinlerini çoklu; disiplinler arası, sanatlar arası ve göstergeler arası her okuma denemesi; gök kuşağını beyaz ışığa dönüştürme sürecinde atılan önemli prizmatik gayretler olarak değerlendirilebilir. Ancak şiir eleştirisi, belki de bütün bu gayretlerin çok daha ötesinde, yazıya ve söze dökülmeksizin, şiir gün ışığını hissetme ve onu yaşa/t/ma biçimidir. Bu çalışmada, Hecenin Beş Şairi’nden biri olan Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Sen Nerdesin?” başlıklı şiiri Dil bilimsel Eleştiri Yöntemi esas alınarak analiz edilmiştir. Yapılan çözümleme işlemi sonucunda şiirin âhenk unsurları, şekil özellikleri, gramatikal yapısı, şiirde ağırlıklı olarak kullanılan kelime çeşitleri ile bunların kullanılış biçimleri ve şiirin ses yapısı ile şiirin muhtevası arasında bir tutarlılık, bir uygunluk olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"38 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139168703","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1